23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 28 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Bilge Bir İstihbaratçıdan Gülen Cemaatine Öğütler Felsefe yapmak... Yaşamın anlamını, insanın, dünyanın, evrenin sırrını sorgulamak. İnsan genel olarak yaşamı, özel olarak kendi yaşamını ne zaman sorgular? Ne zaman entelektüel bir meraktan değil de, içinde bulunduğu koşulların zorlamasıyla bir iç ve dış hesaplaşmaya yönelir? Vicdanıyla barışık olduğu zaman mı… Vicdanıyla ters düştüğü zaman mı? Yaşamın başında mı… Ortasında mı… Sonunda mı? Ölüme çok uzak olduğunu sandığı anlarda mı… Ölümü hiç düşünmediği zaman mı… Ölümün yaklaştığını duyumsadığı zaman mı? Bir ideale inanmak… Bir yola baş koymak… Bir cemaatin, bir grubun, bir hücrenin, bir örgütün içinde yetişmek… Onun mütevazı bir hizmetkârı olmak… Dünya nimetlerine değil, cemaatin, örgütün hedeflerine, manevi değerlere, insanlık ideallerine önem vermek… Yaptığı işlerin, daha adil, daha mutlu, daha müreffeh bir düzen için Allah’a, insanlığa, kendi toplumuna hizmet olduğuna iman etmek… En yüksek mevkilere, iktidarın en yetkin biçimde kullanılabildiği, insanların kaderlerini etkileyen görevlere gelmek… Emniyetçi, hukukçu, istihbaratçı, yargıç, savcı, polis olmak… İnsanların canlarına, mallarına, özgürlüklerine ilişkin kararlar vermek… İnsanları karalamak, aklamak, mahkûm ettirmek, beraat ettirmek, hapse atmak, özgürlüğüne kavuşturmak… Bütün bunlara ortam hazırlamak ya da bizzat uygulama kararları vermek… Adeta, Hakk’ın, adaletin, ideallerin yeryüzündeki temsilciliğine soyunmak… Ve bir gün bütün bunların boş olduğunu, yalan olduğunu, hiçbir işe yaramadığını ve hatta kötüye kullanıldığını görmek… Vicdanın sesini yükselttiği o anı yaşamak… Ve sorgulamaya başlamak! İşte Hanefi Avcı’yı istihbaratçı bir polis müdürlüğünden, bir bilgeliğe taşıyan sürecin kısa tarihi budur. Avcı’nın kitabı çeşitli düzlemlerde okunabilir: Bir istihbaratçının anıları, itirafları, iddiaları olarak da… Kendini sorgulayan bir bilgenin yazdığı bir felsefe metni olarak da! Ben iki türlü de okudum… İki kez. Bu kitap hakkında yazdığım üçüncü yazı bu. İlerde yine yazacağım. Bugün kitabın 573’üncü sayfasındaki “Cemaati Yönetenlere…” ara başlığını taşıyan bölümden bazı satırlar aktarmak istiyorum… Gülen Cemaati’nin bunları dikkate alacağını tahmin ettiğim için değil… Cemaate inanmış olan ve bu inancını birçok alanda hâlâ sürdürdüğünü söyleyen ama vicdanının sesine kulak tıkayamayan bir insanın söylediklerine örnek olarak… Vicdanlı pek çok Emniyet mensubunun, savcının, yargıcın dikkatini çekmek için: “Fakat komplo kurmak, suç uydurmak, iftira atmak, tuzağa düşürmek vicdana sığar mı? Bunları yapmıyoruz diyemezsiniz. Birçok kişi, hatta en güvenilir olanlar, size bunları yazdılar, anlattılar, kendi mensuplarınız alenen iftira edildiğini söylüyorlar. Söylenenin on katı fazla şey olduğunu ben biliyorum, siz benden fazlasını biliyorsunuz. Ayrıca insanların yanlışı da olsa onları gizlice dinleyip gizli kameraya kaydederek utandırmak, açığını bulmak, hayatının tamamını değil, bir anını, tek bir cümlesini çıkarıp ona saldırmak ne ölçüde insanlığa ve adalete sığar?..” Vicdan, insanlık ve adalet… Avcı’nın üzerinde durduğu üç kavram… Bütün Emniyet mensuplarımıza, savcılarımıza, yargıçlarımıza saygıyla duyurulur! ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org Bakan Özak: Alõşõlmõşõn dõşõnda bir heyelan. Rize Valisi: Felaketlerden ders çõkarmadõk Çamur 12 kişiyi yuttu ÖMER ŞAN RİZE - Rize ve ilçelerinde iki gün- dür yer yer etkili olan şiddetli sağanak, sel ve heyelanlara neden oldu. Sel ve he- yelanda 12 kişi yaşamõnõ yitirirken 7 ki- şi de yaralandõ. Kayõp olan Salim Bil- gin’in arama çalõşmalarõnõn ise sürdü- ğü belirtildi. Rize’de önceki gün başlayan şiddet- li sağanak nedeniyle Veliköy deresi taştõ, bölgede sel ve heyelanlar meyda- na geldi. Sel ve heyelanlar nedeniyle böl- gede çok sayõ da ev ve işyeri su ve top- rak altõnda kalõrken Akif Kopuz (53), eşi Meliha Kopuz (47), oğlu Muham- met Kopuz (20), kõzõ Vildan Kopuz (18), Ahmet Kopuz ile Fazile Efil, Ser- van Taşkıran (7), Osman Kutay, Ta- hir Akat (18), Sonay Pehlivan, Serdar Pehlivan ile Münevver Kopuz öldü. Sel ve heyelanda Zeki Karakaş (72), Sümeyra Yazıcı (19), Reyhan Yazıcı (59), Birgül Efil (11), Şadiye Karakaş (59), Geylani Taşkıran (12) ve Emine Kopuz (56) ise yaralandõ. Evin çökeceğini anladık Sel ve heyalanda kardeşi Tahir ve ka- yõnvalidesi Fazilet Efil’i kaybeden Bu- rak Akat, “Evin çökeceğini anladık. ‘Çökecek, kaçõn’ demeye kalmadan ev çöktü. Bu arada ben kendimi dışarı atmayı başarmıştım. Kayınvalidem ve kardeşim ise evden kaçmayı ba- şaramadı. Heyelan altında kalarak hayatlarını kaybettiler. Çok üzgü- nüm. Kardeşim Tahir’i Adıyaman’da iş olmadığı için yanıma çağırdım. Ay- da 800 lira kazanacaktı” dedi. Gündoğdu mahallesinde evlerinin büyük bölümü toprak altõnda kalan Kopuz ailesi de felaketin hiçbir zarar görmeden kurtuldu. Hakkı Kopuz, “Ev kaymaya başladı. Çamura sap- lanan ev, daha sonra yan yattı. Ben ve ailem yaklaşık 10 dakika önce ev- den çıkmıştık. Evden aceleyle çıktı- ğımız için hiçbir şey almaya fırsat bu- lamadım” diye konuştu. Gündoğ- du’daki sel ve heyelanlarda yaklaşõk 20 ev yõkõldõ, 100’ü aşkõn ev de hasar gö- rerek oturulamaz hale geldi. Sel sularõna kapõlarak sürüklenen yaklaşõk 150 araç- ta büyük maddi hasar oluştu. Sularõn sü- rüklediği bazõ araçlar ters döndü, bazõ araçlar da diğerlerinin üzerine düştü. Validen itiraf Rize Valisi Seyfullah Hacımüftü- oğlu, felaketin boyutlarõnõn ortaya çõk- maya başladõğõnõ, bugüne kadar mey- dana gelen benzer olaylardan ders çõ- karõlmadõğõnõ söyledi. Hacõmüftüoğ- lu, “Bu yönde yapılan çalışmalar ile ortaya çıkan bilgi birikimi ve yaşanan tecrübelere saygı gösterilmedi” dedi. En büyük felaket Rize Belediye Başkanõ Halil Bakır- cı, Gündoğdu beldesinde yaşanan sel ve heyelanõn da Rize’de bugüne kadar yaşanan en büyük felaketlerden biri ol- duğunu ifade ederek, “Yolda yürümek bile mümkün olmadı. Karayolunda 70-80 santimetre yüksekliğinde su vardı. Bu su gücüne bir şey dayan- maz. Denize sıfır noktada bir metre- ye yakın su oluyorsa arka tarafları düşünmek bile istemiyorum” dedi. Böylesi ilk defa Gündoğdu beldesinde incelemelerde bulunan Devlet Bakanõ Faruk Nafiz Özak, “Bugüne kadar alışılmışın dı- şında bir heyelan olmuş. Geçmişte dere vadisinde üstten aşağıya inerek heyelan olurdu ama böylesini ilk de- fa görüyoruz” diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn talimatõy- la bölgeye 1,5 milyon liralõk acil nak- di yardõmõn gönderildiği bildirildi. ‘Elbirliğiyle saracağız’ CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıç- daroğlu da yayõmladõğõ mesajõnda, olaydan büyük üzüntü duyduğunu be- lirterek, “Hayatını kaybeden vatan- daşlarımız için acımız çok büyüktür. Kuşkusuz yaraları el birliğiyle sara- cağız. Bu konuda devletin her kurum ve kuruluşu elinden geleni yapacak, bizler de yaraların sarılması, acıların dindirilmesi için üzerimize düşeni so- rumlulukla yerine getireceğiz” ifa- delerini kullandõ. Rize’de son yõllarõn en bü- yük felaketlerinden biri yaşanõrken, uzmanlar ve çevre- ciler, geçmişten ders alõnmadõğõ gibi bilimsel raporlarõn da göz ardõ edildiğine dikkat çekti. TEMA Vakfõ Rize Temsilcisi Nevzat Özer, yeşil örtünün tah- ribi, ormansõzlaşma, açõlan ara- zi yollarõ, yanlõş tarõm uygula- malarõ ve imar planlarõ, çarpõk kentleşme, dere yataklarõnõn õslah edilmemesi gibi nedenlerle sõk sõk sel ve heyelanlarõn yaşanmasõ ka- çõnõlmaz olduğunu vurguladõ. Mimar ve Mühendisler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve eski İkizdere Derneği Başkanõ Kadem Ekşi de “Taşocakları çalışma- larıyla başlanan süreç, yeni yol açılması ve HES projeleri bu so- runu daha da sıkıntılı bir şekil- de yaşayacağımızın haberini ön- ceden veriyor. Felaket kendini haber veriyor” dedi. Bölgedeki HES projelerindeki çalõşmalardan çõkan hafriyatla- rõn gelişigüzel vadilere dökül- düğünü anlatan Ekşi, “Daraltı- lan dere yatakları ve vadiler bu yağışların gücünü kaldıramaz. Bu kadar yanlış uygulamaların peşi peşine sıralandığı vadiler- de, Senoz’da, İkizdere’de, So- laklı’da, Artvin’de, Salarha ve Güneysu’da bunu görmek için müneccim olmaya gerek yok” diye konuştu. Sarılarak öldüler En çok hasarõn meydana geldiği Gündoğ- du beldesi Hamidiye Mahallesi’nde toprak altõnda kalan bir evin içinde Serdar ve Sonay Pehlivan çiftinin cansõz bedenleri evin mut- fağõnda birbirlerine sarõlõ olarak bulundu. Çay bahçeleri işleterek geçimlerini sağlayan çiftin iki çocuğunu önceki gün annelerine gön- derdiği öğrenildi. Serdar Pehlivan’õn babasõ Cemal Pehlivan oğ- lunun ve gelinin cenazelerini görünce sinir krizi geçirdi. Ara sokaklar, dere yatakları- na dönüştü, çekilen sular yerini çamur ve balçığa bıraktı. 5 mahalle ve bazı köylere elektrik ve su verilemedi. Evleri hasar gören çok sayıda yurttaş öğretmen evi ile turizm otelcilik lisesi tesislerine götürüldü. Kızılay da bölgede yar- dım çadırı kurdu. Canlarını ve mallarını toprak altında bırakan- lar çaresizliklerine isyan etti. Çaresizlik... Bilimsel raporlar göz ardı edildi SELAHATTİN ŞAHİN NEVŞEHİR - Hacõbektaş ilçesinde belediye- nin Meram Elektrik Dağõtõm Şirketi’ne (MEDAŞ) yaklaşõk 260 bin TL tutarõndaki borcu nedeniyle ilçeye içme suyu dağõtan su motorlarõnõn elektri- ği kesildi. İlçe halkõ susuz kaldõ. Hacõbektaş Be- lediye Başkanõ Ali Rıza Selmanpakoğlu borçla- rõnõ ödediklerini belirterek “Kasten, planlı bir şekilde bilerek Hacıbektaş’ı Kerbela’ya çevirdi- ler. İlçeye içme suyu dağıtan su motorlarının aylık elektrik masrafı 30 ile 33 bin TL arasında. Belediyemizin ise böyle bir geliri yok. Daha ön- ce nasıl borçlarımız varsa bölüm bölüm ödüyo- ruz, onu da taahhüt ediyoruz” diye konuştu. HacıbektaşKerbelagibi (REUTERS)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle