23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 28 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Türk Usulü ‘Güçler Ayrılığı’ “Gülen cemaati, Türkiye’nin üçüncü gücü!” Gülen cemaatinden ana akım medyada artık böyle, aleni “üçüncü güç” diye söz eden yazarlar var... Hiçbir tereddüt/sorgulama gereği hissetmeksizin; büyük bir doğallık içinde, Gülen hareketinden “üçüncü güç” diye bahsedebiliyorlar... Gülen’in “Türk demokrasisinde”(!) üçüncü güç şeklinde temayüz etmesi, artık belli ki kabullenilmiş... “Gülen hareketinin, AKP ile ordunun yanı sıra; Türkiye’de üçüncü güç haline geldiğini” geçen yıl İngiliz savunma dergisi “Jane’s” ortaya atmıştı. O gün bugün Türkiye’de belli yazarlar belli ki itiraz etmeksizin konuyu artık içselleştirmiş: “Hoca’nın hareketi” diyorlar: “Türkiye’nin üçüncü gücüdür. Nokta.” Türkiye’ye has “güçler ayrımı”, başka deyişle “hukuk devletinin” olmazsa olmazı addedilen “yasama, yürütme, yargı” olarak tebarüz etmiyor da... “AKP, ordu ve Fethullah Hoca cemaati” şeklinde hayat buluyor. Hiyerarşik ve birbirinden otoriter üç güç... Böyle bir yapıda biz abes bir “demokrasi”/“demokratikleşme” tartışması yapıyoruz... AKP... “tartışmasız lider” Erdoğan ve malum “Erdoğan’ın güç sistemi” anlamına geliyor... “Erdoğan’ın güç sisteminin” içinde... Başbakan’ın denetimindeki sanayi, finans ve medyalar sistemi/ağı var. İkinci güç -adı üstünde!- “silahlı kuvvetler”... Üçüncü güç de stratejik bir zamanlamayla ortaya çıkan Hanefi Avcı’nın kitabında anlatılan “imamlar sistemi”... Kavramlar araçsallaştırılıyor Demokrasi, demokratikleşme, anayasa değişikliği, anayasa... filan gibi yaşamsal sözcüklerden bahsetmeden önce; bu ülkede biraz “güçler ayrımı” ve “güçler ayrılığı” üzerinde durmak lazım... Bizimki gibi -derin devletin birinin gidip, öbürünün geldiği- ülkelerde, anayasada tanınsa da kâğıt üzerinde kalmaya mahkûm “yurttaş özgürlüklerinin” hayata geçmesi, bu kavramların anlaşılması ve bir ölçüde yerli yerine oturtulmasıyla mümkün. Türkiye’de en yapılmayan şey de bu. Siyasi düzlemdeki tartışmalar; asla “kavramlar” ve “kavramların içerikleri” üzerinden götürülmüyor. Tartışma genelde bire bir kişiler, kurumlar, yerli/yabancı güçler, güçler arası ilişkiler ve günlük gelişmeler/aktüalitenin akışı üzerinden yürüyor. Sonuçta kolaylıkla “araçsallaştırılabilen”; herkesin aynı laf üzerinden apayrı şeyler anladığı bir kakofoni ortaya çıkıyor. Kanaat önderi pozisyonundaki kişiler arasında gelişen bu kakofoniyi; halk “kafa karışıklığı” ve ancak “antenlerini devreye sokarak” -“el yordamı”- izliyor. 12 Eylül referandumuyla ilgili en sık kullanılan sözcükler taransa; ilk sırada yer alacak olan - kuşkusuz- “kafa karışıklığı” olacaktır. “Kafa karışıklığının” ilk nedeni; tutarlı olmayan 25 maddelik bir anayasa değişikliğini, üzerinde bir tek sorunun bulunmadığı “içi boş” bir “evet/hayır” pusulasına indirgemekse... Diğeri, bu içi “boş” kavramlar. Oyun dışı olması gereken ‘poderes facticos’ Yaşama geçirilen “güçler ayrılığı” sağlanmadan “hukuk devleti” olamayız. “Hukuk devletinin” tesis edilmediği yerde “demokrasi” barınamaz. Demokratikleşmede bu “güçler ayrılığı inşasının” önemini, ilk kez bana “İspanya’da demokrasiye geçişin” mimarı Felipe Gonzalez anlatmıştı... Mutlak çoğunlukla iktidara geldiği ilk seçimlerde, seçim otobüsünde yaptığımız ilk röportajda Gonzalez bana “demokratikleşme” projesinin içini açarken, “Montesquieu’nün klasik güçler ayrılığı -yürütme, yargı, yasama- ilkesinden” söz etmekle kalmamış; “bunun ötesinde” vurgusunu da ilave ederek -özetle- şöyle devam etmişti: “‘Poderes facticos’ -fiili güçler- denen birtakım farklı, başka güç odaklanmaları da modern devletlerde ortaya çıkabiliyor. (Demokratikleşmeyle güdülen) amaç; (bu güç hegemonyalarına son veren...) halkın egemenliğini temsil eden hükümetlerin üstünlüğünü sağlayacak bir siyasi geleneği geliştirebilmek; böyle bir meşru hükümeti kurabilmektir.” İspanya’da o dönem “poderes facticos” tabiriyle ifade edilen güçler; bir yanda ordu, diğer yanda burada bizde FGH’yi çağrıştıran bir örgütlenme içindeki koyu Katolik “opus dei” cemaati ve genelde “opus dei” bağlantılı yüksek bürokrasi, sermaye, finans, bankacılık çevreleriydi... Demokratikleşmeden yana hiçbir aydının; o yıllar İspanya’sında, kabullenilmesi gereken “meşru” bir “güçmüş” gibi; “Opus dei İspanya’nın filan numaralı gücüdür!” dediğini duymadım. Bilakis... Demokratikleşme mücadelesi.. tamamıyla bunun; “hukuk devleti” çerçevesi içinde meşru sayılan güçlerin, meşru olmayan güçler üzerindeki üstünlüğünün sağlanması üzerineydi. Demokrasi için “meşru addedilmeyen” tek güç de ordu değildi. Fethullah Gülen tarzı “cemaatlerin”; Katolik versiyonu sayılabilecek “opus dei” de, demokrasinin oyun alanında kabul edilemez güçlerden sayılıyordu... “Demokrasiye geçiş modeli” olarak tarihte yerini alan İspanya örneğinde; geçişe önderlik eden Gonzalez, “güçler ayrımının öneminden” bahsederken işte, yalnız Montesquieu’nün güçler ayrımından değil; aynı zamanda hukuk devletinde yeri olmayan bu “hiyerarşi güçlerinin” de alan dışına çıkarılmasından söz ediyordu. Bugün Türkiye’de yapılan tartışmalar çok farklı. Ama öte yandan bakıyorsunuz, “demokratiklik” yarışını, kimse kimseye bırakmıyor... nilgun@cumhuriyet.com.tr 700 metre derinlikte kâğıt oynuyorlar Dış Haberler Servisi - Şili’de göçük altõnda hayatta kalma mücadelesi veren 33 madencinin ilk görüntüleri önceki gün halkla paylaşõldõ. Madene sarkõtõlan mini kamera ile çekilen 5 dakikalõk video kayõtta, 23 gündür göçük altõna olan madencilerin morallerinin yüksek olduğu gözlendi. Görüntülerde madencilerin 700 metre derinlikte kâğõt oynayarak sõkõntõlarõnõ unutmaya çalõştõklarõ görülüyor. 4 ay içinde kurtarõlacaklarõ söylenen madencilere besin takviyesinin yanõ sõra depresyona girmemeleri için antidepresan veriliyor. Clinton: Kıbrıs işi fazla uzadı LEFKOŞA (AA) - ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton, Kõbrõs’ta fiili durumun fazla uzadõğõ mesajõnõ verdi. Clinton, Kõbrõs Rum kesiminde yapõlan “Kõbrõs Mücadelesi Dünya Koordinasyon Komitesi” (PSEKA) toplantõsõna gönderdiği mesajda, “Kõbrõs sorununun çözümü için sonu gelmez çabalardan uluslararasõ toplumun yorulduğunu” söyledi. Clinton mesajõnda, iki lider arasõnda yapõlan doğrudan müzakerelerin barõş için tek yol olduğunu da vurguladõ. ‘Soykõrõm’aüstdüzeytanõma Dış Haberler Servisi - İran Cum- hurbaşkanõ Yardõmcõsõ Hamid Bag- haey, “Yüz yıl önce Osmanlı dö- neminde Ermenilere karşı soykı- rım” yapõldõğõnõ söyledi. İran resmi haber ajansõ İRNA’nõn haberine göre, İkinci Dünya Sava- şõ sõrasõnda İran’õn müttefik kuv- vetler tarafõndan işgalinin 70’inci yõldönümü dolayõsõyla başkent Tah- ran’da geçen çarşamba günü dü- zenlenen bir konferansta konuşan Baghaey, o dönem İran’da yaşa- nanlarõ 1915 olaylarõyla karşõlaştõrdõ. Baghaey, “Bundan yüz yıl önce Osmanlı Devleti döneminde Er- menilere karşı soykırım uygu- landı. Bugün Osmanlı Devleti yok. Ama Ermeniler yine de Tür- kiye’den özür ve tazminat bekli- yor” dedi. İran Cumhurbaşkanõ Yardõmcõ- sõ’nõn sözleri Ermenistan’da yankõ uyandõrdõ. Taşnak Partisi memnun Ermenistan’da muhalefetteki Taş- nak Partisi Siyasi İlişkiler Direktö- rü Giro Manoyan, İran parlamen- tosu 1915 olaylarõnõ “soykırım” olarak kabul etmediği halde, daha önce de İranlõ yetkililerin “soykı- rımı” tanõyan açõklamalar yaptõğõ- nõ, ancak belki de ilk kez bu kadar üst düzey bir İranlõ yetkilinin “soy- kırımı” kabul ettiğini belirtti. Baghaey, “2009 Türkiye-İran Kültür Yılı” etkinlikleri çerçeve- sinde “Onbin Yıllık İran Mede- niyeti ve İkibin Yıllık Ortak Mi- ras” sergisinin açõlõşõ için geçen ara- lõk ayõnda Türkiye’ye gelmiş ve Kültür Bakanõ Ertuğrul Günay’la birlikte serginin açõlõşõnõ yapmõştõ. İran Cumhurbaşkanõ Yardõmcõsõ Baghaey, “Yüz yõl önce Ermenilere soykõrõm uygulandõ. Ermeniler Türkiye’den özür ve tazminat bekliyor” dedi Dış Haberler Servisi - Irak’ta El Kaide ile mücadele eden Sünni milis örgütü Irak Uyanõş Konseyi (Sahva) üyesi 3 kişi daha öldürüldü. Irak’õn kuzeyindeki Sünni Selahaddin vilayetinde önceki gece bir kontrol noktasõna saldõran silahlõ kişilerin 3 Sahva üyesini de yaraladõğõ bildirildi. Sahva milisleri Irak’ta son yõllarda şiddet olaylarõnõn azalmasõnda rol oynamõşlardõ. Başkent Bağdat ve Sünni vilayetlerde sayõlarõnõn 52 bin civarõnda olduğu sanõlan Sahva milislerinin 7 üyesi de önceki gün Muktadiye kenti yakõnlarõnda öldürülmüştü. Sahva milislerinin kontrolü geçen nisan ayõnda Irak hükümetine geçtikten sonra Bağdat yönetimi milislerin yüzde 20’sini polis kuvvetleri ve orduya yerleştirme sözü vermiş, diğerlerine de kamuda iş sağlama sözü vermişti. Beyaz Saray’dan önceki gün yapõlan bir açõklamada da Irak güvenlik kuvvetlerinin, ABD birlikleri çekildikten sonra güvenliği sağlayabilecek kapasitede olduğu belirtildi. Beyaz Saray Sözcü Yardõmcõsõ Bill Burton, bir soru üzerine, ABD Başkanõ Barack Obama’nõn Irak’ta güvenliğin Irak kuvvetlerine devredilmesi çabalarõnõn başarõsõ konusunda emin olduğunu söyledi. IRAK Sünni milisler hedefte New York’ta arabasına aldığı yolcu tarafından yüzünden ve boynundan bıçaklanan taksi şöförü Ahmed Şe- rif (43), valilik binasında önceki gün düzenledi- ği basın toplantısında Müslüman olduğu için saldırıya uğradığı iddiasını yineledi. Şerif’e des- tek veren Müslümanlar “Nefret değil eşitlik” yazılı dövizler taşıdılar. Saldırıyı gerçekleştiren ve gözaltına alı- nan 21 yaşındaki üniversite öğren- cisi Michael En- right (Küçük fotoğraf) ise psikiyatri kliniğine kaldırıldı. Enright’ın gönüllüsü olduğu dinler arası hoşgörüyü yaymaya çalışan bir sivil top- lum kuruluşu aracılığıyla geçen mayısta Afga- nistan’a gittiği ve Afgan bir çocukla fotoğraf çektirdiği de ortaya çıktı. Taksi şoförüne destek ASLI KAYABAL MİLANO - Libya lideri Mu- ammer Kaddafi’nin pazartesi günü İtalya’ya yapacağõ ziyaret öncesinde, yeni Libya pasaport- larõnda Kaddafi ile İtalya Başba- kanõ Silvio Berlusconi’nin fo- toğrafõnõn yer alacağõ açõklandõ. Berlusconi ile birlikte İtalya- Libya Dostluk Anlaşmasõ’nõn ikinci yõldönümünü kutlayacak olan Kaddafi’nin çadõrõnõn, baş- kentin ünlü parklarõndan Villa Pamphili’ye kurulacağõ açõklan- dõ.Libyalõlarõn yeni pasaportlarõ- nõn sayfalarõ, Kaddafi’nin yaşa- mõndan çeşitli görüntülerle süs- lenecek. Kaddafi ile Berlusconi’nin 2008’de Libya’nõn Bingazi ken- tinde İtalya-Libya Dostluk An- laşmasõ’nõ imzalamalarõnõn ar- dõndan el sõkõştõklarõ karenin de yeni pasaportlarõn sayfalarõnda yer alacağõ bildirildi. (Fotoğraf:AFP) Libya’da pasaportlara Berlusconi fotoğrafı T.C. ANKARA 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN Esas No: 2010/76 Hakem Karar No: 2010/24 Davacõ Türk Patent Enstitüsü vekili tarafõndan davalõ İs- met Koçak aleyhine açõlan Tahkim (Hakem) davasõnda mah- kememizce verilen 28/07/2010 tarih 2010/76 Hakem, Esas 2010/24 sayõlõ ilam gereği; 1- Davanõn 3533 sayõlõ yasa hü- kümleri uyarõnca zorunlu tahkime tabi dava niteliğinde bu- lunmadõğõndan mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, esasõn bu şekilde kapatõlmasõna, 2- Ka- rar kesinleştiğinde talep halinde dosyanõn Asliye Hukuk Mah- kemeleri esasõna tevzi edilmek üzere Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine, 3- Dava ile ilgili harç ve masraflarõn görevli mahkemece göz önünde bulundurulmasõna dair yasa yolu açõk olmak üzere dosya üzerinden yapõlan inceleme sonucunda ön- ceden adresi tespit olunamayan ve ilanen tebligat yapõlan İs- met Koçak’õn bu ilanõn ilan tarihinden itibaren 7 gün içeri- sinde tebliğ edilmiş sayõlacağõ, kararõn 15 gün içerisinde iti- raz edilebileceği hususu Mahkememiz kararõnõn tebliğ yerine geçerli kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 20/08/2010 Basõn: 58968 T.C. KIZILCAHAMAM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN Esas No: 2008/191 Davacõ Maliye Hazinesi tarafõndan davalõlar Ali Ersoy, F. Mehmet Ersoy, Kezban Ünal, Naile Balaban, Güler Kara- mehmet, Hayati Ersoy ve Ayşe Şahin aleyhinize açõlan Tapu İptali ve Tescil davasõnõn yapõlan yargõlamasõnda; Mahkeme- mizce dahili davalõ Nafize Bitik Ersoy’a dava dilekçesinde belirtilen adresine duruşma gününü bildirir davetiye çõkarõl- mõş olup, adreste bulunmadõğõ gerekçesiyle tebligat yapõla- mamõştõr. Adres araştõrmasõndan da bir netice alõnamadõğõn- dan dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine ka- rar verilmiştir. Duruşma Günü: 03/11/2010 günü saat: 09.35’te duruşmada bizzat hazõr bulunmanõz veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi takdirde HUMK’nun 3156 sayõlõ yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarõnca yargõlamaya yokluğunuzda devam olunacağõ hususu, dava dilekçesi ve du- ruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basõn: 58970 Irak Cumhurbaşkanõ Yardõmcõsõ, Kürt sorunu konusunda ‘Bizi örnek alõn’ mesajõ gönderdi ‘Türkiye, İran’a yakõn’ BAHADIR SELİM DİLEK BAĞDAT - Türki- ye’deki genel af tartõş- malarõ Irak’ta da yankõ buldu. Irak Cumhurbaş- kanõ Yardõmcõsõ Tarık el Haşimi, Türkiye’nin PKK’yi de kapsayacak genel affõ düşünmesi ge- rektiğini dile getirirken “Bizim geçmişteki de- neyimimizi, Kürtlerle nasıl anlaşmaya vardı- ğımızı örnek alabilir- siniz. Benim Türkiye’ye tavsiyem şudur ki, Kürt halkı ve diğer etnik gruplarla, barışçıl kap- sayıcı yeni bir başlık açmalı... Eğer Türk hü- kümeti bu konuya ana- yasa tadili ve genel af önerisi çerçevesinden yaklaşırsa, bazı re- formlara gereksinim ol- duğu söylenebilir” dedi. Haşimi, AKP’ye, hükü- metin son dönemde İran’a yakõn duruşuna ilişkin kaygõlarõnõ iletti- ğini ama yanõt alamadõ- ğõnõ da söyledi. El Haşimi, Bağdat’ta sorularõmõzõ şöyle yanõt- ladõ. - Türkiye son dö- nemde İran’a yakın bir duruş sergiliyor. Bu ne- denle de ABD ile sıkın- tı yaşıyor. Diğer yandan da Tahran yönetimi, Irak’ta Türkiye’nin du- ruşuna tam karşıt bir pozisyonda faaliyet gös- teriyor. Siz Sünnilerin önde gelenlerinden bi- ri olarak bu durumu nasıl değerlendiriyor- sunuz? - Bu siyasetin karmaşõk yapõsõndan kaynaklanõ- yor. Bunun için benim tam doğru bir yanõtõm yok. Türk hükümeti, İran ile herkesin farkõnda ol- duğu nükleer dosyasõ ko- nusunda işbirliği yaparak büyük bir ulusal çõkarõ olduğunu tahmin ediyor. - Bunu Türk yetkilile- re söylediniz mi? - Zaman zaman söylü- yorum. Her şey hakkõnda konuşabiliyoruz. Bu ko- nudaki kaygõlarõmõ da ak- tardõm. - Yanıtları ne oldu? - Bir yanõt vermediler. - Bir yanıt vermeleri gerekmiyor muydu? - Elbette kaygõlõlar. Tür- kiye Irak’õn istikrarlõ ol- masõnõ istiyor. Türkiye, yeni hükümetin kurulma- sõnda yardõmcõ olmak is- tiyor, süregelen konularda işbirliğini devam ettir- mek istiyor. Türkiye, Irak için yüce bir ortak. - PKK konusuna ge- lirsek, bu sorun çok ko- lay çözülmeyecek gibi görünüyor... - Öncelikle, PKK ta- mamen Türkiye’nin so- runu, Irak’õn sorunu de- ğil. Sõnõr ötesi aktiviteler Türkiye’nin egemenliği- ne zarar veriyor. Bunun farkõndayõz ancak aynõ zamanda bu teröristler Türk vatandaşõ ve Irak topraklarõnõ kullanarak Irak’õn egemenliğine de zarar veriyor. Dolayõsõy- la böyle bir örgütün be- nim topraklarõmda faali- yet göstermesinden ve komşumla sorun yarat- masõndan elbette ki mut- lu değilim. Aynõ şekilde, PKK’nin saldõrõlarõnõn kurbanlarõnõn çektiği acõ- yõ ve trajediyi de hisse- debiliyorum. Ama za- man zaman Türkiye’den yapõlan bombardõman- larla zavallõ Kürt halkõnõn çektiği sõkõntõlardan da mutlu değilim. Bu in- sanlar, PKK aktiviteleri- nin bedelini ödüyorlar. ‘SONUÇ YIKIM OLDU’ - Yeni hükümet kurulursa bu sorunun çözümü için bir for- mülü var mı? - Türk tarafõnõn şuna gereksini- mi var gerçekten. Barõşçõl bir yak- laşõm çok önemli. Bizim geçmişteki deneyimimizi, Kürtlerle nasõl an- laşmaya vardõğõmõzõ örnek alabi- lirsiniz. Türkiye’ye tavsiyem şudur ki, Kürt halkõ ve diğer etnik grup- larla, barõşçõl kapsayõcõ yeni bir başlõk açmalõ... Eğer Türk hükümeti bu konuya anayasa tadili ve genel af önerisi çerçevesinden yaklaşõrsa, bazõ reform- lara gereksinim olduğu söylenebilir. Diğer yandan, Irak’taki bölgesel Kürt yönetimi ve Irak, PKK’nin sõnõr ötesi saldõrõlarõnõ da engellemek durumunda. - 7 yıllık bir işgale baktığınızda ne hissedi- yorsunuz? - Amerikalõlar Irak’a iktidarõ değiştirmek için gel- diler ve güç kullanarak iktidarõ değiştirmeyi ba- şardõlar. Iraklõlar birçok fedakârlõkta bulundu ama sonuç ne yazõk ki tam bir yõkõm oldu. ACI KAYBIMIZ CUMHURİYET ÖĞRETMENLERİNDEN Galatasaray Lisesi ilk kısım emekli öğretmeni NEBİYE YILMAZ 27.08.2010 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 28.08.2010 (Bugün) ikindi namazında Teşvikiye Camisi’nden kaldırılacaktır. AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle