Katalog

Kültür Servisi - 2006 yõlõnda Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Orhan Pamuk’un yeni kitabõ “Manzaradan Par- çalar: Hayat, Sokaklar, Edebiyat”, İletişim Ya- yõnlarõ tarafõndan yayõm- landõ. Özyaşamöyküsü ni- teliğindeki “Manzaradan Parçalar”da, Pamuk’un yaşamõndan bölümler, ya- şamõn içinden gözlemleri, yaşadõğõ ve gittiği kentlerle ilgili izlenimleri, okuduğu kitaplar, gördü- ğü mimari ya- põlara ilişkin düşünceleri de yer alõyor. “Manzara- dan Parça- lar”, Orhan Pa- muk’un kendi yaşamõna, dün- yaya, yaşama, sanata bakõşõ- nõn kendi kaleminden bir anlatõsõ niteliğinde. Pa- muk, Hayat, İstanbul, Ki- taplar ve Edebiyat, Be- nim Kitaplarõm, Sanat, Si- yaset ve Diğer Vatandaş- lõk Dertleri başlõklarõ al- tõnda topladõğõ kitabõnda, Paris Review dergisinin kendisiyle roman sanatõ üstüne yaptõğõ söyleşiye de yer veriyor. Kitapta Pa- muk’un çizimleri, yaşa- mõndan fotoğraflar ve ki- mi sanat yapõtlarõnõn gö- rüntüleri de yer alõyor. Yazarõn, kitabõn başõnda yer alan “Bir Hayat Hi- kâyesi Denemesi”nde söyledikleri, bir bakõma, “Manzaradan Parça- lar”õn yazõlõş nedenini de dile getiriyor: “‘İstanbul’ adlı kitabımın bir yarısı şehirden söz eder, bir yarısı da yirmi iki yaşıma kadarki hayat hikâyemdir. Ki- tabı yazıp bitir- diğimde, aşırı bir hayal kırıklığına kapıldığımı ha- tırlıyorum. Ken- di hayatımda an- latmak istedi- ğim, vazgeçilmez bir hatıra olarak gördüğüm şeyle- rin onda birini bile ‘İs- tanbul’a koyamamıştım. Yirmi iki yaşıma kadar- ki hayatımı özetleyen ve ve bambaşka hatıralarla kurulmuş yirmi cilt anı daha yazabilirdim. Oto- biyografinin bir hatır- lama yolu değil, unut- ma biçimi olduğunu o zaman anladım...” SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ 14 KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B Kulin’in Almanya yolculuğu Kültür Servisi - Ayşe Kulin 1 Eylül’de Almanya’da yayõmlanacak olan romanõ “Bir Gün”den okumalar yapmak ve bir dizi söyleşi programõna katõlmak üzere Almanya, İsviçre ve Avusturya’yõ içeren bir turneye çõkõyor. Almanya’da 10. Uluslararasõ Edebiyat Festivali’ne de konuk olacak Kulin, aralarõnda Vaclav Havel, Joshua Ferris’in de bulunduğu ünlü yazarlarõn konuşmalar yapacağõ festivalde romanõ üzerine bir söyleşiye katõlacak. Kulin ayrõca fuarõn en prestijli programõ Das Blaue Sofa’ya katõlacak, fuar alanõndan canlõ olarak ZDF’de yayõmlanacak söyleşisinde “Bir Gün” ve modern Türkiye’nin sorunlarõ üzerine konuşacak. U2 konserine polis müdahalesi Kültür Servisi - İrlandalõ müzik grubu U2’nun 360 turnesi kapsamõnda önceki akşam Rusya’da verdiği konserine, polisin sivil toplum örgütlerine müdahalesinin gölgesi düştü. Polis, konser başlarken Uluslararasõ Af Örgütü, Greenpeace ve U2’nun AIDS’e karşõ kurduğu ONE vakfõnõn çadõrlarõnõ kaldõrõp, el ilanlarõ dağõtan ve imza kampanyasõ yürüten gönüllüleri stadyum dõşõna atarak bir kõsmõnõ tutukladõ. Polis elden bildiri dağõtõlmasõna izin verilmediğini söylerken, İnsan Haklarõ Moskova Ofisi başkanõ, bölgede gerekli tüm izinlerin alõndõğõ açõklamasõnõ yaptõ. Dylan’da yeni buluntular Kültür Servisi - Daha önce resmi olarak piyasaya sürülmemiş bir düzineyi aşkõn “erken dönem” Bob Dylan şarkõsõ, Dylan’õn “The Bootleg Series” albüm dizisinin yeni bölümünde yerini alacak. “Sara”, “Hurricane”, “Like a Rolling Stone” gibi kült şarkõlara imza atan müzisyen, 31 Mayõs 2010’da da ülkemizde bir konser vermişti. Anime ustası Satoshi Kon öldü Kültür Servisi - “Perfect Blue”, “Tokyo Godfathers” ve daha birçok ödüllü anime filmiyle bilinen Japon yönetmen Satoshi Kon, 46 yaşõnda pankreas kanserinden yaşamõnõ yitirdi. Kariyerine manga çizeri olarak başlayan Kon’un son filmi, “The Dreaming Machine”di. Iron Maiden’ın son albümü Kültür Servisi - Iron Maiden son albümü “The Final Frontier” ile İngiltere ve tam 20 ülkenin albüm listelerinde 1 numaraya yerleşmeyi başardõ. 1980 Nisanõ’nda yayõmlanan ilk albümlerinden bu yana tam 30 yõl geçen ve albümleri toplam 80 milyonun üzerinde satan heavy metal grubunun son albümü “The Final Frontier” 15. stüdyo albümü. Page’in servetlik otobiyografisi Kültür Servisi - Ünlü rock grubu Led Zeppelin’in gitaristi Jimmy Page’in ilk kitabõ 27 Eylül’de okurla buluşuyor. İngiliz yayõnevi Genesis tarafõndan yayõmlanan ve otobiyografik nitelik taşõyan “Jimmy Page” adlõ roman, 650’ye yakõn fotoğraf içeriyor. 500 sayfalõk kitap, sadece 2 bin 500 adet basõlacak ve her biri ünlü müzisyenin imzasõnõ taşõyacak. 66 yaşõndaki müzisyenin ilk kitabõnõn fiyatõ ise 550 Avro (yaklaşõk 1000 Türk Lirasõ). Yönetmesi Irmak’tan afişi seyirciden Kültür Servisi - Çağan Irmak’õn yazõp yönettiği ve 19 Kasõm’da gösterime girecek “Prensesin Uykusu” isimli filminin afişini sinemaseverler seçecek. www.mostproduction.com ve www.beyazperde.com adreslerinde dört seçenek arasõnda yapõlacak oylama, 28 Ağustos - 3 Eylül tarihleri arasõnda gerçekleşecek. Sõradan görünen ama aslõnda rengârenk karakterlere sahip bir grup insanõn birlik olup kaderi değiştirme çabalarõnõ anlatan filmin başrollerinde Çağlar Çorumlu, Sevinç Erbulak, Genco Erkal, Ayşenil Şamlõoğlu da yer alõyor. İslamõ kullanan milyarlõk dolandõrõcõlõklarõn insani sonuçlarõnõ işleyen ‘Takiye’ ARD’de gösterildi ‘Büyük soygun’a büyük ilgi Almanya’nõn en büyük TV kanalõ ARD’de prime time’da gösterilen ‘Takiye’nin senaristi ve yapõmcõsõ Kadir Sözen, Avrupa Türklerini İslamõ kullanarak dolandõranlarõn yarattõğõ yõkõmõn sonuçlarõnõ işlemeye bundan sonra da devam edeceğini vurguluyor. OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Alman sinema dünyasõnõn genç kuşağõndan kabul edilen Kölnlü yönetmen ve yapõm- cõ Kadir Sözen, sinema sanatõnõn da toplumdaki gelişmelerden payõna düşeni aldõğõnõ söyledi. Alman- ya’nõn en büyük televizyon kana- lõ ARD’de ve “prime time” deni- len en çok izleyicinin bulunduğu saatte yayõmlanan filmi “Takiye” ile büyük bir soygunu dramatik yüzüyle işlediğini belirten Sözen, Avrupa Türklerini İslamõ kullanarak dolandõranlarõn yarattõğõ yõkõmõn sonuçlarõnõ işlemeye bundan sonra da devam edeceğini vurguladõ. “Takiye”nin senaryosunu yazan ve yapõmcõlõğõnõ üstlenen Sözen, Cum- huriyet’in sorularõnõ yanõtlarken Av- rupa Türklerinin uzun yõllar süren bir dinselleştirme baskõsõ altõnda kaldõ- ğõnõ belirterek “Bu gelişmeyle AKP’nin yükselişi arasında açık bir paralellik var” dedi. Mayõs ayõnda Türkiye’de gösterime giren filme halkõn, patlayan sõcaklar ve Deniz Baykal kaseti nedeniyle bekledikle- ri ilgiyi göstermediğini kaydeden Sözen, “Ancak gişedeki durumla, gerçek etkimiz örtüşmüyor. Biz, et- kili çevrelerde, medyada, sanat çevrelerinde, hatta siyasette belli bir ilgiyle karşılandığımızı biliyo- ruz” diye konuştu. Gerçek olaylara dayandõğõ vur- gulanan filmde Erhan Emre, Rut- kay Aziz, Fahriye Evcen, Stipe Er- ceg, Ali Sürmeli gibi isimler rol alõr- ken tanõtõmlarda “Allah adına işle- nen suçlardan ve dolandırılan saf Müslümanlardan” söz ediliyor. Dinci örgütler, istihbarat servisleri ve siyasetin iç içe işlendiği filmin yö- netmeni Ben Verbong. ARD’deki filmin daha uzun bir ver- siyonunu, Türkiye ve Almanya’da da yeniden sinemalarda gösterime sok- mayõ planladõklarõnõ belirten yapõm- cõ Sözen, hem belgesel hem de uzun metrajlõ konulu filmlerle göç süreci- ni işleyen çalõşmalara ağõrlõk ver- mesiyle tanõnõyor. Alman siyasetinin de bu milyarlõk soygunlarda payõna bir şeyler düştüğünün kabul edil- mesi gerektiğine dikkat çeken Sözen, Türkiye kökenli toplumun Avrupa ül- kelerinde bu denli dinci eğilimlerin etkisi altõna girmesine kendisinin de şaşõrdõğõnõ belirtti. Mağdur durumdaki birçok aileyle senaryoyu yazarken yüz yüze görüştüğünü de hatõrlatan Kadir Sözen, şunlarõ söyledi: “Buradaki Türkiye kökenli top- lum gerçekten önemli ölçüde din- selleştirildi. Bu, ısrarlı bir siyase- tin sonucu. İslamın açık bir tartış- maya açık olmaması da bu tür olayların etkisini arttırıyor. İn- sanlara böyle yüz binlerce Av- ro’yu nasıl sorgusuz sualsiz ver- diklerini sordum. Camilerde, der- neklerde kendilerine güvendikleri insanlar tarafından bu yolda tel- kinde bulunulduğunu, inanarak, hatta isteyerek bu paraları ver- diklerini söylediler. Büyük cesaret... Bu insanlar emeğiyle geçinen insanlar. Zor kazandıkları paraları dağıtmışlar. Ama bir kazanç bek- lentileri de vardı. Söylüyorlar za- ten. Alman yetkili kurumlarının ise 30-40 milyarı bulduğu söylenen böyle bir soygunu, para hareket- lerini, sadece izlemekle yetinmesi, doğrusu büyük bir soru işaretidir. Ben, Almanya’da yaşayan insan- lara ve Türk toplumuna da ışık tut- mak istedim.” Bu filmin Alman medyasõnõn en büyük kurumlarõndan birinde ve en yoğun saatte seyirci önüne çõkarõl- masõnõn anlamlõ bir adõm olduğunu kabul eden Sözen’e göre, bu böyle olaylarõn yinelenmesinin en azõndan eskisi kadar kolay olmayacağõna yö- nelik yeni bir işaret. ‘Manzaradan Parçalar’ Heybeliada Ruhban Okulu 30 yõl aradan sonra Yunan sanatçõlarõn sergisiyle kapõlarõnõ açõyor Kültür Servisi - “İstanbul’un İzini Sürmek” farklõ ifadelerle “bin bir yüz- lü şehrin” ruhunu ortaya çõkaran Yunanlõ sanatçõlardan oluşan bir sergi. Heybeliada Ruhban Okulu 30 yõldan sonra ilk kez 20 günlüğüne kapõlarõnõ 101 Yunan sanatçõnõn katõldõğõ “İstanbul’un İzini Sürmek”sergisiyle açõyor. Yarõn saat 19.00’da, Heybeliada Aya Triada Ki- lisesi’ndeki ikindi ayininden sonra Pat- rik Bartholomeos’un açõlõşõnõ yapacağõ sergi, bugün de Yunan Konsoloslu- ğu’nda (Şişmanoğlu Konağõ) yine aynõ saatte Yunanistan’õn İstanbul Başkon- solosu Vasileios Bornovas tarafõndan açõlacak. Her iki mekânda da 23 Eylül’e kadar sürecek UNESCO himayesindeki serginin küratörlüğünü İris Kritikou üst- leniyor. 101 sanatçõnõn çalõşmalarõndan oluşan “İstanbul’un İzini Sürmek” sergisi ve aynõ isimli belgesel, tarihin, mitlerin ve efsanelerin pusulasõ ile yola çõkarak İstanbul’dan imgeler, renkler, ko- kular, duyulara odaklanõyor. Büyük ço- ğunluğu bu sergi için özel olarak hazõr- lanmõş olan eserler, resim, heykel, fo- toğraf, video gibi farklõ disiplinlerden gündelik ve kavramsal işler yapan genç sanatçõlarõn işlerini kapsõyor. Sergiye eş- lik edecek Katerina Karayianni’nin yö- netmenliğindeki sergiyle aynõ adlõ bel- gesel de ilk kez tüm sergi boyunca Hey- beliada’da gösterilecek. Sergi, ekim ayõnda da Atina’da, Ati- na Belediyesi’ne bağlõ “Technopolis”te sergilenecek. Atina’daki serginin ziya- retçileri ayrõca Adalar Müzesi tarafõndan sunulan ve Heybeliada’nõn florasõ, tari- hi ile ilgili obje ve dokümanlarõ da gör- me fõrsatõ bulacak. Ayrõntõlõ bilgi için: www.tracingis- tanbul.com Polisiye’nin kraliçesi 120 yaşında Kültür Servisi - “Polisiye edebiyatının kraliçesi” olarak tanõmlanan ve kutsal kitaplar ve Shakespeare’den sonra dün- yanõn en çok okunan yazarla- rõndan Agatha Christie’nin 120. doğum yõlõ kutlamalarõ kapsamõnda, 15 Eylül’de İs- tanbul’da özel bir etkinlik dü- zenlenecek. Christie’nin Tür- kiye yayõncõsõ Altõn Kitaplar’õn düzenlediği etkinliğe, yazarõn torunu Mathew Prichard ile “Agatha Christie’nin Gizli Defterleri” adlõ kitabõn yaza- rõ John Curran da katõlacak. Mary Westmacott takma adõyla aşk romanlarõ da kaleme almõş olan yazarõn hayatõnda İs- tanbul’un da izleri bulunuyor. Christie, 1926 - 1932 yõllarõ ara- sõnda İstanbul’un tarihi oteli Pe- ra Palas’ta konaklamõş ve otel- de sõr dolu 11 gün geçirerek bu sürede “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” isimli romanõnõ ka- leme almõştõ. Kitaplarõ satõş rekorlarõ kõran, oyunlarõ sah- neye konan yazarõn eserleri bugüne kadar 2 milyardan faz- la kopya sattõ. 12 Ocak 1976’da yaşamõnõ yitiren Christie’nin, “Fare Kapanı”, “Nil’de Ölüm”, “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” yazdõğõ sayõsõz poli- siye roman arasõnda yer alõyor. Senaristliğini ve yapımcılığını Kadir Sözen’in üstlendiği film daha uzun bir versiyonuyla Türkiye’de ve Almanya’da yeniden gösterime girecek. ORHAN PAMUK’UN YENİ KİTABI ‘İstanbul’un İzini Sürmek’ Mark Hadjipateras’ın çalışması.