Katalog

CMYB C M Y B 21 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Söyledikleri ve Es Geçtikleri İktidar partisinin dünkü Meclis grubu, bir anlamda tarihi önem taşıyordu. Başbakan, o önemi, milletvekillerine “Bugünden itibaren 12 Eylül’e kadar vatan topraklarına dağılacağız” diye anlatmak istemişti. O günleri bire bir yaşamayanlar için, dünkü konuşma, 12 Eylül cuntasının acımasızlığını sergileyen örneklerle süslenmişti. Ama, darbenin tanıkları hatta mağdurları olup da dün Erdoğan’ı dinlemiş olanlar, eminim birbirlerine “Başbakan yine neler söylüyor” diye sormuşlardır. Zira grup kürsüsünden, 12 Eylül adaletini denetimi altına alan darbecilerin, “bir sağdan bir de soldan” dengesini gözeterek suçsuz kişileri idam sehpalarına göndermekten çekinmediklerini duygu yüklü söylemlerle anlatarak hafta sonu Bingöl’de başlatacağı kampanyanın provalarını yapan Başbakan, günümüzde suçsuzluklarına Tanrı’nın tanıklık edebileceği nice kimseyi Silivri cezaevinde adeta hüküm giymiş gibi ucu açık bir şekildeki tutuklamalarla alakoyan zihniyetin avukatlığını da üstlendiğini övünerek söyleyen kişi değil midir? Onun babası baba da Haberal’ınki ne? Dünkü konuşmasında, “12 Eylül’de hapis yatan bakanımız babasının cenazesine katılamadı” diye mersiyeler düzerken, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın haksız sürdürüldüğü Yargıtay’ca da onaylanmış olan tutukluluğu gerekçe gösterilerek, babasını sonsuzluğa uğurlamaktan alakonulduğunu da unutmuş göründü. O cezaevinde yaşamını kaybedenlerin geride bıraktıklarını da... Dün adeta çocuklara masalların “Kırmızı şapkalı kurdu” gibiydi Erdoğan. Konuşmasında CHP ve MHP’nin tabanından, “12 Eylül’ün hukuksuzluğunu unutmayarak evet demelerini” isterken oylanacak olan kendi anayasasındaki o iki madde ile yargıya müdahale yetkisini yürütme erkine verdirmiş olduğunun bilinmediğini mi düşünüyor? Oysa daha şimdiden o halkoylamasının propaganda döneminde uyulması gerekli kuralları bir yana bırakmış, belden aşağıya vuruşun serbest olduğunu söyleyen şerbetli bir iktidarın başı değil miydi, grup kürsüsünde gözyaşlarını tutamadan konuşan bu kişi? O çakma afişleri kim astı? Geçen hafta başkent caddelerindeki bilboardlara asılan “sahte evet”li korsan afişleri tasarlayan ve basanlardan tek kelime ile söz etmeyen AKP ve yandaşları, TRT başta olmak üzere irili ufaklı televizyon kanallarında tek yanlı propagandalarını pervasızca sürdürerek Yüksek Seçim Kurulu’nu da yazık ki etkisiz bir seyirci haline sokmak becerisini göstermişlerdir. Haber kanalları, bir yandan başkentte canlı bomba olarak dolaşan terörist kadının eşkâlini belirleyen polisin, orta boylu şişman bir PKK’linin ensesinde olduğunu söyleyerek güvenlik güçlerine güvenmemizi salık veriyor. Ama sorun, sahte evet afişlerini kimin yaptırdığına gelince, “çaresiz kalan” devletin polisi ortadan kayboluyor. Seçim kurulları, bu korsanlıktan habersiz görünmeyi yeğliyor! Başbakan, elini kutsal kitaba koyarak söylesin: Hangi gerçek demokraside güvenlik örgütleri iktidarın buyruğunda böylesine çaresiz bırakılmaktadır? Aydın’da MHP il binasına asılmış olan bir bez dövizde yazılanlar “Beyefendinin kulağına giderse ben ne yaparım?” diye düşünen “iktidarın valisi” afişin indirilmesi için Cumhuriyet savcısından talep ettiği izin kararını alamıyor. Ama yılmıyor ve kendisinin devletin değil iktidarın memuru olduğunu düşünerek “Ya Allah, bismillah” diye harekete geçiyor. Üç gündür ülkenin bu aydın kentinde MHP’li olsun olmasın yurttaşlar sokaklarda Vali Bey’in kulaklarını çınlatacak tepkilerini sürdüredursunlar, halkoylamasında idarenin yansız davranması kuralının demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu unuttuğu anlaşılan İçişleri Bakanı, yeni açılım mavallarının peşinde kayıplara karışmış! Başbakan dün kürsüden 12 Eylül’ün astırdığı insanlar için ağlamış. Ya biz ne yapalım? Gerçekleri altüst etmede usta bir Başbakanımız ve evlere şenlik İçişleri Bakanımız var diye mi dökelim gözyaşlarımızı?.. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Balyoz sanõklarõ arasõnda yer alan 12 general ve amiralin görev süresinin uzatõlmasõ bekleniyor BARKIN ŞIK ANKARA - Terfi sõrasõnda bu- lunan ve Balyoz sanõklarõ arasõnda yer alan 12 general ve amiralin Yüksek Askeri Şûra’da (YAŞ) gö- rev süresinin uzatõlmasõ bekleniyor. Türk Silahlõ Kuvvetleri Personel Ya- sasõ’nõn 65. maddesi göre, “Tu- tuklu bulunan ya da tahliye edil- mekle beraber kovuşturma veya duruşması devam eden veya hak- kında verilen hüküm henüz ke- sinleşmemiş bulunanlar” terfi ede- miyor. Askeri kaynaklar, eski 3. Kolordu Komutanõ emekli Korge- neral Ethem Erdağı’nõn da yargõ- lanõrken terfi sõrasõnõn geldiğini ve aynõ rütbede bekleme süresinin 1 yõl uzatõldõğõnõ anõmsatõrken, benzer formülün Balyoz sanõklarõ için de iş- letilebileceğini söyledi. Balyoz sa- nõklarõnõn emekli edilmesinin, da- vanõn beraatla sonuçlanmasõ duru- munda “mağduriyete” neden ola- cağõ belirtiliyor. İstanbul 10. Ağõr Ceza Mahke- mesi’nin Balyoz iddianamesini ka- bul etmesi, terfi sõrasõnda bulunan 12 general ve amirali doğrudan et- kiledi. TSK Personel Kanunu’nun 65. maddesi nedeniyle terfi ede- meyecek personelin, emekli edil- mesinin ise yargõlama süreci ta- mamlanmadõğõ için sakõncalarõ bu- lunuyor. Bu noktada, “Beraat ederlerse ne olacak?” sorusu ön plana çõkõyor. Askeri kaynaklar, emekli Korgeneral Ethem Erda- ğõ’nõn da yargõlanõrken terfi sõrasõ- nõn geldiğini ve aynõ rütbede bek- leme süresinin 1 yõl uzatõldõğõnõ anõmsatõrken, benzer formülün Bal- yoz sanõklarõ için de işletilebilece- ğini söyledi. Balyoz sanõklarõnõn emekli edilmesinin, davanõn bera- atla sonuçlanmasõ durumunda “mağduriyete” neden olacağõ be- lirtiliyor. Elazõğ’daki 8. Kolordu Komu- tanlõğõ döneminde inşaat ihalesinde usulsüzlük yapõldõğõ gerekçesiyle Genelkurmay Askeri Mahkeme- si’nde yargõlanan Korgeneral Ethem Erdağõ’nõn görev süresi, dava devam ettiği için 2006 yõlõ YAŞ toplantõ- sõnda bir yõl uzatõlmõştõ. Erdağõ, mahkûmiyetle sonuçlanan davanõn tamamlanmasõnõn ardõndan 2007 yõlõ YAŞ toplantõsõnda emekliye ayrõlmõştõ. Albaylar da etkilendi Balyoz davasõ generallik için ter- fi sõrasõ gelen kurmay albaylarõ da etkiledi. Kurmay Albay Burhan Göğce ile Ali Rıza Sözen bu isim- ler arasõnda yer aldõ. Yine terfi sõ- rasõnda bulunan ancak, iddianame tamamlandõktan sonra haklarõnda “takipsizlik” kararõ verilen dört is- min ise önü açõk. 1. Hava Kuvvet Komutanõ Kor- general Korcan Pulatsü, Deniz Harp Okulu Komutanõ Tuğamiral Türker Ertürk, Denizaltõ Filosu Komutanõ Tuğamiral Ahmet Sinan Ertuğrul ve Güney Grup Komuta- nõ Tuğamiral Erdem Caner Be- ner’in terfi şansõ bulunuyor. Askeri kaynaklar, emekli Korgeneral Erdağõ’nõn da yargõlanõrken terfi sõrasõnõn geldiğini ve bekleme süresinin 1 yõl uzatõldõğõnõ anõmsatõrken benzer formülün Balyoz sanõklarõ için de işletilebileceğini söyledi. Mahkeme heyeti Başbakanlõk’tan Başbakan Erdoğan’õn telefon numarasõnõ istedi Hüseyin Çelik müdahil oldu İstanbul Haber Servisi - “İrti- ca ile Mücadele Eylem Planı” da- vasõnõn görüldüğü İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi, Başba- kanlõk’tan, dosyada suça konu olan Başbakan Recep Tayyip Er- doğan ile eski KKTC Cumhur- başkanõ Mehmet Ali Talat ara- sõnda yapõlan görüşme sõrasõnda Başbakan Erdoğan’õn kullandõğõ te- lefon numarasõnõn bildirilmesini is- tedi. Mahkeme heyeti, AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çe- lik’in davaya müdahil olarak ka- tõlma talebini “Suçtan zarar gör- me ihtimali bulunduğu” gerek- çesiyle kabul etti. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahke- mesi, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” iddialarõyla ilgili haklarõn- da davanõn 15 Temmuz’da görülen 10. duruşmasõnõn taleplerini celse arasõnda değerlendirdi. Mahkeme, “İrtica ile mücade- le eylem planı” ve “İzmir’de bi- ze yardımcı olacaklar” adlõ bel- geler üzerinde neden parmak izi in- celemesi yapõlmadõğõnõn İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ ve İstan- bul Emniyet Müdürlüğü’nden so- rulmasõ kararlaştõrõldõ. Sanõklar Ufuk Akkaya ve Mehmet Deniz Yıldırım hakkõnda kontrol tedbir- leri uygulanmak suretiyle tahliye edilmeleri istemi, oyçokluğuyla reddedildi. Karara, Başkan Ke- mal Can muhalif kaldõ. Dosya kapsamõnda hâkim ve savcõlarõn 2008 yõlõnda İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce düzenle- nen iftarda çekilen fotoğraflarõn MİT Müsteşarlõğõ’na gönderildiği şeklinde beyana dayanõlarak bu konuda MİT Müsteşarlõğõ’na ya- põlan bir ihbar olup olmadõğõnõn so- rulmasõ hükme bağlandõ. Aydõnlõk dergisinden Erdoğan ile Talat arasõnda yapõlan telefon gö- rüşmesi ile ilgili olarak gelen ses kaydõnõn bir flash bellek içerisinde gönderilmesine ilişkin 17 Eylül 2009 tarihli kamera kaydõ istendi. İrtica ile Mücadele Eylem Planõ davasõnõn görüldüğü İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi, Hüseyin Çelik’in davaya müdahil olarak katõlma talebini kabul etti. Sanõklara ‘Erdağõ’ modeli Ordudaki 303 paşadan 29’u şüpheli Balyoz iddianamesi HÜLYA KESKİN Balyoz Eylem Planõ iddianamesi ile Cumhuriyet tarihinde ilk kez as- kerler darbe suçu iddiasõyla “sivil mahkemede” yargõlanacak. İddia- namede ordudaki 303 paşadan 29’u sanõk olarak yer alõyor. İddianame- ye göre, darbe sonrasõ oluşturulacak Milli Mutabakat Hükümeti’nin ila- nõna yönelik konuşma ile kimin ba- kan ve başbakan olacağõ bile belir- lenmiş. İddianamede ortamõn şekil- lenmesi ve darbe karşõtõ fikirlerini beyan edeceği düşünülen kişilere yönelik operasyonlarõn hazõrlandõğõ da savunuldu. Operasyonlarõn hede- finde köşe yazarlarõndan sivil top- lum kuruluşlarõna, gayrimüslim ce- maat önderlerinden gayrimüslim işadamlarõna yönelik çok sayõda ki- şi de bulunuyor. İddianamede 3 korgeneral, 6 tüm- general, 9 tuğgeneral, 2 koramiral, 1 tümgeneral ve 8 de tuğamiral ol- mak üzere toplam 29 muvazzaf ge- neral bulunuyor. Şüpheli generaller arasõnda Adana, Elazõğ, Kayseri, Tokat ve Konya gibi illerin kolordu ve jandarma komutanlarõ da yer alõ- yor. Orduda ise toplam 303 general var. Sanõklar arasõnda 8 yarbay ve 49 albay da yer aldõ. Bakanlar bile belliymiş İddianamede planõn koordinas- yon, hazõrlõk ve icrasõnda 97 kişinin görev alacağõ savunuldu. Darbe sõ- rasõnda başta siyasiler olmak üzere suçlu bulunanlarõn gözaltõna alõn- masõ, sorgulanmasõ ve yargõlanma- sõnda da toplam 1401 kişiye görev verildiği kaydedildi. Darbe harekât timleri, kamu kurumlarõna el koya- cak rütbeli askerlerin de bu 1401 kişi arasõnda olduğu savunuldu. İd- dianamede, eylemlerin “Balyoz Komutanlığı olarak nitelenen gruba bağlı çalışan Deniz, Hava, Jandarma kuvvetleri personeli tarafından hazırlandığının anla- şıldığı” öne sürüldü. Balyoz Hare- kâtõ’nõn ardõndan göreve getirilmesi planlanan kabinenin de oluşturuldu- ğu, Çetin Doğan tarafõndan darbe sonrasõ kurulacak hükümetin ilanõ- na yönelik konuşmanõn dahi hazõr- landõğõ savunuldu. Hedefte kimler var? İddianameye göre, darbe orta- mõnõn oluşturulmasõ ve darbe kar- şõtõ fikirlerini beyan edeceği düşü- nülen kişi ve gruplara yönelik operasyonlar planlandõ. İddia olu- nan operasyonlar ve hedefleri ise şöyle sõralandõ: Orak: Hedefinde Etyen Mah- cupyan, Hrant Dink, Sevan Ni- şanyan bulunuyor. Hedef tanõmõ olarak da “Darbe Karşıtı Ermeni Basın” ifadesi bulunuyor. Tırpan: Hedef boş bõrakõlmõş. Hedef tanõmõnda ise “Darbe kar- şıtı akademik kadro” ifadesi bu- lunuyor. Urgan: Hedefinde “Arı Grubu” bulunuyor. Tanõm olarak da “Darbe Karşıtı STÖ’ler” ifa- desi bulunuyor. Testere: Mehmet Altan, Ali Bayramoğlu, Mehmet Barlas, Taha Akyol hedefleniyor. Döküm: Hedefte İsmailağa li- derlerinden Alaaddin Kaya bulu- nuyor. Yumruk: Nazlı Ilıcak, Ahmet Taşgetiren, Ali Bulaç, Abdurrahman Dilipak ve Fehmi Koru hedefleniyor. Hedef tanõmõ olarak ise “Darbe Karşıtı Aşırı Sağ Kesim” ifadesi bulunuyor. Sakal: Hedefte Fener Rum Pat- riği Bartholomeos, eski Vatikan Başkonsolosu Maroviç ve Erme- ni Patriği Mutafyan bulunuyor. Tanõmda da “Gayrimüslim Ce- maat Önderleri ve İşadamları” bulunuyor. Kürek: “Darbe Karışıtı Aşırı Sol Kesim” hedefleniyor. İddia- namede, 1. Ordu Karargâhõ koz- mik odasõnda görev yapan iki si- vil memurun Balyoz planlarõnõ kendilerinin yazdõğõnõ kabul ettiği savunuldu. Askeri mahkeme, ‘İrticayla Mücadele Eylem Planõ’yla ilgili açõlan davayõ reddetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge- nelkurmay Askeri Mahkemesi, “İrticayla Mücadele Eylem Planı” başlõklõ yazõyla il- gili olarak Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek hakkõnda açõlan davayõ reddetti. Mah- keme gerekçesinde, aynõ suçtan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde daha önce açõl- mõş bir dava olduğu ve bir kişinin aynõ ey- lemden dolayõ iki ayrõ mahkemede yargõla- namayacağõnõ bildirdi. Çiçek’in Genelkurmay Askeri Mahkeme- si’ndeki davasõnõn ilk duruşmasõ dün yapõl- dõ. Duruşma salonuna girmeden önce gaze- tecilerle tokalaşan Çiçek, “Genelkur- may’da ev sahibi biziz”, “Bir teröristle to- kalaşıyorsunuz, haberiniz olsun” diye esp- ri yaptõ. Mahkeme Başkanõ Hâkim Kõdemli Albay Ali Rıza Bildik, söz konusu belgeyle ilgili açõlmõş iki dava olduğuna dikkat çeke- rek, bununla ilgili sorunu çözmeden mahke- menin davaya devam etmesinin mümkün ol- madõğõnõ söyledi. Yazõnõn basõnda yer alma- sõ sonrasõnda ilk soruşturmanõn askeri savcõ- lõk tarafõndan başlatõldõğõnõ belirten Çiçek ise bu sebeple İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nin “yetkisizlik, görevsizlik” kararõ vermesi gerektiğini dile getirdi. Verilen aranõn ardõndan Genelkurmay As- keri Savcõsõ Yavuz Şentürk, İstanbul’da açõlan dava ile Genelkurmay Askeri Mahke- mesi’nde açõlan davanõn aynõ eylemden açõl- madõğõnõ belirterek askeri mahkemedeki da- vanõn reddedilmemesini talep etti. Celal Ül- gen de iki iddianamede eylemin tek olduğu- nu belirtti ve Uyuşmazlõk Mahkemesi’ne gi- dilerek davanõn Askeri Mahkeme’de görül- mesi yönünde karar alõnmasõnõ istedi. Tahliye talebi de reddedildi Mahkeme heyeti, görev yönünden kararõ- nõ açõkladõ. Mahkeme Başkanõ, Çiçek hak- kõnda “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” başlõklõ yazõyla ilgili olarak İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde, Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nden önce dava açõldõğõ- nõ belirterek, Genelkurmay Askeri Mahke- mesi’nde açõlan davanõn ceza muhakemesi yasasõnõn 223/7. maddesi uyarõnca oybirli- ğiyle reddine karar verildiğini açõkladõ. Bil- dik, sanõk avukatlarõnõn İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi ve Genelkurmay Askeri Mahkemesi’ndeki davalarõn birleştirilmesi ve görev yönünden uyuşmazlõğõn gideril- mesi için dava dosyasõnõn Uyuşmazlõk Mahkemesi’ne gönderilmesi yönündeki ta- leplerle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadõğõna hükmedildiğini duyurdu. Bildik, Çiçek’in avukatlarõnõn mahkemenin kararõ- nõ bir hafta içinde temyize götürme haklarõ olduğunu kaydetti. Mahkeme, Albay Dur- sun Çiçek’in tahliye talebini de reddetti. Çiçek davasında sürpriz Zamanaşımına 1 gün kala sanık rapor aldı Türkler davasõnõn sanõğõ Osmanağaoğlu, duruşmaya katõlmadõ İstanbul Haber Servisi - DİSK eski Genel Başkanõ Ke- mal Türkler’in katledilmesi ile ilgili davada verilen beraat kararõnõ Yargõtay’õn bozmasõnõn ardõndan görülen ilk duruşma- ya sanõk Ünal Osmanağaoğlu doktor raporu alõp gelmedi. Dava ile ilgili zamanaşõmõ sü- resi ise yarõn doluyor. Ünal Osmanağaoğlu hak- kõnda verilen beraat kararõnõn Yargõtay tarafõndan bozulma- sõnõn ardõndan tekrar yargõlan- masõna Bakõrköy 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde devam edil- di. Duruşmada Mahkeme Baş- kanõ Atilla Tanrıvermiş, mah- kemeye başkanlõk eden Ali As- ker Kazak’õn davadan çekil- diğini belirtti. Kazak, sanõk Osmanağaoğlu hakkõnda Yar- gõtay tarafõndan bozulan bera- at kararõnõ veren hâkimdi. Mahkeme Başkanõ, Sanõk Osmanağaoğlu’nun rahatsõz olduğunu bildiren 13 Tem- muz 2010 tarihinden itibaren 10 günlük raporun mahkeme- ye ulaştõğõnõ söyledi. Daha sonra ise Yargõtay Ceza Ku- rulu’nun bozma kararõnõ okun- du. Şikâyetçi avukatõ Rasim Öz, Yargõtay’õn kararõnõn usü- le ve yasaya uygun olduğundan söz konusu karara uyulmasõ gerektiğini belirterek, “Bu ka- rarı veren Ankara’daki yar- gıçları alkışlıyorum” dedi. Avukat Ergin Cinmen ise “Biz bu rapora kuşku ile ba- kıyoruz. Yargılamanın so- runlu gittiği düşüncesinde- yiz” diye konuştu. Sağlõk oca- ğõndan rapor alan sanõğõn tam teşekküllü bir hastanede kont- rolden geçirilmesine karar ve- ren mahkeme heyeti, dava dosyasõndaki zamanaõşõmõ sü- resini dikkate alarak duruş- mayõ bugüne erteledi. Adliye çõkõşõ gazetecilere açõklama yapan DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, “Adaletin bir an önce uygu- lanmasını istiyoruz” dedi. Türkler’in kõzõ Soydan da sanõk Osmanağaoğlu’na seslenerek, “Ünal Osmanağaoğlu sen ba- bamın katilisin. Sen baba- mın katillerinden birisin. Ba- bamın katilini tanıyorum” diye konuştu. Duruşmanın ardından bir açıklama yapan Kemal Türkler’in kızı Soydan, sanık Osmana- ğaoğlu’na seslenerek “Sen babamın katillerinden birisin. Babamın katilini tanıyorum” dedi. Taş atan çocuklar - TBMM Genel Kuru- lu’nda dün Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamõnda yargõlanan çocuklarla ilgili düzen- lemeler getiren ve “taş atan çocuklar” olarak anõlan tasarõnõn görüşülmesine başlandõ. MHP “şehit cenazeleri gelirken” tasarõnõn geri çekil- mesini istedi. CHP ve BDP ise yetersiz bul- duklarõnõ ancak destekleyeceklerini bildirdi. Pideye zam yok - Türkiye Fõrõncõlar Fede- rasyonu, ramazan ayõnda pide ve ekmeğe zam yapõlmayacağõnõ ancak ramazan ayõndan sonra artõşõn olabileceğini belirtti. Federasyon, rama- zan ayõnda ekmeğin kilogram fiyatõnõ 2.5 lira olarak açõklarken pidenin kilogram fiyatõnõ ise 3.5 lirayõ aşmayacağõnõ belirtti. Kırmızı ışıkta kaçtı - Diyarbakõr’da önceki gün gasp suçundan çõkarõldõğõ nöbetçi mahke- mece tutuklanan zanlõ, polis otosuyla cezaevi- ne götürüldü. Kõrmõzõ õşõkta duran araçtan eli kelepçeli bir şekilde inen zanlõ kaçtõ. El Kaide operasyonu - El Kaide üyesi ol- duklarõ ve ses getirecek eylem hazõrlõğõ içinde bulunduklarõ gerekçesiyle geçen cuma günü Adana, Antalya, Çanakkale ve İstanbul’da gözaltõna alõnan 29 kişi Adana’da mahkemeye çõkartõldõ. Zanlõlardan 14’ü tutuklandõ, 15’i ise tutuksuz yargõlanmak üzere salõverildi. KISA... KISA... KISA...