Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada daha işçinin, işsizin, memurun, memur ve işçi emeklisinin, dar gelirlinin, az gelirlinin anasından emdiği sütü burnundan getirecek! Günlerdir çene çalıyor RTE. Referandum, dış siyaset, erken genel seçime gidilmeyeceği dışında ülkenin, toplumun artık kanserleşen sorunlarına çare aradığını irdeleyen tek cümlesine rastlayana aşk olsun! İşsizlik mi? Batı’nın hemen her ülkesinde var. Yoksulluk, açlık sınırında yaşayan insanlar mı? Batı’nın da sorunu. Sekiz yıldır iktidardasınız. Teröre neden çare üretemediniz dedin mi; yanıt hazır. Uçağına cımbızla seçip aldığı gazetecilere Belgrad’da mazeretini açıklıyor: “Bak İngiltere’ye, İspanya’ya. Şunca yıldır terörü çözebildiler mi?” Mantığı dışa endeksli: Koca ülkeler çözememişse terör sorununu; biz çözecek değiliz ya demeye getiriyor. Oysa bu mazereti bir bakıma itiraf sayılabilir. 8 yıldır iktidarda, ne çare terör sorununu çözemediğini kabul etmiş oluyor. Şimdi sorumluluğuna ortak arıyor. Perşembe günü yapacağı görüşmede CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile ağırlıklı biçimde terör konusunu ele alacaklarını söylerken bir duyuruda da bulunuyor. Soracakmış, “Çözüme katkın ne olacak”? Bu soruya Kılıçdaroğlu’nun hangi ölçekte somut yanıtlar vereceğini bugünden kestirmek elbette olanaksız. Bugüne dek gazete haberleri dışında devletten terörle ilgili hiçbir belge ve bilgiye ulaşamamış olan bir parti, bu soruya çözüm konusunda bölgedeki işsizliğe, yoksulluğa, temel çareler dışında somut yanıtlar verebilir mi? Üstelik RTE’nin ana muhalefeti kamuoyu önünde köşeye sıkıştırmayı amaçladığını bile bile... Ulusal sorunsa terör; ortak çözüm arayışlarına katkı sağlamasını isteyen RTE’ye, CHP: (1)- Devletin elindeki istihbarat bilgi ve belgelerini CHP’ye açmasını, (2)- Şayet birlikte hareket etmekte samimi ise bakanlarla partimizin yetkili kişilerinin devletteki belge ve bilgileri birlikte incelemesine olanak tanımasını, (3)- Bu birliktelikten sonra iki partinin oluşturacakları ortak bir platformda ulusal soruna çözümler saptanabileceğini önerecek olsa, RTE acaba bu öneriyi kabul eder mi?.. ...kişisel ve partisel duygularını bastırarak ana muhalefetle birlikte çözüm olanakları arayabilir mi? Batı demokrasilerindeki ulusal sorunların çözümünde iktidarla muhalefetin bir araya gelerek mücadele ve çözüm yolları arayan örneklere kapılarak bizde de neden olmasın diyebilirsiniz amma: ...RTE’nin büyüklük egosu böylesi önerilere engeldir. Görüşme öncesi genel yorumlar RTE’nin teröre gerekli ve yeterli önlemleri almadınız diye şikâyetçi olduğu ana muhalefetten çözüme katkıda bulunacak somut öneriler istemesi içtenlik kokmuyor. Son açıklamalarından: Daha çok ana muhalefet durmadan eleştirir, lakin somut çözümlere sıra geldi mi yan çizer diye özetlenebilecek yargısını doğrulatmak, işte sordum ama terörü çözümleyecek tek bir öneri de bulunamadı demeye hazırlandığı izlenimi alınıyor. Bu oyunu bozmak için Kılıçdaroğlu -umut edelim ki- somut içerikli kimi öneriler sunsun RTE’ye. O zaman RTE’nin CHP aleyhine estirmeyi düşündüğü rüzgâr tersine dönecek... terörü ulusal bir sorun olarak gören ve biz çözeriz diyen CHP Genel Başkanı lehine esmeye başlayacaktır. Bekleyelim. SAYFA 14 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Temmuz Oslo Y 21 Helsinki Y 23 StockholmPB 28 Londra Y 19 AmsterdamY 26 Brüksel Y 26 Paris Y 21 Bonn Y 32 Münih Y 34 Berlin PB 31 BudapeştePB 32 Madrid B 31 Viyana PB 33 Belgrad PB 30 Sofya PB 26 Roma B 27 Atina B 30 Zürih Y 31 Moskova A 30 Aşkabat B 35 Taşkent A 36 Bakû B 33 Bişkek B 28 Tiflis Y 35 Kahire A 35 Şam A 37 İstanbul Y 29 Edirne Y 31 Kocaeli PB 31 Çanakkale PB 31 İzmir B 35 Manisa B 37 Denizli B 36 Zonguldak PB 27 Sinop Y 28 Samsun Y 28 Trabzon Y 28 Giresun Y 27 Ankara B 34 Eskişehir B 31 Konya B 33 Sıvas B 33 Antalya B 33 Adana PB 34 Mersin PB 33 Diyarbakır B 41 Şanlıurfa B 43 Mardin B 38 Siirt B 40 Hakkâri PB 34 Van PB 28 Kars PB 26 Yurdun kuzey kesimleri parça- lı bulutlu, Orta Karadeniz’in kıyı kesimleri ile Si- nop, Kırklareli, Tekirdağ, Edir- ne ve İstan- bul’un Avrupa yakası sağanak ve gök gürültülü sağanak, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yargıtay Başkanı Hasan Ger- çeker, Anayasa Mahkemesi’nin geçen hafta aldığı kararla 12 Eylül’de referanduma sunulma- sı kesinleşen anayasa değişiklik paketinde yüksek yargı organ- larının yapılarında yapılacak de- ğişikliklerin yargı bağımsızlığına aykırılığı konusundaki kaygıları- nı önceki gün kısa bir açıklama ile duyurmuştu. Gerçeker, dün Cumhuriyet’e bu kaygısının ge- rekçelerini şöyle izah etti: “Elbette biz de 12 Eylül Anaya- sası’nın ve HSYK’nin bugünkü yapısının değişmesinden yanayız. Ama şu anda yapılan şey istedi- ğimizin tam tersinedir. 12 Ey- lül’den daha geriye götüren bir dü- zenleme söz konusu. Yargı ba- ğımsızlığına en büyük darbedir bu. Adalet Bakanı hiçbir ülkede ol- madığı kadar etkili konumunu HSYK içinde eskisinden daha da güçlü sürdürecek. Hem kendisi hem de müsteşar AB normlarına aykırı biçimde HSYK üyeliğine devam edecek. Üye sayısını ço- ğalttıklarında fiili olarak yürütme- nin etkinliği daha çok artarken, yük- sek yargı organları Yargıtay ve Danıştay’ın etkisi yok denecek kadar azalıyor. Şu andaki düzen- lemeye göre yüksek mahkemeler dediğimiz Yargıtay ve Danıştay, HSYK’nin 7 üyesinden 5’ini seçe- biliyorken, yeni değişiklik yürürlü- ğe girdiğinde 22 üyeden 5’ini se- çebilecekler. Anayasa Mahkeme- si’nde 11 üyeden 4’ünü belirliyo- ruz. Yeni düzenleme ile 17 üyeden 4’ünü belirler hale geleceğiz. Bu değişikliklerle aslında yargının lo- komotifi olan yüksek mahkemele- rimizin etkinliğinin azaltılması, yok edilmek istenmesi söz konusudur.” Hükümetin bu girişimde ısrarı- nın nedenini ise Gerçeker, “Bura- daki mesele kuvvetler ayrılığı ilke- sini benimseyememe ve özümse- yememe meselesidir. Çağdaş ana- yasal demokrasilerde, yürütmenin yargıyı etkisi altına sokması diye bir sorun düşünülemez bile. Ama Türkiye’de yürütme hiçbir ülkede olmayacak kadar güç sahibi. Bu- nunla da yetinmiyor. Yüksek yar- gıyı yürütme karşısında taraf gibi göstererek etkinliğini azaltmak is- tiyorlar. Bu ülkede güçler ayrılığı varsa, yargı taraf olarak gösterile- mez. Güçler ayrılığı, erkler arasın- da dengeli iş bölümünü gerektirir” sözleriyle izah etti. Yargıtay’ı doğrudan etkileyecek HSYK’nin yapısındaki değişik- liklerin Yargıtay’a üye seçimine et- kisine de işaret eden Gerçeker, bunun ne kadar süre içinde ger- çekleşeceği yönündeki sorumuza şu yanıtı verdi: “HSYK’nin yapısı değiştiği an bunun Yargıtay üze- rinde doğrudan etkisi kaçınılmaz- dır. Normalde Yargıtay üyelikle- rinde 10 pozisyon boşaldığında, iki ay içinde seçim yapılır. Değişiklikler referandumda kabul edilir ve yü- rürlüğe girerse Yargıtay üyelerinin seçiminde yeni HSYK söz sahibi olacaktır. Bizim yapımızı dolaylı bi- le değil ‘doğrudan’ etkileyecektir.” Anayasa Mahkemesi kararını açıkladığında Gerçeker, bera- berinde 20 yargı mensubu ile bir- likte Avrupa Konseyi’nce dü- zenlenen bir hukuk sempozyu- mu için Strazburg’daydı. Pake- te, Avrupalıların bakışına ilişkin Ankara’da pek duyulmayan tes- pitlerle dönmüş. Temaslarını şöyle aktardı: “Burada yapılmak istenenlerin Avrupa’da iyi bilindiği kanaatinde değilim. Çünkü Venedik Komis- yonu Genel Sekreteri Thomas Markert basında bilinenlerden farklı şeyler söyledi bize. Bunların en önemlisi ‘Biz Anayasal deği- şikliklerin metnini görmedik. Türk hükümeti de bize hiç gönderme- di’ demesidir. İkincisi ise; Türk hü- kümetinin Venedik Komisyo- nu’ndan bu paketle ilgili görüş is- temediğini de biz ondan öğrendik. Sadece Adalet Bakanı bilgi vere- rek, ‘12 Eylül anayasasındaki an- tidemokratik hükümleri değiştiri- yoruz. Yapılanlar iyidir’ demiş. Anlaşılan o ki paket Avrupa’ya farklı yansıtılıyor. Ben de kendile- rine ‘Sizin ülkelerinizde Anayasa Mahkemesi ve HSYK benzeri ya- pılar yürütmenin etkisi altına girer hale gelse bu ne derece bağım- sızlık anlamı taşır?’ diye sordum. Ayrıca anayasa paketinin bütün halinde referanduma sunulması- nı, ilgili olmayan konuların bir ara- da sunulması hususunun kendi ra- porlarına aykırı olduğunu da söy- ledim.” Anayasa paketindeki değişik- liklerle ‘yargı reformu’ yapıldığının iddia edilemeyeceğini de belirten Gerçeker, “Paketteki maddeler acil yargı reformu ihtiyacımızı kar- şılamıyor. Altyapı düzeltilmeden, üst yapı düzelemez. Yargıtay, iş yü- kü altında eziliyor. Fiziki koşulları, hâkim savcı sayısı yetersiz. Dos- yalar yığılı. Ben defalarca ilettim hü- kümete. Önce bunlar halledilme- li. Bunlar düzeltilmeden adalet hizmetleri ne hızlanabilir ne de gü- venilir yapıya ulaşır” dedi. Anayasa Mahkemesi üyeleri- nin telekulak korkusu nedeniyle özel kurye ile toplantıya çağrıl- masını ise Yargıtay Başkanı, “Tür- kiye’nin içinden geçtiği ortamı gösteren acı bir örnek” sözleriyle değerlendirdi. Anlatmayı sürdüreceğiz ‘Yargı bağımsızlığı’, ‘Cumhuri- yetin temel prensipleri ve Atatürk ilkelerinin korunması’ konusunda en güçlü tavır koyan kurumlar ol- dukları için yüksek mahkemele- rin hedef alındıklarının altını çizen Gerçeker, referandum öncesinde uygun platformlarda değişikliklere ilişkin eleştirileri sürdüreceklerinin sinyalini de verdi. Gerçeker, “Be- nim emekliliğime 11 ayım kaldı. Bana verilen görevi yetki ve so- rumluluğum doğrultusunda ya- parak yargı bağımsızlığını koru- maya çalışmak dışında hiçbir beklentim yok. Bu değişkilikler yüksek mahkememlerin yapısını doğrudan ilgilendirdiği için gö- rüşlerimizi kamuoyu ile paylaş- maya devam edeceğiz. Bu en do- ğal hakkımız” dedi. ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Yargıtay Başkanı Gerçeker: Amaçları Etkinliğimizi Yok Etmek [email protected] Hizbullah ve Şii Emel örgütüyle ‘haraç kavgasõ’ yaşayan PKK 1 kayõp verdi PKK Beyrut’ta çatõştõANKARA (AA) - Türkiye, İran ve Suriye’de aralõksõz süren ope- rasyonlarda büyük kayõplar veren ve finansman krizi yaşayan terör örgütü PKK, bu sefer de Lübnan’da “ha- raç” çatõşmasõna girdi. Lübnan’õn başkenti Beyrut’ta Şii El Emel ve Hizbullah militanlarõ ile PKK’li teröristler arasõnda yaşanan “haraç” kavgasõnda, bir PKK men- subunun öldüğü, 6 örgüt mensu- bunun da yaralandõğõ öne sürüldü. Şii El Emel Hareketi mensupla- rõnõn yoğun olarak yaşadõklarõ El Nabaa semtine gelen PKK’lilerin, esnaftan ve bölgede yaşayan va- tandaşlardan haraç talebinde bu- lunmalarõ üzerine, El Emel Hare- keti mensuplarõ ile PKK’liler ara- sõnda kavga çõktõ. Satır ve silahlar kullanıldı El Rõza Camisi’nden çõkan Hiz- bullah üyelerinin de Emel örgütü yanlõlarõnõn yanõnda yer almala- rõyla büyüyen ve gece geç saatle- re kadar devam eden kavgada, sa- tõrlarõn yanõ sõra silah da kullanõl- dõğõ belirlendi. Lübnan güvenlik güçleri tara- fõndan sabaha karşõ kontrol altõ- na alõnabilen silahlõ çatõşmada, te- rör örgütü PKK mensubu olduğu öne sürülen Abdulmanaem al Haj Reşid (37) isimli kişinin Hizbullah mensuplarõ tarafõndan kullanõlan silahla vurularak öl- dürüldüğü, 6 PKK’linin de yara- landõğõ kaydedildi. Haraç kavgasõnda yaralanan PKK’lilerin Lübnan askerlerinin korumasõ altõnda Mar Yusuf Has- tanesi’ne kaldõrõlabildiği belirlendi. Lübnan’da uygun faaliyet alanõ bulan terör örgütü PKK’nin, ülke- de yaşayan Kürtlerden kadro ve fi- nansman temini amacõyla her yola başvurduğu belirtiliyor. Geçen günlerde PKK’liler ta- rafõndan finansman ve kadro te- mini amacõyla “Kürt Kızılayı” adlõ paravan oluşumun Lüb- nan’da açõlmasõna yönelik yapõ- lan resmi başvurunun, Lübnanlõ yetkililer tarafõndan kabul edil- mediği kaydedildi. Haber Merkezi - Alman- ya, Filistinli Hamas örgütüne bağõş topladõğõ iddiasõyla ya- saklanan Uluslararasõ İnsani Yardõm Teşkilatõ’nõn (IHH e.V.) bürolarõna operasyonlar düzenledi. Hamas’a 3 yõlda 6.6 milyon Avro aktardõğõ tespit edilen derneğin internet sitesi de bloke edildi. Alman polisi, Hamburg, Hessen ve Kuzey Ren Vest- falya eyaletlerindeki IHH’nin bürolarõnda arama yaptõ. Ope- rasyonlarda, çok sayõda bilgi ve belgeye el konuldu. Kuruluşun internet sitesi de bloke edilir- ken derneğin isminin ve logo- sunun kullanõlmasõ da yasak- landõ. Böylece bu kuruluşun devamõ niteliğinde bir dernek kurulmasõ da yasaklanmõş ol- du. Operasyon kapsamõnda gözaltõna alõnan olmazken ya- sak kararõna uymayan ve ku- ruluşun faaliyetlerini farklõ çerçevelerde devam ettirmek isteyenler, cezai yaptõrõmla karşõ karşõya kalabilecek. Alman güvenlik birimlerinin tespitlerine göre IHH çalõşan- larõnõn büyük bölümü aynõ za- manda Milli Görüş hareketin- de yer alõyor. Ancak Milli Gö- rüş ile IHH arasõnda organik bir bağ ise kanõtlanabilmiş değil. IHH bürolarına baskın STRASBURG (ANKA) - Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi, 1 Mayõs’õn resmi tatil ilan edilmesinden önce 2007’de iş bõrakõp gösteriye katõlan Turan Çerikçi’yi haklõ bularak 1800 Avro para cezasõ ödenmesine hükmetti. AİHM’nin kararõna göre, Beyoğlu Belediyesi çalõşanõ ve Tüm Bel-Sen üyesi olan Turan Çerikçi, 1 Mayõs 2007’de İşçi Bayramõ gösterilerine katõldõ. O tarihte, henüz resmi tatil olmayan 1 Mayõs yüzünden, Çerikçi’ye, belediye tarafõndan disiplin cezasõ verildi. Ancak AİHM, oybirliğiyle “asayişi bozmadan toplantı yapma ve dernek kurma özgürlüğü” ile “etkin çare hakkı” maddeleri gereğince Çerikçi’ye 1800 Avro manevi tazminat cezasõ ödenmesi kararõ aldõ. İBB’ye grev kararõ asõldõ İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı birimler ile bazı ilçe belediyelerinde çalışan Belediye-İş Sendikası’na üye işçiler, 2010-2012 dönemi Toplu İş Sözleşmeleri (TİS) kapsamında işverenle 5 aydır devam eden görüşmelerde anlaşmaya varılamama- sı üzerine dün büyükşehirin hizmet binası- na “grev kararı ilanı”nı astı. Edirneka- pı’dan, İBB’nin Saraçhane’deki hizmet bi- nasına ellerindeki sarı kartlarla, vuvuzela çalarak yürüyen işçilere Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Deri-İş Sen- dikası Başkanı Musa Servi, Hava-İş Sendi- kası Başkanı Atilay Ayçin ile CHP İstanbul İl Yönetim Kurulu, EMEP, Halkevleri gibi çok sayıda sendika, siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcileri de destek verdi. İş- çiler İBB’nin hizmet kapısına “grev kararı ilanını” astı ve İBB’nin karşısındaki parka, bugün saat 13.00’e dek kalacak “grev uyarı çadırını” kurdu. Grev kararı ilanının asıl- masından sonraki 60 gün içerisinde, işve- ren ile işçiler arasında anlaşmaya varılma- ması durumunda işçiler greve gidebilecek. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Toplu İş Sözleşme- si’nde anlaş- maya vara- mayan Bele- diye-İş Sen- dikası’na üye işçiler, Saraçhane- de’ki İBB Hizmet Bi- nası kapısı- na grev ka- rarını astı. CHP’DEN SEÇİM KURULUNA DAVA Furkan’ındosyası ABD’ye gitmemiş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Mavi Marmara gemi- sine yönelik baskõnda İsrail güvelik güçlerince öl- dürülen dokuz kişi arasõnda yer alan, ABD vatan- daşõ da olan Furkan Doğan için yönelttiği “Hak- kını aramıyorlar” çõkõşõna ABD’den sürpriz yanõt geldi. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği yetkilileri, Fur- kan Doğan ile ilgili yasal işlemlerin başlatõlabilmesi için Türkiye’den iki kez yazõyla ve kerelerce söz- lü talepte bulunduklarõnõ ancak dosyanõn kendile- rine hâlâ gönderilmediğini açõkladõ. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde görevli üst dü- zey bir yetkili konuyla ilgili sorularõmõzõ yanõtlar- ken Furkan Doğan ile ilgili adli tõp raporunun da için- de yer aldõğõ dosyanõn kendilerine resmi talepleri- ne rağmen iletilmediğini açõkladõ. ABD yetkilisi, “İlk yazılı talebemizi baskından bir sonraki hafta Fur- kan Doğan’ın ABD vatandaşı olduğunu öğrenir öğrenmez yaptık. Arada birçok sözlü talepte bu- lunduk. 7 Temmuz’da ikinci kez yazılı talepte bu- lunduk. Başbakan Erdoğan’ın bu açıklamaları sonrasında dün (önceki gün) bir kez daha Türk Dışişleri Bakanlığı üst yönetimini arayarak söz- lü olarak yeni bir talepte daha bulunduk. Ara- dan yaklaşık 6 hafta geçti ama bizim elimizde hâ- lâ Furkan Doğan’ın ölümüne ilişkin resmi dos- ya yok” değerlendirmesini yaptõ. Türk makamlarõndan resmi taleplerine yanõt ala- mazken Doğan’õn ölümüne ilişkin bilgi ve belgelerin Mavi Marmara yardõm misyonunun mimarõ İHH’nin web sitesinde yayõmlandõğõnõ anõmsatan ABD Bü- yükelçiliği yetkilisi, “Biz resmi olarak bilgilen- dirilmezken belgelerin İHH sitesinde yayım- lanmasından memnun değiliz. Bu rahatsızlığımızı da Türk makamlarına ilettik” diye konuştu. ABD’Lİ YETKİLİLERDEN AÇIKLAMA AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ‘Türkiye’de seçim çetesi var’ İstanbul Haber Servisi - CHP’nin 29 Mart 2009 yõlõnda yapõlan yerel seçimlerde, oylarõn hileyle geçersiz sayõldõğõ iddiasõyla Büyükçekmece İlçe Seçim Kurulu Başkanõ İbrahim Doğan hakkõn- da Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na yaptõğõ başvuru- yu mahkeme kabul etti. CHP İstanbul İl Başkanõ Berhan Şimşek, “Bugün, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez, seçimlerde yapılan hile yar- gıya yansımıştır. Davanın lehimize sonuçlan- ması halinde hile yapılan diğer belediyeler için de emsal oluşturacaktır” dedi. İstanbul Üni- versitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üye- si Prof. Ersan Şen ise dava sonunda hile tespit edil- mesi halinde Beylikdüzü’nde seçimlerin yeni- lenmesi gerektiğini söyledi. CHP İstanbul İl Başkanõ Berhan Şimşek, Şiş- hane’deki il örgütünde dün konuyla ilgili basõn top- lantõsõ düzenledi. Beylikdüzü’nde seçime hile karõştõrõldõğõ iddiasõnõn ardõndan Büyükçekmece Başsavcõlõğõ’nca hazõrlanan iddianamede İlçe Se- çim Kurulu Başkanõ Doğan’õn 3 yõla kadar hapsi istendiğini belirten Şimşek, “Beylikdüzü’nde verilen bu demokrasi mücadelesi ülke gene- lindeki yüzlerce belediyenin benzeri şekilde mağduriyetinin sesi olmuştur. Bu davanın ar- dından Tuzla, Beykoz, Çekmeköy, Beyoğlu gibi hile karıştırıldığını düşündüğümüz ilçelerde de hakkımızı arayacağız” dedi. CHP Beylikdü- zü Belediye Başkan Adayõ Dr. Vecdet Öz ise Bey- likdüzü’nde bir “seçim çetesi” olduğunu iddia ede- rek, “AKP, çeteleri temizlediğini öne sürüyor- sa seçimlere hile karıştıran seçim çetelerini de temizlesin. AKP’nin aldığı yüzde 47 oyun yüz- de 20’si bu seçim çeteleri aracılığıyla alınmış- tır. Beylikdüzü’nde en az 15 bin oyumuz gasp edildi. Mahkeme kararı lehimize çıkarsa Bey- likdüzü Belediyesi’ni geri istiyoruz” diye konuştu. Prof. Şen: Seçim yenilenir Davanõn, görevi kötüye kullandõğõ iddiasõyla açõldõğõnõ anõmsatan Prof. Ersan Şen, “Bugüne ka- dar sandıkların çalındığı, bilgisayarlar üzerin- den hile yapıldığı gibi birçok iddia vardı ancak ilçe seçim kurulu konuyu kapatıyordu. Söz ko- nusu dava ise İlçe Seçim Kurulu Başkanı’na açıl- mış ki seçimi yöneten kişi suç işlemez diye bir kai- de yok” dedi. Şen, “Kararın CHP lehine çıkma- sı halinde Yüksek Seçim Kurulu’ndan yeni ka- rar çıkması lazım. Bana göre seçimlerin yeni- lenmesi gerekecektir” değerlendirmesini yaptõ. 1 Mayıs’a katılan işçiyi haklı buldu ALMANYAALMANYA