Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
‘Herkes Karşı’
Cumhuriyet’in “Biz ayrılamayız” manşeti
Orhan Bursalı ve Ertuğrul Özkök’ün
“tartışalım” dedikleri konuyu BDP’li Hasip
Kaplan’ın sözleriyle yeniden gündeme taşıdı.
İyi de oldu.
Şimdi bakıyoruz, AKP’lisi de, CHP’lisi de, en
önemlisi BDP’lisi de ayrılmaya karşı imişler.
Cumhuriyet’in dünkü manşeti de konuyu
özetliyor: “Herkes karşı”
“Çarşı karşı” gibi bir şey
Bu ayrılma meselesine biraz daha tarihsel ve
gerçekçi bakmakta yarar vardır.
Çünkü böyle bakmayı başaramazsak,
gerçeğin gizlenmesine hizmet etmiş olacağız.
İşin aslı şöyledir.
Uluslaşma süreci kapitalizm ve Aydınlanma ile
gelişti, değişik formatlarda ulus devletler ortaya
çıktı. Sosyalizm ise halkları sınıfsal temele dayalı
farklı bir federatif yapıda birleştirdi. Halkların
birlikte yaşayabileceklerini gösterdi. Bakmayın
siz Sovyetler’in “halklar hapishanesi” diye
karalanmasına, emperyalizmin tahammül
edemeyeceği bir modeldi ve Batı tüm gayretini
bu farklı devlet biçiminin yıkılmasına verdi.
Sonunda başardı. Sovyetler Birliği ve
Yugoslavya bin parçaya bölündü.
Kanlı bir şekilde bölündü üstelik.
Şimdilerde gözyaşlarıyla anılan Srebrenisa
kıyımı bu kanlı parçalanmanın yol açtığı
kırımların sadece bir örneğidir. Halklar arasında
hep canlı tutulmaya gayret edilmiş milliyetçiliğin
kışkırtılmasıyla elde edilmiş bir sonuçtur.
Batı bu gelişmenin seyredeni değil, asli failidir.
Şoven milliyetçileri ideolojik ve politik olarak
destekleyen, silahla besleyen odur. Emperyalist
Batı, etnik ya da dinsel farklılıkları ustaca
kullanır; halkların birleşmesine, dünya
politikalarında söz sahibi olmasına, zenginlikleri
paylaşmasına kökten karşıdır.
Peki şimdi biz neyi tartışıyoruz?
İpuçları belirmiş muhayyel bir tehlikeyi mi?
Herkes karşısında birleştiğine göre, bu bir
tehlike herhalde.
Gerçekten de şimdi ayrılma değil, birleşme
zamanıdır. Geçmişi elden geçirip ayrılıkçıların
ekmeğine yağ süren unsurlardan temizlemek
gerekir.
Eğer hâlâ Kürtleri, onların demokratik haklarını
yok sayan bir anlayışın peşinden gidiyor, OHAL
uygulamalarından medet umuyorsanız
ayrılıkçısınız; “terörle varlığımızı tanıttık,
demokratik özerkliği aldık alacağız, sonrası
Kürt devleti, Büyük Kürdistan’dır” diyorsanız
ayrılıkçısınız. Ayrılıkçılığa nokta koymanın yolu,
tartışmak ve sağlam bir zeminde onu
dışlayabilmektir.
O nedenle de tartışmayı ortaya atanlara
teşekkür borçluyuz.
Yeter ki cevaplarımız sahih, takıyyeden arınmış
olsun.
Ayrılmamızı önleyecek, bilinçli bilinçsiz ve
üstelik kimilerinin sürdürmekte ısrarlı olduğu
vahim hatalarla dolu, ama ortak bir tarihsel
geçmişimiz var.
Ayrılmayı kışkırtacak yanlış formüller, hevesler
yok mu?
Hiç olmaz mı?..
Kimileri birliğin yolunu sanki örneği varmış gibi
dinde, ümmette buluyor; kimileri ayrılmaya giden
yolun taşlarını terörle döşüyor. Kimileri hem
Türk, hem Kürt milliyetçiliğinin değirmenine su
taşıyor; birleştirici olan çimentonun sınıflar
dünyası olduğunu görmezden geliyor.
Gerçek şudur ki, Türk ve Kürt emekçileri işe el
koymazsa durum vahimdir. Vebali büyüktür.
Üstelik bu vebal yalnız hep iç içe yaşamış Türk
ve Kürt emekçilerinin değil, aynı zamanda hep iç
içe iş görmüş, antenleri ABD ve AB’ye açık
sermayedarlarının da boynundadır.
Bu arada “ayrılma” tartışmasının gazetelerin
birinci sayfalarında arkalara ittiği farklı, ama
önemli başka bir gelişmeye de dikkat çekelim.
Almanya, siz onu Avrupa Birliği diye de
okuyabilirsiniz, ünlü IHH e.V‘yi kapattı. Derneğin
kapatılmasının gerekçesi “HAMAS’la ilişki”dir.
Almanya’nın, ABD’nin “HAMAS terör örgütüdür
ve IHH terör örgütleriyle ilişkilidir” tezini
benimsediği görülüyor.
Bu durum Türkiye için ilginç sonuçlar
doğurmaya aday sayılmaz mı sizce?
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
Başbakan Erdoğan, profesyonel askerlerle ilgili ilk ayrõntõlarõ DSP lideri Türker’e anlattõ
‘5-6 yõl dağda kalacaklar’
AKP’den
CHP’ye
teşekkür
Erdoğan, ‘Terörden nema-
lanan bu iki partiyle görüş-
meyi biz teröre destek olarak
gördük ve her ikisiyle de gö-
rüşmeyeceğiz’ dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Tayyip Erdoğan, si-
yasi parti liderleriyle görüşmelere
başlarken MHP ve BDP ile “terör-
den nemalanan iki parti oldukları
için” görüşmediklerini söyledi. Er-
doğan, “Böyle milli bir meselede ka-
pılarını bize açtıkları için CHP,
DSP, SP ve BBP’ye şimdiden şük-
ranlarımı sunuyorum” dedi.
Erdoğan, partisinin grup toplantõsõnda
dün başlattõğõ siyasi parti liderleriyle gö-
rüşmeleri öncesinde değerlendirme-
lerde bulundu. Erdoğan’õn öne çõkan
mesajlarõ şöyle:
Terörle mücadelede MHP yok. Ama
biz MHP tabanõna saygõ duyuyoruz.
MHP yönetiminin anlayõşõ ile tabanõn
anlayõşõnõn, özellikle bu referandum sü-
recinde örtüştüğüne inanmõyorum. İna-
nõyorum ki bu referandum sürecinde de
her ne kadar yönetim demokratikleş-
mede yoksa da MHP tabanõ bu demo-
kratikleşmede yerini alacak ve refe-
randumda “evet” diyecektir.
MHP ile aynõ paralelde, aynõ min-
valde siyaset üreten BDP’yi aziz mil-
letime havale ediyorum. Onun deste-
ğinin nereden geldiğini aziz milletim
çok iyi biliyor. Neyin avukatlõğõna, şu
çatõ altõnda soyunduğunu gayet iyi
görüyoruz, biliyoruz. Dolayõsõyla te-
rörden nemalanan bu iki partiyle gö-
rüşmeyi biz teröre destek olarak gör-
dük ve her ikisiyle de görüşmeyeceğiz..
Caminin önüne intikam pankartõ asan-
larõn bu ülkede barõş demeye haklarõ
yoktur... Burada kürsüye çõkõp “barış,
barış” diyeceksin; ondan sonra gelip
caminin önünde “intikam” diyeceksin.
Böyle milli bir meselede kapõlarõnõ
bize açtõklarõ için CHP, DSP, SP ve
BBP’ye şimdiden şükranlarõmõ sunu-
yorum. Muhalefete yaptõklarõmõzõ an-
latõrken muhalefetin de bu noktadaki
tavsiyelerini özellikle dinleyeceğimi-
zi söylemek isterim. Tavsiyelerini al-
mak isteriz. Madem icra biziz, yürüt-
meyiz... Dolayõsõyla tavsiyeleri olacak
ki bu tavsiyeleri alalõm.
‘AKP rüşvet
dağıtıyor’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- 12 Eylül’deki anayasa paketiyle il-
gili referandumda sandõğa gitmeyerek
“boykot” kararõ alan BDP’nin Genel
Başkanõ Selahattin Demirtaş,
“AKP’nin vatandaşa sandığa git-
meme” karşõlõğõnda 80 lira verme vaa-
dinde bulunduğu iddiasõnda buluna-
rak, “Boykot sancısı tutan AKP, san-
dıkta rüşvet dağıtıyor” dedi.
Selahattin Demirtaş, partisinin grup
toplantõsõnda son gelişmeleri değerlen-
dirdi. Anayasa Mahkemesi’nin anaya-
sa değişikliği ile ilgili kararõnõ eleştiren
Demirtaş, mahkemenin AKP’nin yap-
tõğõ değişiklikte hiçbir “beis” görmü-
yorsa, bunun “derin uzlaşma”nõn gös-
tergesi olduğunu savundu. Demirtaş,
“Bu uzlaşmanın hangi konu üzerin-
de gerçekleştiği, önümüzdeki gün-
lerde Kılıçdaroğlu-Başbakan görüş-
mesinde konuşulacaktır. Bu görüş-
meyle ilgili, Türkiye’deki demokra-
si güçlerine karşı derin bir ittifak ara-
yışından söz etmek gerekir. Denize
düşen yılana sarılır misali, iki statü-
kocu güç, AKP ile CHP statükosu, an-
laşma, uzlaşma noktasına gelmişler-
dir” diye konuştu.
Demirtaş, boykotcularõn “evet” ve-
ya “hayır” diyenlerden fazla olacağõnõ
ileri sürerek, “‘Ne Kenan Evren ne de
Tayyip Erdoğan Anayasasõ. Biz hal-
kõn anayasasõnõ istiyoruz’ denilecek-
tir. AKP ilk kez boykotun soğuk yü-
züyle karşılaşacak” dedi.
‘Biz pavyon fedaisi
değil milletvekiliyiz’
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) - CHP,
TBMM’nin sa-
bahlara kadar sü-
ren çalõşma saat-
lerinin içtüzüğe
göre düzenlenme-
sini ve bu şekilde
Meclis’in tatile
girmeden mesai-
ye devam etmesi-
ni istedi. CHP
Grup Başkanve-
killeri Kemal
Anadol, Muhar-
rem İnce ve Akif
Hamzaçebi, dün
parlamentoda dü-
zenledikleri basõn toplantõsõnda TBMM’nin çalõş-
ma programõna ilişkin değerlendirmeler yaptõ.
Anadol, sabaha kadar sadece TBMM ile bar ve
pavyonlarõn çalõştõğõnõ vurgularken “Biz millet-
vekiliyiz, Tayyip Erdoğan’ın marabası, pavyon
fedaisi, gece kuşu değiliz” dedi.
FIRAT KOZOK
ANKARA - Terörle mücadelede
ortak tavõr belirlemek için muhale-
fetle görüşme turuna DSP ile başla-
yan Başbakan Tayyip Erdoğan, sõ-
nõr bölgesinde görev yapacak as-
kerlerin 30’lu yaşlardaki özel eğitimli
kişilerden oluşacağõnõ, bu askerlerin
5-6 yõl dağda kaldõktan sonra emek-
li olacağõnõ ve kendilerine iş ola-
naklarõ sağlanacağõnõ söyledi. BDP
ile görüşmeme kararõnõ partinin ken-
disine gönderdiği öldürülmüş terö-
rist fotoğraflarõnõ içeren CD’ye bağ-
layan Erdoğan “Birlikte terörü so-
na erdirecekken, terör adına dav-
ranıyorlar. Çok yanlış. Bunun
için ziyaretten vazgeçtim” dedi.
Başbakan Erdoğan’õn muhalefet li-
derleriyle görüşmesinde ilk durağõ
DSP oldu. DSP Genel Başkanõ Ma-
sum Türker, 1 saat 25 dakika süren
görüşmenin ardõndan yaptõğõ açõk-
lamada, “Referandum konusun-
daki tavrımız belli, ‘hayõr’ diyece-
ğimizi söylemiştik. Terör tek ba-
şına bir partinin çözebileceği bir
olay değildir. Başbakan’ın mu-
halefet partileri ile olan görüş-
mesini olumlu bulduk ve MHP ve
BDP ile de görüşmesi gerektiğini
söyledik” dedi. DSP iktidarõnda te-
rörün sõfõr noktasõna yaklaştõğõnõ
anlatan Türker, “Bizim sadece koa-
lisyon ortaklarıyla değil, o dönem
muhalefet partileriyle de yaptığı-
mız işbirliği ile bu gerçekleşmişti”
diye konuştu.
‘Yeni bir JİTEM olmasın’
Edinilen bilgilere göre Erdoğan,
Türker’le görüşmesinde terörle mü-
cadelede uygulanacak ek önlemlere
değindi. Sõnõr bölgesinde görev ya-
pacak profesyonel askerlerle ilgili ilk
ayrõntõlarõ Türker’e açõklayan Erdo-
ğan, “2 aylık, 3 aylık eğitimle ol-
muyor. 20-30 yaş arası profesyo-
nel bir güç oluşturacağız, 5-6 yıl
bunlar dağda kalacak. Daha son-
ra emekli olacaklar. Kendilerine
tazminatları verilecek ve farklı iş
olanakları sağlanacak” dedi. Er-
doğan, DSP’lilerin “Yeni bir Jİ-
TEM yaratmayın” uyarõsõna da
“Hayır öyle olmayacak, ordunun
içinde profesyonel unsurlar ola-
cak” yanõtõnõ verdi.
Türker, Erdoğan’a MHP ve BDP
ile de görüşmesi çağrõsõnda bulu-
nurken, Erdoğan “Ben MHP’ye de
gitmek istedim ama kendileri is-
temediler” yanõtõnõ verdi. BDP ile bu
konuda bir görüşme yapmayacağõnõ
kesin bir dille yineleyen Erdoğan, bu
tavrõnõ da BDP Eşbaşkanõ Selahat-
tin Demirtaş’õn geçen hafta kendi-
sine gönderdiği, öldürülen terörist-
lere ait fotoğraflarõn yer aldõğõ CD’ye
bağladõ. Başbakan Erdoğan’õn DSP
heyetine, “Biz birlikte terörü sona
erdirecekken, terör adına davra-
nıyorlar. Çok yanlış. Bunun üze-
rine ziyaret etmekten vazgeçtim.
İyice azıtıyorlar, canım sıkıldı” de-
diği öğrenildi. Türker de Erdoğan’a
“Talebinizi reddetseler bile eğer
çözüm aramak istiyorsanız, bu
konuda herkesin görüşüne açık ol-
malısınız” dedi. Terörle mücadele-
nin tek bir partinin işi olmadõğõnõ vur-
gulayan Türker’e Erdoğan da “Doğ-
ru söylüyorsunuz, katılıyorum”
yanõtõnõ verdi.
İstihbarat güçlendirilecek
Irak’õn kuzeyindeki bölgesel yö-
netimin lideri Mesud Barzani’nin
Türkiye’ye gerekli istihbarat des-
teğini sağlamadõğõndan yakõnan
Erdoğan, “Bu nedenle bizim insan
istihbaratı yapımızı güçlendir-
memiz lazım” dedi. Erdoğan, te-
rörde son dönemde yaşanan artõşõ da
örgütün içeriden ve dõşarõdan aldõ-
ğõ desteğe bağladõ. Türker de bunun
üzerine Erdoğan’a ABD-Meksika
sõnõrõnda olduğu gibi elektronik ya
da fiziki duvar uygulamasõna geçi-
lebileceğini söyledi. Türker ayrõca
terörle daha etkin bir mücadele
için 2010 yõlõ bütçesinin revize
edilebileceğini ifade etti. Erdoğan
ise bu önerileri değerlendirebile-
ceklerini belirterek ayrõntõlarõ ken-
dilerine yazõlõ olarak sunmalarõ
çağrõsõnda bulundu. Türker de ha-
zõrlayacaklarõ çalõşmayõ hafta so-
nuna kadar ileteceklerini bildirdi.
Sırada SP ve BBP var
Başbakan Erdoğan, SP Genel Baş-
kanõ Numan Kurtulmuş ile bugün
saat 14.00’te, BBP Genel Başkanõ
Yalçın Topçu ile de saat 16.00’da
görüşecek. Erdoğan yarõn da CHP
Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğ-
lu’nu ziyaret edecek.
Kõlõçdaroğlu, anayasa değişikliklerinin amacõnõn yargõyõ ele geçirmek olduğunu söyledi
‘Bu millet bu hapı yutmaz’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Genel Başkanõ Kemal Kı-
lıçdaroğlu, “anayasa değişiklikle-
rinin amacının Yüce Divan’dan
kurtulmak için yargıyı ele geçir-
mek olduğunu” vurgularken “Bu
millet bu hapı yutmaz. Sivil dikta
anayasasına ‘hayõr’ demeliyiz”
açõklamasõnõ yaptõ. Ramazan bo-
yunca yurt gezilerini sürdürecekle-
rini ifade eden Kõlõçdaroğlu, “Mü-
tedeyyin yurttaşlarımıza ‘Kul hak-
kõ yiyenleri Allah affetmez’ diye ses-
leneceğiz, iftar çadırlarını ziyaret
edeceğiz, orucumuzu onlarla bir-
likte açacağız” mesajõ verdi.
CHP grup toplantõsõnda Eskişehir
bağõmsõz milletvekili Tayfun İçli,
CHP’ye katõldõ. Böylece CHP’nin
sandalye sayõsõ 103’e yükseldi. Ha-
tay, Manisa, Kahramanmaraş ve
Edirne’den bazõ belediye başkanla-
rõ da CHP’ye katõldõ. Kõlõçdaroğ-
lu’nun grup konuşmasõnda yaptõğõ
açõklamalar ana başlõklarõyla şöyle:
Davutoğlu yalan söyledi:
Gazze olayõnda da ölümler belliydi.
Estiler gürlediler, kõyameti kopardõlar
ne oldu? Ölenlerin kanlarõ yerde
kaldõ. Ölenlerin cenazelerini getirdik
diye böbürleniyorlar, o da Amerika
devreye girdiği için getirildi. AKP
hükümeti ile alay eder gibi Marma-
ra gemisini de turistik gemi olarak
kullanacağõz, diyorlar. Dõşişleri Ba-
kanõ, TBMM kürsüsünden 550 mil-
letvekilinin gözlerinin içine bakarak
doğrularõ söylemiyor.
Ölenleri unutmadık: Zon-
guldak’taki grizu faciasõnõ CHP
unutmadõ. Rapor içler açõsõ, yüzde 30
oranõnda TTK, yüzde 70 oranõnda alt
işverenin kabahati var, diyor. 30
kişi hayatõnõ yitirdi, bu insanlarõ
ölüme götürenlere karşõ ne yaptõnõz?
Ortada kader falan yok, hükümetin
aymazlõğõ var.
İşinize gelmeyenler Siliv-
ri’ye: Başbakan, TEKEL işçilerinin
hesaplarõnõ açõklamadõ mõ? Bunlar
gizli değil miydi?
Özel yaşamõn gizliliğiyle ilgili
düzenleme var. Anayasa hükmü ha-
line getirseniz ne olur getirmeseniz
ne olur, siz zaten dinliyor, dinletiyor,
dinleyenlere kucak açõyorsunuz, on-
larõn sõrtõnõ sõvazlõyorsunuz, ama
işinize gelmeyenleri de Silivri’ye
gönderiyorsunuz.
Hapı yutmayın: Politikalarõ iki
yüzlü. Temel amaçlarõ hak, özgürlük,
demokrasi değil, Yüce Divan’dan
kurtulmanõn yolu olarak yargõyõ ele
geçirmek. Dokunulmazlõklarõ kal-
dõrmayacaksõn, yargõyõ ele geçir-
mek için özel düzenlemeler yapa-
caksõn, sonra “Biz bunu hap gibi
yaptık” diyeceksin. Bu millet, bu ha-
põ yutmaz. Hapõ yutmamalõdõr. 12
Eylül’ün uzantõsõ olan bu anayasaya,
12 Eylül Anayasasõ’na nasõl “hayır”
diyorsak, sivil dikta anayasasõna da
aynõ gerekçelerle “hayır” demeliyiz.
Kõlõçdaroğlu, daha sonra odasõn-
da bazõ gazetecilerle sohbet etti. Kõ-
lõçdaroğlu, “Başbakan’a görüşme-
de öneri, CHP’nin görüşlerini içe-
ren yazılı bir metin götürecek mi-
siniz” sorusuna “Hayır bir metin
götürmeyeceğiz. Bilinen genel gö-
rüşlerimizi aktaracağız. Benim
emrimde istihbarat örgütleri, bü-
rokrasi olsa çözüm üretirim. Ama
bu koşullarda gidip de, şunları
şunları yapın, diyecek durumda
değiliz” yanõtõnõ verdi.
Kõlõçdaroğlu,
“Mütedeyyin
yurttaşlarõmõza ‘Kul hakkõ
yiyenleri Allah affetmez’
diye sesleneceğiz” dedi.
Başbakan Erdoğan’õn kaset olayõyla ilgili olarak ‘Failler tokalaşmõyor’ sözleri tartõşma yarattõ
Kõlõçdaroğlu:Onlarfaildeğil,mağdur
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn
eski CHP Genel Başkanõ Deniz
Baykal’õ koltuğundan eden kaset
olayõyla ilgili olarak “Failler bir-
birleriyle tokalaşmıyor” demesi
tartõşma yarattõ. Erdoğan dün soru-
lar üzerine “Basından okudukla-
rımı söyledim” demekle yetinirken;
CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıç-
daroğlu “Çok düzeysiz ifadeler.
Onlar fail değil, mağdur. Deniz
Bey’in uğradığı mağduriyetin he-
sabını sormak zorundayız” dedi.
Kõlõçdaroğlu, Başbakan Erdo-
ğan’la yapacağõ görüşmede “Bay-
kal’a kaset komplosunu kimin
kurduğunu tespit ettiniz mi, so-
ruşturmadan ne çıktı?” sorularõnõ
yönelteceğini açõklamõştõ. Başba-
kan Erdoğan bu konudaki sorulara
“Buyrun; Ankara Başsavcılığı’na
müracaat edin, bu işlerin sorum-
luları bellidir. Bunları bize so-
ranlar faillerine sorsunlar, bize ni-
ye soruyorlar” yanõtõnõ vermişti. Er-
doğan, “Faillerini tanıdıklarını mı
düşünüyorsunuz” sorusu üzerine de
“Hayır, failler birbirleriyle toka-
laşmıyor da onun için söylüyo-
rum” demişti.
Kõlõçdaroğlu bazõ gazetecilerle
sohbet ederken, Erdoğan’õn “failler
tokalaşmıyor” sözlerine tepki gös-
terdi. Kõlõçdaroğlu, “Deniz Bey’le
Nesrin Hanım’ın fotoğrafını kas-
tediyor herhalde. Bunlar çok dü-
zeysiz ifadeler. Onlar fail değil,
mağdur. Senin işin mağdurları
suçlamak değil, kendine bak, on-
ların haklarına sahip çık. Asıl fa-
illeri ortaya çıkar ” dedi. Kõlõçda-
roğlu, “Bu konuyu görüşmede
gündeme getirecek misiniz” soru-
suna da “Uygun ortam olursa evet.
Deniz Bey’in uğradığı mağduri-
yetin hesabını sormak zorundayız”
karşõlõğõnõ verdi.
CHP Genel Başkanõ, Erdoğan’õn açõklamalarõyla ilgili
olarak “Çok düzeysiz ifadeler. Deniz Bey’in uğradõğõ
mağduriyetin hesabõnõ sormak zorundayõz” dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP’ye katılan bağımsız milletvekili Tayfun İçli ve bazı belediye başkanlarının rozetlerini taktı.
DSP’ye Başbakan Yardımcısı Çiçek, İçişleri Bakanı
Atalay ve Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Gü-
ler ile birlikte gelen Başbakan Erdoğan’ı, DSP Genel
Başkanı Türker, Genel Sekreter Erçelebi, Genel Se-
kreter Yardımcısı Vural ile Genel Başkan Yardımcı-
sı Gürkan karşıladı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ)
Fotoğraf:NECATİSAVAŞ
SELAHATTİN DEMİRTAŞ
İKİ LİDERE SUÇLAMA
MECLİS 23 TEMMUZ’A
KADAR ÇALIŞACAK
AKP Grubu, Meclis’in
çalışma süresine ilişkin
Danışma Kurulu’nda an-
laşma sağlanamaması üze-
rine, TBMM Genel Kuru-
lu’nun 2 haftalık çalışma
takvimini içeren grup öne-
risini Genel Kurul’a getir-
di. Önerinin kabul edilme-
siyle Meclis, 23 Temmuz
Cuma gününe kadar çalı-
şarak gündemindeki 8 ta-
sarıyı yasalaştıracak.
CHP’Lİ ANADOL’DAN ERDOĞAN’A