19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ ‘Herkes Karşı’ Cumhuriyet’in “Biz ayrılamayız” manşeti Orhan Bursalı ve Ertuğrul Özkök’ün “tartışalım” dedikleri konuyu BDP’li Hasip Kaplan’ın sözleriyle yeniden gündeme taşıdı. İyi de oldu. Şimdi bakıyoruz, AKP’lisi de, CHP’lisi de, en önemlisi BDP’lisi de ayrılmaya karşı imişler. Cumhuriyet’in dünkü manşeti de konuyu özetliyor: “Herkes karşı” “Çarşı karşı” gibi bir şey Bu ayrılma meselesine biraz daha tarihsel ve gerçekçi bakmakta yarar vardır. Çünkü böyle bakmayı başaramazsak, gerçeğin gizlenmesine hizmet etmiş olacağız. İşin aslı şöyledir. Uluslaşma süreci kapitalizm ve Aydınlanma ile gelişti, değişik formatlarda ulus devletler ortaya çıktı. Sosyalizm ise halkları sınıfsal temele dayalı farklı bir federatif yapıda birleştirdi. Halkların birlikte yaşayabileceklerini gösterdi. Bakmayın siz Sovyetler’in “halklar hapishanesi” diye karalanmasına, emperyalizmin tahammül edemeyeceği bir modeldi ve Batı tüm gayretini bu farklı devlet biçiminin yıkılmasına verdi. Sonunda başardı. Sovyetler Birliği ve Yugoslavya bin parçaya bölündü. Kanlı bir şekilde bölündü üstelik. Şimdilerde gözyaşlarıyla anılan Srebrenisa kıyımı bu kanlı parçalanmanın yol açtığı kırımların sadece bir örneğidir. Halklar arasında hep canlı tutulmaya gayret edilmiş milliyetçiliğin kışkırtılmasıyla elde edilmiş bir sonuçtur. Batı bu gelişmenin seyredeni değil, asli failidir. Şoven milliyetçileri ideolojik ve politik olarak destekleyen, silahla besleyen odur. Emperyalist Batı, etnik ya da dinsel farklılıkları ustaca kullanır; halkların birleşmesine, dünya politikalarında söz sahibi olmasına, zenginlikleri paylaşmasına kökten karşıdır. Peki şimdi biz neyi tartışıyoruz? İpuçları belirmiş muhayyel bir tehlikeyi mi? Herkes karşısında birleştiğine göre, bu bir tehlike herhalde. Gerçekten de şimdi ayrılma değil, birleşme zamanıdır. Geçmişi elden geçirip ayrılıkçıların ekmeğine yağ süren unsurlardan temizlemek gerekir. Eğer hâlâ Kürtleri, onların demokratik haklarını yok sayan bir anlayışın peşinden gidiyor, OHAL uygulamalarından medet umuyorsanız ayrılıkçısınız; “terörle varlığımızı tanıttık, demokratik özerkliği aldık alacağız, sonrası Kürt devleti, Büyük Kürdistan’dır” diyorsanız ayrılıkçısınız. Ayrılıkçılığa nokta koymanın yolu, tartışmak ve sağlam bir zeminde onu dışlayabilmektir. O nedenle de tartışmayı ortaya atanlara teşekkür borçluyuz. Yeter ki cevaplarımız sahih, takıyyeden arınmış olsun. Ayrılmamızı önleyecek, bilinçli bilinçsiz ve üstelik kimilerinin sürdürmekte ısrarlı olduğu vahim hatalarla dolu, ama ortak bir tarihsel geçmişimiz var. Ayrılmayı kışkırtacak yanlış formüller, hevesler yok mu? Hiç olmaz mı?.. Kimileri birliğin yolunu sanki örneği varmış gibi dinde, ümmette buluyor; kimileri ayrılmaya giden yolun taşlarını terörle döşüyor. Kimileri hem Türk, hem Kürt milliyetçiliğinin değirmenine su taşıyor; birleştirici olan çimentonun sınıflar dünyası olduğunu görmezden geliyor. Gerçek şudur ki, Türk ve Kürt emekçileri işe el koymazsa durum vahimdir. Vebali büyüktür. Üstelik bu vebal yalnız hep iç içe yaşamış Türk ve Kürt emekçilerinin değil, aynı zamanda hep iç içe iş görmüş, antenleri ABD ve AB’ye açık sermayedarlarının da boynundadır. Bu arada “ayrılma” tartışmasının gazetelerin birinci sayfalarında arkalara ittiği farklı, ama önemli başka bir gelişmeye de dikkat çekelim. Almanya, siz onu Avrupa Birliği diye de okuyabilirsiniz, ünlü IHH e.V‘yi kapattı. Derneğin kapatılmasının gerekçesi “HAMAS’la ilişki”dir. Almanya’nın, ABD’nin “HAMAS terör örgütüdür ve IHH terör örgütleriyle ilişkilidir” tezini benimsediği görülüyor. Bu durum Türkiye için ilginç sonuçlar doğurmaya aday sayılmaz mı sizce? e-posta: [email protected] Başbakan Erdoğan, profesyonel askerlerle ilgili ilk ayrõntõlarõ DSP lideri Türker’e anlattõ ‘5-6 yõl dağda kalacaklar’ AKP’den CHP’ye teşekkür Erdoğan, ‘Terörden nema- lanan bu iki partiyle görüş- meyi biz teröre destek olarak gördük ve her ikisiyle de gö- rüşmeyeceğiz’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Tayyip Erdoğan, si- yasi parti liderleriyle görüşmelere başlarken MHP ve BDP ile “terör- den nemalanan iki parti oldukları için” görüşmediklerini söyledi. Er- doğan, “Böyle milli bir meselede ka- pılarını bize açtıkları için CHP, DSP, SP ve BBP’ye şimdiden şük- ranlarımı sunuyorum” dedi. Erdoğan, partisinin grup toplantõsõnda dün başlattõğõ siyasi parti liderleriyle gö- rüşmeleri öncesinde değerlendirme- lerde bulundu. Erdoğan’õn öne çõkan mesajlarõ şöyle: Terörle mücadelede MHP yok. Ama biz MHP tabanõna saygõ duyuyoruz. MHP yönetiminin anlayõşõ ile tabanõn anlayõşõnõn, özellikle bu referandum sü- recinde örtüştüğüne inanmõyorum. İna- nõyorum ki bu referandum sürecinde de her ne kadar yönetim demokratikleş- mede yoksa da MHP tabanõ bu demo- kratikleşmede yerini alacak ve refe- randumda “evet” diyecektir. MHP ile aynõ paralelde, aynõ min- valde siyaset üreten BDP’yi aziz mil- letime havale ediyorum. Onun deste- ğinin nereden geldiğini aziz milletim çok iyi biliyor. Neyin avukatlõğõna, şu çatõ altõnda soyunduğunu gayet iyi görüyoruz, biliyoruz. Dolayõsõyla te- rörden nemalanan bu iki partiyle gö- rüşmeyi biz teröre destek olarak gör- dük ve her ikisiyle de görüşmeyeceğiz.. Caminin önüne intikam pankartõ asan- larõn bu ülkede barõş demeye haklarõ yoktur... Burada kürsüye çõkõp “barış, barış” diyeceksin; ondan sonra gelip caminin önünde “intikam” diyeceksin. Böyle milli bir meselede kapõlarõnõ bize açtõklarõ için CHP, DSP, SP ve BBP’ye şimdiden şükranlarõmõ sunu- yorum. Muhalefete yaptõklarõmõzõ an- latõrken muhalefetin de bu noktadaki tavsiyelerini özellikle dinleyeceğimi- zi söylemek isterim. Tavsiyelerini al- mak isteriz. Madem icra biziz, yürüt- meyiz... Dolayõsõyla tavsiyeleri olacak ki bu tavsiyeleri alalõm. ‘AKP rüşvet dağıtıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 12 Eylül’deki anayasa paketiyle il- gili referandumda sandõğa gitmeyerek “boykot” kararõ alan BDP’nin Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş, “AKP’nin vatandaşa sandığa git- meme” karşõlõğõnda 80 lira verme vaa- dinde bulunduğu iddiasõnda buluna- rak, “Boykot sancısı tutan AKP, san- dıkta rüşvet dağıtıyor” dedi. Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantõsõnda son gelişmeleri değerlen- dirdi. Anayasa Mahkemesi’nin anaya- sa değişikliği ile ilgili kararõnõ eleştiren Demirtaş, mahkemenin AKP’nin yap- tõğõ değişiklikte hiçbir “beis” görmü- yorsa, bunun “derin uzlaşma”nõn gös- tergesi olduğunu savundu. Demirtaş, “Bu uzlaşmanın hangi konu üzerin- de gerçekleştiği, önümüzdeki gün- lerde Kılıçdaroğlu-Başbakan görüş- mesinde konuşulacaktır. Bu görüş- meyle ilgili, Türkiye’deki demokra- si güçlerine karşı derin bir ittifak ara- yışından söz etmek gerekir. Denize düşen yılana sarılır misali, iki statü- kocu güç, AKP ile CHP statükosu, an- laşma, uzlaşma noktasına gelmişler- dir” diye konuştu. Demirtaş, boykotcularõn “evet” ve- ya “hayır” diyenlerden fazla olacağõnõ ileri sürerek, “‘Ne Kenan Evren ne de Tayyip Erdoğan Anayasasõ. Biz hal- kõn anayasasõnõ istiyoruz’ denilecek- tir. AKP ilk kez boykotun soğuk yü- züyle karşılaşacak” dedi. ‘Biz pavyon fedaisi değil milletvekiliyiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, TBMM’nin sa- bahlara kadar sü- ren çalõşma saat- lerinin içtüzüğe göre düzenlenme- sini ve bu şekilde Meclis’in tatile girmeden mesai- ye devam etmesi- ni istedi. CHP Grup Başkanve- killeri Kemal Anadol, Muhar- rem İnce ve Akif Hamzaçebi, dün parlamentoda dü- zenledikleri basõn toplantõsõnda TBMM’nin çalõş- ma programõna ilişkin değerlendirmeler yaptõ. Anadol, sabaha kadar sadece TBMM ile bar ve pavyonlarõn çalõştõğõnõ vurgularken “Biz millet- vekiliyiz, Tayyip Erdoğan’ın marabası, pavyon fedaisi, gece kuşu değiliz” dedi. FIRAT KOZOK ANKARA - Terörle mücadelede ortak tavõr belirlemek için muhale- fetle görüşme turuna DSP ile başla- yan Başbakan Tayyip Erdoğan, sõ- nõr bölgesinde görev yapacak as- kerlerin 30’lu yaşlardaki özel eğitimli kişilerden oluşacağõnõ, bu askerlerin 5-6 yõl dağda kaldõktan sonra emek- li olacağõnõ ve kendilerine iş ola- naklarõ sağlanacağõnõ söyledi. BDP ile görüşmeme kararõnõ partinin ken- disine gönderdiği öldürülmüş terö- rist fotoğraflarõnõ içeren CD’ye bağ- layan Erdoğan “Birlikte terörü so- na erdirecekken, terör adına dav- ranıyorlar. Çok yanlış. Bunun için ziyaretten vazgeçtim” dedi. Başbakan Erdoğan’õn muhalefet li- derleriyle görüşmesinde ilk durağõ DSP oldu. DSP Genel Başkanõ Ma- sum Türker, 1 saat 25 dakika süren görüşmenin ardõndan yaptõğõ açõk- lamada, “Referandum konusun- daki tavrımız belli, ‘hayõr’ diyece- ğimizi söylemiştik. Terör tek ba- şına bir partinin çözebileceği bir olay değildir. Başbakan’ın mu- halefet partileri ile olan görüş- mesini olumlu bulduk ve MHP ve BDP ile de görüşmesi gerektiğini söyledik” dedi. DSP iktidarõnda te- rörün sõfõr noktasõna yaklaştõğõnõ anlatan Türker, “Bizim sadece koa- lisyon ortaklarıyla değil, o dönem muhalefet partileriyle de yaptığı- mız işbirliği ile bu gerçekleşmişti” diye konuştu. ‘Yeni bir JİTEM olmasın’ Edinilen bilgilere göre Erdoğan, Türker’le görüşmesinde terörle mü- cadelede uygulanacak ek önlemlere değindi. Sõnõr bölgesinde görev ya- pacak profesyonel askerlerle ilgili ilk ayrõntõlarõ Türker’e açõklayan Erdo- ğan, “2 aylık, 3 aylık eğitimle ol- muyor. 20-30 yaş arası profesyo- nel bir güç oluşturacağız, 5-6 yıl bunlar dağda kalacak. Daha son- ra emekli olacaklar. Kendilerine tazminatları verilecek ve farklı iş olanakları sağlanacak” dedi. Er- doğan, DSP’lilerin “Yeni bir Jİ- TEM yaratmayın” uyarõsõna da “Hayır öyle olmayacak, ordunun içinde profesyonel unsurlar ola- cak” yanõtõnõ verdi. Türker, Erdoğan’a MHP ve BDP ile de görüşmesi çağrõsõnda bulu- nurken, Erdoğan “Ben MHP’ye de gitmek istedim ama kendileri is- temediler” yanõtõnõ verdi. BDP ile bu konuda bir görüşme yapmayacağõnõ kesin bir dille yineleyen Erdoğan, bu tavrõnõ da BDP Eşbaşkanõ Selahat- tin Demirtaş’õn geçen hafta kendi- sine gönderdiği, öldürülen terörist- lere ait fotoğraflarõn yer aldõğõ CD’ye bağladõ. Başbakan Erdoğan’õn DSP heyetine, “Biz birlikte terörü sona erdirecekken, terör adına davra- nıyorlar. Çok yanlış. Bunun üze- rine ziyaret etmekten vazgeçtim. İyice azıtıyorlar, canım sıkıldı” de- diği öğrenildi. Türker de Erdoğan’a “Talebinizi reddetseler bile eğer çözüm aramak istiyorsanız, bu konuda herkesin görüşüne açık ol- malısınız” dedi. Terörle mücadele- nin tek bir partinin işi olmadõğõnõ vur- gulayan Türker’e Erdoğan da “Doğ- ru söylüyorsunuz, katılıyorum” yanõtõnõ verdi. İstihbarat güçlendirilecek Irak’õn kuzeyindeki bölgesel yö- netimin lideri Mesud Barzani’nin Türkiye’ye gerekli istihbarat des- teğini sağlamadõğõndan yakõnan Erdoğan, “Bu nedenle bizim insan istihbaratı yapımızı güçlendir- memiz lazım” dedi. Erdoğan, te- rörde son dönemde yaşanan artõşõ da örgütün içeriden ve dõşarõdan aldõ- ğõ desteğe bağladõ. Türker de bunun üzerine Erdoğan’a ABD-Meksika sõnõrõnda olduğu gibi elektronik ya da fiziki duvar uygulamasõna geçi- lebileceğini söyledi. Türker ayrõca terörle daha etkin bir mücadele için 2010 yõlõ bütçesinin revize edilebileceğini ifade etti. Erdoğan ise bu önerileri değerlendirebile- ceklerini belirterek ayrõntõlarõ ken- dilerine yazõlõ olarak sunmalarõ çağrõsõnda bulundu. Türker de ha- zõrlayacaklarõ çalõşmayõ hafta so- nuna kadar ileteceklerini bildirdi. Sırada SP ve BBP var Başbakan Erdoğan, SP Genel Baş- kanõ Numan Kurtulmuş ile bugün saat 14.00’te, BBP Genel Başkanõ Yalçın Topçu ile de saat 16.00’da görüşecek. Erdoğan yarõn da CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğ- lu’nu ziyaret edecek. Kõlõçdaroğlu, anayasa değişikliklerinin amacõnõn yargõyõ ele geçirmek olduğunu söyledi ‘Bu millet bu hapı yutmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanõ Kemal Kı- lıçdaroğlu, “anayasa değişiklikle- rinin amacının Yüce Divan’dan kurtulmak için yargıyı ele geçir- mek olduğunu” vurgularken “Bu millet bu hapı yutmaz. Sivil dikta anayasasına ‘hayõr’ demeliyiz” açõklamasõnõ yaptõ. Ramazan bo- yunca yurt gezilerini sürdürecekle- rini ifade eden Kõlõçdaroğlu, “Mü- tedeyyin yurttaşlarımıza ‘Kul hak- kõ yiyenleri Allah affetmez’ diye ses- leneceğiz, iftar çadırlarını ziyaret edeceğiz, orucumuzu onlarla bir- likte açacağız” mesajõ verdi. CHP grup toplantõsõnda Eskişehir bağõmsõz milletvekili Tayfun İçli, CHP’ye katõldõ. Böylece CHP’nin sandalye sayõsõ 103’e yükseldi. Ha- tay, Manisa, Kahramanmaraş ve Edirne’den bazõ belediye başkanla- rõ da CHP’ye katõldõ. Kõlõçdaroğ- lu’nun grup konuşmasõnda yaptõğõ açõklamalar ana başlõklarõyla şöyle: Davutoğlu yalan söyledi: Gazze olayõnda da ölümler belliydi. Estiler gürlediler, kõyameti kopardõlar ne oldu? Ölenlerin kanlarõ yerde kaldõ. Ölenlerin cenazelerini getirdik diye böbürleniyorlar, o da Amerika devreye girdiği için getirildi. AKP hükümeti ile alay eder gibi Marma- ra gemisini de turistik gemi olarak kullanacağõz, diyorlar. Dõşişleri Ba- kanõ, TBMM kürsüsünden 550 mil- letvekilinin gözlerinin içine bakarak doğrularõ söylemiyor. Ölenleri unutmadık: Zon- guldak’taki grizu faciasõnõ CHP unutmadõ. Rapor içler açõsõ, yüzde 30 oranõnda TTK, yüzde 70 oranõnda alt işverenin kabahati var, diyor. 30 kişi hayatõnõ yitirdi, bu insanlarõ ölüme götürenlere karşõ ne yaptõnõz? Ortada kader falan yok, hükümetin aymazlõğõ var. İşinize gelmeyenler Siliv- ri’ye: Başbakan, TEKEL işçilerinin hesaplarõnõ açõklamadõ mõ? Bunlar gizli değil miydi? Özel yaşamõn gizliliğiyle ilgili düzenleme var. Anayasa hükmü ha- line getirseniz ne olur getirmeseniz ne olur, siz zaten dinliyor, dinletiyor, dinleyenlere kucak açõyorsunuz, on- larõn sõrtõnõ sõvazlõyorsunuz, ama işinize gelmeyenleri de Silivri’ye gönderiyorsunuz. Hapı yutmayın: Politikalarõ iki yüzlü. Temel amaçlarõ hak, özgürlük, demokrasi değil, Yüce Divan’dan kurtulmanõn yolu olarak yargõyõ ele geçirmek. Dokunulmazlõklarõ kal- dõrmayacaksõn, yargõyõ ele geçir- mek için özel düzenlemeler yapa- caksõn, sonra “Biz bunu hap gibi yaptık” diyeceksin. Bu millet, bu ha- põ yutmaz. Hapõ yutmamalõdõr. 12 Eylül’ün uzantõsõ olan bu anayasaya, 12 Eylül Anayasasõ’na nasõl “hayır” diyorsak, sivil dikta anayasasõna da aynõ gerekçelerle “hayır” demeliyiz. Kõlõçdaroğlu, daha sonra odasõn- da bazõ gazetecilerle sohbet etti. Kõ- lõçdaroğlu, “Başbakan’a görüşme- de öneri, CHP’nin görüşlerini içe- ren yazılı bir metin götürecek mi- siniz” sorusuna “Hayır bir metin götürmeyeceğiz. Bilinen genel gö- rüşlerimizi aktaracağız. Benim emrimde istihbarat örgütleri, bü- rokrasi olsa çözüm üretirim. Ama bu koşullarda gidip de, şunları şunları yapın, diyecek durumda değiliz” yanõtõnõ verdi. Kõlõçdaroğlu, “Mütedeyyin yurttaşlarõmõza ‘Kul hakkõ yiyenleri Allah affetmez’ diye sesleneceğiz” dedi. Başbakan Erdoğan’õn kaset olayõyla ilgili olarak ‘Failler tokalaşmõyor’ sözleri tartõşma yarattõ Kõlõçdaroğlu:Onlarfaildeğil,mağdur ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn eski CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õ koltuğundan eden kaset olayõyla ilgili olarak “Failler bir- birleriyle tokalaşmıyor” demesi tartõşma yarattõ. Erdoğan dün soru- lar üzerine “Basından okudukla- rımı söyledim” demekle yetinirken; CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıç- daroğlu “Çok düzeysiz ifadeler. Onlar fail değil, mağdur. Deniz Bey’in uğradığı mağduriyetin he- sabını sormak zorundayız” dedi. Kõlõçdaroğlu, Başbakan Erdo- ğan’la yapacağõ görüşmede “Bay- kal’a kaset komplosunu kimin kurduğunu tespit ettiniz mi, so- ruşturmadan ne çıktı?” sorularõnõ yönelteceğini açõklamõştõ. Başba- kan Erdoğan bu konudaki sorulara “Buyrun; Ankara Başsavcılığı’na müracaat edin, bu işlerin sorum- luları bellidir. Bunları bize so- ranlar faillerine sorsunlar, bize ni- ye soruyorlar” yanõtõnõ vermişti. Er- doğan, “Faillerini tanıdıklarını mı düşünüyorsunuz” sorusu üzerine de “Hayır, failler birbirleriyle toka- laşmıyor da onun için söylüyo- rum” demişti. Kõlõçdaroğlu bazõ gazetecilerle sohbet ederken, Erdoğan’õn “failler tokalaşmıyor” sözlerine tepki gös- terdi. Kõlõçdaroğlu, “Deniz Bey’le Nesrin Hanım’ın fotoğrafını kas- tediyor herhalde. Bunlar çok dü- zeysiz ifadeler. Onlar fail değil, mağdur. Senin işin mağdurları suçlamak değil, kendine bak, on- ların haklarına sahip çık. Asıl fa- illeri ortaya çıkar ” dedi. Kõlõçda- roğlu, “Bu konuyu görüşmede gündeme getirecek misiniz” soru- suna da “Uygun ortam olursa evet. Deniz Bey’in uğradığı mağduri- yetin hesabını sormak zorundayız” karşõlõğõnõ verdi. CHP Genel Başkanõ, Erdoğan’õn açõklamalarõyla ilgili olarak “Çok düzeysiz ifadeler. Deniz Bey’in uğradõğõ mağduriyetin hesabõnõ sormak zorundayõz” dedi. Kılıçdaroğlu, CHP’ye katılan bağımsız milletvekili Tayfun İçli ve bazı belediye başkanlarının rozetlerini taktı. DSP’ye Başbakan Yardımcısı Çiçek, İçişleri Bakanı Atalay ve Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Gü- ler ile birlikte gelen Başbakan Erdoğan’ı, DSP Genel Başkanı Türker, Genel Sekreter Erçelebi, Genel Se- kreter Yardımcısı Vural ile Genel Başkan Yardımcı- sı Gürkan karşıladı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Fotoğraf:NECATİSAVAŞ SELAHATTİN DEMİRTAŞ İKİ LİDERE SUÇLAMA MECLİS 23 TEMMUZ’A KADAR ÇALIŞACAK AKP Grubu, Meclis’in çalışma süresine ilişkin Danışma Kurulu’nda an- laşma sağlanamaması üze- rine, TBMM Genel Kuru- lu’nun 2 haftalık çalışma takvimini içeren grup öne- risini Genel Kurul’a getir- di. Önerinin kabul edilme- siyle Meclis, 23 Temmuz Cuma gününe kadar çalı- şarak gündemindeki 8 ta- sarıyı yasalaştıracak. CHP’Lİ ANADOL’DAN ERDOĞAN’A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle