25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 2010 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Cemaat ‘Apolitik’ mi? Haber dikkat çekiciydi: “ ‘Baykal Göreve’ çağrısı Pensilvanya’dan gelmiş”. Bir internet sitesi açılmış bu isimle. Araştırmışlar, arkasından Fethullahçılar çıkmış. Cemaat, siyaseti biçimlendirme çabasında. Yeni değil, öteden beri, kuruluşundan beri. Cemaat, bir siyasal parti gibi aslında. Gibisi fazla! Sadece adı parti değil -şimdilik-. Cemaat, medyadan isimleri sağa sola taşıyıp etkiliyor, yediriyor içiriyor, gezdiriyor. Yeni moda Afrika: Tanzanya, Nijerya! Fethullah okulları! Gidenlere caka satılıyor; Bakın biz dünyada Türkçeyi, Türkiye’yi, Türklüğü tanıtıyoruz. Büyük hizmet. Gidenler müthiş etkilenmiş geri dönüyor ve yazıyor da yazıyor! Solcu eskileri dahası çoluk çocuğuyla gidiyor ve dizi mektepler hakkında dizi yazılar kaleme alıyor! Veya bazıları da cemaat dinini keşfediyor! Bakıyor ki cemaat güçlü, etkin, siyasi rolü büyümüş. Durumdan politika üretiyor ve önerileri sıralıyor: “Solcular cemaatle ittifak yapmalı, dini keşfetmeli, orada yeni bir dünya var, hatta biraz dincileşmeli solcular, yoksa artık solculukları hiç tutmaz, CHP akıllı davranıp cemaatle işbirliği yapmalı, ordu cemaatle uzlaşsın...” Bazı politikacılar cemaatin neden dünyanın dört yanında Türk okulları açtığını merak ediyorlardı; anlaşılıyor ki ana amaç Türkiye’ye yönelik. Cemaatin Türkiye’deki politik, toplumsal ve kültürel durumunu güçlendirmek! Cemaat, Türkiye’deki okullarını kullanarak kendisini fazla şirin gösteremez. Tersine, “cemaate adam kazandırma” olarak değerlendirilir ki doğrudur... Ama dışarıdaki okullarında büyük ölçüde o ülkenin öğrencileri okuyor. Dolayısıyla, Türkiye’deki okulları üzerine yapılan değerlendirmeleri yapamazsınız... Cemaatin yabancı okulları, bizimkilerin göğüslerini kabartıyor; “Türklüğün, Türkiye’nin propagandasını yapıyor; Türkiye’ye dostlar yetiştiriyor, kazandırıyor...” Bakıyorsunuz, dünün etkin milliyetçileri de bu nedenle Fethullah’a biat etmiş... Dış ülkelerdeki okulların ana görevini anlıyoruz artık: Cemaatin ülke içindeki bütün faaliyetlerini masum göstermek. Bir masumiyet, dokunulmazlık kazandırmak... Şüphesiz bunun yanı sıra, Fethullah cemaatinin küresel bir dini liderlik iddiasını da burada saymak gerekir. Bazı liberal yazarlar, yakından izledikleri cemaatin, sosyal nitelikte yaygın bir kuruluş olduğuna inanıyor. Cemaatin aslında dini bir topluluk olmanın çok ötesinde, tepeden tırnağa siyasal bir kuruluş ve yapı olduğunu görmüyorlar mı? Cemaati sadece, cemaat liderinin konuşmalarıyla sınırlandırıyorlar. Öyle olsa bile, Fethullah Gülen, sık sık politik girişimlerde bulunan ve siyasal yargılamalara bile müdahale eden bir isim.. Gata ile Gatakulli ifadesini kullanan bizzat kendisi! Cemaatin çeşitli amaçlar ve örtülü çalışmalar için kurduğu internet sitelerinin hemen hepsi, tamamen politik nitelikte! Cemaatin televizyonları politika yapmakta ve iktidar aleyhtarlarını topa tutmakta AKP’nin TV ve gazetelerini bile fersah fersah geride bırakıyor! Cemaatin ana gazetesi Zaman, tamamen politika ve toplum mühendisliğinin bir aracı... Taraf adlı gazete, cemaatin desteklediği bir koç başı. Fethullah Gülen’in “yakın dostu” olduğunu belirten, sözcüsü gibi davranan Zaman gazetesi yazarı H. Gülerce, bu koç başına ilan vermeyen işveren kesimlerini neredeyse Ergenekonculukla suçlayabilecek kadar ileri gidebiliyor! Özetlersek: Cemaat ülkemizdeki siyasal aktörler arasında. Üstelik yarı yarıya iktidarda... Bazen, Gülen mi Başbakan yoksa Erdoğan mı karıştırabilirsiniz! ABD ve örtülü kuruluşlarıyla al takke ver külah içinde. Türkiye’deki siyasal operasyonların, Ergenekon operasyonlarının göbeğinde ve içinde. Polis ve adalet içindeki adamları aracılığıyla da siyasal operasyonları yönetiyor ve yönlendiriyor. Her türlü gizli kapaklı belge - belge operasyonlarının içine bakanlar, orada cemaatin izine rastlayabilirler... Durum böyleyken, bazı liberaller cemaatin bütün bu siyasal ve belirleyici oyunculuğunu ya görmezden geliyor ya anlamıyor ya da kurduğu düşler içinde yüzüyor. Liberallik, acaba iktidarla, güçlü olanla iyi geçinmek midir? Cemaatin siyasal yükselişini iyi izleyin... AKP’nin bir kısmı tamamen cemaatleşmiş durumda. Kaplumbağa, AKP! Ama içinde yaşayan sadece kaplumbağa değil. Bu kabuğun içindeki dönüşümleri iyi izleyin... Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arõnç, Kemal Kõlõçdaroğlu’nun ana muhalefet lideri olmasõnõ değerlendirdi: CHP çekim merkezi oldu UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA - Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, Kemal Kılıçdaroğ- lu’nun liderliğe gelişiyle CHP’nin hõz kazanarak, çekim merkezi haline geldiğinin AKP’de de hissedildiğini belirtti. Kõlõçdaroğlu’nun anayasa pa- keti konusunda “hayır” kampanyasõ başlatmasõnõ “Baykal çizgisinde kaldı” diye değerlendiren Arõnç, mensubu olduğu AKP dahil tüm si- yasi partilere referandumda kararõ halka bõrakan bir tavõr izlemeleri çağrõsõnda bulundu. Liderlerin refe- randumu güven oylamasõna dönüş- türmesinin AKP’ye üçüncü dönem iktidarõnõ getireceğini ileri süren Arõnç, “hayır” kampanyasõ yapacak CHP ile MHP genel başkanlarõnõn sonuç ortaya çõktõğõnda liderlikleri- nin tartõşmaya açõlabileceği uyarõsõn- da bulundu. Arõnç, “‘Hayõrda hayõr vardõr’ sözleriyle bir kampanya yü- rütmek mümkün değil” dedi. Arõnç, kendisine suikast girişimi id- dialarõyla başlatõlan soruşturmanõn yedi aydõr tamamlanmamõş olmasõn- dan kendisinin de rahatsõz olduğunu “Ben de Genelkurmay Başkanımız kadar merak içindeyim. Soruştur- ma sonuca ulaşsa çok iyi olur” söz- leriyle dile getirdi. Terörle mücadelede hükümetin ba- şarõlõ olduğunu savunan Arõnç, Ku- zey Irak’taki bölgesel Kürt yönetimi- nin lideri Mesut Barzani’nin de Türkiye’nin taleplerine karşõ “olum- lu jestler içinde olduğunu” açõkla- dõ. Cumhuriyet’in gündemdeki konu- lara ilişkin sorularõnõ yanõtlayan Arõnç şu mesajlarõ verdi: ‘Liderler kararı halka bırakmalı’ - Referandum sürecini nasıl de- ğerlendiriyorsunuz? - Halkõmõzõn rahat olacağõnõ düşü- nüyorum. Bu paketin yaklaşõk 20 maddesi memurlar, engelliler ve de- ğişik toplum kesimlerine hitap edi- yor. Ben siyasi partilerin “evet” ya da “hayır” demesi yönünde alacağõ kararlarõn halk kesimlerini çok fazla bağlamayacağõnõ, 45 milyon seçme- nin paketin içindekiler konusunda kendi irade ve vicdani kanaatleriyle karar vereceklerini düşünüyorum. - AKP’nin ‘evet’ çağrısı da mı bağlamayacak seçmeni? - Şüphesiz bağlamayacak. Bu bir seçim değil. Bir iktidar değişikliği yok. Biz pakette ileri düzenlemeler olduğunu düşünüyoruz, “evet” taraf- tarõyõz. Ancak AK Parti’nin “evet”ine bakarak partililerimizin yüzde yüz “evet” oyu kullanmasõ na- sõl beklenemeyecekse; CHP, MHP ve BDP’lilerin de liderlerinin “ha- yır” çağrõsõna rağmen yüzde yüz “hayır” kullanacaklarõna inanmõyo- rum. Hâlâ referandumda yüzde 60 “evet” çõkacağõnõ düşünüyorum. CHP, MHP, BDP tabanlarõnõn da en az yüzde 20-25’inin farklõ oy kulla- nacağõnõ düşünüyorum. Aslõnda tüm liderler şunu yapabilirdi. “Biz ‘evet’ denmesini istiyoruz şu sebepten, ‘hayõr’ denmesini istiyoruz ama şu sebepten” deyip ondan sonra “karar sizin” diyerek halkõn demokratik ter- cihine bõrakõlabilirdi. Bunu vatanõn bölünmesi, parçalanmasõ, yargõnõn siyasallaşmasõ gibi görülmesi bence yanlõş. Güven oylamasına çevirirlerse kaybederler - Muhalefet bu referandumu aleyhinizde güven oylamasına dönüştürecektir.. - Biz öyle görmüyoruz ama eğer onlar bunu yaparlarsa kaybederler. O durumda bütün “evet” oylarõ AK Parti tarafõnda yer alõr. Genel seçim- deki oyumuz olan yüzde 47 çõta ka- bul edilirse, evetlerin fazla çõktõğõ bir oylama, üçüncü dönem iktidarõmõzõn habercisi olur. Bütün “hayır” oylarõ ise hayõr cephesinin sayõlacak ve her birine buradan çok az pay düşecektir. Kendi tabanlarõyla çelişen parti lider- leri güçlerini de tartõşmaya açmõş olur. Ben Kõlõçdaroğlu olacağõm, “hayır kullanın” diyeceğim ve CHP tabanõnõn yüzde 20’si evet kullana- cak. Bu çelişki parti içinde derin yara açar. Ya da Bahçeli olacağõm “hayır kullanın” diyeceğim, MHP tabanõ yüzde 30 evet kullanacak. Bu MHP Genel Başkanlõğõ’nõ da tartõşmaya açar. Selahattin Demirtaş için de öyle. Bu, partilerin kendi tabanlarõna bile etki edemediğini gösteren bir ay- raç haline gelirse liderler kaybeder. Kendimizi çok bağlayõcõ hareket edersek bundan çok zarar görürüz. - CHP’deki lider değişimi siyaseti nasıl etkileyecek? - CHP’deki lider değişmini çok olumlu buluyorum. Kõlõçdaroğlu ile CHP hõz kazandõ, çekim merkezi haline geldi. Ama bu kişisel bir genel başkan değişimiyle sõnõrlõ kalmamalõ. Çünkü Kõlõçdaroğlu’na duyulan güven, CHP’nin bundan sonra ne yapacağõ ile de ilgilidir. Yani tamamen olumsuz, negatif siyaset mi yapõlacak, yoksa Türkiye gerçekleri doğrultusunda iyi bir üslupla, iyi bir sosyal demokrat parti olmanõn gereğiyle mi hareket edilecektir. Ben kendisine yön vermek iddiasõnda değilim. Ama anayasa değişikliğinin iptali konusunda Baykal çizgisinde sabit kaldõ. Anayasa Mahkemesi’ne madem bu kadar güveniyordunuz. Anayasa Mahkemesi de sizin endişelerinizi kõsmen gideren bir karar aldõ. O zaman şunu söyleyebilirdiniz: “Biz başvurduk ama Anayasa Mahkemesi böyle bir karar verdi. Ey millet bu konuda sen karar ver.” Öyle dese Baykal’õn gidip, Kõlõçdaroğlu’nun geldiğini anlayabilirdik. Ama şimdi çok basit bir “Hayırda hayır vardır” sözleriyle bir kampanya yürütmek mümkün değil. Baykal meydanlarda ne söyleyecekse bugün aynõsõnõ Kõlõçdaroğlu’nun söylemesi CHP’de hiçbir şeyin değişmediğini gösterir. Ben iyi bir imtihan vermesini temenni ederdim. ‘CHP’DEKİ LİDER DEĞİŞİMİNİ OLUMLU KARŞILIYORUM’ ‘Herkes sandığa gitmeli’ - CHP’deki güçlenme AKP’de hissediliyor mu? - Tabii ki. Ben AK Partili, sö- züne dikkat edilen bir insan ol- mama rağmen, hem Sayõn Kõlõç- daroğlu hem de genel başkanlõk değişimiyle ilgili kõpõrdanma, heyecan var. Onlarõn dediği yüz- de 30’lar hayal ama Sayõn Bay- kal ile yüzde 20-22 bandõ arasõ- na sõkõşmõş CHP’nin bu rakamõn üzerine çõktõğõnõ herkes hissedi- yor. - İktidar partisi için zayıf bir muhalefet daha tercih edilir değil mi? - Rakibimin güçlü olmasõnõ is- terim. O, bizi de güçlü yapar. Kendi kendimize, üslubumuza, programõmõza, halkla ilişkileri- mize dikkat etmemizi sağlar. Biz birbirimizin düşmanõ değil rakibiyiz ve rekabet daha güçlü yaşanõr. CHP köklü geleneği olan bir parti. İktidarõn güçlü ol- masõ yetmez muhalefetin de güçlü olmasõ lazõm. Yol gösteri- ci, öneri getirici, teklifleriyle si- zi güçlendiren bir muhalefet ol- sa biz fayda görürüz. Kõlõçda- roğlu bu niteliklere sahip mi de- ğil mi? Onu bir kenara koyalõm. Ama bir değişiklik bile bir kõpõr- danma heyecan meydana getir- di. Onu gözlüyorum. - BDP sandığa gitmemeyi düşünüyor... - Halk onlarõ dinlemeyecektir. Bir önceki referandumu unutma- yõn. CHP “sandığa gitmeyin” dedi. Yüzde 70 sandõğa gitti. Barzani’nin olumlu jest- leri - Terörle mücadelede sekiz yıldır iktidarsınız. Tırmanan eylemlerin sorumluluğu sizde değil mi? - Terörle mücadele en önemli konumuz. Bu konu şu gücün ya da şu kurumun değil. Anayasa gereği sorumluluğu da hüküme- timize aittir. Bunun için silahlõ güçleri kullanabilir, ekonomik yaptõrõmlar, toplumsal, siyasi kararlar alabilir, diplomasiyi kullanabilir. Bu mesele yeni de- ğil. 30 yõldan beri var. AK Par- ti’ye sorulmasõ gerekenleri o za- mandan beri herkese sormak mümkün. Bizim dönemimizde çok iyi neticeler alõndõ. Terör bitti diyemeyiz çünkü eylemler ortada. Ama terör örgütünün gi- derek zorlandõğõnõ ve kendisi için belki son noktalara gelindi- ği için bu tür eylemlerle belli noktalarõ zorlamak ihtiyacõnõ duyduğunu düşünüyorum. - Bu çerçevede Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimden talepleriniz var mı? - Irak merkezi yönetimiyle ol- duğu gibi Irak’õn kuzeyindeki yönetim ile de PKK’ye karşõ yaptõğõ açõklamalar ve Türki- ye’nin taleplerine verdiği olum- lu jestlerle iyi ilişkiler içindeyiz. Ama o yönetimin de imkânlarõ ve şartlarõ da bellidir. Bu konu- da taleplerimizi imkânlarõ neyi gerektiriyorsa ancak o kadarõnõ yapabiliyorlar. Ancak bizim üç- lü bir mekanizmamõz var. Za- man zaman bir araya geliyorlar. Barzani’ye karşõ “Senin de so- nun Esad’ın sonu gibi olur” tü- rü aba altõndan sopa gösterici haberler, başlõklar çõkarsa bu bi- zim oradaki yönetimle PKK’ye karşõ duruşumuzla ilgili tavrõ- mõzdan olumsuz neticeler çõka- rabilir. - TBMM’nin verdiği sınır ötesi operasyon yetkisi ekimde dolacak... - Dolarsa yenilenir. O konular- da hiçbir tereddüdümüz yok. Ona bağlõ ya da bağlõ olmadan biz sõ- nõr ötesine zaten geçiyoruz. Hem karadan hem de uçaklarla. Siville- ri de hedef almõyoruz. Kuzey Irak tarafõnda bizim arzu ettiğimiz so- mut neticeleri alacak çok daha büyük beraberliği, somut operas- yonlarõ henüz görmüyoruz. Ama en azõndan Barzani’nin buraya geldiğinde verdiği beyanlar olum- ludur. Geçmişe göre çok daha iyi ve anlayõşlõ bir noktaya geldiler. Yeterli sonucu verir ya da vermez ama görebildiğimiz kada- rõyla bu ülkelerle aramõzdaki ilişkile- ri zora sokacak davranõşõn hiç fay- dasõ yok. - ABD yöneti- mi sınır ötesi operasyona nasıl bakıyor? - Şu anda za- ten yapõlõyor. Karşõ olsa tep- kisini gösterir- di. - Tampon bölge kurul- ması ya da uzun süreli yerleşme öne- rileri var... - Emekli su- baylarõn konuş- malarõna bakarak söylemeyin. Onla- rõn reel politika ile ilgisi yok. O bölgeyi görmemiş insanlar anlatõyor. - Size suikast hazırlığı iddiasıyla başlatılan so- ruşturmanın uzamasından siz de rahatsız mı- sınız? - Konu henüz soruşturma safhasõnda. Takipsiz- lik verildiğini duymadõm. Dava açõldõğõnõ da duy- madõm. Ben de merak ediyorum sonucun ne ola- cağõnõ. Ancak özel olarak savcõ, hâkimi arayarak ne yaptõnõz deme durumunda değilim. Tutukla- nanlarõn hepsini mahkeme serbest bõraktõ. İtiraz red- dedildi. Sonra Kozmik odada incelemeler yapõldõ. O incelemeler çok uzun sürdü. Orada edinilen bil- gi ve belgelerin deşifresi mi gerekiyor? Onunla bi- zim olay arasõnda bir bağlantõ kurulmaya mõ çalõ- şõlõyor? Farkõnda değilim. Ama Sayõn Genelkurmay Başkanõmõz Orgeneral Başbuğ bu konuyu ne ka- dar merak ediyorsa ben de o kadar merak ediyo- rum. - Siz de sürecin uzamasından rahatsız mısınız? - Şüphesiz. Sonuca ulaşsa çok daha iyi olur. Ya- sal haklar kullanõlabilir o zaman. Ama bu olay bi- rilerinin karikatürize ettiği gibi çok basit, eften püf- ten lokal bir olay değil. - Adalet Bakanlığı’nın TSK’nin yaptığı yak- laşık 800 suç duyurusuna izin vermemesi de de eleştiri konusu. - Adalet Bakanõ ile konuştum. Onlar TSK’yi aşa- ğõlamaktan tutun komutanlarõn şahõslarõna yapõ- lan hakaret kabul edilen sözlerle ilgili suç duyu- rusu rakamõnõn 800 değil, 300 olduğunu söylüyor. Ben kendi başõmdan geçeni söyleyeyim. TBMM Bşkanõ olarak Manisa’da bir şehit cenazesinde be- ni yuhalayanlar hakkõnda suç duyuru- sunda bulundum. 301. maddeyi hükü- metimiz değiştirince Adalet Bakanõ ba- na “Devam edecek miyiz etmeyecek mi- yiz” diye sordu. “Gereğini yapın” dedim. O da AİHM içtihatlarõ nedeniyle davaya izin ver- medi. Doğruyu da yaptõ. O izin vermediği için beni hak- sõz yere üzen insanlarõn da- valarõ düştü. Şimdi ben bun- dan dolayõ şikâyetçi değilim. TSK’nin görevlendirdiği in- sanlar da suç duyurusunda bulunmuşlar. 300’ün belki de 250’si 301. madde ile il- gilidir. Adalet Bakanõ be- nim hakkõmda izin ver- mezken orada basit şeyle- rin konuşulmasõ konusun- da nasõl izin verebilir? 301’i uygulamak zorundayõz. Dolayõsõyla izin verilme- mesi sebebiyle takipsiz kaldõysa, şikâyet etmemek gerekir. Orada oturan üni- formalõ ve apoletli bir in- sanõn zararlõ gördüğü bir şey yasa veya uygulamalar bakõ- mõndan dava açõlmasõnõ gerektir- meyecek bir şey de olabilir. obursali@cumhuriyet.com.tr ‘Uzamasındanbenderahatsızım’ 12 Temmuz operasyonunda ölenler için tören düzenlendi İstanbul Haber Servisi - Tutuklu Aileleri Yardõmlaşma ve Dayanõşma Derneği (TA- YAD) üyesi aileler, 12 Temmuz 1991’de İs- tanbul’un Dikilitaş, Balmumcu, Nişantaşõ ve Yenilevent semtlerine düzenlenen baskõnlar sonucu yaşamõnõ yitiren Devrimci Sol örgütü militanõ olduğu iddia edilen 10 kişiye Karacah- met’teki mezarlarõ başõnda anma töreni düzen- ledi. TAYAD’lõlar adõna basõn açõklamasõ ya- pan Mehmet Güvel, “12 Temmuz, emperyaliz- min ve onun işbirlikçilerinin yaptõğõ bir katli- amdõ. Emperyalizm onlarõn düşünceleri ile tes- lim olmalarõnõ istiyordu. Teslim olmadõlar, dü- şünceleri için canlarõnõ verdiler” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle