25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 TEMMUZ 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Şahin Moğolistan’da ULAN BATOR (AA) - TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, Moğolistan Ulusal Bayramõ “Naadam” resmi törenlerine “Onur Konuğu” olarak katõldõ. Merkez Stadyumu’nda gerçekleştirilen Naadam töreni, Cumhurbaşkanõ Tsakhõagõõn Elbedroj’un açõlõş konuşmasõyla başladõ. Konuşmalarõn ardõndan, Meclis Başkanõ Şahin ve beraberindeki heyet, stadyumda atlarõn yaptõğõ gösterileri izledi. Şahin, Cumhurbaşkanõ Elbedroj, Başbakan Sukhbaataryn Batbold ve Parlamento Başkanõ Damdin Demberel ve bazõ bakanlarla bir başka stadyuma geçerek okçularõn gösterilerini de izledi. Şener: Evet diyeceğiz SİVAS (AA) - Türkiye Partisi Genel Başkanõ Abdüllatif Şener, “12 Eylül Anayasasõ’nda değişiklikleri içeren bu anayasaya, halk oylamasõnda ‘evet’ diyeceğiz” dedi. Bazõ festival ve şenliklere katõlmak üzere Sivas’a gelen Şener, doğum yeri olan Yõldõzeli ilçesine bağlõ Demircilik köyünün girişinde partililer tarafõndan karşõlandõ. Burada basõn mensuplarõna Anayasa Mahkemesi değişikliğiyle ilgili görüşlerini anlatan Şener, vatandaşlarõn bu değişikliğe ‘evet’ ya da ‘hayõr’ diyeceklerini ifade ederek kamuoyunda bu konunun bir ayrõşmaya, kavgaya dönüştüğünü söyledi. Vicdani retçi protestosu İstanbul Haber Servisi - Barõş İçin Vicdani Ret Platformu, son dönemde artan askeri operasyonlarõ protesto etti. Taksim Tramvay Durağõ’nda toplanan platform üyeleri, “Ölmek, öldürmek istemiyoruz”, “Askere gitme kardeş kanõ dökme” sloganlarõ atõp, ölümleri protesto eden bir tiyatro gösterimi gerçekleştirdi. Operasyonlarõn artmasõyla, paşalarõn, patronlarõn, yazarlarõn ve siyasetçilerin sürekli olarak “konuştuklarõ”nõ belirten platform üyeleri, “Onlar konuşurken her hafta onlarca yoksul gencin cansõz bedeni tabut içinde geliyor. Plazalardan, karargâhlardan OHAL sesleri yükseliyor. Bizler ölmeyi ve öldürmeyi reddediyoruz” dedi. Devletin Jet Skisine Kravatsız Binilmez! Geçen haftanın en “çarpıcı” haber ve fotoğrafı, Bayındırlık Bakanı Mustafa Demir’in, Eğirdir Gölü’nde “kravatlı-takım elbiseli” olarak “jet ski”ye binmesiydi. Demir’e aynı karede yine aynı “devlet ciddiyeti”ni yansıtan kıyafetiyle AKP Isparta Milletvekili Haydar Kurt eşlik ediyordu. Bu fotoğraf Meclis kulislerinde espri konusu oldu. Mustafa Demir daha çok bakanlık makamında olduğu için, bütün sataşmalara, takılmalara, sorulara yanıt vermek Kurt’a düştü. Kurt, iktidar kulisinin bahçesinde gazetecilere, niye “kravatlı olarak” jet skiye bindiklerini anlatma derdindeyken, “fotoğraf karesi”nde yer almayan diğer AKP Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç masaya geldi. Gazeteciler Bilgiç’e, “Jet ski turunda siz niye yoktunuz” diye sordu. Yanıt Kurt’tan geldi: “Eee kravatı yoktu da ondan. Devletin jet skisine kravatsız binilmez!” Çevreden kahkahalar yükselirken, ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı: Zira jet ski Yalvaç Kaymakamlığı’na aitti, yani gerçekten de “devletin jet skisiydi” ve bu jet skiyle ilgili Bakan Demir’in yaptığı bir “espri” yüzünden Yalvaç Kaymakamı Nevzat Taştan “soruşturma” geçirmişti. Kurt’un anlattığına göre; Yalvaç Kaymakamı Nevzat Taştan anayasa görüşmeleri sırasında geldiği Meclis’te Bakan Demir’le görüşür. Taştan görüşmede, kamuoyunda “fak- fuk-fon” olarak bilinen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü işbirliğiyle dar gelirli yurttaşlara konut yaptırdıklarını, hatta Eğirdir Gölü kenarına da “plaj” yaptıklarını, plaja gelenlerin gölde geziye çıkabilmeleri için de “deniz bisikleti” ve “jet ski” aldıklarını anlatır. Tam bu sırada “fak-fuk- fon”dan sorumlu Devlet Bakanı Hayati Yazıcı gelir. Demir, Yazıcı’ya “Kaymakam Bey, fak- fuk-fon parasıyla plaj yaptırmış. Bir de jet ski almış” diye espri yapar. Yazıcı “Öyle şey olmaz” diye tepki gösterir. Taştan, “Yok efendim doğru değil”, Demir, “Espri yaptım” dese de Yazıcı’yı ikna edemez. Ertesi gün Yazıcı, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Genel Müdürü’ne talimat vererek Yalvaç Kaymakamlığı’na giden paraların nereye harcandığına ilişkin araştırma ister. Bu araştırmanın sonucunda jet-skinin de Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından alındığı ortaya çıkar, Yazıcı “derin” bir nefes alır, tabii Taştan da... AKP: CHP yükselişte ama MHP kritik eşikte Kemal Kılıçdaroğlu CHP’ye lider olduktan sonra AKP’lilerin ağız birliği etmişçesine yinelediği bir saptama var: “Evet, CHP’de Kılıçdaroğlu’nun gelişiyle birlikte bir toparlanma olduğu gerçek. CHP oylarında bir kıpırdanma var. Ama CHP’deki bu canlılık, MHP’yi olumsuz etkiledi. MHP düşüşte...” Üstelik bu, AKP’lilerin seçim sonuçlarına ilişkin yaptıkları ayaküstü dedikodu olmaktan da öteye geçmiş durumda. Parti yönetiminde de ciddi biçimde tartışılmış bir saptama. AKP yönetiminde görüşülen bir anket, Kılıçdaroğlu’nun gelişinden itibaren iktidar kulislerinde dile getirilen “CHP yükseldikçe MHP düşüyor” gözlemini doğrulayıcı sonuçlar verdi. Ankete göre AKP, oylarını koruyor, hatta son yapılan yerel seçimlere göre bir miktar daha da arttırmış durumda. AKP yüzde 42 görünüyor. CHP ise yüzde 27’ler düzeyinde. Anket, MHP’nin ise yüzde 12’lere kadar gerilediği sonucunu vermiş. Bu anketler ne kadar gerçek durumu yansıtır tartışılır ama AKP’de, bu anket baz alınıyor ve seçim tarihine kadar geçecek süreye ilişkin siyasi tahmin ve beklentiler şöyle ifade ediliyor: “Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP ilk kez yüzde 25 bandının üzerine çıktı. Hatta CHP’nin yüzde 30’lara kadar bir potansiyeli yakalayabileceği görüldü. Ancak CHP’nin alabileceği oy oranı yüzde 30, belki en fazla yüzde 32 ile sınırlı. Ancak CHP bu yükselişiyle MHP’yi aşağı çekiyor. MHP, artık yüzde 14-15 bandına oturmaktan uzak. Yüzde 11-12’lerde. Yani MHP kritik eşiğe gelmiş durumda. Zaman geçtikçe baraj sorunu bile yaşayabilir. Bu durum, öteden beri bir CHP-MHP koalisyonu üzerine hesap yapanlar için tam bir hayal kırıklığı olacak. Belki de MHP ya kılpayı barajı aşacak ya da baraj altı kalacak ve 2002’deki gibi iki partili yapıya gidilecek. Bir de bağımsız gelirlerse grup kuracak sayıda bir BDP olur. Bu durumda AKP üçüncü kez tek başına yoluna devam eder.” ‘Manasız bakış, mutlak itaat’! CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu dönemi başlarken yönetimde ve örgütlerde de değişim sancıları yaşanıyor. Her kademede partilinin Kılıçdaroğlu’na söyleyecek sözü, verecek bir “öğüdü” var. Deniz Baykal’ın genel başkanlığı döneminde hiç ortalarda görünmeyen Genel Sekreter Önder Sav, tüm yurt gezilerine katılıyor. “CHP’de genel başkan değiştiren” gücünün tadını çıkarıyor. Onun hemen yanı başında “Önder Sav’ın sağ kolu, prensi” diye anılan Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay var. Kılıçdaroğlu’nun tüm yurt gezilerini organize eden ve parti otobüsünde yanından ayrılmayan Okay’ın sevenleri kadar, eleştirenleri de az değil. Özellikle gezilerde gazetecilerin rahat çalışması için parti otobüsünden inmesini istediği eski milletvekilleri, bazı örgüt yöneticileri kendisine pek sıcak bakmıyor. Okay’ı “Geleceğin Önder Sav’ı, Önder Sav’ın veliahtı” olarak görenler kadar, “Genel başkandan sorumlu genel başkan yardımcısı” diye müstehzi gülümsemelerle ananlar da eksik değil... CHP’de yeni dönemde CHP grubu da, örgütler de kaynıyor. Deniz Baykal döneminde CHP il ve belediye başkanları kurultaydan kurultaya toplanırdı. Kılıçdaroğlu, yeni dönemde her ay il başkanlarını Ankara’ya çağırmayı planlıyor. Üstelik yaptığı ilk toplantıda “Sandığa sahip çıkmayanın partide işi yok” “İl başkanlarının performansını ölçeceğiz” gibi sözleri “itaat”e dayalı ilişkilere sırtını dayamış bazı örgüt yöneticilerini tedirgin etmiş görünüyor. Bir milletvekili, bu yeni durumu şöyle değerlendirdi: “Eskiden, ‘Manasız bakış, mutlak itaat’ aranırdı. Partili boş boş bakacak ve sadece itaat edecek, senin adamın olacak, bu istenirdi. Eğer gerçekten sosyal demokrat bir parti olacaksak, ilk aşmamız gereken bu anlayış olmalı. Baykal döneminde kurultay hazırlıkları yapılırken bazı yöneticiler ‘fiziksel değil, zihinsel değişim’ diyerek yerlerinden kıpırdamayacaklarını ortaya koymuşlardı. Şimdi, genel başkan değişti, fiziksel değişim sağlandı, artık zihinsel değişim de gerekiyor...” Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül parlamentokulisi@gmail.com Mustafa Demir Kemal Kılıçdaroğlu Deniz Baykal BDP’li Kaplan, Kürtlerin hiçbir şekilde ayrõlmak istemediklerini söyledi ‘Ayrõlõk tartõşõlamaz’ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - BDP Şõrnak Millet- vekili Hasip Kaplan, “Türki- ye’de tartışılmayacak bir şey varsa, o da bu ülkenin birliği ve bütünlüğüdür” dedi. Antalya Kültür Merkezi ya- nõndaki kafeteryada basõn top- lantõsõ düzenleyen BDP’li Kap- lan, 12 Eylül’de yapõlacak refe- randumu boykot edeceklerini, referandumda “evet” ya da “ha- yır” oyu vermenin 12 Eylül Anayasasõ’nõn ömrünü uzata- cağõnõ söyledi. AKP’nin anaya- sa değişikliği ile 12 Eylül Ana- yasasõ’na “serum verdiğini” ifade eden Kaplan, “Bu deği- şiklik en az 10 yıl, 20 yıl yeni bir anayasa talebini öteler. Bu, ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür” dedi. Medyada geçen hafta “Türk ve Kürt halklarının birlikte yaşamasına” ilişkin yaşanan tartõşmalara da değinen Kaplan, Kürtlerin Türkiye’den hiçbir yer- de hiçbir şekilde ayrõlmak iste- mediklerini söyledi. Kaplan, “Türkiye’de Kürtler ayrılma- yı konuşmalıdır, denmesi, bu halka, bin yıllık tarihimize, Çanakkale’de, Dumlupınar’da yan yana yatan şehitlerimize yapılacak en büyük saygısız- lıktır. Bu, Hitler’in soykırım tezleriyle aynı gördüğüm son derece tehlikeli bir yaklaşım- dır. Türkiye’de tartışılmayacak bir şey varsa o da bu ülkenin birliği ve bütünlüğüdür. Bu ülkede hiç kimsenin Kürt ve Türklerin ayrılmasını tartış- mak haddine değildir. Böyle bir tartışmayı açma hakkı da yoktur. Bu, düşünce özgürlü- ğü kapsamında, ifade hürriyeti kapsamında da asla görüle- mez” diye konuştu. Türkler ve Kürtlerin birbirine kõz verdiğini vurgulayan Kaplan, “Başbakan bir istatistik yap- tırsa, kaç milyon insanımızın Türk, Kürt, Çerkez ve Arap ile evlendiğini görür. Ben Kür- düm. Benim eşim Türk. Benim çocuklarımı, Sayın Ertuğrul Özkök nasıl ayıracak, kimi ne- reye koyacak bakayım? Yok- sa iki çocuğum var, birini Şır- nak’a, birini de Kırklareli’ne mi bırakacak?” dedi. Hasip Kaplan, “Medyanın tepesinde olanlar, bu kadar sorumsuz davranma hakkına sahip değildirler diye düşü- nüyorum. Medya ayrılmayı değil birlikte yaşamayı, dik- tatörlüğü değil demokrasiyi, hukuksuzluğu değil insan haklarını tartışmaya açmalı- dır” diye konuştu. BDP Milletvekili Kaplan 12 Eylül’de yapõlacak referandumda “evet” ya da “hayõr” oyu vermenin 12 Eylül Anayasasõ’nõn ömrünü uzatacağõnõ bildirdi. Bingöl, Türkiyeli olmanõn kimseyi rahatsõz etmemesi gerektiğini belirtti CHP’den Kürt raporu TÜREY KÖSE ANKARA - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kendimi tam bir Tür- kiyeli olarak görüyorum” sözleri dikkati çe- kerken yeni bir Kürt raporu hazõrlanmasõ için oluşturulan komisyonun da Gaziantep ve Şanlõurfa’ya giderek çalõşmalarõna başlamasõ kararlaştõrõldõ. Komisyon üyelerinden, Genel Sekreter Yardõmcõsõ Tekin Bingöl, “Gös- termelik, yasak savan değil, ciddi bir ra- por hazırlayacağız. Eski raporlar da yol gösterici olacak” dedi. Kõlõçdaroğlu’nun “Türkiyelilik” vurgu- suyla ilgili olarak da Bingöl, “Türkiyeli ol- mak kimseyi rahatsız etmemeli, hangi et- nik kimliğe sahip olursak olalım hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız” gö- rüşünü dile getirdi. SHP’nin 1989 Kürt raporu ve CHP’nin 1999 yõlõndaki “Doğu ve Güneydoğu” ra- poru ile 2001 yõlõnda çõkarõlan “Demokra- tikleşme” raporlarõnõn ardõndan yeni bir rapor hazõrlanmasõ için düğmeye basõldõ. Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) bu- günkü toplantõsõnda yeni rapor hazõrlamak- la görevlendirilen komisyonda yer alacak isimler ve yol haritasõ kesinleştirilecek. Komisyonda uzun süredir Doğu ve Gü- neydoğu illerine giderek bölgedeki sivil toplum örgütleri ile görüşen, bölgenin eko- nomik olarak kalkõndõrõlmasõ ve işsizliğe kar- şõ çözüm formülleri ile ilgili çalõşmalar ya- pan Genel Başkan Yardõmcõsõ Umut Oran ile Genel Sekreter Yardõmcõsõ Tekin Bingöl ve MYK üyesi Mahmut Duyan yer alõyor. Bu komisyona iki kişinin daha eklenmesi bekleniyor. Komisyon çalõşmasõnõ yürütür- ken akademisyenlerden de katkõ alacak. CHP Genel Sekreter Yardõmcõsõ Tekin Bin- göl, “Öncelikle eski raporları inceliyoruz. Eski raporlar yol gösterici olacak. Onla- rı güncelleştireceğiz. 1989 raporu 1999’da güncellendi. Şimdi koşullara göre yeni bir rapor ortaya koymak gerekir. Bazı pa- rametreler eskidi” dedi. Rapor çalõşmala- rõ için Doğu ve Güneydoğu bölgesine gide- ceklerini anlatan Bingöl, “Gaziantep ve Şanlıurfa’dan başlamayı planlıyoruz. Ör- gütleri dolaşacağız, sivil toplum örgütle- ri ile görüşmeler yapacağız, akil adamla- rı dinleyeceğiz. İçi boş bir söylem nokta- sında bırakmayacağız, ayrıntılı bir çalış- ma olacak. Biz az konuşup çok dinleye- ceğiz” dedi. Bingöl, “Rapor ne kadar za- manda hazırlanır, bir takvim belirlediniz mi” sorusuna, “Kısa sürede çıksın diye bir anlayışımız yok. Süre sınırı koymuyoruz. Çalışmalarımızı başlattık, somut, net, iç- tenlikli, sonuç alıcı bir çalışma yapacağız. Dostlar alışverişte görsün diye yasak sav- mak için bir rapor hazırlamayacağız. So- runları sosyal demokrat bir partinin çö- zebileceğini ortaya koyacak ciddi bir ça- lışma yapacağız” karşõlõğõnõ verdi. Bin- göl, “Raporun adı ne olacak? ‘Kürt’ ra- poru mu, ‘Güneydoğu’ raporu mu” so- rusu üzerine de “Adını koyduğumuz za- man parti olarak o adı hepimiz aynı ağızdan söyleyeceğiz. Raporun bir adı olacak” demekle yetindi. Konuşmalarõnda “Kürt” sözcüğünü kul- lanmayan ve bu konudaki sorular üzerine “Türk de demiyorum” diyen Kõlõçdaroğ- lu’nun, Akşam gazetesinden Oray Eğin’in “Siz Türkiye’nin Obama’sı mısınız?” so- rusuna “Hayır, ama Türkiye’de belki de tam bir Türkiyeli olarak görüyorum ken- dimi. Her yapıyı bir anlamda kendi bün- yemde birleştirmiş durumdayım” karşõlõ- ğõnõ vermesi dikkati çekmişti. Bingöl, bu “Türkiyelilik” vurgusunun rapora yansõyõp yansõmayacağõ ve partide nasõl karşõlandõğõ sorusuna “Genel başkanımız cümlelerini seçerek konuşur. İnandırıcılığı da bundan kaynaklanır. Ne söylediğinin farkındadır. Desteklediğimiz gözlemler bunlar. Tür- kiyeli olmak kimseyi rahatsız etmemeli. Hangi etnik kimliğe sahip olursak olalım hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatanda- şıyız” karşõlõğõnõ verdi. Fazla mesaiye devam eden Meclis, ‘taş atan çocuklar’ yasasõnõ görüşecek Gözler iki liderin buluşmasında ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Tatil öncesi son hafta ma- ratonuna giren TBMM’de, “taş atan çocuklar” düzenlemesiy- le vergi yasalarõnda düzenleme- ler ve Mali Kurul Yasasõ görü- şülecek. TBMM, bu hafta yoğun gündeminin arasõnda önemli bir görüşmeye de ev sahipliği ya- pacak. Başbakan Tayyip Er- doğan, TBMM’de grubu bulu- nan siyasi partiler içerisinde sa- dece CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşme tale- binde bulunurken Kõlõçdaroğ- lu’nun da haftanõn ilk günü top- lanacak MYK’de konuyu kur- maylarõyla değerlendireceği be- lirtiliyor. Görüşmenin çarşamba ya da perşembe günü yapõlmasõ bekleniyor.TBMM bu hafta gün- demindeki tasarõlar yasalaşana kadar aralõksõz çalõşacak. Önce- likle geçen hafta görüşmeleri yarõm kalan 8 yeni üniversitenin kuruluşuna ilişkin kanun tasarõ- sõ üzerindeki çalõşmalar tamam- lanacak. Genel kurulda tatil ön- cesinde ele alõnacak tasarõlardan biri, kamuoyunda “taş atan ço- cuklar” yasasõ diye ifade edilen Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamõnda yargõlanan çocuklara ilişkin tasarõ olacak. Tasarõya göre toplantõ ve göste- ri yürüyüşü sõrasõnda işledikleri propaganda suçundan mahkûm olan çocuklar cezalarõnõ ceza- evinde değil, çocuklara özgü güvenlik önlemleri çerçevesinde çekecek. İhtara ve zor kullan- maya rağmen toplantõ ve göste- ri yürüyüşünde dağõlmayanlara 6 aydan 3 yõla kadar hapis ceza- sõ verilecek. Böylece yargõlama asliye ceza mahkemelerinde ya- põlabilecek. Mevcut düzenle- mede bu ceza 1.5 yõldan 3 yõla kadar uygulanõyordu.TMK kap- samõnda suçlanan 15 yaşõndan büyük çocuklar da çocuk mah- kemesinde yargõlanacak. Tasa- rõya MHP, yetişkinler için de ko- laylõklar getirdiği gerekçesiyle muhalefet ediyor. AKP de Mec- lis’teki görüşmelerde gerginlik yaşanacağõ kaygõsõyla tasarõyõ uzun süredir bekletiyordu. Genel kurulda bu hafta “Tor- ba kanun”‘ tasarõsõnõn da görü- şülmesi bekleniyor. Meclis’te tatil öncesinde ele alõnacak tasarõlardan biri, kamuoyunda “taş atan çocuklar” yasasõ diye ifade edilen Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamõnda yargõlanan çocuklara ilişkin tasarõ olacak. AKP’nin 12 Eylül’üne hayır CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ve eski Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Yaşar Okuyan, yurt- taşları 12 Eylül’de yapılacak refe- randumda anayasa değişikliklerine “hayır” demeye çağırdı. Yalova’nın Termal ve Çınarcık ilçelerinde yurt- taşlarla bir araya gelen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ana- yasa değişikliğine karşı çalışmalarına başladı. Yurttaşlardan 12 Eylül’de sandığa gidip AKP’nin dayatmaları- na “Hayır” oyu vermelerini isteyen İnce, “AKP’nin anayasa değişikliği- ne, demokratik, laik ve aydınlık bir Türkiye’den yana ‘hayır’ demesini istiyoruz. Hayırda ‘hayır’ vardır” dedi. Yaşar Okuyan da Atacan Çay Bahçesi’nde bir basın toplantısı dü- zenledi. Anayasa değişikliğinin 12 Eylül darbecilerine yargı yolu açma- dığını belirten Okuyan, Kenan Ev- ren’in Çankaya Köşkü’nde ağırlan- dığını, Manisa’da Bülent Arınç ile çeşitli açılışlara katıldığını anımsattı. (Fotoğraf: FARUK KIRTAY) Yeni bir Kürt raporu hazõrlanmasõ için oluşturulan komisyonun Gaziantep ve Şanlõurfa’ya giderek çalõşmalarõna başlamasõ kararlaştõrõldõ. Hasip Kaplan.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle