29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBA 4 HABERLER İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU ‘Mavi Marmara’ Olayından Sonra… Mavi Marmara “olayı”nın, insani, hukuki/diplomatik özellikleri çok açık. Bu yüzden, dikkatler bu “olay”ın aydınlattığı orta ve uzun dönemli trendlerin/dinamiklerin üzerlerine kaymaya başladı. Söylem kaybolunca… İki devletli çözüme karşı inatla direnen İsrail yönetici sınıfı, artık neyi neden yaptığını anlatmakta büyük zorluk çekiyor. II. İntifada’yı başlatan olayları, duvar rezaletini, Lübnan yenilgisini, sivilleri de hedef alan acımasız Gazze saldırısını, Obama’nın yardımcısı, Biden’in İsrail ziyareti sırasında Netanyahu’nun yeni yerleşim planlarını açıklamasını anımsamak yeterli. İnatla tekrarlanan askeri eylemler, beklenen çözümleri üretmiyor, aksine her seferinde İsrail’in güvenliğini biraz daha zayıflatıyor, uluslararası alanda yalnızlığını arttırıyor. Ama İsrail yönetici seçkinleri, bu eylemleri tekrarlamaya devam ediyorlar. Mavi Marmara olayı, yönetici İsrail seçkinlerinin böyle “histerili” bir şiddet stratejisine saplandıkları ortamda gerçekleşti, bu hastalıklı durumun son örneği oldu. Gemiyi hareketsiz kılmak ablukanın delinmesini engellemeye yetecekti. Ama İsrail ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha kanıtlamaya kalktı. Bu hastalıklı politika Lübnan’da iflas etmiş, Gazze saldırısı utanç verici olaylara sahne olmuştu. Mavi Marmara olayı, tüm dünyada infial uyandırdı, hatta küçümseme duygusu yarattı. İsrail adeta iktidarsızlığın kompleksiyle sivri şeyler taşımayı seven insanlara benziyordu. Bu noktada dönüp “ama Hamas…” diye cevap yetiştirmeye kalkmanın bir anlamı yok. İşgal ettiği topraklardaki tepkileri yönetmek, soruna çözüm bulmak, barışın önünü açmak, modern, zengin ve uluslararası etkinliği olan bir devlet olarak İsrail’in göreviydi. İsrail bu görevi yerine getiremedi. Dahası, ABD, İsrail’i, MOSSAD’ın direktörünün deyişiyle, “bir yük olarak görmeye” başlamıştı. Bu ortamda, ülke içinde oluşan korkuya, asla kullanma şansı olmayan nükleer silahlara dayanarak ayakta kalmaya çalışan İsrail egemen sınıflarının, insani, askeri, ekonomik açılardan, gelecekte İsrail halkına ödetecekleri fatura gittikçe büyüyor. İsrail’i yönetenlerin, bir an önce ablukayı kaldırıp iki devletli çözüme giden yolu yeniden inşa etmeye başlamaları gerekiyor. Çünkü iki devletli çözümün alternatifi tek devletli bir kaos, sürekli savaş! Daha büyük bir resim Hafta sonundan bu yana yorumlar giderek uzun dönemli eğilimler üzerinde yoğunlaşıyor. Birincisi, “olayın” sorumluluğunu Netanyahu ve Erdoğan arasında paylaştırmaya yönelik bir söylemin şekillendiği görülüyor (Örneğin Die Zeit’in editörü Joseph Joffe’nin yorumu, Financial Times, 07/06; Hitchens, Slate 07/06 - Gülen’i de buraya ekleyebiliriz). İkincisi dikkatler Türkiye, İran ve Arap dünyasını içeren dengeler üzerinde yoğunlaşıyor. Burada yorumlar, Irak rejimini devirmesiyle oluşan bölgesel boşlukta İran ve Türkiye arasındaki rekabetin kızışmaya başladığı doğrultusunda (örneğin Joffe, Alhomayed, Asharq al Awsat; Khouri, The Daily Star, Dergham, Al Hayat). Bu bağlamda, Hizbullah’ın lideri Nasrallah’ın “ikinci bir özgürlük filosu oluşturma” çağrısı, “İsrail Türkiye’nin kırmızı bayrağı kadar bizim sarı bayraklarımızla da hesaplaşacaktır” sözleri önemli. Asharq Al Awsat’ın yorumuna göre, “Türkiye Gazze ablukasını delemedi ama İran’ın Arap dünyası üzerindeki ablukasını deldi.” Nasrallah, Türkiye’nin girişimlerinin, Hizbullah’ın ve İran’ın, Filistin üzerindeki etkilerini zayıflattığını düşünüyor. (04-07/06) İran Devrim Muhafızları’nın, bir sonraki yardım filosuna askeri destek vereceklerini, İsrail’in “Gazze’ye yaklaştırmayız” açıklaması da (Haaretz, 07/06) olayların kolaylıkla tırmanabileceğini gösteriyor. Kimi Arap yorumcuları, Erdoğan’ın da kendisinden önce gelen Nasır, Hafız Esad, Humeyni, Saddam Hüseyin ve Mahmut Ahmedinejad gibi, Filistin davasına sahip çıkmadan bölgede etki kurulamayacağının ayırdında olduğunu saptarken (Charbel. Al Hayat), kimileri de Arapların bu gelişmelere seyirci kalmasını eleştiriyor, Erdoğan ile Nasır arasında paralellik kuran yorumlardan, Türkiye’nin “ümmet’e geri dönme” niyetinden kaygıyla söz ediliyor (Elias Harfoush, Al Hayat). Bu bağlamda, Mısır’ın Refah geçidini açarak ablukaya son vermesinin önemi vurgulanıyor. Dergham’a göre böylece, Mısır elindeki Filistin portföyünü kaybetmemek için oyuna giriyor. Birleşik Arap Emirliği’nin gazetesi The National da başyazısında, “Türkiye son başarılarını, Arap dünyası üzerinde yeni bir liderlik yetkisi olarak görmemelidir… Liderlik değil aracılık yapması daha uygun olacaktır” diyerek uyarıyor. (07/06) Bana, Türkiye bu “stratejik derinlik” içinde ABD’yi ve Arap seçkinlerini tedirgin ederken İran’la karşı karşıya geleceği bir noktaya doğru ilerliyor gibi geliyor. [email protected] http://erginyildizoglu.blogspot.com Kõlõçdaroğlu, AKP’yi ikiyüzlü olmak ve İsrail’in saldõrõsõnõ oya tahvil etmeye çalõşmakla suçladõ ‘Adam gibi duracaksõn’ Bakan ‘Youtube’e yüklendi ‘Google’a getirilen kõsõtlama yargõya taşõnõrken Bakan Yõldõrõm, Youtube’un vergi borcunu gerekçe göstererek yasağõ savundu ANKARA/İSTANBUL (Cum- huriyet) - Bilgi Teknolojileri ve İle- tişim Kurumu Telekomünikasyon İletişim Başkanlõğõ’nõn (TİB) sosyal paylaşõm sitesi “Youtube” a erişi- min engellenmek amacõyla arama motoru “Google”a ait servislere getirdiği kõsõtlama yargõya taşõndõ. İNEDT, TİB’in kararõnõ kaldõrmak için Ankara Nöbetçi İdare Mahke- mesi’ne dava açtõ. INETD Başkanõ Doç. Dr. Mustafa Akgül, TİB’in uygulamasõnõ bir apartmandaki so- runlu bir daire yüzünden apartmana girişin yasaklanmasõna benzetti. ‘Vergi mükellefi olmalılar’ Gazetecilerin sorularõnõ yanõt- layan Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıldırım, Google’nin devraldõğõ Youtube’a yüklendi. Youtu- be’dan olumlu adõm atmasõnõ ta- lep ettiklerini söyleyen Yõldõ- rõm, “Türkiye’de vergi mükel- lefi olmaları şarttır. Bakanlık, bu konuda takibata girişmiş ve firmaya (Youtube) mükellef olmamasına rağmen 30 mil- yon TL’lik bir vergi tahakku- ku yapmıştır” dedi. Kõlõçdaroğlu, AKP’nin ikiyüzlü politika izlediğini belirtirken “Yani kameralarõn önünde ‘one minute’, kapalõ kapõlarõn ardõnda, ‘yes please’’ dedi. Erdoğan’õn İsrail’le yapõlan yazõşmalarõ açõklamasõnõ isteyen CHP lideri, ‘Başbakan ‘Kudüs’ün kaderi Ankara’dan farklõ değildir’ diyor. Acaba Bağdat yanarken kendisi neredeydi’ sorusunu yöneltti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçda- roğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’õ İs- rail’in Gazze’ye yardõm götüren ge- milere saldõrõsõnõ seçimde oya tahvil et- meye çalõşmakla suçladõ. Kõlõçdaroğlu, partisinin grup toplantõ- sõnda başta İsrail olmak üzere güncel ge- lişmelerle ilgili Erdoğan’a yeni suçla- malarda bulunarak şu mesajlarõ verdi: Yanlış tercümenin arkasına sığınıyorlar ? Sayõn Başbakan õsrarla BM Güven- lik Konseyi’nin İsrail’i kõnayan karar al- dõğõnõ söylüyor. Bu doğru değil. Bir baş- bakana doğrularõ söylemek yakõşõr. Ori- jinal metinde BM, ‘çok sayıda kişinin ya- ralanmasına yol açan eylemleri kınıyor’ demiştir. Dõşişleri tercüme ederken ‘ey- lemleri’ kaldõrõyor, ‘eylemi’ koyuyor. Mütevazõ bir soru soralõm. Filistin’in bütün itirazlarõna rağmen İsrail’in OECD üyeliğine Türkiye neden izin vermiştir? Yani kameralarõn önünde ‘One minute’, kapalõ kapõlarõn ardõnda “Yes please. AKP’nin bu ikiyüzlü politikalarõnõ her yerde anlatmalõyõz. Adam gibi duracak- sõn, söylediğinin arkasõnda duracaksõn. Bi- zim bildiğimiz yiğitlik böyle olur. Bak- tõ ki işler sarpa sarõyor, çarşafa dolanõ- yor. Dõşişleri Bakanlõğõ diplomatlarõnõ dile doladõ. ‘Monşerlerle iş yürümü- yor’ diyor. Sayõn Başbakan haklõlõğõnõ kanõtlamak istiyorsa İsrail hükümetiy- le yapõlan yazõşmalarõ kamuoyuna açõk- lar. Eğer açõklanmazsa AKP hüküme- ti 9 yurttaşõmõzõn ölmesinde rol üstle- nen parti konumuna gelecektir. Gariban vatandaşları gönderi- yorsun ? Peki, Recep Bey, gözünü seveyim, sen gariban Türkiye Cumhuriyeti vatan- daşlarõnõ gemiye bindiriyorsun, ölüme gönderiyorsun. Kendi milletvekillerine gelince ‘Sen dur’ diyorsun, ‘orada ölüm var, sen bize lazımsın, burada bekle...’ Bu çifte standardõ hangi insani kurala bağlõyorsun? Furkan’õ bindire- ceksin gemiye, başõna 4 kurşun yiyecek, burada ağlayacaksõn.. Araştırma önergesi vereceğiz ? Samsun-Ceyhan hattõ Başbakan’a ya- kõn olan bir firmaya ihalesiz verildi. Bi- liyorsunuz bunun ucu İsrail’e kadar uza- nõyor. Şimdi merak ediyoruz; bu proje- yi AKP iptal edecek mi, etmeyecek mi? İsrail’in Gazze’ye yardõm götüren ge- milere saldõrõsõ ve sonrasõndaki geliş- melere ilişkin araştõrma önergesi ve- receğiz. Mazotta ÖTV kalkacak ? Mazotta ÖTV’yi kaldõracağõz. Lüks yatlara veriyorsunuz ÖTV’siz, çiftçiye veriyorsunuz ÖTV’li. Çiftçi- nin günahõ nedir. Yedirmezler sana ? Sayõn Başbakan “Kudüs’ün kade- ri Ankara’dan farklı değildir” diyor. Acaba Bağdat yanarken kendisi nere- deydi. Orada çocuklar öldürülürken, Müslüman kadõnlara tecavüz edilirken ne- redeydin? Sen 1 Mart tezkeresini geçir- mek için çalõşmõyor muydun? Seçim yaklaştõ aldõ bir telaş. Gazze’deki Müs- lümanlarõ oya tahvil etmeye çalõşõyor. Ye- dirmezler sayõn Başbakan, sana yedir- mezler. Hz. Ömer örneği ? Ne dedik ‘çalmayacaksın’ dedik. Recep Bey neden alõnõyor? Hz. Ömer devletin işini yaparken devletin mumu- nu, kendi işini yaparken kendi mumunu yakarmõş. Biz devlet uçağõyla eşlerimi- zi Katar’daki düğüne göndermeyiz. Bi- zim inancõmõzõn gereğidir bu. Öte yandan grup toplantõsõnda ba- ğõmsõz milletvekilleri Hüseyin Pa- zarcı ve Harun Öztürk CHP’ye ka- tõldõ. Son katõlõmla CHP’nin milletve- kili sayõsõ 101’e çõktõ. BAHÇELİ’YE GÖRE ERDOĞAN ŞOV YAPIYOR ‘AKP İsrail’e neden tepki koyamıyor?’ Bahçeli, Erdoğan’õn İsrail’e yönelik çõkõşlarõnõ “şov” olarak nitelerken AKP hükümetinin bu ülkeye yönelik köklü tepkiler ortaya koyamamasõnõn altõnda “hangi ilişkiler ağõ”nõn yattõğõnõ sordu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantõsõnda İsrail’in yardõm gemilerine saldõrmasõ olayõ konusunda AKP hükümetinin etkin tepki ve tavõr koyamamasõnõ eleştirirken ilerleyen günlerde gerçeklerin ve olayõn gerisindeki “sahte çıkış”larõn çok daha iyi anlaşõlacağõnõ söyledi. AKP hükümetinin 9 Türk yurttaşõnõn yaşamõnõ kaybettiği saldõrõ konusunda Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn önceden uyarõda bulunup bulunmadõğõ, iktidar partisinin Gazze’ye gitmeye hazõrlanan milletvekillerini engelleyip engellemediği sorularõna yanõt isteyen Bahçeli, “Başbakan’ın alkış alacağı yerlerde hamasi İsrail karşıtı nutuklardan, cenazeleri havaalanında karşılamak ve yaralıları hastanede ziyaretten başka bir ciddi girişimin olmadığı bu süreçte AKP zihniyetini kalıcı ve köklü tepkilerden alıkoyan hangi ilişkiler ağıdır ve uluslararası angajmanlardır” diye sordu. Başbakan Erdoğan’õn Davos’taki “one minute” çõkõşõna değinen Bahçeli, “Şimdi de aynı Başbakan, aynı şovu tekrarlamakta, şayet kaldıysa birkaç işbirlikçinin alkışlarıyla aynı aldatmayı sürdürmektedir” diye konuştu. Dünyada ezilen, horlanan Müslümanlarõn sadece Gazze’de ve Mavi Marmara’da bulunanlardan ibaret olmadõğõnõ belirten Bahçeli, her gün “PKK terörü”nün “vatan evlatları”nõn canõnõ almaya devam ettiğine dikkat çekti. Bahçeli, Barzani’nin Türkiye ziyaretini de sert bir dille eleştirirken Başbakan Erdoğan ve hükümetini, “katillerin dostu ile kucaklaşmakla” suçladõ. Erdoğan’õn Barzani’yi kabul ederek “muhatabını ve layığını bulduğunu” kaydeden Bahçeli, “Bizzat AKP’li bir hükümet üyesinin tarifiyle ‘dünün postal yalayõcõsõ’ olmakla küçümsenen bu zatın ziyaretinde, bu sözleri söyleyenin de aynı toplantıda utanmadan hazır bulunmuş olması, gerçekte hangisinin ‘postal yaladõğõ’ hakkında herkese fikir vermiş olmalıdır” diye konuştu. B D P : Erdoğan bedel ödeyecek ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - BDP Eş- başkanõ Gültan Kışanak, Türkiye’yi İsrail gibi “devlet terörü” uygula- makla suçlayarak “Baş- bakan hipermetrop, Gazze’yi görüyor, Silo- pi’yi görmüyor” dedi. Kõşanak, partisinin grup konuşmasõnda Silopi’de Şõr- nak Milletvekili Sevahir Bayındır’õn yaralandõğõ olaylarla ilgili değerlendir- melerde bulunurken çok sert ifadelerle devleti ve hükümeti hedef aldõ. Eski DEP milletvekilleri Mec- lis’ten yaka paça götürül- düğünde Tansu Çiller’in başbakan olduğunu ama şimdi siyasetten silindiğini hatõrlatan Kõşanak, “Eğer bugün Erdoğan da aynı yaklaşımla herkesi hedef alırsa kendisinin gideceği yer benzerlerinin gittiği yerdir, bunu çok iyi bilsin. Tayyip Erdoğan da bunun bedelini ödeyecektir” de- di. Erdoğan’õn İsrail’i kõ- narken Silopi’de olanlarõ görmezden geldiğini belir- ten Kõşanak, referandumu- na ilişkin olarak da “Biz ya- malara değil, yeni çoğulcu bir anayasaya ihtiyaç ol- duğunu düşünüyoruz. Re- ferandumda, ‘Eşitlik, öz- gürlük, adalet isteyenler ye- ni bir anayasa isteyenler sandõğa gitmesin’ diyece- ğiz” diye konuştu. Ilıcak, tazminat ödeyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Osman Kaç- maz’õn kişilik haklarõna saldõrdõklarõ iddiasõyla Sabah gazetesi ile gazeteci Nazlõ Ilõcak, 5 bin TL tazminat ödemeye mahkûm oldu. 25 Mayõs 2009’da Ilõcak tarafõndan kaleme alõnan yazõ nedeniyle 30 bin TL tazminat talep edilmişti. Düzeltme ve özür Yurt Haberleri Servisi - Gazetemizin 15 Mayõs 2010’daki sayõsõnda “BDP, canlõ kalkan eylemle- rine yarõn başlõyor” haberinde BDP il binasõ önün- de basõn açõklamasõ yapan eylemcilere Nesin Vakfõ Yöneticisi ve Bilgi Üniversitesi Matematik Bölümü Başkanõ Prof. Ali Nesin’in de destek ver- diği belirtilmiştir. Ahmet Nesin’in adõ yanlõşlõkla Ali Nesin olarak yazõlmõştõr. Düzeltir, özür dileriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle