Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Geçen haftanın son günleri
yalakalıktan, yandaşlıktan uzak dış basında ve
medyamızda kimi köşeler ise Beyefendiyi
eleştirdiler..
Örneğin ABD yönetimi çevrelerine yakınlığından
söz edilen Washington Post, Mavi Marmara’ya
saldırıyı irdelerken “Bu konuda,” diyor:
“uluslararası soruşturma açılırsa Erdoğan
hükümetinin İHH ile ilişkilerinin de odak
noktalarından biri olması gerekiyor” diye yazdı.
Bu ifadeye geminin özel bir kuruluşa ait
olduğunu, Gazze’ye yardım olayında hükümetin
ilgisi olmadığını beyan buyuran Başbakan da,
Başbakan Yardımcısı Arınç da kızmasın,
eleştirmesin mi?
Mavi Marmara’yı İHH adındaki yardım kuruluşu
örgütlemiş, Türk limanlarında gereken her türlü
hazırlığı yapmış, Antalya’dan çıkarken Mısır’a
dümen kıracağını bildirmiş… Eee sonra?
Bakakalmış geminin ardından ilgililer. Geminin
İsrail’e dümen kırdığını sonradan öğrenivermiş
hükümet!
İyi ki böyle olmuş. Yoksa bizimki öyle bir
Kasımpaşalıdır ki… alimallah tepesi atarsa; Türk
donanmasından birkaç savaş gemisini korusun
diye Mavi Marmara’ya refakate gönderirdi.
W. Post, RTE’yi kızdıracak; örneğin, “İsrail’i sert
biçimde eleştiren Erdoğan’ın İran’da geçen yıl
cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından öldürülen
muhalifler için söyleyecek neredeyse hiçbir şeyi
olmadığını” da yazıyor.
Gazetenin yediği naneye bak; oldu olacak,
Irak’ta Amerikan askerlerinin kadın erkek demeden
insanları öldürmesine seyirci kalmasını da
yazsaydı!
Bu düpedüz RTE’ye düşmanlık! Ortadoğu’da
giderek yıldızı parlayan 17. Türk
büyüğüne insafsız, ölçüsüz saldırı bunlar…
Ya komşularla sıfır politikanın mimarı,
mühendisi, müteahhidi, çalışanı Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu’nun gemi saldırısını 11 Eylül’e
benzetmesini “tiksindirici bir kıyaslama” diye afişe
etmesine ne demeli... Düpedüz rezalet!
Ünlü Amerikan gazeteleri haber de uyduruyorlar.
Türk büyükelçiliğine Tel Aviv’in filoyu durdurmasını
Ankara’dan rica ettiği, ama “Türk hükümetinden
bir şey yapamayacağı” yanıtı aldığı gibi bir yalanı
da piyasaya sürüyorlar!
RTE sözünü etmediğine göre, Amerikan
medyasına fazla önem vermiyor.
Ne de olsa Yahudi sermayesinin, Yahudi
lobilerinin etkisinde, baskısı altında ABD medyası
diye düşünüyor olmalı.
Yahudi medyasının din kardeşlerinin özgürlüğü
için açtığı cihada karşı çıkmasını normal karşılıyor.
Yanıt vermek tenezzülünde bulunmuyor RTE.
Türk medyasındaki köşelere gelince:
Geçen gün Necati Doğru’nun yazısındaki “Türk
basını yalan yazıyor” başlığını görünce RTE
heyecanlanmış; oh be, nihayet hidayete erdiler
diye düşünmüş olabilir.
Oysa Necati Doğru; “Başbakan RTE ile Dışişleri
Bakanı Davutoğlu ‘Bütün dünya İsrail’i kınadı’
diyor. Ya bizim kocaman gazeteler ve TV kanalları
da sanki ‘Bütün dünya İsrail’i azarlamış, senin
alnını karışlarım’ diye kızıp köpürmüş ve İsrail’e
haddini bildirecekmiş havası veren haberler, yazılar
yazıyorlar” diyor, hükümeti yerden yere vuruyor.
Ya da şu satırlar AKP’nin gizlediği gerçeği
yansıtmıyor mu: “Geminin hazırlanması… içine
doldurulan insanlar... Gazze’ye yardım
gönderilmesi… yaratılan, yapma bir olaydır… ama
AKP propagandası yapmaktadır.”
Murat Yetkin’in konuşturduğu AKP’ye yandaş
bir ses, Saadet (Erbakan) Partisi Genel Başkanı
Numan Kurtulmuş’un söylediklerine bakalım:
“İnsanlar kurbanlık koyun gibi İsrail’in insafına
bırakıldı” diyor. “Neticede bu olayda hem konvoy
sahipsiz bırakıldı hem de diplomatik ve askeri
ihmaller görüldü” diyor.
Ana muhalefet ne yapıyor?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli
konularda kapsamlı ilk açıklamalarını dün sabah
NTV’de yaptı.
Baskın olayına doğru bir teşhis koydu. AKP:
“Saldırı olayını iç politika malzemesi yaptı” dedi.
Her zaman her seçimde din konusunu sömüren
AKP; 2011’deki seçimde bu kez bu kozu İsrail ve
Gazze üzerinden kullanacak.
Şu sloganı şimdiden yurt düzeyinde işlemeye
başlamışlardır: Din kardeşlerimizi savunan parti ve
lideri!
Oysa seçime daha 1 yıl var.
Din sömürüsü yolsuzluğu, yoksulluğu, açlığı
ortadan kaldırıyor mu?
Köprülerin altından daha çook sular akar.
SAYFA 8 HAZİRAN 2010 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8 Haziran
Oslo Y 19
Helsinki PB 17
Stockholm Y 17
Londra Y 19
AmsterdamY 21
Brüksel Y 22
Paris B 23
Bonn Y 23
Münih B 26
Berlin PB 25
Budapeşte Y 31
Madrid PB 28
Viyana Y 27
Belgrad PB 31
Sofya B 29
Roma PB 27
Atina B 28
Zürih Y 23
Moskova Y 22
Aşkabat B 34
Taşkent B 35
Bakû PB 29
Bişkek B 32
Tiflis Y 33
Kahire A 34
Şam A 30
İstanbul Y 24
Edirne Y 27
Kocaeli Y 20
Çanakkale Y 25
İzmir Y 28
Manisa Y 29
Denizli Y 27
Zonguldak Y 21
Sinop Y 23
Samsun Y 24
Trabzon Y 21
Giresun Y 21
Ankara Y 24
Eskişehir Y 22
Konya Y 24
Sıvas Y 20
Antalya Y 26
Adana Y 30
Mersin Y 29
Diyarbakır PB 30
Şanlıurfa PB 30
Mardin PB 28
Siirt PB 30
Hakkâri PB 24
Van PB 23
Kars PB 22
Yurdun Kuzey ve İç
Batı kesimleri parçalı,
zamanla çok bulutlu,
Doğu Anadolu’nun Ku-
zey ve Doğusu ile Gü-
neydoğu Anadolu böl-
geleri dışında kalan tüm
yurt yağışlı geçecek.
Yağışladın Marmara’nın
Kuzey ve Doğusu, Or-
ta Karadeniz’in iç ke-
simleri ile Kayseri, Niğ-
de ve Sivas çevrele-
rinde kuvvetli olması
bekleniyor. Hava sı-
caklığı İç ve Doğu böl-
gelerde 4-6 derece
azalacak, diğer yerler-
de 2-4 derece artacak.
Ergenekondavasõnõnikiayertelenmesiadilyargõlanmailkesiaçõsõndantartõşmayarattõ
Türk:En temel hak ihlal ediliyor
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Hâkimler ve Savcõ-
lar Yüksek Kurulu’nun (HSYK)
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõn-
daki gözaltõ ve arama kararlarõna iti-
razlarõn yedek üyelerce değil mah-
keme başkanlarõnca değerlendiril-
mesi isteğini Adalet Bakanõlğõ’na
ilettiği, ancak bakanlõğõn hiçbir adõm
atmadõğõ ortaya çõktõ. Kurul, ba-
kanlõktan yedek üyeler tarafõndan ya-
põlan itiraz değerlendirmelerinin ya-
saya aykõrõ olduğunu belirterek, bu-
nun giderilmesini istedi.
2009 yõlõ yaz kararnamesi görüş-
meleri sõrasõnda HSYK’nin seçilmiş
yargõç üyeleri ile Adalet Bakanõ ve ba-
kanlõk müsteşarõ arasõnda tartõşmalar
yaşanmõştõ. Tartõşmalar ve yaşanan
kriz nedeniyle kararnameye son şek-
linin verilmesi haftalarca sürmüştü.
Tartõşmada öne çõkan konularõ ise Er-
genekon soruşturmasõnõn gözaltõ ka-
rarlarõnõn alõnõş biçiminden uygulan-
ma saatlerine, arama kararlarõnõn yet-
ki alanõ dõşõndaki kentleri kapsamasõ
gibi “hukuksuzluklar” oluşturmuş-
tu. Bunun üzerine HSYK üyeleri, 11
Haziran 2009 tarihinde kamuoyunun
da tartõştõğõ hukuksuzluklarõn gide-
rilmesi için izlenecek yolun ve ku-
rallarõn oluşturulmasõ amacõyla Ada-
let Bakanlõğõ’nõn yazõlõ emir yoluna
gitmesini istemişlerdi. HSYK’nin ba-
kanlõğa gönderdiği yazõnõn ayrõntõla-
rõ belli oldu. Yazõnõn, Ergenekon so-
ruşturmasõnda verilen gözaltõ ve ara-
ma kararlarõna yapõlan itirazlarõn ye-
dek üyeler tarafõndan değil mahkeme
başkanlarõnca değerlendirilmesi iste-
mini de içerdiği anlaşõldõ. Bakanlõğa
gönderilen yazõda, özel yetkili mah-
kemelerin kendi yetki alanlarõnõn dõ-
şõna çõkarak buradaki kişilerle ilgili
arama ve gözaltõ kararlarõ verildiğine
işaret edilirken, bu durumun yasaya
aykõrõ olduğuna ve düzeltilmesi zo-
runluluğuna işaret edildi. Ceza Mu-
hakemesi Yasasõ’nda da, “Naip hâ-
kim kararlarına yapılacak itiraz-
ların incelenmesi, mensup oldukları
ağır ceza mahkemesi başkanına, is-
tinabe olunan mahkeme kararla-
rına karşı yukarıdaki bentlerde
belirtilen esaslara göre bulun-
dukları yerdeki mahkeme baş-
kanı veya mahkemeye aittir” hük-
mü yer alõyor. Aradan geçen 1 yõla
karşõn Adalet Bakanlõğõ, HSYK’nin
dikkat çektiği “hukuksuzlukların”
giderilmesini sağlayacak olan yazõ-
lõ emir yolunu kullanmadõ.
HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’un
konuya ilişkin “Erzurum’da mah-
keme üyesi karar veriyor, itirazı
mahkeme başkanı değerlendiriyor.
Ama İstanbul’da bu böyle olmuyor.
Yedek üye karar veriyor, itirazı da
yedek üye değerlendiriyor. İsim
vermek istemiyorum ama eski Ada-
let Bakanı Seyfi Oktay’ın arama ka-
rarı da İstanbul’dan veriliyor, An-
kara’da arama yapılıyor” değer-
lendirmesi dikkat çekti. Ertosun,
HSYK’nin yetki kararnamesi üzerinde
çalõşmalarõnõn sürdüğünü, atama ka-
rarnamesinin de hâlâ sunulmadõğõnõ
anõmsatarak “Haziran sonu gibi su-
nulması beklenilen yaz kararna-
mesi, kurulda yaşanılan tıkanıklık
nedeniyle bu yıl kapsamlı olacak
1700’ün üzerinde hâkim ve savcı
kararname kapsamında olacak.
Bu kararnamenin mutlaka çıka-
rılması gerekiyor. Aksi takdirde
çok sayıda hâkim ve savcı mağdur
olacak” uyarõsõnda bulundu.
Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu bakanlõktan yedek üyeler tarafõndan yapõlan itiraz
değerlendirmelerinin yasaya aykõrõ olduğunu, itirazõn mahkeme başkanlarõnca
yapõlmasõ gerektiğini ve bunun giderilmesini istedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gaze-
temiz yazarõ Mustafa Balbay’õn da aralarõn-
da bulunduğu sanõklarõn yargõlandõğõ ikinci Er-
genekon davasõ duruşmasõnõn iki ay sonra 10
Ağustos tarihine ertelenmesi adil yargõlanma
ilkesi açõsõndan tartõşma yarattõ. Prof. Dr.
Hikmet Sami Türk, sürecin çok ağõr işledi-
ğine işaret ederek, “Gerek Avrupa İnsan Hak-
ları Sözleşmesi gerekse anayasamız uyarınca
davaların bu kadar uzun süre ertelenmemesi
ve en kısa sürede kararın verilmesi gerek-
mektedir” dedi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi Başka-
nõ Köksal Şengün, Mustafa Balbay ve gaze-
teci Tuncay Özkan’õn da aralarõnda bulunduğu
23 sanõğõn tahliyesi yönünde oy kullanmasõna
karşõn tahliye talepleri reddedildi. Şengün, Ekim
2009’dan bu yana Balbay ve Özkan hakkõnda
12. kez tahliye istemiş oldu. Mahkeme, dava-
nõn duruşmasõnõ ise 10 Ağustos’a erteledi. 66
günlük bu aranõn adil yargõlanmanõn ihlali an-
lamõna geleceği, özellikle tutukluluk süreleri-
nin bir yõlõ aşmasõ nedeniyle hak ihlallerinin art-
tõğõ vurgulandõ. Ağustos ayõnda adli tatil baş-
ladõğõnda mahkemenin nasõl bir yol izleyece-
ği de merak konusu oldu.
Uzun süre karar verilmemesi ve duruşma-
nõn iki ayõ aşkõn süre ertelenmesini hukuk tek-
niği açõsõndan değerlendiren Prof. Dr. Hikmet
Sami Türk, kişilerin özgürlüğünün temel ku-
ral olduğunu vurguladõ. Tutuklamanõn bir is-
tisna olduğuna dikkat çeken Türk, şu değer-
lendirmeyi yaptõ:
“Tutuklama bir infaza dönüştürülme-
melidir. Türkiye’nin kabul ettiği ve ana-
yasamızın 90. maddesine göre temel hak ve
özgürlüklerle ilgili olduğu için uygun olması
gereken Avrupa İnsan Hakları Sözleşme-
si’ne göre davaların makul süre içinde bi-
tirilmesi gerekir. Aynı biçimde anayasa-
mızda da davaların süratle sonuçlandırıl-
ması yargının görevidir. Uzunca zamandan
beri Mustafa Balbay, Mehmet Haberal gibi
insanlar tutuklu. Bu kişilerin henüz yargı
önünde hesap vermek, yargının da onların
savunmasını değerlendirme süreci ta-
mamlanmamış, devam ediyor. Ağır işleyen
bir süreç. Gerek AİHS gerek bizim anaya-
samızın gerekse adil yargılanmanın bir
gereği olarak bu davaların bu kadar uzun
süre ertelenmemesi, olabildiğince kısa sü-
rede sonuçlandırılması, karar verilmesi
gerekmektedir. Aksi takdirde en temel
hak bütün hakların temelindeki kişi öz-
gürlüğü ihlal edilmiş olur.”
Baştarafı Arka Sayfada
Çünkü İsrail sadece İsrail
değildir; İsrail, çokuluslu
şirketler ve Amerika demektir.
Benim korkum bu hamilik
devam ettiği sürece, özellikle
de iç politikada malzeme
yapıldığı sürece Türkiye’nin
kaybedeceğidir. Kaybetmiştir
bile; limanlarını sattı,
madenlerini sattı. Silahlarının
yazılımı Amerika’nın ve İsrail’in
elinde ve biz tam Türk usulü
aldık başımızı gidiyoruz. Bu
durumda hep bir İranlının
sözleri aklıma düşer: “Bizim
petrolümüz, uranyumumuz var,
siz kendinizi düşünün!”
Bir arkadaşım tuhaf sorular
sorar, şöyle dedi: “Bu gemi
solcuların egemenliğinde
olsaydı ve ölenler onlar olsaydı
ne olurdu?” Şehit değil, asi
olurlardı. Şimdi anlayamadığım
bir şey var. Daha başından
belli, cihat için Gazze’ye
gidiyorsunuz ve davanız için
ölüyorsunuz, oysa bizim
şehitlerimiz Şırnak’ta,
İskenderun’da... Onlara neden
böyle bir tören yapılmıyor?
Neden Başbakan
İskenderun’un gazilerini de
ziyaret etmiyor? Neden?
Biz Gazze hamisi kesilirken
turist rezervasyonları tek tek
iptal ediliyor. Çünkü özellikle de
her şey dahile gelen turist son
derece korkaktır. Sadece 15
gün içinde 15 bin iptal oldu. Bu
az bir şey mi? Girdilerinin
büyük bir kısmı turizm olan bir
ülke için.
Belli ki işşizlik, yolsuzluk ve
yoksullukla baş edemeyen ve
kan kaybeden AKP, Saadet
Partisi’nin oylarına göz dikti.
Kusura bakmasın alamaz,
çünkü Saadet Partisi ideolojik
bir partidir ve oyları
kemikleşmiştir ve biraz
kurcalayınca limanları İsrail’e
satan, daha bir yıl önce
Güneydoğu’da mayınların
temizleme işini İsrail firmalarına
vermek için çırpınan bir partiye
oy vermezler. Yemezler…
Fethullah Gülen, durumun
farkında ve uyarıyor. Çünkü bu
örgütlenmenin hem Batı, hem
Doğu sermayesine ihtiyacı var
ve zaten yönetiyor. Başbakan’ı
soğukkanlı olmaya davet
ediyor, çünkü bilinen o ki
Amerika ne Türkiye’den
vazgeçer ne İsrail’den. Bu
arada çokuluslu şirketler ellerini
ovuşturuyorlar. Ortadoğu hep
karışsın, hep karışsın istiyorlar,
çünkü silah, ilaç ve her çeşit
mal satacaklar.
Bu arada Mısır sımsıkı
kapadığı kapılarını arada sırada
açıp Gazze’ye yardım
malzemesi sokuyor ve kimsede
onlarla ilgili tek söz yok. Suudi
Arabistan arkasını dönmüş.
Suriye dışarıda, bize ne oluyor
ki?
Şimdi Güneydoğu’ya,
Doğu’ya yardım malzemesi
taşıma zamanıdır. Aksi
takdirde, PKK Samsun’dan
İskenderun’a kadar dördüncü
çizgiyi çizdi, bir başka çizgi
yolda. Hamilik yaparken yurt
elden gidecek.
isilozgenturk gmail.com
Filistin Bir Zamanlar Solcuların Ana Rahmiydi
/ IŞIL ÖZGENTÜRK
Temizöz’ün ifadesi alındı
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)
- Diyarbakõr’da tutuklu bulunan eski Kay-
seri Jandarma Alay Komutanõ Albay Ce-
mal Temizöz’ün, “Balyoz Planı” soruş-
turmasõ kapsamõnda ifadesi alõndõ. Şõr-
nak’õn Cizre ilçesinde ilçe jandarma bölük
komutanõ olduğu dönemde 1993/95 yõllarõ
arasõnda, dönemin ilçe belediye başkanõ
korucu başõ Kamil Atağ ve Atağ’õn ya-
kõnlarõnõn da dahil olduğu JİTEM yapõ-
lanmasõnõn işlediği öne sürülen cinayetlerle
ilgili olarak, Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde tutuklu olarak yargõlanan
Kayseri Jandarma Alay Komutanõ Albay
Cemal Temizöz’ün adõ Balyoz Planõ so-
ruşturmasõnda da geçti. İstanbul Cumhu-
riyet Başsavcõlõğõ’nca Diyarbakõr Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’na gönderilen yazõda
Balyoz Planõ iddialarõ soruşturmasõ kap-
samõnda, Albay Cemal Temizöz’ün “şüp-
heli” sõfatõyla ifadesinin alõnmasõ istendi.
Temizöz, avukatõ Hikmet İşler’in de ha-
zõr bulunduğu ortamda, özel yetkili cum-
huriyet savcõsõna ifade verdi. İfade verme
işleminin ardõndan Temizöz, yeniden ce-
zaevine götürüldü. Temizöz’ün ifadesinin
özel kuryeyle İstanbul Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ’na gönderileceği bildirildi.
AKIN BODUR
İSKENDERUN - Şoförü Murat Altun
tarafõndan bõçaklanarak öldürülen Kato-
lik Kilisesi Anadolu Episkoposu Prof. Dr.
Luigi Padovese’nin cenazesi İskende-
run’da düzenlenen ayin sonrasõ İtalya’ya
gönderildi. İskenderun Katedrali’nde Va-
tikan Büyükelçisi Lucibello’nun yönettiği
ayine, Katolik Kilisesi Türkiye Başepis-
koposu ve İzmir Episkoposu Ruggero
Franceschini, İstanbul Episkoposu Lois
Peatre, Ermeni Katolik Episkoposu Ge-
orges Khazzoum, İtalyan Vize Konsülü
Alessandra Azzoni, Keldani Patrik Tem-
silcisi Fransua Yakan, Süryani Epis-
koposu Giuseppe Anis Abi Ad, Hatay
Valisi Celalettin Lekesiz, İskenderun Be-
lediye Başkanõ Yusuf Civelek, İskende-
run Müftüsü Hamdi Kavillioğlu, MKÜ
Rektörü Prof. Dr. Şerefettin Canda
başta olmak üzere azõnlõklarõn dini tem-
silcileri, yerel yetkililer ve yurttaşlar ka-
tõldõ. Padovese’nin cenazesi karayoluy-
la Antalya’ya, havayoluyla bugün de İtal-
ya’nõn Milano kentine gönderildi.
Episkopos Padovese uğurlandõ
1. Ergenekon davasõ
Avukatlardan
cüppe eylemi
HATİCE TUNCER
Birinci Ergenekon davasõnda İşçi Partisi (İP) Ge-
nel Başkanõ Doğu Perinçek ve diğer partililerin avu-
katõ Mehmet Cengiz’in Ergenekon soruşturmasõ kap-
samõnda tutuklanmasõnõ protesto eden avukatlar, cüp-
pelerini çõkararak salonu terk etti. İP’lilerin avukat-
larõnõn eylemine diğer sanõk avukatlarõnõn da destek
vermesiyle dõşarõ çõkan avukat sayõsõ 30 oldu. İzle-
yici sõralarõndan da yumruklarõnõ kaldõrarak “Faşizme
karşı omuz omuza sloganları atan” yaklaşõk 200
İP’liden bazõlarõ sanõklarõn bölümüne girmeye çalõştõ.
Dvanõn 149. duruşmasõnõn sabahki oturumunda Va-
tansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi dosyasõndan
tutuklu yargõlanan ancak başka bir davadan tutuklu Ah-
met Cinali’nin savunmasõ alõndõ, çapraz sorgusu ya-
põldõ. Öğleden sonraki oturumda söz alan İP Genel Se-
kreteri ve İP’lilerin avukatõ Hasan Basri Özbey, Meh-
met Cengiz’e savcõlõkta sorulan sorulara dikkat çekerek
“Avukatlık faaliyetleri gereği yaptığı telefon ko-
nuşmaları soruldu. Benimle, mahkemede hangi ta-
leplerde bulunacağımıza dair telefon görüşmele-
rimiz soruldu. ‘Adalet Operasyonu’ adı verilerek
adaletin ırzına geçiliyor” dedi.
Tutuklu sanõk emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün
kõzõ ve avukatõ Zeynep Küçük, tutuklu sanõk Kemal
Kerinçsiz’in eşi ve avukatõ Gönül Kerinçsiz ile di-
ğer sanõk avukatlarõna hitap eden Özbey, “Sizi de uya-
rıyorum, hepimiz suçluyuz. Sizler de suçlusunuz.
Bu davaya vekâlet koyan herkes suçlu” diye ko-
nuştu. Doğu Perinçek’i tutuklayan hâkim Metin
Özçelik’in Mehmet Cengiz’i de tutukladõğõna dikkat
çeken Özbey, Cengiz ve operasyonda tutuklanan di-
ğer avukatlara “Ergenekon davasında yargılanan
herhangi bir sanığın avukatlığını üstlendiniz mi”
diye sorulduğunu vurguladõ.
Üye hâkim Hasan Hüseyin Özese ve hâkim Sedat
Sami Haşıloğlu’na seslenen Özbey, “Türk yargısı-
na saldırı var. Bir avukat savunma yaptı diye hap-
se atılıyorsa bunun adı adil yargılama değil, ti-
yatrodur” dedikten sonra cüppesini çõkardõ. İP’li avu-
katlar ile bazõ sanõk avukatlarõ da salondan çõktõ.
Protestocu İP’liler jandarmada şu şekilde ifade ver-
di: “Avukat Mehmet Cengiz’i tanırım. Tutuk-
lanmasına çok üzüldüm. Sanık vekillerinin ko-
nuşmasından etkilenip heyecanlanarak tepki
gösterdim. Mahkemeye hakaret etmedim. Jan-
darmaya direnmedim. Uyarılarına uyup, salon-
dan ayrıldım” dedi.
Başkan Şengün, ifadesi alõnan kişiler hakkõnda ge-
reğinin yapõlmasõ için Silivri Savcõlõğõ’na müzekkere
yazõlmasõna karar verildiğini açõkladõ.
HSYK üyesi Ali Suat Ertosun uygulamalardaki hukuksuzluklarõn giderilmesi gerektiğine dikkati çekti
HSYK’den yedek üye itirazõ
Fotoğraf:AKINBODUR