25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2010 SALI 14 İŞ MAKİNELERİ CMYB C M Y B CMYB C M Y B Tehlike anında alarm veriyor Teupen Makine İhracat (TMI) bu yıl AN- KOMAK Fuarı’nda Parfinger WT 700 vincini sergileyecek. Türkiye’nin en yüksel sepetli platformu olarak öne çıkan maki- ne 70 metre yüksekliğe kadar uzanabiliyor. 700 kg. taşıma kapasitesine sahip WT 700 rüzgâr gülü projeleri için en cazip makine olarak öneriliyor. Ayrıca Parfinger’in bu yıl itibarıyla ürettiği tüm sepetlerde duvar önleme sistemleri de mevcut. Bu sistem otomobillerdeki park sensörleri gibi ma- kinenin duvara belli bir mesafeden fazla yaklaşmasına izin vermiyor. Tehlike anın- da sinyaller devreye giriyor. Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhra- catçıları Birliği Başkanı, Makine Tanıtım Grubu Eşbaşkanı Adnan Dalgakıran, Çin’in makine ihracatının 1992’den 2008’e gelene kadar 3 milyar dolardan 270 mil- yar dolara ulaştığını, Türkiye’nin 2008 ih- racatının ise 11 milyar dolar olduğunu be- lirterek, “Avrupa’nın uzak doğu pazarı- na girmesi için en önemli nokta Türki- ye’dir” dedi. Öngörüsü zor bir dünyada yaşandığını ifa- de eden Dalgakıran, şirketlerin önceden 20-30 yıllık projeler yaptığını, şimdilerde ise bunun mümkün olmadığını belirterek şöy- le konuştu: “Her şey çok çabuk değişi- yor. Yaşanan büyük kriz ve devamın ya- şanan değişiklikler herkesi etkilemeye devam ediyor. Krizin yaşandığı böyle bir dönemde Uzakdoğu’da çok büyük bir büyüme hızı yakalandı. Kriz ve sonra- sında ‘canı çıkacak’ diye düşünülen ABD, çok farklı bir yerlere doğru gidi- yor. Bu ortamda Türkiye inanılmaz bir fırsata sahip. Avrupa, yüksek maliyet- lerden dolayı orta ve orta üstü tekno- loji üretimlerini mutlaka kaydırmak zo- runda. Burada aklına gelen yegâne yer uzakdoğu. Uzakdoğu yerine Türkiye’ye kaydırabilir mi? Buna göre planlamalar yapılırsa Avrupa’dan çok ciddi yatı- rımlar gelir.” Dalgakıran, Türkiye’nin önündeki fırsatı iyi değerlendirmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti: “Çin’in makine ihracatı 1992’den 2008’e gelene kadar 3 milyar dolardan 270 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin 2008 ihracatı ise 11 milyar dolar. Çin, ‘Eğer üretim araçlarını üretmezsem herke- se bağlı olarak emek yoğun yerde ka- lacağım’ dedi ve böyle bir atılım yap- tı. Yatırım mallarını üretmek çok önem- lidir. Avantajımız eğitilmiş insan kay- nağı olmalı. İnsan kaynağına ciddi şekilde önem vermemiz gerekiyor. 11-12 milyar dolar ihracat yapıyoruz, ama kilosunu 5 dolara satıyoruz. Al- manya’nın ihracatında ise kilogram de- ğeri 100 dolar.” Dünyada ekonomik anlamda bağımsız bir ül- ke bulunmadığını vurgulayan Dalgakıran, “Ülkeler, zincirlerle birbirine bağlanmış durumdadır. Türkiye, bu zinciri sürükle- yebilecek bir fırsatı yakaladı. Avrupa’nın Uzakdoğu pazarına girmesi için en önem- li nokta Türkiye’dir” dedi. Uzakdoğu’nun yolu Türkiye’den geçiyor İhtiyaç olan sanayi ürünlerinin yerli üretimle karşılanmasıyla yıllık 25 milyar dolar, kazanç hanesine yazılacak Makine üretiminde hedef liderlik Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Süf- yan Emiroğlu, Cumhuriyetin 100’üncü yılı olan 2023 yılın- da 500 milyar dolarlık ihracat hedefi içerisinde en az 100 milyar dolarlık makine ihraca- tı gerçekleştirebilmenin zor olmadığını belirterek “Sanayi ürünlerindeki ihtiyacın yerli üretimle karşılanması bu hedefi kolaylaştıracaktır. Ayrıca her yıl gerçekleş- tirdiğimiz ortalama 25 milyar dolarlık ithalat rakamı ka- zanç hanemize yazılacaktır” dedi. Makine imalat sanayisi- nin diğer imalat sanayi sek- törlerine göre daha başarılı olduğunu vurgulayan Emi- roğlu, sektörün üretiminin önü- müzdeki beş yıl içerisinde yıl- da ortalama yüzde 12-15 ora- nında artış göstermesinin bek- lendiğini kaydetti. Emiroğlu, sektörle ilgili yap- tığı genel değerlendirmesinde Türk makine sanayisinin 1990 yılından bu yana yaklaşık yüz- de 20 oranında yıllık büyüme gösterdiğini kaydederek şöy- le konuştu: “2001 yılında 1.8 milyar dolar olan Türkiye’nin toplam makine ve aksamları ihracatı, 7 yıl içerisinde yak- laşık 6 katına çıkarak 2008 yılında 10.9 milyar dolar ol- du. İthalat da 23.3 milyar do- lara çıktı. Makine ve Ak- samları sektörü Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 7.1 oranında pay alıyor.” İhtiyaç yerli üretimle karşılanmalı Türkiye’nin ihtiyacı olan sa- nayi ürünlerinin yerli üretimle karşılanmasının Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmaya yönelik öncelikli bir hedef ol- duğunu ifade eden Emiroğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Türkiye ekonomisi açısın- dan son derece önemli olan bu hedefin korunması ve geliştirilmesi için Makine imalat sanayisi sektörü de, büyük çaba sarf etmektedir. Bakanlığımız, kalitesiyle kendini ispat etmiş olan Türk makine sanayisi ürün- lerinin kamu alımlarında ön- celikli olarak tercih edilme- lerinin sağlanması amacıy- la, Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı’yla düzenli toplantı- lar gerçekleştirdik. Makine Teknik Komitesinin Oluşu- mu ve Görevlerine Dair Teb- liğ ilgili kamu kurum ve ku- ruluşlarının ve makine sa- nayisi temsilcilerinin katılı- mıyla Makine Teknik Komi- tesi (MAKTEK) oluşturuldu. 4 de alt çalışma grubu olan bu komite bugüne kadar 18 kez toplanmış olup, sektör adına önemli çalışmalara imza attı.” AB’de 6. büyüğüz Emiroğlu şöyle devam etti: “Makine imalat sanayisi bü- tün dünyada olduğu gibi Tür- kiye’nin sanayileşmesinin de itici gücü. 15 AB ülkesinde makine imalat sanayisinde 21 bin civarında firma faaliyet gösterirken, Türkiye’de bu ra- kam 11 bin. Yani Türkiye’de 15 AB ül- kesindekinin yarısı kadar firma bulunuyor. Bu durum Türki- ye’deki işletmelerin büyüme ve ölçek sorunu olduğunu orta- ya koymakta. Türkiye’de top- lam makine imalatı 20 milyar Avro düzeyinde olup, Avrupa ülkelerindeki toplam imalatın yüzde 5’i oranındadır. Toplam makine imalat değeri bakı- mından Türkiye’nin, Avrupa ül- keleri arasında 6’ncı sırada yer aldığı görülüyor. 200’ü aşkın ülkeye ihracat Türk makine firmaları 200’ü aşkın ülkeye ihracat gerçek- leştiriyor. Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa, ABD ve İspan- ya sektör ihracatında önde gelen ülkeler olup; Rusya Fe- derasyonu, Irak, Romanya, Polonya, Bulgaristan ve Iran ihracat yaptığımız diğer önem- li pazarlardır. Türkiye’nin top- lam makine ihracatında lider konumdaki Almanya’ya olan ihracatı son beş yılda 3 katına çıktı. Bu durum, makine sa- nayisi ürünlerinin kalitesinin açık bir göstergesi.” Makine üretiminde 15 AB ülkesiyle neredeyse başa baş üretim yapan Türkiye’nin ithalatı yavaşlatıp yerli üretime yoğunlaşmasıyla lokomotif sektör olan sanayinin ülkeyi rahatlıkla marka haline getirebileceği vurgulandı. Türkiye’de kısa vadede inşaatına başlanacak olan enerji, otoyol, köprü ve demiryolu projeleri iş makineleri sektörünün iştahını kabartıyor. Türkiye’nin önde gelen LPG firmalarından İpragaz yük taşıma aletleri Forkliftler için LPG çözümü sunuyor. 12 kg’lık forklift tüplerle işletmeler için enerji verimi sağlamak amacıyla tasarlanan ürün 24 saat kesintisiz çalışabiliyor. Motoru korumak için İpragaz tarafından özel bir filtre sistemi geliştirilen tüplerde motora gidebilecek büyüklükteki partiküller burada kapana alınıyor ve motor ömrü uzuyor. Aynı ebattaki elektrikli forklift’lere göre daha fazla güç üreten İpragaz LPG’li forkliftler ile daha yüksek taşıma kapasitesine ulaşılabiliyor. Aynı zamanda, çevre dostu olan LPG, dizel yakıtlara oranla daha düşük emisyon değerine sahip olduğu için çevreye ve insan sağlığına zararlı gazlar çıkarmıyor, egzozdan kurum ve duman atmadığından insan sağlığını tehdit etmiyor. Bu yüzden de kapalı depolama alanlarında bile güvenle kullanılabiliyor. Bu yeni ürününü Ankomak fuarında görücüye çıkaracak olan İpragaz sanayi üreticilerinden yoğun ilgi bekliyor. İş makineleri için LPG’li çözüm İ P R A G A Z Seçim yatırımı için rehber Enka Pazarlama Bölge Satış Müdürü Ba- tuhan Mutluer ANKOMAK Fuarı’nın seçim öncesi yatırımlar için bir rehber niteliği ta- şıdığını söyledi. Mutluer “Bu fuarda Kawa- sakı’nın KSS 115 ZV-2 modelini ön plana çı- karacağız. KSS 92 modelini geçen yılın ka- sım ayında satışa sunmuştuk. Mermer sektöründe KSS 92 ZV-2 ve BELL bel- den kırma kamyonlar, inşaat sektö- ründe TADANO vinçler, HARTL Mobil kırma eleme tesislerimiz, HITACHI ZX 350 LCK özel yı- kım makinemiz bizler için özel önem taşıyor. Aslında her sattı- ğımız ürün bi- zim için önemli ama Türkiye bazı ekipman- lara yabancı. Bunları tanıtmak ve göstermek istiyoruz” dedi. Eğitimlere de özel önem ver- diklerini anlatan Mutluer şöyle devam etti: “2006 yılında Türkiye’ye ilk defa HITAC- HI’nin yeni serisini getirdiğimizde uydu ter- minali standart demiştik ama müşterilere bu- nu ifaede etmek kolay olmamıştı. ENKA ola- rak ısrarla 2006 yılından bu yana her fuarda uydu takip sistemleri ile ilgili eğitimlerimiz oluyor. Ayrıca müşteri eğitimleri için özellikle fuarlarda servis ve yedek parça bölümlerin- den arkadaşlarımız da bulunuyor. Müşteri- lerimize doğru mazot kullanımı, depolanması, doğru filtre kullanımı, yağ analizi hakkında bilgilendirme yapıyoruz.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle