25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada önderlerini hapsedip bunlardan terör örgütü yaratmaya çalışıyor. Türkiye çok şey yaşadı ama, böyle bir dönem yaşamadı. Silivri’de yargılamalar sürerken, bu davayla bağlantılı gösterilen yeni davalar açılmıştı. Beşiktaş’ta görülen “Poyrazköy Davası”nda da devletin dört önemli kurumuna resmi bir yazıyla şu soru yöneltildi: “Böyle bir silahlı terör örgütü var mıdır? Varsa eylemleri nelerdir, yapısı nasıldır?” Silivri’deki davalar nedeniyle bu sorular soruldu ve sonuç olarak “yok” yanıtı gelmişti. 2 yıl aradan sonra yeniden soruldu. İşte yanıtlar... Genelkurmay Başkanlığı: “Bu konularla ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.” Milli İstihbarat Teşkilatı: “Bahsedilen silahlı terör örgütü ve eylemlerine ilişkin teşkilatımıza intikal etmiş herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.” Jandarma Genel Komutanlığı: “Kurumumuzda söz konusu örgüte ilişkin herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.” Emniyet Genel Müdürlüğü: “İddianameye konu olan yapılanmanın terör örgütü olup olmadığına mahkemenizce karar verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.” Emniyet Genel Müdürlüğü gibi iktidarın etkisinden sıyrılması neredeyse olanaksız bir kurum bile iktidar ve iktidar medyasının her gün “terörist” diye saldırdığı kişilere “terör örgütü üyesi” diyemiyor! Temel işlevi ülkenin güvenliği, terörle mücadele olan öteki üç kurum da kayıtlarında, mücadele planlarında böyle bir örgütün olmadığını resmen bildiriyor. Onlarca insan kanıtlanmamış bir iddianın esiri olarak aylardır hapiste tutuluyor. İktidar ve medyası hukuku tümüyle tersine çevirdi. Demokrasilerde kişi hak ve özgürlükleri, özgür yapılanma esastır; tutuklama istisnadır; bunlarda, hapse atma esas, özgürlük istisna. Demokrasilerde bir kişi suçluluğu mahkeme hükmüyle kesinleşene dek masumdur; bunlarda, kişi suçsuz olduğunu kendisi kanıtlayana dek suçludur... Demokrasilerde delilden suça, suçluya gidilir, güçlü deliller yoksa dava açılmaz; bunlarda kişi önce suçlu ilan edilir, deliller arkadan gelsin denir... Yoksa da yaratılmaya çalışılır... Demokrasilerde ortada şüpheli bir durum varsa şüpheden sanık yararlanır; bunlarda, şüpheden hâkim ve savcı yararlanır, insanlar “kuvvetli şüphe” ile hapiste tutulur. Başbakan, konuşmasını canlı yayımlayan televizyon sayısı beşin altına düşerse beğenmiyor. Attığı bir adımı eleştiren gazetelere tahammül edemiyor, ağzına geleni söylüyor. Sözüm ona demokrasi mücadelesini de bu davalara bağlamış görünüyor... Toplum bunlara ne kadar inanıyor? Hitler’e rahmet okutacak propaganda yöntemlerine karşın toplumun küçümsenmeyecek bir bölümü bunları yutmuyor. Radikal gazetesi bile bu konudaki toplumsal bölünmüşlüğü ortaya koyan bir yazı dizisi yayımladı. Bekir Ağırdır’ın hazırladığı “Siyasette ve Toplumda Kutuplaşma” başlıklı dizide Ergenekon’a ilişkin araştırma verileri şöyle: Türkiye genelinde bunun çetelerle mücadele olduğunu söyleyenler yüzde 56, muhalifleri cezalandırma olduğunu düşünenler yüzde 44. Ağırdır’ın deyimiyle “Modernler”, bir başka deyimle olayları sorgulayarak izleyenler arasında bunun çetelerle mücadele olduğunu düşünenler yüzde 29, muhalifleri cezalandırma diyenler yüzde 71. Bu oran “gelenekselci muhafazakârlar”da, yani AKP’nin geleneksel tabanında 84’e 16. Olayları sorgulayarak, bilgi sahibi olarak irdelemesi gereken kişilerin bile her şeyi birbirine karıştırdığı ortamda “toplumsal parçalanmanın” görünümü böyle. Bir ülke sadece coğrafi olarak bölünmez, toplumsal bölünme bundan daha da tehlikelidir. Bu konuda hükümetin başarısına diyecek yok! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada CHP’nin sert muhalefetinden yakındı. 1990’lara geldik. İktidar ile muhalefet partisi arasındaki savaşımın yönteminde bir değişiklik olmadı. 2002’lerden sonra AKP’nin iktidara gelmesiyle rejimsel kaygılar daha da arttı. Laik rejimi savunan ana muhalefet dinci AKP’nin laik rejim üzerindeki çabalarını, etnik ayrışmaları, bölücülüğe prim veren politikaları sürekli eleştirdi. İsmet İnönü-Bülent Ecevit-Erdal İnönü ve Deniz Baykal’ın genel başkanlık dönemlerinde CHP’nin; sağ iktidarlara karşı 60 yıla yakın bir süredir izlediği politikalar üç aşağı beş yukarı devam etti ve... ...Menderes’ten RTE’ye uzanan çizgide sağ iktidarların sürekli öne sürdükleri “yapıcı muhalefet”e yeni genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu yeşil ışık yaktı. Geçmişe çarpı işareti! Kılıçdaroğlu zaten bir süredir, neredeyse bir aydır sağ iktidara el uzatıyor. İki elin sesi olduğunu RTE’ye anımsatıyor. Başbakan’la terör konusunu görüşmeye hazır olduğunu duyuruyor. Düne kadar Kılıçdaroğlu’nun çağrılarına RTE’nin yanıtını öğrenmek gereğini duymayan gazetecilerimiz TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in liderlerin bir araya gelmesini temenni etmesinden sonra birden harekete geçtiler. Soru üzerine RTE olumlu yanıt verdi. Daha önce CHP’ye yaptığı görüşme çağrılarının olumsuz karşılandığını söylerken, bu arada hem geçmişe dokundurdu hem de yeni muhalefeti de tarif etti: “Temenni ederim ki Kılıçdaroğlu ile ‘bu dönem’ kapanmış olur” dedi. Kılıçdaroğlu terörle mücadelede ortak akıl arıyor. Ortak bir mücadele platformu kurulmasını istiyor. Terörün ulusal bir sorun olduğunu açıklıyor. Ana muhalefetten bugüne kadar böyle bir yaklaşım görmeyen RTE de: Ortak söylem, dil birliği oluşturalım, ortak kanaatleri birlikte paylaşalım, ortak mücadele platformu oluşturalım, terör milli bir sorundur, diyor. İki genel başkan da görüşmeye önkoşul olmadan gireceklerini söylüyor. Görünürde iki liderin görüşleri birbiriyle örtüşüyor. Terörün ulusal bir sorun olduğuna, ortak akıl, ortak mücadele platformunun gerekliliğine inanıyor iki parti. Buraya kadar tamam. Geriye ne kalıyor? Genel başkanlar bir araya geldi. Hatta RTE, MHP ile de görüştü. Parlamento dışında partilerle de... Sorun asıl bu görüşmelerde izlenecek. Kuşku yok CHP, hükümetin yeni önlemler düşündüğünü öğrenmek isteyecek. Kuşku yok CHP, terörle mücadelenin koşulları söz konusu olduğunda Güneydoğu’da uygulanmasını zorunlu gördüğü (herhalde partinin saptadığı) ekonomik, sosyal yaptırımlardan söz açacak. Miting veya medyayla konuşmalarında fazla bilgi vermediği Kürt açılımı üzerinde görüşlerini açıklarken devamında yarar görüyorsa düşündüğü yeni ek önlemleri sıralayacak veya... RTE’nin terörün açıklamayla birlikte arttığı görüşüne ne ölçüde destek verecek? Öyle bir döneme giriliyor ki... iktidar da muhalefet de bir araya geldiklerinde ortak mücadele platformunu oluşturmak... ...ulusal sorun terörle mücadelede neler yapılmasını karşılıklı somut önerilerle birbirlerine açıklamak... ...bu öneriler arasında uzlaştıklarını saptamak zorunda. Liderler ortak önlemler saptayamazlarsa... kamuoyunda daha büyük bir hayal kırıklığına neden olacaklar. Sonuç alınamazsa görüşmelerden sonraki polemik kokan açıklamalar zaten karamsar olan kamuoyunu daha derin karamsarlığa itecek. CHP, AKP kadar sorumluluk üstlendiğinin farkındadır herhalde. ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 30 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI Gazze’ye yardım götüren Ma- vi Marmara gemisine İsrail or- dusu tarafından yapılan ve 9 kişinin ölümüne neden olan as- keri operasyonla ilgili Ankara, İs- rail tarafından özür ve tazminat beklentisi içinde. Bu talepler karşılanana kadar İsrail’e uygu- lanacak yaptırımlar ise ortaya çıkmaya başladı. Türkiye ilk adım olarak görev süresinin bit- mesine zaten kısa bir süre kalan Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çe- likkol’u Ankara’ya çağırırken, atama kararı çıkmış olmasına rağmen yeni büyükelçi Kerim Uras’ın gidişini ertelemişti. Karargâha sorulmadan ‘ret’ Ankara’nın ikinci yaptırım uy- gulaması, Başbakan Tayyip Er- doğan’ın G20 Zirvesi için gitti- ği Toronto’da yaptığı açıklama ve İsrail basınında çıkan ha- berlerle ortaya çıktı. Türk hava sahasını kullanarak Polonya’ya gitmek isteyen bir İsrail askeri nakliye uçağı için istenen üst uçuş izni, Türk makamları tara- fından reddedilmişti. Başbakan Erdoğan da Türk hava sahası- nın İsrail askeri uçuşlarına ka- patıldığını duyurdu. İsrail askeri uçaklarına veril- meyen izinler konusunda ka- muoyunda bilinmeyen gelişme ise bu kararın askeri makamlar- ca bilinmemesiydi. Cumhuri- yet’in edindiği bilgiye göre İsra- il tarafından Dışişleri Bakanlığı’na iletilen üst uçuş taleplerinin de- ğerlendirilmesi ve ret yanıtı ve- rilmesinde, bu tür talepler için geçerli olan ‘Genelkurmay ve Hava Kuvvetleri karargâhlarının görüşüne başvurulması’ yönte- mi uygulanmadı. Talepler, Dış- işleri Bakanlığı’nca değerlendi- rilerek ret yanıtı verildi. Alanlar kapatıldı Mavi Marmara’ya yapılan kanlı operasyonun ardından Ankara’da devletin zirvesinde ortaklaşa alınan ve haziran ayı başından bu yana uygulanan önemli bir askeri yaptırım ka- rarı daha var: Türkiye, İsrail’in askeri uçaklarının toprakların- daki Türk Hava Kuvvetleri’ne ait askeri havaalanlarını kullan- masına ikinci bir emre kadar izin vermeyecek. Bu karar İs- rail makamlarına da bildirilmiş durumda. Hedef: İsrail savunma konsepti Hava üslerinin kapatılması ve üst uçuşlarına izin verilmemesi kararları, İsrail’in güvenliği açı- sından son derece kritik öneme sahip hava savunma konsepti- ne önemli bir darbe niteliğinde. Çünkü, Ortadoğu’da küçük bir coğrafyaya sıkışmış durumdaki İsrail, on yıllardır savaş pilotları- nı uçuracak geniş karasal coğ- rafya bulmakta zorlanıyordu. İs- railli pilotların bu ihtiyacı, 1990’lı yılların başında bu ülke ile Tür- kiye arasında imzalanan askeri işbirliği anlaşması ile karşılan- maya başladı. Önce Sivrihisar Ovası üzerinde uçan İsrail savaş uçakları, son yıllarda da Anado- lu Kartalı Tatbikatları çerçeve- sinde Konya Ovası üzerinde ül- kelerinde bulamadıkları uzun uçuş yapma imkânına kavuştu. Şimdi Mavi Marmara krizi son- rasında aldığı kararlarla Ankara, İsrail Hava Kuvvetleri’nin en te- mel savunma stratejilerini hedef almış durumda gözüküyor. Konya yerine Bükreş Türkiye ile bir yıl önce başla- yan krizin, Mavi Marmara ope- rasyonu sonrasında iyice derin- leşmesi üzerine İsrail de savun- ma konsepti için önem arz eden eğitim ihtiyacı için yeni arayışlar içine girmiş durumda. İsrail Ha- va Kuvvetleri’nin, Ankara ile Tel Aviv arasında karşılıklı suçla- maların yükseldiği günlerde Yu- nanistan ile askeri tatbikat yü- rüttüğüne işaret eden uzmanlar, “İkinci çalacakları kapı Romanya olacaktır” tahmininde bulunu- yor. Son dönemde ABD ile iliş- kilerini oldukça geliştiren Ro- manya yönetiminin, İstanbul’da geçen hafta yapılan Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Zirvesi’nde, İs- rail’in kınanmasını tek başına veto etmesi de bu tahminlerin doğruluk derecesini gösteriyor. Kıbrıs politikasında önemli kayıp Her kararda olduğu gibi, İsra- il’in ‘canını yakma’ kararları da beraberinde Türkiye’ye önemli bir fatura getiriyor. Özellikle de Türk dış politikasının temel he- deflerinden olan ‘KKTC’nin meş- ruiyetinin dünyaya benimsetil- mesi’ büyük darbe yemiş du- rumda. Şöyle ki; üst uçuş izni ve- rilen her İsrail uçağı, düne kadar Rum hava sahasından ayrılıp Türkiye hava sahasına girmeden önce ‘Ercan Havalimanı’nı ara- yarak izin alıyordu. Gayriresmi bi- çimde KKTC hava sahasının ta- nınması anlamına gelen bir uy- gulamaydı bu. Başbakan’ın Gaz- ze tepkisi nedeniyle geçen yıl İs- rail uçakları Konya’daki tatbi- kattan çıkarıldığından bu yana artık İsrailli pilotlar da yapmaz ol- muş bu jesti. “İsrail’i yaptırımlarla hizaya getireceğiz” diyenlere duyurulur... ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER AskeriHavaalanlarıdaİsrail’eKapandı utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr İSKENDERUN (Cumhuri- yet) - Hatay’õn Hassa ilçesinde güvenlik görevlilerinin terörist zannederek yanlõşlõkla 2 köylüyü öldürmesi olayõyla ilgili İçişleri Bakanlõğõ’nca inceleme başlatõl- dõ. Olaydan yara almadan kurtu- lan İbrahim Yalçın, “Dur ika- zını duymadım. Suç duyuru- sunda bulunacağım” dedi. Öl- dürülen Mustafa Fil’in oğlu Mu- rat Fil, “Hangi dağda görmüş- ler 65 yaş üzerindeki teröristi?” diye tepki gösterdi. Hatay Valisi Mehmet Cela- lettin Lekesiz, büyük üzüntü duyduklarõnõ belirterek “İçişleri Bakanlığı ve adli merciler ge- rekeni yapıyor” dedi. İçişle- ri’nin görevlendirdiği Mülkiyle başmüfettişi ve jandarma albayõn da içinde bulunduğu 3 kişilik ekibin çalõşmalarõna başladõğõnõ ifade eden Lekesiz, yaralanan Mehmet Sak’õn durumunu takip ettiklerini söyledi. Olaydan ya- ra almadan kurtulan İbrahim Yal- çõn ise olayõn şokunu hâlâ atla- tamadõğõnõ belirtti. Arkadaşlarõ Mustafa Fil, Ali Dalmış ve Meh- met Sak ile kekik toplamaya gittiklerini ifade eden Yalçõn, olay anõnõ şöyle anlattõ: “Bir an- da silah sesleri duydum. Hemen yere yatarak saklandım ve sü- rünerek uzaklaştım. Daha son- ra evime geldim. Ben jandar- mayı arayıp haber vermeyi dü- şünürken ekipler beni aldı. Gü- venlik güçlerinin bize ateş etti- ğini jandarmada öğrendim.” Dur ikazõ duymadõklarõnõ belirten Yalçõn, olayla ilgili suç duyuru- sunda bulunacağõnõ söyledi. Terörist sanõlarak iki köylünün öldürülmesi üzerine 3 kişilik ekip görevlendirildi Bakanlõkincelemebaşlattõ KARAKOLA İNİŞ YAPIYORDU ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD, Türkiye’nin hava saha- sõnõ İsrail uçaklarõna kapatmasõnõ “bir gerile- me ve talihsizlik” olarak nitelendirdi. ABD Dõşişleri Bakan Yardõmcõsõ Philip Gordon bu konudaki bir soruyu “Biz geniş Ortadoğu’da son yıllarda en olumlu şeylerden birinin Türkiye ile İsrail arasında yakın işbirliği ol- duğunu söylemiştik. Güvenlik, diplomasi, turizm ve ekonomik alanlarda gerçekten gelişmekte olan bu ilişkiden uzaklaşacak adımlar atmak bir gerilemedir ve talihsiz- liktir” dedi. ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton’õn Azerbaycan ve Ermenistan’õ ziya- ret edeceğini de duyuran Gordon, Erivan ile Türk-Ermeni ilişkilerinin konuşulacağõnõ ifade etti. Gordon, “Biz protokollerin onaylanma- sı, uygulanması ve Türkiye ile Ermenistan sınırının açılmasının her iki ülkenin de ya- rarına olacağını düşünüyoruz” dedi. Gor- don, Yukarõ Karabağ konusunda Minsk süreci- ne ve diplomasiye bağlõ kalacaklarõnõ söyledi. ABD’den ‘hava sahası’ tepkisi HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri’nin Yükse- kova ilçesinde AKP İlçe Başkanõ Ahmet Uçar’õn Eski Kõşla Mahallesi’ndeki evinin balkonuna kimliği belirsiz kişi ya da kişiler ta- rafõndan el bombasõ atõldõ. Can kaybõnõn olma- dõğõ patlama, binada maddi hasara yol açtõ. Uçar, “Bu saldırıyı yapanlar demokrasiye tahammülü olmayanlardır” dedi. Olay sõra- sõnda Ankara’da bulunduğunu belirten Uçar, evinin daha önce de benzer saldõrõlara maruz kaldõğõnõ söyledi. Uçar, “Neden benim çocu- ğumun hayatına kastediyorlar, anlamıyo- rum. Allah kurtarmış çocuklarımı” dedi. AKP’li başkanın evine el bombası TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 30 Haziran Oslo B 19 Helsinki PB 18 Stockholm Y 23 Londra PB 24 AmsterdamY 23 Brüksel Y 25 Paris PB 28 Bonn Y 28 Münih Y 33 Berlin PB 28 Budapeşte A 28 Madrid PB 31 Viyana A 27 Belgrad Y 23 Sofya Y 20 Roma B 24 Atina B 25 Zürih A 26 Moskova A 24 Aşkabat A 32 Taşkent A 33 Bakû A 35 Bişkek A 25 Tiflis A 36 Kahire A 32 Şam A 33 İstanbul Y 27 Edirne Y 29 Kocaeli Y 28 Çanakkale B 27 İzmir PB 31 Manisa PB 32 Denizli PB 32 Zonguldak Y 24 Sinop Y 26 Samsun Y 28 Trabzon Y 26 Giresun Y 25 Ankara B 29 Eskişehir B 27 Konya PB 29 Sıvas B 26 Antalya B 28 Adana B 32 Mersin B 30 Diyarbakır B 37 Şanlıurfa B 37 Mardin B 32 Siirt B 34 Hakkâri B 28 Van B 25 Kars B 27 Ülkemizin kuzey kesim- leri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Ka- radeniz ile Kırklareli, Tekir- dağ, Kütahya, Eskişehir, Çankırı ve Ardahan çevre- leri sağanak ve gök gürül- tülü sağanak diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışların; Bolu, Karabük, Kastamonu ile Rize ve Ho- pa çevrelerinde kuvvetli ol- ması bekleniyor. Hava sı- caklığı güney ve iç kesim- lerde 2 ila 4 derece artacak. Rüzgar güney ve güneyba- tı, Marmara’nın batısı ile zamanla kuzey kesimlerde kuzey ve kuzeybatı yönler- den hafif ara sıra orta, yağış alan yerlerde yağış anında kuvvetli olarak esecek. Ankara’ya gelen Endonezya Cum- hurbaşkanı Susılo Bambangu Yud- hoyono, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan’la görüştü. Gül, Yudhoyono ile düzen- lediği basın toplantısında, görüşmede vizelerin kaldırılmasıyla ilgili çalışma başlatılması konusunda mutabık kal- dıklarını söyledi. TBMM Genel Ku- rulu’na hitap eden Yudhoyono, En- donezya ve Türkiye’nin 20. yüzyılda bir “ulusal doğuş” yaşadıklarını be- lirtti. İsrail’in yardım gemilerine yap- tığı saldırıya da değinen Yudhoyono, saldırının tarafsız bir şekilde soruş- turulması gerektiğini vurguladı. Yud- hoyono, Gazze’ye yönelik ambargo- nun kaldırılması gerektiğini söyledi. Fotoğraf:AA ‘İsrail’in saldırısı soruşturulmalı’ Helikoptere saldırı: 1 yaralı Haber Merkezi - Tun- celi Pülümür’de Kõrmõzõ Köprü Jandarma Karako- lu ve koruma tepesine, bir PKK’li terörist tarafõndan uzun namlulu silahlarla ateş açõlmasõ sonucu 1 as- ker yaralandõ. Pülümür’ün Kõrmõzõ Köprü Jandarma Karako- lu ile koruma tepesine dün saat 08.00 sõralarõnda bir grup PKK’li tarafõn- dan, Sikorsky helikopter karakolun pistine iniş ya- pacağõ sõrada uzun nam- lulu silahlarla ateş açõldõ. Açõlan ilk ateşte, pistte bu- lunan 1 asker yaralanõrken karakolda bulunan asker- lerin karşõlõk vermesiyle çatõşma çõktõ. Teröristler farklõ noktalardan kara- kola ve koruma tepeleri- ne de ateş açtõ. Çatõşmada helikopterin de isabet al- dõğõ öğrenilirken heli- kopter pilotu, Tunceli Jan- darma Bölge Komutanlõ- ğõ’na iniş yaptõ. Çatõşma- nõn ardõndan 2 Kobra he- likopter, bölgeyi ateş al- tõna aldõ. Bölgeye Si- korsky helikopterlerle jan- darma özel harekât timle- ri indirildi. Tren yoluna bomba Osmaniye’de tren yo- luna yerleştirilen bomba yük treninin geçişinin ar- dõndan patladõ. Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah, olayda ölen ve yaralanan olmadõğõnõ söyledi. Patla- manõn ardõndan bölgede terör örgütüne yönelik operasyon başlatõldõ. 1 terörist öldürüldü Giresun’un Şebinkara- hisar ilçesi kõrsalõnda bir grup terörist olduğu ih- barõnõ alan güvenlik güç- leri, bölgeye operasyon düzenledi. Çatõşmada 1 terörist öldürüldü. Gü- müşhane’nin Esenyurt kö- yüne bağlõ yaylada bir eve giren 4 terörist, av tü- feği ile yiyecek ve hayvan yemi alarak kaçtõ. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarba- kõr’da 99 sivil toplum kuruluşundan (STK) oluşan Ada- let ve Çözüm Girişimi tarafõndan terör örgütünün silah bõrakmasõ ve operasyonlarõn durdurulmasõ için hazõrla- nan ortak metinden AKP’ye yakõnlõğõyla bilinen STK’ler imzalarõnõ tek tek çekiyor. MÜSİAD Diyarbakõr Şube- si de imzasõnõ çektiğini açõklarken, Başkan Vahdettin Ba- hadır, deklarasyonun dilinin Ergenekon’a hizmet ettiğini savundu. Girişim Sözcüsü Diyarbakõr Ticaret ve Sana- yi Odasõ Başkanõ Galip Ensarioğlu ise Bahadõr’õn açõklamalarõnõ ciddiye almamak gerektiğini söyledi. Bahadõr, “Diyarbakır’da değildim, metni görmedim. Metindeki dil şiddete yarar. Bu dil Ergenekon çete- lerine yarar. Bu dil ırkçı ve şovenist duygular içeri- sinde olanlara yarar” diye konuştu. Anayasa değişik- liği ile ilgili eleştirilere de katõlmadõğõnõ belirten Baha- dõr “Ben anayasanın kısmi değişikliğinin bile Cum- huriyet tarihinin en büyük reformlardan biri oldu- ğuna inanıyorum” dedi. Memur-Sen Diyarbakõr Şubesi de deklarasyonda AKP’ye yönelik eleştirileri sert bulduğu için son anda imzasõnõ çekmişti. Memur-Sen temsilcileri, deklarasyonun hazõrlõk sürecinde de sürekli bildiriye AKP lehine müdahalelerde bulunmak istemiş, zaman zaman bu nedenle katõlõmcõlar arasõnda tartõşmalar yaşanmõştõ. ‘Silah bõrak’ metninden AKP’ye yakõnlõğõyla bilinenler imzasõnõ çekiyor MÜSİAD da imzasını çekti Yudhoyono konuşurken Endonez- ya’dan gelen konuklar uyuyakaldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle