19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBA 20 KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ İnternette Edebiyat İnternet kullanımının ya- rarları saymakla bitmez. Ko- ca koca ansiklopedi ciltleri- ni raflardan indirip sayfaları- nı karıştırıp yeniden yerleri- ne koyma zahmetinden kur- tardı hepimizi. Birkaç tuşla aradığımız bilgiler, önümüz- deki ekranda beliriveriyor. Ansiklopediler, işinin uz- manlarınca hazırlanır, ilk say- falarda da bu kişilerin isim- leri yazılırdı. Yazarların dı- şında bu bilgileri dil ve içe- rik bakımından denetle- yenler de vardı. Ülkemizde 1960’larda Meydan-Laurousse’la baş- layıp 80’lerin sonlarında AnaBrittannica ile sonlanan bir ansiklopedi çağı yaşadık. Yüz binlerce satıldı bu an- siklopediler. 90’lı yıllar geçiş dönemiy- di. 2000’den bu yana ise bilmek istediğiniz, gerekli gereksiz her şey internet or- tamında. Buradaki bilgilerin denet- lenmesi söz konusu olmadı- ğı gibi, her aklına gelenin ak- lına gelen her şeyi kolaylık- la herkesle paylaşabildiği bir ortam. Bu yapının getirdiği türlü garipliklerle karşılaşıyoruz internet ortamında. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu ayırt etme olana- ğı olmayınca, yalan yanlış, ki- şilik haklarını zedeleyici tür- lü yayınlarla baş başa kala- biliyorsunuz. İnternetin hayatımıza ge- tirdiği değişikliklerden biri de şiir kitapları satışının tü- müyle sonlanması oldu. Ara- dığınız her şiir internette kar- şınıza çıkıveriyor. Ancak bu işin meraklıları o denli coşkuyla yapıyorlar ki işlerini, arada kendi yazdık- larının altına da Nâzım Hik- met, Can Yücel gibi büyük ozanların isimlerini koymak- tan çekinmiyorlar. Asıl serüven de bundan sonra başlıyor. Altında bu ünlü ozanların isimlerini gö- renler, bu şiirleri hemen be- nimseyiveriyorlar. Sözlü kültür döneminde, günün koşulları gereği böy- le olaylar çoktur. İçinde Pir Sultan adı geçen şiirlerin hangisi gerçekten onundur, hangisi sonradan başkala- rınca onun adına söylen- miştir, ayırt edilemez. Nas- rettin Hoca öyküleri de böy- le. Bir insanın başından ge- çen sıra dışı bir olay, tek ba- şına unutulup gidecekken, Nasrettin Hoca gibi ortak bir markaya mal edildiğinde kamunun belleğinde yerini buluvermiştir. Burada ilginç olan Pir Sul- tan’ındır diye söylenen ya da Nasrettin Hoca’nındır diye anlatılan öyküleri gerçekten de onlara yakıştırırız. Pir Sul- tan böyle bir şiir yazmaz ya da Hoca Nasrettin bunu söy- lemez diyemeyiz. Uygunluk esastır. Şiirden birazcık olsun an- layan biri, Nâzım Hikmet’in, “Hayatı ıskalama lüksün yok senin / onun varsa bırak o lüksü sonuna kadar yaşa- sın” türünden bir yıvışıklığı; Can Yücel’in, “Erkek dediğin seni elinin tersiyle değil avu- cunun içiyle kavrayacak / erkek dediğin sen onu merak ettiğinde kendisine hesap soruluyor havalarına girme- yecek” türünden bayağı bir cinsiyetçi dize yazmayaca- ğını bilir. Bu şiiri okuyanlar, Can Yücel’in bununla yetinme- yerek bir de “Kadın Dediğin”i yazacağını düşünmüş ol- malılar ki, o da var: “Kadın dediğin hatun olacak arka- daş, sözüne güvenilir olacak. Bileceksin ki konuşulanlar burada kalır / biraz ukala olabilir ancak sana rol yap- mayacak. Komplekslerini gü- zelliği ile örtmeye çalışma- yacak.” Ama nedense böylesi ba- yağı sözler internet ortamın- da bu ozanların adıyla yay- gınlık kazanabiliyor. Sevi- len, paylaşılan ürünler haline geliyorlar. Anlı şanlı tiyatro oyuncuları da bu şiirleri ek- ranlardan utanmadan oku- yorlar, ellerinde internetten çıkış alınmış kâğıt parçala- rıyla. Birinin elinde de Can Yücel’in bir kitabını göre- mezsiniz, çünkü yok onun ki- taplarında böyle bir şiir, ola- maz. Can Yücel böyle bir şi- ir yazsa Can Yücel olamaz- dı, bunu konservatuvar öğ- renimi görmüş insanların an- layamaması ülkemiz kültür hayatı adına ne feci! İnsanlarınızı yıllar boyu ki- taplardan soğutursanız, okul- larda temel bir kültürel do- nanım veremezseniz, vara- cağınız yer de burası olur. İn- sanlarımızın, siyasetten eko- nomiye, basından edebiya- ta türlü bayağılıklarla sar- maş dolaş yaşamasını sağ- lamış olursunuz. Aferin! [email protected] Kültür Ser- visi - Vehbi Koç Vakfõ tara- fõndan her üç yõlda bir gerçek- leştirilen “Ulus- lararası Sevgi Gö- nül Bizans Araştır- maları Sempozyumu” kapsamõndaki “İs- tanbul’daki Bizans Sarayları Sergisi” İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde açõldõ. Sergide, İstanbul Arkeoloji Müzeleri ko- leksiyonlarõndan seçilen Bizans Saraylarõ- na ait arkeolojik kazõlarda ortaya çõkarõlan küçük bu- luntularla birlikte saraylarõn antik kaynaklar doğrultusun- da yapõlan rekonstrüksiyon- larõ da sergilenmekte. İmparator I. Konstantinos’un M.S. 330’da İstanbul’u başkent ilan etmesi ile kentte yoğun bir imar faaliyetine girişilmiş. İs- tanbul sarayla- rõnõn da yapõ- mõ bu dönem- de başlamõş. Kentteki bilinen ilk saray yapõsõ olan ve 4.yüzyõl- dan 11. yüzyõla ka- dar Bizans imparatorlarõnõn oturduklarõ Büyük Saray, Hippodrom’dan ve şimdiki Sultanahmet Camii’nin bulunduğu alan- dan Marmara Denizi’ne kadar uza- nan 100.000 m²’lik bir alanõ kaplamaktaydõ. Sergide, tarihi yarõmada sõnõrlarõ içeri- sinde, bugünki Ayvansaray semtinde, 11- 15. yüzyõllar arasõnda imparatorluk sarayõ olarak kullanõlan Blakhernai Sarayõ ve Tekfur Sarayõ buluntularõ da sergi- lenmekte. Tekfur Sarayõ, İs- tanbul’da, Bizans dö- neminden günümüze ulaşan tek saray ya- põsõ olmasõ bakõ- mõndan önemli. 21 Eylül’e dek sürecek sergide, büyük boyutlarõ nedeniy- le sergi alanõna taşõtõla- mayan eserler ise, Mü- ze Ana Giriş Kapõsõ önündeki yolda sergilenirken bir kõs- mõnõn da panoda resimleri verilmek- te. “Bizans Sarayı: İktidar ve Kül- tür Kaynağı” konulu sempozyum ise bugün sona erecek. ULUSLARARASI SEVGİ GÖNÜL BİZANS ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU KAPSAMINDA İstanbul’dakiBizansSarayları Kültür Servisi - Avrupa Kül- tür Başkenti İstanbul, temmuz ayõnda ‘opera’yõ ağõrlõyor. Dev- let Opera ve Balesi Genel Mü- dürlüğü “1. Uluslararası İstan- bul Opera Festivali” ile Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un tari- hi mekânlarõnõ sanatla buluştur- maya hazõrlanõyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi olarak Kültür ve Turizm Bakan- lõğõ, İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin des- teğiyle hayata geçecek olan fes- tival 2-23 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Başrejisörü Yekta Kara’nõn sanat yönetmenliğinde düzenlenen festival boyunca, Yõl- dõz Sarayõ, Topkapõ Sarayõ, Ru- meli Hisarõ ve Cemil Topuzlu Açõkhava Tiyatrosu’nda, 8 fark- lõ opera prodüksiyonu ve toplam 18 gösteri sanatseverlerle bulu- şacak. 1. Uluslararasõ İstanbul Opera Festivali’nin repertuvarõn- da yer alan Saraydan Kõz Kaçõr- ma, Fatih Sultan Mehmet, Zaide gibi Türk kültürü ve yaşantõsõnõ konu alan operalar, orijinal tarihi dekorlarda sahnelenme şansõna sa- hip olacak. Ankara, İstanbul, İzmir, Antal- ya ve Samsun Devlet Opera ve Balesi yapõmlarõnõn yanõ sõra De- utsche Oper Berlin ve Bremen Operası gibi dünyanõn en önem- li ve prestijli sanat kurumlarõnõn da konuk olacağõ festivalde, ün- lü Türk rejisör Fatih Akın’õn “Duvara Karşı” adlõ filminden Ludger Vollmer’in müzikleriy- le operaya uyarlanan ve Kasõm 2009’da Dünya Prömiyeri yapan eser ilk kez Almanya sõnõrlarõ dõ- şõna çõkarak 1. Uluslararasõ İs- tanbul Opera Festivali’nde sah- nelenecek. Ayrõntõlõ bilgi için: http://www.istanbuloperafesti- val.gov.tr 1. ULUSLARARASI İSTANBUL OPERA FESTİVALİ 2 TEMMUZ’DA BAŞLIYOR Büyük Saray, Mangana Sarayı, III. Nikephoras Botaneiates’in sarayı, Antiokhos Sarayı, Blakhernai Sarayı, Tekfur Sarayı, Rhegion Sarayı, Lausos Sarayı, Damatrys Sarayı. İmparator I. Konstantinos’un MS 330’da İstanbul’u başkent ilan etmesi ile kentte yoğun bir imar faaliyetine girişilmiş. İstanbul saraylarõnõn da yapõmõ bu dönemde başlamõş. Kentteki bilinen ilk saray yapõsõ olan ve 4. yüzyõldan 11. yüzyõla kadar Bizans imparatorlarõnõn oturduklarõ Büyük Saray, Hippodrom’dan ve şimdiki Sultanahmet Camii’nin bulunduğu alandan Marmara Denizi’ne kadar uzanan 100.000 m²’lik bir alanõ kaplamaktaydõ. ‘OperaŞehreİniyor’ Bausch’un İstanbulu’na bir ‘Nefes’ daha Kültür Servisi - Modern dansın öncü isimlerinden Pina Bausch’un, İstanbul’dan esinlenerek hazırladığı “Nefes” isimli dans gösterisi, ölümünün birinci yılı anısına 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın organizasyonuyla bir kez daha İstanbul’da sahneleniyor. Dün Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde gösterilen oyunu, bugün ve yarın da izlemek mümkün. Pişmiş toprak kandil. Röliker. Yeryüzü kadar büyük “Pencere”si İlhan Ağabey’imizi ebedi yolculuğuna uğurluyoruz. Cumhuriyetimizin meş’alesini elinden hiç bõrakmayan, aydõnlanmamõzõn mimarõ, Cumhuriyetimizin yõlmaz savunucusu ve Atatürk devrimlerinin onurlu bekçisi sevgili ağabeyimizi ebediyen kalbimize gömüyoruz. Işõklar içinde olacak, yolumuzu sonsuza kadar aydõnlatacaksõn sevgili ağabeyimiz… Seni hiç unutmayacağõz … Hakkı ÜLKÜ Osman ÖZGÜVEN CHP Eski Milletvekili Dikili Belediye Başkanı 12 Eylül’ün karanlõk günlerinde bizleri yalnõz bõrakmayan, yazõlarõyla ve duruşmalarda hazõr bulunarak, varlõğõyla desteğini esirgemeyen Aydõnlanma Bilgesi İLHAN SELÇUK’U yitirmenin büyük acõsõ içindeyiz, anõsõ sonsuza dek yaşayacaktõr. BARIŞ DERNEĞİ DAVASI TUTUKLULARI 23 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBA S.11.00’de LÜTFİ KIRDAR SALONU’NDAKİ ANMA TOPLANTISINDAN SONRA CUMHURİYET GAZETESİNE YÜRÜYOR ve 24 HAZİRAN 2010 GÜNÜ HACIBEKTAŞ İLÇESİNDE SONSUZLUĞA UĞURLUYORUZ. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ İLETİŞİM - BİLGİ: 0555.967 24 97 - 0536.817 18 52 0532.391 11 27 0532.556 65 12 - 0536.739 02 29 www.cumokistanbul.org CUMOK İSTANBUL’ dan ULUSUMUZA BAŞSAĞLIĞI İKİNCİ KURTULUŞ SAVAŞIMIZIN ÖNDERLERİNDEN, İLHAN SELÇUK AĞABEYİMİZİ UĞURLAMAYA ÇAĞIRIYORUZ “Beşinci dalgada bir sabaha karşõ 04.34’te evine baskõn yapõlarak gözaltõna alõnan Ergenekon terör örgütü’nün 7 yöneticisinden biri olmakla suçlanan Hakkõnda ağõrlaştõrõlmõş müebbet hapis cezasõ istenen Başyazarõ ve imtiyaz sahibi olduğu gazetesini bombalatmakla birlikte Savcõlar tarafõndan hakkõnda talep edilen cezasõ toplam 524 yõl olan” İLHAN SELÇUK’U YİTİRDİK NAMUSLU BÜTÜN İNSANLARIN BAŞI SAĞOLSUN Bunu sana, bunu bize, bunu Türkiye’ye yaşatanları unutmayacağız. DAHA BİTMEDİ “ İLHAN ABİ” DAHA BİTMEDİ… ÇAĞIRIYORUZ: O “Pencere” bu kadar basit kapanmaz! 24 Haziran 2010 Perşembe günü saat 14:30’da Fuar İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde buluşuyoruz. İZMİR CUMOK DUYURUYOR-ÇAĞIRIYOR [email protected] BAŞSAĞLIĞI Laik, demokratik ve bağõmsõz Türkiye için yaşamõ pahasõna mücadele vermiş, aydõnlanmanõn önderi, Sevgili İlhan Selçuk’u Kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşõyoruz. Penceresi hep aydõnlõk olacak. Okurlarõnõn, tüm Atatürkçülerin ve Cumhuriyet Gazetesi çalõşanlarõnõn acõsõnõ paylaşõyoruz. Işõklar içinde uyusun. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Merkezi ve Tüm Şubeleri adına Prof. Dr. Aysel Çelikel Genel Başkan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle