19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
K onu, muhalefetin Meclis’e getirdiği gensorular karşõsõn- da izlenecek politikanõn sap- tanmasõ. Menderes, etrafõna soru- yor: “Ne dersiniz?” Kâmil Gündeş, Mustafa Zeren, Sıtkı Yırcalı gibi üyeler, gensorularõn görüşülmesine olanak tanõnmasõnõ savun- dular. Mazlum Kayalar da -Grup İdare Heyeti üyesi olarak- bu isteğe katõldõ. Menderes, “Peki konuşul- sun ama, sonuç ne ola- cak?” diye hem kuşkusunu hem de varõlacak sonucun ne olabileceğini öğrenmek is- tedi. Başbakan’õ ürküten, gen- soru görüşmelerinin sonun- da, ilgililer için soruşturma açõlmasõ olasõlõğõydõ. Giderek Koraltan, yapõsõna uygun müthiş bir buluşla ortaya çõktõ: “Ne çıkar soruşturma açılırsa, veririz bize uy- gun hâkimlere, hepsi be- raat ederler” dedi. Toplantõda bulunanlar, grubun gensorularõ görüş- me eğiliminde olduğunu Menderes’e anlattõlar. Baş- bakan’õn kuşkusunu gider- mek için gensorularõn görü- şülmesinden sonra, grubun soruşturma açõlmasõnõ red- dedeceğini bir güvence ola- rak söylediler. Menderes başka bir kuş- kusunu dile getirdi: “Peki, parti içinde bölünme olmaz mı?” Ötekiler, olaylarõn onay- lanmadõğõnõ, ancak bir so- ruşturmaya gidilirse partide bölünme olmayacağõnõ sa- vundular. Menderes: “Peki” dedi. Ancak, Namık Gedik ko- nuştu: “Fuzulidir, genso- ruları aramızı açmak için getiriyorlar. Gazeteler işi büyütecekler. Hükümeti, idare kadrosu önünde za- yıf düşürmek istiyorlar. Gensorular görüşülürse, idare kadroları önünde gü- venimizi kaybederiz. Bun- lar -İnönü’ye karşı girişilen hareketler için- zabıta va- kaları halindedir. Eğer bir de tahkikat açılırsa, veya bu konular Meclis’te gö- rüşülürken sert bir tenkit havası sinerse, husumet havası yaygınlaşacağı gibi, idare kadrosuna bundan böyle söz geçirmemiz güç- leşecektir. Çünkü hepsinde, yarınlarından korkma, çe- kinme başlayacaktır.” Menderes duraksõyordu. Dönüp, partinin öteki yöne- ticilerine sordu: “Emin mi- siniz sonucun kötü olma- yacağından?..” Yanõt olumluydu. Gensorularõn görüşülme- sini uygun gören bir hava esince; Zeren, Gündeş, Yõr- calõ, “Beyefendi, şu seçim- leri de bir an önce yapa- lım” dediler... Menderes, “Haklısınız!” yanõtõnõ verdi. Öneriye bir iki bakan, hat- ta Fatin Rüştü Zorlu da katõldõ. Olumlu bir hava do- ğuyordu. Bütçe geçtikten sonra, seçim günü ilan edi- lecekti. Seçim ayõ haziran olarak düşünülmekteydi. Giderek seçimlerle ilgili baskõ işlerine de başlandõ. Birkaç milyon da harcan- dõ... Artõk yöneticilerce bilin- mektedir ki, DP iktidarõ er- ken seçime gitmektedir. Bayar’a dönüyoruz. “Peki ama, seçimden ne- den vazgeçildi?” “Olaylar durmadan de- vam ediyordu. Nisan ve mayısa bu olayların için- den geçerek geliyorduk. Zemin temizlenmeli, olay- lar sonuçlanmalı ve bit- meli ve sonra seçime gidil- meliydi.” “Adnan Bey’le mi bu karara vardı?” “Evet, Adnan Bey’le böyle karara varmıştık. Seçim ancak, zeminin te- mizlenmesinden sonra ola- bilir” diyorduk. Ve olayla- rõn durmasõndan hemen son- ra, seçimi yapacaktõk. Yönetici kadrolar olayla- rõ süzgeçten geçirdikten sonra, “Menderes her bu- nalımdan sonra Bayar’ın yanına koştu ve onun ete- ğine sarıldı” diyorlardõ. Ayrõca Menderes hakkõn- daki öteki yargõlarõndan bi- ri de şuydu: Eski Başbakan kararlarõn uygulanmasõnõ bir gün geriye atarak, sürekli biçimde geciktirme politi- kasõ izlerdi. CMYB C M Y B 1 HAZİRAN 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA DİZİ 7 Seçim tarihini ilan etseler- di, Menderes istifa ede- bilseydi, ihtilal eşikten ge- ri döner miydi?.. Bu sorularõ 1970’lerde yanõtlamak zordu. Fakat da- ha sonralarõ MB Komitesi üyesi Orhan Erkanlı bana “Şayet Menderes seçim gü- nünü ilan etseydi, ihtilali yapamazdık” dedi. Bu konu üzerinde Bayar konuşuyor: Nisan olaylarõ başlamõştõ. DP’nin örgüt düzeyinde se- çim havasõ esiyor. Tam bu sõ- rada ‘Radyo gazetesi’ se- çimlerin erkene alõnmasõ gi- bi bir eğilimin bulunmadõğõ- na değiniyor. 1961’de, yani parlamento dört yõlõnõ dol- durduktan sonra yapõlabile- ceğini ilan ediyor. “Erken seçime gidilmek- ten neden vazgeçildiğini anımsıyor musunuz?” Seçimler meselesinde ha- zõrlõklar ilerlemişti. Memleket dahilinde de hadiseler oluyor.. Seçime gitmenin veya git- memenin taraftarlarõ zuhur etti. Ve arada görüşüldü. Aka- demik bir görüşme mahiye- tinde. Normal, zamanõnda se- çim yapõlabilir, yok şimdi seçim yapalõm diyenler bu- lundu. Bir karara varõlamadõ. Bu, bir akademik müzakere- den ibaretti bence... Ama İsmet Paşa, devamlõ erken seçim istedi.. Erkene alalõm, seçim yapalõm, dedi. Sürekli olarak seçime erken gidelim, erken dedi, durdu! “Kendi hesabına” dedi Bayar: İsmet Paşa’nõn bir beyana- tõ vardõ. Bu mesele ile ilgi- lendirilebilir mi, ilgilendiril- mez mi, bilmiyorum. Filan ta- rihe kadar, seçimin müddeti- ni tayin ediyor, o gün geldi- ği ve seçim yapõlmadõğõ tak- dirde, anayasa ihlal edilmiş- tir diye ilan ederim, diyor. Gayri meşru ilan ederim. “Evet, gayri meşru ilan ederim diyor” “Evet, seçim tarihini tes- pit etmiş, o tarihte seçim ya- pılmadığı takdirde ‘gayri meşru ilan ederim’ diye bir beyanatını hatırlıyorum. Halbuki seçime de hayli za- man vardı.” Bayar’õn “akademik” gö- rüşmeler diye tanõmladõğõ toplantõnõn içeriğinde kimi gerçekler yatõyor. 1957 seçimlerinden sonra, muhalefetin seçmen kütükle- ri oyunlarõ ile DP’nin seçimi kazandõğõnõ ilan ettiği ve İç- işleri Bakanõ Namık Ge- dik’e “kütük bakanı” adõ- nõ taktõğõ sõralarda, ülkede yer yer olaylar başlamõştõ. İkti- dar - muhalefet çatõşmasõ yurt düzeyinde alabildiğine sert- leşmişti. Kimi yolsuzluk olay- larõyla, İnönü’nün yurtiçi ge- zilerine karşõ girişilen kimi engellemelerin dikkatleri çek- tiği günlerde, DP üst yöneti- mi önemli ve gizli bir toplantõ yaptõ... Tarih, 1959 yõlõ Şubat ayõ başõ. Toplantõ yeri, Dõşişleri Ba- kanlõğõ’nõn ikinci katõndaki Andlaşmalar Salonu. Bayar, toplantõda hazõrdõ. Başbakan Menderes ile be- raber, DP Genel Yönetim Kurulu üyeleri, grup yöneti- cileri toplantõya katõldõlar. Bakanlardan sadece Namõk Gedik vardõ. Seçim tarihi ilan edilse darbe olur muydu? Ordu üzerine düşünceleri ve ilk ihtilal girişimi M etin Toker, “İsmet Paşa ile On Yıl” kitabõnda, 1960 ih- tilalinin başlangõç tarihini 27 Ekim 1957 seçimleri olarak gösterir. Bu saptama herkese göre değişebilir. Ancak 1960’larõn siyasal ortamõ, “zin- de kuvvetleri” yani orduyu, iktidara karşõ bütünleştirecek nitelikteydi. Orduda DP iktidarõna karşõ direnme istendiğini, hoşnutsuzluğun başladõğõ- nõ görmemek olanaksõzdõ. Bayar’õn 1957 seçimleri sonrasõna ve 1958’de görülen iki önemli olayla ilgili görüşleri, DP iktidarõnõ yöneten kad- rosunun “davul çalarak gelen” ihtila- li ne denli hafife aldõklarõnõ, değerlen- dirmelerinin ne kadar yanlõş olduğunu gösterecek nitelikte: 1957 seçimlerinden hemen sonra başkentte tanklar dolaşmakta, Gazian- tep’te jetler uçmakta, gelecekteki kar- gaşanõn ilk önemli belirtileri. İktidar ön- derleri durumu görüşmek üzere sõk sõk toplantõ halinde. Bayar’õn da katõldõğõ bir toplantõ, İstanbul’da valilikte yapõldõ... Bayar, açõklõyor: Biz, 1957 seçimlerinde 1954’e na- zaran zayiatõmõz olduğunu gördük. Fa- kat tamamen normal bir kazançtõ bu. İşaret ettiğiniz gibi bir telaşõmõz olma- dõ. Fevkalade tedbir ihtiyacõnõ duyma- dõk. Gaziantep meselesinde bize karşõ tahrikat yapõldõğõna kaniyiz. Bu olay- larõn ordu ile ilgisini görmedik. Ordu- dan hiçbir şey gelmiyordu. İstanbul’da vilayet binasõnda Adnan Bey ve Meclis Reisi Refik Koraltan ile toplandõğõmõzõ hatõrlõyorum. Normal bir buluşma idi. Her zaman olabilir. Bence bu toplantõlarõ böyle telakki et- mek lazõm. Fevkalade tedbirler almak diye bir düşünce olmadõğõna göre, bu- na göre ve öyle telakki etmek gerekir. Sonra, 1958 geliyor. Samet Kuşçu adlõ bir binbaşõ ihbarda bulunuyor. Ha- zõrlanõyorlar, darbe yapacaklar diyor... O zaman vaziyet şuydu: 1958’de ‘dokuz subay’õn darbe için birleştikleri ihbarõ geldi. Aralarõnda birleşip görüştükleri bildirildi. İhbar edil- diği gibi birleştikleri ve bu maksatla ha- rekete geçtikleri anlaşõldõ. Gerek mah- keme ve gerekse daha yüksek makam- lar olaya lazõm gelen ehemmiyeti ver- mediler, beraat ettirdiler. Hakikatte fi- il vakidir. Ben, bu mesele üzerinde görüşmek üzere hükümeti çağõrdõm. Kendilerini ikaz ettim. Dedim ki, bu meselenin üzerinde durmak lazõmdõr ve denildiği gibi basit bir hadise değildir. “Adnan Bey’le mi konuştunuz, yoksa bütün bakanlarla mı?” “Adnan Bey’le konuştum, Heyeti Vekileyi çağırdım, onlarla da ko- nuştum. Adnan Bey’in de dahil ol- duğu Bakanlar Kurulu toplantısında kendilerini ikaz ettim ve daha ciddi harekete davet ettim.” ‘ZEMİN TEMİZLENMELİ, OLAYLAR SONUÇLANMALI... SONRA’ SÜRECEK Erken seçimden vazgeçiliyor DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Yazarımızın rahatsızlığından dolayı yazısını ya- yımlayamıyoruz. Baştarafı arka sayfada Uzun zamandır işsiz olan lağım açma ustası Niyazi Bey, çocukları ders çalışabilsin diye kaçak elektrik çekerken elektrik çarpmasından öldü. Ölüm çok ani oldu, yanma olmadı. Beden iyi durumda. Sonuç: Güzel bir ölüm. Küçük kız elinde balonuyla hoplaya zıplaya giderken rögar kapağı açık olduğu için kanalizasyona düştü ve anında boğuldu. Bedenindeki lağım kiri temizlendikten sonra hiçbir kötü iz olmadığı görüldü. Sonuç: Güzel bir ölüm. Uyarı yapılmadığı için Bursa’da bir ailenin tüm fertleri, lodos nedeniyle geri tepen bacadan gelen karbonmonoksit gazıyla zehirlenerek öldüler. Anında öldüler, üstelik uykuda, bedenlerinde de hiçbir kötü iz yoktu. Sonuç: Güzel bir ölüm! Trafik işaretleri ters konduğu için bir ailenin beş ferdi öldü. Şaşılacak bir şey, bedenleri fazla parçalanmamıştı. Sonuç: Anında öldüklerine göre güzel ölüm sayılır. 3. dereceden tarihi eser olan bir yapının çökmek üzere olan istinat duvarına yapım izni verilmediği için duvar çöktü ve geçmekte olan bir anne-kız duvarın altında kalıp öldü. Anında ölmüşlerdi, bedenleri tahrip olmamıştı. Sonuç: Güzel bir ölüm. İnsanlar durakta durmuş otobüs bekliyorlardı, ancak baba parasıyla alınan arabasının içinde son derece içkili olan ve herkes işe giderken eğlenceden evine dönen genç adam kontrolünü kaybetti ve durağa girdi. Üç kişi öldü. Anında öldüler. Bedenler çok tahrip olmadı. Çocuğu ikinci gün serbest bıraktılar. Ama ölüm güzel bir ölümdü, anında öldüler. Sevgililer el ele falezlerin üstünde dolaşıyorlardı, oysa ortam tehlikeliydi ama hiçbir uyarı işareti koymamışlardı, kız falezin ucundaki kayaya bastı ve uçuruma yuvarlardı. Anında öldü. Cesedi çıkarıldığında morarmamıştı bile. Sonuç: Güzel bir ölüm. Yazımı bir gün önceden hazırlamıştım ve ani bir telefonla uyandım ve beklenen oldu, İsrail yardım taşıyan gemilere saldırdı. İsrail sansür uyguladığından çok az haber alınabiliyor, dokuz Türk ölü var deniyor. Amerika’nın şımarık oğlu artık sıkıntı vermeye başladı. Ama Ortadoğu şeyhleri altın kadehlerde şampanya içmeye devam ederlerse Filistinlilerin işi çok zor. [email protected] IŞIL ÖZGENTÜRK Güzel Ölüm (!) Barış ödülü Çelebi’yeİstanbul Haber Servisi - Yaşam Radyo tarafõndan bu yõl altõncõsõ düzenlenen ve 14 dalda verilen “Kent ve Yaşam” ödülleri sahiplerini buldu. Ödül alanlar arasõnda DİSK Genel Başkanõ Sü- leyman Çelebi, Sarõyer Belediye Başkanõ Şük- rü Genç, Maltepe Belediye Başkanõ Mustafa Zengin, İstanbul Kültür Sanat Vakfõ Başkanõ Bü- lent Eczacıbaşı, Ağaoğlu Yönetim Kurulu Baş- kanõ Ali Ağaoğlu bulunuyor. Uzun süredir Yaşam Radyo’da devam eden, gaze- teci Celal Toprak ile Leyla Üstel Çağatay’õn hazõrlayõp sunduğu, daha yaşanabilir kentlerin mücadelesinin verildiği “Kent ve Yaşam” prog- ramõ tarafõndan verilen ödüller, 25 Mayõs günü Armada Otel’de düzenlenen törenle sahiplerine sunuldu. Çok sayõda davetlinin katõlõmõyla ger- çekleştirilen törene Yaşam Radyo Yönetim Ku- rulu Başkanõ İbrahim Gürbüz, Yönetim Kurulu üyeleri Talat Tepe ve Güven Yılmaz ile radyo çalõşanlarõ da katõldõ. Ödül alanlarõn isimleri şöyle: “Barış” ödülü dalõnda DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Nilgün Soydan, “Yerel yönetimde halka saygı” ödü- lü dalõnda Sarõyer Belediye Başkanõ Şükrü Genç,“ Yerel yönetimde tarihe saygı” dalõnda Fatih Belediye Başkanõ Dr. Mustafa Demir, “Başarılı sivil toplum örgütü” dalõnda Sağlõk- lõ Gõda Platformu Başkanõ Hüseyin Bozdağ, “Ekonomi” dalõnda Has Otomotiv Genel Müdürü Mustafa Sarıgül, “Başarı öyküsü” dalõnda Biyoder Genel Müdürü Cihat Dündar, “Med- ya” ödülü dalõnda Belgesel Film Yapõmcõsõ (TRT 1’de yayõmlanan ‘Kalk Gidelim’) Esra Al- kan, “Kültür sanat” dalõnda İstanbul Kültür Sa- nat Vakfõ Başkanõ Bülent Eczacıbaşı, “Kente katkı” dalõnda Varyap Adliye Projesi Yönetim Kurulu Başkanõ Süleyman Varlıbaş, “Kent halkını bilgilendirme” dalõnda Ağaoğlu Yönetim Kurulu Başkanõ Ali Ağaoğlu, “Kent markası” dalõnda Sunset Restaurant Genel Müdürü Barış Tansever ödül aldõ. “Jüri Özel Ödülü” ise Arõ- kanlõ Holding Yönetim Kurulu Başkanõ İbrahim Arıkan’a, “Türkan Saylan Özel” ödülü Maltepe Belediyesi Başkanõ Prof. Dr. Mustafa Zengin’e, “Sosyal Sorumluluk Ödülü” Opet Yönetim Ku- rulu Üyesi Nurten Öztürk’e verildi. 6. KENT VE YAŞAM ÖDÜLLERİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle