22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada kurtarmak, iktidar seçeneği yapmak için çırpınıyor. Gerçeği sokaktaki sade vatandaş söylüyor: Dönmemeli! Referandum ve seçim öncesi RTE’nin eline öyle bir fırsat geçti ki… Artık Baykal’a hemen her konuşmasında tek bir sözcüğü, zina sözcüğünü kullanmadan eşine ihanet edenler diye saldırıyor.. Dönerse CHP’nin güç yitireceğine değinen pek çok kamuoyu araştırmaları, sosyal konularda uzman bilim adamlarının görüşleri açıklanıyor da, dönmezse CHP’yi parti içi hangi olumsuz koşulların beklediğini irdeleyene de rastlanmıyor. Bir değil, iki kez aday olmayacağını ilan eden Kemal Kılıçdaroğlu cumartesi gecesi istiareye yatıyor. Pazar gününü yoldaşı -başta İstanbul İl Başkanı- kimileri ile görüştükten sonra değişik bir yöntem izlemeye karar veriyor. “Eski” genel başkan Baykal: Git örgütten genel merkezdeki arkadaşların desteğini al, gel! Kabulümsün dememiş miydi? Kılıçdaroğlu genel başkanına saygılı mı saygılı. Çevresinden sızdırılan haberlere göre bir basın toplantısında bugün toplanacak il başkanlarına, merkez yönetim kuruluna ve sayıları henüz bilinmeyen, ancak müzmin Baykal karşıtı - örneğin Ali Topuz, Eşref Erdem gibi- CHP Meclis grubu içinde sayıları düne kadar bilinmeyen milletvekillerine seslenecek ve “Destekleyin, adaylığımı ilan edeyim!” diyecekti. 11.30’da basının önüne çıktı ve ülkenin içinde bulunduğu ağır koşullarda CHP’yi genel başkansız bırakmamak için adaylığını koymaya karar verdiğini açıkladı. Aday olmayacağını birçok kez yineledikten sonra birden adaylığını koymaya karar vermesinin bir anlamı olmalı: Demek ki dün dündü, bugün ise bugün diyor. Parti için -kesinlikle kendisi için değil- partisi için büyük bir özveride bulunuyor! Baykal ne yapıyor, ne yapacak, ne yapması gerekiyor? Medyamız günlerdir şu ya da bu biçimde, ya açıktan veya dolaylı ifadelerle ne yapması gerektiğini yazıyor: Dönme! Ne yapıyor? Kuşku yok parti içi ve dışı gelişmeleri dikkatle izliyor. İlk günler istifasını parti yönetimi kadar örgütün de sindiremeyeceğini bilerek konuşuyordu. Ben yokum, Kurultay’a da gelmeyeceğim, aday da değilim; “İçinizden biri üzerinde anlaşmaya varın, destekleyeyim” dedi. Acaba son bir iki gündür merkez yönetimine, il başkanlarına önceki günler kadar güvenebiliyor mu? Kılıçdaroğlu’na git merkezden ve örgütten destek al derken Baykal; galiba merkezden de örgütten de Kılıçdaroğlu’nun beklediği desteğin çıkmayacağına inanıyordu. Parti Meclis grubunun tümüne yakını Kılıçdaroğlu’na destek verdiğini açıkladı. Bugünkü il başkanları toplantısından da benzeri bir karar çıkar ise, Baykal; Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklediğini bugün açıklamak zorunda! Genel Sekreter Önder Sav ile Kılıçdaroğlu’nun yakınlaştığı söylentileri yayıldı. Sav’ın Kılıçdaroğlu’na aday ol, destekliyorum dediği de.. Kılıçdaroğlu aday olmayı istiyorum ne dersin diye sordu ise Sav, hayır olmaz diyebilir mi? 40 yıllık birlikte siyaset yaptığı dostum dediği Baykal’ı Sav; birden terk ediyor mu? Bu fırtınalı günlerde Baykal’ın partiye değil evine dönmesi baskısı giderek artar; Kılıçdaroğlu medya rüzgârını da arkasına almış, vazgeçemediği, vazgeçemeyeceği genel başkanlık koltuğuna oturur. Olur mu, olur. Neden olmasın! Fakat CHP gibi iktidar seçeneği olan veya olması gereken bir partiye genel başkan olacak kişide liderlik özeliklerinin olması gerekmez mi? Kılıçdaroğlu, genel başkan olur. İllaki değişim isteyenlerin beklediği gibi örneğin referandumda partiye sıçrama da sağlayabilir. Bir yöneticinin söylediği gibi, Kılıçdaroğlu yolsuzluk konularında sürekli konuştu. Fakat örneğin Kıbrıs, Ermeni sorunu, uluslararası ilişkiler gibi ulusal sorunlarda bir konuşma yaptığına tanık olmadık. Herhalde genel başkan olduktan sonra liderlik niteliklere sahip olabilmesi için yakın çevresi, örneğin İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin kendisine yardımcı olacaktır. Çok şeye gebe günler; Baykal için de CHP için de ak mı kara mı günler! SAYFA 18 MAYIS 2010 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 18 Mayıs Oslo Y 14 Helsinki Y 19 Stockholm Y 16 Londra PB 18 AmsterdamY 14 Brüksel PB 16 Paris Y 17 Bonn Y 19 Münih Y 18 Berlin Y 15 Budapeşte Y 15 Madrid B 25 Viyana Y 14 Belgrad Y 17 Sofya Y 12 Roma Y 22 Atina B 23 Zürih Y 13 Moskova Y 25 Aşkabat B 30 Taşkent B 29 Bakû B 22 Bişkek PB 4 Tiflis Y 27 Kahire PB 30 Şam Y 30 İstanbul Y 21 Edirne Y 21 Kocaeli Y 20 Çanakkale Y 18 İzmir Y 20 Manisa Y 20 Denizli Y 21 Zonguldak Y 18 Sinop Y 21 Samsun Y 21 Trabzon Y 20 Giresun Y 21 Ankara Y 20 Eskişehir Y 18 Konya Y 19 Sıvas Y 24 Antalya Y 22 Adana Y 28 Mersin Y 26 Diyarbakır PB 29 Şanlıurfa PB 28 Mardin PB 24 Siirt PB 26 Hakkâri PB 24 Van PB 21 Kars Y 21 Ülkemiz geneli par- çalı çok bulutlu, Mar- mara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun ku- zey ve batısı aralıklı sa- ğanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçe- cek. Yağışların İstan- bul, Kocaeli, Sakarya, Bolu, Bilecik, Bursa, Ba- lıkesir, Çanakkele, İz- mir, Manisa, Kütahya, Tokat, Amasya, Çorum, Yozgat ve Niğde çevre- lerinde kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcak- lığı güney, iç ve batı kesimlerde 4-6 derece azalacak. On yedi yıl önce, gazeteciliğin mürekkebini ilk kez yaladığım Cumhuriyet’te, kısa süre önce Ankara Temsilciliği görevine getirildim. Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt bu değerli kuruma mütevazı bir katkıda bulunabilmek, bugüne kadar üstlendiğim en büyük görev olacak. Bu ağır sorumluluğu üstlenirken, ‘Cumhuriyet’çi olmanın benim için ne anlam ifade ettiğini paylaşmak isterim. ‘Cumhuriyet’çi olmak: Atatürk’ün hayalindeki çağdaş ülke idealini paylaşmak ve olayları bu pencereden değerlendirmektir; Türk kadınının toplumdaki ikincil konumuna, kadına yönelik her türden ayrımcılığa ve şiddete karşı çıkarak kadın-erkek eşitliğinin her alanda sağlanması için seferber olmaktır; Okul ve oyun yaşında emekleri sömürülen, psikolojik, fiziksel ve cinsel istismara uğrayan yavrularımızın korunmaları için çaba harcamaktır; Gelecek kuşakların, çağdaş, yansız, bilimsel eğitim ve öğretim süreçleriyle, zihni berrak, fikri hür nesiller olarak yetişmesi yolunda yılmadan savaşmaktır; Evrensel insan hakları, demokrasi ve özgürlüklerin yanında yer alarak, hak ihlallerine sonuna dek karşı durmaktır; Bireylerin özel ve cinsel yaşamlarındaki tercihlerine önyargısız bir kabulle yanaşarak, uğradıkları her tür baskı ve aşağılamanın karşısında olmaktır; Dini inançlara saygı duyarken, din istismarının karşısında büyük bir dirençle dikilebilmek ve laik Cumhuriyet ilkelerini sonuna dek savunmaktır; Emeğin kutsallığına inanarak, yolsuzluklara ve ülke kaynaklarının birilerinin çıkarları için peşkeş çekilmesine karşı güçlü bir ses çıkarmaktır; Ekonominin adaletli bir gelir dağılımıyla güçlenmesine ve çığ gibi büyüyen işsizlik sorununun acilen bertaraf edilmesine destek vermektir; Dış politikanın Atatürk tarafından çizilen temel doğrultusunda olası sapmaları göz önüne sermek ve kamuoyunu aydınlatmaktır; Hiçbir ayrım yapmaksızın, ülkenin tüm insanlarının sorunlarını, bağımsız ve yansız bir gazetecilik anlayışıyla yansıtmaktır; Bu ülkenin aydınlarının öldürülmelerine, görüşleri veya kimlikleri nedeniyle insanların tehdit-şantaj ve aşağılamalara maruz bırakılmalarına; haksız ve hukuk dışı suçlamalarla hapsedilmelerine; demokratik-hukuk devleti ilkelerine tümüyle zıt bir otokrasi anlayışı içinde, yasadışı yollarla özel yaşamlarının içine sızarak, özel yaşam mahremiyetinin ihlaline; hukuk dışı yollarla toplanmış delillere dayandırılan davalarla masum insanların yaşamlarının karartılmasına her fırsatta ve tüm gücümüzle karşı durmaktır; Sanatın her dalından yapıtları ve üretenleri destekleyerek, toplumun daha büyük kesimlerine ulaşmaları için aracı olmaktır; Siyasi, toplumsal, kültürel, hukuki, ekonomik ve çevresel amaçları doğrultusunda, özveriyle çalışan sivil toplum örgütlerine sahip çıkmak ve çabalarını desteklemektir. Bu samimi düşünce, inanç ve duygularımla Cumhuriyet’teki yeni görevime başladım. Kişisel ve profesyonel gelişimimde bugüne dek emeği geçen çok sayıda insan oldu. Tümüne müteşekkirim. Yazımın kısıtlı sınırları içinde ancak ikisine teşekkür edebileceğim. İlki, mensubu olmaktan büyük onur duyduğum gazetecilik mesleğine ve bu değerli gazeteye ilk adımı atmamı sağlayan Sayın Mustafa Balbay’a. Benim için ‘Mustafa Ağabey’e. Karşı karşıya kaldığı, haksız ve hukuksuz olduğuna inandığım suçlamaların ve kendisine yaşatılan psikolojik işkencenin bir an önce son bularak özgürlüğüne kavuşması; ailesine ve okur- ailemize dönerek, Türk basın yaşamına değerli katkılarını kesintisiz sürdürmesi dileklerimi bir kez daha içtenlikle ve yürekten yineleyerek… Benim için çok özel bir kadına da gönül dolusu teşekkür etmeyi borç biliyorum. Kendisi ilkokul birinci sınıfı dahi bitirme imkânı bulamazken benim iyi bir eğitim görerek kendimi yetiştirebilmem için büyük bir özveriyle yaşamını bana adayan sevgili anneanneme... Işıklar içinde uyusun. Minnettarım. ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER ‘Cumhuriyet’çi Olmak Baştarafı Arka Sayfada Norveç elçisinin ayağı hafif aksıyor ve hiç durmadan enternasyonal söylüyor, meğer Lübnan’da Filistin cephesinde savaşmış, ayağındaki kurşun o zamanlardan kalma. Koltuğunun altında bir film var, film altı kısa filmden oluşuyor; Norveç parlamentosu bir karar almış ve altı yönetmene sormuş, Norveç’teki partileri anlatan hikâyelerden oluşan bir film yapar mısınız? Onlar da olur demişler, altı film böylece çıkmış, Hıristiyan Demokrat Parti’nin, Liberal Parti’nin filmleri anlatılmaya bile değmez sudan hikâyelerdi ama iş Komünist Partisi’nin filmine geldi ve işe şöyle başladı: Köhne bir otobüs Norveç’in hep puslu yollarında ilerler ve bir benzincide durur. İçinden ellerinde kocaman tüfeklerle çok yaşlı adamlar inerler, başka köhne bir araba daha gelir ondan da ellerinde tüfekler çok yaşlı adamlar iner; birbirlerine hasretle sarılırlar, ölülerden söz ederler. Prostatlarını konuşurlar ve tek sıra yola çıkarlar, enternasyonal marşı eşliğinde. Tam o sırada bir ses duyulur, birisi “imdat” diye bağırmaktadır. Hemen o yöne koşarlar, bir de bakarlar ki gencecik, güzeller güzeli bir kız bataklığa düşmüş, usul usul batıyor. Hemen tüfekleri oracığa bırakıp el ele tutuşarak suya girerler ve bataklığa doğru ilerlerler, kıza ulaşırlar. Kız onların ellerini teker teker tutup karaya çıkar ve el sallayarak uzaklaşır, o da ne bizimkiler bir de bakarlar ki, usul usul batıyorlar, el ele verirler ve enternasyonali söyleyerek usul usul batarlar. Benim hatırladığım son şey, bütün salonun ağladığıydı, öyle böyle değil hıçkırarak… Neyse ki, hâlâ ağlayanlar var ve bizi gençliğimize götüren dostlarımız, sağ olsunlar. IŞIL ÖZGENTÜRK ‘Bizi Gençliğimize Götürdüler’ BALYOZ Ödül töreni, Maltepe’deki Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapıldı. (ALİ AÇAR) İstanbul Haber Servisi- Çağdaş Yaşamõ Des- tekleme Derneği (ÇYDD) Kurucu Genel Başkanõ Prof. Dr. Türkan Saylan ölümünün 1.yõlõnda bir dizi etkinlikle anõlõyor. ÇYDD ve Maltepe Be- lediyesi tarafõndan Saylan anõsõna bu yõl 2.’si dü- zenlenen “Prof. Dr. Türkan Saylan Onur Ödül- leri” de düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Maltepe’deki Türkan Saylan Kültür Merke- zi’nde önceki gün düzenlenen tören Saylan’õn ha- yatõnõn anlatõldõğõ sinevizyon ile başladõ. Maltepe Belediye Başkanõ Prof.Dr. Mustafa Zengin, Say- lan’õn Ergenekon soruşturmasõnda evinin arandõ- ğõnõ anõmsatarak,“Saylan’ın suçu neydi? Onun tek suçu çağdaş, aydınlık, tam bağımsız ve gelişmiş bir Türkiye istemekti” dedi. Törende “Bilim” dalõnda gazetemiz yazarõ Prof.Dr. Süheyl Batum, “Sanat” dalõnda Genco Er- kal, “Edebiyat” dalõnda Pınar Kür, “Hukuk” da- lõnda Kadir Özbek, “Basın” dalõnda Yılmaz Öz- dil adõna Star haber muhabiri, “Eğitim” dalõnda İs- tanbul Üniversitesi öğrencisi Tuğçe Darik ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Çağdaş Ateş ödülünü Çelikel ve Zengin’in elin- den aldõ. Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz Türki- ye Barolar Birliği Başkanõ Özdemir Özok’a değer görülen “Türkan Saylan özel ödülü” nü ise Özok’un kõzõ Neşe Özok aldõ. Saylan anılıyor Prof. Saylan için ilk tören bugün saat 17.00’de Lütfü Kõrdar Kongre ve Sergi Sarayõ’nda yapõla- cak. Törende, Saylan’õn hayatõnõn anlatõlacağõ bir belgesel gösterilecek Prof. Dr. Aysel Çelikel’in ko- nuşma yapacağõ etkinlikte, İdil Biret resitali veri- lecek. Saylan için bir tören de yarõn saat 11.00’de Zincirlikuyu’daki mezarõ başõnda yapõlacak. Korgeneral Olcan tutuklandõ İstanbul Haber Servisi - Balyoz Güvenlik Harekât Pla- nõ soruşturmasõ kapsamõnda hakkõnda yakalama emri bulu- nan Korgeneral Yurdaer Olcan dün tutuklandõ. Korgeneral Olcan, dün saat 10.15’te hâkim ve savcõlarõn kullandõğõ protokol kapõsõndan giriş yaptõ. İstanbul 12. Ağõr Ce- za Mahkemesi tarafõndan 4 Ni- san’da hakkõnda yakalama ka- rarõ çõkarõlan Olcan dün İstan- bul Nöbetçi 10. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce tutuklanarak cezaevine gönderildi. Adliyeden çõkarken Merkez Komutanlõ- ğõ’na ait bir otomobile bindi- rilen Olcan’õn, yürümekte zor- luk çektiği görüldü. Olcan’õn teslim olmasõnõn ardõndan so- ruşturma kapsamõnda yakalama kararõ çõkarõlan 21 kişinin ta- mamõ teslim olmuş oldu. Ol- can’õn avukatõ Armağan Güner, müvekkilinin GATA’dan 3 ay yatarak fizik tedavi görmek üzere taburcu edildiğini belir- terek Olcan’õn eşinin fizyote- rapist olduğunu ve evinde fizik tedavi görebileceğini söyledi. ERGENEKON DAVASI HATİCE TUNCER Birinci Ergenekon dava- sõnda birleştirilen Vatanse- ver Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği (VKGBH) dosyasõndan tutuksuz sanõk Taner Ünal’õn sorgu ve sa- vunmasõ alõndõ. Taner Ünal, “Bu iftiralar komplo mer- kezlerinde birtakım has- talıklı beyinler tarafından oluşturulmakta sonra giz- li tanıklara havale edil- mektedir” diye konuştu. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan gö- rülen Danõştay’a silahlõ bas- kõn ve Cumhuriyet gazete- sinin bombalanmasõ dosya- sõ ile birleşik 1. Ergenekon davasõnõn dün 145. oturumu gerçekleştirildi. Başkan Köksal Şengün, Ankara 11. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nde görülen VKGBH dosyasõnõn sanõğõ Taner Ünal’õ sanõk kürsü- süne çağõrdõ. VKGBH’yi emekli tuğ- general Veli Küçük’ün kur- duğu iddiasõnõn gerçeklere aykõrõ olduğunu savunan Ünal “Veli Küçük’ü haya- tı boyunca hiç görmediği- ni” söyledi. DAHA ÖNCE YALANLAMIŞTI Muğla’da 1 polis tutuklandı‘Derneği Küçük kurmadı’ ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Muğla’da 11 Mayõs gecesi yaşanan öğ- renci kavgasõnda Şerzan Kurt’u (21) tabancasõndan çõkan kurşunla ağõr yaraladõğõ savlanan polis memuru G.Ş. dün tutuklandõ. İzmir’de Dokuz Eylül Üni- versitesi Tõp Fakültesi Has- tanesi’nde tedavi gören Kurt’un sağlõk durumu cid- diyetini koruyor. Kurt’un vu- rulduğu günden bu yana, ge- rek Muğla Valiliği ve gerekse Muğla Emniyet Müdürlüğü tarafõndan yapõlan açõkla- malarda, olay yerinde 7.65 çapõnda boş mermi kovanõ bulunduğu, emniyette bu çapta kayõtlõ tabanca olma- dõğõ savunulmuştu. Buna kar- şõlõk Kürt kökenli öğrenciler, arkadaşlarõnõn polis memuru G.Ş. tarafõndan vurulduğunu öne sürmüşlerdi. Edinilen bilgilere göre, yapõlan so- ruşturma sonucu, Muğla Em- niyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’de görevli polis me- muru G.Ş, dün öğleden son- ra sessiz sedasõz Muğla Cum- huriyet Savcõlõğõ’na sevk edildi ve ilk sorgusunun ar- dõndan tutuklandõ. 14 kişi serbest bırakıldı ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Konya mer- kezli yürütülen suç örgütü operasyonu kapsa- mõnda gözaltõna alõnarak Adana’ya getirilen 14 kişi Özel Yetkili Adana Cumhuriyet Savcõlõ- ğõ’ndaki sorgusunun ardõndan serbest bõrakõldõ. Aralarõnda iki kadõn ve bir emekli kurmay al- bayõn bulunduğu zanlõlar dün sabah erken sa- atlerde Adana Adliyesi’ne getirildi. Özel Yet- kili Cumhuriyet Savcõlõğõ’na çõkarõlan zanlõlar bir süre bekletilirken savcõlõk dosyalar üzerin- de inceleme yaptõ. İncelemenin ardõndan zan- lõlarõn sorgusuna geçildi. Savcõlõk sorgusunun ardõndan zanlõlar serbest bõrakõldõ. 3 TEĞMEN TAHLİYE OLDU ‘Operasyon ihbardan önce yapıldı’ HİLAL KÖSE “Amirallere suikast” girişimi olarak bilinen davada teğmenler Ülkü Öztürk, Ali Seyhur Güçlü ve Sezgin Demirel tahliye edildi. Teğ- menler Faruk Akın, Sinan Efe Noyan, Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy ve Ta- rık Ayabakan’õn tahliye talebi ise reddedildi. Dava, Poyrazköy’de bulunan mühimmata ilişkin açõlan 17 sanõklõ dava ile birleştirildi.Teğmen Akõn’õn avukatõ, ihbar mektubu emniyete ulaşma- dan önce operasyonun başlatõldõğõnõ iddia etti. Karargâh Evleri yapõlanmasõnda olduklarõ öne sürülen teğmenlerin, “terör örgütü üyesi ol- mak” suçundan yargõlandõklarõ davaya İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndedevam edildi. Du- ruşmaya, soruşturmada adõ geçen intihar eden Yarbay Ali Tatar’õn ailesi de katõldõ. Davanõn tek sivil sanõğõ tutuksuz yargõlanan ka- sap Levent Çakın, teğmenlere uyuşturucu temin ettiği yönündeki iddialarõ reddetti. ‘Kurgu bir davada yargılanıyoruz’ Tutuklu teğmenler Akõn, Noyan ve Erdoğan’õn avukatõ İrfan Sütlüoğlu savunmasõnõ salona ku- rulan barkovizyon eşliğinde yaptõ. Sütlüoğlu, mü- vekkillerinin ev aramasõna ait görüntüleri mahke- me heyetine izletti. Davanõn kurgu ürünü olduğu- nu söyleyen Sütlüoğlu, sanõklardan ele geçirildiği öne sürülen belgelerdeki çelişkileri anlattõ. “Uyuşturucu çetesi” başlõklõ e-posta ihbar mek- tubunun tamamen asõlsõz olduğunun anlaşõldõğõnõ ifade eden Sütlüoğlu, “Mektupta bahsi geçen evlerin hiçbirinde seks ve uyuşturucu partisi düzenlenmediği toplanan delillerle ispatlan- mıştır” dedi. Emniyet tarafõndan İstanbul Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’na gönderilen fezlekenin ta- rihinin ihbar mektubundan 18 gün öncesine ait ol- duğuna dikkat çeken Sütlüoğlu, ihbar mektubu gelmeden önce operasyonun başlatõldõğõnõ, belge- lerin oluşturulduğunu öne sürdü. Sanõklardan Demirel’in evinde bulunan ve üzerlerinde diğer sanõklarõn isimlerinin yazõlõ ol- duğu anahtarlarõn da davanõn komplo olduğunun göstergesi olduğunu söyledi. Anahtarlarõn müvek- killerinin evlerine girmek için 3. şahõslarca oluş- turulduğunu savunan Sütlüoğlu “Aramalar esna- sında askeri yetkililerin bulunmamasına özel- likle dikkat edilmiştir” diye konuştu.Türkan Saylan ödülleri verildi utku.cakirozer@cumhuriyet. com.tr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle