Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
kurtarmak, iktidar seçeneği yapmak için
çırpınıyor.
Gerçeği sokaktaki sade vatandaş söylüyor:
Dönmemeli!
Referandum ve seçim öncesi RTE’nin eline
öyle bir fırsat geçti ki… Artık Baykal’a hemen
her konuşmasında tek bir sözcüğü, zina
sözcüğünü kullanmadan eşine ihanet edenler
diye saldırıyor..
Dönerse CHP’nin güç yitireceğine değinen
pek çok kamuoyu araştırmaları, sosyal
konularda uzman bilim adamlarının görüşleri
açıklanıyor da, dönmezse CHP’yi parti içi hangi
olumsuz koşulların beklediğini irdeleyene de
rastlanmıyor.
Bir değil, iki kez aday olmayacağını ilan eden
Kemal Kılıçdaroğlu cumartesi gecesi istiareye
yatıyor. Pazar gününü yoldaşı -başta İstanbul İl
Başkanı- kimileri ile görüştükten sonra değişik
bir yöntem izlemeye karar veriyor.
“Eski” genel başkan Baykal: Git örgütten
genel merkezdeki arkadaşların desteğini al, gel!
Kabulümsün dememiş miydi?
Kılıçdaroğlu genel başkanına saygılı mı saygılı.
Çevresinden sızdırılan haberlere göre bir basın
toplantısında bugün toplanacak il başkanlarına,
merkez yönetim kuruluna ve sayıları henüz
bilinmeyen, ancak müzmin Baykal karşıtı -
örneğin Ali Topuz, Eşref Erdem gibi- CHP
Meclis grubu içinde sayıları düne kadar
bilinmeyen milletvekillerine seslenecek ve
“Destekleyin, adaylığımı ilan edeyim!” diyecekti.
11.30’da basının önüne çıktı ve ülkenin içinde
bulunduğu ağır koşullarda CHP’yi genel
başkansız bırakmamak için adaylığını koymaya
karar verdiğini açıkladı.
Aday olmayacağını birçok kez yineledikten
sonra birden adaylığını koymaya karar
vermesinin bir anlamı olmalı:
Demek ki dün dündü, bugün ise bugün diyor.
Parti için -kesinlikle kendisi için değil- partisi için
büyük bir özveride bulunuyor!
Baykal ne yapıyor, ne yapacak, ne yapması
gerekiyor?
Medyamız günlerdir şu ya da bu biçimde, ya
açıktan veya dolaylı ifadelerle ne yapması
gerektiğini yazıyor: Dönme!
Ne yapıyor? Kuşku yok parti içi ve dışı
gelişmeleri dikkatle izliyor.
İlk günler istifasını parti yönetimi kadar
örgütün de sindiremeyeceğini bilerek
konuşuyordu.
Ben yokum, Kurultay’a da gelmeyeceğim,
aday da değilim; “İçinizden biri üzerinde
anlaşmaya varın, destekleyeyim” dedi.
Acaba son bir iki gündür merkez yönetimine, il
başkanlarına önceki günler kadar güvenebiliyor
mu?
Kılıçdaroğlu’na git merkezden ve örgütten
destek al derken Baykal; galiba merkezden de
örgütten de Kılıçdaroğlu’nun beklediği desteğin
çıkmayacağına inanıyordu.
Parti Meclis grubunun tümüne yakını
Kılıçdaroğlu’na destek verdiğini açıkladı.
Bugünkü il başkanları toplantısından da benzeri
bir karar çıkar ise, Baykal; Kılıçdaroğlu’nun
adaylığını desteklediğini bugün açıklamak
zorunda!
Genel Sekreter Önder Sav ile Kılıçdaroğlu’nun
yakınlaştığı söylentileri yayıldı.
Sav’ın Kılıçdaroğlu’na aday ol, destekliyorum
dediği de..
Kılıçdaroğlu aday olmayı istiyorum ne dersin
diye sordu ise Sav, hayır olmaz diyebilir mi?
40 yıllık birlikte siyaset yaptığı dostum dediği
Baykal’ı Sav; birden terk ediyor mu?
Bu fırtınalı günlerde Baykal’ın partiye değil
evine dönmesi baskısı giderek artar; Kılıçdaroğlu
medya rüzgârını da arkasına almış,
vazgeçemediği, vazgeçemeyeceği genel
başkanlık koltuğuna oturur.
Olur mu, olur. Neden olmasın! Fakat CHP gibi
iktidar seçeneği olan veya olması gereken bir
partiye genel başkan olacak kişide liderlik
özeliklerinin olması gerekmez mi?
Kılıçdaroğlu, genel başkan olur. İllaki değişim
isteyenlerin beklediği gibi örneğin referandumda
partiye sıçrama da sağlayabilir.
Bir yöneticinin söylediği gibi, Kılıçdaroğlu
yolsuzluk konularında sürekli konuştu. Fakat
örneğin Kıbrıs, Ermeni sorunu, uluslararası
ilişkiler gibi ulusal sorunlarda bir konuşma
yaptığına tanık olmadık.
Herhalde genel başkan olduktan sonra liderlik
niteliklere sahip olabilmesi için yakın çevresi,
örneğin İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin
kendisine yardımcı olacaktır.
Çok şeye gebe günler; Baykal için de CHP
için de ak mı kara mı günler!
SAYFA 18 MAYIS 2010 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 18 Mayıs
Oslo Y 14
Helsinki Y 19
Stockholm Y 16
Londra PB 18
AmsterdamY 14
Brüksel PB 16
Paris Y 17
Bonn Y 19
Münih Y 18
Berlin Y 15
Budapeşte Y 15
Madrid B 25
Viyana Y 14
Belgrad Y 17
Sofya Y 12
Roma Y 22
Atina B 23
Zürih Y 13
Moskova Y 25
Aşkabat B 30
Taşkent B 29
Bakû B 22
Bişkek PB 4
Tiflis Y 27
Kahire PB 30
Şam Y 30
İstanbul Y 21
Edirne Y 21
Kocaeli Y 20
Çanakkale Y 18
İzmir Y 20
Manisa Y 20
Denizli Y 21
Zonguldak Y 18
Sinop Y 21
Samsun Y 21
Trabzon Y 20
Giresun Y 21
Ankara Y 20
Eskişehir Y 18
Konya Y 19
Sıvas Y 24
Antalya Y 22
Adana Y 28
Mersin Y 26
Diyarbakır PB 29
Şanlıurfa PB 28
Mardin PB 24
Siirt PB 26
Hakkâri PB 24
Van PB 21
Kars Y 21
Ülkemiz geneli par-
çalı çok bulutlu, Mar-
mara, Ege, Akdeniz, İç
Anadolu, Karadeniz ile
Doğu Anadolu’nun ku-
zey ve batısı aralıklı sa-
ğanak ve gök gürültülü
sağanak yağışlı geçe-
cek. Yağışların İstan-
bul, Kocaeli, Sakarya,
Bolu, Bilecik, Bursa, Ba-
lıkesir, Çanakkele, İz-
mir, Manisa, Kütahya,
Tokat, Amasya, Çorum,
Yozgat ve Niğde çevre-
lerinde kuvvetli olması
bekleniyor. Hava sıcak-
lığı güney, iç ve batı
kesimlerde 4-6 derece
azalacak.
On yedi yıl önce,
gazeteciliğin mürekkebini ilk
kez yaladığım Cumhuriyet’te,
kısa süre önce Ankara
Temsilciliği görevine
getirildim. Türkiye
Cumhuriyeti ile yaşıt bu
değerli kuruma mütevazı bir
katkıda bulunabilmek,
bugüne kadar üstlendiğim en
büyük görev olacak. Bu ağır
sorumluluğu üstlenirken,
‘Cumhuriyet’çi olmanın
benim için ne anlam ifade
ettiğini paylaşmak isterim.
‘Cumhuriyet’çi olmak:
Atatürk’ün hayalindeki
çağdaş ülke idealini
paylaşmak ve olayları bu
pencereden
değerlendirmektir;
Türk kadınının toplumdaki
ikincil konumuna, kadına
yönelik her türden ayrımcılığa
ve şiddete karşı çıkarak
kadın-erkek eşitliğinin her
alanda sağlanması için
seferber olmaktır;
Okul ve oyun yaşında
emekleri sömürülen,
psikolojik, fiziksel ve cinsel
istismara uğrayan
yavrularımızın korunmaları
için çaba harcamaktır;
Gelecek kuşakların,
çağdaş, yansız, bilimsel
eğitim ve öğretim
süreçleriyle, zihni berrak, fikri
hür nesiller olarak yetişmesi
yolunda yılmadan
savaşmaktır;
Evrensel insan hakları,
demokrasi ve özgürlüklerin
yanında yer alarak, hak
ihlallerine sonuna dek karşı
durmaktır;
Bireylerin özel ve cinsel
yaşamlarındaki tercihlerine
önyargısız bir kabulle
yanaşarak, uğradıkları her tür
baskı ve aşağılamanın
karşısında olmaktır;
Dini inançlara saygı
duyarken, din istismarının
karşısında büyük bir dirençle
dikilebilmek ve laik
Cumhuriyet ilkelerini sonuna
dek savunmaktır;
Emeğin kutsallığına
inanarak, yolsuzluklara ve
ülke kaynaklarının birilerinin
çıkarları için peşkeş
çekilmesine karşı güçlü bir
ses çıkarmaktır;
Ekonominin adaletli bir gelir
dağılımıyla güçlenmesine ve
çığ gibi büyüyen işsizlik
sorununun acilen bertaraf
edilmesine destek vermektir;
Dış politikanın Atatürk
tarafından çizilen temel
doğrultusunda olası
sapmaları göz önüne sermek
ve kamuoyunu
aydınlatmaktır;
Hiçbir ayrım yapmaksızın,
ülkenin tüm insanlarının
sorunlarını, bağımsız ve
yansız bir gazetecilik
anlayışıyla yansıtmaktır;
Bu ülkenin aydınlarının
öldürülmelerine, görüşleri
veya kimlikleri nedeniyle
insanların tehdit-şantaj ve
aşağılamalara maruz
bırakılmalarına; haksız ve
hukuk dışı suçlamalarla
hapsedilmelerine;
demokratik-hukuk devleti
ilkelerine tümüyle zıt bir
otokrasi anlayışı içinde,
yasadışı yollarla özel
yaşamlarının içine sızarak,
özel yaşam mahremiyetinin
ihlaline; hukuk dışı yollarla
toplanmış delillere
dayandırılan davalarla
masum insanların
yaşamlarının karartılmasına
her fırsatta ve tüm gücümüzle
karşı durmaktır;
Sanatın her dalından
yapıtları ve üretenleri
destekleyerek, toplumun
daha büyük kesimlerine
ulaşmaları için aracı olmaktır;
Siyasi, toplumsal, kültürel,
hukuki, ekonomik ve çevresel
amaçları doğrultusunda,
özveriyle çalışan sivil toplum
örgütlerine sahip çıkmak ve
çabalarını desteklemektir.
Bu samimi düşünce, inanç
ve duygularımla
Cumhuriyet’teki yeni
görevime başladım.
Kişisel ve profesyonel
gelişimimde bugüne dek
emeği geçen çok sayıda
insan oldu. Tümüne
müteşekkirim. Yazımın kısıtlı
sınırları içinde ancak ikisine
teşekkür edebileceğim.
İlki, mensubu olmaktan
büyük onur duyduğum
gazetecilik mesleğine ve bu
değerli gazeteye ilk adımı
atmamı sağlayan Sayın
Mustafa Balbay’a. Benim
için ‘Mustafa Ağabey’e. Karşı
karşıya kaldığı, haksız ve
hukuksuz olduğuna
inandığım suçlamaların ve
kendisine yaşatılan psikolojik
işkencenin bir an önce son
bularak özgürlüğüne
kavuşması; ailesine ve okur-
ailemize dönerek, Türk basın
yaşamına değerli katkılarını
kesintisiz sürdürmesi
dileklerimi bir kez daha
içtenlikle ve yürekten
yineleyerek…
Benim için çok özel bir
kadına da gönül dolusu
teşekkür etmeyi borç
biliyorum. Kendisi ilkokul
birinci sınıfı dahi bitirme
imkânı bulamazken benim iyi
bir eğitim görerek kendimi
yetiştirebilmem için büyük bir
özveriyle yaşamını bana
adayan sevgili anneanneme...
Işıklar içinde uyusun.
Minnettarım.
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
‘Cumhuriyet’çi Olmak
Baştarafı Arka Sayfada
Norveç elçisinin ayağı hafif aksıyor ve hiç
durmadan enternasyonal söylüyor, meğer
Lübnan’da Filistin cephesinde savaşmış,
ayağındaki kurşun o zamanlardan kalma.
Koltuğunun altında bir film var, film altı kısa
filmden oluşuyor; Norveç parlamentosu bir
karar almış ve altı yönetmene sormuş,
Norveç’teki partileri anlatan hikâyelerden
oluşan bir film yapar mısınız? Onlar da olur
demişler, altı film böylece çıkmış, Hıristiyan
Demokrat Parti’nin, Liberal Parti’nin filmleri
anlatılmaya bile değmez sudan hikâyelerdi
ama iş Komünist Partisi’nin filmine geldi ve
işe şöyle başladı:
Köhne bir otobüs Norveç’in hep puslu
yollarında ilerler ve bir benzincide durur.
İçinden ellerinde kocaman tüfeklerle çok yaşlı
adamlar inerler, başka köhne bir araba daha
gelir ondan da ellerinde tüfekler çok yaşlı
adamlar iner; birbirlerine hasretle sarılırlar,
ölülerden söz ederler. Prostatlarını konuşurlar
ve tek sıra yola çıkarlar, enternasyonal marşı
eşliğinde.
Tam o sırada bir ses duyulur, birisi “imdat”
diye bağırmaktadır. Hemen o yöne koşarlar,
bir de bakarlar ki gencecik, güzeller güzeli bir
kız bataklığa düşmüş, usul usul batıyor.
Hemen tüfekleri oracığa bırakıp el ele
tutuşarak suya girerler ve bataklığa doğru
ilerlerler, kıza ulaşırlar. Kız onların ellerini
teker teker tutup karaya çıkar ve el sallayarak
uzaklaşır, o da ne bizimkiler bir de bakarlar
ki, usul usul batıyorlar, el ele verirler ve
enternasyonali söyleyerek usul usul batarlar.
Benim hatırladığım son şey, bütün salonun
ağladığıydı, öyle böyle değil hıçkırarak…
Neyse ki, hâlâ ağlayanlar var ve bizi
gençliğimize götüren dostlarımız, sağ
olsunlar.
IŞIL ÖZGENTÜRK
‘Bizi Gençliğimize Götürdüler’
BALYOZ
Ödül töreni, Maltepe’deki Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapıldı. (ALİ AÇAR)
İstanbul Haber Servisi- Çağdaş Yaşamõ Des-
tekleme Derneği (ÇYDD) Kurucu Genel Başkanõ
Prof. Dr. Türkan Saylan ölümünün 1.yõlõnda bir
dizi etkinlikle anõlõyor. ÇYDD ve Maltepe Be-
lediyesi tarafõndan Saylan anõsõna bu yõl 2.’si dü-
zenlenen “Prof. Dr. Türkan Saylan Onur Ödül-
leri” de düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Maltepe’deki Türkan Saylan Kültür Merke-
zi’nde önceki gün düzenlenen tören Saylan’õn ha-
yatõnõn anlatõldõğõ sinevizyon ile başladõ. Maltepe
Belediye Başkanõ Prof.Dr. Mustafa Zengin, Say-
lan’õn Ergenekon soruşturmasõnda evinin arandõ-
ğõnõ anõmsatarak,“Saylan’ın suçu neydi? Onun tek
suçu çağdaş, aydınlık, tam bağımsız ve gelişmiş
bir Türkiye istemekti” dedi.
Törende “Bilim” dalõnda gazetemiz yazarõ
Prof.Dr. Süheyl Batum, “Sanat” dalõnda Genco Er-
kal, “Edebiyat” dalõnda Pınar Kür, “Hukuk” da-
lõnda Kadir Özbek, “Basın” dalõnda Yılmaz Öz-
dil adõna Star haber muhabiri, “Eğitim” dalõnda İs-
tanbul Üniversitesi öğrencisi Tuğçe Darik ve
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi
Çağdaş Ateş ödülünü Çelikel ve Zengin’in elin-
den aldõ. Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz Türki-
ye Barolar Birliği Başkanõ Özdemir Özok’a değer
görülen “Türkan Saylan özel ödülü” nü ise
Özok’un kõzõ Neşe Özok aldõ.
Saylan anılıyor
Prof. Saylan için ilk tören bugün saat 17.00’de
Lütfü Kõrdar Kongre ve Sergi Sarayõ’nda yapõla-
cak. Törende, Saylan’õn hayatõnõn anlatõlacağõ bir
belgesel gösterilecek Prof. Dr. Aysel Çelikel’in ko-
nuşma yapacağõ etkinlikte, İdil Biret resitali veri-
lecek. Saylan için bir tören de yarõn saat 11.00’de
Zincirlikuyu’daki mezarõ başõnda yapõlacak.
Korgeneral
Olcan
tutuklandõ
İstanbul Haber Servisi -
Balyoz Güvenlik Harekât Pla-
nõ soruşturmasõ kapsamõnda
hakkõnda yakalama emri bulu-
nan Korgeneral Yurdaer Olcan
dün tutuklandõ.
Korgeneral Olcan, dün saat
10.15’te hâkim ve savcõlarõn
kullandõğõ protokol kapõsõndan
giriş yaptõ. İstanbul 12. Ağõr Ce-
za Mahkemesi tarafõndan 4 Ni-
san’da hakkõnda yakalama ka-
rarõ çõkarõlan Olcan dün İstan-
bul Nöbetçi 10. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nce tutuklanarak
cezaevine gönderildi. Adliyeden
çõkarken Merkez Komutanlõ-
ğõ’na ait bir otomobile bindi-
rilen Olcan’õn, yürümekte zor-
luk çektiği görüldü. Olcan’õn
teslim olmasõnõn ardõndan so-
ruşturma kapsamõnda yakalama
kararõ çõkarõlan 21 kişinin ta-
mamõ teslim olmuş oldu. Ol-
can’õn avukatõ Armağan Güner,
müvekkilinin GATA’dan 3 ay
yatarak fizik tedavi görmek
üzere taburcu edildiğini belir-
terek Olcan’õn eşinin fizyote-
rapist olduğunu ve evinde fizik
tedavi görebileceğini söyledi.
ERGENEKON DAVASI
HATİCE TUNCER
Birinci Ergenekon dava-
sõnda birleştirilen Vatanse-
ver Kuvvetler Güç Birliği
Hareketi Derneği (VKGBH)
dosyasõndan tutuksuz sanõk
Taner Ünal’õn sorgu ve sa-
vunmasõ alõndõ. Taner Ünal,
“Bu iftiralar komplo mer-
kezlerinde birtakım has-
talıklı beyinler tarafından
oluşturulmakta sonra giz-
li tanıklara havale edil-
mektedir” diye konuştu.
İstanbul 13. Ağõr Ceza
Mahkemesi tarafõndan gö-
rülen Danõştay’a silahlõ bas-
kõn ve Cumhuriyet gazete-
sinin bombalanmasõ dosya-
sõ ile birleşik 1. Ergenekon
davasõnõn dün 145. oturumu
gerçekleştirildi.
Başkan Köksal Şengün,
Ankara 11. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nde görülen
VKGBH dosyasõnõn sanõğõ
Taner Ünal’õ sanõk kürsü-
süne çağõrdõ.
VKGBH’yi emekli tuğ-
general Veli Küçük’ün kur-
duğu iddiasõnõn gerçeklere
aykõrõ olduğunu savunan
Ünal “Veli Küçük’ü haya-
tı boyunca hiç görmediği-
ni” söyledi.
DAHA ÖNCE YALANLAMIŞTI
Muğla’da 1 polis tutuklandı‘Derneği Küçük kurmadı’
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Muğla’da 11
Mayõs gecesi yaşanan öğ-
renci kavgasõnda Şerzan
Kurt’u (21) tabancasõndan
çõkan kurşunla ağõr yaraladõğõ
savlanan polis memuru G.Ş.
dün tutuklandõ.
İzmir’de Dokuz Eylül Üni-
versitesi Tõp Fakültesi Has-
tanesi’nde tedavi gören
Kurt’un sağlõk durumu cid-
diyetini koruyor. Kurt’un vu-
rulduğu günden bu yana, ge-
rek Muğla Valiliği ve gerekse
Muğla Emniyet Müdürlüğü
tarafõndan yapõlan açõkla-
malarda, olay yerinde 7.65
çapõnda boş mermi kovanõ
bulunduğu, emniyette bu
çapta kayõtlõ tabanca olma-
dõğõ savunulmuştu. Buna kar-
şõlõk Kürt kökenli öğrenciler,
arkadaşlarõnõn polis memuru
G.Ş. tarafõndan vurulduğunu
öne sürmüşlerdi. Edinilen
bilgilere göre, yapõlan so-
ruşturma sonucu, Muğla Em-
niyet Müdürlüğü Güvenlik
Şube’de görevli polis me-
muru G.Ş, dün öğleden son-
ra sessiz sedasõz Muğla Cum-
huriyet Savcõlõğõ’na sevk
edildi ve ilk sorgusunun ar-
dõndan tutuklandõ.
14 kişi serbest bırakıldı
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Konya mer-
kezli yürütülen suç örgütü operasyonu kapsa-
mõnda gözaltõna alõnarak Adana’ya getirilen 14
kişi Özel Yetkili Adana Cumhuriyet Savcõlõ-
ğõ’ndaki sorgusunun ardõndan serbest bõrakõldõ.
Aralarõnda iki kadõn ve bir emekli kurmay al-
bayõn bulunduğu zanlõlar dün sabah erken sa-
atlerde Adana Adliyesi’ne getirildi. Özel Yet-
kili Cumhuriyet Savcõlõğõ’na çõkarõlan zanlõlar
bir süre bekletilirken savcõlõk dosyalar üzerin-
de inceleme yaptõ. İncelemenin ardõndan zan-
lõlarõn sorgusuna geçildi. Savcõlõk sorgusunun
ardõndan zanlõlar serbest bõrakõldõ.
3 TEĞMEN TAHLİYE OLDU
‘Operasyon
ihbardan
önce yapıldı’
HİLAL KÖSE
“Amirallere suikast” girişimi olarak bilinen
davada teğmenler Ülkü Öztürk, Ali Seyhur
Güçlü ve Sezgin Demirel tahliye edildi. Teğ-
menler Faruk Akın, Sinan Efe Noyan, Alperen
Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy ve Ta-
rık Ayabakan’õn tahliye talebi ise reddedildi.
Dava, Poyrazköy’de bulunan mühimmata ilişkin
açõlan 17 sanõklõ dava ile birleştirildi.Teğmen
Akõn’õn avukatõ, ihbar mektubu emniyete ulaşma-
dan önce operasyonun başlatõldõğõnõ iddia etti.
Karargâh Evleri yapõlanmasõnda olduklarõ öne
sürülen teğmenlerin, “terör örgütü üyesi ol-
mak” suçundan yargõlandõklarõ davaya İstanbul
12. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndedevam edildi. Du-
ruşmaya, soruşturmada adõ geçen intihar eden
Yarbay Ali Tatar’õn ailesi de katõldõ.
Davanõn tek sivil sanõğõ tutuksuz yargõlanan ka-
sap Levent Çakın, teğmenlere uyuşturucu temin
ettiği yönündeki iddialarõ reddetti.
‘Kurgu bir davada yargılanıyoruz’
Tutuklu teğmenler Akõn, Noyan ve Erdoğan’õn
avukatõ İrfan Sütlüoğlu savunmasõnõ salona ku-
rulan barkovizyon eşliğinde yaptõ. Sütlüoğlu, mü-
vekkillerinin ev aramasõna ait görüntüleri mahke-
me heyetine izletti. Davanõn kurgu ürünü olduğu-
nu söyleyen Sütlüoğlu, sanõklardan ele geçirildiği
öne sürülen belgelerdeki çelişkileri anlattõ.
“Uyuşturucu çetesi” başlõklõ e-posta ihbar mek-
tubunun tamamen asõlsõz olduğunun anlaşõldõğõnõ
ifade eden Sütlüoğlu, “Mektupta bahsi geçen
evlerin hiçbirinde seks ve uyuşturucu partisi
düzenlenmediği toplanan delillerle ispatlan-
mıştır” dedi. Emniyet tarafõndan İstanbul Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’na gönderilen fezlekenin ta-
rihinin ihbar mektubundan 18 gün öncesine ait ol-
duğuna dikkat çeken Sütlüoğlu, ihbar mektubu
gelmeden önce operasyonun başlatõldõğõnõ, belge-
lerin oluşturulduğunu öne sürdü.
Sanõklardan Demirel’in evinde bulunan ve
üzerlerinde diğer sanõklarõn isimlerinin yazõlõ ol-
duğu anahtarlarõn da davanõn komplo olduğunun
göstergesi olduğunu söyledi. Anahtarlarõn müvek-
killerinin evlerine girmek için 3. şahõslarca oluş-
turulduğunu savunan Sütlüoğlu “Aramalar esna-
sında askeri yetkililerin bulunmamasına özel-
likle dikkat edilmiştir” diye konuştu.Türkan Saylan ödülleri verildi
utku.cakirozer@cumhuriyet.
com.tr.