Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
18 MAYIS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kırmadan Dökmeden
soner@cumhuriyet.com.tr
Baykal’ın özel yaşamı üzerinden CHP’yi vurmayı
hedef alan büyük komplonun amacına ulaşması
nasıl önlenir? Bir adım ileri, ters tepen silaha
dönüşmesi sağlanabilir mi? Yanıtı çok yalın;
CHP’nin komplo öncesi toparlanma, AKP’nin sivil
darbe adımlarına engel oluşturma işlevi
zayıflayacağına güçlenirse..
İçinde bulunduğumuz hafta CHP için yaşamsal
önemde; kuşkusuz her kademeden liderliklerin
birikimleri, örgüt deneyimleri iktidar partisi ile de
kıyaslanmayacak birikimde.. Gelin görün ki,
ülkemizde sağ partilerde asla yaşanmayan parti içi
krizler, kırılmalar en çok CHP’de, haydi daha insaflı
olalım sol partilerin hepsinin içinde yaşanmıştır.
Eşyanın tabiatına uygun bir sonuç bu; ülkemizde
sağ partiler gerçek anlamda liberal parti kimliğini
kazanmaktan hep uzak kalmışlardır. İdeolojik
kimlik, gerçek burjuva kültüründen uzak
yapılanmalarda, aşiret, ağa, ırk, inanç, mezhep
ilişkileri de belirleyici olunca, biat kültürü egemen
olmuş, üstyapı çıkar ittifakları içinde lider
diktatörlükleri tartışılmaz güç odağını
oluşturmuşlardır. Tabii önemli kırılma noktalarında
yeni partiler, yeni liderlerin öne çıkmasını zorunlu
kılan koşullara gelene kadar..
Birleşik kaplar kuralı, bu hastalıkların tümü
ülkemizdeki sol partilerde de çok etkin olsa bile,
arada hem partili üyeler, hem de yönetim
kadroları, en çok da seçmenin kimliğinden
kaynaklanan refleksler çok farklıdır; dış koşulların
yeni lider, yeni partiyi zorunlu kıldığı koşullar
dışında sol partiler, hele de CHP’de parti için
büyük kavgaların yaşanmasının temel belirleyici
öğesi, her şeye rağmen teba kimliğinden çok
bireyin var olabilmesidir.. Parti yönetim kadroları,
delegelere diğer partilerde olduğu gibi egemen
olup seçmene çok aykırı bir gidişi
sürdürdüklerinde, partinin oy kaybetmesi olgusu,
refleksi ile kendilerine çekidüzen vermek zorunda
kalmaktadırlar..
Bu nedenle Baykal’ın özel yaşamı üzerinden
CHP’yi vurmayı hedef alan büyük komplonun
ardından yaşanan gelişmelerin de günümüzde
klasik liberal demokrat kimliklerini iyice tüketmiş,
İslami kimliği, feodal bağlarını katlamış sağ
partilerden farklı yaşanıyor.. Daha açık olursak
ikiyüzlü ahlakı ilke edinmiş, gizli kalması koşulu ile
çoklu kadın ilişkisini benimsemiş, birkaç eşliliği
dine göre de caiz gören feodal yapılanmaya
dayanan Erdoğan cephesinden Baykal’a gelen
ahlak dersi uyarıları, komplonun kendisi, hele de
zamanlaması kadar sırıtıyor, dahası tahrik etme
içeriği taşıyor.
İftira etmek gibi olmasın ama Başbakan
Erdoğan’dan başlayan AKP’nin tüm yönetim,
yandaş düşünür, medya kadrolarının Baykal’a
ahlak dersi vermeye kalkışmaları, kritik
zamanlamalı kmoplonun suç ortaklığını yaptıkları
izlenimi yaratmanın ötesinde, CHP’yi, birlikte
Baykal’ı çıkmaza sürükleme amaçlı gözüküyor. Bir
başka anlatımla gerek Baykal, gerekse CHP’nin
tüm sorumlularının tam kadro, “inadına” sloganına
uygun olarak, Baykal’ın liderliğinde buluşmaları
gerektiği duygusunu veriyor. Oysa duygusallıktan
şöyle bir sıyrılınabilirse parti, sorumluluklarına,
işlevine serinkanlı bakılabilirse, komplonun
sorumluları kadar, her boyutu ile iktidar olarak bu
olayda sorumluluk taşıyan AKP ile hesaplaşma
unutulmadan, bu duygusal tuzağa düşmemek de
bir o kadar önem ve anlam taşıyor.
Gelinen noktada Baykal’a sahip çıkma ile
Baykal’ın liderliğinde bu kurultayda buluşmaya
kalkışma arasında CHP’nin geleceği, uzun soluklu
gücü, işlevi anlamında çok temel farklılıklar dikkat
çekiyor.. Dün kamuoyu için sürpriz sayılabilecek
gelişmeler, Kılıçdaroğlu’nun, parti yönetim
kadroları toplantılarını beklemeden adaylığını
açıklaması, dahası geniş bir parlamenter grubunun
hemen desteğini alması, en çarpıcısı da yıllardır
Baykal’ın sağ kolu, yönetim bütünlüğünde bir
parçası sayılan Önder Sav grubunun onayı ile
aday çıkması.. Kişisel kanımı sorarsanız CHP’de
duyguların güdülemesinin değil, aklın, deneyimin,
sağduyunun egemen olma çabası..
Partiyi hedef almış, en çok zamanlaması ile öne
çıkmış çok amaçlı komplodan sonra, CHP’de
tutulan yol, Erdoğan iktidarı, bütünü ile ılımlı İslam
cumhuriyeti projeleri hesaplarını bozar, açılan
ateşin ters tepmesine yarar mı? CHP’nin kurultay
sonrasında, komplo öncesi yaşanmış göreceli
toparlanmasını sürdürüp sürdüremediğine bakarak
görüp yargıya varacağız.. Komplonun karşısında
CHP kadroları, birikimlerini sağlıklı kullanıp partiyi
daha bir toparlayabilmişlerse, “Baykal, Kılıçdaroğlu
fark etmez. Biz dışardan gelen komplolara karşı
birbirimizi kırıp dökmeden yolumuza,
sorumluluklarımıza bakacağız, daha bir
kenetlenerek güçleneceğiz..” diyebilmişlerse, zoru
başarmışlardır.. Komplo ister dış, emperyal odaklı,
ister cemaat, iktidar odaklı olsun hiç fark etmez,
oyun bozulmuş, silah ters tepmiş demektir..
Geçen hafta Prof. Esfender
Korkmaz’ın üniversite
öğrencilerine yaptığı konferansta
2003-2009 arası büyüme ve işsizlik
sorununu nasıl değerlendirdiğini
sunmaya başlamıştık. Bugün bu
sorunun sebeplerini irdelemeye
devam edeceğiz. Böylece AKP’nin
ekonomisini başarılı bulanların
gerçeklerle yüz yüze gelmelerine
belki yardımcı oluruz!
Özel tasarruflar ve dolayısıyla
ortalama yatırım oranı
düşmüştür
Bu dönemde yatırım için gerekli
olan özel tasarrufların düştüğünü
görüyoruz. 2002 yılında özel
tasarrufların GSMH’ye oranı yüzde
25.30’dan 16.80’e gerilemiştir.
Dolayısıyla toplam tasarruflar da
azalmıştır. Toplam tasarruf/GSMH
oranı yüzde 19.10’dan 14.20’ye
düşmüştür.
Özel tasarrufların azalmasının
nedenlerinden biri IMF’nin faiz dışı
fazla şartı nedeniyle kamu
tasarruflarının 2008 yılına kadar
artmasıdır. Kamu tasarrufları
artarken özel tasarruflar
azalmaktadır. Ekonomide
kırılganlığın artması, kamuda
şeffaflığın azalması ve ekonominin
spekülatif bir yapı kazanması özel
tasarrufların azalması
sebeplerinden birkaçıdır. Kredi
kartları ve bireysel kredilerdeki artış
özel tüketimi arttırmış ve özel
tasarrufları azaltmıştır. İşsizlikteki
ve nüfusun 18 yaş altı dilimdeki
artış da tasarruf edilebilir gelirlerin
azalmasına sebep olmuştur.
Yatırımlara verilen teşviklerin
azalması, yurtdışına kaynak
transferinin de artması özel tasarruf
oranının azalmasına diğer bir sebep
olarak ortaya çıkmıştır.
Yurtdışına kaynak transferi
yatırımların finansmanını
zorlaştırmıştır
Bilindiği gibi küreselleşme ile
yatırım anlayışı değişmiştir.
Spekülatif sermaye ve plasman
gerçek yatırım olarak algılanmaya
başlamıştır. Oysa gerçek yatırım,
sermaye mallarına ve teçhizat
stokuna yapılan net ilavedir. 2003
yılında 3 milyar 259 milyon dolar
kaynak yurtdışına çıkarken 2009
yılında bu rakam 33 milyar 792
milyon dolara yükselmiştir.
Kamu borçlanma gereği özel
yatırımları zorlamıştır
Kamunun borçlanma ihtiyacı
artarken bu özel yatırımlara
gidecek fonların azalmasına yol
açmaktadır. 2003 yılında kamu iç
borç stoku 150 milyar TL iken 2009
yılında bu rakam 320 milyar liraya
çıkmıştır. Aslında bu borçlanma
bütçe açığı nedeniyle
yapılmaktadır. Kamu altyapı
yatırımlarının finansmanında
kullanılması halinde bir sorun
olmayabilir ama bu dönemde böyle
olmamıştır. Dolayısıyla özel
yatırımlara gidecek fonları azaltan
bir sonuç yaratmıştır.
Düşük kur politikası ithalatın
artmasına yatırım yapılmamasına
neden olmuştur
Sıcak para ve düşük kurlar
yatırım yapma şevkini kırarak
ithalatın artmasına, ara malı üreten
yatırımcıların rekabet edemeyerek
kapanmasına ve işsizliğin
artmasına neden olmuştur. Sanayi
üretiminde ithal yoluyla karşılanan
hammadde ara malı oranı yüzde
76’ya çıktı. Türkiye’nin ithalatının
artması yabancının istihdamının
artmasına yol açmıştır. İthalatın
yapısına baktığımızda durum daha
net olarak anlaşılmaktadır.
Türkiye düşük kur nedeniyle
2003 ile 2009 arasında, 234,9
milyar dolar dış ticaret açığı ve
170,4 milyar dolar cari açık verdi.
Bankacılık sektörü ile reel
sektör arasındaki denge
bozulmuştur
2009 yılında, bankacılık sektörü
yüzde 8.5 büyürken buna karşılık
imalat sanayiinde yüzde 7.2
küçülme oldu. İki sektör arasındaki
yüzde 15.7 puanlık fark sektörel
dengesizliğin büyüklüğünü
göstermektedir. Bankacılık sektörü
için öne sürülen, “Hemen hemen
bütün ülkeler, küresel kriz nedeniyle
bankalara destek verdi. Ancak biz
vermedik” savı doğru değildir.
Aslında biz herkesten daha önce,
2001 yılından beri bankaları
destekledik. Zararda olup,
kapatılan bankaların bu zararları
sosyalize edildi. Örneğin, 2008
yılında batık bankalar nedeniyle16
Temmuz 2008 tarihli “Kamu
Finansmanı ve Borç Yönetiminin
Düzenlenmesi Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılması Hakkındaki
Kanunun” geçici 17. maddesi ile
TMSF’nin Hazine’ye borçları silindi.
Bankacılık sektörünün silinen
toplam 90 milyar lira borcun 70
milyar lirası batık bankaların borcu,
20 milyar lirası ise kamu
bankalarının görev zararı idi.
Ekonominin çok iyi olduğunu ileri
sürenlere, ülkelerini seviyorlarsa
analizleri iyi yapmalarını tavsiye
ediyoruz. Çünkü bu ülke bizim
evimiz, aman dikkat…
2003-2009 Arası Büyüme ve
İşsizlik Sorununu Yaratan Sebepler (2)
M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com
YILLAR - % 2008 2009
TÜKETİM MALI 10.68 13.75
SERMAYE MALI 13.92 15.31
ARA MALLAR 75.40 70.93
ENERJİ 23.34 20.47
ENERJİ HARİÇ ARAMAL 52.06 50.46
TOPLAM 100.00 100.00
ANKARA (AA) - Maliye Bakanlõğõ, ciro,
ödedikleri vergi ve aktif büyüklükleriyle Tür-
kiye’nin en büyük işletmeleri olan ‘büyük mü-
kellefler’in tümünü vergi incelemesine alõyor.
Vergi kayõp ve kaçağõyla mücadeleye dönük
vergi denetimlerinin yaygõnlaştõrõlmasõ çalõş-
malarõna paralel büyük mükellefler nezdinde
de kapsamlõ bir vergi denetimine gidilecek. Bu
çerçevede, Maliye Bakanlõğõ Hesap Uzmanlarõ
ile Gelir İdaresi Başkanlõğõ bünyesinde görev
yapan gelirler kontrolörleri, bugüne kadar in-
celenmemiş büyük mükellefler için bir envanter
çalõşmasõnda bulunacak. Bu çalõşmada, şu
ana kadar denetime alõnmamõş büyük mükel-
leflerin listesi çõkarõlacak.
Ciro (yüzde 35), ödenen toplam vergi (yüz-
de 25) ve aktif büyüklük (yüzde 40) kriterle-
rine göre belirlenen büyük mükelleflerin sayõsõ
853 olarak belirleniyor. Büyük mükelleflerin
102’si bankacõlõk ve sigortacõlõk alanõnda,
84’ü demir-çelik metal ve makine imalatõ, 76’sõ
ise gõda sektöründe faaliyet gösteriyor.
Döviz kuru sepetinde teknik ayar isteyen 50 bin TİM üyesi, 2010’da toplam 250 bin kişiye iş sağlayacak
Ekonomi Servisi - Türkiye İhracatçõ-
lar Meclisi (TİM) tarafõndan gerçekleş-
tirilen ihracatçõ eğilim araştõrmasõ 1.
çeyrek sonuçlarõna göre, ihracatçõ fir-
malarõn yüzde 68.1’i döviz kurlarõnõ
sektörlerinin öncelikli sorunu olarak gö-
rüyor. Firmalarõn yüzde 75.4’ü girdi ma-
liyetlerinin, yüzde 50.8’i hammadde bi-
rim ithalat fiyatlarõnõn arttõğõnõ, yüzde
50.2’si ise genel kârlõlõk ve ihracatta
kârlõlõk düzeylerinin düştüğünü açõkladõ.
24 sektörde faaliyet gösteren 313 fir-
manõn katõldõğõ araştõrma sonuçlarõ TİM
Başkanõ Mehmet Büyükekşi’nin katõ-
lõmõyla açõklandõ. Araştõrmada şu tes-
pitlere yer verildi:
* Firmalarõn yüzde 60.4’ü kur riskin-
den korunmak için herhangi bir önlem
almadõklarõnõ kaydetti.
* Firmalarõn yaklaşõk
yarõsõ yõlõn ilk çeyreğinde yurtiçinde
hiç yatõrõm yapmadõklarõnõ beyan
ederken yõlõn ikinci çeyreğinde de
yüzde 43.8’i yatõrõm yapmayõ düşün-
mediğini ifade etti.
* İhracatçõlarõn piyasaya dair beklen-
tilerinde de yõl sonu enflasyonu 9.02, ge-
celik faiz oranõ yüzde 8.55 olarak tah-
min edildi. Nisan-haziran döneminde do-
lar/TL kur tahmini 1.49, yõl sonu tahmini
1.55 olarak belirtildi.
* Firmalarõn 2010 genel ekonomik
beklentilerine göre sektörlerinde yüzde
50.8 oranõnda daha iyi, yüzde 37.7 ora-
nõnda aynõ kalacağõ, yüzde 11.5 oranõnda
daha kötü olacağõ beklentisi söz konu-
suyken, Türkiye ekonomisine ilişkin
yüzde 45.4’ü daha iyi olacağõnõ, yüzde
40.9’u değişmeyeceğini, yüzde 13.7’si
kötü olacağõnõ düşünüyor.
TİM Başkanõ Büyükekşi, Avrupa’daki krizin, yüzde
47-50 arasõnda bir Avro ihracatõ yapan Türk
ihracatçõlarõnõ çok rahatsõz ettiğini belirterek, “İhracat
artõşõmõz çok tehlikeye giriyor. Bu bize kârsõzlõk ve
büyüme krizi getirecek” dedi.
PİYASALAR GERGİN
Kemer sıkma
Avro’yu vurdu
Ekonomi Servisi - Avrupa’daki borç krizinin ya-
yõlacağõ ve birbiri ardõna açõklanan kemer sõkma
önlemlerinin büyümeye olumsuz etki edeceği en-
dişesi Avro’yu son dört yõlõn en düşük seviyesi-
ne çekti. Geçtiğimiz hafta açõklanan 750 milyar
Avro’luk paket de piyasalara güven vermedi, pa-
ketin nasõl uygulamaya geçeceği yönündeki be-
lirsizlikler varlõğõnõ korurken Avro’daki kan
kaybõ sürdü.
Asya’daki işlemlerde 1.2234 seviyesine kadar
düşen Avro/dolar paritesi, Avrupa’daki işlemlerde
hafif toparlanarak 1.23 civarõnda seyretti. Yatõ-
rõmcõlarõn riskli varlõklara yönelik iştahõndaki
azalmaya paralel olarak gerileyen Avro, dolar kar-
şõnda Nisan 2006’dan beri gördüğü en düşük se-
viyeye indi. Asya ve Avrupa’da borsalar inişe ge-
çerken Bükreş yüzde 7’ye yakõn düştü, Atina yüz-
de 3’e yakõn düştükten sonra yardõmõn bugün alõ-
nacağõ haberiyle hafif toparlandõ. Japonya yüz-
de 2.2 değer kaybederken, Hong Kong yüzde 2.2,
Şanghay yüzde 5, Güney Kore yüzde 2.6 ve
Avustralya yüzde 3 geriledi. İç piyasada ise do-
lar 1.56 liradan haftaya başladõktan sonra daha
sonraki işlemlerde 1.5440 seviyesine gevşedi. Av-
ro/TL 1.90 seviyesine kadar indi. Merkez Ban-
kasõ kapanõş kurlarõna göre lira, dolar karşõsõn-
da yüzde 0.92 değer kaybetti, Avro karşõsõnda
yüzde 0.44 değer kazandõ.
KISA... KISA...
Romen bebekler de IMF’ye karşı
Romanya’da 200 anne ve bebeği yüzde 25 ana-
lõk ödeneği kesintisini de içeren hükümetin ke-
mer sõkma önlemlerini protesto etti. Eylemci-
ler, hükümetin bütçe planõndan endişe duy-
duklarõnõ ifade etti.
Komşu14.5milyarıbugünalıyor
Yunanistan hükümeti 110 milyar Avro’luk AB
kurtarma paketinin ilk taksidi olan 14.5 mil-
yar Avro’luk krediyi bugün alacağõnõ açõkla-
dõ. Atina, vadesi dolan 10 yõllõk tahvil borcu-
nu çarşamba ödeyecek.
İtalya da kemer sıkacak
İtalya Ekonomi Bakanõ Giulio Tremonti, ülkesinin
27.6 milyar Avro’luk bütçe açõğõnõ aşağõ çek-
mek için tedbir alacağõnõ söyledi. Tremonti, pa-
ketin bu ayõn sonundan önce kabul edilmesi-
nin beklendiğini belirtti.
Asım Kocabıyık’ın ev sahipliğini yaptığı toplantıda Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kazı çalışmalarını sürdü-
ren Avusturya’nın Bilim ve Araştırma Bakanı Dr. Beatrix Karl (sağda) ve Doç. Dr. Sabine Ladstatter’e plaket sundu.
Efes iş dünyasına emanet
Ekonomi Servisi - İş dünyasõ, eski uy-
garlõklarõn en önemli kültür miraslarõndan
biri sayõlan Efes antik kentinin tanõtõmõ için
el ele verdi. Türkiye’nin en büyük hol-
dinglerinden Borusan’õn öncülüğü, Ecza-
cõbaşõ ve Doğuş Grubu’nun aktif desteği ile
kuruluş çalõşmalarõ hõzlandõrõlan Efes Vak-
fõ, antik kentteki kazõ çalõşmalarõna
destek olacak, kentin daha rahat
ziyaret edilmesine ortam sağlayacak.
Efes üzerine yapõlan akademik ça-
lõşmalar desteklenecek, konu ile il-
gili tüm eserlerin yer aldõğõ bir kü-
tüphane oluşturulacak, tanõtõm için
bir web sitesi kurulacak, yeni tur yol-
larõ düzenlenecek.
Üç holdingin kurumsal katõlõmõ-
nõn yanõ sõra, Ahmet Kocabıyık,
Zeynep Hamedi, Nükhet Özmen, Ale-
xander E. Gertner ve Yasemin Pirinç-
cioğlu da Efes Vakfõ kurucularõ arasõnda
yer alõyor.
Vakfõn ilk yõl giderleri, çoğunlukla ye-
rel kurucularõndan sağlanacak 1 milyon do-
larlõk gelirlerle karşõlanacak. Sonraki yõl-
lardaki gider bütçesinin önemli bir kõsmõ-
nõn uluslararasõ bağõşlar ile karşõlanacak.
Vakõf Komitesi ve Yönetim Kurulu, kişi-
sel bağlantõlarõnõ kullanarak arkeoloji ve
Efes antik kentine ilgi duyan sponsorlar ile
gerekli kaynaklarõ sağlayacak. Böylelikle
halen yõlda 2 milyon kişinin ziyaret ettiği
Efes, dünyanõn en önemli markalarõndan bi-
ri haline getirilecek.
Efes Vakfõ’nõn tanõtõmõ amacõyla önceki
gün Yamaç Evler’de düzenlenen top-
lantõya, ev sahibi Ahmet Kocabõyõk ve
Bülent Eczacıbaşı‘nõn yanõ sõra Kültür ve
Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, kazõ ça-
lõşmalarõnõ sürdüren Avusturya’nõn Bilim
ve Araştõrma Bakanõ Dr. Beatrix Karl,
kazõ çalõşmalarõnõ bizzat sürdüren Avus-
turya Arkeoloji Enstitüsü Başkanõ Doç.
Dr. Sabine Ladstatter ve vakfõn kuru-
cularõ katõldõ.
Toplantõda konuşan Kocabõ-
yõk, “Misyonumuzu antik ken-
tin geliştirilerek korunması
için fon yaratmak ve tüm dün-
yaya tanıtımı konusunda faa-
liyetler sürdürmek olarak ta-
nımladık” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanõ Er-
tuğrul Günay da, “Enstitü bu
mekânın çalışması için 600
bin Avro kaynak ayırdı, gelecek yıl bu
rakam iki katına çıkacak. Bugün ise
Efes ile ilgili yeni bir vakıf yola çıkıyor.
Harcanan rakamlardan fazlasını se-
ferber edecek yeni vakıf kuruluyor” di-
ye konuştu.
250 BİN KİŞİYE İŞ SAĞLAYACAĞIZ
Firmaların istihdamla ilgili konulara yönelik
düşünce ve beklentilerine de yer verilen
araştırmada, Ocak-Mart 2010’da beyaz yakalı
çalışan ortalama sayısı 25, mavi yakalı çalışan
ortalama sayısı 130 ve Ar-Ge personeli ortalama
sayısı ise 5 olarak hesaplandı.
50 bin TİM üyesi’nin 2010 sonuna kadar 250 bin
civarõnda yeni istihdam yaratacağõ tahmin
ediliyor.
Her 4 firmadan ancak biri bu çeyrekte yeni
çalışan istihdam etmeyi hedeflediğini ifade etti.
Yıl sonuna kadar yeni çalışan istihdam
edeceklerini beyan eden firmalar genelin yüzde
46’sını temsil ederken ortalama 20 kişinin işe
alınacağı hesaplanıyor.
İhracatçõ kur kõskacõnda
Maliye büyük
mükellefavınaçıkacak
Borusan, Eczacõbaşõ ve Doğuş holdingleri yõlda 2
milyon kişinin ziyaret ettiği Efes antik kentini
dünyanõn en çok tanõnan turizm markalarõndan biri
yapmak amacõyla bir araya geldi. Vakõf, antik kentteki
kazõ çalõşmalarõnõ hõzlandõracak, uluslararasõ fonlar
sağlayacak ve tanõtõma destek verecek