Katalog

CMYB C M Y B 18 MAYIS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Kılıçdaroğlu Alanda Kendimi bildim bileli, CHP kurultaylarının, Türk siyaset yaşamına yeni sesler getirmek için bir fırsat olarak değerlendirildiğini de biliyorum. O kurultaylarda, parti tüzüğü çağın gereklerine yanıt verecek şekilde irdelenir. Program üzerinde, bütün delegelere açık olan özel komisyonlarda, sabahlara kadar süren oturumlarda tartışılırdı. Kurultaylar, ülkenin geleceğini biçimlendirmek için arena görevi görür; “ana davalar” adı verilen komisyon, genel merkezin önceden hazırladığı taslaklara son şekli verirdi. 1961 Anayasası’nı, askerleri etkilemeye çalışan radikal bilim adamlarının elinden alarak dönemin politikacılarının ve objektifliğiyle tanınmış, ayağı yere basan anayasa uzmanlarının oluşturduğu Kurucu Meclis Anayasa Komisyonu’nca değerlendirilmesine yol açan hazırlık, 1957 seçimlerine girerken yine CHP kurultayınca onaylanmış olan “İlk Hedefler Beyannamesi”nden alıntılarla sağlandı. Öylelikle iki meclisli bir parlamentonun yasama görevini üstlenmesi, o parlamentonun çıkarttığı yasalar ve aldığı kararlar için Anayasa Mahkemesi’nin denetleme görevi yapması türünden önemli değişiklikler 1961 Anayasası’na girdi. Yasama organını oluşturanlar, “egemenlik ulusundur” ilkesinin bu mekanizmalar sayesinde, daha da güçlenmiş olduğunun bilinci içinde, komplekslerden sıyrılmış bir parlamentonun, demokrasinin istemediği gerilimlere neden olmasını engellediler.12 Eylül, demokratik kurumları tarumar eden kararlarının kapsama alanına siyasal partileri ve sendikaları da soktuğu için CHP de bu cehalet buldozerinin altında kalmış oldu. Yeni CHP 1991’de yeniden açılması olanağı doğunca Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliği altında politika kulvarına dönüldü. Ama, hizipleşmenin doruğa çıktığı o dönemde, açılış, kurultay dahil, her şeyde Baykal ekibinin parti içi iktidarı sahiplenmesinin, genel seçimlerde ipi göğüslemekten daha öne çıktığı bir anlayışın egemenleştiği görüldü. Bu yüzden de kurultaylar, o anlayışın atadığı delegelerden oluşmaya başladı. Ülke sorunlarını gündeme taşımak, çözüm seçenekleri yaratmak yerine “Baykal mı, ona rakip olarak çıkma ‘küstahlığı’nı gösterenler mi” anlayışı, çalışmalara hâkim oldu. Kavgalar, yumruklaşmalar, aynı partinin çocuklarının birbirlerine nasıl düşmanca baktıklarını TV ekranlarına taşıyordu. Baykal’a yönelik komplo senaryosunun, bu haftanın sonunda toplanacak olan kurultayın hemen öncesinde sahnelenmesi, istifa kararı alan eski genel başkanın, dönüş yapıp yapmama konusunda çelişkiler sergilemesi, topa Başbakan’ın da girerek, olası bir dönüş halinde müstafi CHP liderinin karşılaşacağı darbe girişimleri, nihayet Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm gemileri yakarak “adayım” derken genel merkez politbürosunun en etkili adı Genel Sekreter Önder Sav’ın ve Meclis grubunun yarıya yakınının desteğini sağlaması, sıcak haftanın ilk gününün başlıca konularıdır. Sav’a CIA ajanı suçlaması Kurultaya beş gün kala, MKYK’nin Baykal ve Kılıçdaroğlu arasında ikiye ayrıldığı, Önder Sav’a dünkü toplantıda yöneltilen CIA ajanlığı suçlaması ile genel sekreterlikten istifaya çağrılması, Baykal’dan genel başkanlığı bırakmamasının istenmesiyle bir kez daha su yüzüne çıkıyor. Parti MKYK’sinin Baykalcı çoğunluğundan bazılarının “isimlerinin yazılmasını önleyerek”, dün medya köşelerine yansıyan ve Kılıçdaroğlu’nu sütreli atış hedefine alan “genel başkanın, etnik kimliğini öne çıkartan birisi olmaması” türünden çıkışları da başlayan kavganın boyutlarının gösteriyor. Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Bugün yapılması beklenilen il başkanları toplantısından da Kılıçdaroğlu’nun adaylığı etrafında konsensus sağlanmasını beklemek hayal görmek olacaktır. Pazar günkü seçimlerde genel başkanlık sandığından Kemal Kılıçdaroğlu’nun üstünlüğünün çıkması demek; yeni parti meclisinin, dahası MKYK’nin, yeni genel başkanın ekibine egemen olması mı; yoksa o kuruluşlarda bir tür tutsak lider muamelesi ile mi sonuçlanacağı da bilinmiyor. CHP’yi, ülke sorunları yerine iç kavgaların beklediği olasılığını düşünmek bile insanın içini karartıyor. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Danõştay saldõrõsõnõn yõldönümünde yargõnõn bağõmsõzlõğõnõn tehlikede olduğu vurgulandõ ‘Gücünadaletinedoğru’ ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) - Danõştay’a yapõlan saldõrõnõn yõldönümü ve yargõ şehidi Mustafa Yücel Özbilgin’i an- ma günü nedeniyle Danõştay’da tören dü- zenlendi. Danõştay’a saldõrõ, İzmir’de de bir kez daha kõnandõ. Danõştay 7. Daire Başkanõ Turgut Can- dan, törende yaptõğõ konuşmada, son dö- nemde bazõ yüksek yargõ mensuplarõnõn ba- sõna yansõyan konuşmalarõnõn, “Yargıç ka- rarlarıyla konuşur” denilerek eleştiril- diğini anõmsattõ. “Kararlarda konuşan, yargıcın kendisi değildir, kanunlardır, hukuktur, anayasadır” diyen Candan, Özbilgin’e ithafen yaptõğõ konuşmasõnda şu ifadeleri kullandõ: “Eğer yargıç ko- nuşmayacaksa bunca hukuk fakültesi- nin, baro ve sivil toplum örgütlerinin ço- ğunluğunun suskun kaldığı bu ortamda, başı sıkıştığında ilk gideceği yer hukuk olan yüce ulusumuz, nasıl öğrenecek adaletin gücünün, gücün adaleti olmak üzere olduğunu?” Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker de Danõştay saldõrõsõna ilişkin, “Bu çok kö- tü bir olay. Elbette bunlar araştırılacak, gerçek ortaya çıkacak. Çıkması lazım çünkü bu tür şer odaklarıyla mücade- le etmenin başka imkânı yok ama şu an- da hiçbir şey söyleme imkânına sahip de- ğilim. Yargılama devam ediyor.” Daha sonra Danõştay Başkanõ Mustafa Bir- den, Mustafa Yücel Özbilgin’in eşi Sema Özbilgin ve oğullarõ ile bazõ yargõ organ- larõnõn üyeleri Anõtkabir’i ziyaret etti. İzmir İnciraltõ’ndaki Bağõmsõz Yargõ ve Danõştay Anõtõ önünde toplananlar, “Danıştay saldırısına tepkiler yargı ba- ğımsızlığının teminatıdır” dedi. Özbilgin’in de anõldõğõ törene, Danõştay üyesi ve Yüksek Seçim Kurulu Başkan- vekili Kırdan Özsoylu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu, Danõş- tay üyeleri Zeynep Kavlak, Taci Bayhan, Muzaffer Dilek, Yakup Kaya, M.Fatih Hakcı, Tülün Özgenç, Nilgün İpek, M. Temel Koçaklar ve Nalan Terzi, Danõş- tay savcõlarõ Mehmet Ali Gümüş ve İb- rahim Topuz, Danõştay Kõdemli Tetkik Hâkimi Fadime Var, Danõştay Tetkik Hâkimi Jale Kalay, ilçe belediye baş- kanlarõ, İzmir Barosu Başkanõ Özdemir Sökmen, CHP İl Başkanõ Ekrem Bulgun, İzmir İl Genel Meclis Başkanõ Serdar De- ğirmenci, meclis üyeleri, hukukçular ve yurttaşlar katõldõ. Danõştay 7. Daire Başkanõ Turgut Candan, “Eğer yargõç konuşmayacaksa başõ sõkõştõğõnda ilk gideceği yer hukuk olan yüce ulusumuz, nasõl öğrenecek adaletin gücünün, gücün adaleti olmak üzere olduğunu?” dedi. Danıştay üyeleri saldırının yıldönümünde Anıtkabir’i de ziyaret etti. (AA) ZAMAN YAZARI GÜLERCE’NİN SÖZLERİ Baykal’a ikinci tehdit İstanbul Haber Servisi - Zaman gazetesi yazarõ Hüseyin Gülerce’nin “Deniz Baykal, Gülen hareketine hiçbir zaman olumsuz bakmadı. Şimdi açıklarsam yer yerinden oy- nar. Bazı şeyleri, tarihe bırakmak lazım” açõklamasõ, medyaya servis edilen gizli görüntülerden sonra “Bay- kal’a yönelik yeni bir tehdit, uyarı” olarak değerlendirildi. Gülerce, Baykal’õn “Gülen hare- ketinin samimiyetine inandığına” yönelik açõklamasõnõ Vatan gazetesi- ne verdiği ropörtajda değerlendirdi. Gülerce ropörtajõnda “Baykal’ın bu harekete o dönemde olumsuz bak- madığına, Türkiye için faydalı bir hareket gördüğüne dair, belki bir- kaç sene sonra açıklayabileceğim çok somut davranışlarını bilen bir insanım. Bunu şimdi söylersem yer yerinden oynar. Bazı şeyleri zam- anlama itibarıyla tarihe bırakmak lazım. Ben bir programımda, ‘Sa- yõn Baykal’õ çok seviyorum’ diyerek ipucu verdim. O somut şeyi düşü- nerek Baykal’ı sevdiğimi söyledim. Ahlaki yanlışlıklar hariç, Baykal si- yaseten ne yanlış yaparsa yapsın bendeki o kahramanlık duygusu de- ğişmez” dedi. Baykal ile 2004-2006’da CHP Ge- nel Merkezi’nde 2 kez görüştüğünü açõklayan Gülerce, bu görüşmelerin hepsinde Baykal’a, Fethullah Gü- len’in saygõlarõnõ ilettiğini anlattõ. ‘Devamını yaparız diyorlar’ Gülerce, ropörtajõnda, “Baykal son 1 yıldır ‘F tipi diye bir şey kaçõrdõ ağ- zõndan’. Zannediliyor ki, hiçbir di- yalog yok. Ama onlar iki samimi dostmuş gibi, biz birinin selamını diğerine söylüyorduk. Arada diya- log olmasa, kopukluk olsa ‘Pensil- vanya’dan gelen mesajlarõn samimi- yetine inandõm’ demez” dedi. Görüntülerin ardõndan yer alan “varan 2” ifadelerinin de Baykal’a “şantaj-tehdit”olarak algõlanmasõ gerektiğini belirten Gülerce, “Şunu diyorlar; Bu tertibi senin CHP’nin başından gitmen için yaptık arka- daş, direnirsen, devamını da inter- netten Kanada’dan atarız.” dedi. Gülerce, kaseti ortaya çõkaran güç- lere ilişkin ise, “Statüko Baykal’ı tas- fiye ediyor” yorumunu yaptõ. VAN 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA SURETİYLE SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2009 / 255 TAL. SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULÜN, CİNSİ, KIYMETİ, EVSAFI: Taşõnmaz Tapu kaydõ: Van İli, Merkez, Şerefiye Mah,. 1322 Ada, 4 No’lu parselde kayõtlõ 25/460 Arsa Paylõ l. Kat. 17 No’lu dükkân vasõflõ taşõnmaz. l) Önemli ÖzellikIeri:Taşõnmaz Van İli Merkez Şerefiye Mahallesi Mevkiinde 1322 Ada 4 No’lu parselde kayõtlõ olup 140 metrekarelik bir alana sahip dükkândõr. Taşõnmaz bitişik nizam, bodrum+zemin+4 normal kat + teras katlõ olarak inşa edilmiş binanõn 1. katõnda olup 17 No’lu bağõmsõz bölümdür. Dükkân Avcõlar Pasajõ 1. kattadõr. Dükkânõn iki cephesi bulunmaktadõr. Dükkânõn giriş kapõsõ alüminyum doğramadõr. Dükkân içinde mutfak, WC ve banyo bulunmaktadõr. Taşõnmazõn toplam değeri ise 135.000.00 TL’dir. 2) Taşõnmazõn İmar Durumu: Belediye imar planõ içindedir. Söz konusu taşõnmaz İmar uygulama planõnõn 19 M lV b Paftasõnda kalmakta olup bitişik nizam 5 kat olarak planlanmõştõr. Muhammen Bedeli: 135.000,00 TL SATIŞ ŞARTLARI: 1-Taşõnmazõn 1. satõşõ 02/07/2010 günü saat 10.00’dan 10.15’e kadar Van 1. İcra Müdürlüğü’nde açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmalarõnda taşõnmaz tahmin edilen kõymetlerinin % 60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa, alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geç- mesi şartõyla en çok arttõrana ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla, taşõnmazõn 2. satõşõ 12/07/2010 günü saat 10.00’dan 10.15’e kadar Van l. İcra Müdürlüğü’nde ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Belirtilen 2. arttõrma gününün resmi tatile rastlamasõ halinde ikinci arttõrma, tatilin bitimini izleyen ilk iş günü aynõ yerde ve aynõ saatler arasõnda yapõlacak olup, taşõnmaz ikinci arttõrmada rüçhanlõ alacaklar varsa alacaklarõ mecmuunu ve tahmin edilen kõymetin %40’õnõ ve satõş masraflarõnõ geçmesi şartõyla en çok arttõrana ihale olunur. 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kõymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Bu gayrimenkul üzerinde hakkõ olan alacaklõnõn arttõrmaya iştiraki halinde alacağõ mezkur nispet raddesinde ise İİK’nin 124/4 maddesi gereğince ayrõca pey akçesi veya teminat aranmaz. 3- Arttõrma için teklif muayyen para olmalõdõr. Satõş, peşin para iledir. Alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Arttõrma bedeli haricinde ayrõca KDV, resmi ihale pulu, tapu alõm harcõ ve masraflarõ, gayrimenkulün teslim masraflarõ alõcõya aittir. Tapu satõm harcõ, taşõnmazõn aynõndan doğan birikmiş vergiler ile tellaliye resmi satõş bedelinden ödenir. 4- İpotek sahibi alacaklõlar ile diğer ilgililerin ve irtifak hakkõ sahiplerinin bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile 15 gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu siciliyle sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 5- Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içerisinde ödenmezse İİK.’nin 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan, diğer zararlardan ve temerrüt faizinden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecek- tir. Bu fark ve temerrüt faizi varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 6- Şartnameler ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için Van 1. İcra Müdürlüğü’nde açõk olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 7- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/255 Tal. sayõlõ dosya numarasõyla Müdürlüğümüze başvurmalarõ ve tapu kaydõnda adresleri bulunmayan ilgililere İİK’nin 127. maddesi uyarõnca gazetede ya- põlan ilanõn tebliğ yerine geçeceği tebliğ ilan olunur. (29.04.2010) (Basõn: 33627) 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI DANIŞMA KURULU 15 Mayıs Toplantısı SONUÇ BİLDİRGESİ 68’liler Birliği Vakfõ Danõşma Kurulu, 15 Mayõs 2010 ta- rihli toplantõsõnda yaşanan süreçle ilgili değerlendirmesini kamuoyu ile paylaşmaya karar vermiştir. Katõlan üyelerin oybirliği ve alkõşlarla kabul edilen karar özetleri aşağõda- dõr. * Son günlerin gündemini dolduran kaset düzenlemesini, kişisel hak ve özgürlüklerinin korunmasõ ve özel yaşamõn gizliliği ilkesine karşõ işlenmiş bir suç olmanõn da ötesinde Cumhuriyetin kuruluş değerlerine ve felsefesine dönük bir saldõrõ olarak değerlendirmekteyiz. Siyasal iktidarõn bu dü- zenlemedeki belirleyici rolü yaşanan süreçte iyice açõğa çõkmõştõr. * Siyasal iktidarõn amacõ, anayasa değişikliklerine ilişkin referandum sürecinde Cumhuriyeti, hukuku, ulus devleti savunan güçleri tasfiye etmektir. * Tarihimizdeki önemli bir dönemeç olan ve 61 Anayasa- sõ’nõ getiren 27 Mayõs Devrimi’nin 50. yõlõnda, yarõm yüz- yõllõk kazanõmlardan, hak ve özgürlüklerden daha geriye gidilmesine halkõmõz izin vermeyecektir. * Ülkemizi karanlõğa, toplumu geriye götürecek, ekono- mik-demokratik kazanõmlarõn yok edileceği hukuk dõşõ gi- rişimlere karşõ tüm yurttaşlarõmõzõ referandum sürecinde duyarlõ olmaya ve iktidara “dur” demeye çağõrõyoruz. Ladik saldırısına ilişkin 1 gözaltı Yurt Haberleri Servisi - Osmaniye Özel Harekât Şube Mü- dürlüğü ve Kadirli İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince düzenle- nen operasyonda, 17 Nisan’da Samsun’un Ladik ilçesinde 2 poli- sin şehit edilmesi ile ilgili operas- yon başlattõ. Operasyonda saldõrõ- da teröristlere yardõm ve yataklõk yaptõğõ iddia edilen Veli U. (32), evinde yakalandõ. Bir inşaat şirke- tinde çalõştõğõ öğrenilen zanlõ, Samsun’a gönderildi. KCK tutukluları AİHM’ye gitti DİYARBAKIR (Cumhuri- yet) - Terör örgütü PKK’nin şehir yapõlanmasõ KCK’ye yönelik ope- rasyonlarda tutuklanan 104 kişinin avukatlarõ, soruşturmanõn seyri ile ilgili ortak basõn toplantõsõ düzen- ledi. Diyarbakõr Baro Başkanõ Emin Aktar, dosyadaki gizlilik ka- rarõ nedeniyle müvekillerinin ney- le suçlandõğõnõ bilmediklerini söy- ledi. Avukat Reyhan Yalçõndağ Baydemir de, şüphelilerin adil yargõlanma, ayrõmcõlõk, işkence, özgürlük ve güvenlik haklarõnõn ihlali gerekçeleriyle AİHM’ye başvurduklarõnõ söyledi. BDP yürüyüşüne inceleme DİYARBAKIR (AA) - Di- yarbakõr Başsavcõlõğõ, BDP Diyar- bakõr ve Lice kõrsalõndaki yürüyü- şü ile ilgili inceleme başlattõ. Baş- savcõlõk, iki ayrõ yürüyüş ve yapõ- lan konuşmalarla ilgili Emniyet Müdürlüğü’nden görüntü döküm- lerini istedi. Savcõlõğõn suç unsuru tespit etmesi halinde soruşturma başlatacağõ bildirildi. Nesrin Baytok’un eşinden ilk açıklama ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn istifasõna neden olan görüntülerde olduğu iddia edilen CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok’un eşi Can Bay- tok, yazõlõ bir açõklama yaptõ. Baytok açõklamasõnda CHP’li be- lediyelerden ihale aldõğõna ilişkin haberlerin gerçekleri yansõtmadõğõ belirtilerek, hukuk mücadelesine devam edeceğini ifade etti.