10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2010 SALI 18 KÜLTÜR KARŞILAŞMALAR İNCİ ARAL Toplumsal Bellek ve Edebiyat “Edebiyata kuşku mu girdi” diye soruyor panel yöneticisi. “Almanya faşizm dönemiyle yüzleşmekten vaz mı geçiyor, dünyada yaşanan utanç verici olayları unutacak mıyız? Edebiyat toplumsal belleği canlı tutma işlevinden uzaklaşıyor mu?” Almanya’da, Mülheim kenti tarihi belediye tiyatrosunun küçük ama dolu salonundayız. Soru; 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş İstanbul, Pecs ve Ruhr bölgesini temsilen sahnede bulunan Türkiye ve Macaristan PEN başkanlarıyla genç Alman yazara, bizlere soruluyor. 23 Nisan 2010 akşamı. Etkinliği Alman PEN Merkezi düzenlemiş. “Toplumsal Bellek ve Edebiyat”. Konunun böyle bir toplantıda yeniden gündeme gelişi benim için hem şaşırtıcı hem de sevindirici. Sığlaşan, ticarileşen, sorunlardan uzak duran, salt eğlendirici yanı önemsenen piyasa edebiyatının egemenliği edebiyat üzerine düşünenlerle Almanya gibi dev yayın tekellerinin bulunduğu bir ülkede bile umutsuzluk ve bıkkınlık yaratmış olmalı. Önümüzdeki günlerde daha yaygın bir biçimde ele alınıp tartışılması beklenebilir. Macaristan PEN Başkanı Peter Nadas, ülkesinin tarihiyle hesaplaşan romanlar yazan önemli bir yazar. 1977’de yazdığı ünlü “Anılar” adlı kitabı sansür nedeniyle ancak 1985’te yayımlanabilmiş. Edebiyatın politikadan uzak durması gerektiğini ateşli bir biçimde savunuyor. Rus tankları yaşadığı kente girdiğinde on yaşındaymış. Ezilen insanlara bakmamış, çünkü ekmek alıp çabucak eve dönmek istiyormuş. Bunları anlatırken hüzünlü ve öfkeli. Alman Marion Poschman ise Nadas’tan daha soğukkanlı ve hafif sert bir dille politikanın kesinlikle edebiyata düşman olduğunu belirtiyor. Babası Stalin döneminde Ural Sanayi Bölgesi’nde mühendis olarak çalışmış. Bölümler okuduğu ve yaşamıyla paralellikler taşıyan romanında işçilerin yaşadığı iç karartıcı mahalleleri yoğun bir gerçekdışılık duygusuyla anlatıyor. Kuşkusuz iki yazarın asıl karşı çıktığı Sovyetler döneminde yaşanmış ve pek çok sanatçıyı sansür ve sürgünlerle cezalandırıp susturmuş “güdümlü” sanat ve edebiyat uygulamaları. Onlara bir sanatçının özgürce yaratmasına gem vuran yasakların ne demek olduğunu anlamamak, karşı çıkmamak hatta nefret duymamanın olanaksız olduğunu söylüyorum. Ancak duygusallıkla genelledikleri yargı baskının yalnızca bir yanı. Günümüz edebiyatının hangi incelikli yöntemlerle kontrol altına alındığını, yazarın sistem tarafından toplumsal konulara duyarsızlaştırılıp nasıl körleştirildiğini, dahası ünlü suretlere dönüştürüldüğünü görmek zorundayız. Yazarı zararsız hale getirmek ustalıklı, hileli bir politik tutum değil mi? Ne de olsa, her şeyin, politikasızlığın bile politik olduğunu unutmamak gerekiyor. Edebiyatın kaynağı insan ve yaşam, işlevi ise duyarlılık ve düşünceyi inceltmek, etkilemek ve biçimlemektir. Dünyanın büyük yazarları, insani olguları tarihin taraflı, kuru, toptancı dilinin dışında kalarak üstün bir yazarlık vicdanıyla anlatmışlar, ruhuyla yerel, dünyayı kavrayışları ile evrensel eserler yaratmışlardır. Bu trajik hikâyeler bireyselden toplumsala, iç dünyalardan dışa doğru genişler ve ortak bir insanlık belleği oluşturur. Öz ve derinlik iddiası taşıyan sanat görsel bir imaj bombardımanı altında yaşayan günümüz insanının son sığınağıdır. Toplumsal belleği diri tutmada olduğu kadar, hayatı kavrama, sorgulama ve değiştirmede benzersiz bir güce sahip olan edebiyatsa kuşkusuz bu özelliğiyle politik bir içerik taşır. [email protected] Moskova Sanat Tiyatrosu’nun sahnelediği “Düello”, bugün ve yarın Antalya Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nda izlenebilecek. Geçmişten geleceğe tiyatro köprüsü Rampa, Cengiz Çekil’le ‘merhaba’ dedi Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği’nde oyunlar dolu salonlara oynandõ Üniversitelertiyatrodabuluştu İstanbul 2010 AKB Ajansõ Sah- ne ve Gösteri Sanatlarõ Yönetmen- liği tarafõndan 2008 yõlõnda başla- tõlan İstanbul Üniversiteleri Tiyat- ro Şenliği, Ajans bünyesinde haya- ta geçirilen ilk etkinlik olma özel- liğini de taşõyor ve sürekliliği amaç- lanõyordu. Bellek tazelemek gere- kirse; bu şenlikte 12 üniversite sah- nesinde 22 üniversiteli topluluk dö- nüşümlü olarak 38 gösteri sundu. Şenlik 21-30 Nisan tarihleri arasõnda yapõlmõştõ... 2009 yõlõnda sõnõrlarõmõzõ geniş- leterek Türkiye Üniversiteleri Ti- yatro Şenliği’ni gerçekleştirdik genç bir ekiple (Ümit Özdemir, Verda Habif, Bahar Paykoç). Süreyi uzattõk ve 15-30 Mayõs tarihleri ara- sõnda Türkiye’nin çeşitli üniversi- telerinden gelen 90’õn üstünde baş- vuru danõşma kurulu ile birlikte değerlendirildi ve 21 ilden 42 top- luluk davet edildi Türkiye Üniver- siteleri Tiyatro Şenliği’ne. İstanbul dõşõndan 27 ve İstanbul’dan 15 üni- versite topluluğu iki hafta içinde 10 farklõ sahnede yer aldõ. Edirne’den Kars’a uzanan bir çeşitlilik sunuldu. Bu bağlamda, üniversite tiyatrola- rõnõn üniversite yönetimleri tara- fõndan desteklenmesi gerektiğinin altõ bir kez daha çizilmelidir. Yine aynõ yõl düzenlenen ve Burcu Ya- semin Şeyben ile Özlem Hemiş Öztürk tarafõndan yönetilen “Eği- timde Tiyatro” sempozyumu pek çok akademisyenin buluştuğu ve eğitim yöntemlerini tartõştõğõ bir ortam hazõrlamasõ bakõmõndan üze- rinde durulmasõ gereken bir başka çalõşmaydõ. Bildiriler kitap olarak yayõmlandõ... 2010 yõlõnda, 2 - 16 Mayõs tarih- leri arasõnda yapõlan Avrupa Üni- versiteleri Tiyatro Şenliği’ni ya- kõndan izledim. Şenliğin koordi- nasyonunu, AKB Ajansõ Sahne ve Gösteri Sanatlarõ Yönetmeni olan Beyhan Murphy bu alanda dene- yim sahibi olduğunu bildiği Ümit Özdemir’e verdi. Özdemir ve genç ekip arkadaşlarõ Türkiye’den 36, Avrupa’dan 14 ve de bu yõl “Tür- kiye’de Japonya Yılı” olduğu için Japonya’dan bir topluluk davet et- tiler şenliğe. Oyunlar, kentin çeşit- li sahnelerinde ve de ne güzel ki do- lu salonlara oynadõ. Türkiye ve Avrupa’dan 1000’den fazla genç geldi-tartõştõ-izledi- konuştu-buluştu ve yeni kapõlar açõldõ her birinin hayatõnda. Atöl- ye çalõşmalarõ ve fuaye tartõşmala- rõnõn dõşõnda yine önemli bir sem- pozyum düzenlendi Özlem Hemiş ve Burcu Şeyben tarafõndan. Bu sempozyumda, önemli bir konu olan “müfredatlar” gündeme gel- di. Tiyatro eğitimi müfredatlarõnda yenilikler nelerdir irdelendi. “Ti- yatro eğitiminde Bologna süreci, uluslararası işbirlikleri ve ilişki- ler”, “Tiyatro eğitiminin pratiği ve teorisi: Bologna öncesi ve son- rası” gibi konular Uluslararasõ Üniversite Tiyatrolarõ Birliği (IU- TA-AITU) Başkanõ ve çeşitli ya- bancõ ve yerli akademisyenlerin katõlõmõyla yapõldõ. 2010 yõlõnda, 2008’de sözünü et- tiğimiz üçgen tamamlandõ. Ama hep söylediğim gibi ucu açõk bir üç- gen olmalõ bu ve 2011 yõlõnda Üni- versite Tiyatrolarõ Şenliği yeniden ele alõnarak dünyaya açõlõr ve bu an- lamda İstanbul’u bir başka açõdan, üniversite tiyatrolarõnõn buluşma- larõ açõsõndan çekim merkezi hali- ne getirir... Evet, üniversite yöne- timlerine de çok iş düşüyor bu bağ- lamda... Tiyatro türlü zenginliklerle dolu bir dünya. İçimizi dõşa açan, dõşa- rõdan içimize bakan bir pencere... Üniversite tiyatrolarõ bu zenginliği destekleyen ve her zaman yanõnda durulmasõ gereken bir güç. Kültür Servisi - Leyla Tara Suyabatmaz ve Arif Suyabatmaz tarafõndan Aka- retler Şair Nedim Cadde- si’nde kurulan Rampa güncel sanat galerisinin ilk sergisi açõldõ. Güncel sanatçõ Cengiz Çe- kil’in 40 yõllõk sanat yaşa- mõnõn tüm dönemlerini yan- sõtan kronolojik bir seçki olan bu ilk sergi, sanatçõnõn işleri arasõndaki düşünce ve yaklaşõm benzerliklerini gös- termenin yanõ sõra, yapõldõk- larõ dönem ile işler arasõnda- ki ilişkiyi de gözler önüne sermek amacõnda. Garanti Kültür A Ş Araş- tõrma ve Programlar Yönet- meni Vasıf Kortun ve Mer- ve Elveren’in katkõsõyla dü- zenlenen sergi, sanatçõnõn güncelliğini koruyan ve ya- põldõklarõ dönemin üretim biçimleri ve sorunlarõyla ör- tüşen bu işlerini kamu bel- leğine yeniden sunmayõ he- defliyor. Çekil, sanatta kalõ- cõlõk sorununun uzun yõllar- dõr tartõşõldõğõna değinerek, çok sayõda yerleştirmesinin bugün cismen varlõğõnõ kay- bettiğini söylüyor ve İstan- bul’da sergilenmeyen işleri- nin çoğunlukta olduğu ser- ginin bu yüzden bir “ret- rospektif” olmadõğõnõ özel- likle vurguluyor. Çok sayõda kişisel sergisi olmayan ve sanatseverlerin karşõsõna bugüne dek ge- nellikle karma sergilerle çõ- kan Çekil’in 10 Temmuz’a dek sürecek bu sergideki iş- leri; toplumsal tarih, yerel coğrafya ve deneyselliği bir- biriyle ilişkilendirmesi açõ- sõndan olduğu kadar, karşõ- laştõrmalõ modernite tarihleri bağlamõnda da örnekler su- nuyor. Akaretler’deki sõra evle- rin sona erdiği ve Beşiktaş’õn başladõğõ, farklõ kentsel bağ- lamlarõn kesiştiği kavşak nok- tasõnda yer alan “Rampa”, şehrin kültürel çeşitliliğini yansõtan ve sanat pazarõnõn getirdiği baskõlardan bağõm- sõz, yaratõcõlõğõn yer aldõğõ bir mekân olma amacõnda. Top- lamda 1000 m2 olmak üzere iki ayrõ mekâna sahip olan ga- leri, genç ve tecrübeli sanat- çõlarõn nitelikli sergilerini gerçekleştirmek, birlikte ça- lõştõğõ sanatçõlar hakkõnda araştõrmalara destek vermek ve alõşageldik diskurlara meydan okuyan işlerin üre- timi için gerekli olan desteği vermek ve disiplinler ötesi düşünen sanatçõlar ve küra- törlerle çalõşmayõ hedefliyor. ANTALYA (Cumhuriyet) - Çok sayõda antik tiyatronun bulunduğu Antalya, “geçmişin sahnesinde, günümüz tiyatrosunu sergilemek” düşüncesinden yola çõkarak, “Devlet Tiyatroları Antalya 1. Uluslararası Tiyatro Festivali”ni başlattõ. Bu yõl tüm yapõtlar, kent merkezindeki salonlarda sahnelenecek. Ancak önümüzdeki yõldan itibaren, oyunlarõn antik tiyatrolarda sahnelenmesi amaçlanõyor. Festival, dün İspanya Tatiana Garrido Flamenko Topluluğu’nun sahnelediği “Kum ve Ateş” adlõ oyunla başladõ. 29 Mayõs’ta sona erecek festival çerçevesinde, Moskova Sanat Tiyatrosu, Almanya Berliner Ensemble, Gürcistan Rustaveli Ulusal tiyatrosu ile İstanbul ve Ankara devlet tiyatrolarõ oyunlarõnõ sahneleyecek. İzleyiciler İDT’nin “Vahşet Tanrısı” ve “Profesyonel”, ADT’nin “Fosforlu Cevriye” ve “Kerbela” adlõ oyunlarõnõ izleme olanağõ bulacak. Festival boyunca sahnelenecek oyunlar, farklõ kültürlerin seslerini, görsel bir şölenle katõlõmcõlara duyuracak. Yabancõ topluluklarõn oyunlarõ için sahneye Türkçe çeviri yansõtõlacak. Tiyatronun, doğduğu topraklarda yeniden canlanacağõnõ anlatan Antalya Devlet Tiyatrosu Müdürü Selim Gürata, “Antalya, zamanla birlikte akıp gelen derin bir tiyatro geçmişine sahip. Lidyalılardan Romalılara, Bizanslılardan Osmanlılara kadar binbir kültürün yansımasıyla şekillenen dokusu ve geçmişle gelecek arasında kurduğu köprü, herkesi Antalya’ya çekiyor” dedi. Şenlikte Türkiye ve Avrupa’dan 1000’den fazla genç tartõştõ, izledi, konuştu ve yeni kapõlar açõldõ her birinin hayatõnda. Atölye çalõşmalarõ ve fuaye tartõşmalarõnõn yanõ sõra önemli bir sempozyum düzenlendi. Matur ve Ergülen’den söyleşi Kültür Servisi - Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde bugün saat 19.00’da Bejan Matur ve Haydar Ergülen’le “Şiirin Dili” konulu bir söyleşi düzenlenecek. 1997 yõlõnda ilk kitabõ Rüzgâr Dolu Konaklar ile Halil Kocagöz Şiir Ödülü ve Orhan Murat Arõburnu Şiir Ödülü’nü kazanan Matur’un, 2008 yõlõnda “İbrahim’in Beni Terketmesi” isimli şiir kitabõ yayõmlandõ. Haydar Ergülen, son olarak 2007 yõlõnda “Üzgün Kediler Gazeli” adlõ kitabõyla okurlarõyla buluştu. Manga’nın sahne sırası belli oldu Kültür Servisi - Türkiye’yi 55. Eurovision Şarkõ Yarõşmasõ’nda “We Could Be The Same” şarkõsõyla temsil edecek olan Manga’nõn, 27 Mayõs’ta yapõlacak ikinci yarõfinalde 17. sõrada, Telenor Arena kapalõ futbol stadõnda sahneye çõkacağõ bildirildi. Manga, Norveç’in başkenti Oslo’da düzenlenen yarõşmanõn ilk provasõnõ yarõn yapacak. DEVLET TİYATROLARI ANTALYA 1. ULUSLARARASI TİYATRO FESTİVALİ Leyla Tara Suyabatmaz ve Arif Suyabatmaz tarafından kurulan Rampa güncel sanat galerisinin ilk sergisi açıldı ODTÜ Oyuncularõ’nõn sahnelediği Alman şair, oyun yazarõ Bertolt Brecht’in ‘Kafkas Tebeşir Dairesi’adlõ oyunundan. Silivri’de “Duruşmaları İzleme Eylemi” ? Hukuk çiğnenerek ? Özgürlükleri ellerinden alõnan ve yargõlanan tüm insanlarõmõzõn ? Silivri’deki duruşmalarõna TANIK olmamõzõ isteyen M. Balbay ve T.Özkan’õn çağrõsõna uyalõm, “Duruşmaları İzleme Eylemi”ni sürdürelim. • Resmi tatil günleri dõşõnda her Cuma günü olacaktõr. • Saat: 08.15’de c’in bahçesinde olalõm. • Başvuru : 0535.636 59 11-0506.787 40 67-0532.713 22 43 Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ankara Şubesi Prof. Dr. Türkan Saylan anısına, ATAOL BEHRAMOĞLU HALUK ÇETİN Şiir-müzik dinletisi 22 Mayıs 2010 Saat: 19.30 Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Yerleşkesi M Salonu Sıhhiye-Ankara Biletler Mybilet’ten ya da dernekten alınabilir. (Tel: 0312 434 14 44) Nüfus cüzdanõmõ ve ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Abdul KAYA 31 MAYIS 2010 PAZARTESİ SAAT: 20.00 CUMHURİYET OKURLARI GELENEKSEL YAZ BULUŞMASI ONUR KONUĞUMUZ MUSTAFA BALBAY Gazetemiz yazarları, çalışanları ve Cumhuriyet Okurları ile hep beraberiz. Yer: ADEN OTELİ - KADIKÖY RIHTIM İletişim: Türkan Erkin - Mennan Esener 0537 871 82 34 - 0533 438 50 22 Lütfen yerinizi ayırınız. UNUTMAYIZ, UNUTTURMAYIZ. İSTANBUL CUMOK YAZ BULUŞMASI ÇAĞRISI www.cumok.org (Fotoğraf:UĞURDEMİR)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle