Katalog

CMYB C M Y B 13 MAYIS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK [email protected] GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER 26 Mayıs Eylemi Fiyasko Olmasın! Yukarıdaki başlık biraz “sert” olabilir ancak dört konfederasyonun altına imza attığı 26 Mayıs genel eylem kararıyla ilgili hazırlıkların çok yavaş ilerlediği belirtiliyor. 22 Şubat 2010 günü Türk-İş, DİSK, Türkiye Kamu-Sen ve KESK genel başkanları, başta 4/C olmak üzere güvencesiz çalışma ile ilgili uygulamalardan vazgeçilmesi, kıdem tazminatı hakkına kesinlikle dokunulmaması, işsizlik sigortası fonunun amacı dışında kullanılmaması, sağlıkta katkı payı uygulamasına son verilmesi gibi 12 temel konuda taleplerini ortaya koymuş, bu taleplerin hükümetçe karşılanmaması halinde 26 Mayıs 2010 tarihinde üretimden gelen güçlerini kullanarak genel bir eylem yapacaklarını açıklamışlardır. O tarihten bu yana nerdeyse üç aya yakın bir zaman geçmiştir. Geçtiğimiz hafta KESK Genel Başkanı Sami Evren, 26 Mayıs eylemine vurgu yapmış, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ise Haber-İş Sendikası’nın genel kurulunda ve kendisine bağlı Tes- İş Sendikası’nın Ankara Şube kongresinde bu eylemin önemine değinen ciddi bir söylemde bulunmamıştır. TEKEL direnişini desteklemek amacıyla yine dört konfederasyon 4 Şubat 2010’da genel eylem kararı almışlarsa da zaman darlığı nedeniyle eylem istenen etkinlikte gerçekleşmemiştir. Ancak 26 Mayıs eylemine epey bir süre vardı. Bu satırların yazıldığı sırada henüz dört konfederasyon başkanının ortak bir toplantısı yapılmamıştı. Öte yandan 1 Mayıs’ın 32 yıl aradan sonra Taksim Meydanı’nda coşkulu ve kitlesel olarak kutlanması, emek hareketine büyük bir moral kazandırmıştır. Bu moralin de etkisiyle 26 Mayıs genel eyleminin, daha doğrusu genel grevinin güçlü bir biçimde icra edilmesi hayati bir öneme haizdir. 1 Mayıs’taki bazı olaylar ileri sürülerek 26 Mayıs’ın görev ve sorumluluğundan kaçınılması düşünülemez. Yunanistan’daki emek hareketinin direnişinde görüldüğü gibi işçiler, memurlar, tüm çalışanlar, emekliler AB ve IMF’nin “acı reçetesine” karşı şiddetle muhalefet etmekte, genel grev eylemiyle hayatı durdurmaktadırlar. Hak gasplarına karşı yapılan bu mücadelede, henüz tam bir sonuç alınmamakla birlikte PASOK hükümetinin emeklilere ödenen iki ikramiyeye son verme girişiminden vazgeçtiği yönünde haberler gelmektedir. TEKEL işçisinin 78 günlük direnişi ve 1 Mayıs’ın görkemli bir şekilde kutlanması, emek kesiminin birlik, dayanışma ve mücadeleyi ön plana aldığını göstermektedir. Bu mücadele 26 Mayıs’ta ileri bir aşamaya taşınmazsa, hükümetin ve sermayenin emeğe yönelik girişimleri daha da artacaktır. Öncelikle güvencesiz çalışma iyice yaygınlaşacak ve kıdem tazminatı hakkına dokunulmaya başlanacaktır. 26 Mayıs genel grevinin başarısız olması ya da göstermelik bir düzeyde gerçekleşmesi, emeğe yönelik saldırıları daha da arttıracağı gibi sendikal mücadeleye de sekte vurabilecektir. Bunun tüm vebali sendikal bürokrasi ve kadrolara ait olacaktır. Hem sendikal bürokrasi, hem emek hareketi 26 Mayıs’ta ciddi bir sınavdadır… [email protected] GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Kevgire Dönen Anayasa... B İ L G İ ’ D E Y E N İ T Ü R B İ R S E N D İ K A L A N L A Y I Ş G E L İ Ş İ Y O R İstanbul Bilgi Üniversitesi çalõşanlarõnõn martta başlayan sendikalaşma süreci hõzla ilerliyor. İşten atõlan arkadaşlarõnõn görev- lerine iadesi için bir dizi eylem gerçekleşti- ren çalõşanlarla yönetim arasõnda görüşmeler başladõ. Eleştiri ve ifade özgürlüğünü kul- landõğõ için hukuksuz bir şekilde işten çõka- rõlan Prof. Dr. Nevin Ateş’in ardõndan, 4 Ma- yõs’ta 3 arkadaşlarõnõn daha işten çõkarõl- masõna tepki gösteren çalõşanlar, ilk olarak 5 Mayõs’ta rektörlük önünde kitlesel bir ba- sõn açõklamasõ yaparak oturma eylemi baş- lattõlar. 8 Mayõs’ta da Taksim’de kitlesel bir yürüyüş yaptõlar. 11 Mayõs günü rektörlükle bir görüşme yapan çalõşanlar, sendikal ça- lõşmalara yönelik baskõlarõn soruşturulmasõ ko- nusunda taleplerini ilettiler. İdari Müdür Ay- kut Yeşiltepe hakkõnda savcõlõğa suç duyuru- sunda bulunduklarõnõ belirten ve okul yöneti- minin de konuyla ilgili soruşturma açmasõnõ talep eden çalõşanlar, “İdari ve akademik kad- ro ile destek personelin aynõ çatõ altõnda top- landõğõ bir sendikal örgütlenmenin çok yeni bir anlayõş” olduğunu dile getirdiler. Henüz işyeri yetkisi almamõş olmasõna rağ- men okul yönetimi ile görüşmeleri başlatan Bilgi çalõşanlarõ, işten atõlanlarla ilgili mü- zakerelerin devam ettiğini arkadaşlarõ gö- revlerine iade edilene kadar girişimlerinin sü- receğini belirttiler. Dört konfederasyonun 22 Şubat’ta aldõğõ 26 Mayõs genel eylem kararõnda tarih yaklaştõkça kararsõzlõk gözleniyor. En disiplinli ve kararlõ çalõşmayõ yapan KESK’in yanõ sõra DİSK’in sahip çõktõğõ eylemi, Kamu- Sen’in desteklemeyeceği ancak bunu henüz duyurmadõğõ ileri sürülüyor. Tüm konfederasyonlarõn, bu hafta içinde tek tek örgütleriyle konuşarak, sendikalarõn eyleme desteği konusunda nabõz yoklanacağõ belirtiliyor. Bazõ çevreler “Cılız bir eylem yaparak hükümet nezdinde gücünü kaybetmiş bir hareket görüntüsünün çizilmek istenmeyeceği” ileri sürülürken başka çevreler, bunun zaten bir süredir yeterince sahiplenilmeyen eylemden vazgeçme yöntemi olduğunu savunuyor. Hatõrlanacağõ gibi konfederasyonlar 4/C’nin kaldõrõlmasõ, köle işçiliğe izin verilmemesi, örgütlenme önündeki engellerin kaldõrõlmasõ ve kamu çalõşanlarõna grevli, toplusözleşmeli sendika hakkõ için söz konusu eylem kararõ alõnmõştõ. Belediye-İş’ten protesto hazırlığı Belediye-İş Sendikasõ, İs- tanbul’da pek çok belediyede toplu iş sözleşmesinin sona er- mesine rağmen İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi ve AKP’li diğer belediyelerde sözleşme- lerin kilitlendiğini vurgulaya- rak eylem kararõ aldõ. Toplu iş sözleşmelerinden 90 gün geç- mesine rağmen uzlaşma sağ- lanamadõğõna dikkat çekilen açõklamada eylemle ilgili şu bilgiler verildi: İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi ile ilçe belediyelerle il- gili eylem takvimi 20 Ma- yõs’ta büyükşehir belediyesi önünde oturma eylemi yapõ- larak açõklanacak. 25 Mayõs’ta iş çõkõşlarõn- da, toplu iş sözleşmeleri ko- nusunda bildiri dağõtõlacak. 4 Haziran’da İBB önünde saat 17.00’den itibaren bir sa- at oturma eylemi yapõlacak. 9 Haziran’da şube yöneti- cileri ile birlikte belediye ve bağlõ işyerlerinde bildiri dağõ- tõlacak. 11 Haziran günü 17.00’den itibaren belediye önünde oturma eylemi yapõlacak. 16 Haziran Çarşamba sa- at 13.00 ile 15.00 arasõ bele- diye önünde oturma eylemi ya- põlacak. Arabulucu sürecinin biti- mine kadar grev kararõnõn asõl- dõğõ gün tam gün iş bõrakõlarak ortak eylem yapõlacak. Grev kararõ alõndõktan sonra toplu iş sözleşmesi im- zalanõncaya kadar her çar- şamba sabah servislerden ini- lerek protesto gösterileri ger- çekleştirilecek. Belediye-İş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer AKP’li belediyelerle toplusözleşmeleri kilitlendiği için başta oturma ve bildiri dağõtma olmak üzere bir dizi eylem kararõ aldõ. Madenlere 7 yõlda 559 kurban ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Din- çer, madencilik sektöründe, 2002-2008 yõllarõ arasõnda, 47 bin 969 iş kazasõ meydana geldiğini, bu kazalarda 559 ki- şinin yaşamõnõ yitirdiğini, ay- nõ dönemde 2 bin 858 meslek hastalõğõ, 2 bin 313 sürekli iş göremezlik kaydedildiğini açõkladõ. CHP Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün yazõlõ soru önergesini yanõtlayan Dinçer, madencilik sektörü- nün, iş kazalarõ ve meslek hastalõklarõ açõsõndan en risk- li sektör olduğunu, bu neden- le, iş sağlõğõ ve güvenliğini ge- liştirmek için özellikle son yõllarda, mevzuat alanõnda önemli çalõşmalar yapõldõğõnõ ifade etti. Dinçer, mevzuat çalõşmala- rõnõn yanõnda, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõ- ğõ’nõn, sektörde iş sağlõğõ ve güvenliği seviyesini arttõrma- yõ amaçlayan birçok projeyi de gerçekleştirdiğini kaydetti. Dinçer, bu kapsamda, 2007 yõlõnda, TMMOB Maden Mü- hendisleri Odasõ ile “Ma- denlerde İş Sağlığı ve Gü- venliği İşbirliği Protokolü” imzalanarak “Madencilik Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kampanyası” baş- latõldõğõnõ anõmsattõ. Maden işyerlerinin düzenli olarak bakanlõk iş müfettişle- ri tarafõndan denetlendiğini belirten Dinçer, bu denetimler kapsamõnda, 2006’da 2 bin 965 işyerine 7 milyon 879 bin lira, 2007’de 2 bin 546 iş- yerine 10 milyon 107 bin lira, 2008’de 2 bin 75 işyerine 4 milyon 60 bin lira ceza uygu- landõğõnõ söyledi. Bolivya’da genel grev Bolivya’da Evo Morales’in göreve geldiği 2006’dan beri ilk kez genel greve gidildi. Yetkililer, Morales’in geleneksel müttefiki olan ancak hükümetin önerdiği ücret zammõnõ yetersiz bulan ana sendika, Bolivya İşçi Merkezi tarafõndan dün başlatõlan genel grevin günlük yaşama olumsuz etkilerinin pek fazla hissedilmediğini; bankalarõn, esnafõn ya da kamu çalõşanlarõnõn normal işgününe yakõn bir tempoyla hizmet verdiğini aktardõ. Grevden en çok eğitim sektörünün etkilendiği, bu arada, hükümetin sendikacõlarla görüşmekte olduğu ifade edildi. THY’de resmi arabulucu raporu tamam Hava-İş Sendikasõ’nõn Türk Hava Yolla- rõ’yla 19 Ocak’ta başladõğõ toplusözleşme sü- recinde resmi arabulucu, raporunu tamamlayarak sendikaya gönderdi. Sendika olumlu bir geliş- me olmazsa 15 gün içinde grev tabelasõnõ asõp 60 gün sonra da greve gidebilecek. Konuyla ilgili olarak Hava-İş Başkanõ Atilay Ayçin, “Her an bir gelişme olabilir. Umutlu olup olmamak görüşmelere bağlı, şimdiden bir şey söylemek çok zor. Kalan 13 maddenin bi- zim için hayati önemi var. Eğer o konularda olumlu bir gelişme olursa, grev kararını çe- kebiliriz. Bugüne kadar içinde bulundukları- nı tavrı devam ettirirlerse biz herhalde grev ka- rarını asacağız” dedi. [email protected] Gündem bir kere de olumlu sayılabilecek bir konuyla değişse ne iyi olacak ama bir türlü olamıyor. Bir süredir teröristlerin kurduğu tuzak ve pusularda şehit düşen gençlerin yarattığı üzüntü ile günlerimizi geçirme zorunluluğu yurdumuzu kaplamıştı. Son olarak da deneyimli bir siyasetçiye yönelik komplo ortalığı salladı. Siyasetten anlamama özelliğim nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi içinde ve yandaşları arasında yaşanacak yarıştan söz edip fal bakacak durumda değilim. Ama teknolojideki olağanüstü gelişmeler karşısında hukukun nal toplamaya başlaması, sanırım üzerinde ciddi ciddi düşünülmesi gereken en önemli sorunu gündeme getiriyor. Teknolojideki gelişmelerin insanların yararına değil de kötülüğüne kullanılması, aslında Türkiye’de yadırganacak bir durum değil. Bir yandan anayasa, öte yandan gazeteciliğin meslek ilkeleri, herkesin özel hayatı ile aile hayatına saygı gösterilmesini, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağını kabul ediyor. Ediyor ama, görünen o ki, çeşitli nedenlerle bu hakları ihlal etme hakkına sahip olduğuna inanan birileri ortalığa durmadan yeni kasetler ve ses bantları sürmeyi marifet sayıyor. İnternet gazeteciliği ile internet korsanlığını ayırmayı başaramazsak, ki geç bile kalındı, her gün kimi resmi yeni sürprizlere hazırlıklı olmak gerekiyor. İnternet, radyo ve televizyonların TRT tekelinde bulunduğu dönemde yasasız olarak başlayan yayın dönemine benzer bir dönemden geçiyor. Anımsarsak, özel radyo ve televizyon yayınlarının anayasaya aykırı olarak 1990’da başladığında “Anayasayı bir kez delmekle bir şey olmaz” diye hoşgörü gösteren bir cumhurbaşkanımız vardı. İlk delinmenin üzerinden 20 yıl geçti ve anayasamız giderek kevgire döndü. “Türkiye’de özel hayat korunabilir mi” sorusuna “korunabilir” yanıtını vermek zor. Çünkü sadece özel hayatı değil, herkesin her türlü hakkını korumakla görevli oldukları yasalarda yazılanlar bile gereken özeni göstermiyor. Gelin şu kısa fıkrayı hep birlikte anımsayalım. Adamın biri ölmüş ama tabutu musalla taşına konulduktan sonra cenaze namazını kıldıracak bir imam bulunamamış. Yoldan geçmekte olan Bekri Mustafa’yı güçlükle razı edebilmişler. Herhalde ayık zamanı imiş ki kimse de ses çıkarmamış. Bekri Mustafa, cenaze namazını kıldırdıktan sonra tabutun baş tarafına eğilip bir şeyler fısıldamış. Doğal olarak herkesi merak sarmış. Uzun ısrarlar karşısında sırrını açıklamak zorunda kalmış Bekri Mustafa. “Şimdi bu mevta öbür tarafa gidince, öbür taraftakiler soracaklar, ‘Öbür tarafta ne var ne yok’ diye. Bu nedenle ‘öbür tarafta ne var ne yok’ diye soranlara Bekri Mustafa imam oldu dersen onlar ne olduğunu anlarlar dedim.” Şair, “Gün doğmadan gecenin karanlığından neler doğar” dizesini boşuna söylememiş ki... MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - TEKEL işçilerinin An- kara eylemleri sõrasõnda alõnan karar kapsamõnda 26 Mayõs’ta yapõlacak olan “genel eylemle” ilgili olarak 4 konfederasyon başkanlarõ ilk toplantõ- sõnõ yaptõ. Türk-İş ve Kamu-Sen’in kendi kurullarõnda konuyu ele almala- rõnõn ardõndan konfederasyon başkan- larõ yeniden bir araya gelecekler. TEKEL işçilerinin Ankara’daki ey- lemleri sõrasõnda 26 Mayõs’ta Türkiye genelinde hükümetin çalõşma yaşa- mõndaki uygulamalarõna karşõ genel ey- lem yapõlmasõ kararõ alõnmõştõ. Ey- lemle ilgili olarak görüşmelerde bu- lunmak üzere bir araya gelen dört kon- federasyon başkanõ, önceki gün ilk toplantõlarõnõ yaptõ. Türk-İş Genel Mer- kezi’ndeki toplantõya Türk-İş Başkanõ Mustafa Kumlu, DİSK Başkanõ Sü- leyman Çelebi, KESK Başkanõ Sami Evren ile Kamu-Sen Başkanõ Bircan Akyıldız katõldõ. Toplantõda KESK ve DİSK başkan- larõ eylem konusundaki kararlõlõklarõ- nõ dile getirdiler. Türk-İş ve Kamu- Sen ise eylemi kendi kurullarõnda gö- rüşme kararõ aldõlar. Bu arada eylemin tarihinin de değiştirilmesi konusu gün- deme geldi. Eyleme katõlõmõn arttõrõl- masõ için tarihin öne çekilebileceği gibi geriye de bõrakõlabileceği dile ge- tirildi. DİSK Başkanõ Süleyman Çelebi, eylemin daha etkin olarak gerçekleştirilebilmesi için Türk- İş ve Kamu-Sen’in kendi kurul- larõnda değerlendirme yapacak- larõnõ, bu konfederasyonlarõn her- hangi bir çekincelerinin bulun- madõğõnõ söyledi. Kamu-Sen Baş- kanõ Bircan Akyõldõz da kendi yö- netim kurullarõnda eylemi görü- şeceklerini kaydetti. Bu arada KESK eylemle ilgili olarak çalõşmalarõnõ sürdürüyor. Bu kapsamda KESK heyetleri Er- zincan, Sivas, Konya, Kocaeli ve Zonguldak’ta ziyaretlerde bu- lundu. Bu ziyaretlerde KESK üyelerinden 26 Mayõs’taki eyle- me katõlõmõn sağlanmasõ istendi. KESK Ankara Şubeler Plat- formu Dönem Sözcüsü Fikret Aslan da, işçi ve kamu emekçi- lerinin yanõ sõra örgütsüz işçile- rin, işsizlerin, kadõnlarõn, genç- lerin ve sanatçõlarõn da “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganõy- la alanlara geldiğini ifade etti. Öte yandan Birleşik Kamu İş, 26 Mayõs’ta Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu Sen’in düzen- leyeceği iş bõrakma eylemini des- tekleyeceğini duyurdu. Toplantõda KESK ve DİSK başkanlarõ eylem konusundaki kararlõlõklarõnõ dile getirirken, Türk-İş ve Kamu-Sen ise eylemi kendi kurullarõnda görüşme kararõ aldõ. Hemşireler, hastane ve polikliniklerde yaşnan so- runlara acil ve etkin çözüm bulunmasını istedi. Sağ- lık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Yöneticisi Halide İnci, hemşirelerin köle gi- bi çalıştırıldığını belirterek, tüm istekler için 26 Ma- yıs’ta alanlarda olacağız” dedi. (YUSUF BAŞTUĞ) Hemşireler 26 Mayıs’ta alanlarda Günler öncesinden karar alõnmõş olmasõna karşõn, eylem için iki konfederasyon yeniden kurulda görüşme kararõ aldõ Belediyede yüzde 10 zam Mersin’in Mezitli Belediyesi ile Belediye-İş Sendikasõ arasõnda 164 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalandõ. Sözleşmeyle işçilerin ücretine yüzde 10 oranõnda zam yapõldõ. Geneleylem,genelolacakmõ? Son yedi yıllık dönemde 2 bin 858 meslek hastalığı ve 2 bin 313 sürekli iş göremezlik kaydedildi. British Airways’de yine grev kararı İngiliz havayolu şirketi British Airways (BA) çalõ- şanlarõ, mayõs ve haziran ayrõ ayrõ dönemlerde toplam 20 gün daha greve gitme kararõ aldõ. İş güvenliği ve ça- lõşma koşullarõnõn iyileştirilmesini isteyen BA çalõ- şanlarõnõn sendikasõ “Unite”, 18-22 Mayõs arasõ, 24-28 Mayõs arasõ, 30 Mayõs sonrasõ 5’er gün ve haziranda da 5 gün olmak üzere çalõşanlarõn işbaşõ yapmayacağõnõ açõkladõ. BA çalõşanlarõnõn sendikasõ ile BA yönetimi arasõndaki anlaşmazlõk geçen yõldan bu yana sürüyor. İzmir Büyükşehir Beledi- yesi’nde görevli Tüm Bel- Sen üyesi memurlar, top- lusözleşme taleplerinin ye- rine getirilmesi için 2 saat iş bõraktõ. Tüm Bel-Sen Genel Başkanõ Vicdan Baykara, yaptõğõ açõkla- mada, Büyükşehir Beledi- ye Başkanõ Aziz Kocaoğ- lu’nu toplusözleşme ma- sasõna oturmaya ikna ede- ne kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. Tüm Bel-Sen iki saatlik iş bıraktı KARARSIZLIK VAR