13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 13 MAYIS 2010 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI 1) CHP - Baykal Yükselirken CHP, seçimlere yönelik bir yükseliş içindeyken Baykal’a kurulan bir komplo ile yeniden karmaşanın içine sürüklenmek isteniyor. Çünkü, AKP gerilerken, tek başına iktidar seçeneğini artık kesin olarak rüyasında bile görmesi mümkün değilken ve CHP ile MHP yükselirken, Halk Partisi tepeden tırpanlanıyor!.. Birileri diyordu ki, “CHP kazanacak ama ah o Baykal yok mu!..” Bu en azından epey bir süredir doğru olmayan bir masaldır. Zaman AKP’nin zamanıydı. 2002 öncesi ve sonrası siyasal ve ekonomik koşulların hepsi AKP’nin iktidarını destekliyordu. Bunun uzun analizini bu köşede yapamayız, ama geçmiş yazılarda çok yazıp çizdik... Ama içinde bulunduğumuz dönem Baykal ve CHP’nin lehine işliyordu! Baykal ve CHP, ülkenin liberal yıkımı önündeki en büyük barajı kurmuştu! Ayrıca, Baykal, örgüte egemen olduğu zamanların doruk noktasındaydı, kendine güveni müthişti, bu durumda parti içinde yeniden bir yapılanmaya gidiyor, 12 başkan yardımcılığı ile yeni bir örgütlenmeye giriyor ve partiyi iktidara seferber etmeyi planlıyordu... Ben CHP’nin yüzde 28-30’ları rahat yakalayacağını görüyordum. Komplo, tam bu sürecin başlangıcında yürürlüğe konuldu! Yıllardır, CHP’nin küresel liberalizmin at arabalığına soyundurulmak istendiği açık ve seçiktir. Yok çağdaş olamamış, yok gerçek bir sosyal demokrat parti olamamış... Çağdaş ve gerçek bir sosyal demokrat partinin ideolojisi nedir diye sorsanız, yanıt gelmez.. Örneğin, AKP’nin Türkiye’yi küçük parçalarına ayırmaya ve milleti birbirinden uzaklaştırmaya yönelik açılımlarını CHP yapmalıydı derler... Veya bazı fikir soytarıları, Baykal ve CHP’ye Blair ve İşçi Partisi’nin elbisesini biçerlerdi! (Onlardan bazıları şimdi Zaman yazarı!)... Yani, Amerikan emperyalizminin kankalığı, Irak işgalinin destekçiliği gibi! CHP’ye darbe tam 12’den indirildi! Bazı Pentagon ve AKP yardakçıları, her şey Baykal’a göre tasarımlandığı için, CHP şimdi başı kesilmiş tavuğa benziyor diyorlar.. Bu ne alçakça nefret! Dün Ergin Yıldızoğlu, önemli yazısında, AKP ve Fethullahçıların Atatürk’ü sahiplenmeye yönelik yeni bir stratejilerini gündeme getirdi! Buna göre, Cumhuriyetçi, CHP’li ve solcu - ulusal güçlerin, daha gerçekçi bir siyaset inşasını düşünmesi gerekmektedir! Güncel konuyu özetlersek, Cüneyt Abi de (Arcayürek) dünkü yazısında şöyle diyordu: “Hem Baykal’dan vazgeçmemek, hem de yerini, karizmasıyla iç ve dış olaylara, gelişmelere egemenliğiyle dolduracak birini bulmak?.. CHP’nin şu sıralar çözümlemek zorunda olduğu bir sorun, bir çeşit bilmece..” CHP dün de belirttiğim gibi, CHP deneyim ve insan biriktiren (yiyen, yok eden ve her şeyi yeniden başlatan değil) bir örgütsel kavrayışa, bilgeliğe ermelidir! Liderlik, kolektif bir karakter de kazanmalıdır! Özgür Baykal’ın CHP’ye katkı ve yararları daha büyük olacaktır! 2) Fethullah Fethullah neden Baykal’ı arama ihtiyacı duydu? Bu işte onlar olmayabilir! Bunu vurgulayarak CHP’ye göz kırpıyorlar. Bunun bazı nedenleri var. Örneğin Baykal’ın Kutlu Doğum Haftası üzerine konuşması (CHP ve Baykal’ı siyasal olarak tırmandıran başka bir olguydu!) nedeniyle duydukları memnuniyet... İkincisi, AKP’nin düşüşü ve CHP ile Baykal’ın iktidar tırmanışı.. Unutmamalı ki Fethullah Hareketi, iktidarlara, yükselen siyasilere yakın durur! Muhtemel iktidarlarla bugünden çok iyi geçinmek zorundalar. Çünkü devlette önemli mevzi sahipleri durumundalar... Olayın diğer yönü: Fethullahçılardan gelen “Bizim oğlanlar (our boys!) işin içinde yoklar” teminatının tersinde yatan itiraf ise Fethullah örgütünün yaşadığımız pek çok önemli olayda işin içinde olduğudur! 3) Erdoğan Baykal-Baytok Komplosu, yandaş basında neredeyse hiç görülmeyecekti! İşin asıl astarı anlaşıldı: Erdoğan’dan talimat almışlar meğer! Büyütmeyin, saldırmayın demiş! Yandaş medya ve yazarları bir ordu gibi! Bir emir alıyorlar, yükleniyorlar, saldırıyorlar, vurup kırıyorlar... Başka bir emirle, sus-pus oluyorlar.. Emir kumanda çok iyi işliyor! Acaba neden “Baykal’ın üzerine fazla gitmeyin...” demiş olabilir iktidar? Biz zaten yapacağımızı yaptık, vurduk devirdik, fazlasına gerek yok, anlamı mı gizli... Artık yorumu size bırakıyorum. CHP, anayasa paketinin yürürlüğünün durdurulmasõ ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak Gül’den pakete onayANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, “kararım çok gecikmeyecek” dediği anayasa deği- şikliğiyle ilgili yasayõ onaylayarak halko- yuna sundu. CHP paketin yürürlüğünün dur- durulmasõ ve iptali istemiyle Anayasa Mah- kemesi’ne başvuracak. Gül, kendisine 7 Mayõs’ta gönderilen ana- yasa değişikliği paketini, halkoylamasõna su- nulmak üzere Resmi Gazete’de yayõmlan- masõ için Başbakanlõk’a gönderdi. Paketin Resmi Gazete’de yayõmlanmasõnõn ardõn- dan halkoylamasõ süreci başlayacak. “Hal- koylamasına 60 gün sonra mı yoksa 120 gün sonra mı” gidileceğini tartõşmalarõna ise Yüksek Seçim Kurulu (YSK) karar ve- recek. Dün olağan toplantõsõnõ gerçekleşti- ren YSK’nin Başkanõ Ali Em, değişikliğin Resmi Gazete’de yayõmlanmasõnõn ardõn- dan kurulun toplanarak bir karar alacağõnõ söyledi. Em, halkoylamasõna ilişkin kararõn ve halkoylamasõ takviminin kurul toplan- tõsõndan sonra belirleneceğini ifade etti. Em, bir soru üzerine de, Anayasa Mahkeme- si’nde açõlabilecek davanõn kendilerinin vereceği kararõ etkilemeyeceğini belirtti. CHP, halkoylamasõnõn süresini 120 gün- den 60 güne düşüren yasa değişikliğinin se- çim yasasõ niteliğinde olduğunu, bu nedenle ilk yapõlacak halkoylamasõnda uygulana- mayacağõnõ savunmuştu. CHP Grup Baş- kanvekili Hakkı Süha Okay, paketin şekil ve esas yönünden anayasaya aykõrõ olduğunu belirterek, halkoylamasõnõn da 60 gün son- ra yapõlamayacağõnõ söyledi. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ise “Halkoylamasıyla ilgili yasa bir seçim ya- sası değildir. Bu nedenle halkoylaması 60 günün bitimindeki ilk pazar günü yapı- lacaktır. CHP, her şeyi Anayasa Mahke- mesi’ne götürüyor, biz millete gidiyoruz” dedi. TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin de, Rusya Devlet Başkanõ Dimitri Medve- dev ile görüşmesi sõrasõnda, Medvedev’in sü- rece ilişkin sorusu üzerine, “Referandum gözüküyor. Demokrasinin güçlenmesi için referandum kültürünün gelişmesin- de yarar görüyorum” diye konuştu. Med- vedev de “referandumun milli iradenin en üst seviyesi olduğunu” söyledi. BDP Genel Başkanõ Selahattin Demir- taş da referandumdaki tutumlarõna ilişkin “Hükümetin tavrında herhangi bir deği- şiklik olmazsa bizim Meclis’te sürdür- düğümüz tavrı sandıkta da sürdürmemiz son derece doğal olacaktır” dedi. Gazete- cilerin CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne baş- vurusu ile ilgili bir sorusu üzerine Demirtaş, “CHP ve MHP ile şu veya bu şekilde bir- likte hareket etmemiz mümkün değil. CHP’nin bir tek oy eksiği dahi olsa BDP’den destek görmeyecektir” dedi. MHP il başkanlığı önünde meydana gelen kavgaya polis biber gazı sıkarak müdahale etti. Polisin açtığı ateşte ağır yaralanan bir öğrenci hastaneye kaldırıldı. Önceki gece başlayan olaylar dün de devam etti. (Fotoğraf: AA) Öğrencikavgasındakandöküldü MUĞLA (Cumhuriyet) - Muğla Üni- versitesi’nde eğitim gören 2 grup arasõnda önceki gece Recai Güreli Caddesi’nde kavga çõktõ. Kavganõn arkasõndan MHP Muğla İl Binasõ taşlanõrken saldõrgan gençlerle polis karşõ karşõya geldi. Poli- sin açtõğõ ateş sonucu Muğla Üniversite- si İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 2. sõnõf öğrencisi Şerzan Kurt (21) ağõr ya- ralandõ, 20 kişi gözaltõna alõndõ. Önceki gece başlayan olaylar dün de devam ederken yaşananlarõ protesto eden 200 ki- şilik grup bazõ ev ve kafeteryalara saldõrdõ. Savlara göre Ülkü Ocaklarõ’ndan atõlan Emrah Oltulu adlõ bir gençle, Kürt kö- kenli öğrenciler arasõnda dün sabaha karşõ saat 03.00 sõralarõnda bar çõkõşõnda tartõşma çõktõ. Kavgaya dönüşen tartõşma sonrasõ BDP sempatizanõ gençlerin MHP il merkezine saldõrdõğõ öne sürüldü. Muğla Emniyet Müdürlüğü ekipleri, il başkanlõğõ önündeki kavgaya biber gazõ ve havaya ateş ederek müdahale etti. Olayda Şerzan Kurt adlõ öğrenci omuzuna kurşun isabet etmesi nedeniyle ağõr ya- ralandõ. Polis, 20 öğrenciyi ifadelerini al- mak üzere polis merkezine götürdü. Bu arada BDP’li gençler dün de 150 ki- şilik bir grup oluşturarak Kurt’un teda- vi gördüğü Muğla Devlet Hastanesi’ne yürüdü. “İntikam, İntikam…”, “Muğ- la faşizme mezar olacak” sloganlarõ atan gençlerle çevik kuvvet arasõnda çõkan abedede, Murat Demirbaş adlõ polis me- muru, atõlan taşla yüzünden yaralandõ. Polis yetkilileri ile zaman zaman tar- tõşan BDP’li gençler, arkadaşlarõnõn “Gültekin” adõnda bir polis tarafõndan vurulduğunu öne sürdü. Topluluk fail ya- kalanmadan, hastane bahçesinden çõk- mayacaklarõnõ söyledi. Muğla emniyeti yetkilileri ise olay yerinde 7.65 milimetre çapõnda 1 adet boş kovan bulunduğu ve olayla ilgili geniş kapsamlõ bir soruştur- manõn sürdürüldüğü belirtildi. Ev ve kafeteryalara saldırı Önceki gece yaşanan olaylarõn ardõn- dan yaşananlarõ protesto eden yaklaşõk 200 kişilik bir grup, Kötekli Mahallesi’nde öğrencilerin bulunduğu bazõ kafeterya ve evlere saldõrdõ. Saldõrõ sõrasõnda grubun attõğõ taşlardan kafeteryada oturan iki kõz öğrenci yaralandõ. Protesto olaylarõnõn ya- şandõğõ bölgeye, çok sayõda takviye po- lis ekibi gönderildi. Evlere zorla girme- ye çalõşan gruba, polis gaz bombasõ ve bi- ber gazõ ile müdahale etti. Gazdan etki- lenen çok sayõda öğrenci fenalaştõ. Polis çok sayõda kişiyi gözaltõna aldõ. AYDINLARDAN İTİRAZ Özgürlükler referanduma sunulamaz İstanbul Haber Servisi - Bilim in- sanlarõ, sanatçõ, gazeteci, hukukçu, si- vil toplum örgütü temsilcilerinin bu- lunduğu aydõnlar, Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’e yaptõğõ ortak çağrõda, re- feranduma sunulmasõ planlanan anaya- sa değişiklik paketi kapsamõnda “insan hak ve özgürlükleri ile ilgili düzenle- melerin referanduma sunulmaması” gerektiğini, aksi halde seçmenin karar verme özgürlüğünün kõsõtlanacağõnõ belirttiler. Prof. Ayşe Buğra, Prof. Binnaz Toprak, Prof. Burhan Şenatalar, Prof. Cengiz Güleç, Prof. Hayri Ko- zanoğlu, Prof. Turgut Tarhanlı, avu- kat Akın Atalay, Alevi Bektaşi Derne- ği Genel Sekreteri Kazım Genç, Eği- tim-Sen Ankara 5 No’lu Şube Başkanõ Remzi Altunpolat, sendikacõ Rıdvan Budak, Toplum Gönüllüleri Vakfõ Başkanõ İbrahim Betil, DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanõ Prof. Tahsin Yeşildere’nin aralarõnda bu- lunduğu aydõnlar, hazõrladõklarõ ortak bildiri ile Cumhurbaşkanõ Gül’e çağrõ- da bulundu. ‘Bütünsel değişikliği temsil etmiyor’ Referanduma sunulacak olan anayasa paketinin, gerekli katõlõm ve müzakere süreci içerisinde hazõrlanmadõğõna ve bütünsel bir değişikliği temsil etmedi- ğine dikkat çekilen bildiride şu görüş- lere yer verildi: “Bu niteliklere sahip olmayan pa- ketin maddelerinin, bütünsel değişik- liklerde olduğu gibi, tek bir oyla re- feranduma sunulması seçmenin karar verme özgürlüğünü kısıtlayacaktır. Bu nedenle, anayasa değişikliği için- deki 26. maddede yer verilen, ‘halko- yuna sunulmasõ halinde tümüyle oyla- nõr’ şeklindeki düzenlemenin demok- ratik ilkelere aykırılığının giderilme- sine olanak tanımak için, değişiklik teklifini TBMM’ye iade etmenizi ve TBMM’nin de yukarıdaki görüşleri dikkate alarak bu sürecin işleyişini demokrasiye katkı sağlayacak biçim- de yönlendirmesini bekliyoruz.” Aydõnlarõn, böyle bir gelişmenin, re- ferandum sürecinde artmasõndan endi- şe duyduklarõ toplumsal kutuplaşmayõ azaltacağõna inandõklarõnõ belirttikleri bildiride şöyle denildi: “Böylelikle, siyasi partilerin kapa- tılmasına dair hükümlerin AİHM ve Avrupa Konseyi Venedik Komisyo- nu Kriterleri çerçevesinde istisnai bir durum olarak düzenlenmesi, temsilde adalet ilkesine imkân ver- meyen barajın kaldırılması, seçim ve siyasi parti yasalarının daha de- mokratik hale getirilmesi gibi önce- likli gördüğümüz değişikliklerin de önü açılabilir.” Aydõnlar tarafõndan hazõrlanan ortak bildiride, referanduma sunulacak olan anayasa paketinin, gerekli katõlõm ve müzakere süreci içerisinde hazõrlanmadõğõna ve bütünsel bir değişikliği temsil etmediğine dikkat çekildi. Köşk uyarõlarõ dinlemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, arala- rõnda eski YÖK Başkanõ Prof. Dr. Er- doğan Teziç ve Prof. Dr. Mümtaz Soysal gibi kamuoyunca tanõnan öğre- tim üyelerinin bulunduğu 14 hukukçu- nun anayasa paketinin TBMM’ye geri gönderilmesi istemiyle gönderdiği mek- tubu dinlemedi. Gül’e gönderilen mek- tupta anayasa değişikliklerinin bütün ha- linde halkoyuna sunulmasõnõn anayasaya aykõrõ olduğu ve düzenlemelerin çağdaş olmadõğõ uyarõsõ yapõlõyor. Eski YÖK Başkanõ Prof. Teziç, YÖK üyesi Prof. Necmi Yüzbaşıoğlu, Prof. Mümtaz Soysal, Prof. Dr. Fazıl Sağ- lam, Prof. Dr. Ülkü Azrak, Prof. Dr. Süheyl Batum, Prof. Dr. İbrahim Ka- boğlu, Prof. Dr. Köksal Bayraktar, Prof. Dr. Naz Çavuşoğlu, Prof. Dr. Sul- tan Üzeltürk Tahmazoğlu, Doç. Dr. Ece Göztepe Çelebi, Doç. Dr. Korkut Kanadoğlu, Doç. Dr. Selin Esen ve avukat Turgut Kazan, Cumhurbaşka- nõ Gül’e yazdõklarõ mektupta anayasa pa- keti konusunda uyarõlarda bulundu. Tek bir parti dayatmasõyla anayasa de- ğişikliğine gidilmemesi gerektiği vur- gulanan hukukçularõn mektubunda, şe- kil ve esas yönünden paketle ilgili ola- rak şu görüşlere yer verildi:  Başbakan tarafõndan ortaya atõlan ve Bakanlar Kurulu üyeleriyle hukukçu bazõ AKP’lilerin hazõrladõğõ paket, ana- yasanõn anladõğõ anlamda “belli sayıda milletvekilinin hazırladığı değişiklik teklifi” niteliğinde sayõlamaz.  Başta TBMM Başkanõ’nõn imzasõ olmak üzere, bir imza sorunu yaşanmasõ, TBMM’ye sunulan metnin milletve- killerine değil, hükümete ait olduğunu gösteriyor. Ayrõca, oylamalarda da oy verme iş- leminin denetim altõna alõndõğõ ve bu du- rumun medya aracõlõğõyla kamuya yan- sõtõldõğõ biliniyor. Oylama biçiminin anayasaya aykõrõlõğõ, önemli bir anaya- sal sorun olarak belirmektedir.  Anayasanõn 175. maddesinin 7. fõk- rasõ, anayasa değişikliklerinin halkoy- lamasõna sunulmasõ konusunda, hiçbir kuşkuya yer bõrakmayacak biçimde ka- bul edilen değişiklik maddeleri arasõn- da ilke olarak ayrõm yapõlmasõnõ öngö- rüyor. Şu halde hazõrlanan anayasa de- ğişikliklerinin makul bir gerekçeye da- yanmaksõzõn bir bütün halinde halkoyuna sunulmasõ bu ilkeye aykõrõlõk oluştura- caktõr. Anayasa değişikliklerinin bu içerikte ve bütün olarak halkoyuna su- nulmasõ, başlõ başõna bir anayasaya ay- kõrõlõk nedenidir.  Hukuk devleti ilkesini ihlal edecek olan bir anayasa değişikliği, planlanan plebisitle de sağlõk kazanamaz. AKP’nin girişimi ile TBMM’den geçen anayasa paketinin kalbi, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Hâkimler ve Savcõlar Yük- sek Kurulu (HSYK) ile ilgili düzenle- melerdir. Bunlarõn “Avrupa’nın çağ- daş ve demokrasi değerlerini” ölçü al- dõğõ iddiasõ, gerçeği yansõtmamaktadõr. Bu değerler, AB Komisyonu’nun Tür- kiye’deki yargõ reformuna yardõmcõ olmak üzere görevlendirdiği uzmanla- rõn istişari ziyaret raporlarõnda somut- laştõrõlmõştõr. Özellikle HSYK ile ilgili olarak yer alan düzenlemeler, bu raporlarla taban tabana zõttõr.  Anayasa Mahkemesi açõsõndan ya- põlan değişiklikler de en az HSYK ile il- gili olanlar kadar endişe vericidir. Cum- hurbaşkanõnõn dolaylõ olarak seçeceği üye sayõsõ, yürürlükteki anayasaya gö- re 8’den 10’a, doğrudan seçeceği üye sa- yõsõ ise 3’ten 4’e çõkarõlmaktadõr. Böy- lece 1982 Anayasasõ’nõn öngördüğü sistem, daha da güçlendirilmiş biçimde korunmuş olmaktadõr. Kamuoyunca tanõnan 14 hukukçu, Cumhurbaşkanõ Gül’den, pakete onay vermeden önce gönderdikleri bir mektupla veto etmesi isteminde bulundu BAYKAL’A SUİKAST İDDİASI Bütün şüpheliler serbest bırakıldı İstanbul Haber Servisi - Deniz Baykal’a suikast id- diasõyla ilgili olarak zanlõ Mit- hat Yılmaz teslim oldu. İhbarõ yaptõğõ ileri sürülen Şeref Ka- sap ve diğer 12 şüpheli serbest bõrakõldõ. Kasap emniyetteki ifadesinde, “Suikast iddiası- nı kendim kurguladım. Ak- rabam olan Mithat Yılmaz beni dolandırdığı için inti- kam almak istedim” dedi. Adliyeye sevk edilen Kasap, tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõldõ. Avukatõyla birlikte İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Va- tan Caddesi’ndeki yerleşkesi- ne gelen Mithat Yõlmaz, Or- ganize Suçlarla Mücadele Şu- be Müdürlüğü’ne çõktõ. Şu- bede, Yõlmaz’õn ifadesi alõndõ. Şeref Kasap da babasõ ceza- evine girdiğinde Yõlmaz’õn kendilerine yardõm sözü ver- diğini, ancak yerine getirme- diğini iddia etti. Bu nedenle, Baykal’a yönelik suikast ih- barõnõ kurguladõğõnõ öne sürdü. Şeref Kasap, Deniz Bay- kal’õn Belçika programõnõ in- ternetten öğrendiğini, Mus- tafa Sarıgül’ün de konuyla il- gisinin bulunmadõğõnõ, ihbar mektubuna kendisinin yerleş- tirdiğini söyledi. Gözaltõna alõnan 13 kişi ara- sõnda, Şişli Belediye Başkan Yardõmcõsõ Osman Şevket Arslan da bulunuyordu. Adliyeye sevk edilen Kasap ve diğer şüpheliler serbest bõ- rakõldõ. İstanbul Valisi Mu- ammer Güler ise Kasap’õn daha öncede ihbarda bulun- duğunun tespit edildiğini be- lirterek, “Başkasının adına bir mail numarası kullan- mış. İhbardan bir dakika önce de yine bir başkası adı- na terör şubesine bir yerde silah bulunduğuna dair ih- barda da bulunmuş. Bu ki- şi ile ilgili 2009’da 5 ayrı ih- barda bulunulduğunu da tespit ettik” dedi. [email protected] ÖZYÜREK: BAŞVURU İÇİN 110 İMZA HAZIR Başvuru dilekçesi hazır olan CHP, paketi bugün Anayasa Mahkemesi’ne götürecek. CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek, paketin onaylanmasıyla ilgili olarak “Farklı bir şey beklemi- yorduk. Sayın Gül uzlaşmayla değil, AKP’nin dayatmasıyla Cumhurbaşkanlığı makamına seçilmiş bir kişidir ve şu ana kadar da AKP’nin istediği bütün kanunları onaylamıştır. CHP Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaktır. Yürürlüğü dur- durma talebinde de bulunacaktır” açıklamasını yaptı. Özyü- rek, gerekli 110 imzanın da hazır olduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle