19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Ayrıntıda Boğulmak Türkiye büyük bir çalkantının içinde. Hemen herkesin kabul ettiği gerçek budur. Bu çalkantıdan yeni bir devlet, yeni bir cumhuriyet, yeni bir düzen çıkarmak isteyenler de, bu yeni devletin, cumhuriyetin, düzenin eskisine oranla daha işbirlikçi, parçalanmış ve zorba olacağını savunanlar da aynı kanıdadır: Türkiye değiştiriliyor. Bu değişikliği gerçekleştirmek isteyenler kafaların olabildiğince karıştırılmasına özel bir önem veriyorlar. Kafaların karışması içinse çok sayıda neden vardır. Sahte solcu ve liberallerin başarıyla yerine getirdikleri temel görev budur. Ayrıntı, gerçeğe hâkim olmuş durumdadır. Türkiye’nin kendini solda tarif eden, ama aynı zamanda Cumhuriyetin kurucu partisi olma konumunu koruyan, zaman içinde çok farklı, çelişkili politikaların yürütücüsü olmuş parti, 2000’li yılların başında yürürlüğe konmuş “yeni bir cumhuriyet” hareketinin tüm ülkeyi kapsayan saldırısında, yeni aşamanın kurbanıdır. Bu yalnız CHP için değil, Türkiye için de bir darbedir ve ağır bir darbedir. CHP’yi sosyal demokrasiyi kutsayarak sosyal demokrat saymayanlar yanılıyor. CHP kendine özgü sosyal demokrat bir partidir ve tüm dünyadaki sosyal demokrat partiler gibi sistemle rejim arasında sıkışıp kalmıştır. Manevra yeteneği de bu nedenle sınırlı kalmaktadır. CHP’nin ve Deniz Baykal’ın başına geleni anlayabilmek için gözlerimizi CHP’den ve Deniz Baykal’dan ayırmamız gerekiyor. Dikkatimizi çevirmemiz gereken Türkiye’nin genel tablosu, 2000’den bu yana olup bitenlerin toplamının anlamıdır. Türkiye ısrarlı, kararlı, içerde ve dışarda kotarılmış büyük bir planın titizlikle uygulanmasıyla gerçekleştirilen, Cumhuriyetin kazanımlarını tersine çevirmeyi amaçlayan bir karşıdevrim süreci içindedir. Bu strateji, etkin ve yetenekli hırsın, “artık biz yöneteceğiz ve istediğimiz gibi yöneteceğiz, 80 yılın intikamını alma vakti geldi” diyen, saldırısını topyekûn bir savaşa dönüştüren, kitlesel desteğe sahip gücüyle hayat buldu. Bu gücün uzlaşma araması, geri çekilmesi, siyasetin daha zarif yöntemlerini kullanması olanaklı değildir. Çünkü yöntemini değiştirdiği gün yıkılacağı korkusunu taşımaktadır. O nedenle de aynı yöntemde ısrar edecek, aynı kabalıkla vesayetini kurmayı sürdürecektir. Büyük siyasetin içinde henüz bir güç olarak yer alamayan sosyalist sol, sivil zorbalığın mutlak egemenliğine kendini fikren ve cismen hazırlamak durumundadır. Sosyal demokrasi ise ne yazık ki, geri çekilişin işaretlerini vermeye başlamıştır. “Bu işte Pensilvanya’nın eli yok” diyen Deniz Baykal, kendisine kurulan komployla savaşabilmek için karşı cepheyi bölmek istiyor olabilir, ama geneli gözden kaçırdığı, 2000’li yıllardan bu yana gerçekleşenlerin inatçı güçlerinin iç ve dış bağlantılarını ihmal ettiği de ortadadır. Mekanizmalar artık kendiliğinden işliyor. O mekanizmayı yöneten bir ortak irade var. Bunun için Pensilvanya ile Ankara’nın, İstanbul’un her gün konferans yapması gerekmiyor. O ortak irade, Silivri’de Susurlukçularla darbecileri, muhalifleri, aydınları gazetecileri aynı kaba koyan ve ülkeyi korku cumhuriyetine çeviren iradedir. Yapılması gereken ayrıntıda boğulmamak, genel tabloyu gözden kaçırmamaktır. Bu tablo, aklı başında olan yurtseverlerin, solun, sosyal demokratların, etkin ve atak bir siyasetle, Türkiye’nin yeni rejimini dizayn etmek, zorba bir düzen kurmak için her şeyi yapmaya kararlı olanların karşısına, aynı kararlılıkla çıkmalarını gerektiriyor. Artık zaman kalmamıştır. İş işten geçmek üzeredir. e-posta: [email protected] Tartõşma yaratan Baykal-Gülen telefon görüşmesini CHP’li Yõlmaz Ateş ve Atilla Kart yorumladõ: ‘F tipi’ kaygõmõz sürüyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanlõğõ’ndan istifa eden Deniz Baykal’õn “komplodan Fethullah Gülen değil, iktidar so- rumlu” mesajõ vermesi tartõşma ya- ratõrken, CHP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Yılmaz Ateş, “Düşmanınızı hükümetin içinde arayın, diyor adam. Gülen bu dürüstlüğü göste- rirken bunu göz ardı edemeyiz. O da düşmanımız, bu da bizim düş- manımız, onun da üzerinde kalsa, bunun da üzerinde kalsa, bizim le- himize, diyemeyiz” dedi. CHP Kon- ya Milletvekili Atilla Kart da, “‘F’ ti- pi yapılanma ile ilgili kaygılarımız devam ediyor. Genel başkanımız, Gülen’in kendisini aradığının kayıt altına alınması için öyle konuştu” görüşünü dile getirdi. Kaset görüntülerinin internet orta- mõnda yayõmlanmasõnõn ardõndan Baykal’õ arayan Fethullah Gülen’in “Bunun bizimle ilgisi yok” demesi ve Baykal’õn da bu sözlerin “samimiye- tine inandığını” ifade etmesi çeşitli yorumlara neden oldu. Ateş, “Komplonun, alçaklığın karşısında bir ses vermek gerekti- ğini” vurgularken, “Bu hükümete karşı kim etkili duruyorsa, kimine Ergenekoncu diyorlar, kimini tari- katın üstüne gidiyorsun diye tu- tukluyorlar, kimisinin Alevi köyle- rine yardım ettin diye defterini dü- rüyorlar. Kimine de alçakça kom- plo kuruyorlar. Herkes kuzu gibi sı- ranın kendisine gelmesini mi bek- leyecek, yoksa Sayın Baykal’ın çığ- lığına bir yanıt mı verecek?” dedi. ‘Kaygılarımız sürüyor’ Başbakan Tayyip Erdoğan’õn açõk- lamalarõnõn “suçluluğunun ifadesi” olduğunu kaydeden Ateş, Gülen-Bay- kal telefonlaşmasõ ile ilgili olarak da şu değerlendirmeleri yaptõ: “Bizim ayrı bir MİT’imiz, emni- yetimiz, Jandarma istihbaratımız mı var? Bunu ortaya çıkaracak olan Başbakan’dır. Başbakan’a yakışan ‘bu tezgâhõ yapanlarõ tespit ettik’ açıklaması yapmak olurdu. ‘Fet- hullah Gülen aramõş, bunlarõn işi ol- madõğõna göre, bu komplonun kimin tarafõndan yapõldõğõ da söylenmiştir’ endişesi ve kuşkusuyla bunlar söy- lenmiştir. Bizim ayrı bir emniyeti- miz yok, istihbarat örgütümüz yok, bunu hükümet ortaya çıkaracak. Biz dün ne idiysek, bugün de oyuz. Bu hassasiyetlerimiz aynen devam ediyor, hatta daha da artarak de- vam ediyor. Hukuk yerine, bir ce- maat hukuku yerleştirilmek isteni- yor. Buna karşı mücadeleyi de de- mokrasi ve hukuk zemininde veri- yoruz. Sayın Gülen bunu söyledi di- ye ‘CHP ne oluyor’ soruları istis- mardır... Baykal’ın bunu söyleme- si şu nedenledir; hükümete bu tez- gâhın içinde senin olduğunu bili- yorum, diyor. Bunu bilin, düşma- nınızı hükümetin içinde arayın, di- yor adam. Gülen bu dürüstlüğü gösterirken, onun niyeti belli diye bunu göz ardı edemeyiz. O da düş- manımız, bu da bizim düşmanı- mız, onun da üzerinde kalsa, bunun da üzerinde kalsa, bizim lehimize, diyemeyiz.” ‘Amaç kayıt altına almak’ “Emniyette ‘F’ tipi örgütlenme” ile ilgili çeşitli değerlendirmeler yapan Kart, Baykal’õn sözleriyle ilgili olarak “Genel başkanımızın o değerlen- dirmesini Fethullah Gülen’in ara- dığının kayıt altına alınması olarak gördüm. Bunun kamuoyuna ifade edilmesi gerekiyordu, madem ki bir arama var, bu çerçevede bir su- nuş olduğu kanısındayım” dedi. Kart, sözlerini şöyle sürdürdü: “İz- leme, dinleme, görüntüleme meka- nizmasını kuranlar ve buna anında müdahele imkânına sahip olanlar, bunu durdurmayı sağlayanlar, dur- durduk, diyebilenler, aslında bu komplo ortamını ve iklimini yara- tanlardır. Bu iklimin başında da hem siyasi erk, hem de o izleme, din- leme, görüntüleme dinleme meka- nizmasının başındaki kamu görev- lileri geliyor. Son olayda kamu gö- revlileri bu işin doğrudan içinde mi- dir, değil midir bilemiyoruz. Ama bütün bu sürecin hüküme- tin hem yasal, hem siyasi sorumlu- ğunda olduğu açıktır. Bu iş kamu gücünün, devleti yönetenlerin işti- raki ve kurgusu olamadan servis edilebilecek bir iş değil. ‘F’ tipi ile rekabet içinde olan aynı mentalite- ye sahip başka cemaat yapılanma- ları ve bunun ideolojik yapıya bü- rünmesi beraberinde illegal yapı- lanma ve ilişkileri yaratıyordur. Türkiye’de bürokraside temel sorun budur. ‘F’ tipi örgütlenmeyle ilgili kaygılarımız devam etmektedir.” Gülen’in son dönemde Türkiye’deki siyasi gelişmeler nedeniyle eleştirilere hedef olmaktan rahatsõz olduğu belirtildi AKP ve cemaat ayrı mı düştü? Haber Merkezi - Deniz Baykal’õn CHP Genel Baş- kanlõğõ’ndan istifa etmesinin yankõlarõ sürüyor. İzmir’de kurultay delegeleri il binasõnda bir araya gelerek Baykal’a destek toplantõsõ yaptõ. CHP İzmir İl Başkanõ Ekrem Bulgun, “CHP genel başkanı ve yapılacak olan kurultaydaki genel başkan adayımız Deniz Baykal’dır” dedi. ANTALYA Büyükşehir Belediye Başkanõ Mustafa Akaydın, yaşananlarõn insan haklarõna yapõlmõş en ağõr ve en çirkin saldõrõ olduğunu be- lirterek, “Genel Başkanımı- zın arkasındayız” diye ko- nuştu. Konya, Gaziantep, Ma- latya, Burdur’da da il örgütleri Baykal’a destek toplantõlarõ düzenledi. CHP il örgütleri hareketli UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA - CHP Genel Başkanlõğõ’ndan ayrõ- lan Deniz Baykal’õn basõn toplantõsõnda dikkati çe- ken kritik 2 konu, dün gün boyunca siyasi kulislerin ana gündem maddesi oldu. Birincisi Fethullah Gü- len’in kendisine verdiği “Bunun bizimle bir ilgisi yok” mesajõ ve bunun kamuoyuna açõklanmasõy- dõ. İkincisi ise komplo diye nitelendirdiği kaset ola- yõnõn sorumlusu olarak hükümeti göstermesiydi. Akõllara acaba Baykal’õn elinde somut bir belge, bil- gi ya da ipucu olup olmadõğõ sorusu takõldõ. Bay- kal, “Ben boşa konuşan insan değilim. Beni bi- len bilir, konuştuğum şeyi tartarak söylerim” ya- nõtõyla bazõ bilgilere sahip olduğu sinyalini vermişti. Başkent kulislerinde, Baykal’õn elinde ne olduğu sorusuna gün boyunca yanõt arandõ. Bize ulaşan bil- giler Baykal’õn elinde gerçekten gündemi sarsabi- lecek bazõ bulgular olduğu yönünde. Teknolojik cihazlar CHP’de, Baykal’õn kendisini bizzat takip amaç- lõ bazõ “teknolojik araç gereçlerden” haberdar ol- duğu iddialarõ yoğun biçimde konuşuluyor. “Bö- cek” olarak adlandõrõlan dinleme amaçlõ aygõtlar ya da benzeri teknolojik cihazlar kullanõldõğõ ve bun- larõn da tespit edildiği dile getiriliyor. Bu yöndeki ipuçlarõ CHP Adana Milletvekili Tacidar Sey- han’õn basõna görüntülerle ilgili yaptõğõ açõklamada da yatõyor. Başbakan Tayyip Erdoğan önceki gün “Eğer ellerinde bu hadisenin perde arkasıyla il- gili belge, bilgi ve somut bir durum varsa bunu hiç geciktirmeden kamuoyuyla, ilgili makamlarla ve savcılarla paylaşmalıdır” derken; Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek de dün “herkesin yargıya yardımcı olması” çağrõsõ yaptõ.Baykal’õn bu çağ- rõlar konusunda temkinli olduğu ve gelişmelere gö- re hareket etme eğiliminde olduğu öğrenildi. Gülen, Baykal’ı neden aradı? Gülen’in “bir arkadaşı vasıtasıyla” Baykal’a üzüntülerini bildirmesi, Baykal’õn da basõn top- lantõsõnda bu komplonun Gülen cemaati tarafõndan yapõlmadõğõ mesajõnõ açõkça vermesi, “CHP, Gü- len cemaati ile yakınlaşıyor mu” sorusunu gün- deme taşõdõ. Siyasi kulislerde, konunun iki ana bo- yutu olduğu dile getirilirken “Gülen neden Bay- kal’ı arama ihtiyacı hissetti?” ve “Baykal, ba- sın toplantısında bu görüşmeyi yaptığını neden açıkladı” sorularõnõn yanõtõ aranõyor. Kulislerde, Fethullah Gülen’in özellikle CHP’de hâkim görüş olan “Türkiye’de son dönemde siyasi gelişmelere yön veren her olayın arkasında cemaat var” gö- rüntüsünü kõrmak ve bu olayda da oklarõn kendi- sine yönelmesinin önüne geçmek için inisiyatif al- dõğõ dile getiriliyor. Konunun diğer boyutu ise Bay- kal’õn basõn toplantõsõnda özellikle bu komployu “Gülen cemaatinin yapmadığına vurgusu”nu ter- cih etmesi. Baykal’õn, bu noktadaki temel amacõ- nõn Gülen ile AKP iktidarõ arasõnda zaten bir sü- redir mevcut olduğu bilinen görüş ayrõlõğõnõn ka- muoyu önünde daha da belirgin ve görülür hale ge- tirmek olduğu CHP kulislerinde genel kabul gören değerlendirme. Bir diğer yorum da söz konusu gö- rüşmenin daha sonra başkalarõ tarafõndan kamuo- yuna açõklanmasõnõn önüne geçmek olduğu şek- linde. Gülen-Baykal diyaloğunun, kaset olayõ ne- deniyle bir defaya mahsus anlõk bir görüşmeden mi ibaret olduğu, yoksa geleceğe dönük hem CHP hem de Gülen cemaatinin siyasi tavrõnõ etkileyecek ye- ni bir durum mu yarattõğõ ise önümüzdeki günle- rin sõcak tartõşma konusu olmaya devam edecek. Baykal köşesine mi çekilecek? Baykal, 22 Mayõs’ta yapõlacak CHP Kurultayõ’na katõlmayacağõnõ açõkladõ. Baykal, “yeniden dön” çağrõlarõna net bir yanõt vermekten kaçõnõyor. An- cak referandum konusunda fikri net. Baykal, “Ge- nel başkan olsam da olmasam da referandum- da meydanlardayım” diyerek partinin kararlarõnda belirleyici konumda olacağõnõ belirtiyor. Adana’da ‘geri dön’ çağrõsõ ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Adana İl Örgütü, CHP Genel Başkanlõğõ’ndan istifa eden Deniz Baykal’a “geri dön” çağrõsõnda bulundu. Kurultay delegeleri ise Baykal için imza topladõ. CHP Adana İl Örgütü’nde toplanan kurultay delegeleri, parti yöneticileri, partili belediye başkanlarõ ve çok sayõda CHP’li, “İnadına CHP, inadına Baykal”, “Tayyip gidecek, Baykal gelecek” ve “Baykal sen bizim her şeyimizsin” sloganlarõ attõ. AKP’yi yuhalayan grup adõna açõklama yapan CHP Adana İl Başkanõ Serdar Seyhan, parti ve partililer olarak komplolara boyun eğmeyeceklerini bildirdi. Baykal’õn yõlmadan sürdürdüğü mücadeleyi bõrakmamasõ çağrõsõnda bulunan Seyhan, CHP’liler olarak sonuna dek Baykal’õn yanõnda olacaklarõnõ duyurdu. Adana’da bulunan 28 kurultay delegesi de Baykal için imza topladõ. BAYKAL’A DESTEK CHP Adana İl Örgütü’nde Baykal’a destek toplantısı düzenlendi. BasındaGülengörüşmesiyorumları Köşe yazarlarõ Baykal’õn Gülen’i kastederek söylediği sözleri farklõ yorumlarken buluştuklarõ teknoktaiseeskiCHPGenelBaşkanõ’nõnkomplonunsorumlusuolarakAKP’yigöstermesiydi İstanbul Haber Servisi - De- niz Baykal’õn partisinden istifasõ ve Fethullah Gülen’e yönelik vurgusu, medyada farklõ değer- lendirildi. Baykal’õn istifa kararõ- nõ açõklarken üstü kapalõ bir şe- kilde, “İktidarın samimiyetine inanmıyorum ama ABD’den, Pennsylvania’dan aldığım me- sajlara da inanıyorum” sözle- riyle Fethullah Gülen’e gönder- me yapmasõ, köşe yazarlarõ tara- fõndan özetle şöyle yorumlandõ: Hüseyin Gülerce (ZA- MAN): Sayõn Baykal büyük bir dürüstlük örneği verdi, kadirşi- naslõk yaptõ. Bu bir vefadõr. Da- ha önce CHP’li isimler hep F Ti- pi diye bahsederlerdi, sürekli Sa- yõn Gülen ima ediliyordu, onu sevenlerin hareketi ima ediliyor- du. Ama böyle bir günde, tarihi bir açõklama yaparken bu konu- dan bahsetmesi ve Sayõn Gü- len’in samimiyetine inandõğõnõ söylemesi, büyük bir dürüstlük, kadirşinazlõk ve vefa örneğidir. Hükümete büyük bir sorumluluk düşüyor. Çok ağõr laflar konuştu Baykal. Devlet her türlü imkânõ- nõ kullanarak bunu açõğa çõkar- malõdõr. Türkiye’de siyaset bir kan davasõna dönüşmüştü.. Hü- kümetin çok hõzla hareket etmesi lazõm. Cengiz Çandar (RADİ- KAL): Baykal, Türk siyaset sah- nesinin en tecrübeli siyaset ada- mõ olarak kabul ediliyor. “Şifre- ler”le konuşmayõ ondan daha iyi bilen de yoktur. Bu sözlerinden şu sonuçlar “şifre çözmek” için özel gayret gerekmeden çõkõyor: 1. “Komplo”yla ilgili olarak hü- kümeti sorumlu tutuyorum; 2. Amerika’da Pennsylvania eyale- tinde yaşayan Fethullah Gü- len’in cemaatinin bu “komplo” ile hiçbir ilişkisi yoktur. Murat Yetkin (RADİ- KAL): İstifa açıklamasındaki önemli ayrıntılardan birisi de, Baykal’ın orada yaşayan Fet- hullah Gülen’i kastederek ABD’den Pennsylvania’dan gelen mesajların samimiyetine inandığını söylemesiydi” ifade- lerini kullandõ. Baykal’a yönelt- tiği “Pennsylvania’ya yaptığı- nız gönderme ne anlama geli- yordu” sorusuna Baykal şu ya- nõtõ verdi: “Birtakım yorumlar yapıldı, parti içindendir, efen- dim cemaat işidir diye. Bizce bu hükümetin bilgisi içindedir. Göreceksiniz.” Melih Aşık (MİLLİYET): Deniz Bey doğrudan Erdo- ğan’gilleri suçladõğõna göre, an- laşõlan bildiği bir şey var.. De- mek ki “AKP özel örgütü” gibi bir örgütten kuşkulanõyor... Mehmet Barlas (SA- BAH): Baykal’õn iktidarõ suçlar- ken Gülen cemaatine teşekkür göndermesi de herhalde değer- lendirilmelidir. Çünkü biliyoruz ki bazõ hükümet üyeleri de ve mesela Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek de Baykal’õ arayõp kaset komplosunu kõnayan me- sajlar vermişti. Ama demek ki Baykal bu mesajõ Pennsylva- nia’nõn mesajlarõ kadar samimi bulmamõştõr. Şamil Tayyar (STAR): Pennsylvania’dan mesaj gel- diğini ima ederek alanõ daha da daraltõp hükümeti hedef tahtasõ- na oturttular. (...) Bu noktada in- ce işçilik yaparak “cemaat” ile AK Parti arasõna set çekmeye çalõştõ. (...) Bu arada CHP için- de, “Baykal, Pennsylvania vur- gusuyla ‘kasetin gerisini yayõn- lamayõn ben de sizi tartõşmanõn dõşõnda tutarõm’ mesajı verdi, selam çaktı” yorumlarõ dilden dile dolaşmaya başladõ. Okay Gönensin (VA- TAN): Baykal konuşmasõnda, Fethullah Gülen cemaatinin bu olayda parmağõ olmadõğõna inan- dõğõnõ açõkça söyledi. Hemen ar- dõndan hükümete yönelik suçla- mada bulunmasõ da, inansa da inanmasa da kayõtla ilgili olarak kimi hedef almaya devam edece- ğini gösterdi. (...) Sõralamadaki mantõk bile Baykal’õn, en azõn- dan kõsa bir vadede köşesine çe- kilmeyeceğinin işaretidir. Serdar Turgut (AK- ŞAM): Yõllarõnõ Türkiye’ye adamõş bir devlet adamõnõn isti- fasõ, önemlidir ama onun gider- ayak yaptõğõ cemaat açõlõmõ çok daha fazla önemlidir. Belki de bölünmeye doğru gitmekte olan Türkiye, Fethullah Hoca’nõn ve Baykal’õn karşõlõklõ incelikleri nedeniyle normalleşme sürecine girme şansõnõ yakalamõştõr. İkisi- ne de teşekkür borçluyuz. KAVRAMA YENİ YORUM ‘Suç varsa devlet sırrı olmaz’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarba- kõr’da 1990’lõ yõllarda işlenen faili meçhul cina- yetlerle ilgili birleştirilen davalarõn duruşmasõn- da, “devlet sırrı” kavramõna yeni bir yorum geti- rildi. Mahkeme kararõnda, “Bir suç olgusuna ilişkin bilgileri içeren belgeler, devlet sırrı ola- rak mahkemeye karşı gizli tutulamaz” denildi. Diyarbakõr 6’ncõ Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, itirafçõ olmalarõ nedeniyle kimlik bil- gileri gizli tutulan bazõ sanõklarõn bilgileri, avu- katlar tarafõndan istendi. İçişleri Bakanlõğõ tara- fõndan itirafçõlarla ilgili istenen kimlik bilgileri- nin gönderilmemesi üzerine bilgiler avukatlar ta- rafõndan tekrar talep edilirken mahkeme talebi kabul etti. Kabul gerekçesinde “devlet sırrı” kavramõna yeni bir yorum getirildi. Gerekçede, “Devlet sırrı niteliğindeki bilgi- ler, ancak mahkeme hâkimi ve heyeti tarafın- dan incelenebilir. Suç işleyen bir kişiye, araş- tırma, yakalanma ve tutuklanmadan kurtul- ması için imkân sağlayan kişi de altı aydan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır” denildi. Bazõ sanõklarõn kimliklerinin verilmeme- sinin suç olduğunu savunan mahkeme, ayrõca sa- nõklardan eski PKK itirafçõsõ Abdulkadir Aygan’õn İsveç’ten iadesini de istedi. Mahkeme, dönemin askeri yetkilileri Hikmet Köksal, Ah- met Cem Ersever, Arif Doğan gibi isimler hak- kõndaki işlemlerin de araştõrõlmasõna hükmetti. CHP Genel Merkezi’nden, Fethullah Gülen’in Baykal’a gönderdiği mesajõn içeriğine ilişkin yapõlan açõklamada Gülen’in herhangi bir şekilde, “Bizim çocuklara sordum, bizimle ilgisi yok. İktidara bak- sınlar” beyanõnda bulunmadõğõ belirtildi. Gü- len de cemaate yakõn bir ajansa yaptõğõ açõk- lamada böyle bir beyanõnõn olmadõğõnõ doğ- ruladõ. Gülen, olayõ televizyondan öğren- diğini belirterek “Fevkalade üzüntü duy- dum. Beni ziyarete gelmiş bir arkadaşım bu hislerimi Sayın Baykal’a iletti” dedi. CHP VE GÜLEN’DEN AÇIKLAMA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle