Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 10 MAYIS 2010 PAZARTESİ
6 HABERLER
GÖRÜŞ
İ.GÜRŞEN KAFKAS
Uygarlıklar Beşiği
Mardin’de Eğitim Rüzgârları
Barışın ve hoşgörünün diyarı Mardin’de eğitime,
kültüre ve sosyal gelişmeye yönelik farklı
çalışmalar yapılıyor. Hacı Ömer Sabancı Vakfı’nın
desteğiyle kurulan “Sakıp Sabancı Mardin Kent
Müzesi ve Dilek Sabancı Galerisi”nin açılışı
kentin yüzünü güldürdü. Her Mardinlinin burada
kendisinin ve ailesinin geçmişinden bir eser
bulacağı, kalıcı ve görülmeye değer bir müze.
Mardin’i Mardin kılan hatlar, yazıtlar, eşyalar,
kitaplar, giysiler vb... Mardin Valiliği, Marev ve
Çekül vakıflarının birlikte projelendirdiği bu
müzede İstanbul Valisi Muammer Güler’in
katkıları da unutulmayacaktır.
Tarihi Zinciriye ve Kasımiye medreselerinden
sonra, 2009’da Artuklu Üniversitesi’nin kurulması
sevindiricidir. Birbirlerine karışan, bütünleşen
kültürler Artuklu Üniversitesi’nin aydınlığında gün
ışığına çıkacaktır.
14. yy. düşünürlerinden “İbn Teymiyye’nin
Cihat fetvası” barışçı bir söylemle, Mardin’de
toplanan din bilginlerince yorumlanmış. Artuklu
Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Küresel Yenilik ve
Rehberlik Merkezi (GCRG) ile Canapus Colsulting
düşünce kuruluşunun düzenlediği bu toplantıda
yedi asır önceki bir düşünce tartışılmış. Yeni bir
sorunmuş gibi tartışılan bu konu yerine, bugünün
insanları barış istiyor. Yüzyıllar öncesinin bir
söyleminin bugün için geçerliliği yoktur. Mardin,
bilerek seçilmiş bir kent mi?.. Müslümanları,
Müslüman olmayan yönetimlerle savaşmaya
çağıran bir fetva!.. Dost geçinen ülkelerin İslam
dinini kullanarak karışıklık yaratma isteği diye
düşünüyorum. Bilim ve teknoloji çağında
ortaçağı yaşamak / yaşatmak düşü, ya da
eskiye gidiş gibi bir kurgu.
Mardin Milletvekili Cüneyt Yüksel’in katkılarıyla
Mardin’de “Eğitim Sistemimiz, Sorunlar ve
Çözüm Yolları” adlı düzenlenen panelle ilgili
basında yayımlanan haber ve bültenleri de izledim.
“Mardin’de bir eğitim seferberliği yapılması ve
eğitim için fedakârlıkta bulunulması gerekir”
önerileri beni heyecanlandırdı.
Her şeyin eğitimden geçtiği ve eğitimin
bulunduğu bir yerde bilgisizliğin olacağının
vurgulandığı panelde, destek ve katkı gerektiğine
değinilmiş. Geçmişten bugüne uygarlıklara sahne
olan Mardin’de; önemli bir eğitim, tarih, kültür,
folklor ve sosyal yapı zenginliğinin olduğu gerçeği
dile getirilmiş. Panelde, 21. yy’da Türkiye’de
eğitimin vizyonu, geleceğin dünyasında küresel ve
çağdaş eğitim, eğitim sistemimizin kalitesini
arttırma, hizmet içi ve öncesi eğitim, öğretmen
eğitimi, milli eğitim bakanlığı personel politikaları,
üniversiteye giriş, yeni sınav sistemi gibi önemli
konulara açıklık getirici düşünceler paylaşılmış.
Görülen o ki, özgür düşüncenin kıvılcımları
Anadolu’ya / Mardin topraklarına kadar
ulaşmış. Bu kadar eğitim emekçisi bir aradayken,
ülke eğitiminin sorgulandığı panelde Mardin’de
eğitim ve sorunlarına da yer verilmeliydi. Yoğun
bir eğitim çalışmasıyla gençlere iş alanlarının
açılması, yeni iş olanağı sağlanması konulu nasıl
bir eğitim tartışılmalıydı.
Mardin’deki eğitim rüzgârının bir esintisi de
Marsev’in (Mardin Eğitim Vakfı) kurulmasıdır.
Artuklu Üniversitesi’ne kaynak sağlamak,
geliştirmek ve desteklemek amaçlı Marsev, eski
Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Sn. Kemal
Nehrozoğlu’nun başkanlığında, seçkin çalışma
arkadaşlarıyla yarınlarımızın güvencesi sevgili
gençlerimizin en iyi koşullarda eğitim görebilmeleri
için yoğun arayışlardadır. Marev’le güç birliği
içinde çalışan Marsev Artuklu Üniversitesi’nin
gelişmesi için önemli bir kaynak ve umut
olarak görülmektedir.
Mardin’in köklü tarihi, zengin uygarlığı, ilginç
görselliği ile barışın, anlayışın, hoşgörünün ve
sevginin kenti olmayı uygulanacak eğitim
çalıştaylarıyla taçlandırılacağına! inanıyorum.
Emeği geçen herkesi kutluyorum.
Avrupa Günü kutlandı
“9 Mayıs Avrupa Günü” etkinlikleri kapsamın-
da Ankara’da TBMM ve Gençlik Parkı’nda bi-
siklet turu düzenlendi. Bisiklet turuna katılan
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış
da bisiklet turunun AB süreci için öneminin so-
rulması üzerine “AB süreci durmadan, yılma-
dan, usanmadan çalışmayı gerektiren adeta bi-
siklet kullanmak gibi devamlı pedal çevirmeyi
gerektiren bir süreç” dedi. Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu da “Türkiye’nin Avrupalılı-
ğının esasen tescil edilmiş bir durum olduğunu”
belirterek “Tam üyelikle birlikte, Avrupa ken-
di içine önemli bir kültür zenginliğini ithal et-
miş olacaktır” diye konuştu.
Murat Karayalçõn, 9 Mayõs Avrupa Günü’nde Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdi
‘Builişkidenevlilikçõkmaz’UTKU ÇAKIRÖZER
ANKARA - Eski Fransa Dõşişleri
Bakanõ Robert Schuman’õn bugün-
kü AB’nin temelini atan 9 Mayõs
1950 tarihli bütünleşme deklarasyo-
nunun yõldönümü, AB üyesi ülkelerin
yanõ sõra aday ülke Türkiye’de de dün
Avrupa Günü olarak kutlandõ. Anka-
ra ile AB arasõndaki yarõm asõrlõk iliş-
kinin tek somut kazanõmõ olarak de-
ğerlendirilen Gümrük Birliği Anlaş-
masõ’nõn altõnda Türkiye adõna imza-
sõ olan dönemin Başbakan Yardõmcõ-
sõ ve Dõşişleri Bakanõ Murat Kara-
yalçın, “Eğer Türkiye AB ilişkisi bir
nişanlılık ve tam üyelik bir evlilik
ilişkisi ise bu nişanlılık çok olumsuz
noktaya geldi. Evlilik çıkarmak
çok zor” dedi.
Siyasi çalõşmalarõnõ CHP’de sür-
düren Karayalçın’õn Gümrük Bir-
liği ve AB sürecine ilişkin gözlem-
leri şöyle:
Bu ilişkiden evlilik çık-
maz: Türkiye ile AB arasõ ilişki-
ler maalesef yalnõzca Gümrük Bir-
liği (GB) ile sõnõrlõ kaldõ. 1963’te
başlayan ilişkinin yarõm yüzyõl son-
ra böyle bir noktada olmasõ büyük
olumsuzluk. Eğer Türkiye AB iliş-
kisi bir nişanlõlõk ve tam üyelik bir
evlilik ilişkisi ise bu nişanlõlõk çok
olumsuz noktaya geldi. Buradan
evlilik çõkarmak çok zor. Çünkü iliş-
ki düzey kaybetmiş durumda.
Teknik göstergeler lehte:
Bugüne kadarki tüm kazanõm da GB
çerçevesinde elde edilmiştir. TOBB
Genel Başkanõ Rifat Hisarcıklıoğlu
bir keresinde bana “Bugün Anadolu
Kaplanları diye bir üretici ve sanayi
kesimi varsa altında sizin imzanız
olan bu Gümrük Birliği sayesinde-
dir” demişti. Gerçekten de uygula-
maya girdiği 1 Ocak 1996’dan bu ya-
na tüm teknik göstergelere bakõldõ-
ğõnda, yani ihracatõn daha hõzlõ artmasõ,
ihracatõn ithalatõ karşõlama oranõnõn
yükselmesi ve mal çeşitlenmesi gibi
çeşitli göstergelere bakõnca GB lehte
gibi gözükmektedir.
GB artık taşıyamıyor: GB’nin
artõk Türkiye-AB ilişkilerini bugüne
kadar olduğu gibi taşõmasõ mümkün
değil. Çünkü tõkanma noktasõna geldi.
Serbest ticaret hatalı iş-
liyor: Bunun iki sebebi var; bi-
rincisi AB’nin sanayi ve ihracat du-
rumu açõsõndan Türkiye’ye benze-
yen ülkelerle imzaladõğõ serbest ti-
caret anlaşmalarõ Türkiye’yi zora so-
kuyor. Bu ülkeler AB üzerinden,
Türkiye’ye mallarõnõ rahatça soka-
bileceklerini bildikleri için ayrõ bir
serbest ticaret anlaşmasõ imzala-
maya uzak duruyorlar. Burada çok
büyük bir işleyiş hatasõ var.
Limanlar GB yükümlülüğü-
müz değil: Tõkanmanõn ikinci se-
bebi ise GB’nin sorumluluk alanõ dõ-
şõnda birtakõm yükler yüklenmek zo-
runda bõrakõlmasõdõr. Güney Kõbrõs
Rum Yönetimi uçak ve gemilerinin
Türkiye liman ve havaalanlarõna girişi
konusu GB ile ilişkilendirilerek Tür-
kiye’nin önüne konuyor. Bu hukuken
yanlõştõr. Çünkü GB böyle bir yü-
kümlülük yüklemiş değil bize. Tek yü-
kümlülüğümüz var. AB’de üretilen sa-
nayi ve işlenmiş tarõm ürünlerinin
girişine engel koyamayõz. Bu yü-
kümlülük çerçevesinde GKRY sõnõr-
larõ içinde bir meyve suyu ya da alü-
minyum ihracatõ söz konusuysa bun-
lar Türkiye’ye gelebilir. Buna engel çõ-
karamayõz. Ancak uçak ve gemilerin
gelişi bu kapsamda değil, hizmetlerin
serbest dolaşõmõ kapsamõndadõr ve
Türkiye ile AB arasõnda da bu yönde
bir anlaşma yoktur. Türkiye’nin “Be-
nim böyle bir hukuki yükümlülü-
ğüm yok” demesi gerekir.
Hükümet yanlış söylem kul-
lanıyor: Ama maalesef AKP ve
Başbakan Tayyip Erdoğan olayõn bu
hukuki yönüne bakmak yerine farklõ
bir anlayõşla müzakere etmektedir.
Başbakan, “Siz tecridi kaldırın biz
de limanlarımızı açalım” diyor.
Türkiye hukuken haklõ olduğu konu-
da siyaseten yanlõş söylem kullanarak
işi zora sokmuştur.
Yeni ilişki için yeni müza-
kere: GB tõkandõğõ için yeni bir
ilişkinin başlatõlmasõ, bunun için de
AB ile yeni bir müzakereye girilme-
si gerekir. Yeni müzakerenin içinde
serbest ticaret konusu ile vize ve ko-
talar konularõ da mutlaka olmalõ.
Mallar serbest dolaşõyor ama onlarõ
üretenler dolaşamõyor. Böyle bir şey
olamaz. Bu, çok ciddi rekabet aksa-
masõnõ gündeme getirmekte. Kotala-
rõn da arttõrõlmasõ gerekir. Hükümet
içinde GB’yi faydalõ bulan var, bul-
mayan var. İsmet Paşa 1963 Anlaş-
masõ’nõ imzalarken sorunca “İstersek
çıkarız” denmişti. Eğer hükümet çok
olumsuz görüyorsa o zaman çõksõn.
Ben GB’den çõkmaya karşõyõm. Çõk-
mak Avrupa’nõn canõnõ acõtmaz, Tür-
kiye’nin canõnõ daha çok acõtõr.
Daha fazla bastırabiliriz:
AB, Yunanistan’daki ekonomik
kriz nedeniyle çok büyük başarõ-
sõzlõkla karşõ karşõya. Türkiye’nin
önünde 90’lõ yõllarda bir tõkaç hali-
ne gelen Yunanistan ve GKRY
ekonomik olarak çok zor süreçten
geçiyor. Yani eskisi kadar takatle-
ri kalmadõ. Türkiye yalvarma ya-
karma noktasõnda olmamalõ, tam ter-
sine şimdi daha fazla bastõrabilir.
AB, hükümetin beklenti-
sini kullandı: Hükümetin AB ile
ilişkilerde en büyük hatasõ aşõrõ
beklenti içinde olduklarõnõ AB ta-
rafõna sezdirmeleridir. Bu da AB yö-
neticileri tarafõndan kullanõldõ. AB
ile ilişkilerde dönemselliğin çok
ağõrlõk taşõdõğõnõ görürüz.
Karayalçõn, “Gümrük Birliği tõkandõğõ için yeni bir ilişkinin başlatõlmasõ, bunun için de AB ile
yeni bir müzakereye girilmesi gerekir” dedi. Bundan sonraki süreçte kopma olmamasõ gerektiğini
belirten Karayalçõn “Yalvar yakar duruma da gelinmemeli” diye konuştu. Karayalçõn, GB’nin
Türkiye-AB ilişkilerini de bugüne kadar olduğu gibi taşõmasõnõn mümkün olmadõğõnõ ifade etti.
AKP: Her koşulda suç
Mustafa Sarıgül, İzmir Karşıyaka’da iktidara yürüyüş merkezini açtı. (Fotoğraf: AA)
CHP lideri Baykal’a suikast iddialarõnõ değerlendiren
TDH lideri, Sav ve Baykal’a yönelik ağõr sözler söyledi
Sarõgül yargõya gidiyor
EMRE DÖKER
İZMİR - Türkiye Değişim Hareketi (TDH) li-
deri Mustafa Sarıgül, CHP Genel Başkanõ Deniz
Baykal’a suikast iddialarõyla ilgili olarak yargõya
gideceğini söyledi. İddialarõ ortaya atan CHP
Genel Sekreteri Önder Sav’a da “Kendisini ruh
doktorlarına göstermesi lazım” dedi.
Anneler Günü etkinliklerine katõlmak için İzmir’e
gelen Sarõgül, Adnan Menderes Havaalanõ’nda ga-
zetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Sarõgül, emniyetin
konuyla ilgili kendisine herhangi bir davetinin ol-
madõğõnõ vurguladõ. Sarõgül, şöyle konuştu: “Sa-
yın Deniz Baykal ve arkadaşlarını, böyle bir şey
yapacaklar diye bekliyorduk. Ama şimdi değil,
TDH daha da güçlendiği zaman bekliyorduk.
Sayın Önder Sav’ın, kendini ruh doktorları ve
sağlık hekimlerine göstermesi lazım. Sav, zaman
zaman peygamberimizle ilgili sözler söylüyor,
masasında telefonları açık unutuyor. TDH’yi çu-
kura çekmeye çalışıyorlar. Ama bu çukurun
içinde olmayacağız, çamura bulaşmayacağız.”
Bugün bir basõn toplantõsõ gerçekleştireceğini
dile getiren Sarõgül, konuyu yargõya taşõyacakla-
rõnõ ifade etti. Sarõgül, “Bunların hepsi deli saç-
ması. Bir inşaat adresi gösterilmiş, bu saçma-
lıkları niye aynı gün söylemediler de bu güne
kadar beklediler?” dedi.
‘Kısa süreli panik yaşandı’
Sarõgül Karşõyaka’daki “İktidara yürüyüş mer-
kezi”nin açõlõşõna doğru yürüyüşe geçti. Karşõya-
ka Çarşõsõ’nda CHP binasõ önünden geçerken Öz-
gür Hınıslı, Sarõgül’e doğru yöneldi. Hõnõslõ, kor-
tejõn dõşõna çõkarõldõ. Öğrenci olduğu öğrenilen Hõ-
nõslõ, Sarõgül’e soru sormak istediğini öne sürdü.
Hakkõ Köylü, CHP lideri Baykal’a ait olduğu öne sürülen kaseti değerlendirdi
ERDEM GÜL
ANKARA - TBMM Adalet
Komisyonu Başkanvekili Hakkı
Köylü, CHP Genel Başkanõ Deniz
Baykal’õ ait olduğu ileri sürülen
kasetin yayõmlanmasõnõ Türk Ce-
za Yasasõ (TCY) açõsõndan de-
ğerlendirirken “Özel hayatın giz-
liliğini ihlale girer. Ama bizde
henüz yeni ve mahkemeler ge-
reğince karar vermediği için
yeterince yerleşmedi. Karar ista-
tistiklerini inceleyip cezaların
yükseltilip yükseltilmemesine
karar vermemiz gerekir” dedi.
Köylü, “Eğer böyle bir olay
doğruysa başka, değilse başka.
Doğruysa da müeyyidesi var, de-
ğilse de var. Eğer doğruysa
TCK’nin 132. maddesinden dü-
zenlenen ‘Özel Hayatõn Gizliliğini
ihlal’ suçu kapsamındadır” de-
di. Köylü, özel yaşamõn gizliliği-
ni ihlal düzenlemesinin Türki-
ye’de yeni bir uygulama olduğu-
nu belirterek şunlarõ söyledi: “Bu
konu uygulamada yeterince yer-
leşemedi. Cezasının yüksek ya
da azlığından çok, mahkemeler
tayin olunan cezayı verebildiler
mi, önemli olan bu. 5 yıllık bir
düzenleme bu. Çok yeni. 5 yıldır
verilmiş cezalar da vardır. An-
cak şu anda sağlıklı bir istatis-
tik bilgimiz yok.”
‘Üst sınırdan ceza verilmeli’
Köylü, TCY’de cezanõn birey-
selleşmesi düzenlemesi bulundu-
ğunu, bu düzenlemenin suçun
kastõ, yoğunluğu, yeri, verilen za-
rarõn ağõrlõk derecesi gibi unsurlara
bağlõ olarak hâkimin üst sõnõrda ce-
za belirlemesine olanak tanõdõğõ-
nõ vurguladõ. Köylü, “Ancak biz-
de bir hastalık var. Sadece bu
olaya özgü söylemiyorum, hâ-
kimin cezayı belirlerken bazen
üst sınırdan belirlemesi gerekir
ama alışkanlık gibi alt sınırlar-
dan vermeye gayret ve devam
ediyorlar. Halbuki bu tür suç-
larda cezanın üst sınırdan ve-
rilmesi gerekir” diye konuştu.
Hakkõ Köylü, son zamanlarda yo-
ğunlaşan yasadõşõ dinlemeler ko-
nusunun da özel yaşamõn gizlili-
ğini ihlal olayõ gibi mahkeme ka-
rarlarõyla toplum yaşamõnda ye-
terince yerleşemediğini, bunlarõn
istatistikleriyle yeniden değerlen-
dirilebileceğini söyledi.
HAŞİM KILIÇ
UTKU ÇAKIRÖZER
ANKARA - Ana-
yasa Mahkemesi Baş-
kanõ Haşim Kılıç,
CHP lideri Deniz
Baykal’a ait olduğu
iddia edilen görüntü-
lerin internet üzerin-
den yayõmlanmasõnõ
“vahim ve iğrenç bir
olay” olarak nitelen-
dirdi. Hükümete de
çağrõda bulunan Kõlõç, “Özel hayatın gizliğini
ihlal suçunun cezası mutlaka ağırlaştırılma-
lı. Bu konuda en kısa sürede gerekli adımın
atılmasında fayda var” dedi. CHP kaynakla-
rõ da Baykal’õn görüntüleri yayõmlayan inter-
net sitelerine “Özel hayatın gizliliğine ve
kişisel mahremiyete saldırı” gerekçesiyle
dava açacağõnõ bildirdi.
Özel hayatõn gizliliğine ilişkin suçlarda
TCY hükümlerinin yetersiz kaldõğõnõ belirten
Kõlõç, “Şu andaki yasaya göre bu tür cezala-
ra 6 ay ile 3 yıl arasında hapis öngörülüyor.
Ancak çeşitli sebeplerle bu cezalar düşürü-
lüyor. Bunların daha da ağırlaştırılması ge-
rekir. Bu konuda hükümetin cezaları arttı-
racak yasal düzenlemeler yapmasında fay-
da vardır” diye konuştu. Sadece görüntü de-
ğil telefon dinlemelerinin de özel hayatõn giz-
liliğinin ihlali olduğunu vurgulayan Kõlõç,
“Cezai düzenlemeler bu tür suçların hepsi-
ni kapsayacak şekilde olmalı” dedi. Kõlõç, en
ağõr cezanõn görüntüleri çeken ya da telefonla-
rõ dinleyenlere verilmesi gerektiğini kaydetti.
Yüklü bir tazminat isteyecek
Baykal’õn görüntüleri ilk yayõmlayan inter-
net siteleri olduklarõ belirlenen
“metacafe.com” ve “habervaktim.com”
aleyhinde manevi tazminat davasõ açma kararõ
aldõğõ bildirildi. Davalarõn “sembolik” olma-
yacağõnõ kaydeden CHP kurmaylarõ, “Başka-
ları için yapmalarını önleyecek kadar ağır
tazminat cezası isteyeceğiz” bilgisini verdi.
‘Vahim ve
iğrenç bir olay’
Baykal MYK’yi
topluyor
İLK KEZ KAMUOYU KARŞISINDA
FIRAT KOZOK
ANKARA - İdare ve Anayasa Hukuku Uz-
manõ Prof. Dr. Ülkü Azrak, CHP
lideri Deniz Baykal’a ait olduğu
ileri sürülen kasetle ilgili, “Özel
yaşamın gizliliği gibi kutsal bir
ilke, teknoloji ile bu kadar kolay-
ca ihlal ediliyorsa, aynı teknoloji
ile bunların önüne geçmek de
mümkündür. İstedikleri her şeyi
TÜBİTAK’a gönderiyorlar. Eğer
samimiyseler, ciddiyseler TÜBİ-
TAK’tan da yardım alarak bun-
ları önlemeye çalışsınlar” dedi. Baykal örne-
ğinde bu gizlilik ilkesinin “çok kaba biçimde
ihlal edildiğini” belirten Azrak, “Faillerin pe-
şine düşüp, onları yakalayacak yerde, ‘Efen-
dim, bir siyaset adamõ ahlaklõ ve etik kurallarõ-
na uygun hareket etmelidir’ şeklinde birtakım
söylemleri ön plana çekmek, suçları teşvik
etmekten başka bir şey değildir”
diye konuştu. Azrak, kamuoyuna
yansõyan haberlerde kasetin 8 yõl
öncesine ait olduğu bilgisinin yer
aldõğõna dikkat çekti. “Bu kaset
şimdi tam da referandum önce-
sinde neden ortaya atılıyor?
Bunda bir siyasi manipülasyon
amacı yok mudur? Bence çok
açık bir şekilde var” diyen Az-
rak, şunlarõ söyledi: “Anayasa
Mahkemesi’ne 110 imza ile başvuran
CHP’nin hem burada hem de eğer referan-
duma gidilecekse buradaki şansını yok et-
mek amacıyla böyle bir şey yapılmıştır.”
PROF. AZRAK: TÜBİTAK ŞİMDİ DE DEVREYE GİRSİN
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanõ Deniz Baykal, bugün merkez
yönetim kurulunu (MYK) toplayarak son ge-
lişmelerle ilgili değerlendirme yapacak. Bay-
kal’õn istifa yanlõsõ olmadõğõ ifade edilirken
kulislerde CHP kurultayõnõn ertelenebileceği
değerlenrdirmeleri yapõldõ.
CHP lideri Baykal, kendisi ve bir kadõn mil-
letvekiline ait olduğu öne sürülen video kase-
tin bazõ interne sitelerinde servise verilmesin-
den sonra ilk kez bugün kamuoyu önüne çõka-
cak. Baykal’õn Danõştay’õn 142. kuruluş yõldö-
nümü nedeniyle düzenlenecek “Danıştay ve
İdarı Yargı Günü” tören programõ ve sem-
pozyumuna katõlabileceği bildirildi. Törene
katõlõmõn Baykal’õn programõnda göründüğü
ancak saat 11.00’de MYK toplanacağõndan bu
törene katõlmaktan vazgeçebileceği de ifade
edildi. Baykal’õn, MYK toplantõsõnda yaşanan
kriz sonrasõ tavrõnõ ve bundan sonra izleyeceği
yolu netleştirmesi bekleniyor. Baykal istifa
ederse tüzük gereği 45 gün içinde kurultaya gi-
dilmesi bekleniyor. Kurultayõn daha önce 22-
23 Mayõs’ta toplanmasõ kararlaştõrõlmõştõ. Ku-
lislerde bu kriz ortamõnda hemen kurultaya git-
mek yerine kurultayõn bir süre ertelenmesinin
gündeme gelebileceği ifade edildi.
Yoksulluk sınırı 2 bin 389 lira
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Memur-
Sen’in nisan ayõ açlõk ve yoksulluk sõnõrõ araş-
tõrmasõna göre, dört kişilik ailenin açlõk sõnõrõ
914 lira, yoksulluk sõnõrõ ise 2 bin 389 lira ola-
rak belirlendi. Memur-Sen’den yapõlan açõkla-
mada, nisan ayõnda mart ayõna göre gõda mad-
delerinin fiyatlarõnda ortalama yüzde 0.59’luk
azalma oldu. Yüzde 43.39’luk düşüşle ilk sõra-
da yer alan sivri biberi, patlõcan, çarliston biber
ve dolmalõk biber takip etti. Nisan ayõnda kuru
soğandaki fiyat artõşõ ise yüzde 47.08 oldu.