10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 MAYIS 2010 PAZARTESİ 10 DIŞ BASIN [email protected] DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Komşunun İşi Zor! Komşu Yunanistan’ın, içine düştüğü derin krizi atlatması için AB ve IMF’nin kesenin ağzını açmaya karar vermesi, kuşkusuz, önemli bir gelişme. Ancak dayatılan koşulların sosyalist iktidarın yakın geleceğini yakından ve ne yazık ki olumsuz yönde etkileyeceği kaçınılmaz. Öyle ki iktidara geldiğinde kucağında nur topu gibi bir kriz bulan sosyalist iktidar, ABD ve IMF’nin yapacağı 120 milyar Avro’luk yardım için dayattığı koşulları kabul etmekten başka çare bulamayınca, yakın gelecekte sandıkta ağır bir yenilgiye uğrama riskini de göze almış görünüyor. Sosyalist parti iki talihsiz durumla karşı karşıya. Ağır bir miras, umutsuz bir gelecek! Avrupa Birliği, lMF’nin de katkısıyla Yunanistan’a sağlayacağı yardımla, kuşkusuz, sıradaki İspanya, Portekiz, İrlanda ve kimi üye Doğu Avrupa ülkelerindeki muhtemel Avro krizlerini de önleyeceği sanılıyor. Ancak evdeki hesabın çarşıya ne ölçüde uyacağı belirsiz. Krizin faturasının, krizin asıl sorumlularının sırtına yüklenmesi, ABD’deki büyük finansal krizde olduğu gibi, Yunanistan krizinde de kulak arkası edilecek görünüyor. Kapitalist dünyayı sarsan büyük krizin bir kez daha olmaması için alınacağı söylenen önlemlerin tümünün lafta kaldığı biliniyor. Krizin sistemden doğduğunu kimse kabul etmeye yanaşmıyor. Krizde bankaların sorumluluklarının üzerleri örtülüyor. Krizin sorumlusu bankalar devlet parasıyla iflastan kurtarılıyor, ama bu bile onların eskiden olduğu gibi başına buyruk çalışmalarını önlemeye yetmiyor. Yunanistan’da olanlar ve olacaklar da bundan farklı olmayacak. Krizin faturası, krizin gerçek sorumlularının sırtına değil, çoğunca olduğu gibi, krizin mağduru halkın ve emekçilerin sırtına yüklenecek. Yunanistan’da emekçilerin ve halkın büyük kitleler halinde sokağa dökülerek direnişe geçmesi bu yüzden. Şu sıralar sosyalist iktidar AB ve IMF’nin yardım koşullarını meclisten geçirmiş bulunuyor. Grevlerin ve direncin, en azından şimdilik sona ermesiyle ülkede ortalık sakinleşmiş görünüyor. Ancak yara henüz taze. Acı henüz hissedilmiyor. Ancak bu sadece bir görüntüden ibaret. Asıl kavga sosyal kazanımlarını ne pahasına olursa olsun korumaya kararlı Yunan halkı ve emekçilerinin, AB ve IMF’nin yapacakları yardımın koşulları arasında yer alan önlemler hayata geçirilmeye başlayıp, bıçak kemiğe dayandığında yeniden çok daha güçlü ve etkili direnişe kaldıkları yerden başlayacaklarından kuşku yok. Önümüzdeki dönem sürekli bir direnç dönemi olmaya aday görünüyor. Zira, AB ve IMF’nin yardımı bağladıkları koşullar çok ağır. Önlemler doğrudan halkın ve emekçilerin sosyal kazanımlarına yönelik. Geçim derdini arttıran, paranın değerini düşüren, alım gücünün törpülenmesine, kemer sıkmaya, üstüne üstlük salt bankaların cebini doldurmasına olanak sağlayan tefeci faizli bir yardımdır söz konusu olan. Önceki sağcı muhafazakâr iktidar, sosyalist Papandreou’nun ileri sürdüğü gibi, istatistiklerde hile yaparak AB’yi uyutan ve ülkenin bugünkü krize sokulmasının baş sorumlusudur. Ama krizin sorumluları salt eski yönetimle sınırlı değildir. Krizin baş sorumlusu serbest piyasa kutsalını AB’nin, Fransız, Hollandalı ve İrlandalıların karşı çıkmalarına rağmen birliğin tümüne dayatan Lizbon Anlaşması’dır. Lizbon Anlaşması AB’nin kuruluş felsefesiyle de çelişkilidir. Daha açık bir deyişle Lizbon Anlaşması sosyal dayanışmanın Avrupası’nın da sonu, birliğin serbest piyasaya muhkemce bağlanmasıdır. AB’de piyasa ekonomisi ve bankalar o denli kutsanmaktadır ki, AB Merkez Bankası BCE, bizzat bankaların kurbanı Yunanistan’a, bankalara uyguladığı düşük faizli krediyi sağlamamıştır. Böylece sistem düşene yardım etmeleri için bankalara sağladığı yüzde 1 faizli krediyi Yunanistan’a yüzde 5’le vermekte sakınca görmemiştir. Uzmanların hesaplamalarına göre AB’nin Yunanistan’a sağladığı tefeci faizinden Fransa 160 milyon, Almanya 240 milyon; yardım sağlayan ülkelerin tümü ise yaklaşık 700 milyon Avro getiri sağlayacaklardır. Lizbon Anlaşması’ndan sonra Avrupa Birliği’nde dayanışmanın yerini tefecilik almış görünüyor. Fransız sosyalist vekillerden Henri Emmanuelli ne denli, “Bir ükenin yardımına koşarken bundan yararlanıp iş çevirmeye kalkışılmaz” dese de AB’nin yeni sistemi bu! Yunanistan’a sağlanacak 120 milyar Avro’luk AB ve IMF yardımı karşılığında Yunan hükümetinin meclisten geçirererek kabul ettiği koşullar yenilir yutulur cinsten değil. Ülkenin tüm ekonomisi ve politikası Brüksel ve Washington’ın sıkı denetimi altında olacak. Bu niteliğiyle de Osmanlı’nın ünlü Düyunu Umumiye’sine bile taş çıkartıyor. Dayatılan reformlar, ücret ve emeklilik kesintileri, özelleştirmeler ve bu yöndeki bir yığın “reform” 2060’a kadar sürecek. Henüz “resmen” açıklanmayan anlaşmaya göre hedef, finans kriziyle yüzde 13.4’e tırmanan açığın azaltılması. Bu, ekonomi uzmanlarına göre, ülke için yıkım olması bir yana, hükümranlığının da sonu anlamına geliyor. Yunanistan’õn son Odisseia’sõADRIANO SOFRI Yunan trajedisi; televizyon kanallarõnda haber bültenleri bu spotla açõlõyor. Ati- na’da güvenlik güçleri ile göstericiler ara- sõndaki silahlõ çatõşmada ilk kayõplar, ne polis ne de göstericilerin arasõndan... “Hiç kimsenin” ölüleri, bizim ölülerimiz. Do- kunduğu ve dokunduğu yerde ölen her şeyi Avro ile değerlendiren Avrupa’yõ iğnele- mek bir yere götürmez. Avrupa, tüm olan bitenin ardõnda cüzdan konusunda birleşti. Ama yeterli gelmedi. Yunanlõlar 2 Avro’lar üzerinde Etropa’yõ kaçõran Zeus’un imge- sini bastõlar. Her şey başladõğõ noktada so- na erdi. Ölümcül bir çöküş ve kader yeni- den kendi evinde. (Yunanistan Başbakanõ) Papandreu günler önce Yunanlõlarõ “yeni bir Odisse- ia’ya hazırlanmaları” konusunda uyardõ. Filippomaria Pontani’nin bana anlattõğõ üzere, Kavafis’in yayõmlanmayan birçok şiirinde adlandõrdõğõ gibi, “ikinci Odisse- ia” Yunanistan ve Yunanlõ şairler açõsõn- dan bir tür alõşkanlõk. Kazancakis dev bir destanda devam ediyor Odisseia’ya. Tasos Livaditis ise Homeros’un destanõna Kub- rick’in “2001” filminden bir kehaneti çağ- rõştõran 25. bir şiir ekliyor: İnsan ardõnda hapisteki arkadaşlarõ ile paylaştõğõ ekmek kõrõntõlarõnõ sürüklüyor boşlukta... Almanya’nın rolü... Homeros’un yapõtlarõ ile çağdaş Yunan şairlerinin genç editör filoloğu Pontani, an- tik ve çağdaş Yunanistan’õ tanõyan nadir kişilerden biri. Çağdaş Yunanistan bizim kõyõsõnda durmayõ başardõğõ- mõz olaylar nedeniyle dibe vurdu: 1946 referandumunda monarşi ka- zanmõştõ, 1945’ten 1949’a kadar sü- ren iç savaşta acõmasõz olunmuştu. Ve 1967 darbesi... Aynõ oyun bugün de sahnede ve çanlar hem bizim için hem de tüm Avrupa için çalõyor. Her şeyin bir anda irtifa kaybetme- sinde hesaplarõnõn peşi sõra giden Al- manya’nõn önemli bir rolü var, Al- manya geçmişte birçok kez kendileri- nin boyunduruğu altõna giren Yunan- lõlarõn patlayan içerlemesine neden oldu. Yunan devleti 1833’te yabancõ bir ideoloji ve bir Alman kralõnõn ön- derliğinde doğmuştu. Kral, Atina’yõ neoklasik biçimde bir mimariyle do- natõrken, Türk minaresinden ve Frenklerin kulesinden arõnmõş Akro- polis’i kazanmak istemişti. Geçtiği- miz günlerde Frankfurter Allgemeine Zeitung, Partenon’u üzerinde Türk bayrağõ asõlõ, yanõ başõnda bir kebapçõ ile gösteren bir vinyet yayõmladõ. Gerçekten de Türk bayrağõ ve ke- bap... Türklerin kovalanmasõnõn ar- dõndan bir Alman mimar, Akropol’ün üzerinde Bavyeralõ Otto’nun Kraliyet Sarayõ’nõ projelendirdi. Bizans kimliği ve bir tarihin de- vamlõlõğõnõ 19. yüzyõlõn sonlarõndan önce kazanabilmek mümkün olmadõ ve en azõndan o dönemden bu yana Helen ve Bi- zans, Pagan ve Hõristiyan, Avrupalõ ve Do- ğulu arasõndaki bolünmeler Yunan ruhuna kesintisiz nüfuz etti. Bir dönem Avrupa, Musevi-Hõristiyan ya da Yunan-Roma kökenleri üzerine tartõşõ- yordu. Yunanlõlar aynõ zamanda Hõristiyan olsalar da uzunca bir süre Dionysos ile İsa arasõndaki rekabet üzerinde karşõlaştõrma yaptõlar. “Hıristiyan Helen kültürü” Yu- nan albaylarõn 7 yõl devam eden diktatör- lüklerinde ise resmi slogan seçilmişti. Cunta devrildikten sonra ülke, diyaspora- daki göçmenler ile yaşanan iç değişimler arasõnda yarõldõ sanki. Kendilerini kabul eden ülkelerde Akdenizli köklerini, çiftçi geleneğini, eğlenme kültürünü koruyabilse- ler de bugün borçlar karşõsõnda değişime uğrayan ülkelerinde nereye konumlanabile- ceklerini göremiyorlar. Avrupa’ya dahil ol- mak, kendi kimliğini reddetmek, ödenebi- lecek bir borç gibi algõlanõyordu. Kimi di- namikler siyasetin de ötesine gidiyor. 1990’lõ yõllarda öyle bir dönem yaşandõ ki PASOK’un ekonomisti Kostas Simitis, he- saplarõ kontrol altõnda tutmakta çok zorlan- dõ: Avro’ya geçildi ve Yunanistan’da da Avro’ya geçişte bazõ hilelere başvurulduğu sonradan fark edildi. Her şeye karşõn aile hanedanlõklarõnõn rejimi ve yolsuzluk gibi konularda hiçbir şey değişmedi. Birçok Yunanlõ küskün ve kõzgõn. İnan- dõklarõ bir ideayõ kurban ettiler. Avrupa’da kalmak ile Avrupa’nõn dikte edeceği ülti- matoma göre davranmak ya da kapõ dõşarõ edilmek arasõnda kalan bir idea. Ama tehli- ke kapõyõ çaldõğõ zaman Batõlõ güçlerin nef- ret edilesi manevralarõ bile kabul edilebili- yor. Uluslararasõ bir komplo korkusu algõ- lanõyor. Zayõf bir zincirin güçsüz halkasõ konumundaki Yunanistan’õn kullanõldõğõna dair bir korku. Temelde amaçlanan Avru- pa’nõn iflasõ. Bu sõrayõ izlersek zincirin her an kopabilecek başka halkalarõ ise Porte- kiz, İspanya ve İtalya: Bu ülkeleri tanõmla- yan Akdenizli kimliği, güney Avrupa’yõ daha “ileri” halklarõn güdümüne sokmayõ hedefliyor. Avrupa yaşamalı... Geçtiğimiz akşam Luciana Littizzetto (*), “Yunanlılar ne üretiyor” diye soruyor- du. Hemen “demokrasi”, “özgürlük” diye yanõt verilebilir. Demokrasi, Yunan cumhu- riyetinin ismi aynõ zamanda: “Elliniki Di- mocratia.” Yunan ulusal marşõ, Solomos’un (1823) bestesi “Özgürlük Marşı”. Özgür- lük ruhunun Maastricht ruhuna, parametrele- re, ekonomiye boyun eğmeyeceği bir ülke varsa, bu ülke Yunanistan. “Elefteria”, öz- gürlük her türden siyasi yelpazede mevcut. Özgürlük, kan nehri ile fethedilmeye çalõşõlõ- yor. Şu anda Yunanlõlar yaralõ. Aralõk 2008’de Atina’da meydanda bü- yük bir hõzla toplanan kalabalõ- ğõn gücü, boyutu ve ülkeyi bü- yük bir dirençle ateşe vererek hizaya getirme çabasõ büyüleyi- ciydi. 60 yõl önce Henry Miller, “Oxford’dan mezun yarım düzine kız yerine, Yunanlı ka- dınlarla konuşmak çok daha ilginç” diyordu. Amerikanvari bir yorum olmasõ bir yana, Yu- nanistan’da tanõmadõğõmõz ka- musal bir açõksözlülük var. Ati- na ve Selanik sokaklarõndaki göstericiler sõra dõşõ bir kamu zekâsõ sergiliyor. Avrupa bu ne- denle yaşamalõ... Filolog Ponta- ni, Yunanistan’a öngörülen uy- gulamanõn Avrupa Birliği dü- şüncesinin özüne bir tehdit oldu- ğunu söylüyor. Çağdaş Yunanlõ- lar bizim sõyrõlmayõ başardõğõ- mõz birçok deneyim yaşadõlar. Onlarsõz çok şey yitiririz; Parte- non’dan da çok, tabii Partenon da büyük bir kayõp. (*) Luciana Littizetto: Tiyat- ro sanatçısı. İtalyancadan çeviren: Aslı Kayabal (La Repubblica, İtalya, 6 Mayıs 2010) ULRIKE HERRMANN Almanya, Yunanlõlara yardõm ede- cek. Federal hükümet önümüzdeki 3 yõlda 22.4 milyar Avro’dan hareket ediyor. Yine de kredi ihtiyacõnõn daha bir artmasõ mümkün. Ama sorun, çoğu kimsenin tahmin ettiği yerde değil. Sos- yal Demokrat Parti (SPD) örneğin, AB ve IMF’nin hiçbir ülkeye Yunan kredi- lerinden zarar etme izni verilmemesi için aralarõnda anlaşmasõ türünden bir olguyu, skandal olarak ilan ediyor. Bu durumun Portekiz örneğinde ortaya çõk- masõ mümkün. Tehlikede olduğu kabul edilen Porte- kiz, bu nedenle finans piyasalarõnda borçlanmak için yüksek faiz ödemek zo- runda. Yunanistan’õn Portekiz yardõm kredileri için uluslararasõ anlaşma çerçe- vesinde yüzde 5 ödemesi, Portekiz bu borcu çok daha yüksek bir faiz oranõyla yeniden finanse ederken, düşünülebilir. Böyle tuhaf bir özel durumda diğer Av- ro Bölgesi ülkeleri Portekiz’e faiz farkõ- nõ ödemek zorunda kalabilirdi. Fakat bu, Almanya için, hiç de öyle zararlõ sona eren bir iş bağlantõsõ olmaz- dõ. Hatta Alman hükümeti, Yunanistan kredileri üzerinden iyi bir kazanç da sağlamaktadõr: Yüzde 3 gibi bir faizle para toplayõp, bunu Yunanistan’a yüzde 5’le aktarõyor. Buna rağmen, 22.4 milyarõn yetersiz kalmasõ mümkündür. Çünkü yatõrõmcõ- lar hâlâ daha Yunanistan’õn iflas etmek- te olduğuna inanõyor. Yunan devlet tah- villerine konulan risk zammõ astrono- mik boyutlarda, bu tahvillerin sahipleri de anlaşõlan tüm umutlarõnõ yitirmiş gi- biler. Yer yer, bir Yunan devlet tahvilini elden çõkarabilmek için yüzde 17’lik fa- iz garantisi verilmektedir. Tahvil satışı umudu Yatõrõmcõlar, Yunanistan’õ önümüzde- ki 3 yõlõn ötesine çõkarmak için yaklaşõk 150 milyara gerek olduğu yolunda bir hesap yapmõşlar. Şimdiye dek AB ve IMF sadece 110 milyarlõk bir krediyi kabul etmiş durumda. Çünkü bu iki kurum da günün birinde özel yatõrõmcõlarõn Yunan devlet tahvil- lerinden satõn alabileceğine inanõyor. Ama şu sõralarda hiç de öyle olacak gibi görünmüyor. Almancadan çeviren: Osman Çutsay (Tageszeitung, Almanya, 6 Mayıs 2010) 14 MAYIS 2010 CUMA Saat 09.30’da YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ ÖNÜNDEYİZ. GÖREVİNİ TAM YAPTIĞI İÇİN SUÇLANAN GENÇ CUMHURİYET BAŞSAVCISI İLHAN CİHANER’İ ve İRTİCAYA KARŞI MÜCADELEDEN GERİ DURMAYAN TÜM KAHRAMANLARI YALNIZ BIRAKMIYORUZ! NÜFÜS CÜZDANINI ONURLA TAŞIYAN TÜM YURTTAŞLARI ÇAĞIRIYORUZ. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ İletişim-Bilgi: 0555 967 24 97 - 0536 817 18 52 0532 404 39 52 - 0532 556 65 12 - 0536 739 02 29 CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI www.cumokistanbul.org 15 Mayıs 2010 Cumartesi Saat: 15.00’te CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ’NDEYİZ. Değerli Gazeteci Yazarlar UĞUR DÜNDAR ve NEDİM ŞENER SÖYLEŞİDEN sonra, “İŞTE HAYATIM” kitabını imzalayacaklardır. BİZLER DE ORADA OLACAĞIZ! Tarih: 15 Mayıs 2010 Cumartesi Saat: 15.00 Yer: Caddebostan Kültür Merkezi BÜYÜK SALON İletişim: 0555 967 24 97 - 0536 817 18 52 0532 391 11 27 - 0532 556 65 12-0536 739 02 29 CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI www.cumokistanbul.org 30 MAYIS 2010 PAZAR Saat 11.00’de “50. YILINDA 27 MAYIS DEVRİMİ” KONULU KAHVALTILI TOPLANTIMIZDA, Cumhuriyet Vakfı Başkan Yardımcısı Sn. Dr. ALEV COŞKUN’un HUKUK ÖĞRENCİSİ BİR GENÇLİK ÖNDERİ ve 1961 ANAYASASI’nı YAPAN KURUCU MECLİS ÜYESİ OLARAK BİZLERLE PAYLAŞACAKLARINI DİNLİYORUZ. Tarih: 30 Mayıs 2010 Saat 11.00 Yer: ADEN OTEL, Kadıköy Vapur İskelesi Karşısı-İstanbul İletişim: 0555 967 24 97 - 0536 817 18 52 0532 391 11 27 - 0532 556 65 12 - 0536 739 02 29 CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI www.cumokistanbul.org Gösteriler sırasında ateşe verilen ve üç kişinin yaşamını yitirdiği Marfin Bankası’nın önü. Krizde delik büyük yama küçük (Fotoğraf: AFP) M İ L L İ P İ Y A N G O Ç E K İ L D İ 1.5 Milyon TL: 526009 150 Bin TL: 133865 10000 TL: 312404 1000 TL: 127945 136862 313844 480350 537577 300 TL: 009213 009529 009681 019592 037510 040731 041193 044331 047343 049302 062478 063215 075171 079713 080175 081159 085112 085698 094864 103023 107263 107464 112865 114493 117640 122421 136102 142871 148838 150135 158185 159907 171592 186615 194071 196516 197350 207386 208251 215657 236727 245176 250947 255415 270929 277210 279275 291341 291449 296007 302689 319395 337320 346081 349067 351245 367557 367882 369021 369328 378335 382787 391055 406489 408308 420214 421258 428884 430034 439028 439416 446370 447002 457211 467987 497899 498641 500220 501784 506312 512136 513872 515048 523647 527189 534189 534307 534539 537071 550461 559716 565333 567123 572637 578424 579620 583785 584599 590517 598522 200 TL: 006248 007326 011157 013059 013283 014591 014726 015487 024837 025525 026998 037346 054768 056184 062276 067236 067281 068191 077093 081052 082199 083059 090515 099689 102309 106318 107903 110173 116952 118125 119399 121127 122746 124053 124596 126434 133081 138786 142352 146454 146838 151910 152429 157667 178111 183262 185407 192368 202472 206416 208911 212062 213322 217542 218026 218464 228415 228802 232860 248195 257398 261226 266072 266520 267612 282095 290986 296953 299176 302909 303249 309540 310152 312259 314708 314831 317131 326714 333683 348946 357301 360935 373345 379717 390854 392020 397238 397682 397891 399811 401723 403880 404270 407414 410235 413812 417728 418662 421812 422379 423951 427814 431620 432376 437117 454380 457134 460625 461114 471234 483431 485525 488800 489920 492797 494502 494844 505195 505492 507276 507310 508635 511038 514972 515282 522440 528560 534842 537028 538783 539201 542450 543747 544062 544964 548066 551725 557064 558292 558881 560865 564451 568972 569050 569248 572868 574510 577202 583715 586898 100 TL: 00314 02191 02221 02320 07421 09040 10902 12668 12737 14567 15378 16708 17955 22819 24026 25030 28994 30502 30556 32514 35219 39730 43947 45787 47341 47564 47800 55911 56425 59632 62592 63761 64121 64757 70181 71343 72425 76001 81992 83193 86003 86032 86175 86188 88986 91272 91304 92473 96240 96603 80 TL: 0250 0767 0902 1601 2315 2758 3588 4523 5141 5270 5499 5686 5923 6546 6616 6738 6900 7681 8240 9409 40 TL: 135 156 253 340 382 384 452 587 622 903 24 TL: 00 25 29 36 72 Amorti: 1 ve 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle