19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 13 NİSAN 2010 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Sarkisyan ile Washington Görüşmesi Ne Sağlar? Nükleer Güvenlik Zirvesi görüşmelerine katılmak üzere, dünden beri Washington’da bulunan Başbakan Erdoğan burada bir dizi görüşme yapacak. Eğer bu toplantı olmamış olsaydı, bir hafta ara verdiğim yazılarıma mart ayı sonunda ABD başkentinde yaptığım gezi ve temasların ışığında Washington ile Erdoğan’ın ilişkilerini yazarak başlayacaktım. Toplantı, konuyu önümüzdeki günlere ertelememe yol açtı. Erdoğan’ın Washington’daki ilk teması pazartesi yerel saatle sabah erkenden Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan ile yaptığı görüşme oldu. Siz bu satırları okurken, Washington saatiyle sabah 9.30’da (Türkiye saatiyle,16.30) başlayan görüşme bitmiş, belki de açıklaması da yapılmış olacak. Tam böyle bir konumda, görüşmenin sonuçlarıyla ilgili yorumda bulunmak çok ihtiyatsızca olsa bile yine de, iki liderin Washington görüşmesinin ilişkilerde yeni bir aşamayı sağlayamayacağı veya yeni gelişmelere yol açamayacağını söylemek yanlış sayılmaz sanırım. Her iki ülke de protokollerin arkasında olduklarını açıklayacaklardır da açıklamasına, bu tutum önemli bir anlam taşımayacaktır. Protokolleri Türkiye başka, Ermenistan başka türlü yorumlamaktadırlar. Bu farklılık, hem Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin, hem de Türk tarafının Azerbaycan yetkililerine yönelik güvencelerinden anlaşılmaktadır. Ermenistan Anayasası’nın protokollere yorum getirirken bunların soykırım iddialarının sürdürülmesine ve Doğu Anadolu’daki “Batı Ermenistan” taleplerine engel olamayacağını belirtmiştir. Ankara tabii ki, protokolleri böyle yorumlamamaktadır. Gerçi CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, daha İsviçre’deki imzanın akabinde, Erivan’daki açıklamalardan çok önce, iktidarı bu konuda yanıldığı hususunda uyarmıştır ama, AKP bildiğini okumayı sürdürmüştür. Tabii, Ermenistan yetkililerinin açıklamaları, Elekdağ’ın haklı olduğunu, protokollerin o haliyle imzalanmasının yanlışlığını açıklıkla kanıtlamıştır. Ama AKP sanki Erivan’ın açıklamaları olmamış gibi davranmayı sürdürmektedir. Bunun yanı sıra Ankara Bakû’ya, işgal altındaki Azerbaycan toprakları konusunda olumlu yönde bir girişim veya işaret olmadan metinlerin parlamentoda onaylanmayacağı güvencesini vermiştir ki Erivan, imzalanan protokollerin onaylanmasıyla Azerbaycan sorununun bir ilgisi olmadığını ileri sürmektedir. İşin ilginç yönü, AB gibi ABD de, protokollerle ilgili olarak her üç konuda da Ermenistan ile aynı doğrultuda düşündüğünü Ankara’ya belirtmiştir. Bu durumda, Ermenistan görüşünden vazgeçmediğine, AKP de protokolleri onay için TBMM’ye sevk edebilecek durumda olmadığına göre, Erdoğan-Sarkisyan görüşmelerinden ne sonuç çıkması beklenebilir ki? Yapılacak açıklamalar ne olursa olsun, sonuçta ne değişir? Tayyip Bey, bu görüşme ile ABD ve AB’nin Türkiye’ye yönelik baskılarına karşı elinden geleni yaptığını göstermeye, 24 Nisan’da, Obama’nın “soykırım” sözcüğünü bu çıplaklığıyla teleffuz etmesini önlemeye çalışacaktır. Sarkisyan da Azerbaycan konusunda herhangi bir ödün vermeden Türkiye üzerindeki baskılarını sürdürmek isteyecektir. Ama sonuçta ne Ermenistan iddialarından vazgeçecektir ne de Tayyip Bey, Erivan’ın ve arkasındaki güçlerin istekleri doğrultusunda, böyle bir ortamda, Türk kamuoyunun gözünün içine baka baka protokolleri onay için TBMM’nin önüne getirebilecektir. Zaten getirse bile onayı alması mümkün değildir. Hatta kuruluşunun tek adam partisi olmasına karşın kendi partisine dahi bu koşullar altında protokolleri kabul ettirmesi imkânı da yoktur. Bu durumda, Sarkisyan ile yapılan Washington görüşmesi belirsizliğin olduğu gibi devam etmesinin ötesinde somut bir sonuç vermeyecek, Ankara üzerindeki ABD ile AB baskıları ise artarak sürecektir. Bunu başarılı dış politika olarak yorumlayanlara bir diyeceğimiz yok, yalnızca onlardan olmadığımızı belirtmekle yetinelim. [email protected] Yargõtay Başkanlar Kurulu, AKP’nin değişiklik paketinin toplum vicdanõnda rahatsõzlõk oluşturacağõnõ belirtti ‘Ülkenin kaderini etkiler’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Başkanlar Kurulu, ana- yasada çok kõsa süre içerisinde ger- çekleştirilmek istenen temel deği- şikliklerin toplum vicdanõnda rahat- sõzlõk yaratacağõnõ ve 1982 Anaya- sasõ’nda olduğu gibi meşruluk tar- tõşmasõna neden olacağõnõ vurguladõ. Yargõtay Başkanlar Kurulu’nun dün yaklaşõk iki saat süren ve anaya- sa değişikliği teklifinin değerlendi- rildiği toplantõsõnõn ardõndan yazõlõ bir açõklama yapõldõ. Teklif edilen metnin, anayasanõn temel ve değiştirilemez il- kelerinden birini oluşturan “Hukuk Devleti” ile ilgili olduğu kaydedilen açõklamada, “Yargı bağımsızlığını sağlayamamış bir toplum, hukuk dı- şı yönetime boyun eğmek zorun- dadır. Böyle bir yönetimin adı ise demokrasi değildir” görüşü ifade edildi. Açõklamada, şunlar kaydedil- di: “Anayasada çok kısa süre içeri- sinde gerçekleştirilmek istenen te- mel değişikliklerin, haklı nedenle- ri olsa bile, genel kabul görebilecek değişiklikler biçiminde olmaması- nın, kısa sürede toplum vicdanında rahatsızlık yaratması ve mevcut anayasada olduğu gibi meşruluk tartışmasına sebebiyet vermesi ka- çınılmazdır. Bu nedenle anayasa gi- bi bir temel yasada yapılan deği- şikliklerde, en yüksek düzeyde uz- laşma sağlanmaması/sağlanama- ması, ilk adımın tartışmalı başla- ması demektir. Yapılması düşünü- len değişikliklerde toplumsal uz- laşmayı sağlayacak bir yöntem ter- cih edilmediği gibi düzenlemelerden doğrudan etkilenecek Yargıtay ve Danıştay’ın görüşü dahi alınmamış, daha önce bu konuda kurulumuz- ca hazırlanan yargı reformu strateji raporu ile ortaya koyduğumuz öne- riler de gözetilmemiştir.” ‘Eşitsizlik oluşturur’ Anayasa Mahkemesi’ne getiril- mek istenen üye seçiminin eleşti- rildiği açõklamada, “Birçok üyenin, hukuk dalında öğrenim görmemiş kişiler arasından seçilmeleri ve buna rağmen bir ceza yargılaması olan Yüce Divan yargılamasında görev alabilmeleri, diğer yurt- taşlara oranla Yüce Divan’da yargılanacak olanlar açısından büyük bir güvencesizlik ve eşit- sizlik oluşturabilecektir” denildi. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yoluna ilişkin düzenlemenin, hukukçu yargõçlarca verilen ve ke- sinleşen kararlarõn bir kõsmõ hukuk- çu olmayan yargõçlarca denetlen- mesini öngördüğü ifade edilen açõk- lamada, bu düzenlemenin kesinleşen yargõ kararlarõnõn otoritesini sarsõcõ ve yüksek mahkemeler arasõnda var olan yetki ve görev ayrõmõ ile den- kliği bozucu nitelikte olduğu kay- dedildi. HSYK’de Yargõtay ve Da- nõştay’dan seçilen üyelerin sayõsõnõn azaltõlmakta olduğu belirtilen açõk- lamada, “Böylece Yargıtay ve Da- nıştay’ın Anayasa Mahkemesi ve HSYK’deki temsili azaltılırken, bu kurumlarda görev alacak olan- lar bakımından gerek Yargıtay ve Danıştay’la ilgileri, gerekse meslekle bağlantıları olmayan ve- ya az olan kimselere ağırlık veril- mesi nedeniyle bu anayasa deği- şikliklerine yönelecek eleştiriler, 1982 Anayasası’na yöneltilenler- den daha az olmayacaktır” denil- di. Açõklamada, “Yapılması düşü- nülen değişikliklerin yasal altyapısı hazırlanmadan geçici hükümlerle, ülkenin kaderini etkileyebilecek bir oluşum gerçekleştirilmeye çalışıl- maktadır” uyarõsõnda bulunuldu. Anayasa değişiklik teklifi met- ninde, siyasi partilerin kapatõlma- Yargõtay Başkanlar Kurulu’nun dünkü toplantõsõnõn ardõndan yapõlan açõklamada, “Yapõlmasõ düşünülen değişikliklerin yasal altyapõsõ hazõrlanmadan geçici hükümlerle, ülkenin kaderini etkileyebilecek bir oluşum gerçekleştirilmeye çalõşõlmaktadõr” uyarõsõnda bulunuldu. Açõklamada, yapõlacak değişikliklerin toplum vicdanõnda rahatsõzlõk yaratacağõ ve mevcut anayasada olduğu gibi meşruluk tartõşmalarõna neden olacağõ vurgulandõ. larõ konusunda Yargõtay Cum- huriyet Başsavcõsõ’nõn dava açma yetkisinin, Yasama Or- ganõ bünyesinde oluşturula- cak bir komisyonun iznine bağlanmasõnõn, erkler ayrõlõğõ ilkesi ile bağdaşmadõğõna işa- ret edilen açõklamada, “Ayrı- ca, bu düzenleme sonucu bir siyasi parti hakkında dava açılması iznini verme yetkisi o partinin de temsil edildiği bir komisyona ve- rildiği için partilerin huku- ki yönden denetimi ortadan kaldırılmaktadır” denildi. Açõklamada, “Bu düzenle- me sadece iktidar parti- si/partileri için getirilmiş ol- maktadır. Çünkü iktidarda olmayan partilerle ‘idare’ arasında bağlantı olamaya- cağından, iktidar partisi/par- tileri ile muhalefet partileri arasında kapatma kararı ba- kımından iktidar partisi/par- tileri lehine eşitlik bozulmuş olacaktır” görüşü ifade edildi. AKP’DEN İSTİFA AKP’nin hazõrladõğõ anayasa paketinin komisyondaki görüşmelerinde ‘diktatörlük’ tartõşmasõ yaşandõ ‘Diktatoryal rejime geçiliyor’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP’nin anayasa değişikliği öneri- sinin TBMM Anayasa Komisyo- nu’ndaki görüşmelerinde, CHP’nin “3 madde ayrılarak, görüşülsün” önerisi dikkate alõnmadõ. Komisyon- da, anayasa değişikliği önerisinde, 21 olan Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) üye sayõsõ, ya- põlan değişiklikle 22’ye çõkarõlõrken, Anayasa Mahkemesi’nin yapõsõnõ de- ğiştiren maddenin görüşmelerinde “diktatörlük” tartõşmasõ yaşandõ. TBMM Anayasa Komisyonu’nda dün görüşmelere, Anayasa Mahke- mesi’nin yapõsõnõ tümüyle değiştiren 17. maddesinden itibaren başlanõr- ken, CHP’li Şahin Mengü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, CHP li- deri Deniz Baykal’õn 3 maddenin referanduma götürülmesi önerisinin görüşülebileceğini anõmsatarak, grup başkanvekillerinin görüşmesi bitene kadar çalõşmalara 2 saat ara verilme- sini istedi. Ancak Komsiyon Başkanõ Kuzu, “Başbakan gelmeden bir ka- rara varamazlar. Siz Baykal’a sor- madan bir karara varabilir misi- niz?” diyerek öneriyi geri çevirdi. Komisyonda Anayasa Mahkeme- si’nin yapõsõnõ değiştiren 17. madde- sinin görüşmeleri, muhalefetin yo- ğun eleştirileri nedeniyle 7.5 saatte ta- mamlandõ. Maddeye göre Anayasa Mahkemesi’nin halen 11’i asil, 4’ü ye- dek 15 üyeli yapõsõ 17 asõl üyeden olu- şacak şekilde düzenleniyor. Komisyonda HSYK’nin yapõsõnõ değiştiren madde üzerinde yapõlan değişiklikle de Kurul’a Danõştay kon- tenjanõndan seçilen asil ve yedek üye- nin sayõsõ birer arttõrõldõ. Öneri met- ninde, Kurul’a Danõştay kontenja- nõndan 1 asõl, 1 yedek üye seçilmesi öngörülürken, yapõlan değişiklikle, mevcut anayasada olduğu gibi Kurul’a bu kontenjandan 2 asõl, 2 yedek üye se- çilmesi hükme bağlandõ. Bu düzenle- me doğrultusunda, HSYK’nin 22 asõl, 11 yedek üyeden oluşmasõ öngörüldü. Aynõ madde üzerinde yapõlan bir baş- ka değişiklikle de mevcut anayasadaki HSYK’nin “kadro dağıtma” yetki- sinin korunmasõ benimsendi. Pakette, Kurul’dan bu yetki alõnõyordu. Komisyondaki görüşmelerde CHP’li İsa Gök, Türkiye’de konuşulmasõ gereken makamõn Cumhurbaşkanlõğõ makamõ olduğunu, “ancak konuşu- lacak ve etkili olacak kişinin Ab- dullah Gül değil, Tayyip Erdoğan olduğunu” söyledi. Gök, “Olay, dik- tatoryal zemine geçiştir. Türkiye tek adam rejimine gidiyor. Bunun ör- neği Weimar Anayasası ile Alman- ya’da oldu ve bu yetki tek kişi ta- rafından kullanıldı, o da Adolf Hit- ler’dir” dedi. Komisyon Başkanõ Burhan Kuzu, “Çok kötü benzet- me” diye müdahale edince Gök, sö- zünün kesilmemesini istedi. Kuzu ise Gök’ün üslubunu doğru bulmadõğõnõ belirterek, “Çok saygısızsın, benim sabrımı taşırma” diye çõkõştõ. Bunun üzerine Gök, bu yapõlanma ile Türki- ye’nin “faşist diktatörlüğe” gidece- ğini belirterek, “Bu en büyük kuştur. Bu Türkiye’nin geleceğini karartma paketidir. Türkiye bir alamete bin- diriliyor, sonu kıyamet” dedi. Bu arada AKP’liler, muhalefetten yoğun tepki gelmesi olasõlõğõnõ dikkate alarak, TBMM Başkanõ, Genelkurmay Başkanõ ile kuvvet komutanlarõnõn da Yüce Divan’da yargõlanmasõnõ ön- gören 19. maddeden, “kuvvet ko- mutanları”nõn çõkarõlmasõ için öner- ge hazõrladõ. Ancak sadece BDP’li Ha- sip Kaplan’dan eleştiri gelirken, CHP ve MHP’liler itiraz etmeyince, AKP önergeyi vermekten vazgeçti. ‘Dindarları istismar ediyorlar’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP’den istifa eden Ankara Milletvekili Zekai Öz- can, Başbakan Tayyip Erdoğan ve hükümete ağõr eleştiriler yö- neltti. Özcan’õn istifasõyla birlikte AKP’nin milletvekili sayõsõ 336’ya düşerken, bağõmsõzla- rõn sayõsõ 12’ye yükseldi. AKP Ankara Milletvekili Öz- can, dün partisinden istifa etti. “Şerefli bir parti yöneticisinin” bildiri hazõrladõğõ ileri sürülen milletvekilleri için “şerefleriy- le ayrılsınlar” dediğini anõm- satan Özcan, “Ben şerefimle ay- rılıyorum” dedi. Özcan, şu gö- rüşleri dile getirdi: ? Kapatma davasõyla toplu- mumuzda kutuplaşmanõn gide- rek artmasõ, AKP’ye siyasi rant olarak geri dönmüştür. “Biz” ve “onlar” sözleri daha sõk duyu- lur olmuştur. ?AKP sorunlara çare aramak, bulmak ve kimsesizlerin kimsesi olmak yerine kolay bir yol se- çerek mazlum, dindar, muhafa- zakâr ve yoksul Anadolu insa- nõnõn hislerini istismar edip, bu derin ekonomik çöküşü örtme- ye çalõşmaktadõr. ?AKP, toplumda var olan ku- tuşlaşmayõ giderecek yerde etnik yaralarõ kaşõyan içi boş projele- ri ortaya atarak ayrõşmayõ daha da körükleyecek bir ortamõn oluşmasõna sebep olmaktadõr. ? Cumhurbaşkanõ ve TBMM başkanõnõ seçerken uzlaşmaya çalõşmayacağõz, anayasa deği- şikliğinde de uzlaşma ortamõ oluşturmayacağõz, kimi sahte veya kopyalanmõş imzalardan oluşturduğumuz özensiz bir ana- yasa teklifi hazõrlayacağõz ve tepkiler gelince de ancak o za- man usulüne uygun hale getire- ceğiz, tüm bu yapõlanlarõn doğ- ru olduğunu kim söyleyebilir? Yargıçlara ‘istifa’ mesajı Pakistan’da General Ziya ül Hak’õn hazõrlattõğõ anayasaya tepki olarak yargõ mensuplarõnõn istifa ettiğini anõmsatan HSYK Başkanõ Özbek, ‘Türk hâkim ve savcõlarõ daha duyarsõz değildir’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK) Baş- kanvekili Kadir Özbek, yar- gõçlarõ tamamõyla dosyanõn içi- ne hapsetmek ve yargõ bağõm- sõzlõğõnõ yok etmek için anaya- sa değişikliği hazõrlandõğõnõ belirterek, “Artık dosyaların arasından çıkma zamanı gel- di” dedi. Pakistan’da darbeyle iktidarõ ele geçiren General Zi- ya ül Hak’õn hazõrlattõğõ ana- yasa üzerine yüksek yargõ men- suplarõnõn istifa ettiğini anõm- satan Özbek, “Türk hâkim ve savcıları, Pakistan hâkim ve savcılarından daha duyarsız değillerdir” diye konuştu. Yargõtay Başkanõ Hasan Ger- çeker, Danõştay Başkanõ Mus- tafa Birden ile HSYK Başkan- vekili Kadir Özbek, Ankara Ad- liyesi’nde görevli hâkim ve sav- cõlarla bir araya geldi. Yargõtay Başkanõ Gerçeker, hâkim ve sav- cõlara yaptõğõ kõsa konuşmada, yargõ bağõmsõzlõğõ ile ilgili mü- cadelenin bugün başlamadõğõnõ, 12 Eylül Anayasasõ’ndan bu ya- na mücadelenin devam ettiğini kaydetti. Danõştay Başkanõ Bir- den, yargõnõn sorunlarõna dikkat çekerek, “Bunları dile getir- mek Allahaşkına siyaset yap- mak mıdır?” diye sordu. ‘Dosyaların arasından çıkma zamanı geldi’ HSYK Başkanõ Özbek de geç- mişteki konuşmalarõnda, “Yargı savunma konumuna düşmüş- tür. Bu, hukuk devleti açısın- dan son derece sakıncalıdır” dediğini anõmsattõ. Özbek, “Çok konuştuk. Yargıçlar sadece dosyaların arasında kararla- rıyla konuşan kişiler olarak değerlendirildi. Artık dosyala- rın arasından çıkma zamanı geldi. Yargıçları tamamıyla dosyanın içine hapsetmek ve yargı bağımsızlığını yok etmek için anayasa değişikliği adı al- tında bir durumla karşı karşı- yayız” diye konuştu. Özbek, “HSYK olarak son zamanlar- da hep hedef haline geldik. Öyle ki kurulun yapısının de- ğiştirilmesine yönelik etkin bir propaganda, devletin özel te- şebbüsü ve basın kullanılmak üzere yaygın bir şekilde ivme kazandı. Zaman zaman da ki- şisel saldırılara maruz kaldık. Bizler bunu hak etmedik” de- ğerlendirmesini yaptõ. Özbek, Pakistan’da yönetimi darbeyle ele geçiren General Zi- ya ül Hak’õn Pakistan darbesinin ardõndan anayasa hazõrlattõğõnõ ve yüksek yargõ temsilcilerinin ana- yasa üzerine yemin etmesi ge- rektiğini, ancak temsilcilerin bu- nu reddederek, görevlerinden is- tifa ettiklerini anlattõ. Özbek, “Türk hâkim ve savcıları, Pa- kistan hâkim ve savcılarından daha duyarsız değillerdir. Bu bağlamda, üzerlerine düşen- leri, hukuk kuralları içinde, yargıyı savunma adına yerine getireceklerdir” dedi. ‘Her zaman yanındayım’ Yargõtay Tetkik Hâkimi Celal Çelik ise “Nasıl ki Fransa’da, yargıya yönelik bir hamle ya- pılmak istendiğinde, aynı gün yüzlerce hâkim ve savcı mes- leğin onuru için çaba sarf etti, o veya benzer çabaların Tür- kiye’de olması gerektiğini dü- şünerek, o çabaların her zaman yanında olacağımı ifade etmek istiyorum” diye konuştu. Konumum tartışmalara girmeye müsait değil CUMHURBAŞKANI GÜL: İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül, CHP’nin tartõşmalõ 3 maddenin ana- yasa değişiklik paketinden çõkarõlarak halkoyuna sunulmasõ yönündeki önerisine ilişkin “Cum- hurbaşkanı olarak konumum bu tip tartışma- lara girmeye müsait değildir” dedi. Gül, Umman’a hareketinden önce Atatürk Ha- valimanõ’nda düzenlediği basõn toplantõsõnda, “CHP’nin üç maddenin anayasa paketinden çıkarılarak referanduma götürülmesi önerisi- ne Başbakan, şartlı da olsa yeşil ışık yaktı. Si- zin bu öneriye yaklaşımınız nedir” sorusu üze- rine Gül, “Bu konuyla ilgili daha önce yaptı- ğım çalışmaları hepiniz takip ettiniz. Tafsilata girmek istemiyorum, ama şunu hatırlatmak istiyorum. Cumhurbaşkanı olarak konumum, bu tip tartışmalara girmeye müsait değildir. Cumhurbaşkanı olarak ben şu anda konuyu takip ediyorum. Dolayısıyla, konumumun ge- reğini yapmaya devam edeceğim” dedi. HSYK Başkanveki- li Özbek hâkim ve savcılara seslendi. ADLİYEDE ARBEDE Yüksek yargı temsilcileri- nin Ankara Adliyesi’nde- ki hâkim ve savcılarla bir araya geldiği toplantının başlangıcında yer azlığı nedeniyle arbede yaşandı. Ankara Savcısı Mustafa Şahin Tanrıöver’in “So- runlarımızı konuşalım. Benim adamım anlayışını konuşalım. Ankara Adli- yesi hâkimleri kapıda bekliyor. Burası YAR- SAV’a destek toplantısı değil” diye bağırması üze- rine, salonda bulunan ba- zı hâkim ve savcılar Tan- rıöver’e tepki gösterdi. Tanrıöver’in, bağırma- masını ve dışarı çıkmasını isteyen bir kadın polisin boynuna sarıldığı görüldü ve kısa süreli bir arbede yaşandı. (Fotoğraf: AA) ‘Seni kalpten götürmeden gitmeyeceğim’ Komisyon görüşmelerine katılan Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e yönelerek, “HSYK’yi çıkmaza soktu, Adalet Bakanı ne yüzle burada oturuyor” di- ye bağırdı. AKP’li Hasan Kara’nın “Ajan provokatör geldi. Sen kimsin öyle konuşuyorsun, haddini bileceksin” demesi üzerine Genç, “Haddini sen bileceksin” diye bağırdı. Devreye giren Komisyon Başkanı Burhan Kuzu, söz isteyen Genç’e “sabah 3’e doğru ancak alırsın” derken, Genç de “Seni kalpten götürmeden buradan ayrılmayacağım” karşılığını verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle