Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 NİSAN 2010 SALI
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Vaşington’da Atom Doruğu!
Ankara ile Vaşington arasında 7
saat fark var. Bu yazının
noktalandığı saatlerde
Vaşington’da 47 ülkenin yöneticileri
kahvaltılarını bitirmiş, “Küresel
Nükleer Silah Güvenliği Doruğuna”
katılmaya hazırlanıyor olmalıydılar.
1945’te Amerika’nın Japonya’ya
attığı atom bombalarının insanlık
için acısını herkes biliyor. ABD
1950’lerin ortalarına doğru nükleer
silah üretimini azar azar arttırmaya
başladı. O yıllarda Sovyetler Birliği
de nükleer silah yarışına girince
ABD bombalarının sayısını
olağanüstü arttırdı. 1967’ye
gelindiğinde ABD 32 bin bombayla
doruğa çıktı. 1970’lerin ortasından
itibaren indirime
giderken, Rusya’nın
bomba sayısı 1986’da
45 bine çıkıyordu.
İki ülke 1991’de
“Stratejik Silahların
İndirimi Anlaşmasını
(START-1)”
imzalayınca nükleer
silah sayısında önemli
indirimler gerçekleşti.
2002’deki Moskova
anlaşması ile her iki
ülkenin bombaları 10
binlerin altına indi.
8 Nisan’da Çek
Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da
ABD Başkanı Barack Hussein
Obama ile Rusya Başkanı Dimitri
Medvedev, “START-2”
anlaşmasını imzaladılar.
Anlaşma START-1’e göre yüzde
74, Moskova anlaşmasına kıyasla
yüzde 30’luk bir makaslama ile
1550’ye gerilemeyi, balistik
füzelerin 700’e, rampaların 800’e
indirimini öngörüyor.
Geleneksel, biyolojik, kimyasal
silah saldırılarına nükleer silahlarla
karşılık verme kalkıyordu. Nükleer
Silahsızlanma Anlaşması’na imza
atmış ve nükleer güce sahip
olmayan ülkelere karşı bu silahlar
kullanılmayacaktı.
Taraflardan biri anlaşmanın
içeriğiyle ilgili özel durumlar
çıkarlarını tehlikeye soktuğunu
düşünürse, ulusal egemenliği
koruma amacıyla anlaşmadan
çekilebilecekti.
Obama “Büyük sorunlarda ABD
ile Rusya birlikte çalışamazlarsa, bu
yalnızca her iki ülke için değil,
dünya için de iyi olmaz!” derken,
Medvedev “Gerçek tarihsel bir olay.
Bu bir kazan kazan anlaşmasıdır.
Kimse hiçbir şey yitirmemiştir” dedi.
ABD, nükleer silah indiriminin
yaratacağı boşluğun geleneksel
füzelerle bir saatten az zamanda
vurabilecek silahlarla
doldurulacağını söylerken, Ruslar
bunun nükleer olmayan
silahlanmaya yol açacağı kaygısını
açıkladılar.
Bu anlaşmadan
sonraki doruğa Çin
dahil 47 ülke
katılıyordu. İki “süper
güç” anlaşmayı bu
toplantıda öteki
ülkelere “dikte”
ettireceklerdi. Bazı
ülkeler de kendi
doğrularını,
başkalarının eğrilerini
anlatarak içlerini
dökeceklerdi.
Toplantıya katılan
bazı ülkelere “James
Bond Filmi” gibi fantezi gelen bir
konu ise nükleer silahların
teröristlerin eline geçmesi
korkusuydu. Başını ABD’nin çektiği
bu savı “Uluslararası Atom Enerji
Kurumu’nun (UAEK)” geçen yıla
kadar Genel Müdürü olan
Muhammed El Baradei de 2
Amerikalı profesörle bir ortak yazı
ile destekledi.
Yazıda, El Kaide ya da Çeçen
ayrılıkçılarının nükleer bomba
yapmak için zenginleştirilmiş
uranyuma ciddi ilgilerinin olduğu
vurgulanarak, “Böyle bir madde bir
futbol topu içinde dahi saklanabilir!
Bu nedenle nükleer silahlarda
indirim yetmez, yapım için gerekli
olan hammaddenin denetimi ve
izlenmesi de gerekir” deniliyordu.
Prag ve Vaşington’un
odağındaki “nükleer silah”
olgusu, başta Türkiye olmak üzere,
bölgemizi ciddi olarak ilgilendiriyor.
Türkiye’nin bırakın nükleer silah
üretimini, nükleer santral yapımı
bile yıllardır bir yılan öyküsüne
dönüştü. Ulusal Atom Enerji
Kurumu’nun yalnızca bilimsel
nitelikli laboratuvar çalışmaları
sürüyor. Hatta kanser hastalarının
tedavisinde kullanılan en son teknik
“proton tedavisi” için gerekli olan
tesis bile hâlâ kurulamadı.
Türkiye’de 90 kadar ABD’nin
nükleer başlığı bulunuyor. Ekim
1962’de Küba bunalımında, nükleer
silahları ateşlemeye kadar götüren
tırmanışın bir ayağı da Türkiye idi.
Vaşington, Moskova’yi Türkiye’deki
atomla vuracaktı. Bereket
anlaşmaya varıldı da Jüpiter
füzeleri Türkiye’den söküldü.
1990’da Çorlu, İzmit, Erzurum’da
kısa menzilli nükleer top
bataryaları, 4 havaalanında
uçaklara yüklenebilen nükleer
başlıklar bulunuyordu. Bunlar
START-1’den sonra Türkiye’den
çıkarıldılar.
Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü
(KAAÖ) çerçevesinde 5 üye ülke
Türkiye, Belçika, İtalya, Almanya
ve Hollanda’ya 200 ABD bombası
konuşlandırıldı. B-61 tipi denilen
bu bombaların 90’ı İncirlik’te.
Bir İngiliz gazetesi, Prag
anlaşması gereği Türkiye’nin de
nükleer silahtan arındırılacağını
yazdı. Türkiye Savunma Bakanı
Vecdi Gönül “Bu konuda şu ana
kadar bize ulaşmış bir bilgi yok!”
dedi.
Türkiye’nin 2005’te imzaladığı
Nükleer Terorizmle Mücadele ve
Nükleer Malzemelerin Fiziksel
Korunması anlaşmalarını TBMM
hâlâ onaylamadı!
Türkiye’deki Atomlar...
Kuşkusuz, Vaşington
toplantısının gündeminde
“İran” ve “İsrail” önemli yer tutacak.
İsrail, ülkesinde nükleer silah
bulunduğunu ne doğruluyor ne de
yalanlıyor. İsrail, 1960’da
Fransa’nın yardımı ile Dimona
nükleer reaktörünün yapımına
başlamıştı. ABD bu oluşumu
algılayınca İsrail ile gizli bir anlaşma
yaptı. Anlaşma, İsrail’de nükleer
silah varlığının tek yanlı olarak
açıklanmasını önlüyor.
Başbakan Benyamin
Netanyahu’nun davetli olduğu
halde son dakikada “Türkiye ve
Mısır’ın İsrail’deki nükleer silah
olgusunu gündeme getirecekleri
kaygısıyla doruğa katılmayacağı”
açıklandı. Yerine İstihbarat ve Atom
Enerjisi Bakanı katılıyor. Bir başka
nedeni ise son aylarda ABD ile
yaşanan gerginlikti. Ayrıca Nükleer
Silah Anlaşması’na taraf olmadığı
için orada zorlanacaktı.
Toplantının boy hedefi ise İran!
2003’te UAEK’nin İran’ın nükleer
silah yapımı doğrultusunda
çalışmalara başladığı raporu ile
gözler Tahran’a çevrilmişti.
Tahran’ın amacı, İsrail’in nükleer
gücüne karşı hazırlıklı olmaktı. Bir
başka deyimle İsrail’de nükleer
silah olmasaydı, Tahran belki de bu
işe soyunmayabilirdi!
İran, Vaşington’a tepki olarak 17-
18 Nisan’da Tahran’da düzenlediği
“Herkese nükleer enerji, hiç
kimseye nükleer silah” başlıklı
toplantıya Türkiye dahil 60 ülkeyi
davet etti. Çin katılacağını bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan “İran’ın nükleer enerjiyi
sivil amaçlı kullanmaya hakkı var.
Bölgemizde nükleer silahlara sahip
bir ülkenin varlığını da
unutmamalıyız. Bu ülke neden baskı
altında tutulmuyor? İran’a baskı
yapan ülkelerin nükleer silahları yok
mu? Bu bir çelişki değil mi?”
diyerek dikkatleri İsrail’e çevirmişti.
Erdoğan’ın bu tutumunun
Vaşington toplantısında bazı
tepkilere yol açması da söz
konusu. Daha şimdiden İngiltere
Dışişleri Bakanı David Miliband
bir gazetede “Türkiye’nin ciddi
sorumluluğunu” anımsattı.
BM Güvenlik Kurulu’nun geçici
üyesi Türkiye’nin İran’a ek
yaptırımlar tasarısı gündeme
geldiğinde nasıl bir oy
kullanacağı bilinmiyor. Yaptırıma
karşı çıkan Rusya ve Çin’in de
dahil olduğu daimi 6 ülke bu
konuda perşembe günü ilk
toplantısını yaptı. Kurulun Japon
Başkanı, yaptırımın gündemde
olmadığını söyledi.
Bu arada kükreyen fare
Mahmut Ahmedinejad,
Obama’ya “Sen kimsin ve
necisin? Kim sana böyle bir görev
verdi? İran’ın atom bombası
peşinde olduğu yalandır!” dedi.
Uzmanlar Kurulu üyesi din adamı
Ahmed Hatemi ise “Amerika’nın
bize saldırma çılgınlığının bedeli
olarak bölgedeki tek bir Amerikan
askeri bile sağ çıkamaz” tehdidi
ile Amerikan askerinin bulunduğu
Türkiye’nin İran füzelerinin
kapsamına girdiğini de
anımsatmış oldu!
İran Atom Enerjisi Kurumu
Başkanı Ali Ekber Salihi “Ulusal
Nükleer Enerji Günü”nün
kutlandığı geçen cuma, “Yeni bir
merkezkaç tesisine başlanacağını,
böylece mevcutların 10 katı daha
hızlı biçimde uranyum
zenginleştirileceğini” açıkladı.
İran ve İsrail Atom Düellosu!
Elmek: ozgenacar@gmail.com Faks: 0312. 442 79 90
Sosyalistlerin 8 yõllõk iktidarõna son veren seçimlerde sağa giden oylar kaygõ yarattõ
Macaristan’daõrkçõlarmeclisteDış Haberler Servisi - Macaristan’da
önceki gün yapõlan genel seçimlerin bi-
rinci turunu ana muhalafette bulunan
merkez sağdaki Genç Demokratlar Par-
tisi (Fidesz) büyük farkla kazanõrken õrk-
çõ Jobbik partisi de tarihinde ilk kez par-
lamentoya girdi. Seçimler Sosyalist Par-
tisi’nin (MSZP) 8 yõllõk iktidarõna son ve-
rirken AB üyesi olan ülkenin meclisin-
de II. Dünya Savaşõ’ndan bu yana aşõrõ
sağõn ilk kez bu denli güçlü bir sese dö-
nüşüyor olma olasõlõğõ kaygõ yaratõyor.
Seçimlerin ilk turundan yüzde 52.76 ile
Fidesz galip çõkarak 386 sandalyeli mec-
lise 206 milletvekilini sokmaya hak ka-
zandõ. Meclisin üçte iki çoğunluğunu el-
de etmesine kesin gözüyle bakõlan Fi-
desz’in tek başõna anayasada değişiklik
yapma gücünü de kazanacağõ belirtiliyor.
İktidardaki MSZP ise büyük destek yi-
tirdi ve yüzde 19.31 oy alarak birinci tur-
da sadece 28 sandalye elde etti.
Yahudi ve Romanlara yönelik õrkçõ tu-
tumuyla bilinen Jobbik partisi ise oyla-
rõn yüzde 16.69’unu alarak 26 sandalye
kazandõ. Yüzde beşlik seçim barajõnõ ge-
çerek sürpriz yapan çevreci Politika
Başka Türlü de Olur Partisi de ilk kez
mecliste 5 sandalye kazandõ. 8 milyonu
aşkõn seçmenin bulunduğu ülkede seçi-
me katõlõm yaklaşõk yüzde 65 oldu. Bi-
rinci tur seçimlerin ardõndan, hiçbir ada-
yõn yüzde 50’nin üstüne çõkamadõğõ se-
çim bölgelerindeki parlamento üyeleri-
ni belirlemek amacõyla 25 Nisan’da
ikinci tur seçim yapõlacak.
Fidesz’in lideri Victor Orban’õn
başbakan olmasõ bekleniyor. 1998-2002
arasõnda da başbakanlõk yapan Orban so-
nuçlarõn gelmesinin ardõndan “Bu Ma-
caristan’ın zaferi. Seçmenler ülkenin
birliğini, güvenliği ve düzenini seçti.
Macaristan ve gelecek için, umutsuz-
luğun yenilgisi için oy verdi” dedi.
Irkçõ Jobbik partisinin geçen yõl Avrupa
Parlamentosu seçimlerinde de yüzde 15
oy aldõğõna dikkat çekiliyor. 2003 yõlõn-
da kurulan partiden yapõlan açõklamada
parlamentoda “görülmeye değer” bir po-
litika izleneceği savunuldu. Jobbik’in Av-
rupa parlamenteri Zoltan Balczo, “İyi
bir sonuç aldık. Mecliste ülke çıkar-
larını temsil edeceğiz” diye konuştu.
Nazi döneminden beri ilk
İngiliz Daily Telegraph gazetesinde
yer alan haberde, Nazi dönemi ve II.
Dünya Savaşõ’ndan bu yana ilk kez aşõ-
rõ sağõn parlamento bünyesinde böyle-
sine güç kazandõğõ belirtildi. Macaris-
tan’õn en büyük Yahudi organizasyo-
nunun açõklamasõnda Jobbik’e verilen
oylarõn Nazi döneminden bu yana an-
tisemitik politika izleyen bir hareketin
iktidara yönelik bir adõm fõrsatõ yarat-
tõğõ uyarõsõnda bulunuldu. AB Dönem
Başkanõ İspanya’nõn Avrupa İşlerinden
Sorumlu Bakanõ Diego Lopez Garri-
do da AB içinde yabancõ düşmanõ,
aşõrõ milliyetçilere yönelik desteğin
artmamasõ gerektiğine vurgu yaptõ.
Jobbik’in Nazi dönemini anõmsatan
üniformalar giyen õrkçõ gruplarla da
bağlantõsõna dikkat çekiliyor. Partinin
lideri 31 yaşõndaki Gabor Vona’nõn
da kurucularõ arasõnda olduğu “Gar-
da” isimli grup, geçen yõl mahkeme ta-
rafõndan yasaklanmõştõ. Özellikle ül-
kede yoğun yaşayan Romanlarõ hedef
alan grup ismini değiştirerek faali-
yetlerini sürdürüyor. 2008-2009 yõllarõ
arasõnda ülkenin kõrsal kesimlerinde en
az 6 Roman kimliği belirsiz kişilerce
öldürülmüştü.
Macaristan’da alõnan sonuç Avrupa
genelinde aşõrõ milliyetçi ve õrkçõ söy-
lemlerin artmasõyla örtüşüyor. Geçen ay
Fransa’da yerel seçimlerde õrkçõ Milli-
yetçi Cephe’nin ve Hollanda’da İslam
karşõtõ Özgürlük Partisi’nin oylarõnda
yaşanan artõşa dikkat çekiliyor.
Ekonomik krizden kurtulmak amacõyla halka ağõr reçete
sunan sosyalist hükümete sandõktan destek çõkmadõ. Seçimlerin
ilk turunda yüzü gülen merkez sağdaki Fidesz olurken Yahudi
ve Roman karşõtõ Jobbik partisi de ilk kez parlamentoya girdi ve
26 sandalyenin sahibi oldu.
ŞÜPHELİ IRKÇI GRUP
Moskova’da
yargõca suikast
Dış Haberler Servisi - Rusya’da
õrkçõlarõn işlediği cinayetlerle
ilgili davalara bakan bir yargõcõn
silahla vurularak öldürüldüğü
bildirildi. Başkent Moskova’daki
yerel mahkemede görev yapan
Eduard Çuvaşov’un dairesinden
çõktõğõ sõrada başõna ve göğsüne
ateş edilerek öldürüldüğü, 25-30
yaşõndaki saldõrganõn olay
yerinden kaçtõğõ açõklandõ.
Saldõrganõn susturuculu silah
kullandõğõ ve mermi kovanlarõnõ
olay yerinden topladõğõ belirtildi.
Irkçõ saldõrõlara karşõ faaliyetler
yürüten insan haklarõ kuruluşu
SOVA Merkezi’nden Galina
Kozhevnikova, 47 yaşõndaki
yargõcõn geçen yõl aşõrõ
milliyetçiler tarafõndan
düzenlenen en az 2 saldõrõyla
ilgili davalara baktõğõna dikkat
çekerek “Resmini ve
duruşmalardan ses kayıtlarını
(internette) yayımlayarak onu
Ruslara karşı bir tehlike gibi
gösterdiler” dedi. Moskova
mahkemesi sözcüsü Anna
Usaçeva, geçen hafta
Çuvaşov’un 3 õrkçõ saldõrganõ
mahkûm ettiğini, şubat ayõnda da
dazlak gruplarõndan Beyaz
Kurtlar’õn 9 üyesini, Orta
Asyalõlarõn hayatõnõ kaybettiği 6
ayrõ õrkçõ cinayet suçundan hapse
attõğõnõ dile getirdi. SOVA
Merkezi’ne göre, geçen yõl
Rusya’daki õrkçõ saldõrõlarda en
az 60 kişi öldürüldü, 306 kişi
yaralandõ. RIA Novosti haber
ajansõ ise öldürülen yargõcõn
geçen yõl sonunda zimmetine 3.2
milyon dolar geçirmekle
suçlanan federal uyuşturucuyla
mücadele ajanõ Aleksandır
Bulbov’un kefaletle serbest
bõrakõldõğõ davaya baktõğõnõ
hatõrlattõ.
Kırgız elçi geri çağrıldı
Dış Haberler Servisi - Kõrgõzis-
tan’da geçen hafta patlak veren olay-
larõn ardõndan yönetimi ele geçiren ge-
çici hükümet, ülkenin Ankara’daki
Büyükelçisi Taşboo Cumagulov’u
görevden aldõ. Cumagulov, Türki-
ye’deki büyükelçilik görevine 28
Ocak’ta başlamõştõ. Geçici hükü-
metin lideri Roza Otunbayeva,
Kõrgõzistan’õn Türkiye büyükelçi-
sinin yanõ sõra ABD ve Rusya’da-
ki büyükelçilerin görevlerine de son
verilmesi kararõnõ aldõ. Devrik Dev-
let Başkanõ Kurmanbek Baki-
yev’in kardeşi Almanya Büyükel-
çisi Marat Bakiyev’in de gör-
evinden alõndõğõ öğrenildi.
Bakiyev’den
gövde gösterisi
7-8 Nisan’daki kanlõ ayaklanmanõn
ardõndan ülkenin güneyindeki mem-
leketi Celalabad’a sõğõnan devrik
Devlet Başkanõ Bakiyev dün ilk kez
halkõn önüne çõktõ. Bakiyev, sõğõndõğõ
Teyyit köyünde en az 2 bin kişiye hitap
ettiği mitingde görevden ayrõlmayaca-
ğõnõ yineleyerek yandaşlarõna ülkenin gü-
neyinde gösteriler düzenlemeleri çağrõ-
sõnda bulundu. “Ben devlet başkanıyım
ve kimse beni görevden alamaz” söz-
lerini kullanan Bakiyev, Birleşmiş Mil-
letler’den ülkeye barõş gücü gönderme-
sini talep etti. Bakiyev’in konuşmasõ za-
man zaman “Bakiyev, Bakiyev” slo-
ganlarõyla bölündü. Ayaklanmalarda
hayatõnõ kaybeden 81 kişiyle ilgili
olarak yargõ önüne çõkarõlmak için ya-
kalanacağõ iddilarõnõ da yanõtlayan
Bakiyev, tutuklanmasõna ya da öl-
dürülmesine ilişkin herhangi bir
girişimde bulunulmasõ halinde kan
döküleceği uyarõsõnda bulundu.
ABD, üsleri
güvenceye aldı
Roza Otunbayeva’nõn ABD Dõş-
işleri Bakanõ Hillary Clinton ile
cumartesi günü yaptõğõ telefon gö-
rüşmesinde ülkedeki ABD üslerini
açõk tutma sözü verdiği kaydedildi.
Manas Havaalanõ, ABD’nin Afga-
nistan’daki operasyonunda önemli bir
ikmal üssü olarak kullanõlõyor.
Memleketine sığınan devrik lider Bakiyev,
dün ilk kez halk önüne çıktı. (REUTERS)
Bayraklar
yarõya inecek
Tüm dünyayı yasa boğan uçak
kazasında ölen Polonya Devlet
Başkanı Lech Kaczynski için res-
mi cenaze töreninin cumartesi gü-
nü başkent Varşova’da düzenle-
neceği açıklandı. Polonyalılar ka-
zada ölenlerin anısına başkent
Varşova’daki Devlet Başkanlığı
Sarayı’nın önünde mumlar yakıp
çiçek bırakırken, pek çok ülkede-
ki Polonya büyükelçiliklerinde ta-
ziye defterleri oluşturuldu. Lech
Kaczynkski’nin cenaze töreninin
yapılacağı cumartesi günü, Türki-
ye’de resmi matem günü ilan edi-
lecek ve bayraklar yarıya inecek.
Taraf Ülkeler
Rusya: 2800
ABD: 2200
Fransa: 300
Çin: 180
İngiltere: 160
Taraf Olmayan Ülkeler
İsrail: 80
Pakistan: 60
Hindistan: 60
Kuzey Kore: 10
(Fotoğraf:AP)
(REUTERS)
TEŞEKKÜR
Geçirdiğim başarılı ameliyat ve tedavimi
üstlenen
Sayın DOÇ. DR. SERAP AYKUT AKA
(KLİNİK ŞEFİ)
ile özverili çabaları ve yakın ilgileri
nedeniyle
DOÇ. DR. GÖKÇEN ORHAN (KLİNİK
ŞEF YARDIMCISI)
OP. DR. EROL KURÇ
OP. DR.OKAN YÜCEL
OP. DR. MURAT SARGIN
DR. SEVİNÇ BAYER ERDOĞAN
DR. ALTUĞ SAĞIR
DR. ÜMMÜHAN NEHİR TANDOĞAR’a
Teşekkür ediyorum…
Hasan KOÇAKOĞLU
Yeşil Kartımı
kaybettim
Hükümsüzdür
TC Kimlik
12265551524
Adnan
TAŞDEMİR