24 Ocak 2025 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 9 MART 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Kuşatma ve Kuşatılma Tartışmaları Yargıtay Başkanı’nın YARSAV Sempozyumu’nda söylediği gibi, “Yürütme, yargıyı kuşatmak mı istiyor?” Yoksa, asıl gerçek, Başbakan’ın sıcağı sıcağına bir cemaatin çoğunluğuna dayalı olan TUSKON’un genel kurulundaki konuşmasında yer alan “Yasama ve yürütme, yargı tarafından kuşatıldı” sözlerinin içinde mi saklı? Sayın Gerçeker’in iddiasının, iki yıl önce düğmeye bastığı halde iktidarın içeriğini bir türlü açıklamadığı anayasa değişikliği isteğinden oluştuğu ortadadır. 2008’deki genel seçimlerde parlamentoda bugünkü çoğunluğu sağlar sağlamaz harekete geçen AKP iktidarının o çoğunluğu bir tür tek parti iktidarı haline dönüştürmek amacıyla 7 kişilik bir bilim adamları ekibine yaptırdığı hazırlık, anayasanın değişmez dört maddesini de “arkadan dolanarak” törpülemeyi öngörüyordu. Kamuoyundaki tepkiler, Cumhuriyetin temel ilkelerinin yazıldığı ve değiştirilmez olduğu belirtilen o maddelerle doğrudan oynanmasından vazgeçilmesine yol açtı. Ancak, kalıcı bir tek parti haline dönüşmek, seçimler yitirilse bile yeni gelecek iktidarın bulacağı yolsuzluk dosyalarının yargıya götürülmesi durumunda onları hasır altı edebilecek bir adalet sistemi yaratmayı sağlayacak önlemler almak.. O sayede, yandaş bir yargıyı olabildiğince uzun süre görev başında tutmak. Öylece parlamentonun Anayasa Mahkemesi denetiminden sıyrılmasını sağlamak. Aynı zamanda da yürütmenin işlevlerini denetlemek için çağdaş hukuk sisteminin olmazsa olmazı olarak oluşturulmuş olan Danıştay’ı da devreden çıkaracak yasal hükümler koymak. Yasama ve yürütmenin yargı tarafından kuşatma altına alındığını söylerken, iktidar olma gücü ile o kuşatmayı bedeli ne olursa olsun kıracaklarını bildiren bir başbakanın, böylesine bir plan için muhalefetten destek beklemesi tuhaf değil midir? Önce dokunulmazlıklar ve baraj kalkmalı AKP iktidarı, başta liderleri olmak üzere, parlamenterlerinin dokunulmazlıklarını kaldırıp haklarındaki yolsuzluk iddialarının yargı önüne gelmesini sağlamadan, vicdanlardan o kuşatma iddiasında haklı olduğu yolunda bir yanıt beklememelidir. 12 Eylül’ü gerçekleştirenler, bir gün elbette yerlerini seçimle gelmiş bir parlamentoya ve o parlamentodan çıkacak iktidarlara bırakacaklarını biliyorlardı. O nedenle de, oluşturdukları anayasada kendi görüş felsefelerini yansıtan hükümler dışında, arkalarından hesap sorulmasını önlemek amacını taşıyan 15’inci maddeye de yer verdiler. Bazılarının “Ddarbe anayasası” olarak tanımladığı 1982 Anayasası’nın 60’a yakın maddesinin daha sonraki parlamentolar tarafından değiştirilmiş olmasına karşın, şimdi özellikle yeni kuşakları rahatsız eden o madde dahil, 82 Anayasası’nı kaldırarak yerine kamuoyunun bugüne değin beklentilerini yanıtlayacak çağdaş bir anayasayı hazırlayacak olan bir parlamentonun, seçim barajını en çok yüzde beşlere indirecek bir seçim yasası ile oluşması için toplumdan gelen isteklere sadece AKP’nin değil, CHP ve MHP’nin de duyarsız kalarak “Üçlü Bir İttifak” oluşturmalarını Baykal ve Bahçeli’nin yanıtlamaları gerekmiyor mu? Erdoğan ile öyle bir anlaşma içinde olmadıklarını ve gelecek seçimler için parlamentoya lider vekilleri sokmayı düşünmediklerini CHP ve MHP genel başkanları ayrı ayrı açıklığa kavuşturmalıdırlar. Baykal ile Bahçeli’nin bir de, seçim barajının düşürülmesini isteyen partilere destek olmaları gerekiyor. Baraj konusunda iktidarla birlikte hareket etmek çoğulcu demokrasi ile bağdaşmayan bir tutum değil midir?.. Arınç fıkraları Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç’ı, hafta içinde geçirdiği bir trafik kazasından en küçük bir yara almadan kurtulduğu için kutlamak isterim. Bilindiği gibi Başbakan Yardımcısı’nın makam otomobili, karşıdan gelen ve Ankara Emniyeti’ne ait bir görevlinin kullandığı taşıt ile çarpışmış, hem makam şoförü hem de o taşıtı kullanan görevli yaralanmıştı. Ama bir kutlamayı da kamuoyumuz hak etmiş olmalıdır. Maazallah, kazayı yapan taşıt silahlı kuvvetlere ait olabilirdi. O zaman Sayın Arınç, olayı kendisini ortadan kaldırmak amacıyla düzenlenmiş bir girişim olarak gösterir, suç duyurusu yapar ve savcılar harekete geçmez miydi? Gündemden düşmek istemeyen Bülent Bey’in, seçim bölgesi Manisa’nın Köprübaşı ilçesinde bir anaokuluna girerken galoşlarını korumasına giydirtmesini izleyen gazeteciler için “Bakalım altına ne yazacaklar?” sorusuna siz olsaydınız “seçilmişler demokrasisinin gücü”nden başka ne yanıt verirdiniz? Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Yurt Haberleri Servisi - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, “Eksik ne varsa gidereceğiz. Gerek iaşe gerekse ça- dır, bu tespitlerin ardından yıkılanları yap- mak, yaraları sarmak için hiç tereddüdü- nüz olmasın, devletimizin, hükümetimizin imkânları var” dedi. Başbakan Yardõmcõsõ Çiçek, Devlet Bakanõ Cevdet Yılmaz, Bayõndõrlõk ve İskân Bakanõ Mustafa Demir, Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ ve bölge milletvekilleriyle Okçular köyündeki incelemesinin ardõndan gazetecilere açõklama- larda bulundu. Devletin tüm olanaklarõnõ se- ferber ettiklerini anlatan Çiçek, “Depremin ardından tüm imkânlarımızla buradayız. Hiçbir sıkıntımız yok. Olup bitenler karşı- sında yapabileceğimiz ne varsa onu yapma- ya çalışıyoruz. Ufak tefek aksaklıklar varsa bu imkânsızlıktan değil, bu işlerde biraz te- laş olur ondan kaynaklı” diye konuştu. Çiçek, tüm kurumlarõn işbirliğiyle çalõşma- larõnõ sürdürdüğünü belirterek TOKİ Başkanõ Erdoğan Bayraktar’õn da bölgeye hareket et- tiğini bildirdi. Çiçek, daha sonra bakanlar ve Elazõğ Valisi Muammer Erol ile birlikte, di- ğer köylerde incelemelerde bulunmak için as- keri helikopterle Okçular’dan ayrõldõ. Akdağ da kõsa süre içinde Elazõğ’daki depremden et- kilenen köylere yönelik psikolojik rehabilitas- yona başlayacaklarõnõ açõkladõ. CHP de bir heyet oluşturarak deprem bölge- sinde incelemelerde bulundu. CHP Grup Baş- kanvekili Kemal Kılıçdaroğlu başkanlõğõnda- ki heyette, milletvekilleri Şevket Köse ve Hu- lusi Güvel de yer aldõ. İstanbul Haber Servisi - Ela- zõğ’da meydana gelen depremin böl- genin jeolojik yapõsõ gereği normal olduğunu belirten uzmanlar, yõkõm ve ölümlerin depremin büyüklü- ğünden değil, yapõlarõn kalitesizli- ğinden kaynaklandõğõnõ vurguladõ- lar. 3-4 gün daha devam edebilecek artçõ sarsõntõlara dikkat çeken uz- manlar, yurttaşlara “hasarlı bina- lara girmeyin” uyarõsõ yaptõlar. Uzmanlar, can kayõbõna bugüne dek bölge için yapõlan uyarõlarõn dik- kate alõnmamasõnõ gösterdiler. İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Ensti- tüsü Öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, bölgede Kuzey Anadolu ve Güney Anadolu fayõ olmak üzere iki önemli hat bu- lunduğunu belir- terek “Bu iki fa- yın kesiştiği yer, Bingöl-Karlıova. Karlıova’dan iti- baren batıya doğru uzanan üç- gende birçok fay bulunuyor. Söz konusu faylardan biri de Elazığ’ın Karakoçan ilçesi- nin kuzeyinden geçiyor ve Bin- göl’e doğru uzanıyor. Bu deprem de 30-40 kilometre uzunluğundaki bu fayda meydana geldi” dedi. 2007 yõlõnda yine aynõ fay üzerin- de 4.7 büyüklüğünde bir depremin ol- duğunu anõmsatan Tüysüz, bu yöre- nin çok sõk deprem üreten bir yapõya sahip olduğunu dile getirdi. Tüysüz, bu büyüklükteki bir depremde can ka- yõplarõnõn meydana gelmesi ile ilgili “Türkiye ne yazık ki yapı kalitesi anlamında depreme hazırlıklı bir ülke değildir. 6.0 büyüklüğü geliş- miş ülkede hasara yol açmaması ge- reken, normal çalışma haya- tına devam edilmesi gere- ken bir deprem” dedi. Prof. Dr. Tüysüz, 6.0 büyüklüğündeki bir dep- remin daha büyük bir depremi tetiklemesinin mümkün olmadõğõnõ be- lirterek, “Burası uzmanlar tarafından titizlikle izleni- yor. Bölgede 7.0’nin üzerinde bir deprem meydana gelmiyor. Ancak bölgenin jeolojik yapısı dep- rem üretmeye müsait olduğundan halkın deprem öncesi hazır- lıklarını en kötü du- rumları göz önün- de bulundurarak yapması gereki- yor” diye ko- nuştu. ‘Kerpiçin faturası ağır oldu’ BAŞBAKAN ERDOĞAN ‘Yaralar sarılacak’ BÖLGEYE SİYASİ AKINI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, Elazõğ’da meydana gelen 6 büyüklüğündeki depremi değerlendirirken, “Şüphesiz ki bu bölge- nin yerel mimari anlayışı kerpiç yapılan- madır. Bu kerpiç yapılanmanın faturası, bedeli ağır olmuştur” dedi. Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde dü- zenlenen, “Uluslararası Kadın Hakları Zirvesi”nde yaptõğõ konuşmada, depreme ilişkin bilgi verdi. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: “Bir asra yakın bir süredir dep- rem görmeyen bu bölgede şu anda bir deprem gerçekleşiyor. Deprem olan bu bölgemizi şüphesiz ki çok daha farklı bir şekilde imar etmek için de süratle Toplu Konut İdaremize gerekli talimatları ver- dik... Bölgedeki vatandaşlarımdan özel- likle rica ediyorum, depremler ve artçı sarsıntılar sürdüğü için lütfen hasarlı yapılara girmesinler.” ‘Ağlamasın icraat yapsın’ TBMM Deprem Riski Araştõrma Komis- yonu üyesi ve CHP Antalya Milletvekili Tayfun Süner, Başbakan Erdoğan’õn Ela- zõğ’daki depremle ilgili olarak “Suçlu ker- piç evler” şeklindeki sözlerine tepki göstere- rek“Vatandaş sağlıksız binalarda oturu- yorsa onu sağlıklı binalara geçirmek hü- kümetin işidir. Başbakan sürekli suçluyor ve ağlıyor. Ağlamasın, icraat yapsın” dedi İstanbul Haber Servisi - Boğa- ziçi Üniversitesi Kandilli Rasatha- nesi ve Deprem Araştõrma Enstitü- sü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Er- dik, depremin yoğun tektonik ha- reketlerin olduğu Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu fay hatlarõnõn birleşimine yakõn bir yerde mey- dana geldiğini belirterek, fayõn yõrtõlmasõ için 7 büyüklüğünde bir depre- me gerek olduğunu vurguladõ. Prof. Dr. Erdik, yardõmcõsõ Doç. Dr. Nurcan Meral Özel, Ulusal Deprem İz- leme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kala- fat ile birlikte Kandilli Rasathanesi’nde Elazõğ’daki depremle ilgili bilgi verdi. Er- dik, depremin yerin 5 kilometre altõnda gerçekleşen “sığ odaklı” bir sarsõntõ oldu- ğunu ifade etti. Artçõ sarsõntõlarõn sürece- ğine dikkat çeken Erdik, vatan- daşlarõ en ufak bir artçõ şokta tek- rar yõkõlabilecek kerpiç, yõğma ti- pi hasarlõ binalara girmemeleri konusunda uyardõ. 30 kez 6 şiddetinde deprem Herhangi bir yüzey yõrtõlmasõ ol- madõğõ için, depremin doğrultusu- nu saptamanõn zor olduğunu, artçõ şoklara bakõldõğõnda bunlarõn Doğu Anadolu fayõ- na paralellik arz ettiğini kaydeden Erdik, “Bu depremin Doğu Anadolu fayına iliş- kin olduğuna dair önemli bir kanıt. Bu depremin Doğu Anadolu fayının kırıl- mayan tek bölgesinin kırılmasına yol açacağını düşünmüyoruz. Bunun için en az 7 ve daha büyük bir deprem gerek. Fay hattında oluşacak 7 şiddetindeki bir deprem için, en az 30 kez 6 şiddetinde bir deprem lazım. Yüz kilometre kadar bir bölümü kırmak 6 şiddetindeki dep- remin yapacağı bir şey değil” diye ko- nuştu. Erdik, “Bu deprem hariç Doğu Anado- lu fayında 1900’den beri büyüklüğü 6’nın üzerinde bir deprem olmadığını görüyoruz. Yüzyıllık aradan sonra he- men hemen 6’ya yakın bir deprem bu- rada meydana geliyor” dedi. Erdik, Haiti ve Şili’deki depremlerle Türkiye’nin üzerinde olduğu kuşaklarla bu depremlerin hiçbir tektonik ilgisinin bu- lunmadõğõnõn da altõnõ çizdi. “Evler daha sağlam olsa bu büyüklükteki bir dep- remde yıkım olmazdı” diyen Erdik, 7 bü- yüklüğündeki bir depremin sadece dolgu duvarlarda yõkõm yaratabileceğini söyledi. ‘Artçõlarsürecek’Kandilli Rasathanesi, Elazõğ’daki depremin Doğu Anadolu Fayõ’nõn kõrõlmasõna yol açmayacağõnõ belirtti ve hasarlõ binalara girilmesin uyarõsõnda bulundu Kütahya, Hatay ve Adana sallandı CAN KAYBI YAŞANMADI Yurt Haberleri Servisi - Elazõğ’da dün saba- ha karşõ meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem çok sayõda kişinin yaşamõnõ yitir- mesine yol açarken bu sarsõntõdan önce Kü- tahya ve Hatay’da da deprem oldu. Kütah- ya’da önceki gece saat 22.56’da merkez üs- sü kent merkezi olan 3.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kent merkezinin yanõ sõra ilçelerde de hissedilen depremle birlikte, bazõ yurttaşlar panikle sokaklara çõktõ. Depremde can ve mal kaybõ yaşan- mazken, vatandaşlar, bir süre dõşarõda bek- ledikten sonra yeniden evlerine girdi. Ha- tay’õn Dörtyol ilçesinde de saat 01.28’de Richter ölçeğine göre, 3.8 büyüklüğünde deprem oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştõrma Enstitüsü depremin merkez üssünün Yakacõk köyü ol- duğunu ve yerin 8.2 kilometre derinliğinde olduğunu bildirdi. Depremde herhangi bir can ve mal kaybõ olmadõ. Adana’nõn Ala- dağ ilçesinde de dün saat 13.16’da, 4.0 bü- yüklüğünde deprem meydana geldi. Uzmanlar, ölüm ve yõkõmlarõn kalitesiz yapõlardan kaynaklandõğõnõ söyledi ‘Uyarõlardinlenmedi’ Eski Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitü- sü Müdürü Prof. Dr. Ah- met Mete Işıkara, “Bu deprem Doğu Anadolu Fa- yı’na dikey gelen Karako- çan fayının ürettiği bir dep- remdir. Türkiye’de her yıl 6 ve üzerinde bir deprem olurken, 1 Mayıs 2003’ten beri böyle bir deprem ol- madı. Dolayısıyla bu dep- rem zaten bekleniyordu” diye konuştu. Meydana gelen can kayıplarına ve yıkımlara dikkat çeken Işı- kara, özellikle köylerdeki yapılaşmanın elden geçiril- mesi gerektiğini söyledi. IŞIKARA: DEPREM BEKLENİYORDU İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür de can kaybına uyarıların dikkate alınmamasının neden olduğunu belirtti. Elazığ ve çevresinin bir deprem bölgesi olduğunu anımsatan Görür, “Bu konu yakın zamanda yaptığımız toplantı- larla tartışıldı. Ancak halkının deprem konusunda çok bilgisiz olduğunu gördüm. Bizim milletimiz, bizim yöneticilerimiz uyarı- ları pek ciddiye almıyor. Doğu Anadolu fay hattı, bu bölgede büyük deprem üretebilir. Bundan sonra da beklenebilir. Buradaki yapı türlerinin, yerleşim alanlarının güvenli olması gerekir” dedi. En fazla ölümün ve yıkımın olduğu Okçular köyünde yurttaşlar dışarıda yaktıkları ateşlerde ısınmaya çalıştılar. (Fotoğraflar: AA) NACİ GÖRÜR: BÜYÜK DEPREM ÜRETEBİLİR Okan Tüysüz. Depremden kurtulan yurttaşlar, soğuk havayla mücadele etmek zorunda kaldı. ‘Devlet görevini yapmalı’ İstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Baş- kanõ Süleyman Çelebi devleti bir an önce doğal afetler konusunda yükümlülüklerini yerine getirmeye çağõrdõ. Yazõlõ bir açõklama yayõmlayan Çelebi “Özellikle 1999 dep- remleri göstermiştir ki, ülkemizin karşı karşıya olduğu felaket niteliğindeki tehli- keler karşısında bölgesel planlamaya ve örgütlenmeye ihtiyaç vardır. Diğer yan- dan afet olaylarına müdahale ekiplerinin bu konuda uzmanlaşmış kadrolardan oluşması ve gönüllü ekiplerle desteklen- mesi bir zorunluluktur” ifadesini kullandõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle