Katalog

CMYB C M Y B binyazar@gmail.com Kültür Servisi - ABD’nin Los Angeles kentinde, Kodak Tiyatro- su’nda önceki gece verilen 82. Os- car Akademi Ödülleri’ne ‘Ölümcül Tuzak’ damgasõnõ vurdu. ‘En İyi Film’ ödülünü kazanan yapõm, yö- netmeni Kathryn Bigelow’un, Dün- ya Kadõnlar Günü’nde, aynõ za- manda eski eşi olan en yakõn raki- bi James Cameron’õ alt ederek Oscar kazanan ilk kadõn yönetmen olmasõnõ sağladõ. Ödülü ABD askerlerine adadı Irak’ta devam eden savaşõn orta- sõnda bomba imha etmekle yüküm- lü ABD askerlerini konu alan “Ölümcül Tuzak”, ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Yönetmen’in dõşõnda ‘En İyi Kurgu’, ‘En İyi Özgün Se- naryo’, ‘En İyi Ses Kurgusu’ ve ‘En İyi Ses Miksajı’ ödüllerini de topladõ. Bigelow, kimi çevrelerden eleştiri alan konuşmasõnda, “Bu, ömre bedel bir an. Ödülü Irak, Af- ganistan ve dünyanın diğer yer- lerinde görev yapan askerlerimi- ze adıyorum. Dilerim evlerine sağ salim dönerler” dedi. Hem en iyi hem en kötü Bu yõl ‘En İyi Film’ kategori- sinde ilk kez 5 yerine 10 aday filmin gösterildiği gecede, ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü, daha önce 4 kez Oscar’a aday gösterilen 61 ya- şõndaki deneyimli oyuncu Jeff Bridges, ‘Çılgın Kalp’ filmindeki rolüyle aldõ. ‘The Blind Side’daki performansõyla ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülü alan Sandra Bul- lock, ödül konuşmasõ sõrasõnda duygulandõ. Bullock’un bu sene aynõ zamanda ABD sinemasõnõn en kötülerinin seçildiği Ahududu Ödülleri’nde ‘All About Steve’ filmiyle ‘En Kötü Kadın Oyuncu’ ödülünü almasõ da bir ilke neden ol- du: Böylece Bullock aynõ hafta içinde hem en iyi hem de en kötü oyuncu seçildi. Avatar’ın hayal kırıklığı 9 dalda aday gösterilen ve dün- yada yoğun ilgi gören ‘tüm za- manların en çok kazanan’ filmi unvanlõ ‘Avatar’, geceden sadece 3 ödülle ayrõldõ. Bu ödüller, ‘En İyi Görüntü Yönetmenliği’, ‘En İyi Sanat Yönetmenliği’ ve ‘En İyi Görsel Efekt’ gibi teknik dallar. Ve diğerleri... 82. Oscar Akademi Ödülleri’nde diğer ödüller ise şöyle: En İyi Yar- dõmcõ Erkek Oyuncu: Christoph Waltz (Soysuzlar Çetesi); En İyi Yabancõ Film: ‘Gözlerindeki Sır’ (Arjantin); En İyi Yardõmcõ Kadõn Oyuncu: Mo’Nique (Precious); En İyi Belgesel: ‘The Cove’; En İyi Uyarlama Senaryo: ‘Precious’; En İyi Animasyon: ‘Up’; En İyi Film Müziği: ‘Up’; En İyi Orijinal Şar- kõ: ‘The Weary Kind’ (Çõlgõn Kalp); En İyi Makyaj: Star Trek; En İyi Kostüm Tasarõmõ: Sandy Po- well (Geç Viktorya); En İyi Kõsa Metrajlõ Film: ‘The New Tenants’; En İyi Kõsa Animasyon: ‘Logora- ma’; En İyi Kõsa Metrajlõ Belgesel: ‘Rabbit a la Berlin’. ‘Fransa’da Türkiye Mevsimi’ kapsamõnda konser dizisi Paris’te‘büyükolay’ Kültür Servisi - Bugüne kadar Türkiye’den pek çok sanatçõyõ ağõr- layan ve 30 Mart’ta sona ere- cek “Fransa’da Türk Mevsimi” etkinlikleri sürü- yor. Etkinlik kap- samõnda “Büyük Olay” başlõğõ al- tõnda düzenlenen konser serisinin konuklarõ ise çel- list Benyamin Sönmez, piyanist Furkan Özyazıcı ve gitarist Ahmet Kanneci ola- cak. Paris Invalides Müzesi Büyük Sa- lon’da gerçekleşecek konser dizisinin ilk konuğu Benyamin Sönmez, 12 Mart’ta piyanist Muhiddin Dürrüoğlu eşliğin- deki konserinde Saint-Saëns, Debussy ve Rachmani- nov’un sonatla- rõnõn yanõ sõra Dürrüoğlu’nun, eşi çellist Marie Hallynck’e ithaf ettiği “Emocions Fugitives II” isimli eserini ses- lendirecek. 18 Mart’ta ise piya- nist Furkan Öz- yazõcõ; Haydn, Bach, Chopin ve Liszt eserlerin- den oluşan bir konser verecek. Etkinli- ğin bir diğer konuğu Ahmet Kanneci’nin gitar resitali ise 26 Mart’ta gerçekleşe- cek. Kanneci resitalde Frederico Mo- reno Torroba, Robert de Visee, Bach ve Ertuğrul Bayraktar’õn eserlerini yorumlayacak. Anjelika Akbar’ın ‘içindeki Türkiye’ Kültür Servisi - Besteci ve piyanist Anjelika Akbar’õn “İçimdeki Türkiyem” adlõ yeni albümü 15 Mart’ta müzikseverlerle buluşuyor. Akbar, yaşadõğõ, etkilendiği Türkiye’yi, iki CD’lik albümünün yanõ sõra aynõ adõ taşõyan kitabõ ve Anadolu’nun çeşitli kentlerinde gerçekleştirilecek bir dizi konserle dile getirmeyi tasarlõyor. Toplam süresi iki saat olan albümde, Akbar’õn solo piyano bestelerinin yanõ sõra senfonik eserleri de yer alõyor. Akbar’õn, oğlu Yürek için küçüklüğünde bestelediği eserlerin bulunduğu albümde Kosova Savaşõ, 1999 Depremi, Nâzım Hikmet gibi konular da işlenirken, Türkiye tarihinin belirli aşamalarõ bestecinin bakõş açõsõndan anlatõlõyor. Geçen hafta sonunu Bursa TÜYAP Kitap Fuarı’nda geçirdim. Bu tür fuarlar yayıncıları, yazarları da katarak, birkaç gün de olsa okuru kitap ortamına sokuyor. Aynı zamanda yazar konuşmalarıyla, tartışmalarla, ilginç gösterimlerle bir şenlik havası içinde geçen fuarlar, asıl etkinliğini, kitabı kitlelerin ayağına götürüp, onlara aydınlanmanın kapısını aralayarak gösteriyor. Kitap fuarları, kitleyi okumaya özendirme yönünden, dağa ulaşamayana dağı yaklaştırmaktır. Öğrenciler, taze mürekkep kokusunu ilk kez fuarların kitap bolluğu arasında içlerine çekiyorlar. Onların fuar sevinçleri ayrıca görülmeye değer!.. Gerçek okur, nasıl olsa bir yolunu bulup kitabın izini sürüyor. Zor olan, kitabı kitlelere ulaştırmak... Bu yönden fuarlar, yeni yetişenleri kitaba özendiriyor, her yıl okur sayısının biraz da olsa artmasını sağlıyor. 6 kişiye 1 kitabın düştüğü bir toplumda, halkın kültürel bir varlık olarak yetişmesinde fuarların etkisi bu yönden de değerlendirmeli. Öyle bir düzeydeyiz ki, kimi kitaba elini uzatmaya üşeniyor, kimi elinde olanı bir kenara atıyor. Fuarlar, en azından halkı bu kör tembellikten kurtaracak kurumlaşmalardır. Fuar bağlamında yayınevlerinin büyük sorumluluk taşıdığı da belirtilmeli. Devlet yayınevlerinden en küçük yayın birimine, yalnızca kitap sergilemekle kalmamalı, onların amaçları, topluma en değerli kitabı kazandırmak olmalı. Kitap, başlangıçta, dinsel uyarıları kitlelere yaymanın aracı idi. Kutsal bir nesne olarak algılanmasının nedeni budur. Yüzyıllarca, kutsallığın, belli kişilerin tekelinde nasıl bir çıkar nesnesine dönüştürüldüğü yaşandı. Bu yüzden, insana dönük ilkelerin yerini hurafeler almıştı. İslamlığın kitabı Kuran’ı düşünelim; uzmanların dışında, onu özgür düşüncesi ışığında baştan sona okuyup, değerlendirenlerin oranı nedir?.. Oysa kitabın kutsallığı, okundukça onun, insanı inancında özgür kılan içeriğinde aranmalıdır. Kitaptan edindiklerimizi kişiliğimizin bir parçası kılabiliyorsak, o kitap, görevini yerine getirmiş demektir. Günümüz koşullarında kitabı halka ulaştırmak sorun olmaktan çıktı. Yayınevleri nitelikli kitap yayımlayarak sorumluluklarını yerine getirebilir. Çünkü kitap, beynin ilacıdır. Hekimler, dozu iyi ayarlanmamış ilaçların beyne iyi gelmediğini, rasgele alınan uyuşturucuların, geçici rahatlıklar sağlasa da, kişide zamanla düşünce donukluğuna yol açtığını her fırsatta dile getiriyorlar. Kitabın düşünceler, duyarlıklar üzerindeki etkisi bundan farklı değildir. Kitap vardır, okumaya özendirir; kitap vardır, adamı okuduğuna pişman ettirir. Bir sorun da şu: Kitap, çağımızda, büyük sermayenin elinde kâr amaçlı bir metadır. Ticaretin olduğu yerde rekabet kaçınılmaz. Rekabeti kızıştırmanın en etkili aracı ise reklamdır. Ticareti dalgalandırmıyorsa reklamlar niye ekranlarda asıl gösterilmesi gerekenden daha uzun yer tutsun! Kitap söz konusu olduğunda, rekabet, niteliksizi pazarlamakta değil, dünyadaki yayın piyasasını yansıtmada, kitabın içerik ve teknik kalitesinde yoğunlaşmalıdır. Kitabı ticaret malı olmaktan kurtarma çabası gösteren yayınevi az değil; ne var ki tekelleşme, bu tür yayınevlerinin çabasını etkisiz kılmak için her yola başvuruyor. 82. Oscar Akademi Ödülleri’nde Kathryn Bigelow, Oscar kazanan ilk kadõn yönetmen oldu. Bigelow’un filmi ‘Ölümcül Tuzak’ ödülleri toplarken, eski kocasõ James Cameron,‘tüm zamanlarõn en çok kazanan filmi’ olan ‘Avatar’ ile 9 dalda adaydõ, ancak geceden 3 ödülle ayrõldõ. ‘Yok Olacakken Var Olmak’ Kültür Servisi - Ahmet Çağan ve Mehmet Çağan’õn hazõrladõğõ “Yok Olacakken Var Olmak” kitabõ Alfa Yayõnlarõ’ndan çõktõ. Sanat hayatõnda yarõm asõrlõk dönemi bitiren Müjdat Gezen’in sanata, aşka, insana ve yaşama dair düşüncelerinin yer aldõğõ kitapta, Müjdat Gezen’in aforizmalarõ, hikâyeleri ve şiirlerine de yer veriliyor. Kitabõn yazarlarõ aynõ zamanda Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin “Yazarlõk” bölümünde eğitim veriyorlar. Yeni albümü 15 Mart’a çõkõyor 82. Oscar töreninde Kathryn Bigelow ‘Ölümcül Tuzak’ ile ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü aldõ 81 erkekten sonra ilk kadõn AYNA ADNAN BİNYAZAR Kitap Fuarlarının İşlevi 9 MART 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr James Cameron, hem rakibi hem de eski eşi olan Kathryn Bigelow’u böyle kutladı (sağda). Ahududu ödüllerinde ‘En Kötü Kadın Oyuncu’ seçilmesinin hemen ardından ‘En İyi Kadın Oyuncu’ Oscar’ını alan Sandra Bullock böylece bir ilke imza atmış oldu... Benyamin Sönmez