22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Coğrafyamızda 8 Mart 2010 “Dünya Kadınlar Günü”, yaşadığımız coğrafyada yüreğimi delip geçen “iki kadının” adıyla özdeşleşti: Biri, İran’da Ahmedinejad ve mollalar rejimine karşı “özgürlük” ararken sokak ortasında dünyanın gözleri önünde “şehit” olan, “özgürlük talebi şehidi” Nida Ağa Sultan… Diğeri… Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde ailesi tarafından “canlı canlı” “tavuk kümesine” gömülen 16 yaşındaki Medine Memi… Güneşli bir yaz günü, sıcak bir Tahran asfaltında, kalbini hedef alan bir kurşun darbesiyle oracıkta gözleri kayan genç ve güzel Nida’nın yüzü, bugün hâlâ, bu satırları yazarken belleğimde… Üzerinde bir blucin, ayağında tüm yaşıtlarının giydiği cimnastik pabuçlarıyla, kadını ve erkeğiyle.. tüm toplumu tutsak alan zorbalığın karabasanına karşı.. sokakta hak aramayı göze alan bu güzel müzik öğrencisi kızın TV kameraları önünde ölümü, günlerce gözümün önünden gitmemişti. Gençliği, hayalleri, gerçek bir “hayat” ve “gelecek” beklentisi/umudundan başka arayışı olmayan 27 yaşındaki genç bir kızın böyle göz göre göre, pisi pisine.. kadın düşmanı” bir rejim tarafından yerle bir edilişini görmüş, İslamcı rejimin kadın nefretinin doğrudan tanığı olmuştuk… “Nida”ya duyduğum “empati”nin nedeni, kestirmeden bu duyguydu: “Tahran’da, orta sınıf bir ailenin özel müzik dersleri alan 27 yaşındaki kızı olsaydım, rahatlıkla.. ben de bir Nida Ağa Sultan olabilirdim…” Bu kadar basit. Nida, dünyanın dört bir yanında tam da böyle bir “duygudaşlığa” yol açtığı/kapı araladığı için, -Nobelli hukukçu Şirin Ebadi’den, muhalif lider Musevi’nin karısı Zehra Rahneverd’e uzanan geniş bir yelpazede- kadınların başrolde olduğu “yeşil isyanın” simgesine dönüştü. İran’ın “yeşil isyanının kadınları” bugün bu yüzden, boyunlarında, yaz başındaki protesto gösterilerinde öldürülen “Nida”nın kolyesini taşıyor. Stilize edilmiş harflerle yazılan “Nida” künyesiyle geziyor. İran’ın kadın sorunsalının bu en “simgesel yüzü” ve “amblemine” dönüşen “Nida” konusu üzerinde böylesine hassasiyetle durmama yol açan ikinci neden; konunun -“İran olur muyuz?” tartışmalarıyla oturup kalkan- Türkiye’de, sıradan “haber” başlıkları ötesinde derinlikli ve içerikli hiçbir tepki almaması oldu. İslamcıların haliyle “Nida” olayına sahip çıkmalarını hiç beklemedim. Amma velakin... Beri yanda ne “özgürlük”(!) adına “türbanı” savunan “liberal kamptan” bir ses yükseldi… Ne “antiemperyalizm” adına.. Ahmedinejad’ı kucaklayan laik Atatürkçülerden bir tepki geldi. Bilakis. Nida ve “yeşil isyanın kadınları” üzerinde ısrarla yazdığım yazılara verilen tepkiler genelde; “Haklısınız ama Nilgün Hanım… Emperyalizme karşı çıkan bir Ahmedinejad rejimi varken, onu da böyle yıpratmak doğru mu vs…” tonundaydı… Gelen tepkilerden çıkan sonuç; “Bu denli aleni kadın düşmanı bir rejim.. emperyalist olmuş, antiemperyalist olmuş… ne yazar?” şeklinde konuya yaklaşan bir Allah’ın kulunun olmadığıydı… Medine.. ve ‘töreden’ irite olmayan kadın bakan Kadın üzerinde ülkemizde zaten böyle bir özen/hassasiyet olsa, 16’sında diri diri kümese gömülen “kız çocukları” kalmaz… Kadını ve erkeği ile toplum, “Bu nasıl bir vahşettir?” diye yollara dökülür... Üzerinden kan damlayan, böylesine bire bir ve gerçek töre cinayetlerinden hiç “irite” olmamakla beraber, TV ekranlarındaki “sanal cinsellikten” “irite” olan kadından sorumlu Bakan Selma Aliye Kavaf’tan.. hesap sorulur… Bu korkunç, vahşet ötesi ortaçağ cinayetinin -hiç olmadı- peşine düşmesi talep edilir… Açık söyleyeyim... Nida’nın dünyası bana, “aile meclisi” kararı ile kümes köşesine “diri diri gömülen” Medine Memi’nin dünyasından daha yakın. Ne var ki bu, Memi’nin acısını daha az duyduğum anlamına gelmiyor. 2010 Türkiyesi’nde böyle bir olayın yaşanması kadar, bu olaya Türkiye çapında verilen tepkinin cılızlığından hicap duyuyorum. “Dünya Kadınlar Günü”, “2010 8 Mart”ı ile.. bir asrı geride bıraktı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bir yüzyıl önce Kopehag’da ilk kez “resmiyet kazanmış”. 100. yılını deviren “Kadınlar Günü” vesilesiyle.. bu yıl tüm uluslar.. kadın konusunda.. “nereden nereye geldik?” bilançosu çıkarıyor. “Bizimki nedir?”, “Nasıl bir bilançodur?” diyecek olursanız… Bu konuda verebileceğim en kestirme cevap.. kısa süre önce bu gazetenin sayfalarında yayımlanan muhteşem bir Turhan Selçuk karikatüründe saklıydı… Selçuk, karikatür karesini üçe bölmüş. Birinci bölümde “örtünmemiş bir kadın” var. Altında “kadın” yazıyor… İkinci bölümde tesettürlü bir kadın görüyorsunuz… Altında “özgür kadın” yazısı dikkat çekiyor. Üçüncü bölüme de “usta”, “kara çarşaflı” bir kadın çizmiş. Onun altına da şu sözleri eklemiş: “Çok özgür kadın!” Başka söze gerek var mı? Geride bıraktığımız 8 Mart kutlu olsun. nilgun@cumhuriyet.com.tr 9 MART 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Ventimiglia kentinde 5 Türk, futbol karşõlaşmasõna çõkmaya ‘cüret ettikleri’ için hastanelik edildi İtalya’daTürkleredayak ASLI KAYABAL MİLANO - İtalya’da Imperia bölgesine bağlõ Ventimiglia kentinde beş Türk, dört İtalyan tarafindan dövülerek hastanelik edildi. Önceki gün öğleden sonra beş İtalyanõn saldõrõsõna uğrayan Türklerin, Ventimiglia’da Funtanin futbol sahasõnda bir futbol karşõlaşmasõna çõkmaya “cüret ettikleri” gerekçesiyle, beyzbol sopalarõ ve demir çubuklarla dövüldükleri ve tartaklandõklarõ bildirildi. Ventimiglia Emniyet Müdürlüğü’nce yürütülen soruşturmanõn ardõndan, İtalya’da yasal oturma iznine sahip Türk gençlerini hedef alarak dövdükleri saptanan Luciano Arsi (36), Daniele Gentile (24), Calogero Sallia (23) ve Alexandro Pizzi (25) adlõ gençler tutuklanarak cezaevine gönderildi. İtalyan gençlerinin daha önce de çeşitli suçlar işledikleri belirlenirken olaya karõşan diğer İtalyanlarõ da tespit çalõşmalarõnõn sürdüğü duyuruldu. Dövülerek hastanelik edilen Türk gençlerinin ağõr şekilde yaralandõğõ, kafa travmasõ, burun kemiğinde kõrõlma, eklemler ve kemiklerde çeşitli lezyonlar nedeniyle bir aylõk sağlõk raporu verildiği açõklandõ. İtalyan ve Türk gençleri arasõndaki tartõşmanõn bir kafede başladõğõ, Türklerin bu kafeden kovulmak istenmesi üzerine tartõşma patlak verdiği, İtalyan gençlerinin onlarca tanõğõn gözü önünde beyzbol sopalarõ ile Türk gençlerini döverek hastanelik ettikleri belirtildi. Müslüman çobanlarõn Hõristiyan çiftçilere ‘intikam’ saldõrõsõnda ölü sayõsõ 500’ü geçebilir Nijerya yine kan gölüDış Haberler Servisi - Nijer- ya’nõn orta kesiminde Hõristiyan ço- ğunluk ile Müslüman azõnlõk ara- sõnda yaşanan çatõşmalarda ölen- lerin sayõsõnõn 500’ü bulmasõndan endişe ediliyor. Askerler Jos kenti ve civarõnda kontrolü sağlamaya ça- balarken, Kõzõlhaç görevlilerinin de sokaklardaki cesetleri toplayõp ölü sayõsõnõ belirlemeye çalõştõkla- rõ bildirildi. Plateau eyaleti enfor- masyon yetkilisi Gregory Yen- long, “500 kişinin öldüğünü tah- min ediyoruz ama sanırım bun- dan biraz daha fazla olabilir” di- ye konuştu. Ölenler arasõnda 4 günlük bir bebeğin de bulunduğu kaydedildi. Kampa sığındılar Nijerya Devlet Başkanvekili Go- odluck Jonathan, olaylarõn kom- şu kentlere yayõlmasõnõn engel- lenmesi için güvenlik yetkililerini acilen toplantõya çağõrõrken, Müs- lümanlarõn çoğunlukta olduğu komşu Bauçi eyaletinde 600 kişi- nin yakõnlardaki bir kampa sõğõn- dõğõ belirtildi. Jonathan, “Bu ba- şıboş katil çetelerinin saldırılarını göğüsleyip bozguna uğratmak için stratejik girişimlerde bulu- nacağız” dedi. Hõristiyanlar, Müslümanlarõn, pa- zar sabahõ henüz sokağa çõkma ya- sağõ yürürlükteyken, tepelerden 3 köye doğru büyük bõçaklarla sal- dõrõya geçtiğini ve hayvan kapan- larõyla kõstõrdõklarõ çoğu kadõn ve çocuk yüzlerce kişiyi katlettiğini öne sürdü. Kõzõlhaç sözcüsü Robin Waubo, bunun bir intikam saldõrõ- sõ olduğunu ifade etti. Yaklaşõk 150 milyon nüfuslu ülkenin Müs- lüman kuzey kesimi ile Hõristi- yanlarõn çoğunlukta olduğu güney bölgelerinin ortasõnda kalan, verimli topraklara sahip Plateau eyaletinde ocak ayõnda yaşanan din çatõşma- larõnda, çoğunluğu Müslümanlar- dan 300’den fazla kişi ölmüştü. Çok sayõda etnik grubun yaşadõğõ orta kesimde 2001’de bin, 2004’te 700, 2008’de 300 kişi çatõşmalarda ha- yatõnõ kaybetmişti. Kültürel ve sosyal farklılıklar Nijeryalõ Katolik Hõristiyanlarõn lideri Başpiskopos John Onaiye- kan ise Vatikan radyosuna yaptõ- ğõ açõklamada, çatõşmalarõn te- melinde sosyal, ekonomik ve kül- türel sebeplerin yattõğõnõ söyledi. Onaiyekan, hayvancõlõk yapan Fulani etnik grubundan Müslü- manlarõn, Berom etnik grubundan tarõmcõ Hõristiyanlara saldõrdõğõnõ dile getirerek şöyle dedi: “Bu, kır- salcılarla çiftçiler arasında alı- şılmış bir çatışma; tek fark Fu- lanilerin hepsinin Müslüman, Beromların hepsinin Hıristiyan olması.” Fulani lideri Saleh Ba- yari’nin polis tarafõndan arandõğõ duyuruldu. Beyzbol sopaları ve demir çubuklarla saldırıya uğrayan Türklere bir ay rapor verilirken olayla ilgili olarak yakalanan 4 İtalyan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Dış Haberler Servisi - İsrail Savunma Bakanõ Ehud Barak, Batõ Şeria’daki bir Yahudi yerleşim biriminde 112 konutun daha yapõmõna onay verdi. Böylece 10 ay süreyle Batõ Şeria’da yerleşim birimleri inşasõnõ durdurduğunu açõklayan İsrail, bir kez daha bu kararõ ihlal etmiş oldu. Savunma Bakanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, bundan önceki Ehud Olmert hükümeti döneminde onaylanan bir planõn söz konusu olduğu, “projenin ilk aşamasının, yerleşimlerde inşaat yasağı öncesinde başlatıldığı ve bölgede güvenlik ve altyapı sorunları bulunduğu” gerekçesiyle inşaatlarõn devamõna onay verildiği öne sürüldü. Barak’õn yeni inşaatlara onayõ, ABD’nin girişimiyle geçen hafta Arap Birliği dõşişleri bakanlarõnõn İsrail ile Filistinliler arasõnda dolaylõ barõş görüşmelerine başlanmasõ kararõnõn ardõndan geldi. BATI ŞERİA İsrail’den 112 yerleşime onay Dış Haberler Servisi - İran Cumhurbaşkanõ Mahmud Ahmedinejad, 11 Eylül saldõrõlarõnõn “büyük bir yalan” olduğunu, Afganistan’õn işgaline gerekçe hazõrlamayõ amaçladõğõnõ söyledi. Ahmedinejad, İran İstihbarat Bakanlõğõ çalõşanlarõna yaptõğõ bildirilen konuşmasõnda, ABD’de 11 Eylül 2001’de İkiz Kuleler ve Savunma Bakanlõğõ’na (Pentagon) düzenlenen saldõrõlarõ, “karmaşık bir istihbarat senaryosu ve eylemi” olarak nitelendirerek, saldõrõlar hakkõnda “Terorizme karşı savaşa meşruiyet kazandırmak için uydurulmuş, kuşkulu bir olay” diye konuştu. Ahmedinejad: 11 Eylül koca bir yalan Afrika kõtasõnõn en yüksek nüfuslu ülkesinde, ocak ayõndaki kanlõ saldõrõlara misilleme yaptõğõ belirtilen göçebe Müslümanlar, 3 Hõristiyan köyüne saldõrarak korkunç bir katliam yaptõ. Katolik başpiskoposa göre, çatõşmalarõn temelinde dini ayrõlõklardan çok sosyal, ekonomik ve kültürel sebepler var. Pakistan’da Amerikalõ militan Dış Haberler Servisi - Pakistan’õn Karaçi kentinde yakalanan ABD’li El Kaide militanõnõn, sanõldõğõ gibi terör örgütünün sözcülerinden Adam Ya- hiye Gadahn olmadõğõ açõklandõ. AP’nin haberine göre Pakistanlõ bir ordu yetkilisi ile bir istihbaratçõ, birkaç gün önce Karaçi kentinde ya- kalandõğõ belirtilen kişinin, Amerikan Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) başõna 1 milyon dolar ödül koyduğu Gadahn olduğu haberini düzeltti. İs- tihbarat yetkilisi, yakalanan Ebu Yahya Mecadin Adem’in adõnõn, FBI arananlar listesinde yer alan Ga- dahn’õn kullandõğõ adlardan birine çok benzediğini belirterek, “İsim benzerliği ilk başta karışıklığa se- bep oldu ama şimdi onun Gadahn olmadığı sonucuna varıldı” dedi. FBI tarafõndan “vatana ihanet” suçlamasõyla aranan Kaliforniya do- ğumlu Gadahn’õn İslamiyeti seçikten sonra, 1998’de Pakistan’a giderek El Kaide’ye katõldõğõ belirtiliyor. Pakistan’ın Pencap eyaleti başkenti ve ülkenin ikinci yüksek nüfuslu şehri Lahor’da dün düzenlenen bombalı saldırıda en az 13 kişi öldü. Lahor Emniyeti, istihbarat elemanlarının eğitim merkezinin hedef alındığı intihar saldırısında 60’tan fazla kişinin yaralandığını açıkladı. Saldırıyı Taliban hareketi üstlendi. (AFP) Yahudi cemaati, Avus- turyalı politikacı Barbara Rosenkranz’dan “yüz ka- rası” olarak söz etti. ‘Nazi yasağı kaldırılsın’ Dış Haberler Servisi - Avusturya’da 25 Nisan’da yapõlacak Devlet Başkan- lõğõ seçimine adaylõğõnõ koyan radikal sağcõ Öz- gürlük Partisi üyesi Bar- bara Rosenkranz, Yahu- di soykõrõmõnõn inkâr edil- mesini ve Nazi propagan- dasõna karşõ yasağõn kal- dõrõlmasõnõ isteyince şim- şekleri üzerine çekti. Nazi iktidarõnõn 2. Dün- ya Savaşõ’nõn sonuyla bir- likte ortadan kalkmasõnõn hemen ardõndan, 1947 yõ- lõnda çõkarõlan yasa, õrkçõ- faşist propaganda veya ör- gütlenme faaliyeti yürü- tenler ile Nazilerin işledi- ği suçlarõ inkâr edenlere 20 yõl hapis cezasõ öngörüyor. 10 çocuk annesi olan 51 yaşõndaki Rosenkranz, bu yasanõn “ifade özgürlü- ğünü engelleyen gereksiz bir kısıtlama” olduğunu savundu. Sosyal demokrat Sa- vunma Bakanõ Norbert Darabos, “Rosenkranz Cumhuriyetin anti-faşist temeline meydan oku- yor, bu kabul edilemez” derken, Viyana Başpisko- posu Kardinal Christoph Schoenborn, “böyle biri- nin seçime katılmaya el- verişli olmadığını” söy- ledi. Yahudi cemaatinden yapõlan açõklamada ise ra- dikal sağcõ politikacõdan, “Avusturya’nın yüz ka- rası” diye söz edildi. Hitler’in casusları Dış Haberler Servisi - İngiliz gizli servisinin, İkin- ci Dünya Savaşõ öncesinde İngiltere’yi bisikletle dola- şan dönemin Hitler Al- manyasõ’ndan bir grup gen- cin casusluk faaliyetlerinde bulunduklarõ kuşkusuyla alarm durumuna geçtiği or- taya çõktõ. İngiltere iç istihbaratõ MI5’in dün gün õşõğõna çõ- karõlan gizli dosyalarõna gö- re, İngiliz yetkililer 1937 yõ- lõnda Hitler Gençlik Örgü- tü’nden bir grup bisikletçi- nin yaptõğõ turun ülkeyi iş- gal etme öncesinde bilgi toplama amacõ taşõğõndan kuşkulanmõş. MI5, “bisik- letçi” yerine “casussiklet- çi” (spyclists) diye bilinen genç Alman bisikletçilere li- derlerinin gittikleri yerlerin, gördükleri nehirlerin, dağ- larõn isimlerini, tanõştõklarõ kişilerin anlattõklarõnõ “bel- ki ileride onları anavatan Almanya’nın çıkarları için kullanmak amacıyla” not etmelerini istediği yönünde elde edilen duyumlar üze- rine harekete geçmiş. İngi- liz istihbarat birimleri ül- keye tatil gerekçesiyle gel- diğini söyleyen Hitler’in gençlik kollarõ bisikletçile- rini takibe almõş. OBAMA IRAK’IN KOMŞULARINI UYARDI ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD Başkanõ Barack Obama, Irak’taki seçimlere yönelik mesajõnda komşu ülkelere, Irak’õn toprak bütünlüğüne saygõ göstermeleri uyarõsõnda bulundu. Irak seçim- lerinde halkõn san- dõk başõna gitmesini kutladõğõnõ ifade eden Obama, “Şid- det eylemlerinin gözünü korkut- masına izin ver- meyerek oy hakkını kulla- nan milyonlar- ca Iraklıya büyük saygı du- yuyorum. Amerikan halkı adı- na bu tarihi seçimlerde Irak halkının cesaretini kutluyo- rum” dedi. Irak’ta ileride zor günlerin yaşanacağõnõ ve büyük olasõlõkla daha fazla şiddet eylemi görü- leceğini ifade eden Obama, “Fa- kat her egemen ve bağımsız ül- ke gibi, Irak kendi yolunu çizmede özgür olmalı. Kimse bu geçiş dönemini etkilemeye, sömürmeye ya da bozmaya çalışmamalı. Şimdi tüm kom- şular ve ülkeler için Irak’ın egemenliğine ve toprak bü- tünlüğüne saygı gösterme za- manı” dedi. (AP) Çalıntı mallar geri toplanıyor Dış Haberler Servisi - 27 Şubat depremi ve ardõndan gelen tsunami dalgalarõyla sarsõlan Şi- li’de yağmacõlarõn çaldõklarõ 2 milyon değerinde- ki malõn geri toplandõğõ açõklandõ. Devlet Başkanõ Michelle Bachelet, güvenlik güçlerinin baskõ uy- gulayarak geri verilmesini sağladõklarõ televizyon setleri, çamaşõr makineleri ve mobilyalarõn top- landõğõ bir depoda yaptõğõ basõn toplantõsõnda, “Bu yağmanõn hayatta kalmayla ilgisi yoktu. Bu tamamen başkalarõnõn acõlarõ üzerinden kâr elde etmeye çalõşmakla ilgiliydi” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle