Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
6 MART 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Yargıda Reform
Yapılmış Zaten...
Önçe küçük bir açıklama ile başlayalım.
Ben hukukçu değilim. Bir dönemde adliye
muhabiri iken izlediğim davalar sırasında
edindiğim bilgiler ile gerçekten yetkin
hukukçu olan tanıdıklarımdan sorup
öğrendiklerimle gazetecilik mesleğini
sürdürmeye çalışıyorum.
Avukatların çok, baroların yaygın olmadığı
zamanlarda “dava vekili” denilen eski adliye
görevlileri bazı ilçelerdeki mahkemelerde,
avukat olmadığı için davalı tarafları temsil
ederlerdi.
Şimdilerde, dava vekillerinden söz etmek
olanaksız.
Ama ben geleneği sürdürmeye çalışıyor ve
kendime “dava vekili” sıfatını uygun
görüyorum.
Bu yaklaşımım elbette avukatların
görevlerini yapmadıkları anlamına gelmiyor.
Ama onlar, eğitimlerinde edindikleri mesleki
disiplin nedeniyle her şeyi söylemekte
zorlanıyorlar. Benim ise öyle bir sorunum
yok. En azından bir seçmen vatandaş olarak
davranabiliyorum.
Yargıda reform yapılması konusunda
tartışmalar sürüyor. Doğal olarak “reform”
kavramı da zaman zaman gerçek anlamının
dışına çıkıyor.
Geriye gitmenin bile “reform” diye
nitelendirildiği bir ülkede yaşadığımızı
unutmamamız gerekiyor.
Son beş yıl içinde hukuk sistemimize “gizli
tanık” diye bir kavram daha katıldı. Ceza
Muhakemesi Kanunu’na 5271 sayılı yasa ile
ilk kez “tanığın korunması” ilkesi girdi.
58’inci maddenin 2’nci fıkrası ile de tanık
olarak dinlenecek kişilerin kimliklerinin
ortaya çıkması tehlike yaratıyorsa
“Kimliğinin saklı tutulması için, tanığa ait
kişisel bilgiler, cumhuriyet savcısı, hâkim
veya mahkemeler tarafından muhafaza
edilir” kuralı getirildi.
Ama bu değişiklik yeterli görülmemiş
olmalı ki 5726 sayılı “Tanık Koruma Kanunu”
çıkarıldı. Resmi Gazete’de 5 Ocak 2008’de
yayımlanan ve altı ay sonra yürürlüğe giren
yasanın zamanlamasını yazmaya gerek yok
sanırım. Çünkü perşembe günleri eylem
yapan Cumhuriyet okurları bu konuda yeteri
kadar bilgililerdir.
Gündemin çok sık değişmesi nedeniyle
“gizli tanık” konusu da yeteri kadar
tartışılamadı.
Adil yargılamanın gereklerinden sayılan
“tanıkla yüzleşme” uygulaması rafa kaldırıldı.
Yargıçların, tanıkların ifadesi alınırken itiraz
olmadan müdahale edememe ilkesi de
değiştirildi. Kimliğin açıklanmasına neden
olacak sorulara müdahale etme olanağı
getirildi.
Her ne kadar, gizli tanıkların
anlattıklarından, çoğu kez gizliliklerini
kendileri kaldırıyor olsalar da durum
değişmezliğe bağlandı.
Dava vekili olarak zaman zaman
“Mecelle’nin gerisine mi düştük” sorusu
kafamı kurcalıyor. En iyisi ben Mecelle’nin
kimi maddelerini alt alta yazayım, kararı siz
verin.
Madde 1702: Tanık ile davalı arasında
dünya işlerinden doğan düşmanlık
bulunmamalıdır.
Madde 1703: Bir kimse hem davacı hem
tanık olamaz.
Madde 1705: Tanığın adil olması şarttır.
Adil, iyilikleri kötülüklerinden fazla olan
kimsedir.
Madde 1812: Hâkim, üzüntü ve tasa ve
açlık ve uyku bastırması gibi sağlam
düşünmeye mani olabilecek bir arıza ile
zihni karışık olduğu halde hüküm
vermemelidir.
Not: ‘Açıklamalı Mecelle’deki (Hikmet
Yayınları) sözlükten yararlanarak aktardım.
oerinc@cumhuriyet.com.tr
Orgeneral Berk’in Alevi köylerine yaptõğõ yardõmlarõn delil olarak gösterilmesine tepki
Aleviler: AyrımcılıkMEHMET MENEKŞE
FIRAT KOZOK
Erzurum özel yetkili cumhuriyet
savcõlarõ tarafõndan hazõrlanan ve mah-
keme tarafõndan kabul edilen Erzincan
Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner
ile 3. Ordu Komutanõ Orgeneral Sal-
dıray Berk’in sanõk olarak yer aldõğõ
iddianamede Orgeneral Berk’in Er-
zincan ve çevresindeki Alevi köyleri-
ne yaptõğõ yardõmlarõn delil olarak gös-
terilmesi, tepki çekti.
İddianamenin deliller bölümüne ko-
nulan dosyada, Orgeneral Berk ile ilgili
olarak “Erzincan ve civarındaki Ale-
vi köyleri ile özel olarak ilgilenmek-
te, bu köylerin ihtiyaçlarının gide-
rilmesi için ordunun imkânlarını
kullanmaktadır. Yaptığı yardımlar
nedeniyle Alevi köyleri ve dedeler ta-
rafından sevilmekte, dedeler tara-
fından kendisine takdir beratları
verilmektedir” ifadeleri yer alõyor.
AKP’nin Alevi kökenli milletve-
kili Reha Çamuroğlu, girişimin
Alevilere karşõ yürütülen “psikolo-
jik harekâtın göstergesi” olduğu-
nu vurgulayarak “Bu çok vahim bir
tablodur. Alevi çalıştayları bu
olayın yanında cenazede göbek at-
maya benzer” dedi.
Ordu komutanlarõnõn kendi bölgele-
rindeki köylere teknik ve maddi yar-
dõmlarda bulunduğunu, bunun bir ge-
lenek olduğunu anlatan Çamuroğlu,
“Eğer Sayın Berk, kendi bölgesinde
belli köylere yardımlar götürdüyse
bu ancak takdir edilecek bir davra-
nıştır” görüşünü dile getirdi.
Orgeneral Berk’in bu tavrõnõn suç-
lama aracõ haline getirilmesini “art ni-
yetlilik” olarak niteleyen Çamuroğlu,
“Bu art niyeti iki türlü düşünebili-
rim; birincisi Sünni vatandaşları-
mızın Alevilere karşı negatif tepki-
ler içine sokulması beklentisi vardır
birilerinde. İkincisi ise Sayın Berk’in
dini aidiyeti ile ilgili bazı imalarda
bulunulmak istenmektedir. Yani
Berk’in belki de buradan Alevi ol-
duğu ima edilerek bundan Berk’e
ekstra negatif vurgular yapılmak is-
tenmektedir” diye konuştu. Bu du-
rumda suç işlendiğini aktaran Çamu-
roğlu, şunlarõ kaydetti: “Bu, Alevile-
re karşı psikolojik bir harekâttır.
Alevilerin kendilerine güvenlerini
kaybetmeleri istenmekte ve hedef-
lenmektedir. Aleviler bir ikinci sı-
nıf vatandaşlık pozisyonunu be-
nimsenmeye zorlanmaktadır.”
Dava hukuksuz delillere dayanõyor
Birinci Ergenekon davası bir yıl dört ay, ikinci Ergenekon davası yedi aydır sürüyor
İstanbul Haber Servisi - Birinci
Ergenekon davasõ bir yõl dört ay, ikin-
ci Ergenekon davasõ ise yedi aydõr sü-
rüyor. Duruşmalar Silivri Cezaevi
Yerleşkesi’ndeki salonda dönüşümlü
olarak çarşamba günleri ha-
riç her gün devam ediyor.
Sanõklar ve avukatlarõ dos-
yalardaki hukuka aykõrõ el-
de edilen belgelerin delil
olarak kullanõlmasõna tepki
gösteriyor. Sanõklarõn evin-
den, işyerinden alõnan belge
ve bilgilerin bir kopyasõnõn
arama yapõlan yerde alõn-
madõğõnõ söylüyorlar. Tüm
bu iddialara karşõn, yargõla-
ma, delillerin hukuka uygun
olup olmadõğõ tespit edil-
meden devam ediyor.
İkinci Ergenekon davasõnda delillerin
hukuka aykõrõ olup olmadõğõnõn tespit
edilmesini isteyen sanõklardan biri de ga-
zetemizin Ankara Temsilcisi ve yaza-
rõ Mustafa Balbay. Balbay’õn avukat-
larõ tahliye taleplerini içeren dilekçele-
rinde sürekli delillerin değerlendirilmesi
konusuna değiniyor. Balbay’õn avu-
katlarõ, iddianame adõ verilen belgenin,
bir hukuk belgesi olmadõğõna dikkat çe-
kerek, “İçinde nelerin olup, nelerin ol-
mayacağı da kanunda belirlenmiştir.
Sayın iddia makamı, kanuna aykırı
olarak iddianame düzenleyemez. Suç-
la, suçlamayla hiçbir ilgisi olmayan
hususları keyfi olarak iddianameye
aktaramaz. Öyleyse, sormaya hak-
kımız var; iddia makamının suçla ve
suçlamayla hiçbir ilinti kurmadığı te-
lefon görüşmesi içeriklerine iddia-
namede sayfalarca yer vermesini hu-
kuken izah edebilmek mümkün mü-
dür” diye soruyor. Arama ve el koy-
ma anõnda Balbay’a elde edilen hiçbir
bilgisayarõn ve hard diskin imajõnõn
verilmediğini, ‘Hash’ değerlerinin çõ-
karõlmadõğõnõ kaydederek, şu noktaya
dikkat çekiyorlar: “Soruşturma ma-
kamlarının bu konudaki uygulama-
sı da çelişkilidir. Dosyada yer alan
‘İmaj alma, teslim ve tesellüm tutana-
ğõ’na göre 1 Temmuz 2008 günü An-
kara’da Balbay ile aynı tarihte göz-
altına alınan Hurşit Tolon’a ait ika-
mette yapılan aramada zapt edilen
bilgisayarların imajları alınmış ve
avukatlarına teslim edilmiştir. Bu
husus da göstermektedir ki, savcılık,
soruşturma sırasında şüpheliler ara-
sında nedeni bilinmez birtakım ay-
rımlar ve farklı uygulamalarda bu-
lunarak Ceza Muhakemesi Kanu-
nu’nu ihlal etmiştir. Müvekkilimize
ait bilgisayarların arama mahallinde
imajı çıkartılmamış olduğu gibi, en
azından o dijital verinin bütünlüğü-
nün yegâne göstergesi olan hash de-
ğeri de arama mahallinde belirlen-
memiştir.”
Genelkurmay:
Hedefe ulaştık
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Genelkurmay, Kars’õn
Cumhuriyet köyünde
gerçekleştirilen KIŞ-
2010 tatbikatõnõn başarõlõ
geçtiğini ve hedeflere
ulaşõldõğõnõ açõkladõ.
Tatbikatõn sona
ermesinin ardõndan
Genelkurmay’dan bir
bilgi notu yayõmlandõ.
Bilgi notunda komuta
heyetinin 14. Mekanize
Piyade Tugay
Komutanlõğõ’nõ ziyaret
ettikleri belirtilerek “Kar
ve şiddetli soğuklarda
zõrhlõ ve mekanize
birliklerin ateş ve
manevralarõnõ
senkronizasyon içinde
başarõyla uyguladõklarõ
görülmüştür” denildi.
Arınç kaza
geçirdi
ANKARA (AA) -
Devlet Bakanõ ve
Başbakan Yardõmcõsõ
Bülent Arõnç’õn “006”
plakalõ makam aracõ,
Ankara Emniyet
Müdürlüğü’nde “tanõk
koruma amiri” olarak
görev yaptõğõ öğrenilen
polis memurunun
kullandõğõ araç ile
çarpõştõ. Dõşişleri
Bakanlõğõ binasõ önünde
meydana gelen kazada,
her iki araçta da büyük
çapta maddi hasar
meydana geldi. Kazanõn
ardõndan Arõnç’õn
makam aracõ çekiciyle
götürüldü.
Öğrencilerden
protesto
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Avrupa
Konseyi Parlamenterler
Meclisi Başkanlõğõ’na
seçilen Mevlüt
Çavuşoğlu, önceki
akşam İzmir İsmet İnönü
Kültür Merkezi’ndeki
programõ sõrasõnda,
Türkiye Gençlik Birliği
(TGB) üyelerince
protesto edildi.
“Cumhuriyet yõkõcõlarõ
İzmir’den defol!”,
sloganõ atan 4 genç,
gözaltõna alõndõ.
Kabahatler Yasasõ’na
göre 70’er lira para
cezasõ kesilen gençler,
daha sonra serbest
bõrakõldõ. TGB üyeleri,
cezaya itiraz edecek.
Özel yetkili
savcıya dava
İstanbul Haber
Servisi - Birçok çete
soruşturmasõnõ ve Agos
Gazetesi Genel Yayõn
Yönetmeni Hrant
Dink’in öldürülmesine
ilişkin soruşturmayõ
yürüten özel yetkili
Cumhuriyet Savcõsõ
Selim Berna Altay
hakkõnda 2008’de
Beyoğlu Başsavcõlõğõ’nca
“Görevi ihmal etmek” ve
“Suç delillerini yok
etmek” gerekçesiyle
başlatõlan soruşturma
tamamlandõ. Dosya,
Altay’õn 1. sõnõf savcõ
olmasõ nedeniyle
Yargõtay’a gönderildi.
Altay, 2 Mart’ta “Balyoz
Güvenlik Harekât Planõ”
soruşturmasõnda
görevlendirilmişti.
PKK için
fidan dikenler
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
PKK’nin 27 Kasõm
1978’de kurulduğu
Diyarbakõr’õn Lice
ilçesine bağlõ Fis
köyünde düzenlenen
etkinlikte fidan diken 5’i
BDP’li Belediye Başkanõ
10 kişi hakkõnda 15 yõla
kadar hapis istemiyle
dava açõldõ. Diyarbakõr
Başsavcõlõğõ’nca
hazõrlanan iddianame, 6.
Ağõr Ceza Mahkemesi
tarafõndan kabul edildi.
T
utukluluk süresi bir yõlõ dolduran gazetemiz Ankara temsilcisi Mustafa Balbay’a Ankara ve İz-
mir’den büyük destek geldi. Gazetemiz okurlarõ da İzmir büromuz önünde toplanarak tepkile-
rini dile getirdi. Balbay’õn üyesi olduğu İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) lokalinde yapõlan
toplantõya katõlan Konak Belediye Başkanõ Hakan Tartan, “Balbay yarõn özgürlüğüne kavuştuğunda,
bir yõl sevenlerinden ayrõ kalmasõnõn hesabõnõ kim verecek?” diye sordu. Türkiye
Gazeteciler Federasyonu ve İGC Başkanõ Atilla Sertel kendilerini hem savcõ
hem yargõç konumuna koyarak hüküm veren gazetecilerin olduğu medyanõn
da kendisini gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. İzmir Temsilcimiz Serdar
Kõzõk, Balbay’õn tutukluluğunun “cezalandõrmaya” dönüştüğünü kaydetti.
Okurlanrõmõz da Balbay için imzaladõklarõ gazetemizin dünkü
sayõsõnõ, Silivri Cezaevi’ne postaladõ.
D
emokratik Sol Halk Partisi yöneticileri dün Bal-
bay’a destek için Ankara Büromuzu ziyaret ederek
Ankara Haber Müdürümüz Mustafa Çakõr ile
görüştü. Gazeteciler Cemiyeti Başkanõ Nazmi
Bilgin de yaptõğõ yazõlõ açõklamada,
Balbay’õn bir yõldõr cezaevinde oldu-
ğunu anõmsattõ. Bilgin, Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn son dönemlerdeki ba-
sõna yönelik sözlerinin
kabul edilemez ol-
duğunu belirtti.
Balbay’a
büyük
destek
? Medyada sürekli “Ergenekon Terör Örgütü”
tanõmõ kullanõlõyor. Devletin hiçbir kurumu
böyle bir örgüt var demiyor. Emniyet, Genel-
kurmay ve MİT Silivri’de devam eden mahke-
menin yaptõğõ başvurusu üzerine “bizim terör ör-
gütleri arşivimizde böyle bir örgüt yok” gö-
rüşünü iletti. Mahkeme de bu yazõlarõn ardõndan
“Ergenekon Terör Örgütü” tanõmõnõn kulla-
nõlamayacağõ kararõnõ verdi.
? Ergenekon davasõ başlangõç olarak Tuncay Gü-
ney’in ifadelerine oturtuldu ancak Güney, Ka-
nada’dan yaptõğõ açõklamada ifadelerinin tümü-
nü reddetti.
? Ergenekon operasyonlarõnõ başlatan Ümraniye ge-
cekondu baskõnõnda ele geçen el bombalarõnõn ge-
cekonduda değil, karakolda listelendiği polis ka-
mera görüntü kayõtlarõyla kanõtlandõ. Bu kayõtlar
TÜBİTAK incelemesiyle doğrulandõ.
? Geçmişteki tüm faili meçhuller Ergenekon’la iliş-
kilendirilip bu davanõn içine sokuluyor, sanõklar
daha yargõlanõrken kirletilmek isteniyor. Yakõn
tarih bugünkü iktidar anlayõşõ lehine temize çe-
kilmek isteniyor.
? Yargõlamada kullanõlan dijital verilerin çok büyük
bölümü hukuk dõşõ delil durumunda. Bilgisayar-
dijital kayõtlarõnõn delil olabilmesi için ilk yerin-
de kopyalanmasõ gerekiyor, bu yapõlmamõş.
? Bu dava darbenin yargõlandõğõ bir dava da değil-
dir. İddia edilen dönemin kuvvet komutanlarõ kap-
sam dõşõnda tutulmaktadõr.
YAKIN TARİH TEMİZE ÇEKİLMEK İSTENİYOR
A
levi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanõ Ali
Balkız, ordunun bulunduğu bölgedeki köy-
lere hizmet götürmesinin bir gelenek ol-
duğunu ifade ederek “Komutanı tebrik ediyorum.
Savcı komutanlara suçlama yönelteceğine bunu
ilgili bakanlıkların ve bakanların 3. Ordu böl-
gesindeki il teşkilatlarına sorsaydı bu soruyu. On-
lar Alevi köylerine cami yapmayı çok seviyor-
lar. Komutan da okul yapmış. Alevilerin tam is-
tediği de budur işte. Cami değil okul. Bu anlamda
komutanı tebrik ediyoruz” dedi.
P
ir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanõ
Fevzi Gümüş de AKP iktidarõ döneminde Ale-
vilere her türlü ayrõmcõ politikalar uygulan-
dõğõna işaret etti. Bu politikalarõn kendilerine yakõn
yargõ mensuplarõnõ da etkilediğini ifade eden Gü-
müş, “Bu başta siyasi iktidarın eşitlikçi, özgür-
lükçü, demokrat olmadığının, bu siyasi tutu-
munda iktidara bağlı güçler tarafından uygu-
landığının somut göstergesidir” diye konuştu.
A
levi Araştõrmalar Merkezi Başkanõ Ali Yıl-
dırım ise son günlerde kamuda önemli gö-
revlerde bulunan Alevi kökenlilere yönelik
ciddi bir psikolojik harekât başlatõldõğõnõ belirtti.
A
levi Kültür Dernekleri Genel Başkanõ Te-
kin Özdil de “Suçlamanın mezhepler
üzerinden ve özellikle bir kişinin Alevi
kimliği, Alevi köylerine yaptığı yardım üzerin-
den yapılmasının çirkin bir yaklaşım olduğu-
na” dikkat çekti.
H
acõ Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfõ
Genel Başkanõ Ercan Geçmez, “Köy-
lere hizmet götürülmesi Alevi-Sünni
ayrımına göre yapılıyorsa, bundan ötürü bi-
rileri de suçlanıyorsa Türkiye çok tehlikeli bir
yere gidiyor demektir. Bu işin sonu çok kö-
tü, iç savaşa gidebilir. Bunu yapanlara der-
hal görevden el çektirmek lazım. Alevi köy-
lerine hizmet yaptın diye suçlayanlar suç iş-
lemiştir” dedi.
‘KOMUTANI TEBRİK EDİYORUZ’
Çamuroğlu
Ali Balkız
Fotoğraf:SERDARAĞIR
Balbay
BALYOZ PLANI SORUŞTURMASI
33 askerin
tahliyesine ret
İstanbul Haber Servisi- Balyoz Güven-
lik Harekât Planõ’na ilişkin soruşturma kap-
samõnda “Türkiye Cumhuriyeti hüküme-
tini cebir ve şiddet kullanarak ortadan
kaldırmaya teşebbüs etmek” suçundan tu-
tuklanan eski 1. Ordu Komutanõ emekli Or-
general Çetin Doğan, emekli Korgeneral
Engin Alan ve emekli Koramiral Feyyaz
Öğütçü’nün de aralarõnda bulunduğu 33 as-
kerin tahliye talebi reddedildi. Muvazzaf
askerlerin tahliyesinin gerektiğini belirten
mahkeme başkanõ karara muhalefet etti.
İstanbul 10. Ağõr Ceza Mahkemesi, emekli
askerler, Orgeneral Doğan, Koramiral Öğütçü,
korgeneraller Metin Yavuz Yalçın ve Alan,
tümamiraller Özer Karabulut, Ali Deniz
Kutluk, tuğgeneraller Mehmet Kaya Varol,
İzzet Ocak, Süha Tanyeli ile albaylar Suat
Aytın, Bülent Tunçay, Ümit Özcan, Ali İh-
san Çuhadaroğlu’nun tutukluluğunun deva-
mõna “oybirliği” ile karar verdi. Mahkeme
Başkanõ Zafer Başkurt, ikisi emekli 20 aske-
rin tahliye taleplerinin reddedilmesi kararõna
karşõoy kullandõ. Başkurt, şüphelilerin delilleri
yok etme durumlarõnõn olmadõğõnõ belirtti.