15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 6 MART 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Bir Diktatörlük Aracı Olarak Referandum İnsan hakları ve demokrasi kavramlarının geliştiği yirminci yüzyıldaki diktatörlerin pek çoğu hem demagog hem de diktatördürler: Yani hem halkın duygularını okşayarak onu güzel sözlerle aldatır, hem de bu yolla baskı kurarlar. Bunların tipik örneği Hitler’dir. Birinci Dünya Savaşı’ndan büyük bir yenilgiyle çıkmış, haksızlığa uğradığını düşünen ve ekonomik bunalımla karşı karşıya olan Alman halkının duygularını okşayarak seçim mekanizmasını kullanmış, sonunda kanlı rejimini kurmuştur. Tabii başka örnekler de var. Ömrünün sonuna kadar iktidarda kalmasını referandum yoluyla onaylatan diktatörlerin bir bölümü günümüzde bile hâlâ iktidarlarını sürdürmektedir. Yıkılan Sovyetler Birliği’nde ise seçim mekanizması hep kullanılmış ve sonuçta yüzde doksanları aşan bir katılım ve oy ile mevcut yönetimler diktatörlüklerini sürdürmüştür. Tarih boyunca ne seçim, ne de referandum tek başına demokrasinin güvencesi olabilmiştir. Tam tersine her iki mekanizma da, zaman zaman demokratik bir rejimden bir diktatörlüğe geçişin aracı olarak kullanılabilmiştir. Demokratik rejimin olmazsa olmaz bazı önkoşulları vardır. Bunları değiştiremezsiniz. Demokrasilerde, rejimin temellerini oluşturan ilkeleri referanduma götüremezsiniz. Bunlar, Türkiye’deki mevcut tarihi ve toplumsal özellikler ile anayasal gerekler dikkate alınacak olursa kısaca “demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” ilkeleri olarak belirtilebilir. Örneğin, aşağıdaki konuları sınırlamak ve kısıtlamak amacına dönük referandumlar yapamazsınız: Serbest, şeffaf ve muntazam seçimler. İnanç ve inanmama özgürlüğünü güvenceye alan, devletin bütün inançlara ve inançsızlara eşit uzaklıkta kalmasını sağlayan laiklik. Rejimin, bireyleri hem birbirleri, hem devlet, hem de çoğunluk karşısında güvenceye alan hukuk devleti ve bunun gereği olan yargı bağımsızlığı. Devletin vatandaşlarına karşı sorumluluklarını belirleyen sosyal devlet. Daha geçenlerde, İsviçre’deki minare oylamasını eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, inançların referanduma sunulamayacağını, bunun demokrasiyle bağdaşmayacağını söylüyordu. Türkiye’nin Çok Partili Rejim tarihi ne yazık ki bu bakımdan yanlışlarla doludur: Bunların en tipik örneği, artık kötü ve baskıcı bir anayasa olduğu herkes tarafından kabul edilen 12 Eylül Anayasası referandumudur. Yüzde 92 ile kabul edilen anayasa için yapılan referandum sırasında hem aleyhte propaganda yasa ile yasaklanmış, karşıoy vereceğini belirten Oktay Akbal yargılanıp mahkûm edilerek hepse atılmış... Hem atılan oyun rengini gösteren şeffaf zarflar kullanılmış... Hem de anayasanın kabulü ile Kenan Evren’in Cumhurbaşkanlığı onaylanmış olarak kabul edilmiştir. Böylece demagojik bir diktatörlüğün referandumu nasıl kötüye kullanacağının en iyi örneği verilmiştir. Hemen belirtmeliyim ki AKP döneminde yapılan Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından doğrudan seçilmesine ilişkin referandum da, Türkiye’deki demokratik rejimin Parlamenter özelliğini zedelemesi bakımından yanlıştır. Şimdi AKP, rejimi iyice çıkmaza sokacak bir başka anayasa değişikliğini referanduma sunmaya hazırlanıyor: Önerilen değişiklikler, yüksek yargı organlarını siyasetin doğrudan etkisine sokacak önlemler. Böyle bir referandumun Türkiye’de demokrasinin sonu olacağını söyleyebiliriz. [email protected]; www.kongar.org Yalnõzlõkveanlaşõlamamakünlülerdünyasõnõfarklõçözümleraramayaitebiliyor Uyuşturucu bir araçİstanbul Haber Servisi - Önce şar- kõcõ Deniz Seki ardõndan Tarkan’õn is- minin uyuşturucuyla birlikte anõlmasõ gözleri ünlüler dünyasõna çevirdi. Uz- manlara göre şöhretin bedeli de ağõr. Yalnõzlõk, anlaşõlamamak ve sorunlarla tek başõna mücadele edememek ünlü isimleri uyuşturucuyu bir araç olarak kullanmaya yönlendirebiliyor. Cinsel Sağlõk Enstitüsü Derneği (Cİ- SED) Genel Başkan Yardõmcõsõ Gül- süm Bacanak, ünlülerin uyuşturucu kullanma nedenlerinin araştõrõlmasõ ge- reken bir konu olduğunu söyledi. Son dönemlerde uyuşturucu kullanan ünlülerin haberlerinin de medyada sõk- ça yer aldõğõnõ söyleyen Bacanak, “Uyuşturucu madde kullanım yaşı artık ilkokul sıralarına kadar düştü. Bu nedenle de gençlerin örnek aldığı ünlü kişilerin daha dikkatli davran- maları gerekiyor. Uyuşturucu yalnız- lıktan, anlaşılamamaktan ya da şöh- retin getirdiği bazı durumlarla başe- debilme yetisini arttırabilmek için başvurulan bir araç olabiliyor” dedi. Yanlış sloganlar... CİSED Genel Sekreteri Fatma Ay- rık ise ünlülerin gençlere iyi örnek ol- masõ gerektiğini belirterek “Tarkan, çıkarken atılan ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ sloganları yanlıştı. Tar- kan’ın bu sloganlara ağlayarak kar- şılık vermesi, yaptığı hatayı anlaması olarak yorumlanmalı” diye konuştu. Aziz Yıldırım ifade verdi İstanbul Haber Servisi - Fener- bahçe Kulübü Başkanõ Aziz Yõldõ- rõm, As- keri Savcõ Albay Z. Ü’nün de tu- tuklandõğõ sahte çürük raporu soruşturmasõn- da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde ifade verdi. Yõldõrõm, emni- yetin garaj kõsmõndan çõkarak herhangi bir açõklama yapmadõ. Dinlemelerde, Yõldõ- rõm’dan para sõzdõrõl- maya çalõşõldõğõ iddia- larõ basõna yansõmõştõ. ‘Kısa pist’e uzatma molası İstanbul Haber Servisi - Atatürk Ha- valimanõ’nda, “Kõsa pist” olarak bilinen “06-24” numaralõ pist, onarõm ve uzat- ma çalõşmalarõ nede- niyle 8 Mart’ta kapa- tõlõyor. Her gün bin- lerce uçağõn iniş-kal- kõş yaptõğõ alandaki pist onarõm çalõşmala- rõnõn, uçuşlarõ olum- suz yönde etkileyece- ği belirtiliyor. Bu süre içerisinde trafik “18- 36” sağ ve sol pistle- rinden sağlanacak. Eskişehir’de 20 yıldır yaşayan Ma- caristanlı Anadolu Üniversitesi Dev- let Konservatuvarı öğretim görevlisi Robert Farkas, ailesiyle birlikte artık Eskişehirli olduklarını söylüyor. Eşi Erika ile 1985’te Türkiye’ye geldiklerini, 1990’dan bu yana da Eskişehir’de yaşadıklarını anlatan Farkas, “Küçük oğlum Laszlo Farkas da burada keman bölümünde eğitimini sürdürü- yor. Birlikte Türkiye’nin birçok ilinde konserler verdik. Bu çok güzel bir duygu” diyor. Eskişehirli Macarlar 14 İŞÇİ ÖLMÜŞTÜ Maden sahipleri serbest COŞKUN YAMAN BALIKESİR - Balõkesir’in Dursunbey ilçesine bağlõ Oda- köy’deki Şentaş Madencilik şirketine ait ocakta meydana gelen ve 14 kişinin ölümüyle sonuçlanan grizu patlamasõnõn ardõndan tutuklanan şirket or- taklarõndan Erhan Ortaköylü ve Emre Temizer, dün mah- kemece serbest bõrakõldõ. Dursunbey Savcõlõğõ, bilirki- şi raporunun işverenler lehine çõkmasõ üzerine, tutuklu sanõk- lar Ortaköylü ve Temizer’in tahliyesini istedi. Mahkeme ta- lebi kabul etti. Şirket ortakla- rõndan Nihat Kosova da 27 Şu- bat’ta kalp krizi geçirmesi ne- deniyle tahliye edilmişti. Böylece grizu faciasõyla ilgi- li sanõklardan sadece maden mühendisi Halil Karakılıç tu- tuklu yargõlanacak. Bursa’da büyük acı BURSA (Cumhuriyet) -Yõldõrõm ilçe- sinin en yoksul mahallelerinden Ulus’ta yaşayan Mecburiyet-İzzet Ünal çiftinin 6 çocuğundan Ayşe (16), Fatma (18) ve Gurbet (21), sobadan sõzan karbonmo- noksit gazõndan zehirlenerek yaşamõnõ yitirdi. Ailenin diğer üyeleri ayrõ odalar- da uyuduklarõ için gazdan etkilenmedi. Kış geri geliyor İstanbul Haber Servisi - Hava bu- günden itibaren soğuyor. Marmara’da bugün sağanak şiddetini arttõrõrken yarõn sõcaklõk 5 dereceye kadar inecek. İç Anadolu’da kõsa süreli yağmur, Ege’de lodos etkili olacak. Güneyde de yağmur var. Doğu Anadolu’da yağõşlar kesilmi- yor, üç gün aralõklarla yağacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle