23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Yalnızlığın morarmış resmini görür gibi olurum kimi akşamlar... Çocukluk günlerim gelir aklıma... O taşra kasabalarının yalnızlığı... Göz kırpan sokak lambaları. Bir bozkır akşamını düşünürüm... Tren istasyonlarını... Yağan karı, buz tutmuş sokakları. Belki o saatlerde Bafra’ya yağmur yağıyor, Sinop kendi sessizliği içinde soluk alıp veriyordur. Lice’yi düşünürüm, kar altında kalan Kars’ın Çakmak köyünü, üşümüş çocukları... Tuzluca’yı, Karakale sınır kapısını! Yıldızların doğduğu saatlerde bir kıyı kasabasında olurum... Çukurova’da pamuk toplayan ırgatlar gelir aklıma... Mersin’de Akdeniz’in güneşinin tadını çıkaran emekliler, üniversiteliler, yoksulluğun orta yerinde duran gençler... Karanlık uğultusunu duyarım denizin, Antalya’da Kaleiçi’nde çayımı yudumlarken. Bir kayın dalıyla avunurum Toroslar’da yörük çadırlarında... Elmalı’da ilk toprak işgallerini düşünürüm, gökyüzünden bir yıldız kaydığında. Sayıları bir yılda 800 bini aşan yeni genç işsizleri düşünürüm! Aklıma Güneydoğu’da taş atan çocuklar gelir... Onların gözaltına alınıp tutuklanması. Okula gönderilmeyen kızlar... Kaçak Kuran kursları... Bölgedeki tarikatçı, cemaatçi ve dinci kuşatma... Bir köşede sessiz ağlarım! Havanın büyük yelkenini şişiririm kimi sabahlar, taşra yalnızlığının içinde dolaşırken... Kaz Dağları’nda bir türkü olurum, Istrancalar’da sevda, Karadeniz’e kucak açan. Konya ovasından vurdum mu kendimi, Mut’ta soluk alırım Akdeniz güneşinin altında. Bir haber okurum, gazetelerde: “İstanbul Kurtköy Lisesi Müdürü, yaramazlık yapan, şiddet eğilimli, okulda sigara içen 30 öğrenciyi ‘ibret olsun’ diye Kartal H Tipi Cezaevi’ne gezmeye götürecek!” Başımdan vurulmuşa dönerim... Sonra uzun uzun düşünüp şöyle derim: “Türkiye bu kafayla nah çağ atlar!” Ergenlik çağındaki çocuklar “ibret almaları” için hiç cezaevine götürülür mü? Her çocuk bireysel olarak değerlendirilip tedavi edilir! Bu çocuklar hasta çocuklardır... Okul yönetimi, aile, uzmanlar olaya el koyar... Ortaklaşa çözülmesi gereken bir sorundur... Böylesine ortaçağ kafalı yöneticiler 2010 Türkiyesi’nde okul yöneticisi oluyor! Sigara içen, yaramazlık yapan çocuğun cezaevinde ne işi var? Türkiye’nin çağ atladığı filan yok... Böyle bir eğitim sistemine böyle yönetici... Genç işsizlerin çoğaldığı bir toplum! Güneydoğu’da polise taş atan çocukların tutuklanması... Canım sıkılıyor canım! Güneşli dostluk köşelerini, denizin hışırtısını, ırmakların coşkusunu görmek istiyorum... İlkyaz sürgün veriyor yavaş yavaş! Son kasımpatıların gülüşünü seyretmek istiyorum vadilerde... Kaş’ın o daracık sokaklarında dolaşmak geçiyor içimden. Tutuklanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in avukatı Turgut Kazan, “İddianame bizden saklandı” derken isyan ediyor: “Bu iddianame bu kadar kısa zamanda nasıl hazırlanır?” Bal gibi hazırlanır! Çünkü burası Türkiye’dir! Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti! Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve yansızlığı... Şu yaşadıklarımız şaka gibi bir şey değil mi? Yalnızlığın morarmış resmi neyi anlatır size? Son tren ve vapur düdükleri... İşsizlik son 20 yılın zirvesinde. İki işadamı intihar etmiş borçları yüzünden... Demek ki küresel kriz teğet geçmemiş onlar... Gözlerimi yumuyorum... Çocukluk günlerime dönüyorum... Nerede benim renk renk topaçlarım, bilyelerim nerede? Bugün saat 15.00-16.00 arası Bursa TÜYAP Kitap Fuarı’nda Cumhuriyet Kitapları sergisinde Cumhuriyet yazarlarıyla birlikte kitaplarımızı imzalayıp Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan için “özgürlük” diyeceğiz. CMYB C M Y B 6 MART 2010 CUMARTESİ POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gün Batımında... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Kadınlarailede siyasette eşitlik istiyor İstanbul Haber Servi- si - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Pir Sultan Abdal Kültür Der- neği’nin (PSAKD) de ara- larõnda bulunduğu çok sa- yõda sivil toplum kurulu- şu 7 Mart Pazar günü sa- at 13.30’da Kadõköy İs- kele Meydanõ’nda “8 Mart 100. yılında” mi- tingi düzenleme kararõ al- dõ. İstanbul Kadõn Kuruluşlarõ B i r l i ğ i (İKKB) tara- fõndan düzen- lenen “Hakla- rımızın bilin- cinde miyiz?” konulu seminer- de konuşan İKKB Koordina- törü Nazan Mo- roğlu kadõnlarõn, herkesin sahip olduğu insani haklarõ kullanmakta hâlâ büyük sorunlar yaşadõğõnõn altõ- nõ çizerek “Dünyada 900 milyon insan okuma yaz- ma bilmiyor ve bunların 650 milyonu kadın. Ül- kemizde de 4.5 milyon okuma yazma bilmeyen kadın var. Kadınlar ar- tık ‘ben de varõm’ deme- yi öğrenmeli. Eğitimde, ailede, siyasette eşitlik istiyoruz ” dedi. Fatih Kõz Liseliler Derneği Baş- kanõ Olcay Yezdani de 8 Mart’õn kadõn sorunlarõnõn çözümü için düşünme ve çaba harcama günü oldu- ğuna dikkat çekti. İstanbul Barosu tarafõn- dan dün düzenlenen “olumlu ayrımcılık” ko- nulu panelin açõlõş konuş- masõnõ yapan Başkan Mu- ammer Aydın ise “Kız çocuklarının okula gönderil- memesi, kadın- ların istihdama katılamaması, sosyal ve eko- nomik özgür- lüklerinin kı- sıtlı olması do- layısıyla ken- dilerini geliştirme ola- naklarının az olması, ka- dınlar konusunda olum- lu ayrımcılık uygulama- larını Türkiye’de de zo- runlu kılmaktadır” ifa- delerini kullandõ. Türki- ye’de çalõşan kadõn sayõ- sõnõn yalnõzca 5 milyon 762 bin civarõnda olduğu- nu belirten Başkan Aydõn, çalõşma hayatõndaki yö- netici kadõn oranõnõn ise yüzde 4 olduğunu anlattõ. 8 MART ETKİNLİKLERİ BAŞLADI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle