Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 6 MART 2010 CUMARTESİ
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Bu İktidar Ermenistan
Sınır Kapısını Açar
Bu işte en çok dikkatimi çeken ve canımı
sıkan da, Ermenistan’ın bizi ve oyunun
kurallarını çok iyi bilmesi.
Bu işten kastımın, Ermeni soykırım
tasarısının ABD Temsilciler Meclisi Dışilişkiler
Komisyonu’nda bir oy farkla kabulü olduğunu
söylememe bilmem gerek var mı?
Ezelden beri başvurduğumuz klasik mazeret
ve tesellileri artık bırakalım bir yana.
- Komisyon Başkanı Howard Bermann taraf
tuttu, yoksa! falan gibi nafile yakınmalara
başvurmayalım.
Kanımca, bundan sonra ne olacağı da
önemli değil. Şimdi konu Temsilciler Meclisi
Genel Kurulu’nda görüşülür mü, görüşülmez
mi, görüşülürse kabul edilir mi gibi soruların
aslında önemi yok.
Varsayalım ki görüşülmedi, varsayalım ki
görüşüldü de kabul edilmedi.
Eee peki gelecek yıl ne olacak?
Daha kaç yıl, bu böyle devam edecek?
Genç zarif meslektaşım Ece Üner, hazırlayıp
Haber Türk’te perşembe akşamları 20.00’de
sunduğu haber analiz programı “Olduğu
Gibi”de önceki gün şöyle diyordu:
- Her yıl baharın geldiğini Ermeni tasarısının
ABD Kongre gündemine girmesinden
anlıyoruz.
Bu zeki ve zarif benzetme aynı zamanda
gerçeği çok çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.
İktidarın Ermeni tasarısının komisyonda
kabulü karşısında gösterdiği tepkinin çok sert
olacağı, Türk kamuoyuna duyuruldu.
Bu cümleden olmak üzere, Washington
Büyükelçimiz Namık Tan durumu görüşmek
üzere Ankara’ya çağrıldı, kimi silah
siparişlerinde de, bazı Amerikan firmalarının
saf dışı edilecekleri, daha önce bu şirketlere
duyurulmuştu.
Bunlar olurken, Ermenistan tarafı ile
diyaspora, ABD’ye şöyle güvence veriyorlardı:
- Merak etmeyin bu Türkler böyledir, bağırır
çağırır, ama aslında bir şey yapamazlar. Bütün
bu jestler aslında iç kamuoyuna yönelik.
İşte beni en çok üzen, illet eden de bu
sözlerin hiç de yanlış olmaması.
Erivan da diyaspora da, olayın bu yönünü
çok iyi biliyorlar ve hesaplarını bunun üstüne
oturtuyorlar.
Yine her ikisinin de iyi bildiği bir başka
gerçek de, genelde büyük güçlerin, özelde
ABD’nin baskı uygularken, onu en kırılganın
üzerinde yoğunlaştırdığıdır. 12 Mart
döneminde haşhaş ekimi yasağı sırasında da,
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı gelişmelerinde de,
bu kuralın uygulamalarına tanık olduk. İlk
olayda, baskı ona daha fazla boyun eğen
Türkiye’ye yöneldi, ikincisinde ise, Türkiye’nin
direncini gören ABD, önleyemediği
operasyonu öğrenir öğrenmez, baskısını
Atina’ya yöneltti.
Bu gerçeklerin ışığında hareket eden
Ermenistan, Türkiye’den isteklerini almakla
yetinmedi, imzalanan protokollerin yürürlüğe
girmesinin önündeki engellerin aşılmasında,
ödünü kendi vermeyip Ankara’nın sırtına
yüklemek için, uzlaşmaz sert bir tavır
sergilemeye de özen gösterdi.
Protokollerin imzalanması sırasında,
Ermenistan Dışişleri Bakanı’nın işi yokuşa
sürer görüntüsü, ardından Cumhurbaşkanı
Sarkisyan’ın tutumu, Anayasa Mahkemesi’nin
kararı hep Ermenistan’ın ne pahasına olursa
olsun baskıya direnecek sert taraf olduğunu
gösterip, ABD’ye “Sen baskını Erdoğan
iktidarına yönelt!” mesajını iletmeye yönelikti.
Ankara’nın muhalefetin ve yandaş olmayan
medyanın tüm uyarılarına karşın protokolleri,
hiçbir karşılık almadan imzalaması ise, “yes
man”in kim olduğunu çok iyi gösteriyordu.
Bekleyin şimdi, Washington şokunun
üzerinden biraz süre geçsin, göreceksiniz,
artık “Şu protokolleri Meclis’ten geçirip kapıları
açın!” yolundaki baskılar nasıl hafiften başlayıp
artarak sürecek...
Yine göreceksiniz ki, bu AKP iktidarı, her
şeye karşın sınır kapısını da açacaktır.
Üzücü ama ne yazık ki, öyle!
Sevgili Okurlar,
Bu satırları yazarken, Sevgili Macide Tanır
telefon etti ve Deniz Som’u da aradığını
belirttikten sonra şunları ekledi:
- Niye şaşıyorsunuz? Ülkemizin okumuşları
da, soykırımı Amerika’dan önce kabul edip
Ermenilerden özür dilememişler miydi?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
HasanGerçeker,AKP’ninreformadõaltõndayargõyõsiyasallaştõrmagirişimlerineserttepkigösterdi
‘Yargõkuşatmayaalõnõyor’ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yargõtay Başkanõ Hasan Ger-
çeker, yapõlmak istenen düzenle-
melerle yürütmenin yargõyõ kuşatma
altõna almak istediğini söyledi.
Gerçeker, YARSAV’õn Noterler
Birliği’nde düzenlediği “Bağımsız
Yargı ve Anayasal Düzenlemeler”
konulu panelin açõlõşõnda yaptõğõ
konuşmada, yasama, yürütme ve
yargõnõn birbirinden bağõmsõz üç
ayrõ erk olarak yetki, görev ve so-
rumluluklarõnõn anayasada ayrõ ay-
rõ düzenlendiğini, her kuvvetin diğer
güçlere anayasa ile verilmiş hak, yet-
ki ve sorumluluklarõna saygõ gös-
termek zorunda olduğunu belirtti.
Gerçeker, yargõ bağõmsõzlõğõnõn
Cumhuriyet’in ayrõlmaz unsurla-
rõndan olan demokratik laik sosyal
hukuk devleti olmanõn en temel
güvencesi olduğunu vurguladõ. Yar-
gõtay olarak yargõ bağõmsõzlõğõnõn
daha da güçlendirilmesi için kuv-
vetler ayrõlõğõ, hukuk devleti, hu-
kukun üstünlüğü ilkelerine uygun
olarak yargõ üzerindeki idari vesa-
yetin kaldõrõlmasõnõ Hâkimler ve
Savcõlar Yüksek Kurulu’ndan
(HSYK) Adalet Bakanõ ve müste-
şarõn çõkarõlmasõnõ, Adalet Bakan-
lõğõ Teftiş Kurulu’nun HSYK’ye
bağlanmasõnõ, HSYK’nin ayrõ bina
ve bütçesinin olmasõnõ sürekli dile
getirdiklerini ve istediklerini anla-
tan Gerçeker, “Şimdi görüyoruz ki
yapılmak istenilen düzenleme-
lerle yürütme, yargıyı daha da ku-
şatma altına almak istemekte-
dir” diye konuştu.
RTÜK’ü örnek gösterdi
Yargõnõn sorunlarõnõn çözümüne
yönelik hiçbir olumlu adõmõn atõl-
madõğõnõ, fiziki koşullarõn yeter-
sizliğinin yanõnda personel eksikli-
ğinin de çok büyük problemler oluş-
turduğunu vurgulayan Gerçeker, şi-
kâyetlerin günden güne arttõğõnõ an-
cak sorunlarõn mazeret kabul etme-
yeceğini söyledi. Ülkeyi yöneten-
lerin adaletin hõzlõ ve güvenilir bi-
çimde gerçekleşmesini sağlamak
için gerekli önlemleri almak zo-
runda olduğunu vurgulayan Gerçe-
ker, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yüksek yargı kurumlarına
yargı dışından yürütme ve yasa-
ma tarafından üye atanması, yar-
gı bağımsızlığıyla bağdaşmaya-
cağı gibi, bugün için gerekliliği ve
önceliği bulunmamaktadır. Ya-
pılmak istenilen düzenlemeler,
AKPcemaati
korumak
zorundadır
Erzincan soruşturmasõyla gündeme gelen
cemaatin liderinin yeğeni Saadettin Ustaos-
manoğlu, cemaat üyelerinin AKP’li bakanlarla
ilişkilerini kabul ederek, “AKP İsmailağa
cemaatini korumak zorundadõr” dedi.
Haber Merkezi - Tu-
tuklanan Erzincan Cum-
huriyet Başsavcõsõ İlhan
Cihaner’in hakkõnda so-
ruşturma açtõğõ İsmailağa
cemaatinin lideri Mah-
mut Ustaosmanoğlu’nun
yeğeni Saadettin Usta-
osmanoğlu, AKP’nin
kendini korumak için İs-
mailağa olayõna girdiğini
açõklayarak, “AKP bizi
korumak zorundadır,
çünkü onlara oy verdik”
açõklamasõnõ yaptõ. Ce-
maatin sözcüsü, AKP’den
memnun olmadõklarõnõ be-
lirterek, iktidar partisini,
“Kendilerini toplasın-
lar” sözleriyle uyardõ.
CNNTürk’te Rıdvan
Akar’õn hazõrladõğõ prog-
rama konuk olan İsmaila-
ğa cemaatinin lideri Mah-
mut Ustaosmanoğlu’nun
yeğeni Saadettin Ustaos-
manoğlu aynõ zamanda
cemaatin sözcülüğünü ya-
põyor. Sözcü Ustaosma-
noğlu programda cemaa-
tin bazõ üyelerinin AKP’li
bakanlarla, Ankara’yla ti-
cari ilişkilere girmiş ol-
duğunu kabul etti. Usta-
osmanoğlu, bu durumu,
“Tabii arayacaklar, oy
vermişler, oy verdikleri
kişilerden yardım iste-
yecekler. Bundan doğal
ne var?” sözleriyle sa-
vundu. AKP’nin kendini
korumak için İsmailağa
olayõna girdiğini söyle-
yen Ustaosmanoğlu şun-
larõ söyledi: “AKP İs-
mailağa cemaatini ko-
rumak zorundadır. Çün-
kü ondan oy aldı. Kimse
riyakârlık yapmasın.
Herkes yandaşını koru-
makla mükelleftir. Di-
ğerlerine zulüm etmek
manasına gelmez tabii.
Bugünkü hükümete de
Saadet Partisi’ne de söy-
lediğimiz budur. Size rol
verildiğinde kabul edin,
rol çalmayın. AKP’den
mutlak manada mem-
nun değiliz. Kendilerini
toplasınlar!..”
İSMAİLAĞA SÖZCÜSÜ:
yargı bağımsızlığını daha da ge-
riye götürecek, özellikle
HSYK’nin çalışamaz duruma
gelmesine neden olacaktır. Bunun
örnekleri, RTÜK ve Rekabet Ku-
rulu gibi üst kurullarda çok açık
biçimde görülmektedir. Sayış-
tay’da yıllarca parlamentodan
üye seçimi yapılamamıştır.
HSYK’ye parlamento tarafın-
dan üye seçilmesi, bu kurumun si-
yasallaşmasına neden olacaktır.
Kurulda bakan ve müsteşarının
olmasının yarattığı sorunlar, is-
tikrarsızlıklar ortada iken bu
durum, istikrarsızlığı daha da
artıracaktır. Yüksek mahkeme-
lerle ilk derece mahkemelerinin
birbirini tamamlayan, bir bütü-
nün ana unsurunu oluşturan ku-
rumlar olduğu, bizlerin de o hâ-
kim ve savcılar içinden seçilerek
geldiğimiz, onları da temsil etti-
ğimiz gerçeği göz ardı edilerek,
juristik, oligarşik sistemden, kast
sisteminden bahsedilmesi, yar-
gının onur ve saygınlığıyla bağ-
daşmayan ‘al gülüm, ver gülüm’
gibi tabirlerin kullanılması, çok
üzüntü vericidir. Adaletin en te-
mel unsurunun tarafsızlık oldu-
ğu unutulmamalıdır. Tarafsızlı-
ğın da olmazsa olmaz koşulu ba-
ğımsızlıktır. Bağımsız olmayan
bir yargının tarafsız olması dü-
şünülemez.”
‘Meşruiyet sorunumuz yok’
Gerçeker, demokratik sisteme ya-
põlabilecek en büyük kötülüğün yar-
gõ bağõmsõzlõğõnõ geriye götürmek
olacağõnõ dile getirerek, bunun için
demokratik meşruiyetin gerekçe gös-
terilmesinin de çok büyük bir yanõl-
gõ olacağõnõ kaydetti. “Yargının
demokratik meşruiyeti, halko-
yuyla kabul edilen anayasa ile za-
ten sağlanmış bulunmaktadır” di-
yen Gerçeker, yargõnõn Türk mille-
ti adõna yetkisini kullandõğõnõ, de-
mokratik meşruiyet gibi bir sorunu-
nun da olmadõğõnõ söyledi. Her ül-
kenin kendi koşullarõna göre değişik
yargõ sistemleri oluşturduğunu ve AB
ülkelerinde yargõ bağõmsõzlõğõ gibi bir
tartõşmanõn söz konusu olmadõğõnõ
belirten Gerçeker, yargõ reformu
konusunda Yargõtay’õn görüşlerinin
daha önce açõklandõğõnõ ve aynõ gö-
rüşleri muhafaza ettiklerini kaydet-
ti. Gerçeker, altyapõ sorunlarõ çö-
zülmeden yargõ reformu yapmanõn
bir anlamõ olmayacağõ görüşünü di-
le getirerek, yargõ bağõmsõzlõğõnõ
geriye götürecek düzenlemelerin ya-
ratacağõ kargaşa ve sorunlarõn iyi dü-
şünülmesi gerektiğini vurguladõ.
Çarşaf eylemcileri istifa etti
CHP Kadõn Kollarõ üyelerinin hilafetin kaldõrõlõşõnõn 86. yõlõ dolayõsõyla yaptõklarõ
eylemde kara çarşaflarõ yõrtmalarõ, Mersin İl Örgütü’nde de tartõşmalara neden oldu
ABİDİN YAĞMUR
MERSİN - CHP
Mersin İl Kadõn Kol-
larõ Başkanõ Havva
Ongunsel ve 11 yönetim ku-
rulu üyesi, tartõşmalara neden
olan “çarşaf yırtma” eyle-
minden dolayõ partiden istifa
etti. Kadõn Kollarõ üyeleri is-
tifa dilekçesinde, eylemin,
kendilerini disipline sevk eden
İl Başkanõ Yılmaz Şanlı’nõn
bilgisi dahilinde ve desteğiy-
le yapõldõğõnõ belirttiler.
CHP Kadõn
Kollarõ üyelerinin
geçen çarşamba
günü hilafetin kal-
dõrõlõşõnõn 86. yõlõ
dolayõsõyla yaptõklarõ eylemde
kara çarşaflarõ yõrtmalarõ, CHP
Mersin İl Örgütü’nde de tar-
tõşmalara neden oldu. Eylemin
olduğu gün, “Kadınlarımız,
bazı kadınların giydiği kara
çarşafı değil kara bulutları
simgeleyen bezleri yırttılar”
diyen İl Başkanõ Yõlmaz Şan-
lõ, eylemden bir gün sonra yap-
tõğõ açõklamada ise Kadõn Kol-
larõ’nõn kendisine haber ver-
meden eylemi düzenledikleri-
ni ileri sürdü ve 12 kişiyi İl Di-
siplin Kurulu’na sevk etti.
Tartõşmalarõn Ankara’ya ka-
dar uzanmasõ üzerine Havva
Ongunsel başkanlõğõndaki Ka-
dõn Kollarõ’nõn 11 üyesi
CHP’den istifa etti. Dün sabah
saatlerinde parti binasõna giden
Havva Ongunsel’in sunduğu
istifa dilekçesinde, tartõşmalara
neden olan eylemin Şanlõ’nõn
bilgisi ve desteğiyle yapõldõğõ
belirtildi ve “Amacımız ül-
kemizin karanlıktan aydın-
lığa geçişini anlatmaktı” de-
nildi. Eylemlerinin yanlõş an-
laşõldõğõnõ savunan Ongunsel,
“Partimize zarar vermemek
için istifa ediyoruz” ifadesi-
ni kullandõ. İstifa eden İl Ka-
dõn Kollarõ üyelerinin zaten di-
sipline verilmiş olduklarõnõ
belirten Yõlmaz Şanlõ ise “Di-
sipline sevk edildikleri için
zaten yönetim düşmüştü.
Dilekçeleri formalite gereği
kabul ettik” dedi.
Yargıdanöğretmeni
sevindirecek haber
FARUK KESKİN
ANTALYA - Danõştay 2. Dairesi, öğretmen
maaşlarõndan mutemetlik ücreti adõ altõnda ya-
põlan kesintiyi yasaya aykõrõ buldu.
Tekirdağ 50. Yõl İlköğretim Okulu’nda öğ-
retmen olarak görev yapan İshak Aydın,
maaşõndan “mutemetlik ücreti” adõ altõnda
yapõlan kesintinin iptal edilmesi için 2006 yõ-
lõnda mahkemeye başvurdu. Tekirdağ İdare
Mahkemesi ise 21 Mart 2007’de İshak Ay-
dõn’õn başvurusunu reddetti. İshak Aydõn da
temyiz için Danõştay’a başvurdu.
Danõştay 2. Dairesi, öğretmenler kurulu top-
lantõsõnda alõnan kararla, mutemetlik ücreti ke-
sintisinin yapõldõğõ ve uygulamada hukuka
uyarlõlõk bulunmadõğõ yönünde karar verdi.
‘MUTEMET KESİNTİSİ HUKUKSUZ’
Yargõtay olarak yargõ bağõmsõzlõğõnõn daha da güçlendirilmesi için kuvvetler
ayrõlõğõ, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ilkelerine uygun olarak yargõ
üzerindeki idari vesayetin kaldõrõlmasõnõ, HSYK’den Bakan ve müsteşarõn
çõkarõlmasõnõ, Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu’nun HSYK’ye bağlanmasõnõ
sürekli dile getirdiklerini söyleyen Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker, “Şimdi
görüyoruz ki yapõlmak istenilen düzenlemelerle yürütme, yargõyõ daha da
kuşatma altõna almak istemektedir” dedi.
Bal’õn küçük oyuncusu
için Ankara’da resepsiyon
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi
Eckard Cuntz, Berlin Film
Festivali’nde “Altın Ayı” ödülünü
kazanan Bal filminin 7 yaşındaki
oyuncusu Bora Altaş ile devlet
bakanları Hayati Yazıcı ve Faruk Nafiz
Özak’ı ağırladı. “Bal” filminin küçük
oyuncusu Bora Altaş için büyükelçilikte
düzenlenen resepsiyona Devlet Bakanı
Yazıcı ve Devlet Bakanı Özak’ın yanı
sıra Bora’nın annesi Ümmü Altaş ve
babası Raşid Altaş da katıldı.
Büyükelçi Cuntz, başarısından dolayı
küçük Bora’yı kutlayarak Bal filminin
Türk-Alman ortak yapımı olduğunu ve
bu açıdan iki ülke dostluğuna büyük
katkı sağladığını belirtti. Cuntz,
Bora’ya kitap ve mikroskop hediye etti.
Devlet Bakanı Yazıcı da Bora’nın
oyunculuk yeteneği ile böyle bir ödülü
hak ettiğini söyledi. Katılımcılar Bora
ile bol bol fotoğraf çektirirken, Bakan
Yazıcı küçük oyuncuyu elini öperek
sevdi. (Fotoğraf:AA)
ERGİN ANAYASA DEĞİŞİKLİK PAKETİNİ ANLATTI
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Adalet Bakanõ Sadullah Er-
gin, anayasa değişikliği paketinde
parti kapatmalara ilişkin düzenle-
me, Anayasa Mahkemesi’nin görev
tanõmõ ve yapõsõyla Hâkimler ve
Savcõlar Yüksek Kurulu’nun
(HSYK) yapõsõ, Yüksek Askeri
Şûra (YAŞ) ve HSYK kararlarõna
karşõ yargõ yolunun açõlmasõ ko-
nularõnõn yer alacağõnõ açõkladõ.
Ergin, CNN TÜRK televizyo-
nunda katõldõğõ bir programda gün-
demdeki konulara ilişkin değerlen-
dirmelerde bulundu. Ergin, AB ile
müzakere sürecinde yaşanan tõka-
nõklõğõ açacak acil ihtiyaçtaki dar kap-
samlõ anayasa değişikliğine ihtiyaç
olduğu kanaatini taşõdõklarõnõ be-
lirtti. Ergin, anayasa değişikliği pa-
ketinde parti kapatmalara ilişkin dü-
zenleme, yargõ bağõmsõzlõğõnõ ve ta-
rafsõzlõğõnõ sağlamaya yönelik yargõ
reformuyla ilgili hususlar, Anayasa
Mahkemesi’nin görev tanõmõ ve
mevcut yapõsõ ile HSYK’nin yapõsõ,
YAŞ kararlarõna ve HSYK kararla-
rõna karşõ yargõ yolunun açõlmasõ ko-
nularõnõn yer alacağõnõ bildirdi. De-
ğişikliklerin ayrõntõlarõna ilişkin bil-
gi vermeyen Ergin, çerçevenin henüz
netleşmediğini, bunun bir hafta ya da
10 güne kadar belli olacağõnõ kay-
detti. Yüksek yargõ organlarõnõn baş-
kanlarõyla yaptõğõ görüşmeler anõm-
satõlan Ergin, “Yargı başkanlarının,
kürsü hâkimlerinin HSYK’de tem-
sil edilmesine sıcak bakmadığını
ifade edebilirim” dedi. Yargõ Re-
formu Strateji Planõ’nda sayõsõ 21’e
çõkarõlmasõ öngörülen HSYK üye-
lerinden üçünün parlamento ya da
cumhurbaşkanõnca seçilmesi ve bu
üyelerin hâkim, savcõ sõnõfõ dõşõndan
olmasõnõn yer aldõğõnõ anlatan Ergin,
hâkim ve savcõlarõ soruşturacak mü-
fettişlerin de HSYK’ye bağlõ olma-
sõnõn planda bulunduğunu söyledi.
KURUMDAKİ İŞLEYİŞİN ARAŞTIRILMASI İSTENİYOR
CHP TRT için ‘yeter’ dediParti kapatma, HSYK, YAŞ
FIRAT KOZOK
ANKARA - CHP, sürekli kadrolaşma,
ihale usulsüzlükleri ve programlardaki “ek-
sen kaymalarıyla” gündeme gelen TRT
için TBMM’ye araştõrma önergesi verdi.
Önergede, TRT ekranlarõ ve radyolarõnõn,
5 yõldõr AKP dõşõndaki tüm siyasi kesimle-
re kapatõldõğõ ve kurumun güvenilirliğinin
her geçen gün azaldõğõ belirtildi.
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan
Köktürk ve 25 CHP’li milletvekilinin im-
zasõyla verilen araştõrma önergesinde ara-
larõnda Cumhuriyet’in gündeme getirdik-
lerinin de bulunduğu TRT ile ilgili çok sa-
yõda skandal olaya ve habere yer verildi.
Önergenin gerekçesinde, TRT’nin özerk ve
tarafsõz bir yayõn kurumu olduğu anõmsatõldõ.
Önergede TRT’nin “AKP hükümetinin
propaganda aracına dönüştüğü” belirti-
lerek özetle şu görüşlere yer verildi:
Tek taraflõ yayõnlar yapõldõğõ, özellik-
le haber bültenlerinde tüm muhalif kesim-
lere sansür uygulandõğõ belgelerle sabittir.
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin,
anayasaya ve yasalara aykõrõ olarak çok sa-
yõda kurumda yönetim kurulu üyesidir.
Kadrolaşmak için yasa ve yönetmelik
değişikliği yapõlmõş, mevzuata aykõrõ ata-
malar yapõlmõştõr.
Üst yönetime, yayõncõlõkla ilişkileri ol-
madõğõ halde eş-dost ve akrabalar atanmõştõr.
Çalõşanlara baskõ ve siyasi düşünce,
inanç, etnik köken ve sendika üyeliklerine
göre ayrõmcõlõk yapõlmaktadõr.
AKP destekçisi bazõ yayõn kurumla-
rõndan sözleşmeli personel olarak transfer
edilenlere verilen yüksek ücretlerle, çalõş-
ma barõşõ bozulmuştur.
İhalelere fesat karõştõrõldõğõ ve kurumun
zarara uğratõldõğõna ilişkin haberler basõn-
da geniş şekilde yer almõştõr.
Cumhurbaşkanlõğõ ve Başbakanlõk
danõşmanlarõ TRT’nin kadrolu programcõ-
larõ gibi çalõşmaya başladõ.
Personelin kuruma açtõğõ davalarõn sa-
yõsõ bini aşmõştõr. TRT 5 yõldõr AKP dõ-
şõndaki tüm siyasi kesimlere kapatõlmõştõr.Sadullah Ergin.