23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 6 MART 2010 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Bu İktidar Ermenistan Sınır Kapısını Açar Bu işte en çok dikkatimi çeken ve canımı sıkan da, Ermenistan’ın bizi ve oyunun kurallarını çok iyi bilmesi. Bu işten kastımın, Ermeni soykırım tasarısının ABD Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komisyonu’nda bir oy farkla kabulü olduğunu söylememe bilmem gerek var mı? Ezelden beri başvurduğumuz klasik mazeret ve tesellileri artık bırakalım bir yana. - Komisyon Başkanı Howard Bermann taraf tuttu, yoksa! falan gibi nafile yakınmalara başvurmayalım. Kanımca, bundan sonra ne olacağı da önemli değil. Şimdi konu Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülür mü, görüşülmez mi, görüşülürse kabul edilir mi gibi soruların aslında önemi yok. Varsayalım ki görüşülmedi, varsayalım ki görüşüldü de kabul edilmedi. Eee peki gelecek yıl ne olacak? Daha kaç yıl, bu böyle devam edecek? Genç zarif meslektaşım Ece Üner, hazırlayıp Haber Türk’te perşembe akşamları 20.00’de sunduğu haber analiz programı “Olduğu Gibi”de önceki gün şöyle diyordu: - Her yıl baharın geldiğini Ermeni tasarısının ABD Kongre gündemine girmesinden anlıyoruz. Bu zeki ve zarif benzetme aynı zamanda gerçeği çok çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. İktidarın Ermeni tasarısının komisyonda kabulü karşısında gösterdiği tepkinin çok sert olacağı, Türk kamuoyuna duyuruldu. Bu cümleden olmak üzere, Washington Büyükelçimiz Namık Tan durumu görüşmek üzere Ankara’ya çağrıldı, kimi silah siparişlerinde de, bazı Amerikan firmalarının saf dışı edilecekleri, daha önce bu şirketlere duyurulmuştu. Bunlar olurken, Ermenistan tarafı ile diyaspora, ABD’ye şöyle güvence veriyorlardı: - Merak etmeyin bu Türkler böyledir, bağırır çağırır, ama aslında bir şey yapamazlar. Bütün bu jestler aslında iç kamuoyuna yönelik. İşte beni en çok üzen, illet eden de bu sözlerin hiç de yanlış olmaması. Erivan da diyaspora da, olayın bu yönünü çok iyi biliyorlar ve hesaplarını bunun üstüne oturtuyorlar. Yine her ikisinin de iyi bildiği bir başka gerçek de, genelde büyük güçlerin, özelde ABD’nin baskı uygularken, onu en kırılganın üzerinde yoğunlaştırdığıdır. 12 Mart döneminde haşhaş ekimi yasağı sırasında da, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı gelişmelerinde de, bu kuralın uygulamalarına tanık olduk. İlk olayda, baskı ona daha fazla boyun eğen Türkiye’ye yöneldi, ikincisinde ise, Türkiye’nin direncini gören ABD, önleyemediği operasyonu öğrenir öğrenmez, baskısını Atina’ya yöneltti. Bu gerçeklerin ışığında hareket eden Ermenistan, Türkiye’den isteklerini almakla yetinmedi, imzalanan protokollerin yürürlüğe girmesinin önündeki engellerin aşılmasında, ödünü kendi vermeyip Ankara’nın sırtına yüklemek için, uzlaşmaz sert bir tavır sergilemeye de özen gösterdi. Protokollerin imzalanması sırasında, Ermenistan Dışişleri Bakanı’nın işi yokuşa sürer görüntüsü, ardından Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın tutumu, Anayasa Mahkemesi’nin kararı hep Ermenistan’ın ne pahasına olursa olsun baskıya direnecek sert taraf olduğunu gösterip, ABD’ye “Sen baskını Erdoğan iktidarına yönelt!” mesajını iletmeye yönelikti. Ankara’nın muhalefetin ve yandaş olmayan medyanın tüm uyarılarına karşın protokolleri, hiçbir karşılık almadan imzalaması ise, “yes man”in kim olduğunu çok iyi gösteriyordu. Bekleyin şimdi, Washington şokunun üzerinden biraz süre geçsin, göreceksiniz, artık “Şu protokolleri Meclis’ten geçirip kapıları açın!” yolundaki baskılar nasıl hafiften başlayıp artarak sürecek... Yine göreceksiniz ki, bu AKP iktidarı, her şeye karşın sınır kapısını da açacaktır. Üzücü ama ne yazık ki, öyle! Sevgili Okurlar, Bu satırları yazarken, Sevgili Macide Tanır telefon etti ve Deniz Som’u da aradığını belirttikten sonra şunları ekledi: - Niye şaşıyorsunuz? Ülkemizin okumuşları da, soykırımı Amerika’dan önce kabul edip Ermenilerden özür dilememişler miydi? asirmen@cumhuriyet.com.tr HasanGerçeker,AKP’ninreformadõaltõndayargõyõsiyasallaştõrmagirişimlerineserttepkigösterdi ‘Yargõkuşatmayaalõnõyor’ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yargõtay Başkanõ Hasan Ger- çeker, yapõlmak istenen düzenle- melerle yürütmenin yargõyõ kuşatma altõna almak istediğini söyledi. Gerçeker, YARSAV’õn Noterler Birliği’nde düzenlediği “Bağımsız Yargı ve Anayasal Düzenlemeler” konulu panelin açõlõşõnda yaptõğõ konuşmada, yasama, yürütme ve yargõnõn birbirinden bağõmsõz üç ayrõ erk olarak yetki, görev ve so- rumluluklarõnõn anayasada ayrõ ay- rõ düzenlendiğini, her kuvvetin diğer güçlere anayasa ile verilmiş hak, yet- ki ve sorumluluklarõna saygõ gös- termek zorunda olduğunu belirtti. Gerçeker, yargõ bağõmsõzlõğõnõn Cumhuriyet’in ayrõlmaz unsurla- rõndan olan demokratik laik sosyal hukuk devleti olmanõn en temel güvencesi olduğunu vurguladõ. Yar- gõtay olarak yargõ bağõmsõzlõğõnõn daha da güçlendirilmesi için kuv- vetler ayrõlõğõ, hukuk devleti, hu- kukun üstünlüğü ilkelerine uygun olarak yargõ üzerindeki idari vesa- yetin kaldõrõlmasõnõ Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’ndan (HSYK) Adalet Bakanõ ve müste- şarõn çõkarõlmasõnõ, Adalet Bakan- lõğõ Teftiş Kurulu’nun HSYK’ye bağlanmasõnõ, HSYK’nin ayrõ bina ve bütçesinin olmasõnõ sürekli dile getirdiklerini ve istediklerini anla- tan Gerçeker, “Şimdi görüyoruz ki yapılmak istenilen düzenleme- lerle yürütme, yargıyı daha da ku- şatma altına almak istemekte- dir” diye konuştu. RTÜK’ü örnek gösterdi Yargõnõn sorunlarõnõn çözümüne yönelik hiçbir olumlu adõmõn atõl- madõğõnõ, fiziki koşullarõn yeter- sizliğinin yanõnda personel eksikli- ğinin de çok büyük problemler oluş- turduğunu vurgulayan Gerçeker, şi- kâyetlerin günden güne arttõğõnõ an- cak sorunlarõn mazeret kabul etme- yeceğini söyledi. Ülkeyi yöneten- lerin adaletin hõzlõ ve güvenilir bi- çimde gerçekleşmesini sağlamak için gerekli önlemleri almak zo- runda olduğunu vurgulayan Gerçe- ker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüksek yargı kurumlarına yargı dışından yürütme ve yasa- ma tarafından üye atanması, yar- gı bağımsızlığıyla bağdaşmaya- cağı gibi, bugün için gerekliliği ve önceliği bulunmamaktadır. Ya- pılmak istenilen düzenlemeler, AKPcemaati korumak zorundadır Erzincan soruşturmasõyla gündeme gelen cemaatin liderinin yeğeni Saadettin Ustaos- manoğlu, cemaat üyelerinin AKP’li bakanlarla ilişkilerini kabul ederek, “AKP İsmailağa cemaatini korumak zorundadõr” dedi. Haber Merkezi - Tu- tuklanan Erzincan Cum- huriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in hakkõnda so- ruşturma açtõğõ İsmailağa cemaatinin lideri Mah- mut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadettin Usta- osmanoğlu, AKP’nin kendini korumak için İs- mailağa olayõna girdiğini açõklayarak, “AKP bizi korumak zorundadır, çünkü onlara oy verdik” açõklamasõnõ yaptõ. Ce- maatin sözcüsü, AKP’den memnun olmadõklarõnõ be- lirterek, iktidar partisini, “Kendilerini toplasın- lar” sözleriyle uyardõ. CNNTürk’te Rıdvan Akar’õn hazõrladõğõ prog- rama konuk olan İsmaila- ğa cemaatinin lideri Mah- mut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadettin Ustaos- manoğlu aynõ zamanda cemaatin sözcülüğünü ya- põyor. Sözcü Ustaosma- noğlu programda cemaa- tin bazõ üyelerinin AKP’li bakanlarla, Ankara’yla ti- cari ilişkilere girmiş ol- duğunu kabul etti. Usta- osmanoğlu, bu durumu, “Tabii arayacaklar, oy vermişler, oy verdikleri kişilerden yardım iste- yecekler. Bundan doğal ne var?” sözleriyle sa- vundu. AKP’nin kendini korumak için İsmailağa olayõna girdiğini söyle- yen Ustaosmanoğlu şun- larõ söyledi: “AKP İs- mailağa cemaatini ko- rumak zorundadır. Çün- kü ondan oy aldı. Kimse riyakârlık yapmasın. Herkes yandaşını koru- makla mükelleftir. Di- ğerlerine zulüm etmek manasına gelmez tabii. Bugünkü hükümete de Saadet Partisi’ne de söy- lediğimiz budur. Size rol verildiğinde kabul edin, rol çalmayın. AKP’den mutlak manada mem- nun değiliz. Kendilerini toplasınlar!..” İSMAİLAĞA SÖZCÜSÜ: yargı bağımsızlığını daha da ge- riye götürecek, özellikle HSYK’nin çalışamaz duruma gelmesine neden olacaktır. Bunun örnekleri, RTÜK ve Rekabet Ku- rulu gibi üst kurullarda çok açık biçimde görülmektedir. Sayış- tay’da yıllarca parlamentodan üye seçimi yapılamamıştır. HSYK’ye parlamento tarafın- dan üye seçilmesi, bu kurumun si- yasallaşmasına neden olacaktır. Kurulda bakan ve müsteşarının olmasının yarattığı sorunlar, is- tikrarsızlıklar ortada iken bu durum, istikrarsızlığı daha da artıracaktır. Yüksek mahkeme- lerle ilk derece mahkemelerinin birbirini tamamlayan, bir bütü- nün ana unsurunu oluşturan ku- rumlar olduğu, bizlerin de o hâ- kim ve savcılar içinden seçilerek geldiğimiz, onları da temsil etti- ğimiz gerçeği göz ardı edilerek, juristik, oligarşik sistemden, kast sisteminden bahsedilmesi, yar- gının onur ve saygınlığıyla bağ- daşmayan ‘al gülüm, ver gülüm’ gibi tabirlerin kullanılması, çok üzüntü vericidir. Adaletin en te- mel unsurunun tarafsızlık oldu- ğu unutulmamalıdır. Tarafsızlı- ğın da olmazsa olmaz koşulu ba- ğımsızlıktır. Bağımsız olmayan bir yargının tarafsız olması dü- şünülemez.” ‘Meşruiyet sorunumuz yok’ Gerçeker, demokratik sisteme ya- põlabilecek en büyük kötülüğün yar- gõ bağõmsõzlõğõnõ geriye götürmek olacağõnõ dile getirerek, bunun için demokratik meşruiyetin gerekçe gös- terilmesinin de çok büyük bir yanõl- gõ olacağõnõ kaydetti. “Yargının demokratik meşruiyeti, halko- yuyla kabul edilen anayasa ile za- ten sağlanmış bulunmaktadır” di- yen Gerçeker, yargõnõn Türk mille- ti adõna yetkisini kullandõğõnõ, de- mokratik meşruiyet gibi bir sorunu- nun da olmadõğõnõ söyledi. Her ül- kenin kendi koşullarõna göre değişik yargõ sistemleri oluşturduğunu ve AB ülkelerinde yargõ bağõmsõzlõğõ gibi bir tartõşmanõn söz konusu olmadõğõnõ belirten Gerçeker, yargõ reformu konusunda Yargõtay’õn görüşlerinin daha önce açõklandõğõnõ ve aynõ gö- rüşleri muhafaza ettiklerini kaydet- ti. Gerçeker, altyapõ sorunlarõ çö- zülmeden yargõ reformu yapmanõn bir anlamõ olmayacağõ görüşünü di- le getirerek, yargõ bağõmsõzlõğõnõ geriye götürecek düzenlemelerin ya- ratacağõ kargaşa ve sorunlarõn iyi dü- şünülmesi gerektiğini vurguladõ. Çarşaf eylemcileri istifa etti CHP Kadõn Kollarõ üyelerinin hilafetin kaldõrõlõşõnõn 86. yõlõ dolayõsõyla yaptõklarõ eylemde kara çarşaflarõ yõrtmalarõ, Mersin İl Örgütü’nde de tartõşmalara neden oldu ABİDİN YAĞMUR MERSİN - CHP Mersin İl Kadõn Kol- larõ Başkanõ Havva Ongunsel ve 11 yönetim ku- rulu üyesi, tartõşmalara neden olan “çarşaf yırtma” eyle- minden dolayõ partiden istifa etti. Kadõn Kollarõ üyeleri is- tifa dilekçesinde, eylemin, kendilerini disipline sevk eden İl Başkanõ Yılmaz Şanlı’nõn bilgisi dahilinde ve desteğiy- le yapõldõğõnõ belirttiler. CHP Kadõn Kollarõ üyelerinin geçen çarşamba günü hilafetin kal- dõrõlõşõnõn 86. yõlõ dolayõsõyla yaptõklarõ eylemde kara çarşaflarõ yõrtmalarõ, CHP Mersin İl Örgütü’nde de tar- tõşmalara neden oldu. Eylemin olduğu gün, “Kadınlarımız, bazı kadınların giydiği kara çarşafı değil kara bulutları simgeleyen bezleri yırttılar” diyen İl Başkanõ Yõlmaz Şan- lõ, eylemden bir gün sonra yap- tõğõ açõklamada ise Kadõn Kol- larõ’nõn kendisine haber ver- meden eylemi düzenledikleri- ni ileri sürdü ve 12 kişiyi İl Di- siplin Kurulu’na sevk etti. Tartõşmalarõn Ankara’ya ka- dar uzanmasõ üzerine Havva Ongunsel başkanlõğõndaki Ka- dõn Kollarõ’nõn 11 üyesi CHP’den istifa etti. Dün sabah saatlerinde parti binasõna giden Havva Ongunsel’in sunduğu istifa dilekçesinde, tartõşmalara neden olan eylemin Şanlõ’nõn bilgisi ve desteğiyle yapõldõğõ belirtildi ve “Amacımız ül- kemizin karanlıktan aydın- lığa geçişini anlatmaktı” de- nildi. Eylemlerinin yanlõş an- laşõldõğõnõ savunan Ongunsel, “Partimize zarar vermemek için istifa ediyoruz” ifadesi- ni kullandõ. İstifa eden İl Ka- dõn Kollarõ üyelerinin zaten di- sipline verilmiş olduklarõnõ belirten Yõlmaz Şanlõ ise “Di- sipline sevk edildikleri için zaten yönetim düşmüştü. Dilekçeleri formalite gereği kabul ettik” dedi. Yargıdanöğretmeni sevindirecek haber FARUK KESKİN ANTALYA - Danõştay 2. Dairesi, öğretmen maaşlarõndan mutemetlik ücreti adõ altõnda ya- põlan kesintiyi yasaya aykõrõ buldu. Tekirdağ 50. Yõl İlköğretim Okulu’nda öğ- retmen olarak görev yapan İshak Aydın, maaşõndan “mutemetlik ücreti” adõ altõnda yapõlan kesintinin iptal edilmesi için 2006 yõ- lõnda mahkemeye başvurdu. Tekirdağ İdare Mahkemesi ise 21 Mart 2007’de İshak Ay- dõn’õn başvurusunu reddetti. İshak Aydõn da temyiz için Danõştay’a başvurdu. Danõştay 2. Dairesi, öğretmenler kurulu top- lantõsõnda alõnan kararla, mutemetlik ücreti ke- sintisinin yapõldõğõ ve uygulamada hukuka uyarlõlõk bulunmadõğõ yönünde karar verdi. ‘MUTEMET KESİNTİSİ HUKUKSUZ’ Yargõtay olarak yargõ bağõmsõzlõğõnõn daha da güçlendirilmesi için kuvvetler ayrõlõğõ, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ilkelerine uygun olarak yargõ üzerindeki idari vesayetin kaldõrõlmasõnõ, HSYK’den Bakan ve müsteşarõn çõkarõlmasõnõ, Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu’nun HSYK’ye bağlanmasõnõ sürekli dile getirdiklerini söyleyen Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker, “Şimdi görüyoruz ki yapõlmak istenilen düzenlemelerle yürütme, yargõyõ daha da kuşatma altõna almak istemektedir” dedi. Bal’õn küçük oyuncusu için Ankara’da resepsiyon Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckard Cuntz, Berlin Film Festivali’nde “Altın Ayı” ödülünü kazanan Bal filminin 7 yaşındaki oyuncusu Bora Altaş ile devlet bakanları Hayati Yazıcı ve Faruk Nafiz Özak’ı ağırladı. “Bal” filminin küçük oyuncusu Bora Altaş için büyükelçilikte düzenlenen resepsiyona Devlet Bakanı Yazıcı ve Devlet Bakanı Özak’ın yanı sıra Bora’nın annesi Ümmü Altaş ve babası Raşid Altaş da katıldı. Büyükelçi Cuntz, başarısından dolayı küçük Bora’yı kutlayarak Bal filminin Türk-Alman ortak yapımı olduğunu ve bu açıdan iki ülke dostluğuna büyük katkı sağladığını belirtti. Cuntz, Bora’ya kitap ve mikroskop hediye etti. Devlet Bakanı Yazıcı da Bora’nın oyunculuk yeteneği ile böyle bir ödülü hak ettiğini söyledi. Katılımcılar Bora ile bol bol fotoğraf çektirirken, Bakan Yazıcı küçük oyuncuyu elini öperek sevdi. (Fotoğraf:AA) ERGİN ANAYASA DEĞİŞİKLİK PAKETİNİ ANLATTI ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Adalet Bakanõ Sadullah Er- gin, anayasa değişikliği paketinde parti kapatmalara ilişkin düzenle- me, Anayasa Mahkemesi’nin görev tanõmõ ve yapõsõyla Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapõsõ, Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) ve HSYK kararlarõna karşõ yargõ yolunun açõlmasõ ko- nularõnõn yer alacağõnõ açõkladõ. Ergin, CNN TÜRK televizyo- nunda katõldõğõ bir programda gün- demdeki konulara ilişkin değerlen- dirmelerde bulundu. Ergin, AB ile müzakere sürecinde yaşanan tõka- nõklõğõ açacak acil ihtiyaçtaki dar kap- samlõ anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğu kanaatini taşõdõklarõnõ be- lirtti. Ergin, anayasa değişikliği pa- ketinde parti kapatmalara ilişkin dü- zenleme, yargõ bağõmsõzlõğõnõ ve ta- rafsõzlõğõnõ sağlamaya yönelik yargõ reformuyla ilgili hususlar, Anayasa Mahkemesi’nin görev tanõmõ ve mevcut yapõsõ ile HSYK’nin yapõsõ, YAŞ kararlarõna ve HSYK kararla- rõna karşõ yargõ yolunun açõlmasõ ko- nularõnõn yer alacağõnõ bildirdi. De- ğişikliklerin ayrõntõlarõna ilişkin bil- gi vermeyen Ergin, çerçevenin henüz netleşmediğini, bunun bir hafta ya da 10 güne kadar belli olacağõnõ kay- detti. Yüksek yargõ organlarõnõn baş- kanlarõyla yaptõğõ görüşmeler anõm- satõlan Ergin, “Yargı başkanlarının, kürsü hâkimlerinin HSYK’de tem- sil edilmesine sıcak bakmadığını ifade edebilirim” dedi. Yargõ Re- formu Strateji Planõ’nda sayõsõ 21’e çõkarõlmasõ öngörülen HSYK üye- lerinden üçünün parlamento ya da cumhurbaşkanõnca seçilmesi ve bu üyelerin hâkim, savcõ sõnõfõ dõşõndan olmasõnõn yer aldõğõnõ anlatan Ergin, hâkim ve savcõlarõ soruşturacak mü- fettişlerin de HSYK’ye bağlõ olma- sõnõn planda bulunduğunu söyledi. KURUMDAKİ İŞLEYİŞİN ARAŞTIRILMASI İSTENİYOR CHP TRT için ‘yeter’ dediParti kapatma, HSYK, YAŞ FIRAT KOZOK ANKARA - CHP, sürekli kadrolaşma, ihale usulsüzlükleri ve programlardaki “ek- sen kaymalarıyla” gündeme gelen TRT için TBMM’ye araştõrma önergesi verdi. Önergede, TRT ekranlarõ ve radyolarõnõn, 5 yõldõr AKP dõşõndaki tüm siyasi kesimle- re kapatõldõğõ ve kurumun güvenilirliğinin her geçen gün azaldõğõ belirtildi. CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 25 CHP’li milletvekilinin im- zasõyla verilen araştõrma önergesinde ara- larõnda Cumhuriyet’in gündeme getirdik- lerinin de bulunduğu TRT ile ilgili çok sa- yõda skandal olaya ve habere yer verildi. Önergenin gerekçesinde, TRT’nin özerk ve tarafsõz bir yayõn kurumu olduğu anõmsatõldõ. Önergede TRT’nin “AKP hükümetinin propaganda aracına dönüştüğü” belirti- lerek özetle şu görüşlere yer verildi:  Tek taraflõ yayõnlar yapõldõğõ, özellik- le haber bültenlerinde tüm muhalif kesim- lere sansür uygulandõğõ belgelerle sabittir.  TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, anayasaya ve yasalara aykõrõ olarak çok sa- yõda kurumda yönetim kurulu üyesidir.  Kadrolaşmak için yasa ve yönetmelik değişikliği yapõlmõş, mevzuata aykõrõ ata- malar yapõlmõştõr.  Üst yönetime, yayõncõlõkla ilişkileri ol- madõğõ halde eş-dost ve akrabalar atanmõştõr.  Çalõşanlara baskõ ve siyasi düşünce, inanç, etnik köken ve sendika üyeliklerine göre ayrõmcõlõk yapõlmaktadõr.  AKP destekçisi bazõ yayõn kurumla- rõndan sözleşmeli personel olarak transfer edilenlere verilen yüksek ücretlerle, çalõş- ma barõşõ bozulmuştur. İhalelere fesat karõştõrõldõğõ ve kurumun zarara uğratõldõğõna ilişkin haberler basõn- da geniş şekilde yer almõştõr.  Cumhurbaşkanlõğõ ve Başbakanlõk danõşmanlarõ TRT’nin kadrolu programcõ- larõ gibi çalõşmaya başladõ.  Personelin kuruma açtõğõ davalarõn sa- yõsõ bini aşmõştõr. TRT 5 yõldõr AKP dõ- şõndaki tüm siyasi kesimlere kapatõlmõştõr.Sadullah Ergin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle