23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada uyandırmaya, iktidara gerçekleri göstermeye çabalayan açıklamaları, demeçleri… TV’lerde tartışmalı açık oturumlar… Meclis genel kurulunda sık sık izlenen manzaralar yine izlenecek ve sonra… dağın ardında bir umut: Hidayete eren kimi AKP’li milletvekillerinin karşıoylarıyla HSYK ve Anayasa Mahkemesi’yle ilgili maddelerin oylaması 330’un altında sonuçlanır ve ülkeyi çıkmaz sokağa iten bu maddeler düşer! RTE’nin Türkiye’yi, laik rejimi nereye götürmek istediğini medya da, sivil toplum örgütleri de, muhalefet de pekâlâ bilmesine biliyor da… bilmezlikten geliyor; ellerinden geldiğince eleştiriyorlar, direniyorlar. Demokrasi kılıfına, demokrasi siperine giren Başbakan, eleştirenlerin, direnenlerin gözlerinin içine bakarak hedefine adım adım ilerliyor. CHP ve MHP, taslağı AKP Anayasası diye değerlendiriyor, yorumluyorlar. RTE’nin artık saklanacak yanı kalmayan asıl hedefini açık seçik ifadelerle neden söylemiyorlar? Her şey ortada. Lider kadroları dışında siyasal sorumluluk üstlenenler, kimi milletvekilleri, örneğin CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, bir il kongresinde gerçeği olduğu gibi... hukuksal siyasal kimi söylemlerle saptırmadan açıklıyor: “…Türkiye’de sivil toplum örgütleri, bilim kuralları, özel kuruluşlar, TRT, (medyayı da katması gerek), parlamento, Çankaya, Genelkurmay gitti. Bir tek yargı kaldı. Yargı da gitti mi?... Çember tamam” diyor. Liderler de bu durumu elbette görüyor, biliyorlar ama, açıklamıyorlar: Bile bile lades! Muharrem İnce, RTE’nin çok sevdiği sık sık ya tek başına ya da yalaka ses sanatkârları ile birlikte söylediği “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını alaylı eleştirisel biçime dönüştürmüş, söylüyor: “Yüce Divan sarmış dört bir yanımı / Bıraktığım her yerde yargıçlar duruyor / Ben seni düşünmek istemesem de / bana her şey bunu hatırlatıyor / Beraber ıslandık Arınç’ın gözyaşlarında / Şimdi dinlediğim tüm telefonlar / bana yolun sonunu hatırlatıyor”. Oysa Orhon Arıburnu’nun ünlü “İp” şiirindeki “İki cambaz bir ipte oynamaz/ Bir ipte bir sürü cambaz” dizeleri yıllar sonra değişti. Şimdi bir ipte tek bir cambaz! Ya da Aziz Nesin’in bir şiirindeki şu dizeler hâlâ canlı. Günümüzün yandaş, yalaka basınına, kimi hukukçularına, kimi bilim adamlarına yakışmıyor mu: “Her makamdan çalmalı, köçekçe ağır aksak / Uymalı curcunaya, hariçten gazel yasak / Yapma sakın parazit / Başka yaşanmaz ağzımızla kuş tutsak / Oğlumun adı Raşit / Ne söyle, ne işit.” AKP, değişiklik paketini buradaki yabancı basın temsilcilerine de anlatmış. Yabancı gazetecilerin soruları Türkiye’de laik-antilaik çatışması olup olmadığı konusunda yoğunlaşmış. AKP heyeti soruya verdiği yanıtta: demokratik bir ülkede laiklikle demokrasinin birbirini tamamladığı… “Türkiye’deki esas zihniyet farklılığının bürokratik cumhuriyetten yana olanlarla demokratik cumhuriyeti (AKP) arzu edenler ve bunu gerçekleştirmek isteyenler arasında olduğunu” anlatmış. Bu iktidar döneminde laikliğin altının nasıl oyulduğunu izleyen yabancı gazeteciler, AKP açıklamalarını dinlemişlerdir elbette... ….Ne var ki onlar bizimkiler gibi belleklerinde saklamazlar gördüklerini, düşüncelerini, yorumlarını... Sakınmadan yazarlar! SAYFA 30 MART 2010 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 30 Mart Oslo Y 6 Helsinki Y 3 Stockholm Y 7 Londra Y 13 AmsterdamB 13 Brüksel Y 12 Paris Y 13 Bonn Y 12 Münih Y 21 Berlin PB 18 Budapeşte Y 21 Madrid Y 16 Viyana Y 19 Belgrad Y 21 Sofya PB 16 Roma Y 16 Atina B 19 Zürih Y 19 Moskova PB 12 Aşkabat B 20 Taşkent PB 23 Bakû PB 14 Bişkek B 14 Tiflis Y 18 Kahire B 21 Şam PB 19 İstanbul B 16 Edirne B 17 Kocaeli Y 19 Çanakkale PB 18 İzmir PB 21 Manisa PB 21 Denizli PB 18 Zonguldak Y 12 Sinop Y 13 Samsun Y 12 Trabzon Y 11 Giresun Y 12 Ankara Y 12 Eskişehir Y 15 Konya Y 14 Sıvas Y 10 Antalya PB 22 Adana Y 21 Mersin Y 20 Diyarbakır Y 19 Şanlıurfa B 20 Mardin Y 14 Siirt Y 14 Hakkâri Y 7 Van Y 9 Kars Y 12 Ülkemizin geneli par- çalı çok bulutlu, Doğu Akdeniz, İç Anadolu, Ka- redeniz, Güneydoğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile Sakarya Bi- lecik, Gaziantep Kilis çevreleri yağışlı geçe- cek. Yağışlar, Batman, Hakkâri, Şırnak çevrele- rinden kuvvetli olmak üzere genellikle sağa- nak, Batı ve Doğu Kara- deniz’in yüksekleri Kay- seri, Sıvas ve Hakkâri çevreleri karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı doğu kesimlerde 2 ila 4 derece azalacak. Aytaç Durak’õ görevden alan İçişleri Bakanlõğõ, AKP’li belediyelerdeki usulsüzlükleri görmezden geliyor Bakanlõğõn3maymunoyunuMURAT KIŞLALI ANKARA - Adana Anakent Be- lediye Başkanõ Aytaç Durak’õ görevinden alan İçişleri Bakanlõğõ, çok sayõda AKP’li belediyenin usulsüzlük ve yolsuzluklarõnõ gör- mezden geliyor. Kamu İhale Ku- rulu (KİK) AKP’li belediyelerin bü- yük bölümünde çok sayõda mev- zuata aykõrõlõk belirledi. İhaleler ip- tal edilirken iptal edilmeyen ihale- lerde bile yaşanan “yasaya aykı- rılıklar” dikkat çekti. KİK tarafõndan tespit edilmesine karşõn İçişleri Bakanlõğõ’nõn görev- den almadõğõ bazõ AKP’li belediye- lerin usulsüz ihaleleri şöyle: Ankara: Melih Gökçek’in yap- tõğõ ihalelerde sadece doğalgaz sa- yacõ, kömür, asfalt ve seçim yardõ- mõ paketinden kamuya zararõ 469 milyon lirayõ geçti. Rekabet Kuru- lu’nun, belediyeye bağlõ Belko Li- mited Şirketi hakkõnda “Kömürde kendisine tanınan tekel imtiyazı- nı aşırı yüksek fiyat uygulamak suretiyle kötüye kullanarak yasayı ihlal ettiğine ve 41 milyar TL ce- zalandırılmasına” karar vermesi- ne karşõn Gökçek, AKP iktidarõnda toplam 7 ihalede 440 bin ton kö- mürü 123.3 milyon YTL’ye Bel- ko’dan aldõ. 67.5 milyon lira zarar Uluslararasõ Enerji Ajansõ dünya fiyat ortalamasõnõn 93.2 YTL olarak gerçekleştiği 2004 sonunda, belediye Belko’dan 206 YTL’ye kömür aldõ. Buna göre belediye 67.5 milyon YTL zarar etti. İstanbul: Belediyenin, aralarõnda 20 tane AB uzmanõ, 45 tane halkla iliş- kiler personelinin de bulunduğu top- lam 262 personeli, doğrudan almak ye- rine, bir şirketten hizmet yoluyla almak üzere çõktõğõ ihale, anayasadaki “ka- mu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer görevlileri eliyle görülür” hükmüne ve mevzuata aykõrõ bulunmasõna kar- şõn, sözleşme imzalandõğõ için iptal edilemedi. Belediye, kendine ait olmayan Be- yoğlu Elifi Efendi Tekkesi için ihale- ye çõkarak 3.2 milyon YTL’ye resto- rasyonunu yaptõrdõ. KİK ihaleyi İçiş- leri Bakanlõğõ’na bildirdi. Beledi- ye’nin 26.4 milyon YTL’ye belediye şirketi İSBAK A.Ş’ye verdiği İstanbul trafiğinin 3 yõllõk sinyalizasyonu iha- lesi, KİK tarafõndan “tüm isteklilere eşit davranılmadığı” gerekçesiyle iptal edildi. Belediye, aynõ ihaleyi, bu sefer bir yõllõğõna ve sadece 2.9 milyon YTL’ye yine kendi şirketi İSBAK’a verdi. Sayõştay da 172 bin YTL’lik kamu za- rarõ tespit etti. KİK inceleme istedi Antalya: Arõtma Tesisi Yapõmõ ihalesinde KİK Başkanlõğõ, “kojene- rasyon ve termal kurutma tekno- lojilerini içeren işin ayrı ayrı yapıl- mayıp tek bir ihalede toplanmasının tek bir firmayı tarif ettiği” iddiala- rõnõn incelenmesini istedi. Hakikaten de ihalede 8 aday firmadan sadece 1’i yeterli bulundu. Belediye ihaleyi iptal etmek zorunda kaldõ. Belediye, Lara Atõksu Tesisi Yapõmõ ihalesini “doğal afetler, salgın hastalıklar, can ve mal kaybı tehlikesi gibi olayların çıkması nedeniyle ihalenin ivedi olarak ya- pılması” kapsamõna sokunca, KİK, “mevzuata aykırı olan ihale işlem- lerinin İçişleri Bakanlığı’na bildi- rilmesine” karar verdi. Malatya: Su abone, sayaç ihale- sinde, “ihaleyi alan firmanın or- takları arasında belediye şirketi ol- duğu ve ihalenin 5 milyon 990 bin YTL üzerinden sonuçlanmasına karşın sonuç ilanında bu miktarın 7 milyon 50 bin YTL olarak belir- tildiği” tespit edildi. KİK ihaleyi ip- tal etti. Konya: Belediye, kimsesizler için yapõlacak sosyal tesis inşaatõnõ, belir- lenen yaklaşõk maliyetin üstünde bir fiyata ihale etti. Belediyenin ihaleyi verdiği müteahhitin “iş deneyim bel- gesi yerine diploma sunduğunu” da tespit eden KİK, ihaleyi yasaya ay- kõrõ bularak iptal etti. Aytaç Durak’õ görevinden alan İçişleri Bakanlõğõ, çok sayõda AKP’li belediyenin usulsüzlük ve yolsuzluklarõnõ görmezden geliyor. Kamu İhale Kurulu AKP’li belediyelerin büyük bölümünde çok sayõda mevzuata aykõrõlõk belirledi. Erdoğan’õn 1994 yõlõnda belediye başkanõ olmasõndan milletvekili seçildiği 2003’e kadarki dosyasõ kabarõk Adalet 12 yıldır beklemede İLHAN TAŞCI ANKARA - Adana Bü- yükşehir Belediye Başkanõ Aytaç Durak’õn görevden alõnmasõyla gözler belediye- lerdeki “yolsuzluk” soruş- turmalarõna çevrilirken, Baş- bakan Tayyip Erdoğan’õn belediye başkanlõğõ döne- minden kalan ve dokunul- mazlõğõ nedeniyle hâkim kar- şõsõna çõkmadõğõ dosyalar 12 yõldõr bekliyor. Erdoğan’õn başkanlõk dönemine ilişkin kalpazanlõktan zimmete, gör- evi ihmalden resmi evrakta sahteciliğe kadar uzanan yol- suzluk savlõ dosyalarda, ada- let Erdoğan’õn dokunulmaz- lõğõnõn kalkmasõnõ bekliyor. Erdoğan’õn İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanlõ- ğõ dönemine ilişkin TBMM Başkanlõğõ’na ulaşan ve do- kunulmazlõk zõrhõnõn kaldõ- rõlmasõ istenen fezlekelerde “görevi ihmal, zimmet, ka- mu taşıma biletlerinde kal- pazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarında sahtecilikle cü- rüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçlamasõ yer aldõ. Ayrõca Erdoğan hak- kõnda 1994 yõlõnda İstanbul Büyükşehir Belediye Başka- nõ olmasõndan, milletvekili se- çildiği 2003 tarihine kadar 8 yõlda 84 suçlama kayõtlara alõndõ. Bu dosyalardan yal- nõzca birinden beraat eden Er- doğan, hakkõndaki 20 suçla- madan ise “Rahşan affı” ile kurtuldu. 84 suçlamadan ba- zõlarõ ve sonuçlarõ şöyle:  Belediyeye ait gayri- menkullerin çeşitli vakıf- lara, Fiziksel Engelliler Vakfı’na Devlet İhale Ka- nunu’na aykırı olarak ki- raya verilmesi. (Dosya za- manaşımı nedeniyle orta- dan kaldırıldı.)  İSKİ’nin mülkiyetinde olan bazõ taşõnmazlarõn İSKİ ihale yönetmeliğine aykõrõ olarak Su Vakfõ’na kiraya verilmesi. (Kamuoyunda Rahşan affõ olarak bilinen 4616 sayõlõ yasa kapsamõnda ertelendi.)  Aya Nikola Rum Or- todoks Ayazma Kilisesi’nin belediye görevlileri tara- fından yıkılması konusu- nun yasal işleme tabi tutul- maması. (Afla ertelendi.)  Belediye yönetiminin kendi görüşüne paralel bazõ dernek veya vakõflar yolu ile bağõş toplamasõ. (Afla erte- lendi.)  Belediyece öğrencilere verilen burslar. (Yargılama kararı zamanaşımı ve afla ortadan kalktı.)  Akaryakıt istasyonu- nun çalışma ruhsatı olma- dan faaliyetine izin veril- mesi. (Dokunulmazlık ne- deniyle dosya Adalet Ba- kanlığı’na gönderildi.)  1997-2001 yõllarõ ara- sõnda imar, trafik, çevre ve gayri sõhhi müesseseler mev- zuatõna aykõrõ olarak akarya- kõt satõş ve servis istaysonla- rõna çalõşma ruhsatõ verilme- si. (Başbakan’õn dokunul- mazlõğõ nedeniyle dosya Ada- let Bakanlõğõ’na gönderildi.) İETT ihaleleri  Usulsüz ve keyfi per- sonel ataması yapıldığı, akıllı bilet makinelerinin belediye başkanının tanı- dığı firmalardan alındığı, belediyenin zarara uğratıl- dığı, İETT ihalelerine fesat karıştırıldığı, İkarus oto- büslerinin tamir-bakım ve yedek parça alım ve kulla- nımında usulsüzlük yapıl- dığı. (AKP iktidarı döne- minde 20 Mart 2003 tari- hinde işleme konulmama onayı alındı.) Erdoğan’õn İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanlõ- ğõ’nõ yürüttüğü dönemde be- lediye bürokrasisinde yer alan İdris Naim Şahin, Mehmet Mustafa Açıkalın, Adem Baştürk, Hüseyin Besli, Mi- kail Arslan, Akif Gülle, Hil- mi Güler, Zülfü Demirbağ ile Nevzat Pakdil’in de ara- larõnda bulunduğu çok sayõ- da isim ise AKP ile birlikte milletvekili seçilip, dokunul- mazlõk zõrhõna büründüler. Başkanlõk dönemine ilişkin kalpazanlõktan zimmete, görevi ihmalden resmi evrakta sahteciliğe kadar uzanan yolsuzluk savlõ dosyalarda, adalet Erdoğan’õn dokunulmazlõğõnõn kalkmasõnõ bekliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Anakent Belediyesi, AKP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen “Yerel Yönetimler Sempozyumu”nda, sosyal belediyecilik projeleri yarõşmasõnda 105 belediye arasõnda birincilik ödülüne de- ğer görüldü. Ankara Anakent Belediye- si’nden yapõlan yazõlõ açõklamaya göre, belediye, Türkiye’nin dört bir tarafõndan 105 belediyenin katõldõğõ, bunlarõn ara- sõndan sadece 21 belediyenin ödüllen- dirildiği yarõşmada birinci seçildi. Ankara Anakent Belediye Başkanõ Melih Gök- çek, ödülü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn elinden aldõ. Melih Gökçek, AKP Genel Merke- zi’ndeki yerel yönetimler sempozyu- munda gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanõ De- niz Baykal’õn kendisi hakkõndaki sözle- rini anõmsatmasõ üzerine Gökçek, Bay- kal’a bir televizyon programõnda karşõ kar- şõya gelerek bu konularõ tartõşma öneri- sinde de bulundu. Baykal’õn kendisine konu başlõklarõ- nõ vermesini ve belgelerini getirmesini isteyen Gökçek, “Benim de getireceğim bazı belgeler olacak. Örneğin şimdi- ye kadar gazetelere zaman zaman intikal eden, ama intikal ettiği halde televizyonlarda tartışma konusu ha- line getirilmeyen Sayın Baykal’ın geç- mişteki banka hesabı var. Yolsuzluk yaptı demiyorum, dikkat edin, banka hesapları var” dedi. Gökçek, “Peki bunlara nasıl ulaştınız? Banka he- sapları özel bilgilerdir” sorusu üzeri- ne de “Öyle mi?” dedi. Bu yanõt üzeri- ne, aynõ gazetecinin, “Ben öyle biliyo- rum” demesine karşõlõk Gökçek, “Öy- le değil. Kamuoyuna mal olmuş, da- ha önce medyada sık sık çıkan, mah- kemeye intikal ettiği için mahkeme do- layısıyla benim elime geçen belgeler. Sayın Baykal, daha önce bu konuda beni mahkemeye verdi. Biz mahke- meye bu hesapların hepsini celp et- tirdik. Hepsi elimizde” diye konuştu. ‘Ücretsiz su’ beraat etti DİKİLİ (Cumhuriyet) - 10 tona kadar olan su kullanõmõndan ücret almadõğõ için “görevi kötüye kullandığı” ve “kamuyu zarara uğrat- tığı” gerekçesiyle yargõlanan Dikili Belediye Başkanõ Osman Özgüven ve belediye meclisi üyeleri, yargõlandõklarõ davadan beraat ettiler. 2 yõl önce sanõklar hakkõnda 2 yõldan 6 yõla kadar hapis isteminde bulunan savcõlõk, savun- malarõn ve delillerin ardõndan dünkü duruşmada beraat istedi. Mahkeme heyeti de, davaya konu olan “görevi kötüye kullanma” ve “kamuyu zarara uğratma” suçlarõnõn oluşmadõğõna hük- mederek, sanõklarõn beraatõna karar verdi. Özgü- ven, duruşmanõn ardõndan yaptõğõ açõklamada da, “Bu davanın başından itibaren suyun ya- şam hakkı olduğunu savunduk. Burada bi- zim beraat etmemiz önemli değil, önemli olan suyun yaşam hakkı olduğu yönünde bir ka- rarın açığa çıkmasıdır” diye konuştu. / IŞIL ÖZGENTÜRK Baştarafı Arka sayfada Çok zaman sığındığımız, sesimize yakın bir ses duymak ve yalnızlığımızı bir nebze olsun unutmak için başvurduğumuz sanat da bizi çoktan terk etti. Çünkü onu da ölümün kucağına attık. Şimdi bir resme bakarken aklımıza akbabalar tarafından izlenen yüz binlerce aç çocuk gelmiyor, anaları, babaları tarafından seks tacirlerine satılan küçücük kızlar, oğlanlar gelmiyor, hüzünlü yüzleriyle insan içine çıkmaktan kaçınan bacağı kopmuş, yüzü yanmış gaziler, dağ başlarında tüm hayatının sadece savaşmak olduğunu sessizce kabul eden gencecik kızlar, genç erkekler gelmiyor. İçimizi acıtan olayları anlatan filmleri, oyunları elbette izliyoruz ama anında unutuyoruz, çünkü yeni yüzyılda bizlere en çok unutmayı öğrettiler. Hepimizi sanal bir dünyanın içine alarak, görüntülerin, hikâyelerin izlerini silmeyi başardılar. Merhameti, dayanışmayı, paylaşmayı anlamsızlaştırarak bizleri yalnızlaştırdılar ve kimilerimizin payına da dem çekmek düştü. En önemlisi neşeyi yok ettiler. Açan erik ağaçlarına, inatla toprağı sürüp çıkan kardelenlere rağmen dünya neşesini, çılgın renklerini yitirdi. Geriye sadece ve sadece gri kaldı. Nedendir bilinmez pek çok kişi pazarı sevmez. Kimi çok aile günü olduğu için, kimi tuhaf bir boşluğa düştüğü, kimi de ertesi gün pazartesi olduğu için sevmez. Ben de pazar günlerini sevmeyenlerdenim. Hele de pazar günü yazılan o özenilmiş aşk yazılarını hiç sevmem. Zaten çok uzun zamandır aşkın sadece ve sadece çok yoksullara, kaybedecek hiçbir şeyleri olmayanlara ait olduğunu düşünüyorum, tıpkı Zeki Demirkubuz’un çok Türkiyeli filmi “Kader”de olduğu gibi. Sadece yoksullar hiçbir zaman değişmeyeceğini bildikleri hayatlarını değiştirebilmek ve anlamlı kılmak gücünü aşktan alırlar. Kars Festivali’nde izlediğim Kader’i bugünlerde yeniden izledim ve ne kadar bizden buldum. Emeği geçen herkese helal olsun. Şu hale bakın dem çekerken aklıma neler de gelmiş. En iyisi bu dem çekme işine bir son verip, kulağınıza sessizce kendime ait birkaç dize fısıldamak ve ardından uçup gitmek: “kim bilebilir hep uzakları düşleyen birinin kederini denizini yitirmiş bir yunustan başka.” Denizini Yitirmek ‘Baykal’ın banka hesapları elimde’ M E L İ H G Ö K Ç E K : Dikili’de sosyal belediyecilik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle