16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, parti- sinin yerel yönetimler sempozyu- munda yaptõğõ konuşmada anayasa de- ğişikliği çalõşmalarõyla ilgili değer- lendirmelerde bulundu. Bu ülkede hâlâ “göbeği kaşıyanlar ka- şımayanlar” tartõşmasõnõ yapanlarõn AKP’yi daha çok tribünden izleyecek- lerini kaydeden Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Şanlõurfa, CHP Ge- nel Başkanõ Deniz Baykal’õn Siirt’e git- mesini “Hamdolsun Sıvas’ın ötesine gitmeye başladılar” diye nitelendirdi. Anayasa değişikliği çalõşmalarõyla il- gili muhalefetin “ipe un serdiğini” ileri sü- ren Erdoğan, “Birisi diyor ki, ‘Getirin gö- relim, ama bugün yapmayalõm, seçimden sonra yapalõm’ veya ‘Meclis’e seçimden son- ra getirelim’ diyor, bir diğeri, ‘Hayõr bun- larõ tek tek oylayalõm’ diyor. Bir defa re- ferandum mantığına ters, böyle bir şey ol- maz. Milletin vekilleri zaten bunu tek tek oyluyor, parlamentoda bütün değerlen- dirmesini yapıyor, milletin huzuruna bu- nu hazır olarak getiriyor, ön çalışma bu parlamentoda bitiyor, bittikten sonra da bunu adeta bir hap gibi, tablet gibi su- nuyor. Yani, ‘Biz bunu görüştük, bitirdik, size sunuyoruz ey milletim’ diyor. Ama ne diyorlar, ‘Hayõr olmaz, bu AKP’nin kendi kendine hazõrladõğõ.’ Kardeşim sen be- nimle beraber çalışmazsan ne yapacağım, senin keyfini mi bekleyeceğiz?” Erdoğan, siyasi partiler ve sivil toplum ör- gütlerinin ziyaret edildiğini, gelinen nokta üze- rinde yeniden çalõşma yapõldõğõnõ, anayasa de- ğişikliğinin bugün TBMM Başkanlõğõ’na sunulacağõnõ söyledi. Demokratik açõlõm süreciyle ilgili değer- ledirmelerde de bulunan Erdoğan, milli bir- lik ve kardeşlik projesine birilerinin çomak sokmaya çalõştõğõnõ ileri sürerek, “Onların görevi bu. Bizim görevimiz de bu sokulan çomakları çekip çıkarıp arı kovanından o arzuladığımız balı elde edebilmektir. Şim- di biz psikolojik eşiği aşıyoruz; çoğu bitti, azı kaldı” diye konuştu. CMYB C M Y B 30 MART 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İlhan Selçuk’tan Özür Dile Okay!.. Okay Gönensin, Ertuğrul Özkök’ün yazısından yola çıkıp 1989 yılının Ocak ayında, o dönemde Adana temsilcimiz olan Celal Başlangıç’ın “Yeşilyurt’ta dışkı yedirme” olayını haberleştirdiğine değinip her zaman olduğu gibi İlhan Selçuk’a vurmuş: “Cumhuriyet’te çalışan hiç kimse, İlhan Selçuk’un bu dışkı olayıyla ilgili yazı yazdığını hatırlamıyor!” Acaba İlhan Selçuk 21 yıl önceki “dışkı yedirme olayı”na ilişkin gerçekten yazı yazmadı mı? Okay “kuyruk acısı” 19 yıldır geçmediği için sık sık yapıyor bunu... Okay, yazısında şöyle diyor: “Cizre’nin Yeşilyurt köyünde jandarma tarafından köylülerin dövülmesi ve dışkı yedirilmesi 1989 yılında oldu, olayı duyan ve izleyen de muhabir Celal Başlangıç’tır. O sırada İlhan Selçuk Cumhuriyet gazetesini yönetmiyordu, hatta belki de o dönem, 30 yıl boyunca yönetim üzerinde en az etkisi olan dönemdi. Mustafa Balbay o sırada Cumhuriyet İzmir Bürosu’nda çalışıyordu. Sanırım henüz istihbarat şefi olmuştu... Ayrıca hafızama güvenmeyip o dönemde ‘orada’ olan bazı kişilere sordum, kimse İlhan Selçuk’un bu dışkı yedirme olayıyla ilgili bir yazı yazdığını hatırlamıyor.” Okay Gönensin kime sordu bilmiyorum... Gazeteciliğin “ciddi bir iş olduğu”nun bilincinde olsaydı en azından Cumhuriyet’in arşiv servisine ya da bana telefon edip doğrusunu öğrenebilirdi. Bunu yapmadı, deyim yerindeyse salladı! İlhan Selçuk’un 26 Ocak 1989’da “Pencere” köşesinde yayımlanan yazısının başlığı şöyle: “Salgın Mikrop” Peki ne yazmış İlhan Selçuk? Yazı şöyle başlıyordu: “Görgü ve incelik, insan ilişkilerini güzelleştirmek içindir; ancak kimi zaman tuhaflıklara yol açabilir. Sözgelimi ‘çiş’ yerine ‘idrar’ ya da ‘bok’ yerine ‘insan pisliği’ dersek kibarlık sayılıyor. Mardin’in Cizre ilçesinin Yeşilyurt köyüne baskın yapan güvenlik görevlileri köy halkının canına okuyorlar; erkekleri yere yüzükoyun yatırıp çiğniyorlar, dövüyorlar; başta muhtar olmak üzere köylülere ‘bok’ yediriyorlar. Ne var ki köylüler yine incelik göstermişler, savcılığa yazdıkları şikâyet dilekçesinde görgüyü elden bırakmıyorlar. Diyorlar ki: - Çevreden insan pisliği toplatılarak yaşlı, genç demeden tek tek ağızlarına verilmiştir.” İlhan Selçuk’un yazısı uzun... Önce son bölümünü aktarayım: “Yurtseverliğin çağdaş anlamı, insan haklarında çerçeveleniyor; eğer bu çerçeveyi kırıp dökerek şovenliği milliyetçilikle karıştırırsak sonunda hepimiz pişman oluruz.” İlhan Selçuk’un yazısından bazı bölümler aktarıyorum: “Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür; ama bu ülkemizde her mezhepten, her dinden, her soydan insan yaşamıyor demek değildir. Hıristiyanı, Müslümanı, Alevisi, Sünnisi, Süryanisi bizdendir; Rumu, Ermenisi, Yahudisi, Çerkezi, Kürt’ü bizdendir; soyunu sopunu, dilini dinini özümsemek hakkına anayasayla sahiptir. Adam diyor ki: - Ben Kürt’üm... Böyle konuşanın üstüne ‘vatan haini’ diye yürümek vatanseverlik değil, bölücülüktür. Birlikte yaşadığımız Kürtlerin insanlık haklarını savunanları düşman saymak, çok tehlikeli çelişkilerin çukurunu kazmakla eşanlamlıdır. Emperyalizm, Anadolu halkının çelişkileri üzerine bir iç kavgayı sırası geldiğinde tezgâhlamak istiyor. Yoksul halklar üzerine oyun hep böyle oynanır; sonra insanların gözlerini kan bürüdü mü, önüne geçilmez bir kanlı senaryo sahnelenir.” İlhan Selçuk yazısında ayrıca, canavarlığın kimi zaman insanın damarlarında akan kana karıştığı, beyninde sarmallaşarak, gözleri kör ettiğini vurguluyor... Başta söyledim Okay, gazetecilik ciddi bir iştir... Cumhuriyet’teki ayrışma (6 Kasım 1991) hepimizi bir yerlere savurdu... Aradan 19 yıl geçmiş, kim haklı, kim haksız tartışması artık bitmiştir... At o yüreğindeki kin ve nefret tohumlarını Okay! Arın, kendinle hesaplaş, özeleştirini yap! Karanlığın o kapkara tanelerinden kurtul... İlhan Selçuk ve yanılttığın Vatan gazetesi okurlarından da özür dile! 25 gündür Koç Vakfı Hastanesi yoğun bakım bölümünde yatan İlhan Selçuk’un 26 Ocak 1989’da yazdığı “Salgın Mikrop” başlıklı yazısının tümü “Pencere” köşesinde. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 CHP’nin paketteki maddelerin tek tek halkoylamasõna sunulmasõna ilişkin önerisine tepki gösteren Erdoğan, bunun referandumun mantõğõna ters olduğunu savundu. Erdoğan, demokratik açõlõm projesine birilerinin çomak sokmaya çalõştõğõnõ ileri sürerek, “Bizim görevimiz de bu sokulan çomaklarõ çekip çõkarõp arõ kovanõndan o arzuladõğõmõz balõ elde edebilmektir” dedi. Başbakan Erdoğan, muhalefetin anayasa paketinin maddelerine tek tek referandum önerisine karşõ çõktõ ‘Hap gibi getiriyoruz’ ‘Demokratikleşme ihtiyacõ karşõlanmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Denetim Elemanlarõ Derneği (DENETDE) Yö- netim Kurulu, anayasa değişikliği taslağõnõn top- lumun demokratikleşme ihtiyaçlarõnõ karşõla- maktan uzak olduğunu bildirdi. DENETDE Yö- netim Kurulu, dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, anayasa değişikliğinin derneğin de beklenti ve temennileri arasõnda yer aldõğõnõ belirtti. Açõkla- mada, “Değişiklik tasarısı ile ilgili çabalar takdire şayan karşılanmakla birlikte, anaya- sal düzenlemenin çok kısa bir zaman sürecine sıkıştırılmaya çalışılması, altyapısı, Referan- dum Yasası ile hazırlanan şekliyle kamuo- yunca yeterince tartışılmasına imkân verilme- mesi, tüm önerilerin paket olarak ‘Ya hep ya hiç’ mantığıyla kamuoyunun gündemine su- nulması kabul edilemez niteliktedir” denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle