Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
30 MART 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Kıbrıs’taki Seçime
Yabancı İlgisi
KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş,
cuma günü Türk ve yabancı gazetecilerden
oluşan bir gazeteciler grubuna 18 Nisan’da
yapılacak başkanlık seçimine, adadaki yabancı
büyükelçilerin “sıcak ilgisi”ni anlatırken, Talat’ın
kazanması için dağıtılan Avro ve dolarlardan söz
ediyor. 56 yıllık dostumun tam yanında
oturduğum halde, “Yanlış mı duydum” diye
kendimi sorguluyorum.Öfkeli Denktaş, anavatan
medyasının Kuzey Kıbrıs’ta olup bitenlere
yönelik eski ilgisini azaltmış olmasından şikâyet
ederken, “para desteği” ile söylediklerini
sürdürüyor; “Adları sadece kâğıt üzerinde
yazılı derneklerin hesabına yatırılan paraların
arkasını araştıran yok” diyor.
Bir gün sonra, adada yayımlanan Havadis
gazetesinde, yirmi gün sonraki seçimin -şimdilik-
en güçlü görünen adayı Derviş Eroğlu, “Talat’ın
adaylık çalışmalarını desteklemeleri için
seçmenlerine banka hesap numaralarını
vermiş olmasındaki asıl amacın, AB’den
gelecek finansal desteğin perdelenmesi
olduğunu ileri süren” açıklamasını okuyanlar;
Denktaş’ın suçlamalarda yalnız olmadığını
görüyorlar. Bu tür söylentiler, Türkiye’de de halk
tarafından seçilecek cumhurbaşkanlarının parasal
kaynaklarının saydamlığı için nasıl güvence
sağlanabileceği sorularını akıllara getiriyor. Doğal
olarak da Talat’ın aynı saydamlık güvencesini
kendi kamuoyuna vermesinin zorunluluğunu da.
Bugün yarın beklediği açıklama
Rauf Bey, Talat-Hristofyas arasındaki
görüşmelerin, 18 Nisan seçimleri için, önümüzdeki
günlerde yapay bir makyaj bildirisi ile Kıbrıs Türk
seçmenlerine KKTC Başkanı’nın başarısı olarak
sunulacağını düşünüyor. Bu düşüncesini de, ABD
ve İngiltere’nin Talat’ı destek planına bağlıyor.
Kuzey Kıbrıs’ta Annan Planı için yapılan
referandum öncesindekini andıran bu yabancılar
desteğinin yanı sıra, İngiltere’nin de adadaki
üslerinde bulunan asker sayısını azaltma isteğinin
salt ekonomik nedenlere dayandığını, ama
öylelikle Türk Barış Kuvvetlerinin ayrılmasını
isteyenlere yönelik bir mesaj oluşturulduğunu da
savunuyor. Kıbrıs Türklerinin ulusal bağımsızlık
mücadelesinin önderi olan Denktaş, adadaki Türk
askerinin varlığının sürekli barışın en büyük
güvencesi olduğunu hâlâ fark etmeyen bazı
soydaşlarının bulunmasından şikâyet ediyor. Türk
askerinin çekilmesi ve yerini NATO’nun asker
güçlerinin almasının tehlikesini öne çıkartırken,
sanırım Afganistan modelinin başarısızlığını
düşünüyor.Ardından da, Talat’ın yakın zamana
kadar ada için “Tek devlet, tek bayrak” politikası
izlediğini anımsatarak, Derviş Eroğlu’nun bu
politikaya karşı çıkmış olması nedeni ile
kazanmasını istediğini de saklamıyor.
İki turlu seçim
Kuzey Kıbrıs’taki seçimler iki turlu. Birinci tur
için 18 Nisan’da oy verilecek. Talat ta, Eroğlu da
birinci tur için ipi göğüslemek amacıyla, her gün
en az beş bölgede seçmenlerle toplantılar
düzenliyorlar.
Talat’ın afişlerinde de konuşmalarında da sürekli
ve kalıcı barış temasıyla, dış dünyaya açılma
sloganlarının ağırlığı var. Cumhurbaşkanlığının,
Denktaş’ın başkan olduğu dönemde sekiz büyük
dış görüşmesi olmasına karşın, Talat’ın 40 önemli
dış görüşme gerçekleştirdiği yönündeki
açıklaması da, bu amacı güçlendirmek için
yapılmış.
Ancak, o 40 görüşmeden hiçbirisi, Kuzey’e karşı
Rumların isteği ile AB ülkelerinin ısrarla
uygulamayı sürdürdüğü izolasyon politikasının
kaldırılmasına yardımcı olamamış. Kâğıt üzerinde
de olsa, o izolasyon sürüyor. Ne ki, Kuzey Kıbrıs’a
benim gibi ara ara gelenler, yükselen
yapılaşmaları, caddeleri dolduran son model binek
otomobillerini, bizim büyük kentlerimizde boy
gösteren mağaza vitrinlerini görerek, sürdürülen
tecridin biraz da sözde kaldığını düşünüyorlar.
Derviş Eroğlu, “Fark var, arkasında halk var”
sloganına sıkı sıkıya sarılan bir tanıtma ile moral
üstünlüğünü anlatmak istiyor. UBP’nin yanı sıra
Serdar Denktaş’ın Demokrat Partisi de
Eroğlu’nu destekliyor. Kim ne derse desin,
Kuzey’de yaşayan 300 bin kişi, bağımsız bir devlet
olmanın arzusu içinde KKTC’yi ilan etmiş olmanın
meyvelerini almaya başlamış.
O devletin, adadaki iki ayrı toplumu eşit haklar
ile bir araya getirecek bir federasyon modeline
dönüşmesine kimsenin itirazı olmamalı. Hele
Avrupa ve ABD’ye bu doğrultuda hiç söz hakkı
düşmemeli. Lefkoşa’daki çalışma ofisinde büyük
boy bir Atatürk fotoğrafının yanı sıra, elinde
güvercin tutan bir Ecevit portresi de asılı.Rauf
Bey, 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’nın
mimarına karşı vefa duygularını da, o fotoğrafla
ölümsüzleştirmiş olmalı.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Almanya’da Türk okulu isteğine karşõ yumuşama sinyali veren Merkel, ‘Ama herkes Almanca öğrenmeli’ dedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- 4 yõl aradan sonra Türkiye’ye gelen
Almanya Başbakanõ Angela Mer-
kel, Almanya’da Türk lisesi açõlmasõ
konusundaki sert tavrõnõ yumuşattõ.
Merkel, okullarõn açõlabileceğini an-
cak Almanya’da Almanca bilmeyen
kimsenin kalmamasõ gerektiğini söy-
ledi. Merkel, Türkiye’nin AB konu-
sunda ileriye doğru bir adõm atabilmesi
için de öncelikle Kõbrõs sorununun çö-
zülmesi gerektiğini belirtti.
Almanya Başbakanõ Merkel, resmi
ziyaret için Ankara’ya geldi. Önce
Anõtkabir’i ziyaret eden Merkel, Ata-
türk’ün mozolesine çelenk bõrakarak,
Anõtkabir Özel Defteri’ni imzaladõ.
Daha sonra Başbakanlõk Merkez Bi-
nasõ’na geçen Merkel, tören kõtasõnõ
“merhaba asker” diyerek selamladõ.
Erdoğan ve Merkel, basõn mensupla-
rõna poz verdikten sonra baş başa ve
heyetler arasõ görüşmelere geçti. Mer-
kel, görüşmenin başõnda Lara isimli
öğrencinin gönderdiği bir mesajla
birlikte gönderdiği “beyaz barış gü-
vercini”ni Erdoğan’a hediye etti. İki
başbakan, görüşmelerin ardõndan or-
tak basõn toplantõsõ düzenledi.
‘Bahane olmamalı’
Görüşmenin ardõndan açõklama ya-
pan Erdoğan, Türkiye’nin Türk-Alman
ilişkilerinin köklü tarihinden güç ala-
rak eğitim alanõnda çalõşmalar yaptõ-
ğõnõ, bu çerçevede Türk-Alman üni-
versitesi kurulmasõna ilişkin yasanõn
bugün TBMM’den geçeceğini ifade et-
ti. Erdoğan, bunun yanõ sõra Türkiye’de
Almanca eğitim veren ya da Alman-
ca öğreten birçok okul bulunduğunu
söyledi. Erdoğan, “Aynı statüde,
benzer statüde adımların Alman-
ya’da atılabileceği noktasında Bayan
Merkel’den bunu duymak beni ay-
rıca mutlu etti” dedi. Merkel ise, üni-
versitenin açõlmasõndan mutluluk duy-
duklarõnõ belirterek, kendilerinin üze-
rinde durduklarõ asõl konunun Al-
manya’da Almanca bilmeyen kişi
kalmamasõ olduğunu ifade ederek,
şöyle devam etti:
“Bizim hedefimiz asimilasyon
değil. Ama 3.,4. kuşak Alman-
ya’da yaşayanların toplumsal ya-
şama katılmasını istiyoruz. Gelecek
kuşaklarda da insanların öğret-
men, bilim adamı olarak çalışma-
larını istiyoruz. Türkiye’nin yurt-
dışında, Almanya’da okulları ola-
bilir. Ama Almanya’da yaşayan
Türkler için bu, Almanca öğren-
memek için bir bahane olmamalı.
Bu konuda ortak bir tutum üze-
rinde anlaşmaya vardık.”
Ankara Protokolü’ne vurgu
Görüşmede AB katõlõm müzakere-
leri konusunu da ele aldõklarõnõ ve
“Ahde vefa ilkesini yeniden vurgu-
ladıklarını” belirten Merkel, “Benim
açımdan en önemli husus, Ankara
Protokolü’nün uygulanması, çünkü
burada Kıbrıs sorunu halledilmedi”
dedi. Türkiye’ye karşõ õsrarla savun-
duğu “AB’ye imtiyazlı ortaklık” so-
rusu üzerine Merkel, “İmtiyazlı or-
taklığı ifade ederken biz AB ile çok
özel bir ilişki olarak algılamıştık. Bu-
nun olumsuz algılandığını düşünü-
yorum. Sonu açık bir süreç zaten
sürüyor. Yani müzakereleri sür-
dürüyoruz. Biz Türkiye’de birçok
şeyin değiştiğini görüyoruz ve bunu
memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
İran konusunda anlaşmazlık
Merkel, İran’a yaptõrõmlar konu-
sundaki soru üzerine, “İran önü-
müzdeki kısa dönemde belirgin
adımlar atmazsa, yaptırım konu-
sunda BM nezdinde karar verece-
ğiz” diye konuştu. Erdoğan ise, Tür-
kiye’nin bu konuda diğer ülkelerden
farklõ konumuna dikkat çekerek, “İran
bizim için önemli bir ortak. Zaten
iki kez yaptırım uygulandı ama ka-
rarı alan ülkelerin yaptırımı del-
diklerini gördük ve bu yolun sağlıklı
olmadığı inancındayız. Konu dip-
lomasiyle çözülmeli” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, akşam verdiği
yemekte Merkel’den Almanya ile
Türkiye arasõndaki vizelerin kaldõrõl-
masõnõ istedi. Merkel ise “Bu konu-
yu birlikte çalışalım, birlikte yöntem
geliştirelim” yanõtõnõ verdi.
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn, Almanya’da
Türk okullarõ kurulmasõ için yaptõğõ
çağrõnõn arkasõnda “başka hesaplar
yatabileceğine” dikkat çekildi. Er-
doğan’õn son açõklamalarõna Alman
siyaseti sert tepki gösterirken, ülke-
de Türk okullarõ kurulmasõnõn sade-
ce “paralel toplumlara” hizmet
edeceği savunuldu. Türk toplumu
temsilcilerinden Kenan Kolat da
“Fethullah cemaatinin etkisinde
kurulduğu bilinen” ve etkileri gi-
derek artan bazõ Türk okullarõnõn en-
dişelere neden olduğunu söyledi.
Hükümetin Uyum Sorumlusu Ma-
ria Böhmer, Almanya’da Türk li-
seleri kurulmasõna yönelik hesapla-
ra karşõ çõkan Başbakan Angela
Merkel’e destek verdi. Böhmer,
“Almanya’da kalıcı olanlar, başa-
rı için mutlaka iyi Almanca öğ-
renmelidir. Türkiye’deki Alman
okulları Almanya’da Türk lisele-
ri kurulmasının gerekçesi olamaz.
Ayrıca, Almanya’da Türkçe ders
verilen okullar zaten var” dedi.
Bu arada Başbakan Erdoğan’õn Al-
manya’da Türk liseleri kurulmasõna
yönelik çağrõsõnõn arka planõnda
Fethullah Gülen cemaatinin etki-
siyle kurulan bazõlarõ lise düzeyin-
deki yatõlõ okullarõn meşrulaştõrõl-
masõnõn yattõğõna da dikkat çekildi.
“Türk Calvinistlerin yükselişi”
başlõğõ altõnda işlenen bu “eğitim atı-
lımıyla” ilgili haberlere göre Al-
manya’da yöneticileri “Fethullah-
çı değiliz” diyen ama cemaatin de-
netiminde olduğu “bilinen” bir dü-
zineye yakõn okul bulunuyor.
Türk İslamcõlarõn Almanya’daki et-
kinlikleriyle ilgili kitap ve makale-
leriyle dikkat çeken yazar ve çevir-
men Ahmet Arpad, Erdoğan’õn baş-
ka hesaplarõn içinde olduğuna dikkat
çekti. Arpad, şöyle konuştu:
“Başbakan Erdoğan ‘Alman-
ya’da Türk okullarõ açõlsõn’ çıkışıy-
la başarılı olamayacağını baştan bi-
liyordu. Bu çıkışıyla niçin, 2010 yı-
lına gelindiğinde sayıları 12’yi bu-
lan ve Fethullah Gülen hareketine
bağlı oldukları bilinen, çabalarını
son bir yıl içinde sonsuz arttıran,
genç Türk işadamlarının açtığı ve
sadece Türk çocuklarının devam
ettiği ortaokullarla liseleri Alman
toplumunun ve politikacılarının
artık kabul etmesi gerektiğini
amaçlamış olmasın?”
‘Fethullahçı okullar’
Almanya Türk Toplumu Başkanõ
Kenan Kolat da, Erdoğan’õn Al-
manya’daki Türk okullarõ talebi ve
buna verilen yanõtlarõn, “sevimsiz so-
nuçlar doğurabileceğine” dikkat
çekti. Kolat, Cumhuriyet’in “Al-
manya’da Fethullah cemaatine
yakın kesimlerce kurulan okul-
lar” hakkõndaki sorularõnõ “Böyle id-
dialar var ve böyle okullar olduğu
da doğrudur. Ama, biliyoruz ki,
bunlar Alman okul sisteminin için-
de yer almaktadır” diye yanõtladõ.
Erdoğan’õn Almanya’da Türk liseleri kurulmasõna yönelik
çağrõsõnõn arka planõnda Fethullah Gülen cemaatinin etkisiyle
kurulan yatõlõ okullarõn meşrulaştõrõlmasõnõn yattõğõna dikkat
çekildi. Almanya’da Türk liseleri kurulmasõnõn Türk ve İslam
karşõtlõğõnõn daha da kemikleşmesine yol açabileceği belirtildi.
Almanya’nın istediği
dosya tamamlandı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Almanya’daki Deniz Feneri
e.V. soruşturmasõnõ yürüten Frank-
furt Bölge Mahkemesi Savcõlõ-
ğõ’nõn, Türkiye’den adli yardõmlaş-
ma çerçevesindeki isteklerine iliş-
kin çalõşmalar aylar sonra tamamla-
nabildi. 6 klasör ve bir koliden olu-
şan dosyanõn, başsavcõlõğõn onayõn-
dan geçmesinin ardõndan, Adalet
Bakanlõğõ kanalõ ile Alman makam-
larõna gönderilmesi bekleniyor.
Deniz Feneri sorusu
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Milletvekili Hüsnü Çöl-
lü, Meclis Başkanlõğõ’na sunduğu
soru önergesinde Deniz Feneri e.V.
davasõ ile ilgili Alman yetkililerin,
aralarõnda RTÜK üyesi Zahid Ak-
man’õn da bulunduğu bazõ kişilerin
bilgileri ve ifadelerinin Ocak
2009’da istendiğini hatõrlattõ. Çöllü,
Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’e
“Adli yardõm kapsamõnda istenilen
bilgilerin 1 yõldan fazla bir sürede
ilgili Alman makamlarõna ulaştõrõl-
masõnõ engelleyen süreçlerin ince-
lenmesi ya da soruşturulmasõnõ sağ-
layacak mõsõnõz?” sorusunu yöneltti.
Zeugma’da dev yatırım
GAZİANTEP (AA) - Gazian-
tep’in Nizip ilçesinde bulunan, dün-
yanõn en değerli mozaiklerinin çõka-
rõldõğõ Zeugma antik kentinde, Bire-
cik Baraj Gölü’nün kõyõsõnda Türki-
ye’nin ilk ve ve Ortadoğu’nun en
büyük Arkeolojik Eserler Restoras-
yon Merkezi kuruluyor. Kültür ve
Turizm Bakanlõğõ’nõn onay verdiği,
30 milyon liraya mal olmasõ bekle-
nen merkez 10 ayda tamamlanacak.
Emekli ‘sendika’ istiyor
ANKARA (AA) - Türkiye Emek-
liler Derneği (TÜED), Anayasa de-
ğişiklik paketi çalõşmalarõnda dikka-
te alõnmak üzere Başbakan Yardõm-
cõsõ Cemil Çiçek ile Adalet Bakanõ
Sadullah Ergin’e taleplerini içeren
birer mektup gönderdi. Mektupta,
“AB ülkelerinde örneklerine sõkça
rastladõğõmõz şekliyle, ülkemizde de
emeklilerimiz için sendika hakkõ ta-
nõnmasõ öncelikli taleplerimiz ara-
sõnda yer almaktadõr” denildi.
Gül’den atama
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül, Anayasa Mahkemesi Yedek
Üyeliği’ne Denizcilik Müsteşarlõğõ
Müsteşar Yardõmcõsõ Dr. Alparslan
Altan’õ seçti. Altan, Anayasa Mah-
kemesi Başkanõ Haşim Kõlõç tarafõn-
dan mahkeme heyetinin olağan mü-
zakereleriyle ilgili basõnõ bilgilendir-
mek üzere görevlendirilmişti.
Ataevleri’nde kurs
İstanbul Haber Servisi - Ata-
şehir Belediyesi tarafõndan ilçede
okuma yazma bilmeyen kadõnlara
yönelik çalõşma başlatõldõ. Ataşehir
Halk Eğitim Merkezi’nin katkõlarõy-
la oluşturulan 15’er kişilik sõnõflarda
okuma yazma eğitimine başlandõ.
KAÇAK ERMENİLERLE İLGİLİ SÖZLERİ
‘Erdoğan pişman
ama inada bindiriyor’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Erdoğan’õn,
BBC Türkçe’ye yaptõğõ açõklamada sarf ettiği
“Kaçak Ermenileri sınır dışı ederiz” sözlerin-
den pişmanlõk duyduğu ancak inadõ nedeniyle
geri adõm atmadõğõ ileri sürüldü. NTV’de ya-
yõmlanan Yazõ İşleri adlõ programda değerlen-
dirmelerde bulunan gazeteci Ali Bayramoğlu,
Erdoğan’õn açõklamalarõn ardõndan BBC Türk-
çe’nin koridorlarõnda karşõlaştõğõ Dõşişleri Ba-
kanõ Ahmet Davutoğlu’na “Ben bir şey yap-
tım” dediğini aktardõ. Bayramoğlu, “‘Davutoğ-
lu da ‘Bunu konuşmuştuk, inanmõyorum’ de-
miş. Başbakan bunu yapabiliyor, bundan da
rahatsız oluyor. Rahatsız olduğu şeye itiraz
edildiğinde buna inatla devam da edebiliyor”
dedi. Dõşişleri Bakanlõğõ Sözcüsü Burak Özü-
gergin ise Başbakan ile Dõşişleri Bakanõ arasõn-
da geçtiği öne sürülen diyaloğu yalanladõ.
‘Cemaate meşruiyet çabası’
‘Almanya’da Türk lisesi açõlsõn’ çağrõsõnõn altõnda başka hesaplar olabileceği belirtildi
‘Önce Kıbrıs çözülmeli’Resmi ziyaret için Ankara’ya gelen Almanya Başbakanõ Merkel, Türkiye’nin AB’ye katõlõm
sürecine ilişkin “Benim açõmdan en önemli husus, Ankara Protokolü’nün uygulanmasõ, çünkü
burada Kõbrõs sorunu halledilmedi” dedi. Merkel, õsrarla savunduğu imtiyazlõ ortaklõk önerisinin
olumsuz algõlandõğõnõ ve sonu açõk bir sürecin zaten devam etmekte olduğunu söyledi.
Karşõlõklõ sitemleşmeBAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, “imtiyazlı ortaklık”
konusunda õsrarõnõ sürdüren Almanya
Şansölyesi Angela Merkel’e mesaj
vermek için Başmüzakereci Egemen
Bağış’õ görevlendirdi. Bağõş, “AB
müktesebatında imtiyazlı ortaklık
yok. Biz bu kelimeyi hakaret olarak
algılıyoruz” derken Merkel, “deme-
cinin ağırlığının farklı yansıtıldığı”
görüşünü dile getirmekle yetindi.
Bağõş ile Merkel’in 20 dakikalõk gö-
rüşmesine, karşõlõklõ sitemler ve tep-
kiler damgasõnõ vurdu. Edinilen bilgilere göre gö-
rüşme şöyle gerçekleşti:
BAĞIŞ - Ziyaretiniz öncesinde verdiğiniz me-
sajlarõ dikkatle okuduk. Ancak AB müktesebatõnda
imtiyazlõ ortaklõk yok. Biz bu kelimeyi hakaret ola-
rak algõlõyoruz. Sizin bunu kullanmamaya özen
göstermenizi bekliyoruz.
MERKEL - Demecimin ağõrlõğõ farklõ yansõtõldõ.
BAĞIŞ - Türkiye’nin hedefi tam üyeliktir. Bu
aşamadan sonra oyunun kurallarõnõn değiştiril-
mesine karşõyõz.
MERKEL - Başbakan Erdoğan’õn asimilas-
yondan söz etmesine üzüldük. Bunu Almanya ola-
rak aklõmõzdan bile geçirmeyiz. Herkesin kültürüne,
kökenine, dinine saygõ gösteriyoruz.
BAĞIŞ - Sizden o zaman Türk okulu için de
adõm atmanõzõ bekliyoruz. Almanya’da artõk bir
Türk okulu kurulmalõ.
MERKEL - Türk okuluna karşõ
değiliz. Bu okul iki dilde eğitim ve-
rebilir. Ama dilin tamamen Türkçe ol-
masõ entegrasyon için yararlõ olmaz.
Almanya’dan kopuk bir okul enteg-
rasyon sürecinde işimize yaramaz.
Hükümetin anayasa paketi ile attõğõ
adõmlarõ dikkatle izliyoruz. Bu çok ce-
sur bir adõm. Türkiye’nin demokra-
tikleşmesi ve sivilleşmesi için her-
kesin desteklemesi gerekiyor. Ayrõ-
ca işveren ve işçi arasõnda iyi diyalog
kurulmasõ önemlidir. Toplusözleşme
hakkõ da iyi oturtulmalõ.
BAĞIŞ - Bunu inceliyoruz. İşçi ve işvereni bir
araya getirdik. Ayrõca sosyal politika ve istihdam
faslõnõ da açmak için çalõşõyoruz. Almanya gibi bu
konuda yüksek standartlara ulaşmayõ hedefliyoruz.
Partimiz, CDU’nun da üye olduğu Avrupa Halk
Partisi’ne üye olmayõ hedefliyor. Şu an için göz-
lemci statüsü var. Destek vermenizi bekliyoruz.
MERKEL - Bu konuyu inceleyeceğim.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya Başbakanı Angela
Merkel’in görüşme isteği, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın
ardından, MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından da reddedildi.
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz aracılığıyla
Bahçeli’ye yapılan davet, Merkel’in Almanya’nın Ankara Bü-
yükelçiliği’nde olacağı öğle yemeği sırasında “ayaküstü görüş-
me” olarak MHP’ye iletildi. Ancak baş başa bir görüşme iste-
yen MHP, görüşmenin “40-50 kişinin davetli olduğu bir etkin-
likte, ayaküstü görüşme” niteliği taşıdığını öğrenince daveti
reddetti. Bahçeli, büyükelçilikteki davete de gitmedi.
MUHALEFET LİDERLERİNDEN MERKEL’E RET
Ankara’daki temaslarına başlamadan önce Anıtkabir’i ziyaret eden Almanya Baş-
bakanı Angela Merkel, daha sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüştü.
Merkel, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da kabul edildi. (Fotoğraf: AFP)