Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2010 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Sohbet, Tutuklu ve
Hükümlülerin Hakkı
Ne zaman bahar gelse, can suyu yürüse
ağaçların dallarına, çiçekler fışkırsa, kediler bir
başka mayışarak uzansalar, güneş vurmuş
betonların üzerine aklıma hep hapishaneler ve
orada yatanlar gelir.
Ne zaman bahar gelse, ısınsa içim, gönlümün
yarısı demir parmaklıklar arkasına gider.
O demir parmaklıklar ki, betondan ve bir avuç
gökyüzünden başka bir şeyi görmenize izin
vermez. Toprağın görüntüsü, kokusu, ağacın yeşili
özgürlük kadar uzaktır.
Ve bizim insanlarımızın yaşamlarında hapishane
herkese çok, ama çok yakındır.
Bir zamanlar, ünlü ozanın şiirini biraz çevirerek
şu şekilde uyarlamıştım duruma:
“Hapislik herkesin başında
Kim bilir nerede, nasıl, kaç yaşında?”
1983 sonbaharında, 12 Eylül’ün cehennem
çukurlarından biri olan Metris Askeri Cezaevi’nde
mahpuslara çok kötü davranan vatani görevlerini
yapmakta olan erlere bakar bakar şunu
düşünürdüm:
- Büyük olasılıkla bu karşımdakilerden biri veya
ikisi toprak kavgasından, namus cinayetinden, kız
kaçırmadan şu ya bu nedenden içeri düşecektir.
Acaba o zaman anımsayacak mıdır, bugün burada
insanlara reva gördüğü muameleyi?..
Aradan yıllar geçtikten sonra da, aynı soruyu
soruyorum yine kendime:
- Acaba hangisi düştü içeri ve hatırladı mı,
gardiyanlık yıllarını?
Yine bahar geldi, bir kez daha hapishanelerimiz
can dostlarımız, arkadaşlarımız, kendilerini hep
hayırla, kimi zaman minnetle yâd ettiğimiz saygın
insanlarla dolu.
Onları anımsamak, kimi zaman gereksinimlerini
yansıtmaya çalışmaktan başka bir şey gelmediği
için elimizden kahroluyoruz.
Demokrasisi güdük gelişmiş ülkelerin hepsi gibi,
21. yüzyılda Türkiye’nin destansı öyküleri de
hapislerde biçimleniyor.
Geçenlerde onlardan birinin öyküsünü,
internetten okudum, sonra gazetede de
yayımlandı. Melih Aşık’ın penceresinden
yansıtıldığı biçimde aktarıyorum:
“İstanbul Hasdal Cezaevi’nde tutuklu bir hayli
üst ve alt rütbeli subay var. Bunlar hangi psikolojik
duygular içinde? Geçenlerde tahliye olan Dnz.
Kurmay Albay Ali Türkşen Kıbrıs’ta yayımlanan
Vatan gazetesinde anlatıyor:
‘Her havalandırma saatinde, tüm
komutanlarımızın ama özellikle Tümamiral Cem
Gürdeniz komutanımın gülen yüzünü gördükçe şu
soruyu sormadan edemedim:
- Komutanım siz kesinlikle bizim bilmediğimiz bir
şey biliyor olmalısınız, hapishanede her gün bu
coşkuyu nereden buluyorsunuz?
Yanıtı şöyleydi:
- Ali’ciğim bu da bir görev, bizim görevimiz şu
anda hapis yatmak, bundan utanç duyacak son
kişiler bizler olmalıyız.’”
İnsanın hapis hayatını nasıl geçirdiği olduğu
kadar oraya neden düştüğü de önemlidir.
Ama infaz yasaları, oraya hangi nedenle düşmüş
olursa olsun, bütün tutuklu ve hükümlüler için
aynıdır ve hepsine eşit uygulanır.
Ne yazık ki, toplumumuzda, yanlış bir düşünce
egemendir ve oraya düşenlerin suçlu olduklarına
inanıldığından, infaz yasalarının kendilerine verdiği
hakları tanımayarak infaz yoluyla yeniden
cezalandırılmasına aldırılmamaktadır.
Oysa, infaz yoluyla yeni cezalar oluşturma insan
haklarına da, Türkiye’nin imzaladığı anlaşmalara
da aykırıdır. İnfaz yasaları, hapistekilerin haklarını
saptar, içeridekiler suçlu da olsalar onların
haklarını çiğnemek insanlığa aykırıdır.
Geçenlerde Tekirdağ’dan bir mektup aldım.
İmzasını koymuş olan arkadaşın adını çıkararak
yayımlıyor, bu alandaki yeni bir haksızlığı size
duyuruyorum. Virgülüne bile dokunmadığım
mektup şöyle:
“Merhaba,
22 Ocak 2007’de Adalet Bakanlığı tarafından
yayımlanan 45/1 No’lu Genelge ile 10 tutsağa
haftada 10 saat sohbet etme hakkı tanındı. Devlet
kendi genelgesini uygulamıyor 3 yıldır.
F tiplerinde sohbet bile yasak. Genelgenin
uygulanmasını, haftada 10 saat olan sohbet
hakkımızın kullandırtılmasını istiyoruz. İlgili duyarlı
tüm kesimleri bu keyfiyet karşısında seslerini
yükseltmeye çağırıyoruz.
Selamlar”
Bu arkadaşın ne suçtan yattığını da bilmiyorum.
Zaten önemi de yok ki.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Anayasa paketine genelkurmay başkanõ ve kuvvet komutanlarõnõn yargõlanmasõna ilişkin madde konuldu
Askere Yüce DivanANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- AKP, askerlere sivil yargõ yolunu
açan düzenlemenin ardõndan genel-
kurmay başkanõ ve kuvvet komutan-
larõnõn Yüce Divan’da yargõlanmasõ-
na ilişkin maddeyi anayasa paketine
ekledi. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin,
26 maddelik paketin eklemelerle 30
maddeye çõkarõlabileceğini söyledi.
AKP yönetimi, anayasa paketine son
şeklini vermek için dün gece geç sa-
atlere kadar çalõşmalarõnõ sürdürdü.
Dün gece yapõlan toplantõda da baş-
bakan ve bakanlarõn yargõlandõğõ Yü-
ce Divan’da genelkurmay başkanõ ve
kuvvet komutanlarõnõn da yargõlan-
masõna yönelik düzenlemeyi pakete
koydu. Değişikliğe göre, Meclis baş-
kanõ ve jandarma genel komutanõ da
Yüce Divan’da yargõlanacak. Halen
genelkurmay başkanõ ve kuvvet ko-
mutanlarõ hakkõnda soruşturma açõla-
bilmesi için Genelkurmay Askeri Sav-
cõlõğõ’nõn inceleme yapmasõ gerekiyor.
İncelemenin ardõndan soruşturma ya-
põlõp yapõlmamasõna karar veriliyor.
Soruşturma açõldõktan sonra yargõla-
ma Genelkurmay Askeri Mahkeme-
si’nde yapõlõyor. Yargõlama sõrasõnda
yargõlanan kişinin dengi rütbede olan
biri mahkeme heyetinde yer alõyor.
AKP yönetimi, siyasi partiler ve si-
vil toplum örgütlerinin eleştirileri
doğrultusunda pakette değişiklik ya-
põldõğõ görüntüsü vermek için Anayasa
Mahkemesi ve HSYK’yle ilgili gös-
termelik değişiklikler yapõyor. Eleş-
tirilere neden olan adalet bakanõnõn
HSYK başkanvekilini atamasõ konu-
sunda da değişikliğe gidilerek baş-
kanvekilinin kurulda yapõlan seçimle
belirlenmesi öngörüldü. Paketle, eko-
nomik sosyal konseye anayasal da-
yanak getiriliyor. Konseyin kurulu-
şuyla ilgili olarak pakette bir madde
yer alacak.
Pakete, Uluslararasõ Çalõşma Ör-
gütü’nün (ILO) istediği sendikal hak-
larla ilgili bazõ düzenlemelerin ek-
lenmesi için de çalõşma yapõldõ. Bu
kapsamda, aynõ işkolunda birden faz-
la sendikaya üye olunabilmenin önü
açõlacak. Emeklilerin de kamu çalõ-
şanlarõna tanõnan toplusözleşme hak-
kõndan yararlandõrõlmasõ planlanõyor.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi ra-
portörlerinin HSYK’ye üye seçilme-
si, cumhurbaşkanõnõn üniversite me-
zunu herhangi 2 vatandaşõ Anayasa
Mahkemesi’ne üye yapmasõ düzenle-
melerinden vazgeçiliyor. Anayasa
Mahkemesi’nin taslakta öngörülen
üye sayõsõnõn 19’dan 17’ye düşürül-
mesi, mahkemenin 3 daire yerine 2
daireden oluşturulmasõ planlanõyor. Bu
durumda cumhurbaşkanõnõn mahke-
meye atayacağõ üye sayõsõ da düşmüş
olacak. Eleştiri ve önerilere göre pa-
kete yeniden şekil verdiğini ileri süren
AKP yönetimi, pakette yer alan mad-
delerin tek tek halkoyuna sunulmasõ,
cumhurbaşkanõnõn yetkilerinin daral-
tõlmasõ, YÖK’ün özerkleştirilmesi ve
milletvekili dokunulmazlõklarõnõn sõ-
nõrlandõrõlmasõna ilişkin bir değişiklik
ise düşünmüyor. Paketin TBMM Baş-
kanlõğõ’na bugün ya da en geç yarõn su-
nulmasõ bekleniyor. Adalet Bakanõ Sa-
dullah Ergin, paketin bazõ eklemeler-
le 30 maddeye çõkabileceğini söyledi.
Muhaliflere sıkı markaj
AKP yönetimi, anayasa paketinin
oylanmasõ sõrasõnda parti içinden fi-
re olasõlõğõna karşõ harekete geçti.
Bunun için “hayır” oyu kullanabile-
cek milletvekilleri sõkõ markaja alõn-
dõ. Parti yönetimi, yaklaşõk 20 mil-
letvekiliyle tek tek görüşerek hayõr oyu
kullanmamalarõ için ikna etmeye ça-
lõşacak. Bu arada Adalet Bakanõ Sa-
dullah Ergin de, oylamada fire verip
vermeyeceklerine ilişkin soruya, “Fi-
re verme düşüncemiz olsaydı, bu
yola çıkmazdık. Farklı düşüncele-
rin ortaya konulması son derece do-
ğaldır. Ortak akılla çıkan karara
hepimiz uyarız” dedi.
BDP’nin
paketi de
‘kendine özel’
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - CHP ve
MHP’nin AKP’nin ha-
zõrladõğõ anayasa deği-
şikliği paketine destek
vermeyeceğini açõkla-
masõ üzerine, değişik-
likte kilit parti haline ge-
len BDP, hazõrladõğõ ana-
yasa değişikliği önerisi
ile AKP’ye destek için
“koşul” olarak getirdiği
yasa değişikliği istemle-
rini dün AKP’ye sundu.
BDP’nin anayasa de-
ğişikliği önerisini partinin
Hukuk Komisyonu Baş-
kanõ Meral Danış Beştaş
ile Anayasa Komisyonu
Üyesi Hamit Geylani
açõkladõ. BDP’liler
AKP’ye eleştiri ve öne-
rilerini kapsayan 3 ayrõ
paket iletti.
Askeri mahkemeler
BDP’lilerin AKP’nin
değişiklik önerisine ek-
lenmesini istedikleri
maddeler arasõnda, ka-
dõn ve çocuklara pozitif
ayrõmcõlõk ilkesinin uy-
gulanmasõ, memurlara
toplu sözleşme ve grev
hakkõnõn verilmesi,
emeklilerin de sendika
kurmalarõna olanak ta-
nõnmasõ istendi. Ayrõca,
askeri yargõ mahkeme-
lerinin tamamen kaldõrõ-
larak, askeri yargõnõn gör-
evini disiplin mahkeme-
leri tarafõndan yürütül-
mesi önerildi. Buna göre,
disiplin mahkemeleri, sa-
dece asker kişilerin as-
kerlik hizmet ve görev-
leriyle ilgili olarak işle-
dikleri askeri disiplin suç-
larõna ait davalara bak-
makla görevli olacak.
BDP, 19 üyeli Anayasa
Mahkemesi üyeliğine
Cumhurbaşkanõ’nõn 5,
Meclis’in 5, diğer üyele-
rinse Sayõştay, Yargõtay
ve Danõştay tarafõndan
belirlenmesini önerdi.
BDP’nin AKP ile “pa-
zarlık koşulu” olarak ge-
tirdiği yasa değişiklikle-
ri kapsamõnda Kürtçe söz-
lü ve yazõlõ propaganda-
nõn serbest bõrakõlmasõ
istenirken, Türk Ceza Ya-
sasõ’nõn 215. maddesinde
düzenlenen “suçluyu öv-
me”ye 1 yõla kadar hapis
cezasõ öngörülerek, erte-
leme kapsamõna alõnõ-
yor. Böylece Abdullah
Öcalan’a “sayın” de-
mek erteleme kapsamõna
sokulurken, TMY’deki
“cezaların arttırılma-
sı”na ilişkin hükümler
ile taş atan çocuklarõ da
kapsayan “terör örgütü
adına suç işleyenlerin
de terör suçlusu” sayõ-
lacaklarõna ilişkin hü-
kümlerin tamamen kal-
dõrõlmasõ isteniyor.
Seçim barajõnõn yüzde 3
olarak uygulanmasõ öne-
rilirken, “ülke genelinde
5 seçim çevresinde bi-
rinci olan partilerin” de
barajõ geçmiş sayõlmasõnõ
isteniyor. Böylece, özel-
likle Doğu ve Güneydo-
ğu’daki illerde birinci par-
ti konumunda olan BDP,
“kendine özel” düzenle-
meyi de pakete koydu.
Anadilde eğitim
BDP’nin hazõrladõğõ
değişiklik paketinde ise
anayasanõn değiştirilmesi
dahi teklif edilemeyecek
“başlangıç” maddeleri-
nin de değiştirilmesi iste-
nerek, buraya, “farklı-
lıklarımızı kültürel zen-
ginliğimizin kaynağı ve
toplumsal bütünlüğü-
müzün harcı olarak gö-
rüyoruz” ifadesinin ek-
lenmesi isteniyor. Din
dersinin zorunlu olmaktan
çõkarõlmasõ, herkese “ana-
dilde eğitim hakkı”,
“Türk Vatandaşlığı”nõn
tanõmõnõn “Türkiye
Cumhuriyeti Vatandaş-
lığı” başlõğõ altõnda yeni-
den düzenlenmesi iste-
nirken, partilerin dikta-
törlüğü savunamayacağõ
ve yerleştiremeyeceği,
şiddeti ve õrkçõlõğõ teşvik
edemeyeceği öngörülü-
yor. BDP’nin önerisinde
“vicdani ret hakkı”nõn
konulmasõ da yer aldõ.
ÖNERİLERİNİ AKP’YE SUNDU
Çankaya
Köşkü’ndeki
öğle yemeğine
Hikmet Sami
Türk,
Mustafa
Bumin,
Osman
Arslan,
Tarhan
Erdem, Ersin
Kalaycıoğlu,
Taha Akyol
ve Ergun
Özbudun
katıldı.
(Fotoğraf: AA)
Gül, hukukçu ve siyaset bilimcilerle ‘Çankaya Sofralarõ’nda buluştu
Köşk’te ‘anayasa’ tartışıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül, hukukçu ve si-
yaset bilimcilerle bir araya gelerek anayasa
paketine ilişkin görüşleri dinledi.
Çankaya Köşkü’ndeki öğle yemeğine es-
ki Adalet Bakanõ Hikmet Sami Türk, es-
ki Anayasa Mahkemesi Başkanõ Mustafa
Bumin, eski Yargõtay Başkanõ Osman Ars-
lan, araştõrmacõ-gazeteci Tarhan Erdem, si-
yaset bilimci Ersin Kalaycıoğlu, gazeteci
Taha Akyol ile AKP’nin 2007’de hazõrlat-
tõğõ anayasa taslağõnõn altõnda imzasõ bulu-
nan isimlerden Anayasa Hukukçusu Ergun
Özbudun katõldõ. Cumhurbaşkanlõğõ Genel
Sekreteri Mustafa İsen ile Genel Sekreter
Yardõmcõsõ Emin Kuz’un da yer aldõğõ ye-
mek, iki saat sürdü.
Mutabakatta görüş birliği
Eski Adalet Bakanõ Türk, yemekten ay-
rõlõrken gazetecilere açõklamalarda bulundu,
sorularõ yanõtladõ. “Cumhurbaşkanı Gül’ün
nasıl karar vereceği yönünde bir izlenim
edindiniz mi” sorusuna Türk, “Hayır, Sa-
yın Cumhurbaşkanı görüş açıklamadı”
yanõtõnõ verdi. Bir gazetecinin, “Masadaki
ağırlıklı görüş neydi? Yargıya müdaha-
le gibi algılayanlar mı ağırlıktaydı ya da
bir mutabakat aranıyor gibi mi” sorusu
üzerine Türk, “Bu çeşit değişikliklerin
olabildiğince geniş bir mutabakatla ha-
zırlanması gerekir. Öncelikle Meclis için-
de, partiler arasında ve geniş bir toplumsal
kitleyle diyalog kurarak bu çalışmaların
hazırlanması gerekir” dedi.
Gül’ün parti kapatma, Anayasa Mahke-
mesi, HSYK’nin yeniden yapõlandõrõlmasõ ve
Köşk’ün yetkileri konusundaki eleştirileri il-
gililere ileteceğini söylediği belirtildi.
23 STÖ: Yargõ gücü
iktidara veriliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhuriyet
Kadõnlarõ Derneği Başkanõ Şenal Sarıhan, 23 sivil
toplum örgütü adõna yaptõğõ açõklamada, AKP’nin
hazõrladõğõ anayasa taslağõnõn halkõn değil, iktida-
rõn yararõna olduğunu belirtti.
23 sivil toplum örgütü TBMM Çankaya Kapõsõ
önünde anayasa paketiyle ilgili ortak açõklama yaptõ.
Açõklamayõ okuyan Sarõhan, AKP’nin anayasa pake-
tinin en önemli özelliğinin, kuvvetler ayrõlõğõnõ zede-
lemesi, bağõmsõz yargõ gücünü iktidarõn eline vermesi
olduğunu kaydetti. AKP’nin paketle kendi hukuksuz-
luklarõna karşõ çõkabilecek tüm yargõ denetimini ber-
taraf etme amacõnda olduğunu kaydeden Sarõhan,
şunlarõ söyledi: “Anayasa Mahkemesi tarafından
antilaik faaliyetlerin odağı olduğu karara bağlan-
mış olan bir partinin demokratik bir anayasa yap-
ma olanağı bulunmamaktadır. İktidar, bu değişik-
likle, yargılanmaktan kurtulmak ve ülkeyi yargı
denetiminden uzak bir biçimde istediği gibi yönet-
mek istemektedir. Böyle bir yönetimin cumhuri-
yet rejimi olmayacağı açıktır.” İktidarõn yarattõğõ
gerilim ortamõnda ve mutabakatõn aranmadõğõ koşul-
larda halkõn çõkarlarõna uygun bir anayasa yapõlama-
yacağõnõ kaydeden Sarõhan, milletvekili dokunul-
mazlõklarõna yönelik tek bir adõm dahi atõlmamasõnõn
AKP’nin amacõnõ da ortaya çõkardõğõnõ kaydetti.
BDP’nin sunduğu “anayasa değişikliği
ve demokratikleşme” paketinde Kürtçe
propagandanõn serbest olmasõ, seçim
barajõnõn yüzde 3 olarak uygulanmasõ
istenirken anayasanõn “değiştirilemez”
ilkelerinde de değişiklik öngörülüyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prof.
Dr. Ülkü Azrak, genelkurmay başkanõ ve
kuvvet komutanlarõnõn Yüce Divan’da yar-
gõlanmasõnõn önünün açõlmasõnõ Türk Silah-
lõ Kuvvetleri’ne (TSK) “gözdağı” olarak ni-
teledi. Azrak, AKP’nin düzenlemeyi paketi
Meclis’ten geçirmek için BDP’nin desteğini
almak için yapõldõğõnõ belirtti.
Azrak, şunlarõ söyledi: “Genelkurmay
Başkanı’na adliye mahkemeleri dokuna-
mıyor. Onları da yargılamanın yollarını arı-
yorlar. O paketi halka sunacakları için hal-
kın desteğini almak istiyorlar. Düşünü-
yorlar ki halk genelkurmay başkanlarının
yargılanmasını ister. Buna evet der. Onlar
da bunun için ekledi. Kabadayılık yapı-
yorlar silahlı kuvvetlere. Bu meydan oku-
mak, gözdağıdır. Paketteki düzenlemeyle
Anayasa Mahkemesi üyelerini kısmen
cumhurbaşkanı, kısmen TBMM seçecek.
Yani kendilerine yakın yargıçları yerleş-
tirecekler. Yüce Divan üyeleri de Anaya-
sa Mahkemesi üyelerinden oluştuğu için ge-
nelkurmay başkanının yargılanmasını ken-
di seçtiği üyeler gerçekleştirecek. Bu şöy-
le bir taktik de olabilir: TSK’yi böyle bir
yargılama tehdidi karşısında bırakıp,
BDP’nin oylarını toplamak istiyorlar.”
PROF. AZRAK: TSK’YE MEYDAN OKUMA, GÖZDAĞI