Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Yargıyı iktidar yörüngesine oturtmayı amaçlayan
değişikliklerin ilk hedefi Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu olmasına karşın; AKP değişiklikleri
AB eseridir diye yutturmaya çalışıyor.
Acaba gerçekten Avrupa Birliği, HSYK’nin
RTE’nin her fırsatta savunduğu biçimde
yapılanmasını istiyor mu?
Tanrısı bir gün olsun susma, her gün bir, birkaç
kez konuş diye yaratmış sanki, Başbakan
beyefendi; sağa sola gönderdiği heyetlerin
TV’lerdeki laf kalabalığıyla… bilumum iletişim
organlarını kullanıyor ve…
…ne çare ufak bir araştırma HSYK’yi yapısal
açıdan AB ölçeklerine uydurma iddiasının kof bir
iddia ve aldatıcı olduğunu kanıtlamaya yetiyor.
2003-04, 05 ve nihayet 2009 AB raporları
HSYK’de Adalet Bakanı ile bakanlık müsteşarının
bulunmamasını istiyor.
RTE taslağının 159. maddesinde ise “Kurulun
Başkanı Adalet Bakanıdır, Adalet Bakanlığı
Müsteşarı Kurulun tabii üyesidir” yazıyor.
AB’nin yargı bağımsızlığı ve hukuksal
uygulamalarına göre kurula değil başkanlık
etmesi, bulunmaması, müsteşarının da üye
olmaması gerekirken; RTE taslağı, Adalet
Bakanı’na geniş yetkiler veriliyor.
Taslaktaki 159. maddeye göre HSYK’ye
başkanlık eden Adalet Bakanı, yerine geniş
yetkilerle donatılıyor.
Örneğin “kurulun yönetimi ve temsili kurul
başkanına (Bakana) aittir. Kurul başkanı dairelerin
çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri
arasından daire başkanlarını seçer. (ama) Başkan
(Bakan) yetkilerinden bir kısmını başkanvekili
olarak belirlediği daire başkanına devredebilir”
ve… böylece kurul dairelerinin çalışmalarını da
direktifleri doğrultusunda çalışmaya ve karar
almaya yönlendirebilir.
Örneğin, “hâkimlerin ve savcıların görevleri…
icaplarına uyup uymadığını araştırma, gereğinde
inceleme soruşturma işlemini HSYK Başkanı
(Bakan) yaptırabilir.”
Örneğin, “kurula bağlı genel sekreterlik kurulur.
Genel sekreter üç aday arasından kurul başkanı
(Bakan) tarafından atanır” deniliyor ve genel
sekreterliğin de bakanın emrine girmesi
sağlanıyor.
Paket yasalaşırsa, örneğin müsteşarın yakınının
cenaze törenine katıldığı ileri sürülerek HSYK’nin
yargı atamaları gibi zorunlu ve önemli görevleri
yerine getirmesi önlenecek.
Bu örneklerin ortaya koyduğu gerçek
özetlenirse:
HSYK, Başbakan’a bağlı Adalet Bakanı’nın
güdümüne giriyor.
Atamalar dahil yargıyla ilgili hemen bütün
yargısal önemli işlemlerin odak noktası hükümetin,
yani RTE’nin eline geçiyor.
RTE’ye göre yapılmak istenilen yargıyı daha
bağımsız duruma getirmekmiş!..
Oysa yargı bal gibi hükümetin kıskacına giriyor.
İktidar işine geldiğinde aykırı kimi
uygulamalarına, örneğin yargıyla ilgili
dayatmalarına gerekçe olarak AB’nin hukuksal,
toplumsal kurallarını öne sürüyor ve hatta anayasa
paketinin Venedik Komisyonu kararlarına koşut
hazırlandığını savunuyor.
Örneğin değişiklik paketinin referandumda
“tümüyle oylanmasını” saptayan madde koyuyor.
Oysa Venedik Komisyonu kararlarına göre
referanduma sunulan “farklı konular (pakette
olduğu gibi) bir araya getirilemez” ama; AB’ymiş,
Venedik Komisyonu imiş, RTE’ye vız geliyor.
Yerli malı RTE markalı uygulamaları; AB’nin
Venedik Komisyonu’nun doğrultusundaymış gibi
savunmakta beis görmüyor.
Yargı reformu adı altında yargının iktidarın eline
geçmesini savunan siyasetçi veya değil,
yandaşlarla yalakaların sloganı yine aynı: RTE
büyük, başka büyük yok!..
İçeride AKP’nin zaten ipliği pazara çıktı. Dışarısı
da RTE’nin reform adı altında laik Cumhuriyeti
koruyan kollayan ordu ile yargıya savaş açtığını
artık görüyor, yazıyor.
Ne çare bu iktidar nalıncı keser: İster hukuksal,
ister toplumsal veya ekonomik olsun, sivil darbeyi
pekiştirmek amacıyla iç ve dış, ulusal ve
uluslararası kimi kuralları, olanakları…
…olumsuz, yadsınan yaptırımlarını savunmak
için kullanıyor.
SAYFA 28 MART 2010 PAZARCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Mart
Oslo Y 6
Helsinki K 3
Stockholm K 3
Londra Y 13
AmsterdamY 10
Brüksel Y 11
Paris Y 11
Bonn Y 11
Münih Y 14
Berlin Y 14
Budapeşte B 15
Madrid PB 20
Viyana B 14
Belgrad PB 14
Sofya Y 11
Roma PB 16
Atina PB 20
Zürih Y 14
Moskova PB 9
Aşkabat Y 15
Taşkent PB 19
Bakû PB 11
Bişkek B 8
Tiflis B 15
Kahire B 26
Şam PB 20
İstanbul Y 16
Edirne Y 15
Kocaeli Y 20
Çanakkale Y 15
İzmir Y 19
Manisa Y 22
Denizli Y 23
Zonguldak Y 16
Sinop B 13
Samsun B 20
Trabzon B 17
Giresun B 17
Ankara B 20
Eskişehir Y 18
Konya B 20
Sıvas B 16
Antalya Y 22
Adana Y 23
Mersin Y 22
Diyarbakır Y 18
Şanlıurfa Y 20
Mardin Y 15
Siirt Y 17
Hakkâri Y 8
Van Y 10
Kars Y 11
Yurt geneli parça-
lı, zamanla çok bu-
lutlu, İç Anadolu’nun
doğusu ile Orta ve
Doğu Karadeniz dı-
şında tüm yurt yağışlı
geçecek. Hava sı-
caklığı Trakya, Kıyı
Ege, Akdeniz’in kıyı
kesimleri ile Güney-
doğu Anadolu ve
Doğu Anadolu’nun
batısında 2 ila 4 de-
rece azalacak, diğer
yerlerde 4 ila 6 dere-
ce artacak.
Ergenekon sanõğõ Alparslan Arslan’õn uyuşturucu madde kullanõp kullanmadõğõ araştõrõlacak
Adli Tıp’a sevki istendiİstanbul Haber Servisi - Birin-
ci Ergenekon davasõnda iddia ma-
kamõ, tutuklu sanõk Alparslan Ars-
lan’õn, Cumhuriyet gazetesine ilk
bombanõn atõldõğõ 5 Mayõs 2006 ta-
rihinden itibaren uyuştucu, uyarõcõ
veya herhangi bir kimyasal madde
kullanõp kulllanmadõğõnõn belir-
lenmesi için Adli Tõp Kurumu’na
sevk edilmesini istedi. Savcõ Pek-
güzel, Arslan, tutuksuz sanõklar
Süleyman Esen ve Salih Kurter
ile soruşturma sõrasõnda ifadesi alõ-
nan Teoman Ekşioğlu’ndan elde
edilen Arapça yazõlarõn mahiyeti-
nin Diyanet İşleri Başkanlõğõ’ndan
sorulmasõnõ istedi. Talepleri daha
sonra karara bağlayacak olan mah-
keme, duruşmayõ 19 Nisan 2010 ta-
rihine erteledi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahke-
mesi’nin önceki gün gerçekleştiri-
len oturumunda Başkan Köksal
Şengün, gece geç saatlerde iddia
makamõna sanõk ve avukatlarõn ta-
leplerine ilişkin görüşlerini sordu.
İddia makamõnõn görüşlerini açõk-
layan savcõ Mehmet Ali Pekgüzel,
Arslan’õn babasõ İdris Arslan’õn
Adli Tõp Kurumu’na sevk edilme-
si için dilekçe verdiğini ancak da-
vada sõfatõ olmamasõ nedeniyle bu
talep konusunda karar verilmesine
gerek olmadõğõnõ kaydetti. Savcõ
Pekgüzel, dosyaya yansõyan ifade-
lere ve sanõğõn daha önce tahlil nu-
munesi vermediğine dikkat çekerek
“Alparslan Arslan’ın yeniden
Adli Tıp Kurumu’na gönderil-
mesi, halen ve özellikle 5 Mayıs
2006 tarihinden itibaren uyuş-
turucu, uyutucu, uyarıcı veya
kimyasal bir madde alıp alma-
dığının, almışsa işlediği fiilin hu-
kuki anlam ve sonuçlarını algı-
lama veya bu fiille ilgili olarak
davranışlarını yönlendirme ye-
teneği üzerindeki etkisinin ne ol-
duğunun ve hangi miktarda kan
ve idrar numunesinin gerektiği-
nin istenilmesine” karar verilme-
si şeklinde mütalaada bulundu.
Makina Kimye Endüstrisi’ne ya-
zõ yazõlarak “Danıştay saldırısıy-
la ilgili olarak 9 mm çaplı Glock
marka silahın ülkede satışının ya-
pılıp yapılmadığının, yapılıyorsa
hangi kurumun satışa yetkili bu-
lunduğunun, 2006 tarihi itiba-
rıyla satış fatura miktarının so-
rulmasını isteyen savcõ Pekgüzel
ayrõca İstanbul Emniyet Müdürlü-
ğü’nden bu silahõn Mayõs 2006 ta-
rihindeki “kaçak piyasa değeri-
nin” öğrenilmesini talep etti.
Cumhuriyet gazetesine ikinci
bombanõn atõldõğõ 10 Mayõs 2006
tarihinde polisin cadde üzerinde
bulduğu Nokia 1100 marka cep te-
lefonunun görüşme trafiğinin ve baz
istasyonu kayõtlarõnõn Telekomü-
nikasyon İleşim Başkanlõğõ’ndan
sorulmasõnõ isteyen savcõ Pekgüzel,
bu telefonun satõşõnõn yapõldõğõ
Halaskârgazi Caddesi üzerindeki iş-
yerinde gerekli evrakõn temin edil-
mesi yönünde görüş bildirdi.
Otel kayıtları
Danõştay’a saldõrõ dosyasõnda adõ
geçen Sinan Berberoğlu adlõ ki-
şinin, tutuklu sanõk Osman Yıldı-
rım’a 17 Mayõs 2006’da 00.37 sõ-
ralarõnda “Biz belki Gerede Gre-
en Park Otel’de kalacağız, sabah
görüşürüz” şeklinde kõsa mesaj
çektiğine dikkat çeken Pekgüzel, bu
otelin 15, 16, 17, 18 ve 19 Mayõs
2006 tarihleri arasõndaki kayõtlarõ-
nõn incelenmesini istedi.
Alparslan Arslan’õn hakkõnda
mala zarar verme suçundan 21
Mart 2006 tarihinde açõlan davanõn
hangi mahkemede olduğunun Üs-
küdar Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’ndan sorulmasõnõ isteyen Pek-
güzel, Danõştay Başkanlõğõ adõna da-
vayõ izleme talebinde bulunan avu-
kat Mustafa Canaz’õn davaya mü-
dahil vekili olarak katõlma talebinin
kabulü yönünde görüş bildirdi.
Pekgüzel, tutuklu sanõk Mehmet
Zekeriya Öztürk’ün talebinin kabul
edilerek Ankara Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ’ndan Danõştay saldõrõsõna
azmettirmekle ilgili bir kişi hak-
kõnda yapõlmõş bir ihbar bulunup
bulunmadõğõnõn sorulmasõnõ istedi.
Tutuklu sanõk avukat Kemal Ke-
rinçsiz’in avukatlarõnõn talebi üze-
rine de Pekgüzel, Erzurum 2. Ağõr
Ceza Mahkemes’ne yazõ yazõlarak,
Erzincan’daki Ergenekon dava dos-
yasõnõn ve iddianamenin gönderil-
mesi için karar verilmesi yönünde
mütaala verdi. Mahkeme heyetinin
kararõnõ gece saat 01.30 sõralarõnda
açõklayan Başkan Köksal Şengün,
tutuksuz sanõk Salih Kurter’in
sağlõk durumunun zabõta aracõlõ-
ğõyla adresinden araştõrõlmasõna,
sağlõğõnõn elverişli olduğunun tes-
piti halinde hazõr edilmesine karar
verildi. Başkan Köksal Şengün’ün,
İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret
Senem, Basõn Bürosu yöneticisi
Hikmet Çiçek’in de aralarõnda
bulunduğu 13 tutuklu sanõğõn tah-
liye edilmesi yönünde oy kullan-
masõna karşõn tahliye talepleri oy-
çokluğuyla reddedildi.
Ergenekon ile ilgili olarak gazeteci Akkaya ve Yõldõrõm’õn ifadesine başvuruldu
Akkaya’dan savcõlara suçlama
HÜLYA KESKİN
Ergenekon örgütü ile bağlantõlarõ ol-
duğu iddiasõyla tutuklanan Ulusal Kanal
istihbarat şefi Ufuk Akkaya ve Aydõn-
lõk dergisi yayõn yönetmeni Deniz Yıl-
dırım, haklarõndaki soruşturmayõ yürü-
ten cumhuriyet savcõlarõ Ercan Şafak,
Murat Yönder, Fikret Seçen ve Zeke-
riya Öz ile ilgili, avukatlarõ aracõlõğõyla
“yetki sınırlarını aştıkları” gerekçe-
siyle şikâyette bulunmalarõnõn ardõndan
adalet başmüfettişlerine ifade verdi. Ak-
kaya ifadesinde, “Sanki savcılar Erdo-
ğan’ın avukatı gibi hareket ettiler” der-
ken Yõldõrõm ise savcõlarõn yetki sõnõrla-
rõnõ aştõklarõnõ söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn
2004 yõlõnda Mehmet Ali Talat ile yap-
tõğõ telefon görüşmesini haber yapmala-
rõnõn ardõndan evleri ile işyerleri aranan
ve 9 Kasõm 2009 tarihinde tutuklanan Ak-
kaya ve Yõldõrõm, soruşturmayõ yürüten
savcõlardan şikâyetçi oldu. Haklarõnda ha-
len dava açõlmamõş olan Akkaya ve Yõl-
dõrõm’õn konu ile ilgili ifadeleri 23 Mart
2010 tarihinde cezaevinde adalet Baş-
müfettişleri Halit Kıvrıl ve İbrahim
Tufan Ataman tarafõndan alõndõ.
Bir tane gizli belge çıkmadı
Akkaya ifadesinde, kuvvetli şüpheler
olmamasõna karşõn ev ve işyerinde 8
saate yakõn süreyle arama yapõldõğõnõ ve
bilgisayar ve depolama araçlarõna el ko-
nulduğunu söyledi. “Ergenekon örgütü
üyesi olmak”, “özel hayata ilişkin gö-
rüntü ve sesleri ifşa etmek”, “kişiler
arasındaki aleni olmayan konuşmala-
rı kaydetmek”, “kişisel verileri huku-
ka aykırı olarak ele geçirmek veya ya-
yımlamak” suçlarõndan tutuklandõğõnõ
anõmsatan Akkaya, örgüt üyeliği hariç di-
ğer suçlarõn tümünün ilgililerin şikâyeti-
ne bağlõ olduğunu anlatarak “Bu konu-
da şikâyette bulunacak kişi de Başba-
kan Erdoğan’dır. Kendisi de bu ko-
nuda şikâyette bulunmamıştır. Sanki
savcılar Erdoğan’ın avukatı gibi ha-
reket etmişlerdir” dedi.
Aramalarda gizli belge bulunduğu id-
diasõyla tutuklandõğõnõ belirten Akkaya,
“Benden bir tane bile gizli belge çık-
mamıştır. Dokümanların hepsi kovuş-
turma safhasına gelmiş davaların dos-
yalarında bulunmaktadır. Geldiği veya
gönderildiği yerler bellidir. Bende bu-
lunduğu iddia edilen belgeler Yeni Şa-
fak yazarı Fehmi Koru’nun yazılarına da
konu olmuştur, Sabah gazetesinde de
vardır, internette de. Belgeler Ergene-
kon davasının birinci iddianamesinde de
mevcuttur. Tüm bunlar tutuklama ka-
rarının keyfi olduğunu gösteriyor” di-
ye konuştu. Yõldõrõm ise ifadesinde, hak-
kõndaki tutuklama talebi ve tutuklama
kararõnõn somut gerekçelere dayanmadõ-
ğõnõ, hatta kendisi hakkõnda gönderilen 3
Mart 2010 tarihli kararõn bile “kes, kop-
yala ve yapıştır” yöntemi ile zapta geçi-
rildiğini anlattõ. Soruşturmaya konu olan
haberin çok sayõda basõn yayõn organõnda
yer aldõğõnõ belirten Yõldõrõm, “Savcılar
yetki sınırlarını aşarak hakkımda işlem
yapmışlardır” ifadelerini kullandõ.
TEKEL işçilerine destek
İstanbul Haber Servisi - Kartal Cevizli’de-
ki TEKEL fabrikasõ önünde toplanan binlerce
kişi “AKP 4/C’yi al başına çal” sloganlarõ
atarak hükümeti protesto etti. Cevizli TEKEL
binasõ önünde toplanan işçilere, Genel-İş, Bir-
leşik Metal-İş, Limter-İş, Nakliyat-İş, Beledi-
ye-İş, Yol-İş, Harp-İş, Eğitim-Sen ile aralarõn-
da ESP, EMEP, ÖDP, TKP ve Halkevleri’nin
de bulunduğu bulunduğu siyasi parti ve demo-
kratik kitle örgütü destek verdi.
Eyleme farklõ işyerlerinde direnişlerini sürdü-
ren İSKİ, Marmaray, itfaiye ve Esenyurt beledi-
ye işçileri de katõldõ. Cevizli’den Kartal Meyda-
nõ’nda doğru kortej oluşturarak yürüyen binlerce
kişi, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Genel
grev genel direniş”, “Her yer TEKEL her yer
direniş”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep be-
raber ya hiçbirimiz”, “AKP 4/C’yi al başına
çal” ve “İş, ekmek yoksa barış da yok” slo-
ganlarõ attõ. Tek Gõda-İş Cevizli Şube Başkanõ
Yunus Durdu yaptõğõ konuşmada, 1 Nisan’da
Ankara’da yapõlacak eylem ile özlük hakkõ mü-
cadelesinden vazgeçmediklerini gösterecekleri-
ni ifade etti. Sendika Genel Eğitim Sekreteri
Mustafa Akyürek “1 Nisan’da yine Anka-
ra’dayız. Ama nisan şakası yapmaya değil,
kararlılığımızı bir kez daha göstermeye gidi-
yoruz” dedi. Konuşmalarõn ardõndan İlkay Ak-
kaya, Pınar Sağ ve Bandista Müzik Grubu ala-
nõ dolduranlarõ şarkõ ve türküleriyle coşturdu.
MALATYA İL BİNASI’NDA OLAY
İşçilere AKP dayağı
Yurt Haberleri Servisi -
AKP Malatya İl Binasõ’nda
düzenlenen ‘Halk Günü’ne
katõlan 6 TEKEL işçisi,
AKP milletvekili ve il baş-
kanõyla tartõşõnca partililere
tartaklanarak,
gözaltõna alõndõ.
Malatya AKP
il binasõnda dün
düzenlenen et-
kinliğe katõlan
AKP Malatya
Milletvekili
Ömer Faruk
Öz, AKP Malat-
ya İl Başkanõ
Mustafa Şahin ile birlikte
gelenlerin sorunlarõnõ dinle-
di. Öz ve Şahin, gelenlerin
sorunlarõnõ dinlerken 6 TE-
KEL işçisi “Neden TEKEL
işçilerinin sorunları ile il-
gilenmiyorsunuz?” diye
bağõrõnca ortalõk karõştõ. Bir
süre sözlü sataşmalarõn gö-
rüldüğü salonda TEKEL iş-
çileri yanlarõnda getirdikle-
ri ‘Haklıyız kazanacağız’
ve ‘Kölelik ya-
sası 4/C’ye ha-
yır’ yazõlõ pan-
kartlarõ açtõ. Bu-
nun üzerine par-
tililer ile TEKEL
işçileri arasõnda
yumruklu kavga
çõktõ. Bazõ parti-
liler de kavgayõ
görüntülemek is-
teyen basõn mensuplarõna
saldõrdõ. Binaya çağrõlan po-
lis ekipleri, 6 TEKEL işçisini
gözaltõna alõrken etkinlik
daha sonra basõna kapalõ
olarak sürdürüldü.
RAUF DENKTAŞ’TAN SARSICI İDDİA
AB Ada’da para dağıttı
LEYLA TAVŞANOĞLU
“Mehmet Ali Talat cumhur-
başkanlığı seçimini kazansın di-
ye Ada’da AB büyükelçileri so-
kaktaki çöpçülere varana kadar
herkese para dağıt-
tı.” Bu sözler
KKTC’nin Kurucu
ve Birinci Cumhur-
başkanõ Rauf Denk-
taş’a ait. Dün tele-
fonla Girne yakõnla-
rõndaki Yõlan Ada-
sõ’ndaki evinden ko-
nuştuğum Denktaş,
iki gün önce Basõn
Konseyi’nin düzenlediği toplantõ-
da söylediği ağõr gerçeklerin Türk
gazetelerinde yer almadõğõnõ vur-
guluyor. “Bakıyorum, gazeteler
fermuar çekmişler. Bir şey yaz-
mamışlar” diye isyan ediyor.
Denktaş şu noktalarõn altõnõ önem-
le çiziyor: “Burada sanki adil, de-
mokratik bir seçim yapılacak.
Hadi canım sen de. Böylece Tür-
kiye’nin Kıbrıs üzerindeki hak-
ları gidecek. Kıbrıs Türkleri
Rumlara eklemlene-
rek Kıbrıs vatandaşı
olacaklar. Kıbrıs’ta
olacaklar budur. Ve-
rilmek istenen hava
seçimlerin son derece
demokratik, adil ve
eşitlikçi olarak yapıla-
cağı... Ama arka plan-
da ne oyunlar dönü-
yor. AB elçileri bura-
da çöpçülere, köy muhtarlarına
kadar herkese para dağıttı. Bi-
rine 74 bin, öbürüne 84 bin, bir
başkasına 100 bin dolar verdiler.
Sayın Talat sayesinde AB bizi
yönetiyor. AB her yere girdi.”
BALIKESİR (Cumhuriyet) - Balõkesir’de
yayõn yapan Radyo BRT’nin 16. kuruluş yõldö-
nümü kapsamõnda verilen “yılın en iyileri”
ödüllerine, gazetemiz İmtiyaz Sahibi İlhan Sel-
çuk ve Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay la-
yõk görüldü. Selçuk ve Balbay’õn ödülünü gaze-
temiz Balõkesir muhabiri Coşkun Yaman aldõ.
Mustafa Balbay’la birlikte Ergenekon operas-
yonu kapsamõnda tutuklanan Başkent Üniversi-
tesi Rektörü ve Kanal B Televizyon’unun kuru-
cusu Prof. Dr. Mehmet Haberal da ödüle layõk
görülürken Haberal adõna ödülü de Kanal B mu-
habiri Kenan Şener aldõ. Törende, Eski İzmir
Valisi 87 yaşõndaki Hüseyin Öğütcen de, “yüz-
yılın valisi” ödülünün sahibi oldu.
Selçuk ve
Balbay’a ödül Sözlü tartõşmayla
başlayan gerginlik
TEKEL işçileriyle
AKP’liler arasõnda
kavgaya dönüştü.
AKP’liler gazeteci-
lere de saldõrdõ.
Denktaş, iki gün
önce Basõn Konse-
yi’nin düzenlediği
toplantõda söylediği
gerçeklerin gazete-
lerde yer almadõğõnõ
vurguluyor.
İşçilere destek için fabrika önünde toplanan binlerce kişi AKP’nin 4/C uygulamasını protesto etti.