Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2010 SALI
16 KÜLTÜR
AYNA
ADNAN BİNYAZAR
Camileri İşlevsel Kılma
Nasıl olur da köye okul yaptırdı diye bir
komutan suçlanmaya kalkılır! Suçlanmakla da
kalmıyor; “Neden cami değil de okul?’ diye
kışkırtıcılık yapılıyor.
Son 60 yıldır, insanımızı ortaçağ
karanlığından çağdaşlaşma sürecine sokan
Cumhuriyet döneminin aydınlanmacı eğitim
felsefesini bir türlü içine sindiremeyenlerin
mantığı bu!
Onlar, Kurtuluş Savaşı yıllarında halkının
ancak yüzde 5’inin okuma yazma bildiği bir
toplumda okulun bir uygarlık aşaması
olduğunu düşünme bilincinden bile yoksun.
Öyle bir eğitim atılımı olmasaydı acaba
dünyadaki yerimiz neresi olurdu?..
Aydınlanma, insanı insanlaştıran kültürleşme
sürecinin adıdır. Aydınlanmış insan, gelişimde
gerileyiş olmayışının bilincindedir. Toplumsal
huzuru bozanlar, bilgisizliklerini kaba güce
dönüştürenlerdir. Bir toplumda, kimse
kimsenin inancına karışmazken okul ile camiyi
karşı karşıya getirenler halkın arasına nifak
sokuyor.
Cumhuriyet, aynı aile içinde ibadetini
sürdürenle, düşüncesini inanç sayanları
eşitleyen bir anlayışı kökleştirmiştir. Din adı
altında araya düzen bozucular girmeseydi,
birbirinin gerçeğine saygı beslemeyi öngören
bu anlayış sürüp gelecekti.
Oysa bugün, inanç ya da etnik yapı öne
çıkarılarak ulusal birliğimizin dibine dinamit
yerleştiriyor.
Camiye kiliseleri örnek vermenin aykırı
bulunacağını biliyorum. Ama peygamberi
çalışmayla ibadeti bir tutan bir dinde, asıl
inançsızlık, bir toplumda düşüncenin ve
sanatsal yaratının yasak sayılmasıdır.
Kiliseler yüzyıllar boyunca resim, müzik,
yontu sanatının yaratıldığı mekânlar olmuştur.
Bugün de konserlerle, sergilerle, dinsel ya da
din dışı etkinliklerle bu görevlerini yerine
getiriyorlar.
Mevlevi dergâhlarında sanatsal ve bilimsel
etkinliklere yer verilmeseydi, Anadolu’nun
ortasında bir Mevlana yetişebilir miydi?
O bir yana, medreseler, zamanında, günün
koşullarına göre birer bilim yuvası değil
miydi?..
Alt katlarında ticarethane işletildiğine göre,
camilerin bir bölümünde neden müzik şölenleri
düzenlenmesin, sergiler açılmasın?
Din bilginleri arasında, düşüncenin ve
sanatsal yaratının yasaklanmasını hurafe
sayanlar çoğunluktadır. Dinler tarihinde
binlerce dinden, dinden çok sayıda da
peygamberden söz ediliyor. Bugün, mezhepler
dışta tutulursa, 4 kitaptan başkasının adını
bilen var mı?
Başta İncil ve Kuran olmak üzere, zaman,
dinlerin, koyduğu mantıksal kurallarla ömürlü
olduğunu göstermiyor mu?
İnanç, insanın iç hesaplaşmasından doğar.
Devletin inanç politikası diye bir şey olamaz.
Laikliğin getirdiği inanç bağımsızlığından da bu
anlaşılmalıdır.
Türkiye için ulusal birliğin büyük önemi var.
ABD ve İsveç meclislerinin Ermeni tasarısını
onaylaması, Türkiye’nin en haklı olduğu
konularda bile sahipsiz bırakıldığının somut
göstergesidir. Avrupa Birliği’nin, oyalayıcı
yöntemlerle insanımızı avutmaya kalktığını
belirtmeye gerek bile yok!
Mustafa Kemal ta başından beri, Amerika
güdümüne de İngiliz korumasına da karşı çıkıp
bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti kurmayı
temel amaç saymıştır.
Artık her şey çok açık, aradan yıllar geçti,
güçlü devletler, içimizdeki dinsel ya da etnik
farklılıkları kullanarak ulusal birliğimizi bozup
“bütün kalelerimizi zapt etme” sevdasından
vazgeçmedi...
binyazar@gmail.com
kultur@cumhuriyet.com.tr
2010, yüzyõllardõr bir kültür başkenti
olan İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti
ilan edildiği yõl. Bu nedenle, biz de 2010’da
genişlettik sõnõrlarõmõzõ. 10 Mayõs - 10
Haziran tarihleri arasõnda yapõlacak olan 17.
Uluslararasõ İstanbul Tiyatro Festivali’nde
9’u yabancõ 40 grup ağõrlõyoruz. Bu yõlõn
Tiyatro Festivali Onur Ödülleri 10 Mayõs
akşamõ Türkiye’den Erol Keskin ve Ja-
ponya’dan Tadashi Suzuki’ye takdim edi-
lecek. Selim Atakan’õn Shakespeare’in
metin ve şiirleri üzerine yaptõğõ müzikler-
den oluşan “Hekate’nin Şarkısı” festiva-
lin açõlõş gösterisi. Krater Yapõm’a ait olan
çalõşmayõ Engin Alkan yönetiyor.
VE İSTANBUL...
Oyunlarõn yollarõ kesişiyor çe-
şitli temalar çevresinde. ‘İstanbul’
odaklõ yapõmlarda ağõrlõk Şehir Ti-
yatrolarõ’nda. Turan Oflazoğ-
lu’nun yazdõğõ “Yine Bir Gülni-
hal”i, adõ henüz açõklanmayan ta-
rihi bir mekânda Engin Uludağ re-
jisiyle izleyeceğiz. Ayşe Nil Şam-
lıoğlu ise “EdebiStanbul” oku-
malarõnda İstanbul üstüne metin-
lerden seçmeleri değerli oyuncu-
lardan dinletecek bizlere. Hazal Sel-
çuk’un “Su Yeşili”, Ayrin Er-
söz’ün “Dans Etmek Ya Da” ko-
reografisi İstanbul’a değinmeler içe-
ren yapõmlar.
JAPONYA YILI
2010 Türkiye’de Japonya Yõlõ. Bu
bağlamda Tadashi Suzuki ve toplu-
luğu SCOT “Elektra” ile konuğumuz
oluyor. New National Theatre (NNT)
, Noh çizgilerini çağdaş dansla bu-
luşturan “Yoroboshi” ve “Bahar Ayi-
ni” ile geliyor İstanbul’a. Ko Muro-
bushi son yõllarda uluslararasõ arena-
da adõndan söz ettiren bir Butoh dans-
çõsõ. Ko&Edge bedenin sõnõrlarõnõ zorlayan
“Civa” ve “Ölüm1” gösterileriyle zen-
ginleştiriyor programõ.
SORGULAMALAR
Festivalin kapsamlõ temalarõndan biri
“Sorgulamalar”. Adalet mekanizmasõnõ,
sistemi, suskunluklarõ, susturulmalarõ sor-
gulayan buluşmalar. Tiyatro kökenli ünlü
sinema oyuncusu John Malkovich’in baş-
rolünü oynadõğõ “Şeytani Komedya” Av-
rupa’da çok ses getiren bir Podiumartists ya-
põmõ. Barok orkestra için oyun. Ceza sis-
temindeki zaaflarõ eleştiriyor. Adalet me-
kanizmasõnõ sorguluyor… Münih Kam-
merspiel Tiyatrosu’nun Andreas Krie-
genburg’un yorumuyla çok farklõ bir bi-
çimde sahnelediği Kafka’nõn “Dava”sõ, ne-
den tutuklandõğõnõ bilmeden kendini sorgu
yargõcõnõn karşõsõnda bulan Bay K’nõn ya-
şadõklarõndan yola çõkõyor… “Kerem Gi-
bi, Nâzım Hikmet’le 35 Yıl”da Nâzım
Hikmet ve Genco Erkal, “Elektra”da
Hofmannsthall, Euripides ve Tadashi
Suzuki yine aynõ sorgulamalarõn üstüne gi-
diyorlar.
KİMLİKLER, ÇELİŞKİLER
Anton Çehov’un doğumunun 150. yõ-
lõnda Tiyatro Pera, Nesrin Kazankaya’nõn
ince yorumuyla “Vanya Dayı”yõ sahneli-
yor.
Talimhane Tiyatrosu-Akbank Sanat yapõ-
mõ olan “Piyano”nun yönetmeni Meh-
met Ergen. Müzik direktörü Cem Mansur.
Üçüncü Çehov oyunu ise Abdullah Ca-
baluz’un yönettiği “Martı” ile festivale ko-
nuk olan Tiyatro Oyunbaz’õn… Carlo
Goldoni de Piccolo Teatro di Milano ve Te-
atro Uniti ortak yapõmõ olan “Tatil Üçle-
mesi” ile selam yolluyor Çehov’a… Yine
insanlõk halleri tartõşõlõyor Goldoni met-
ninde.
İtalo Calvino’nun Altõdan Sonra Ti-
yatro’da Yiğit Sertdemir tarafõndan yo-
rumlanan “İkiye Bölünen Vikont”u da bi-
reysel bölünmeden toplumsal bölünmeye
uzanõyor… Yine bu tema kapsamõnda ama,
daha farklõ bir kulvarda yer alacak olan
önemli bir çalõşma da 5 genç yönetmeni 5
yazarõn kõsa oyunlarõyla buluşturmayõ he-
defleyen ve Mahir Günşiray’õn yönettiği
Tiyatro Oyunevi projesi “Son Bir Kez…”.
Aslı Erdoğan, Bejan Matur, Beliz Güç-
bilmez, Ece Temelkuran, Murat Uyur-
kulak, Şamil Yılmaz, Ümit Kıvanç ya-
zarlar… Farklõ dünyalarõ paylaşan genç in-
sanlar, beklentiler, çelişkiler, çaresizlikler.
Shakespeare’in “Fırtına”sõ sosyal yapõ-
lardaki kõrõlma noktalarõnõ güçlü bir biçimde
işleyen bir fantezi olarak tanõmlanõr. Tiyatro
Grup ve üç kadõn oyuncu, Serdar Biliş’in
yorumuyla dile getiriyor bu farkõndalõğõ.
Berlin Volksbühne, Rene Pollesh’in
yazdõğõ ve yönettiği “Cinecitta Apperta”da
şiddetin farklõ bir yüzünü işliyor deneysel
söylemi içinde. Ruhr havzasõndan hareketle,
ki bu oyunu Ruhr 2010’da sahneledi, kent-
lerde hõzlõ endüstrileşmenin yarattõğõ ür-
kütücü değişimi sorguluyor. Ortaoyuncular
kuruluşunun 30. yõlõnõ kutluyor “Ruhundan
Tramvay Geçen Adam”la. Ferhan Şen-
soy’un ‘Hitlerengiz Almanya’sõ Karl Va-
lentin ve Ferhan Şensoy metinleriyle bu-
luşuyor seyirciyle. Oyuncular Tiyatro Gru-
bu, “Truvalı Kadınlar”da, Selma Kök-
sal’õn rejisiyle savaşõn açtõğõ yõkõmlara de-
ğiniyor. 2009’da Avrupa Tiyatro Ödü-
lü’nü alan Belçikalõ yönetmen Guy Cas-
siers’in yorumladõğõ “Damıtılmış Kırmı-
zı” savaşõn gündelik şiddetine vurgu yapõ-
yor. Bir Devlet Tiyatrosu prodüksiyonu
olan Irwin Shaw’õn “Ölüleri Gömün” ad-
lõ vurucu oyunu Şakir Gürzumar’õn yo-
rumuyla ciddi bir soruna parmak basõyor ve
insanlarõn savaşsõz bir dünya isteyip iste-
mediklerini sorguluyor. Semaver Kum-
panya, Shakespeare’in en kanlõ oyunu olan
“Titus Andronicus”dan yola çõkarak Sinan
Fişek’in yazdõğõ “Beş Perdelik Manzum
Maganda Faciası”nõ Işıl Kasapoğlu’nun
yorumuyla getiriyor seyircinin önüne. Şid-
deti irdeleyen bir oyun...
İzmir’den gelen Tiyatro Oyun Kutusu,
Serdar Saatman’õn yorumunda Sarah
Kane’in penceresinden bakõyor şiddet
olayõna “Pheadra’nın Aşkı”nda... Ti-
yatro Boyalõ Kuş’un bir Kürt anlatõsõ ile
Ibsen’in “Nora”sõnõ buluşturduğu “No-
ra/Nure”de Jale Karabekir özgürlük te-
masõnõ feminist bir yorumla irdeliyor.
Yannis Ritsos’un manzum oyunu “İs-
mene”, Zeliha Berksoy rejisinde, kadõn,
ölüm, özgürlük temalarõ çevresinde dö-
nüyor. Charlotte Jones’õn “Airswim-
ming” adlõ oyunu iki kadõnõn akõllarõnõ
ve ruhlarõnõ özgür kõlma çabalarõnõ Na-
tasha Pryce rejisiyle anlatõyor.
FARKLI RENKLER,
ÇİZGİLER, BULUŞMALAR...
Sabahattin Kudret Aksal’õn “Bay
Hiç” adlõ oyunu bir Kerem Ayan - Ül-
kü Duru projesi olarak dikkat çekiyor.
Albert Camus’nün “Yanlış Anla-
ma”sõnõ Çetin Sarıkartal sahneye koyu-
yor. Fransõz yazar Pierre Louys’un “Ari-
anna-Sevda Yolu”nu Meme Perlini, Ti-
yatro Dafne adõna Türk ve İtalyan oyun-
cularla sahneliyor. Bir DOT yapõmõ olan
“Malafa” ise Hakan Günday’õn kendi ro-
manõndan sahneye uyarladõğõ bir oyun.
Murat Daltaban yorumluyor. Ve, Krek Ti-
yatro Topluluğu, Berkun Oya’nõn festival
için yazdõğõ kõsa oyunu “Hoop Gitti Kafa”
ile kendi deyimiyle ‘bilincin ayarını kur-
calıyor’.
VE DANS
Festivalin en çarpõcõ gösterilerinden bi-
ri Sadler’s Wells yapõmõ olan ve Sidi Lar-
bi Cherkaoui tarafõndan sahneye konan ina-
nõlmaz bir dans gösterisi: “Sutra”. Shao-
lin Tapõnağõ Rahipleri’nin bu gösterisi her
gittiği ülkede kapalõ gişe oynuyor. Tuğçe
Tuna’nõn Bayrampaşa Cezaevi’nde sah-
neleyeceği “Islak Hacimler” İstanbul
Dans Tiyatrosu (IDT+) projesi olan “Kay-
gan Zeminde Düşler”, Talin Büyük-
kürkciyan’õn çalõşmasõ “Mesele”, Ayşe Or-
hon’un “Hava”sõ, bir arayõş hikâyesi olan
Çõplak Ayaklar Kumpanyasõ’nõn “Ara-
yış”õ ve de Genco Gülan’õn belgesel tiyatro
ile video performansõ birleştiren “Cada-
ques”õ, Şafak Uysal’õn “Kayıp Çocuklar
Şehri” görsel sanatlar ve sahne sanatlarõnõ
buluşturuyor. Bu zengin program atölye ça-
lõşmalarõyla daha da zenginleşiyor.
Uluslararasõ İstanbul Tiyatro Festivali, 10 Mayõs-10 Haziran tarihleri arasõnda 9’u yabancõ 40 grubu ağõrlayacak
İstanbul odaklõ
oyunlar, Japon
tiyatrosu, John
Malkovich, Kafka’nõn
‘Dava’sõ, Çehov
oyunlarõ... Bir ay
sürecek 17.
Uluslararasõ İstanbul
Tiyatro Festivali 10
Mayõs’ta başlõyor. Bu yõlõn
‘Onur Ödülleri’ 10 Mayõs
akşamõ Türkiye’den Erol
Keskin ve Japonya’dan
Tadashi Suzuki’ye takdim
edilecek. Selim Atakan’õn
Shakespeare’in metin ve
şiirleri üzerine yaptõğõ
müziklerden oluşan
“Hekate’nin Şarkõsõ”
festivalin açõlõş gösterisi.
Perdeleriniumudaaçantiyatro
Şeytani Komedya
Sutra
TİYATRO FESTİVALİ’NİN PROGRAMI AÇIKLANDI
17 farklõ mekânda 90 gösteri
Kültür Servisi- İstanbul Kültür Sanat
Vakfõ tarafõndan AYGAZ ve OPET
sponsorluğunda düzenlenen 17. Uluslar-
arasõ İstanbul Tiyatro Festivali’nin basõn
toplantõsõ dün Salon’da yapõldõ. Festivalde
bu yõl yurtdõşõndan 9 tiyatro ve dans top-
luluğu ile Türkiye’den seyirciyle ilk kez
buluşacak 30’a yakõn oyun, dans, per-
formans ve özel gösteriler yer alõyor.
17 farklõ mekânda sahnelenecek 90 gös-
terinin yanõ sõra ünlü konuklarõn katõla-
cağõ söyleşi ve atölye çalõşmalarõna da yer
verilecek festivalin basõn toplantõsõnda,
İKSV Yönetim Kurulu Başkanõ Bülent
Eczacıbaşı, AYGAZ adõna Genel Müdür
Yağız Eyüboğlu ve OPET adõna Genel
Müdür Cüneyt Ağca ile Uluslararasõ İs-
tanbul Tiyatro Festivali Direktörü Prof.
Dr. Dikmen Gürün birer konuşma yap-
tõ. Pek çok tiyatronun yanõ sõra Bayram-
paşa Cezaevi’nin de sahne olarak kulla-
nõlacağõ festival, 10 Mayõs’ta Cemal Re-
şit Rey’deki açõlõş töreniyle başlayacak.
Festivalde öne çõkan yabancõ yapõmlar
arasõnda başrolünü John Malkovich’in
oynadõğõ “Şeytani Komedya”, Alman
yönetmen Andreas Kriegenburg’un
yenilikçi yorumuyla Franz Kafka’nõn
“Dava”sõ, tiyatro sanatõna yeni bir biçim
kazandõrma arayõşõnõ sürdüren René Pol-
lesch’in “Cinecitta Aperta”sõ, Sidi
Larbi Cherkaoui’nin koreografisini
yaptõğõ 2008’den beri neredeyse tüm
dans ödüllerini toplamõş olan “Sutra”,
Tadashi Suzuki’nin “Elektra”sõ göze
çarpõyor. Festivalde ilk kez seyirciyle bu-
luşacak yerli oyun ve gösterilerden ba-
zõlarõ ise şöyle: Tiyatro Pera’nõn Nesrin
Kazankaya rejisiyle sahneleyeceği “Van-
ya Dayı” ve Tiyatro Oyunbaz’õn Ab-
dullah Cabaluz’un yönettiği “Martı”sõ
doğumunun 150. yõlõnda Çehov’a saygõ
niteliğinde. Tiyatro Grup’un Serdar Bi-
liş rejisiyle Shakespeare’in orijinal met-
ninden yola çõkarak sahneleyeceği “Fır-
tına”, Semaver Kumpanya’nõn Işıl Ka-
sapoğlu rejisiyle Shakespeare’in en kan-
lõ eserlerinden “Titus Andronicus”u,
Mahir Günşiray ve Tiyatro Oyunevi’nin
yeni metin ve yönetmenler üretmeye
yönelik projesi “Son Bir Kez”.
Festival biletleri 3 Nisan’dan başlaya-
rak İKSV binasõ ve Biletix satõş kanalla-
rõndan satõn alõnabilecek. Ayrõca, 18 Ni-
san’a kadar da Atlas Sinemasõ gişesin-
den de temin edilebilecek.
Cannes’daki filmler açıklanıyor
Kültür Servisi - Bu yõl 63.sü düzenlenecek
Cannes Film Festivali’nde yarõşacak filmler
15 Nisan’da açõklanacak. Cannes’da 12-23
Mayõs tarihleri arasõnda düzenlenecek
festivalde 20 film, Altõn Palmiye için
yarõşacak. Jüri başkanlõğõnõ Tim Burton’õn
üstlendiği festivalde Terrence Malick, Stephen
Frears, Rachid Bouchareb, Woody Allen,
Abbas Kiarostami gibi yönetmenlerin
filmlerinin festivalde gösterileceğine kesin
gözüyle bakõlõyor. Festivalin, Ridley Scot’un
yönettiği, “Robin des Bois” adlõ filmle
başlamasõ bekleniyor.
Askeri Müze’de mozaik sergisi
Kültür Servisi - Mozaik süsleme sanatõ üzerine
çeşitli çalõşmalarda bulunan Mozaik Sanat
Evi’nin düzenlediği karma mozaik sergisi
bugün açõlõyor. “Kor” isimli sergide, Mozaik
Sanat Evi’nde çalõşma yapan on bir sanatçõnõn,
Aysel Ergül ve Aynur Savaş’õn eğitiminde
hazõrladõğõ mozaik çalõşmalarõ sergilenecek. 29
Mart’a kadar devam edecek olan “Kor”u
Harbiye Askeri Müzesi Şehit Hasan Rõza Resim
ve Sergi Salonu konuk edecek.
‘Bir Diktatörün Görünümleri’
Kültür Servisi - Osmanlõ Bankasõ
Müzesi’nin sinema programõ,
yönetmenliğini Sousanna de Sousa Dias’õn
üstlendiği, 1926 -1974 yõllarõ arasõndaki
Portekiz diktatörlüğünün anlatõldõğõ
“Natürmort: Bir Diktatörün Görünümleri”
adlõ belgeselle devam ediyor. 25 Mart’ta
saat 18.30’da İTÜ Taşkõşla binasõnda
yapõlacak gösterimin ardõndan, Bilgi
Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanõ Prof. Dr.
Mete Tunçay, Portekiz ve Salazar
Diktatörlüğü başlõklõ bir söyleşi yapacak.