Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Çankaya’daki AKP’li sanki kırk yıldır görüşme-
miş, konuşmamışlar gibi eğilmiş RTE’ye, bir şey-
ler söylüyor.
CHP lideri Deniz Baykal, yanında yer alan Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile
konuşuyor (gibi).
RTE, kuvvet komutanlarının elini sıkarken bir
adım ötedeki MHP lideri Devlet Bahçeli’yi gör-
mezlikten geliyor.
Değil elini sıkmak, göz göze gelmemeye özen
gösteriyor.
Basına yansıyan derin muhabbet 9. Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel ile Başbakan arasın-
da geçiyor.
Demirel’e Ürdün Veliahtı Prens Hasan, “Başba-
kan’la hiç tanışmadım” demiş.
Yanına gelen RTE’ye 9. Cumhurbaşkanı “Bak
bu Prens Hasan” diyor.
RTE, bilgiç tavrını hiç bozmadan: “Biliyorum”
deyince, Demirel:
“Ama o, seni tanımıyor” diye taşı gediğine ko-
yuyor.
Cenaze töreninden sonra Başbakan, yanında
bakanları basının karşısına geçiyor ve “Yeni ana-
yasa paketini mart ayı sonlarında TBMM’ye suna-
caklarını” söylüyor.
Açıkladığına göre bakanlar yeni anayasa ile ilgili
görüşlerini (veya önerilerini) almak için Meclis’teki
muhalefet partileriyle görüşecekler… hatta parla-
mento dışı partilerle de temas kurulacak… böyle-
ce geniş bir yelpaze gerçekleşecek… paket üze-
rinde muhalefetle mutabakat sağlanacak, sağlan-
maya çalışılacak!
RTE muhalefeti mutabakata zorlamak (gözünü
korkutmak) için TBMM’de gerekli sayıyı bulup
anayasa değişikliklerini gerçekleştiremezse… hal-
ka gideceğini açıklıyor.
Fotoğrafta izlenen tabloyu göz önüne getirin
şimdi ve:
RTE’nin yargı ve orduyla ilgili düşüncelerini bi-
len muhalefetin… RTE’nin hazırladığı veya hazırla-
tacağı anayasa değişikliklerine evet diyeceğine
yüzde bir olasılık tanıyabilir misiniz?
Parçalı bu Meclis’te RTE iktidarı ile muhalefet
arasında, değil anayasa değişiklikleri üzerinde,
herhangi bir konuda birliktelik, mutabakat bekle-
yebilir misiniz?
RTE açıkça, örneğin Hâkimler ve Savcılar Yük-
sek Kurulu’nu yargı erkinin önemli bir parçası ol-
maktan çıkaracağını ilan ediyor. Muhalefet yargıyı
siyasallaştırma operasyonunu onaylayabilir mi?
RTE, HSYK’deki üye sayısını (hatta bir kısmını
yargıçlıktan gelmeyenlerden atayarak) değiştirme-
yi istiyor.
Zira Başbakan’a göre yargı, yürütmenin (hükü-
metin) bir kararını veya yasamanın (TBMM’nin) çı-
kardığı bir yasayı silip atıyor.
Örneğin Anayasa Mahkemesi parti kapatıyor.
Hayır! Parti kapatma kararını parlamento vermeli,
Anayasa Mahkemesi üyelerini Meclis seçmelidir.
Yani? AKP çoğunluğu!
“Bir siyasi partinin kapatılması noktasında iki du-
dak arasından çıkacak bir sesle bu, bu ülkede ko-
nuşulabiliyor” diyen RTE, kapatma kararını
TBMM’nin almasını isterken elbette AKP çoğunlu-
ğuna hükmeden olarak iki dudağı arasından çıka-
cak bir karardan söz ediyor.
Hükümetin (yürütmenin) aldığı kararlar, doku-
nulmaz olmalı, yüksek yargının hışmına uğrama-
malıdır.
Referanduma götüreceği anayasa değişikliği ile
yargının hesabını görecek, askerin yargılama yet-
kisini elinden alacak!
RTE’nin evde yaptığı hesabın referandumda ge-
ri dönmesi olasılığı yok mu?
Referandumu RTE cebinde keklik mi görüyor
acaba?
Ama referanduma götürülen konunun yüzde 51
oy alması gerekiyor.
Referandum propagandasında sadece hükü-
metin halkın önüne koyduğu anayasa değişikliği
konuları tartışılmayacak…
…partiler doğal olarak hükümetin son üç yıldır
toplumun hemen her kesimine yaşamı dar eden
icraatının tartışılması yolunu açacaktır.
Referandum, güvenoyuna dönüşecektir.
Halkımız anayasa değişikliğini en az yüzde 51
oyla reddetti mi… bu sonuç genel seçimde
AKP’nin Abbas yolcu olacağını gösterecektir.
Muhalefetin referandumu beklemekteki sabır-
sızlığı bu yüzden!
SAYFA 2 MART 2010 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Mart
Oslo B -1
Helsinki K 2
Stockholm K -1
Londra B 10
AmsterdamY 7
Brüksel Y 7
Paris B 8
Bonn B 6
Münih B 4
Berlin Y 7
Budapeşte Y 12
Madrid Y 18
Viyana Y 9
Belgrad Y 12
Sofya Y 12
Roma Y 16
Atina PB 21
Zürih Y 8
Moskova B 4
Aşkabat Y 16
Taşkent PB 20
Bakû B 9
Bişkek PB 9
Tiflis Y 14
Kahire B 24
Şam B 20
İstanbul Y 12
Edirne Y 13
Kocaeli Y 16
Çanakkale Y 16
İzmir B 21
Manisa B 20
Denizli B 20
Zonguldak Y 14
Sinop Y 11
Samsun Y 15
Trabzon Y 13
Giresun Y 16
Ankara Y 17
Eskişehir Y 17
Konya B 18
Sıvas Y 13
Antalya B 19
Adana Y 18
Mersin B 19
Diyarbakır B 15
Şanlıurfa B 16
Mardin B 12
Siirt B 13
Hakkâri B 5
Van B 8
Kars B 7
Ülkemizin geneli
çok bulutlu, İç Anado-
lu’nun kuzey ve do-
ğusu, Batı ve Orta Ka-
radeniz, Doğu Anado-
lu’nun batısı ile Afyon-
karahisar, Kütahya,
Adana, Osmaniye,
Kahramanmaraş, Ha-
tay, Trabzon, Giresun,
Gümüşhane, Bayburt,
Adıyaman, Gaziantep
ve Kilis çevreleri yağışlı
geçecek. Yağışlar; Ba-
tı Karadeniz ile Sam-
sun çevrelerinde kuv-
vetli olmak üzere yağ-
mur ve sağanak şek-
linde olacak.
Kadir Topbaş Bey, ben sizi
dindar bilirim ve şöyle düşünürüm;
dindar biri kul hakkı yemez ve
kötülük yapamaz. Oysa siz kötülük
yapıyorsunuz, ne yazık ki bu
kötülük hiçbir işinize yaramayacak.
Evimin balkonunda bir kumru yuva
yapmış, tek başına, sanırım sevdiği
kumru ölmüş, beni uyutmuyor ve o
kumrunun diliyle size seslenmek
istiyorum: Kadir Bey, bir kere daha
düşünün, hayatta vicdan diye bir
şey de var!
Çok ağır mevzulara girmişiz. Din
ve Vicdan! Ben her zaman bizim
ciddi bir din eğitiminden
geçmediğimizi düşünürüm. Öyle,
çünkü din, vicdan ve sorumluluk
ister, sorgular ama bizde ne yazık ki
bunlar yok. Dinin sadece oruç
tutmak ya da beş vakit namaz
kılmak olduğunu sanan sahte
dincilerin olduğu bir ülkede vicdan
da olamaz. Bizdeki gibi.
O binayı alacaksınız, anladığım
kadarıyla rant getirecek bir yerde.
Özürlülerine insan gibi
davranmayan bir ülkede bu rant
kaç para? Size bir hikâye anlatmak
istiyorum; Mehmet Ağar’ın kızı
ölümcül bir hastalığa yakalanmıştı,
Tanrım hiç kimseye bir çocuk
ölümü göstermesin, ben o günlerde
şöyle düşünmüştüm: Bir türlü ifade
verilmeye çağrılmayan, üstelik bu
ülkede bir yığın faili meçhul ölümleri
bilen Mehmet Ağar, sevgili kızının
ölümünden sonra değişecek,
hepimizin bilmesi gereken
ölümlerden söz edecek ve koskoca
yetmiş milyondan özür dileyecek.
Çünkü bir çocuğun ölümü insanı
sarsar, hayata dair bütün bildiklerini
değiştirir. Çünkü bir çocuğun
ölümünden sonra hiçbir şeyin
anlamı kalmaz.
Ne yazık ki, bu düşünceler dindar
olmayan benim vicdani
sayıklamalarımmış.
Mehmet Ağar hâlâ ifade
vermeye çağrılmadı. Bildiği her şeyi
saklayarak yaşamını sürdürüyor,
bunların başında Uğur Mumcu
cinayeti var; Uğur öldü gitti, canım
benim, Mehmet Ağar yaşamını
sürdürüyor. Nasıl bir yaşamsa!
Kadir Bey, benimle yaşıtsınız,
yani şunun şurasında bilemediğiniz
on yıl ya da yirmi yıl yaşayacaksınız;
bir insanlık yapın ve bu dernekten
elinizi çekin! Lütfen!
isilozgenturk gmail.com
Din Vicdan Demektir
/ IŞIL ÖZGENTÜRK
Baştarafı Arka. Sayfada
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Danõştay 12. Dairesi, 4 Şubat 2010
tarihli Bakanlar Kurulu Kararõ’nõn,
TEKEL işçilerinin de aralarõnda bu-
lunduğu geçici personelin 4/C’ye
geçiş için 30 günlük süre içinde ilgili
kurumlara başvurmasõnõ öngören
hükmünün yürütmesini durdurdu.
Böylece işçiye getirilen süre sõnõr-
landõrõlmasõ kaldõrõlmõş oldu.
Tek Gõda-İş Sendikasõ’nõn dava di-
lekçesinde, Türkiye Anayasasõ’nõn
“Çalışma Hakkı ve Ödevi” başlõk-
lõ 49. maddesinde “Çalışma, her-
kesin hakkı ve ödevidir” hükmünün
bulunduğuna dikkat çekilerek şu ifa-
delere yer verildi: “Devletin, bu
haktan yararlanmak isteyen per-
sonel ile ilgili gerekli işlemleri te-
sis etmesi açısından, başvurunun
belirli bir süre ile sınırlandırıl-
ması gerekli görülebilecektir. An-
cak, başvuru için neden 30 günlük
bir sürenin belirlendiğinin, açık-
laması yoktur. Bu 30 günlük yasal
süre içinde, işçiler, bir yandan iş-
siz kalmanın getirdiği koşulları
değerlendirecek, bir yandan da o
güne kadar geçerli olan çalışma ko-
şullarından tamamıyla farklı, hu-
kuki statüsü/kimliği belirsiz, hu-
kukiliği konusunda ciddi bir tar-
tışma bulunan bir statüye geçme
yönünde seçimde bulunacaklar-
dır. Bakanlar Kurulu kararına
dava açma süresi 60 gün olup, iş-
çiler, pek çok yönden anayasa ve
imzalanan uluslararası sözleşme-
lere aykırı yönleri olan bu çalışma
ilişkisine karşı dava açma ve açı-
lacak davada verilecek karara gö-
re, geleceklerini belirleyecek ka-
rara varma şansına da sahip ola-
bilmelidirler.”
‘Giderilmesi zor zararlar’
Dilekçede “İşçilerin, malul bir
statüde çalışmaya zorlanması açık
bir hukuka aykırılık olmanın öte-
sinde, giderilmesi mümkün olma-
yan zararlar doğurması kaçınıl-
mazdır” denilerek dava açõlmõştõ.
ANKARA /İSTANBUL (Cum-
huriyet) - Tek Gõda-İş Sendikasõ
Genel Başkanõ Mustafa Türkel,
Danõştay’õn kararõyla ilgili olarak
“TEKEL mücadelesinde yeni bir
süreç başlıyor. 4/C’yi kabul et-
medik, bundan sonra da 4/C’yi
yok edeceğiz” dedi.
Türkel, Danõştay’õn, kararõnõn ar-
dõndan Türk-İş Genel Merkezi önün-
de toplanan işçilere seslendi. “İnan-
dıklarını ve kazandıklarını” söy-
leyen Türkel, “haklı olduklarını
adaletin kabul ettiğini, iktidarın
da kabul etmesini umdukları”nõ
kaydetti. Buradan Türkiye’ye bir
çağrõ yapmak istediğini belirten
Türkel, şöyle konuştu: “Sendika-
sına inanmış, dayanışma içinde
olan TEKEL işçisi arkadaşları-
mızdan 8 bin 300’ünden 3 bin ci-
varında müracaat olmuş. 5 bin
müracaat etmeyen arkadaşımıza
çağrı yapıyoruz; şimdi onların
günü. Danıştay’ın bizim itirazı-
mızı kabul etmesiyle yeni bir sü-
reç başlıyor. Bu süreç, 4046 sayı-
lı yasada bize tanınan İş Kanunu
tazminatını kullanabilme hakkı-
dır.” Türkel, hükümete de bir kez
daha çağrõda bulunmak istedikleri-
ni ifade ederek, “Biz elimizi uzat-
tık, özlük haklarımızın verilmesini
bekliyoruz” diye konuştu. Türkel,
bugün 10.30’da düzenleyecekleri ba-
sõn toplantõsõyla yeni döneme ilişkin
alacaklarõ kararlarõ, hedefleri ka-
muoyuyla paylaşacaklarõnõ bildirdi.
KESK Genel Başkanõ Sami Ev-
ren de şunlarõ söyledi: “Mücade-
lemiz bitmedi, yeni başlıyor. Hü-
kümete düşen görev, haklılığımı-
zı kabul edin, haklılığımızı teyit
edin. Aksi takdirde bizim açı-
mızdan söz bitmeyecektir. Noktayı
koymak için 4/C’yi kaldırın.”
126 bin işçinin geleceği
DİSK Genel Başkanõ Süleyman
Çelebi de yaptõğõ yazõlõ açõklama-
da “Şimdi sıra mücadeleyi geniş-
letip büyütmekte” dedi. Çelebi,
Danõştay’õn kararõnõ “4/C mağ-
duru önceki 17 bin işçinin, mağ-
dur duruma düşecek 126 bin iş-
çinin de geleceğini etkileyen bir
karar” olarak nitelendirdi.
TEKEL işçilerine 4/C statüsüne geçmeleri için verilen süre bugün doluyordu
Danõştay’dan müjde
SİNTER İŞÇİLERİ DAVASI
CİHAN ORUÇOĞLU
Sinter Metal işyerinde örgütlendik-
leri için işten çõkartõlan ve işe iade
davasõnõn sonucunu uzun süredir
bekleyen işçiler, kararõn bir kez daha
ertelenmesine isyan etti. İşçiler, Üs-
küdar 3. İş Mahkemesi’ni işgal et-
mek istedi, polis müdahale etmesine
üzerine işçiler, adliye önünde oturma
eylemi yaptõ. DİSK Genel Başkanõ
Süleyman Çelebi, iş hukukunda işe
iade davalarõnõn 2 ay içinde sonuç-
lanmasõ gerektiğini belirterek “Mah-
keme davayı uzattıkça işçilerin
bekleme gücü tükeniyor. İşçiler in-
tiharı düşünüyor. Burada özellikle
sendikaya güvenin azaltılması
amaçlanıyor” dedi.
Dudullu Organize Sanayi Bölge-
si’nde bulunan Sinter Metal işyerinde
çalõşan 380 işçi, 18 Aralõk 2008 günü
DİSK’e bağlõ Birleşik Metal-İş Sen-
dikasõ’na üye olduklarõ için işten çõ-
kartõldõ. Bunun üzerine başlayan hu-
kuki süreç 455 gündür herhangi bir
sonuca bağlanmadõ ve dün görülen
dava da ağustos ayõna ertelendi.
‘Mahkeme tarafsız değil’
Karar üzerine fenalõk geçiren ve
hastaneye kaldõrõlan işçilerin yanõ sõra
çok sayõda işçi de mahkemeyi işgal
etmek istedi, işçiler oturma eylemi
yaptõ. İşe iade davalarõnõn iki aylõk
sürede sonuçlandõrõlmasõ gerektiği-
nin altõnõ çizen Çelebi, “Mahkeme
heyeti tarafsızlığını ve objektif ka-
rar kriterini yitirdi” dedi. Çelebi,
kararõn uzamasõyla işçilerin bunalõma
girdiğini kaydederek “Sendikal hare-
kete de güven azaltılmak isteniyor.
Sonuçlanmayan davalarla sendikal
hareket içinden çıkılmaz bir hal al-
dırılmak isteniyor” diye konuştu.
‘Mücadele bitmedi’
Danõştay’õn kararõnõn ardõndan konuşan sendika önderleri
hukukun TEKEL işçisinin haklõlõğõnõ kanõtladõğõnõ söyledi
Danıştay’ın kararının
ardından çadırların-
dan büyük bir sevinçle
çıkan TEKEL işçileri
de sloganlar atarak
Türk-İş Genel Merke-
zi önüne geldi. Burada
alkışlar ve ıslıklarla
sloganlarını sürdüren
TEKEL işçilerinden
bazıları gözyaşlarını
tutamadı. Bu arada
Uluslararası Taşıma-
cılık Federasyonu ve
Türkiye Motorlu Taşıt
İşçileri Sendikası üye-
leri TEKEL işçilerini
ziyaret etti. Ezilenle-
rin Sosyalist Partisi
üyeleri de yaptıkları
basın açıklamasının
ardından Türkiye’nin
çeşitli illerden topla-
dıkları imzaları ver-
mek üzere TBMM’ye
gitti. (Fotoğraf: AA)
Çadõrlardan
yükselen
sevinç...
Kısa çalışma
ödeneği 6 ay uzadı
Tariş İplik’te acı son
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Tekstil sektörünün ya-
şadõğõ krize bağlõ olarak geçen yõl
üretimine geçici olarak ara veren
Tariş Pamuk ve Yağlõ Tohumlar
Birliği’ne bağlõ Çiğli’deki iplik ve
dokuma fabrikasõ, kapõlarõnõ ta-
mamen kapatõyor. Birlik yönetimi
fabrikayõ tasfiye kararõ alõrken,
yeniden işlerine dönmek isteyen
yaklaşõk 600 kişi ise işten çõkarõl-
dõklarõnõ dün fabrika önünde öğ-
rendi. İşçiler karar karşõ kitlesel
bir protesto gösterisi yaptõ. Fabri-
ka, krize yenik düşmüş, birlik yö-
netimi kõsa çalõşma ödeneğinden
yararlanmak için başvurmuştu.
Greve devam ediyorlar
İstanbul Haber Servisi -
İstanbul 2. İş Mahkemesi, Yar-
gõtay’õn bozma kararõna uyarak,
Turkuvaz Medya grubundaki
“grevin durdurulmasõ yönündeki
kararõn hukuken yok hükmünde
olduğuna” karar verdi. Türkiye
Gazeteciler Sendikasõ ise grev
pankartõnõ, 4 Mart Perşembe gü-
nü saat 12.30’da anõlan işyerleri-
ne asacağõ bildirildi.
‘Kanı bozuk’ yargıda
İstanbul Haber Servisi -
CHP İstanbul Milletvekili Çetin
Soysal, AKP Çorum Milletvekili
Ahmet Aydoğmuş’un “…Bütün
pozitif değerleri halkõna sunuyor-
sun. Oradan birileri çõkõyor bun-
dan rahatsõzlõğõnõ ifade ediyor. Bu
insanõn kanõ bu ülkenin, benim
kanõmdõr ben sorarõm” sözlerin-
den ötürü yargõya başvurdu. Ay-
doğmuş hakkõnda 8 bin TL ma-
nevi tazminat davasõ açan Soysal,
davanõn kazanõlmasõ halinde para-
yõ Balõkesir’in, Dursunbey ilçe-
sinde meydana gelen grizu patma-
sõnda ölen 14 maden işçisinin ai-
lelerine vereceğini söyledi.
Sağlıkçılara iyi haber
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Sağlõk-Sen Genel
Başkanõ Önder Kahveci, taşra teş-
kilatlarõnõn düzenlenmesinin ar-
dõndan çalõşanlarõn maaşlarõndaki
kayõplarõn sona ereceğini söyledi.
Kahveci, yaklaşõk 35 bin sağlõkçõ-
nõn maaşõ ve döner sermayeden
alacağõ payõn yükseleceğini belir-
terek, geçen süre içinde bu bö-
lümden mezun olan sağlõk çalõ-
şanlarõnõn maaşlarõnda 200-300
TL kayõp yaşadõklarõnõ bildirdi.
Kahveci, isteyen her üye için bu
konuda dava açacaklarõnõ bildirdi.
Teknolojik diplomasi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dõşişleri Bakanlõğõ,
iletişim teknolojisinin sunduğu
imkânlardan daha iyi yararlan-
mak ve Türkiye’nin uluslararasõ
konulardaki görüşünü daha fazla
kişiye aktarmak için sosyal pay-
laşõm ağlarõna girdi. Dõş politika-
larõnõ daha geniş çevrelerde çeşit-
li iletişim ağlarõyla paylaşan
ABD, İngiltere gibi kamu diplo-
masisi yürütme kararõ alan Dõşiş-
leri Bakanlõğõ, ilk kez Facebook
ve Twitter’da sayfa açtõ.
13. Ağır Ceza’dan 12.’ye
İstanbul Haber Servisi -
Duruşmalarõ yapõlan “Ergenekon”
dava dosyalarõnõn onaylõ örnekle-
ri, “Poyrazköy’de bulunan mü-
himmat” ve “amirallere suikast”
iddialarõna ilişkin davalara baka-
cak olan İstanbul 12. Ağõr Ceza
Mahkemesi’ne gönderildi. Mah-
keme, İstanbul 13. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nden iddianameleri
göndermesini öngörmüştü.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar
Kurulu, kõsa çalõşma ödeneğinin süresini 6 ay
daha uzatma kararõ aldõ. Bakanlar Kurulu toplan-
tõsõ sonrasõ açõklamalarda bulunan Başbakan
Yardõmcõsõ ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek,
hayvancõlõğa verilen desteğin toplam tarõmsal
destek içerisindeki payõnõn yüzde 20’ye çõkarõla-
cağõnõ söyledi. Çiçek, anayasa değişikliğine iliş-
kin bu ay içerisinde bir teklifin TBMM’ye sunu-
lacağõnõ belirtti. Danõştay’õn 4-C kararõ ve Baş-
bakan Tayyip Erdoğan’õn TEKEL işçilerine
müdahale edileceği yönündeki sözlerinin anõm-
satõlmasõ üzerine de, “Bizim ülkemizde aklı ve-
ren çok olur da ekmeği veren az olur” dedi.
Çiçek, başka bir soru üzerine de ABD senatosun-
da oylanacak sözde Ermeni soykõrõmõ tasarõsõnõn
geçmesinin ilişkilere zarar vereceğini söyledi.
GEREKÇE: HUKUKA UYARLIK GÖRÜLMEMİŞTİR
Danıştay’ın 1’e karşı 4 oyla aldığı kararının gerekçesinde, dava konu-
su 4 Şubat 2010 günlü kararda 3 Mayıs 2004 tarihli Bakanlar Kurulu
kararında yer almayan yeni düzenlemelerin yer aldığının görüldüğü kay-
dedildi. “İşçilerin geçecekleri statüyü inceleme ve hak arama özgürlü-
ğü yönünden karar verebilmelerine olanak sağlayacak yeni bir süre sap-
tanması gerekirken, düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir” denildi.
Fotoğraf:HİCRANÖZDAMAR
Karar
yeniden
ertelendi