23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Çankaya’daki AKP’li sanki kırk yıldır görüşme- miş, konuşmamışlar gibi eğilmiş RTE’ye, bir şey- ler söylüyor. CHP lideri Deniz Baykal, yanında yer alan Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile konuşuyor (gibi). RTE, kuvvet komutanlarının elini sıkarken bir adım ötedeki MHP lideri Devlet Bahçeli’yi gör- mezlikten geliyor. Değil elini sıkmak, göz göze gelmemeye özen gösteriyor. Basına yansıyan derin muhabbet 9. Cumhur- başkanı Süleyman Demirel ile Başbakan arasın- da geçiyor. Demirel’e Ürdün Veliahtı Prens Hasan, “Başba- kan’la hiç tanışmadım” demiş. Yanına gelen RTE’ye 9. Cumhurbaşkanı “Bak bu Prens Hasan” diyor. RTE, bilgiç tavrını hiç bozmadan: “Biliyorum” deyince, Demirel: “Ama o, seni tanımıyor” diye taşı gediğine ko- yuyor. Cenaze töreninden sonra Başbakan, yanında bakanları basının karşısına geçiyor ve “Yeni ana- yasa paketini mart ayı sonlarında TBMM’ye suna- caklarını” söylüyor. Açıkladığına göre bakanlar yeni anayasa ile ilgili görüşlerini (veya önerilerini) almak için Meclis’teki muhalefet partileriyle görüşecekler… hatta parla- mento dışı partilerle de temas kurulacak… böyle- ce geniş bir yelpaze gerçekleşecek… paket üze- rinde muhalefetle mutabakat sağlanacak, sağlan- maya çalışılacak! RTE muhalefeti mutabakata zorlamak (gözünü korkutmak) için TBMM’de gerekli sayıyı bulup anayasa değişikliklerini gerçekleştiremezse… hal- ka gideceğini açıklıyor. Fotoğrafta izlenen tabloyu göz önüne getirin şimdi ve: RTE’nin yargı ve orduyla ilgili düşüncelerini bi- len muhalefetin… RTE’nin hazırladığı veya hazırla- tacağı anayasa değişikliklerine evet diyeceğine yüzde bir olasılık tanıyabilir misiniz? Parçalı bu Meclis’te RTE iktidarı ile muhalefet arasında, değil anayasa değişiklikleri üzerinde, herhangi bir konuda birliktelik, mutabakat bekle- yebilir misiniz? RTE açıkça, örneğin Hâkimler ve Savcılar Yük- sek Kurulu’nu yargı erkinin önemli bir parçası ol- maktan çıkaracağını ilan ediyor. Muhalefet yargıyı siyasallaştırma operasyonunu onaylayabilir mi? RTE, HSYK’deki üye sayısını (hatta bir kısmını yargıçlıktan gelmeyenlerden atayarak) değiştirme- yi istiyor. Zira Başbakan’a göre yargı, yürütmenin (hükü- metin) bir kararını veya yasamanın (TBMM’nin) çı- kardığı bir yasayı silip atıyor. Örneğin Anayasa Mahkemesi parti kapatıyor. Hayır! Parti kapatma kararını parlamento vermeli, Anayasa Mahkemesi üyelerini Meclis seçmelidir. Yani? AKP çoğunluğu! “Bir siyasi partinin kapatılması noktasında iki du- dak arasından çıkacak bir sesle bu, bu ülkede ko- nuşulabiliyor” diyen RTE, kapatma kararını TBMM’nin almasını isterken elbette AKP çoğunlu- ğuna hükmeden olarak iki dudağı arasından çıka- cak bir karardan söz ediyor. Hükümetin (yürütmenin) aldığı kararlar, doku- nulmaz olmalı, yüksek yargının hışmına uğrama- malıdır. Referanduma götüreceği anayasa değişikliği ile yargının hesabını görecek, askerin yargılama yet- kisini elinden alacak! RTE’nin evde yaptığı hesabın referandumda ge- ri dönmesi olasılığı yok mu? Referandumu RTE cebinde keklik mi görüyor acaba? Ama referanduma götürülen konunun yüzde 51 oy alması gerekiyor. Referandum propagandasında sadece hükü- metin halkın önüne koyduğu anayasa değişikliği konuları tartışılmayacak… …partiler doğal olarak hükümetin son üç yıldır toplumun hemen her kesimine yaşamı dar eden icraatının tartışılması yolunu açacaktır. Referandum, güvenoyuna dönüşecektir. Halkımız anayasa değişikliğini en az yüzde 51 oyla reddetti mi… bu sonuç genel seçimde AKP’nin Abbas yolcu olacağını gösterecektir. Muhalefetin referandumu beklemekteki sabır- sızlığı bu yüzden! SAYFA 2 MART 2010 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Mart Oslo B -1 Helsinki K 2 Stockholm K -1 Londra B 10 AmsterdamY 7 Brüksel Y 7 Paris B 8 Bonn B 6 Münih B 4 Berlin Y 7 Budapeşte Y 12 Madrid Y 18 Viyana Y 9 Belgrad Y 12 Sofya Y 12 Roma Y 16 Atina PB 21 Zürih Y 8 Moskova B 4 Aşkabat Y 16 Taşkent PB 20 Bakû B 9 Bişkek PB 9 Tiflis Y 14 Kahire B 24 Şam B 20 İstanbul Y 12 Edirne Y 13 Kocaeli Y 16 Çanakkale Y 16 İzmir B 21 Manisa B 20 Denizli B 20 Zonguldak Y 14 Sinop Y 11 Samsun Y 15 Trabzon Y 13 Giresun Y 16 Ankara Y 17 Eskişehir Y 17 Konya B 18 Sıvas Y 13 Antalya B 19 Adana Y 18 Mersin B 19 Diyarbakır B 15 Şanlıurfa B 16 Mardin B 12 Siirt B 13 Hakkâri B 5 Van B 8 Kars B 7 Ülkemizin geneli çok bulutlu, İç Anado- lu’nun kuzey ve do- ğusu, Batı ve Orta Ka- radeniz, Doğu Anado- lu’nun batısı ile Afyon- karahisar, Kütahya, Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Ha- tay, Trabzon, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Adıyaman, Gaziantep ve Kilis çevreleri yağışlı geçecek. Yağışlar; Ba- tı Karadeniz ile Sam- sun çevrelerinde kuv- vetli olmak üzere yağ- mur ve sağanak şek- linde olacak. Kadir Topbaş Bey, ben sizi dindar bilirim ve şöyle düşünürüm; dindar biri kul hakkı yemez ve kötülük yapamaz. Oysa siz kötülük yapıyorsunuz, ne yazık ki bu kötülük hiçbir işinize yaramayacak. Evimin balkonunda bir kumru yuva yapmış, tek başına, sanırım sevdiği kumru ölmüş, beni uyutmuyor ve o kumrunun diliyle size seslenmek istiyorum: Kadir Bey, bir kere daha düşünün, hayatta vicdan diye bir şey de var! Çok ağır mevzulara girmişiz. Din ve Vicdan! Ben her zaman bizim ciddi bir din eğitiminden geçmediğimizi düşünürüm. Öyle, çünkü din, vicdan ve sorumluluk ister, sorgular ama bizde ne yazık ki bunlar yok. Dinin sadece oruç tutmak ya da beş vakit namaz kılmak olduğunu sanan sahte dincilerin olduğu bir ülkede vicdan da olamaz. Bizdeki gibi. O binayı alacaksınız, anladığım kadarıyla rant getirecek bir yerde. Özürlülerine insan gibi davranmayan bir ülkede bu rant kaç para? Size bir hikâye anlatmak istiyorum; Mehmet Ağar’ın kızı ölümcül bir hastalığa yakalanmıştı, Tanrım hiç kimseye bir çocuk ölümü göstermesin, ben o günlerde şöyle düşünmüştüm: Bir türlü ifade verilmeye çağrılmayan, üstelik bu ülkede bir yığın faili meçhul ölümleri bilen Mehmet Ağar, sevgili kızının ölümünden sonra değişecek, hepimizin bilmesi gereken ölümlerden söz edecek ve koskoca yetmiş milyondan özür dileyecek. Çünkü bir çocuğun ölümü insanı sarsar, hayata dair bütün bildiklerini değiştirir. Çünkü bir çocuğun ölümünden sonra hiçbir şeyin anlamı kalmaz. Ne yazık ki, bu düşünceler dindar olmayan benim vicdani sayıklamalarımmış. Mehmet Ağar hâlâ ifade vermeye çağrılmadı. Bildiği her şeyi saklayarak yaşamını sürdürüyor, bunların başında Uğur Mumcu cinayeti var; Uğur öldü gitti, canım benim, Mehmet Ağar yaşamını sürdürüyor. Nasıl bir yaşamsa! Kadir Bey, benimle yaşıtsınız, yani şunun şurasında bilemediğiniz on yıl ya da yirmi yıl yaşayacaksınız; bir insanlık yapın ve bu dernekten elinizi çekin! Lütfen! isilozgenturk gmail.com Din Vicdan Demektir / IŞIL ÖZGENTÜRK Baştarafı Arka. Sayfada ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danõştay 12. Dairesi, 4 Şubat 2010 tarihli Bakanlar Kurulu Kararõ’nõn, TEKEL işçilerinin de aralarõnda bu- lunduğu geçici personelin 4/C’ye geçiş için 30 günlük süre içinde ilgili kurumlara başvurmasõnõ öngören hükmünün yürütmesini durdurdu. Böylece işçiye getirilen süre sõnõr- landõrõlmasõ kaldõrõlmõş oldu. Tek Gõda-İş Sendikasõ’nõn dava di- lekçesinde, Türkiye Anayasasõ’nõn “Çalışma Hakkı ve Ödevi” başlõk- lõ 49. maddesinde “Çalışma, her- kesin hakkı ve ödevidir” hükmünün bulunduğuna dikkat çekilerek şu ifa- delere yer verildi: “Devletin, bu haktan yararlanmak isteyen per- sonel ile ilgili gerekli işlemleri te- sis etmesi açısından, başvurunun belirli bir süre ile sınırlandırıl- ması gerekli görülebilecektir. An- cak, başvuru için neden 30 günlük bir sürenin belirlendiğinin, açık- laması yoktur. Bu 30 günlük yasal süre içinde, işçiler, bir yandan iş- siz kalmanın getirdiği koşulları değerlendirecek, bir yandan da o güne kadar geçerli olan çalışma ko- şullarından tamamıyla farklı, hu- kuki statüsü/kimliği belirsiz, hu- kukiliği konusunda ciddi bir tar- tışma bulunan bir statüye geçme yönünde seçimde bulunacaklar- dır. Bakanlar Kurulu kararına dava açma süresi 60 gün olup, iş- çiler, pek çok yönden anayasa ve imzalanan uluslararası sözleşme- lere aykırı yönleri olan bu çalışma ilişkisine karşı dava açma ve açı- lacak davada verilecek karara gö- re, geleceklerini belirleyecek ka- rara varma şansına da sahip ola- bilmelidirler.” ‘Giderilmesi zor zararlar’ Dilekçede “İşçilerin, malul bir statüde çalışmaya zorlanması açık bir hukuka aykırılık olmanın öte- sinde, giderilmesi mümkün olma- yan zararlar doğurması kaçınıl- mazdır” denilerek dava açõlmõştõ. ANKARA /İSTANBUL (Cum- huriyet) - Tek Gõda-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa Türkel, Danõştay’õn kararõyla ilgili olarak “TEKEL mücadelesinde yeni bir süreç başlıyor. 4/C’yi kabul et- medik, bundan sonra da 4/C’yi yok edeceğiz” dedi. Türkel, Danõştay’õn, kararõnõn ar- dõndan Türk-İş Genel Merkezi önün- de toplanan işçilere seslendi. “İnan- dıklarını ve kazandıklarını” söy- leyen Türkel, “haklı olduklarını adaletin kabul ettiğini, iktidarın da kabul etmesini umdukları”nõ kaydetti. Buradan Türkiye’ye bir çağrõ yapmak istediğini belirten Türkel, şöyle konuştu: “Sendika- sına inanmış, dayanışma içinde olan TEKEL işçisi arkadaşları- mızdan 8 bin 300’ünden 3 bin ci- varında müracaat olmuş. 5 bin müracaat etmeyen arkadaşımıza çağrı yapıyoruz; şimdi onların günü. Danıştay’ın bizim itirazı- mızı kabul etmesiyle yeni bir sü- reç başlıyor. Bu süreç, 4046 sayı- lı yasada bize tanınan İş Kanunu tazminatını kullanabilme hakkı- dır.” Türkel, hükümete de bir kez daha çağrõda bulunmak istedikleri- ni ifade ederek, “Biz elimizi uzat- tık, özlük haklarımızın verilmesini bekliyoruz” diye konuştu. Türkel, bugün 10.30’da düzenleyecekleri ba- sõn toplantõsõyla yeni döneme ilişkin alacaklarõ kararlarõ, hedefleri ka- muoyuyla paylaşacaklarõnõ bildirdi. KESK Genel Başkanõ Sami Ev- ren de şunlarõ söyledi: “Mücade- lemiz bitmedi, yeni başlıyor. Hü- kümete düşen görev, haklılığımı- zı kabul edin, haklılığımızı teyit edin. Aksi takdirde bizim açı- mızdan söz bitmeyecektir. Noktayı koymak için 4/C’yi kaldırın.” 126 bin işçinin geleceği DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi de yaptõğõ yazõlõ açõklama- da “Şimdi sıra mücadeleyi geniş- letip büyütmekte” dedi. Çelebi, Danõştay’õn kararõnõ “4/C mağ- duru önceki 17 bin işçinin, mağ- dur duruma düşecek 126 bin iş- çinin de geleceğini etkileyen bir karar” olarak nitelendirdi. TEKEL işçilerine 4/C statüsüne geçmeleri için verilen süre bugün doluyordu Danõştay’dan müjde SİNTER İŞÇİLERİ DAVASI CİHAN ORUÇOĞLU Sinter Metal işyerinde örgütlendik- leri için işten çõkartõlan ve işe iade davasõnõn sonucunu uzun süredir bekleyen işçiler, kararõn bir kez daha ertelenmesine isyan etti. İşçiler, Üs- küdar 3. İş Mahkemesi’ni işgal et- mek istedi, polis müdahale etmesine üzerine işçiler, adliye önünde oturma eylemi yaptõ. DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, iş hukukunda işe iade davalarõnõn 2 ay içinde sonuç- lanmasõ gerektiğini belirterek “Mah- keme davayı uzattıkça işçilerin bekleme gücü tükeniyor. İşçiler in- tiharı düşünüyor. Burada özellikle sendikaya güvenin azaltılması amaçlanıyor” dedi. Dudullu Organize Sanayi Bölge- si’nde bulunan Sinter Metal işyerinde çalõşan 380 işçi, 18 Aralõk 2008 günü DİSK’e bağlõ Birleşik Metal-İş Sen- dikasõ’na üye olduklarõ için işten çõ- kartõldõ. Bunun üzerine başlayan hu- kuki süreç 455 gündür herhangi bir sonuca bağlanmadõ ve dün görülen dava da ağustos ayõna ertelendi. ‘Mahkeme tarafsız değil’ Karar üzerine fenalõk geçiren ve hastaneye kaldõrõlan işçilerin yanõ sõra çok sayõda işçi de mahkemeyi işgal etmek istedi, işçiler oturma eylemi yaptõ. İşe iade davalarõnõn iki aylõk sürede sonuçlandõrõlmasõ gerektiği- nin altõnõ çizen Çelebi, “Mahkeme heyeti tarafsızlığını ve objektif ka- rar kriterini yitirdi” dedi. Çelebi, kararõn uzamasõyla işçilerin bunalõma girdiğini kaydederek “Sendikal hare- kete de güven azaltılmak isteniyor. Sonuçlanmayan davalarla sendikal hareket içinden çıkılmaz bir hal al- dırılmak isteniyor” diye konuştu. ‘Mücadele bitmedi’ Danõştay’õn kararõnõn ardõndan konuşan sendika önderleri hukukun TEKEL işçisinin haklõlõğõnõ kanõtladõğõnõ söyledi Danıştay’ın kararının ardından çadırların- dan büyük bir sevinçle çıkan TEKEL işçileri de sloganlar atarak Türk-İş Genel Merke- zi önüne geldi. Burada alkışlar ve ıslıklarla sloganlarını sürdüren TEKEL işçilerinden bazıları gözyaşlarını tutamadı. Bu arada Uluslararası Taşıma- cılık Federasyonu ve Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası üye- leri TEKEL işçilerini ziyaret etti. Ezilenle- rin Sosyalist Partisi üyeleri de yaptıkları basın açıklamasının ardından Türkiye’nin çeşitli illerden topla- dıkları imzaları ver- mek üzere TBMM’ye gitti. (Fotoğraf: AA) Çadõrlardan yükselen sevinç... Kısa çalışma ödeneği 6 ay uzadı Tariş İplik’te acı son İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Tekstil sektörünün ya- şadõğõ krize bağlõ olarak geçen yõl üretimine geçici olarak ara veren Tariş Pamuk ve Yağlõ Tohumlar Birliği’ne bağlõ Çiğli’deki iplik ve dokuma fabrikasõ, kapõlarõnõ ta- mamen kapatõyor. Birlik yönetimi fabrikayõ tasfiye kararõ alõrken, yeniden işlerine dönmek isteyen yaklaşõk 600 kişi ise işten çõkarõl- dõklarõnõ dün fabrika önünde öğ- rendi. İşçiler karar karşõ kitlesel bir protesto gösterisi yaptõ. Fabri- ka, krize yenik düşmüş, birlik yö- netimi kõsa çalõşma ödeneğinden yararlanmak için başvurmuştu. Greve devam ediyorlar İstanbul Haber Servisi - İstanbul 2. İş Mahkemesi, Yar- gõtay’õn bozma kararõna uyarak, Turkuvaz Medya grubundaki “grevin durdurulmasõ yönündeki kararõn hukuken yok hükmünde olduğuna” karar verdi. Türkiye Gazeteciler Sendikasõ ise grev pankartõnõ, 4 Mart Perşembe gü- nü saat 12.30’da anõlan işyerleri- ne asacağõ bildirildi. ‘Kanı bozuk’ yargıda İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, AKP Çorum Milletvekili Ahmet Aydoğmuş’un “…Bütün pozitif değerleri halkõna sunuyor- sun. Oradan birileri çõkõyor bun- dan rahatsõzlõğõnõ ifade ediyor. Bu insanõn kanõ bu ülkenin, benim kanõmdõr ben sorarõm” sözlerin- den ötürü yargõya başvurdu. Ay- doğmuş hakkõnda 8 bin TL ma- nevi tazminat davasõ açan Soysal, davanõn kazanõlmasõ halinde para- yõ Balõkesir’in, Dursunbey ilçe- sinde meydana gelen grizu patma- sõnda ölen 14 maden işçisinin ai- lelerine vereceğini söyledi. Sağlıkçılara iyi haber ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Sağlõk-Sen Genel Başkanõ Önder Kahveci, taşra teş- kilatlarõnõn düzenlenmesinin ar- dõndan çalõşanlarõn maaşlarõndaki kayõplarõn sona ereceğini söyledi. Kahveci, yaklaşõk 35 bin sağlõkçõ- nõn maaşõ ve döner sermayeden alacağõ payõn yükseleceğini belir- terek, geçen süre içinde bu bö- lümden mezun olan sağlõk çalõ- şanlarõnõn maaşlarõnda 200-300 TL kayõp yaşadõklarõnõ bildirdi. Kahveci, isteyen her üye için bu konuda dava açacaklarõnõ bildirdi. Teknolojik diplomasi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõşişleri Bakanlõğõ, iletişim teknolojisinin sunduğu imkânlardan daha iyi yararlan- mak ve Türkiye’nin uluslararasõ konulardaki görüşünü daha fazla kişiye aktarmak için sosyal pay- laşõm ağlarõna girdi. Dõş politika- larõnõ daha geniş çevrelerde çeşit- li iletişim ağlarõyla paylaşan ABD, İngiltere gibi kamu diplo- masisi yürütme kararõ alan Dõşiş- leri Bakanlõğõ, ilk kez Facebook ve Twitter’da sayfa açtõ. 13. Ağır Ceza’dan 12.’ye İstanbul Haber Servisi - Duruşmalarõ yapõlan “Ergenekon” dava dosyalarõnõn onaylõ örnekle- ri, “Poyrazköy’de bulunan mü- himmat” ve “amirallere suikast” iddialarõna ilişkin davalara baka- cak olan İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mah- keme, İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nden iddianameleri göndermesini öngörmüştü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu, kõsa çalõşma ödeneğinin süresini 6 ay daha uzatma kararõ aldõ. Bakanlar Kurulu toplan- tõsõ sonrasõ açõklamalarda bulunan Başbakan Yardõmcõsõ ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, hayvancõlõğa verilen desteğin toplam tarõmsal destek içerisindeki payõnõn yüzde 20’ye çõkarõla- cağõnõ söyledi. Çiçek, anayasa değişikliğine iliş- kin bu ay içerisinde bir teklifin TBMM’ye sunu- lacağõnõ belirtti. Danõştay’õn 4-C kararõ ve Baş- bakan Tayyip Erdoğan’õn TEKEL işçilerine müdahale edileceği yönündeki sözlerinin anõm- satõlmasõ üzerine de, “Bizim ülkemizde aklı ve- ren çok olur da ekmeği veren az olur” dedi. Çiçek, başka bir soru üzerine de ABD senatosun- da oylanacak sözde Ermeni soykõrõmõ tasarõsõnõn geçmesinin ilişkilere zarar vereceğini söyledi. GEREKÇE: HUKUKA UYARLIK GÖRÜLMEMİŞTİR Danıştay’ın 1’e karşı 4 oyla aldığı kararının gerekçesinde, dava konu- su 4 Şubat 2010 günlü kararda 3 Mayıs 2004 tarihli Bakanlar Kurulu kararında yer almayan yeni düzenlemelerin yer aldığının görüldüğü kay- dedildi. “İşçilerin geçecekleri statüyü inceleme ve hak arama özgürlü- ğü yönünden karar verebilmelerine olanak sağlayacak yeni bir süre sap- tanması gerekirken, düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir” denildi. Fotoğraf:HİCRANÖZDAMAR Karar yeniden ertelendi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle