Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
2 MART 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Demokrat Başbakan
Gazete patronlarından, köşe yazarlarını dene-
timleri altına almalarını isteyen Başbakan’a dün
iki gazetenin çizerinden gelen dokundurmayı
gördünüz mü?
Hürriyet’in deneyimli karikatüristi Latif
Demirci, Oktay Ekşi’nin pazartesi günleri boş
bıraktığı Başyazı köşesini, elinde dolmakalem tu-
tan Erdoğan’ın portresi ile doldurmuştu. İki lafın-
dan birisi demokratik açılım olan Başbakan, “Ya-
az Satırbaşı!” diye dikte ettiren buyurgan bir ki-
şi konumdaydı.
Dün birinci yılını dolduran HaberTürk’ün genç
çizeri Mehmet Çağçağ da davasız bir yıl geçir-
menin koşulunu, çalışma odasına giren Başba-
kan’dan gelen “Akıllı ol! Bismillah de! Dikkatli
çiz!” emirlerine uymak olarak sıralamıştı.
Başbakan, iktidarının yedinci yılında, ülkenin
tüm kurumlarına karşı açtığı savaşı arttırarak sür-
dürüyor. Gazete patronlarına yönelen ağır vergi
cezaları ve öteki mali baskıların, sadece hedefle-
nenlerle sınırlı kalmadığı; yazılı ve görsel basının
hemen tümüne yakınının iktidarın etkisi altına
alındığını görmek için manşetlere, haberlerin veri-
liş biçimlerine bakmak, televizyonların haber
programlarında iktidar borazanlığını üstlenmiş
akıl satıcılarının söylediklerini izlemek yeterli değil
midir?
Günümüzün andıççısı mı?
Başbakan’ın “hizaya gelmeyen köşe yazarla-
rı”nın işlerine son verilmesine kadar uzanan is-
tekleri, 13’üncü yıldönümünü geride bıraktığımız
ünlü 28 Şubat’ta benzer isteklerini gazete pat-
ronlarına yansıtan o iki emekli generalin tutumları
ile birebir örtüşüyor. Yoksa günümüzün andıççısı
mı olmak istiyor Erdoğan?
Ama, 28 Şubat’ı, kişi hak ve özgürlüklerini sı-
nırlayan bir kara leke olarak göstermek için ön-
ceki gün Ankara ve İstanbul’da gösteriler ya-
panlar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin
kişilerin iletişim haklarını güvence altına alan hü-
kümlerini hiçe sayan bu tutum karşısında kıllarını
kıpırdatmayı düşünmek bile istemiyorlar.Hükü-
met üyeleri ile sivil, asker bürokratları, “Bakanı-
ma söyledim”, “Genelkurmay Başkanımla
görüştüm”, “Valim, Genel Müdürüm dediler
ki..” türünden söylemler ile doğrudan kendi buy-
ruğu altında gören Erdoğan’ın, dördüncü kuvvet
olarak tanımlanan basının tümünü “medyam” di-
ye tanımlayabileceği günleri hayal ettikçe, inanı-
yorum ki nabız artışı çoğalıyor, kan dolaşımı hız-
lanıyor.
‘Benim yargım’ demek için hazırlık
Bu kadarı da “demokrat başbakanımız” için ye-
terli olmayacağı için, mart ayında parlamentoda
görüşülmesine başlanacağını söylediği anayasa
paketini görücüye çıkarmadan önce yaptığı “be-
yin fırtınalaması” sırasında, yargıya yeni bir elbise
giydirirken, neler yapılması gerekeceğinin de
ipuçlarını veriyor.
“Siyasal partiler yargı tarafından kapatılma-
sın” türünden bir görüşü savunacağı yerde, bu
durumda söz sahibinin yasama organı olmasının
daha doğru olacağını söylüyor. Bu görüşünü de
Avrupa Birliği ülkelerinin bazılarında var olduğu-
nu naklen duyduğu müktesebata bağlıyor.
Ancak, o ülkelerdeki yasama organlarını oluş-
turan genel seçimlerde böylesine yüksek barajın
bulunmadığını, dahası milletvekilliği adaylarının li-
derler ya da onların denetimi altında oluşan yö-
netim kurullarınca değil, geniş kitleler tarafından
seçimle belirlendiğini anımsamak istemiyor.
Dahası, parlamentonun yasama görevinin sı-
nırlarını geçerek yürütme erkinin, daha da kötüsü
yargı organının işlevlerini üstlenmesinin sakınca-
larını göz ardı ediyor.
Öyle anlaşılıyor ki Nisan 1960’ta, benzer bir
uygulamayı Tahkikat Encümeni adı altında Yasa-
ma Organı’nın içinden oluşturarak “..CHP ve bir
kısım matbuat hakkında” soruşturma yapmaya
kalkışan Demokrat Parti çoğunluğunun yaptığı
yanlışın Türkiye’ye nelere mal olduğunu Başba-
kan’a anlatan olmamış!
Yeni anayasa paketinin neleri içereceğinin he-
nüz belirli olmadığını AKP Grup Başkanvekillerin-
den Suat Kılıç’ın dün televizyonlara söyledikle-
rinden öğreniyoruz. Ama Başbakan, Adalet Ba-
kanı’nın yüksek yargı organlarını nezaketen zi-
yaret ederek onlardan görüş istediklerini, öylece
kendilerine düşen görevi yaptığını savunuyor.
Benzer bir ziyaretin muhalefet partilerine de yapı-
lacağını da söylüyor.
Ancak demokrasinin başlıca kuralları arasında
diyaloğun bulunduğunu bilmezden gelerek parti-
lerin kapılarını kendi dışındaki yetkililerin çalaca-
ğının haberleri de veriliyor. Daha şimdiden Bey-
efendi’nin “lider lidere baş başa” görüşmelere
niyeti olmadığının haberleri ötekilere iletilmiş olu-
yor.
Nerede kalmış uzlaşma, ikna gibi o eski yön-
temler? Bir anayasa teklifinin yasalaşması için
gerekli sayısal çoğunluğun sağlanmasından çok,
Erdoğan’ın bu Balyoz türünden senaryoların sağ-
ladığı karmaşalı ortam içinde referandum adı al-
tında sandık yöntemini yeğleyeceği seziliyor.
O referandumun ateşi istenildiği gibi olursa,
sandıklardan yeni bir anayasadan daha çok “tek
adama evet”i çıkartmak...
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Hâkimler
ve Savcõlar Yüksek Ku-
rulu (HSYK) tarafõndan
yetkilerinin kaldõrõldõğõ
gece, Erzincan Baş-
savcõsõ İlhan Ciha-
ner ile ilgili dos-
yayõ İstanbul’a
gönderen savcõ
Osman Şa-
nal’õn yetkisiz-
lik kararõnõ 61 sayfa yazdõğõ ortaya çõk-
tõ. Şanal bir yetkisizlik kararõndan çok
iddianame görüntüsündeki kararõnda,
Cihaner, 3. Ordu Komutanõ Orgeneral Sal-
dıray Berk, MİT ve jandarma yetkilile-
rinin amacõnõn, Ergenekon kapsamõnda
son yõllarda bulunan mühimmatlarõ em-
niyetin koydurttuğu izlenimini yaratmak
olduğunu savundu.
Cumhuriyet, Şanal’õn, HSYK tara-
fõndan yetkisinin kaldõrõlõğõ gece İstanbul Sav-
cõlõğõ’na hitaben yazdõğõ 61 sayfalõk yetkisiz-
lik kararõna ulaştõ. Yetkisizlik kararõnõn 40 say-
falõk bölümü, gizli tanõk anlatõmlarõnõn öze-
tinden oluştu. Şanal’õn kararõnda 16 şüphelinin
ismine yer verilirken ilk sõrayõ Cihaner aldõ.
Şüphelilerden 16.’sõ ise “meçhul sanık” ola-
rak geçti. Şanal’õn Erzurum’da yaşanan olay-
lara ilişkin tartõşma yaratacak çarpõcõ iddiala-
rõndan bazõlarõ şöyle:
Gülen’e örgüt muamelesi yapacak-
lardı: MİT’in kullandõğõ eleman, özellikle Gü-
len grubuna yönelik olarak da kullanarak, İr-
ticayla Mücadele Eylem Planõ’nõ hayata ge-
çirmek amacõyla cemaatin evlerine ve ku-
rumlarõna silah, uyuşturucu, vs. suç olan eşyalarõ
koydurup diğer örgüt mensuplarõ olan olan İl-
han Cihaner ve jandarma kanalõyla eşzaman-
lõ operasyon yaptõrarak, bu gruplarõn silahlõ te-
rör örgütü olduklarõnõ ortaya koymayõ amaç-
lamõşlardõr.
Şüphelilerin suni delil yaratõp suçsuz ol-
duklarõnõ bildikleri kişi ve/veya kurumlara
haksõz ve hukuka aykõrõ olarak terör örgütü
muamelesi yapmak istedikleri anlaşõlmõştõr.
Şanal’dan AKP’ye selam: Ergenekon te-
rör örgütü, tehlikeli bir terör örgütü olarak kar-
şõmõza çõkmaktadõr. Öyle ki Türkiye Cumhu-
riyeti’ne başbakanlõk ve cumhurbaşkanlõğõ gi-
bi en üst düzeyde görev yapmõş kişiler dahi bu
örgütün varlõğõ konusunda birtakõm bilgilere
ulaşmõşsalar da örgütün büyüklüğü ve bir ah-
tapot gibi hemen tüm devlet hiyerarşisine el at-
mõş bulunmasõ gibi nedenlerle bu örgütün
üzerine gitmek isteyenleri gerçekten ürkütmüş,
bundan dolayõdõr ki son yõllara kadar hiç kim-
se tarafõndan bu terör örgütü ile ilgili bir yasal
işlem başlatõlamamõştõr. Devlet içinde sahip ol-
duğu olağanüstü yapõlanmasõ sayesinde de
bu örgüte yönelik herhangi bir yetkili tarafõn-
dan bir işlem yapõlmak istendiğinde derhal il-
gili kişinin önü kesilmiş ve hatta 1978 yõlõnda
bu örgüte yönelik yasal işlem sürecine başla-
tan Ankara Cumhuriyet Savcõsõ Doğan Öz’ü öl-
dürülmesinde görüldüğü gibi çok acõmasõz bir
şekilde varlõğõnõ ortadan kaldõrabilmektedir.
Balyoz’da tutuklamaya itiraz
İstanbul Haber Servisi - ‘Balyoz’ soruştur-
masõnda tutuklanan emekli kurmay albay Bülent
Tunçay’õn avukatõ Ali Rõza Dizdar, müvekkilinin
serbest bõrakõlmasõnõ talep etti. Dizdar, suçlularõn
Genelkurmay’õn onayõ, Kara Kuvvetleri Komu-
tanlõğõ’nõn emri ile yapõlan “Seminer ve Harp
Oyunlarõ”na katõlanlar olduğuna dikkat çekti.
Tümgeneraller İhsan Balaban ile Bekir Memiş’in
avukatlarõ da tutuklama kararõna itiraz etti.
3 ATK görevlisine soruşturma
İstanbul Haber Servisi - “İrtica İle Müca-
dele Eylem Planõ”ndaki õslak imzanõn Albay Dur-
sun Çiçek’in el ürünü olduğu yönünde ilk raporu
veren 3 Adli Tõp Kurumu (ATK) uzmanõ hakkõn-
da soruşturma başlatõldõ. Bakõrköy Cumhuriyet
Savcõsõ Rahmi Tan, Prof. Dr. Hüseyin Bülent
Üner, Lokman Başer ve Mehmet Akõn’õn ifadele-
rini aldõ. Bilgisine başvurulan ATK Başkanõ Ha-
luk İnce “İnceleme yapõlacak belgede görev ala-
cak diğer uzmanlarõ, Üner tayin etmiştir” dedi.
Genelkurmay, Albay Çiçek için askeri savcõlõğõn tutuklama istediğini ancak mahkemenin kabul etmediğini açõkladõ
‘Bazõ deliller elde edildi’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel-
kurmay Başkanlõğõ, “İrticayla Mücadele Ey-
lem Planı”nõn altõnda imzasõ olduğu iddia edi-
len Kurmay Albay Dursun Çiçek hakkõnda “söz
konusu belgenin ıslak imzalı aslının mevcu-
diyeti iddialarını doğrulayabilecek bazı de-
lillerin elde edilmesi nedeniyle”, Genelkurmay
Askeri Savcõlõğõ’nca verilen “Kovuşturmaya
yer olmadığı kararı”nõn kaldõrõldõğõnõ bildir-
di. Genelkurmay, Albay Çiçek’in tutuklama ta-
lebiyle askeri mahkemeye sevk edildiğini, dün
Genelkurmay Askeri Mahkemesi tarafõndan
tutuklama talebinin reddine karar verildiğini açõk-
ladõ. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn saat 20.50’de
internet sitesine koyduğu 6 maddelik bilgi no-
tunda şöyle denildi:
“1. Yürütülen bir soruşturma kapsamõnda, bir
şüphelinin bürosunda yapõlan aramada ele ge-
çirilen ve bilahare 12 Haziran 2009 tarihinde bir
gazetedeki habere konu olan fotokopi belgeye
ilişkin yapõlan inceleme sonucunda, Genelkur-
may Askeri Savcõlõğõ tarafõndan 24 Haziran 2009
tarihinde “Kovuşturmaya yer olmadığı ka-
rarı” verilmişti.
2. Sayõn Genelkurmay Başkanõ tarafõndan, 26
Haziran 2009 tarihinde yapõlan basõn toplantõ-
sõnda; “Kovuşturmaya yer olmadığı kararı ke-
sin değildir. Biz hukuk devletiyiz. Hukuk dev-
leti ilkelerine de sadığız. Bu belgenin doğru
olduğuna ilişkin yeni delil, bilgi, emare vs. çı-
karsa elbette bu soruşturma tekrar açılabi-
lir” şeklinde açõklamalarda bulunulmuştu.
3. 26 Ekim 2009 tarihinde bazõ gazetelerde söz
konusu belgenin õslak imzalõ aslõnõn bulundu-
ğuna ilişkin haber ve iddialarõn yer almasõ
üzerine, Genelkurmay Başkanlõğõ Askeri Sav-
cõlõğõ tarafõndan yeniden soruşturma başlatõlmõştõ.
4. 16 Şubat 2010 tarihinde İstanbul Cumhu-
riyet Başsavcõlõğõ tarafõndan “belge”nin Ge-
nelkurmay Askeri Savcõlõğõ’na gönderilmesini
müteakip, söz konusu belgenin õslak imzalõ as-
lõnõn mevcudiyeti iddialarõnõ doğrulayabilecek
bazõ delillerin elde edilmesi nedeniyle, 24 Ha-
ziran 2009 tarihli karara esas teşkil eden ge-
rekçelerin yapõlmakta olan soruşturmada ge-
çerliliğini yitirmiş olduğu dikkate alõnmõş ve Ge-
nelkurmay Askeri Savcõlõğõ’nca verilen “Ko-
vuşturmaya yer olmadığı kararı” kaldõrõl-
mõştõr.
5. Bu kapsamda devam olunan soruşturma sõ-
rasõnda, ifadesi askeri savcõlõk tarafõndan yeni-
den tespit edildikten sonra, Dz. P. Kur. Alb. Dur-
sun Çiçek tutuklama talebiyle askeri mahkemeye
sevk edilmiş ve 01 Mart 2010 tarihinde Genel-
kurmay Askeri Mahkemesi tarafõndan tutukla-
ma talebinin reddine karar verilmiştir.
‘Yargı süreci sabırla beklenmeli’
6. Soruşturmaya askeri savcõlõk tarafõndan de-
vam edilmektedir. Herkesin; soruşturmanõn
gizliliği ve masumiyet ilkelerine saygõlõ olma-
sõnõ, bu bağlamda sorumlu hareket etmesini ve
yargõ sürecinin sonucunu sabõrla beklemesini bir
kez daha hatõrlatmakta yarar görülmektedir
Yetkileri elinden alındıktan sonra Başsavcı Cihaner’le ilgili dosyayı apar
topar İstanbul’a gönderen savcı Şanal’dan iddianame gibi yetkisizlik kararı
Şanal’dan AKP’ye selam
EMİNAĞAOĞLU’NU
YARGITAY YARGILAYACAK
? ‘Yargı görevi yapanı etkileme’ iddiası
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kõrõk-
kale Ağõr Ceza Mahkemesi, Yargõtay Cum-
huriyet Savcõsõ ve eski YARSAV Başkanõ
Ömer Faruk Eminağaoğlu hakkõnda Sin-
can 1. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan ve-
rilen “kovuşturma açılmasına yer olma-
dığına” ilişkin karara yönelik Sincan Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’nõn yaptõğõ itirazõ kõs-
men kabul etti. Mahkeme, Eminağaoğ-
lu’nun, “yargı görevi yapanı etkileme”
suçundan yargõlanmasõna hükmetti. Emina-
ğaoğlu, Yargõtay’õn ilgili ceza dairesinde
yargõlanacak. Kararõ değerlendiren Emina-
ğaoğlu “Anıtkabir’e gitmenin suç olduğu
bir ülkede yargılanmaktan onur duya-
rım. Bu çağda bu suçlamalardan dolayı
yargılanmak olacak iş değil. Başka açık-
laması yok. Yargı çalışanlarını bu karar-
larla sindirmeye çalışıyorlar” dedi.
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cum-
huriyet Başsavcõsõ Aykut Cengiz Engin,
polis ve askere “Balyoz soruşturmasını
yürüten savcıların talimatlarında baş-
savcı vekilinin izması yoksa, iade edin”
uyarõsõnda bulundu.
Başsavcõ Engin, il emniyet müdürlüğü ve
İstanbul merkez komutanlõğõna gönderdiği
27 Şubat tarihli “gizli ve ivedi” ibareli ya-
zõsõnda, “Balyoz” soruşturmasõnõ sürdüren
savcõlardan gelecek tüm davetiye, celp-çağ-
rõ, arama, yakalama ve gözaltõna alõnma is-
teklerinde başsavcõ vekillerinden birinin
“uygun görüldü” şerhi ve imzasõ bulun-
masõ gerektiğini bildirdi.
Eski 1. Ordu Komutanõ Çetin Doğan’õn
avukatõ Celal Ülgen, “Geç kalmış bir gö-
rev tanımı olarak kabul ediyorum. İki
şey var. Sanki bundan sonra yapılacak
işlemleri bana sorun gibi bir anlam çıkı-
yor. İkincisi de geçmişe etkide birtakım
hukuka aykırılık sezmiş ise bunlar bir
daha olmasın demek istiyor” dedi.
‘İzin almak zorunda değiller’
Orgeneral İbrahim Fırtına’nõn avukatõ
Hasan Fehmi Demir de, “Paşaların göz-
altına alınması kararını diğer savcılar
vermiştir. Turan Çolakkadı’nın dahi ha-
beri yoktur. İfade alma yetkileri olmadı-
ğı halde üç gün gözaltında tuttular. Bu-
nun yarattığı sıkıntıdır. Biliyorum ki
Başsavcı Vekili’nin ifadesi alması gere-
ken kişilerle ilgili işlemlere bile diledikle-
ri şekilde yön veriyorlar” dedi. Eski cum-
huriyet savcõsõ Gültekin Avcı ise talimatõn
yasaya aykõrõ olduğunu belirterek “Savcı-
lar cumhuriyet başsavcısından veya baş-
savcı vekilinden izin almak zorunda de-
ğildir. CMK’de asıl olan savcıdır. Baş-
savcı veya vekili, savcının gözaltına alma
kararlarına müdahale edemez” dedi.
Sızdıranlar hakkında işlem başlatıldı
Konuyla ilgili sorularõ yanõtlayan Engin
“Bu yazıları da basına sızdıranlar hak-
kında kanuni gereğine tevessül edilmiş-
tir” dedi. Engin, “Yazıya neden gerek du-
yuldu” sorusunu ise yanõtsõz bõraktõ.
‘İMZA YOKSA İADE
EDİN’ UYARISI
3. KEZ İTİRAZ EDİLDİ
? Başsavcı Aykut Cengiz Engin
‘Birinci şüpheli Berk’
Cihaner’in şüpheli olarak yer aldõğõ Erzincan’daki Ergenekon iddianamesi kabul edildi
ERZURUM (Cumhuriyet) -
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet
Savcõlõğõ’nca hazõrlanan Erzin-
can’daki “Ergenekon soruştur-
ması” iddianamesi, Erzurum 2.
Ağõr Ceza Mahkemesi’nce kabul
edildi. İddinamede, sanõklar “Si-
lahlı terör örgütüne üye olma,
birden fazla kişiyi tehdit, iftira
ve resmi belgede sahtecilik”le
suçlanõrken, 3. Ordu Komutanõ
Orgeneral Saldıray Berk 1. şüp-
heli, Erzincan Cumhuriyet Baş-
savcõsõ İlhan Cihaner ise 2. şüp-
heli olarak yer aldõ.
Özel Yetkili Cumhuriyet Sav-
cõlõğõ’nca hazõrlanan iddianame,
dün Erzurum 2. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’ne sunuldu. Mahkeme
yaptõğõ incelemenin ardõndan id-
dianameyi kabul etti. İddianame-
de, 3. Ordu Komutanõ Orgeneral
Saldõray Berk 1. şüpheli olarak yer
alõrken, Cihaner 2. şüpheli, Er-
zincan İl Jandarma Alay Komu-
tanõ Albay Ali Tapan 3. şüpheli
olarak yer aldõ. 61 sayfalõk iddia-
namede, sanõklar “silahlı terör
örgütüne üye olma, birden faz-
la kişiyi tehdit, iftira ve resmi
belgede sahtecilik, Fethullah Gü-
len cemaatinin evlerine delil
koyup operasyon yapmakla,
‘İrticayla Mücadele Eylem Pla-
nõ’nı Erzincan’da uygulamakla”
suçlanõyor. 3. Ordu Komutanõ
Orgeneral Saldõray Berk’in ifa-
deye çağrõlõp çağrõlmamasõna da-
vanõn görüleceği 2. Ağõr Ceza
Mahkemesi karar verecek.
Yargıtay’a gönderildi
Öte yandan, Özel Yetkili Cum-
huriyet Savcõlõğõ’nõn Cihaner’in
görev başõnda işlediği iddia edi-
len suçlarla ilgili dosyayõ, Yargõ-
tay’a gönderdiği öğrenildi.
Erzincan’da Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda 27 Ekim
2009’da DSİ’de bulunan mü-
himmatõn ardõndan, 1’i emekli 7
asker, 3 MİT görevlisi ve son ola-
rak da 17 Şubat’ta Erzincan Cum-
huriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner
“Ergenekon terör örgütüne üye
olmak, resmi evrakta sahtecilik,
iftira ve tehdit” suçlarõndan tu-
tuklanmõştõ. Cihaner’in Erzu-
rum’daki özel yetkili savcõ Os-
man Şanal tarafõndan sorgulan-
masõ yetki aşõmõ tartõşmasõnõ baş-
latmõş, ardõndan Hâkimler ve
Savcõlar Yüksek Kurulu, savcõ Şa-
nal’õn özel yetkilerini kaldõrmõş-
tõ. Yüksek yargõyla hükümet ara-
sõnda patlak veren kriz sonrasõ, so-
ruşturmayõ özel yetkili savcõ En-
der Karadeniz üstlendi.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Ciha-
ner’in avukatı Turgut Kazan, müvekkilinin
tutukluluk haline 3. kez itiraz etti. Kazan,
tahliye talebini içeren dilekçeyi Erzurum
Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekili
Taner Aksakal’a iletti. Kazan’ın 22 Şubat
günü verdiği dilekçeye Cumhuriyet Baş-
savcı vekili Taner Aksakal’ın, “Şüphelinin
aleyhine olan delillerin büyük çoğunlukla
toplanmış ve sabit ikametgâh sahibi olması
nedeniyle yurtdışına çıkma yasağı konula-
rak tahliyesine karar verilmesi” talebine
karşın, Hâkim İsmail Şahin, “Kuvvetli suç
şüphesinin varlığı, mevcut delil durumu,
tutuklu kaldığı süre, delilleri karartma
şüphesi bulunması”nı dikkate alarak baş-
vuruyu reddetmişti. Cihaner ile ilgili üçün-
cü başvuruya ise 2. Ağır Ceza Mahkemesi
hâkimi Ali Kaya’nın bakacağı belirtildi.
Cihaner’in avukatı Ka-
zan, adliyeye gelerek
müvekkilinin tutuklulu-
ğuna itiraz etti. (AA)
İrticayla Mücadele Planõ, Taraf ga-
zetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sa-
yõsõyla gündeme gelmişti. Belgede,
“AKP ve Fethullah Gülen cemaa-
tini yıpratmak için yapılması ge-
rekenler” sõralanõyordu. “AKP ve
Gülen’i Bitirme Planı” başlõklõ ha-
berde, İstanbul Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõ’nca yürütülen Ergenekon so-
ruşturma kapsamõnda tutuklanan
avukat Serdar Öztürk’ün ofisinde
yapõlan aramada ele geçirildiği iddia
edilen bir belgeye istinaden, Genel-
kurmay Harekât Başkanlõğõ Bilgi
Destek Dairesi 3. Bilgi Destek Şube
Müdürlüğü’nde “İrtica ile Mücade-
le Eylem Planı” adõ altõnda bir ça-
lõşma yapõldõğõ belirtiliyordu. Çalõş-
mayõ içeren belgenin altõnda 3. Bilgi
Destek Şube Müdürü Deniz Kur-
may Albay Dursun Çiçek’in paraf
ve imzasõnõn bulunduğu iddia edil-
miş ve belgeye ait fotokopiler yer
almõştõ. “İrtica Eylem Planı”, aylar
sonra bir subayõn savcõlara gönder-
diği “orijinal belge” ve beraberin-
deki ihbar mektubuyla tekrar günde-
me gelmişti. Belgeyi gönderen su-
bay, “Tartışmaların başladığı dö-
nemde Albay Dursun Çiçek’in
odasındaki belgelerin imha edildi-
ğini, kendisinin sadece bu belgeyi
kurtarabildiğini” yazmõştõ. Bu sü-
reçte Albay Çiçek iki kez tutuklanõp
serbest bõrakõlmõştõ. Fotokopi belge-
lerin ardõndan kovuşturma olmadõ-
ğõna karar veren askeri savcõlõk, ye-
niden soruşturma başlatarak “ıslak
imzalı” belgeyi İstanbul Cumhuri-
yet Savcõlõğõ’ndan istemişti.
SUÇLANAN ALBAY ÇİÇEK İKİ KEZ TUTUKLANIP SERBEST BIRAKILDI KAYACAN: DOSYA KAPANMADI
Askeri Yargõtay Onursal Üyesi Ali Fa-
hir Kayacan, “Gelen ıslak imzalı bel-
geyi inceleyen Jandarma Kriminal
Dairesi’nin, imzanın Dursun Çi-
çek’in el ürünü olduğuna kanaat ge-
tirdiği anlaşılıyor. Bunun üzerine
‘kovuşturmaya yer olmadõğõ’ kararı
kaldırılarak, soruşturma yeniden
başlatılmıştır” dedi. Tutuklama kararõ-
nõn suç işlendiğine dair kuvvetli şüphe
bulunmasõ, kaçma ve delilleri karartma
ihtimali olduğu durumlarda uygulandõ-
ğõnõ belirten Kayacan, “Daha önce
birkaç kez ifadeye çağrılan Dursun
Çiçek kaçmayarak ifade vermiştir.
Delil olarak gösterilen ıslak imzalı
belge de eldedir. Yani delil karartma
ihtimali de yok. Tutuklanmaması,
dosyanın kapatıldığı ve yargılama ol-
mayacağı anlamına gelmez” dedi.
İrticayla Mücadele
Eylem Planı’nın altın-
da imzası olduğu öne
sürülen Albay Çiçek.