25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 17 MART 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT mehmetali06168@hotmail Teknoloji, binlerce kilometre ötedeki bir karanlık elin, bilgisayarın tuşlarıyla oynayarak ülkenizde karmaşa çıkartmasını sağlayacak kadar ilerlemiş ise, darbecileri illa aramızda aramanız neyi değiştirir ki? 10 Mart gecesinden bu yana, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nı da, doğal olarak devletin tüm güvenlik örgütlerini de uğraştırması gereken, 06 BJ 9915 plakalı kamyon olayından, ilgililerin elinde ne var?Ankara Emniyet Müdürlüğü, Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü’ne 10 Mart günü saat 15.57.17’de gelen ve “Çok önemli, lütfen bakınız” uyarısını taşıyan bir e- posta iletisi. İletide, plakasının verildiği kamyonda silah ve bomba taşındığını bildirmekle yetinilmiyor. Arınç’a suikast yapılacağı iddiasının yönetim adresi olarak gösterilen “Seferberlik Tetkik Kurulu”nun kullanmış olduğu sivil personelden toplanan kirli silahların, elden geçirilerek namluları temizlendikten sonra seri numaralarının da değiştirilerek Doğu ve Güneydoğu’daki Nevruz kutlamalarına gelenlere karşı kullanılacağı, öylelikle ortalığın kana bulanacağından söz ediliyor. Dahası, o kamyonda bulunan uzun namlulu silah taşıyan sivil giysili subay kimlikli kişinin gerekirse çatışmaya girmeye hazır olduğu uyarısı da, güvenlik güçlerinin arama sırasında ellerinin her an tetikte olmasını sağlamak için ekleniyor. Uğur Dündar, Star TV’nin haber bülteninde, önceki gece birbirini izleyen darbe girişimleri iddialarını, Genelkurmay Başkanı’nın son açıklamalarını da değerlendirirken, askerin en büyük korkusunun, ülkedeki istikrarı bozmak amacıyla, yabancı odaklar aracılığı ile güvenlik güçleri arasında çatışma yaratma çabasından geldiğini söylüyordu. TSK’den ‘aman itidal’ uyarıları Bu komplo girişimlerini önlemek için, TSK’nin kendi mensuplarına sürekli uyarılarda bulunularak soğukkanlılık öğüdü verildiği, Çukurambar olayında da, bu kamyon araması sırasında da askerlerce aynı yöntemlerin uygulanmasının istenildiği de, o haber bülteninde yinelendi. Yazının üst bölümünde sözünü ettiğim e- posta iletisinde sözü edilen “kamyondaki sivil giysili, subay kimlikli uzun namlulu silah taşıyan adama dikkat” uyarısının, olay yerine gönderilen emniyet güçlerinde haklı olarak neden olduğu gerilim, iletiyi yazan kişinin kirli amaçları karşısında tarafların, yani kamyonda bulunan TSK mensuplarıyla, yolu keserek onları arama için emniyete götürmekle görevli polislerin karşılıklı sağduyulu davranışlarıyla tehlikeli boyutlara varmadan giderildiği anlaşılıyor.Tanrı korusun. Ya taraflardan birisinin eli, kazara silahının tetiğine gitmiş olsaydı da; ülke ve tüm dünya, kendi askeri ile polisi arasında çıkacak bir çatışmayı arama yerinden naklen yayın yapan TV’lerden izleyecek değil miydi? Dahası o çatışma Gölbaşı’ndaki ile sınırlı mı kalacaktı? Yoksa?.. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, söz konusu alarm iletisinin ABD’den gönderildiğini belirlediğini öğreniyoruz. Aynalı hacker yöntemi gibilerden ancak bilgisayar teknolojisini çok iyi özümsemiş kişilerin anlayabileceği bir yöntem ile Atlantik ötesinden bizim başkentimize ulaşan o iletinin adresi, “mehmetali06168@hotmail” olarak görünüyor. Gerçekte kim bunlar? Mehmet Ali kim? İletiyi gönderen kişi gerçekten bu adın sahibi mi? Öyleyse nerede oturuyor? İletiyi nereden postalamış? Bir dönemlerin, Hollywood yapımı “Görevimiz Tehlike” dizilerinden en az birisini kapsayacak kadar çetrefil olan bu soruların yanıtı, “Hotmail ileti kanalının ünlü Microsoft’a bağlı olduğu” bildirilerek veriliyor. Microsoft’un kendi kanallarını kullanan kişilerin adreslerini de, ancak CIA ya da FBI’nın yazılı isteği üzerine deşifre edebileceği de tek tamamlayıcı bilgi. Türkiye ne yapmalı? Her isteyen değil, ancak devlet adına CIA’ya ya da FBI’ya başvurulabileceği için bizim cumhuriyet savcılarımızın, Adalet Bakanlığı eli ile Dışişleri Bakanlığı’nı harekete geçirmesi ve stratejik müttefikimiz ABD’de konuşlanmış bu terörist çetesinin izinin saptanmasını istemesi gerekiyor. Çukurambar olayının arka yüzünü aydınlatmak da, o çetenin önce Atlantik ötesindeki varlığının daha sonra da buradaki uzantılarının ortaya çıkarılması ile sağlanacaktır. Dahası, ABD’nin ünlü istihbarat devlerinin, “stratejik müttefik Türkiye” denilince, gerçekte kimden yana olduğunu da öğrenme olanağını verecektir bize. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Türker’den ‘baraj’ ziyareti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanõ Masum Türker, Seçim ve Siyasi Partiler yasalarõ hakkõnda, partisince hazõrlanan yasa değişiklik tekliflerine destek amacõyla başlattõğõ liderler turu kapsamõnda, MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. Türker, yaptõğõ açõklamada, “Bizim görüşlerimiz; barajõn düşürülmesi, önseçim ve kadõn kotasõ olarak artõk değerlendirilmeden kadõn-erkek eşitliğini esas alan bir yaklaşõmla, verdiğimiz tekliflere destek almak, ayrõca anayasa değişikliğiyle ilgili değiştirilmesi gerektiğini düşündüğümüz maddeler konusunda bilgi vermekti” dedi. Kavaf’a suç duyurusu İstanbul Haber Servisi - Eşcinsel haklarõnõ korumak amacõyla kurulan sivil toplum örgütü Lambdaİstanbul, “Eşcinsellik hastalõktõr ve tedavi edilmelidir” sözleri nedeniyle Kadõn ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanõ Selma Aliye Kavaf hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Derneğin avukatõ Fõrat Söyle tarafõndan Beşiktaş Adliyesi’ne sunulan suç duyurusu dilekçesinde Kavaf’õn sözlerinin bilimsel geçerliliği olmadõğõ ve önyargõsal ifadeler olduğu belirtildi. Köşk’te ‘bir garip eylemci’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çankaya Köşkü’ne giderek Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ile görüşmek isteyen bir kişi, daha sonra 3 numaralõ nizamiyede pankart açtõ. “Sayõn Cumhurbaşkanõm bürokrasi engel teşkil ediyorsa bana izin verin, bir saat içinde Hazreti Nuh’un gemisini gün õşõğõna çõkarayõm” diye pankart açan Fethi K. karakola götürüldü. Yapõlan incelemede Fethi K’nin elektrik hõrsõzlõğõ suçundan arandõğõ tespit edildi. Askeri lojmana taşlı saldırı HÂKKARİ (Cumhuriyet) - Bir dizi toplantõya katõlmak üzere Hakkâri’ye gelen BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş, Belediye Başkanõ Fadõl Bedirhanoğlu’nu ziyaret etti. Demirtaş’õn belediye balkonundan partililere seslenmesinin ardõndan bir grup askeri lojmanlara taşla saldõrdõ. Askerlerin biber gazõ ile müdahale ettiği grup, emniyet müdürlüğüne ait zõrhlõ araçlara da saldõrdõ. Köprü’de kayıp protestosu İstanbul Haber Servisi - Avrupa yakasõndan Anadolu yakasõna geçiş yolundan Boğaziçi Köprüsü üzerine gelen bir grup, “arkadaşlarõnõn gözaltõna alõndõktan sonra kaybolduğu” iddiasõyla pankart açarak eylem yapmak istedi. Gruptaki 13 kişi, gözaltõna alõnarak Çengelköy Sabancõ Polis Merkezi’ne götürüldü. CHP İstanbul İl Başkanõ Tekin, partide ciddi bir değişim olacağõnõ anlattõ ‘Yeni bir örgütlenme modeli oluşturacağõz’ ‘Hukuku dejenere ettiler’Gürsel Tekin, Ergenekon yar- gõlamasõyla iyice görünür olan ve AKP’nin 8 yõllõk yönetimi dö- neminde her yõl daha da artan hu- kuk ihlallerinin toplumsal bir kaos yarattõğõnõ dile getirdi. “AKP hukuku dejenere etti” diyen Tekin şu görüşleri kaydetti: “Hukuksuzluğun örneğini yerel yönetimlerden merkezi iktidarın uygulamalarına ka- dar her alanda görüyoruz. İBB yönetimi hukuksal zemini ol- mayan plan yapıyor, bu plan yargıdan dönüyor, yargı ka- rarına karşın uygulama sür- dürülüyor. Milletvekilleri halka hakaret ediyor, ‘kanõ bozuktur’ diyor. Hukuk gereğini yapması ge- rekirken, savcılar korkutulu- yor. Yargı görevini yapamaz hale getiriliyor. Başka bir mil- letvekili ‘Onlar bizi fişledi, şim- di biz onlarõ fişleyeceğiz’ diyor. Bu ülkede sadece solcular fiş- lenmiştir. Bu ülkede onlar hiç- bir dönem fişlenmiş değildir. Fişlenmiş olsalardı 12 Eylül on- ları iktidar yapmazdı. Şimdi bu kadar olumsuz- lukların olduğu yerde, huku- ku ortadan kaldıralım. Hukuk görevini yapınca AKP ‘parti kapatõlacak’ diye ayağa kalkı- yor. 12 Eylül dönemi gibi faşist bir yönetimin olduğu dönem- de dahi insanların gözaltı sü- resi 6 ayı geçmemiştir. Bu- gün ise hangi suçtan yattığını bilmeden 3 yıl tutuklu kalan insanlar var. Böyle bir hukuk anlayışı olamaz” Erken seçim Yargõ üzerindeki iktidar bas- kõsõnõn yarattõğõ toplumsal geri- limin dinmeyeceğini dile getiren Tekin, Türkiye’de dengelerin yeniden oturmasõ için erken se- çimin zorunlu olduğunu ifade et- ti. 1995 yõlõnda CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn, dö- nemin başbakanõ Tansu Çil- ler’e “Ben erken seçim istiyo- rum” dediğini anõmsatan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Baykal, gerekçe olarak da ‘Devletin çeteler tarafõndan ku- şatõlmasõnõ’ gösterdi. Baykal’ın erken seçim isteği, muhalefetin ve medyanın tepkisine neden oldu. Ne zaman Susurluk oldu, Baykal’ın dedikleri doğru çık- tı. Şimdi bu çetelerden hesap sorulsun, ama Ergenekon so- ruşturması yöntemiyle değil. Çünkü soruşturma amacın- dan saptı. Soruşturmayı yürütürken ana muhalefet odaklarını da soruşturma içine katarsanız, Mustafa Balbay’ı, bilim insan- larını eklerseniz, bu sağlıklı bir soruşturma olmaz. Sen mafya örgütündeki insanlarla bu isimleri bir araya koya- mazsın. Mafya üyeleriyle ga- zetecilerin nasıl bir bağlantısı olabilir. Bu kişiler meslek ha- yatları boyunca mafyaya kar- şı olmuş, demokrasi için kalem oynatmıştır.” İBB denetim dışı Tekin, AKP’nin en büyük yol- suzluğu ise İBB’ye bağlõ 24 şir- ketle yaptõğõnõ belirtti. AKP’nin kamu denetemini devre dõşõ bõ- rakmak için İBB Denetim Ko- misyonu’nu 5 kişiden 3 kişiye in- dirdiğini anõmsatan Tekin şöyle devam etti: “24 büyük şirketin 3 kişi ile denetlenmesi komedidir. Dos- yalar denetleme komisyonuna girmiyor. Meclisine denetimi kapatan AKP’li belediye, hal- ka açılım yapabilir mi? Bu çelişkiyi artık yurttaşlar da görmeli. Biz bu denetime kapalı be- lediyeciliğe karşı şeffaf beledi- yeciliği savunduk. Denetim ko- misyonundaki bu oyunu yar- gıya götüreceğiz.” TARKAN TEMUR CHP tarihinde İstanbul’da ilk kez, iki kez art arda tek aday olarak başkanlõk yarõşõna giren CHP İstanbul İl Başka- nõ Gürsel Tekin, CHP’de tüzük deği- şikliğinin ardõndan genel başkan yar- dõmcõlarõnõn sayõsõnõn 14’e çõkarõlarak yeni bir örgütlenme modeli oluşturu- lacağõnõ söyledi. Türkiye’nin hiçbir dönemde olmadõğõ kadar CHP’ye ihti- yacõ olduğunun altõnõ çizen Tekin, “CHP Türkiye kavgasına hazırlanı- yor” dedi. AKP Milletvekili Avni Do- ğan’õn “40 sene onlar fişledi, şimdi biz onları fişliyoruz” açõklamasõna ise Tekin, “Onlar hiçbir zaman fişlen- medi. Bu ülkede bugüne dek sadece solcular fişlenmiştir. Fişlenmiş ol- salardı 12 Eylül onları iktidar yap- mazdı” sözleriyle tepki gösterdi. 12 Ey- lül döneminde dahi AKP kadar faşist bir zihniyetin görülmediğini söyleyen Te- kin, Ergenekon soruşturmasõyla gaze- temiz Ankara Temsilcisi Mustafa Bal- bay ve birçok bilim insanõnõn da ara- larõnda bulunduğu toplumun muhalefet odaklarõnõn sindirilmeye çalõşõldõğõnõ be- lirterek, “Mafya örgütü üyeleriyle demokrasi için kalem oynatanları bir araya koyamazsın” dedi. CHP İstanbul İl Başkanõ Tekin, Cum- huriyet’in gündeme ilişkin sorularõnõ ya- nõtladõ. Mayõs ayõnda yapõlacak olan ku- rultaydan sonra CHP’de ciddi bir de- ğişim olacağõnõ anlatan Tekin, yeni tüzük ile CHP’nin çok geniş bir top- lumsal kabul göreceğini belirtti. Genel başkan yardõmcõlarõnõn sayõ- sõnõn 14’e çõkarõlacağõnõ belirten Tekin, “Ekonomi”, “Sendikalar ve çalışma yaşamı” gibi konularda alanlarõnda yetkin isimlerle yeni bir örgütlenme or- taya konulacağõnõ söyledi. Türkiye’nin hiçbir dönemde olmadõğõ kadar CHP’ye ihtiyacõ olduğunun altõ- nõ çizen Tekin, parti içindeki muhale- fet odaklarõna da şu sözlerle seslendi: “Her CHP’li bu hassasiyet içinde davranacak. Ben var mıyım yok mu- yum dönemi bitti. Türkiye CHP’den sorumluluk bekliyor. İç mekaniz- madaki yarışma bugün bir yana bı- rakılmak zorunda. Çünkü CHP Tür- kiye kavgasına hazırlanıyor.” ‘3Y açılımı sınıfta kaldı’ 30 yõldõr Türk siyasetinin yolsuzluk- la anõlmaya başladõğõnõ belirten Tekin şunlarõ söyledi: “Uluslararası kuru- luşlarda bunu somutlaştırdı. TMSF son olarak tahsil edilemeyen 63 mil- yon doları çöpe attı. Şimdi 63 milyon dolar ve daha öncekilere bakınca, bu kaynak israfının hepsi siyaset eliyle oluşturuldu. Bugüne kadar 30 yıllık yolsuzluk sürecinde hiçbir siyasiden hesap sorulamadı. Ne yazık ki baş- bakanlar, bakanlar, yüksek düzeyde bürokratlar çalıp çırptı, Türkiye’ye arkalarında büyük bir yoksulluk bı- raktı.” Başbakan Erdoğan’õn “3Y” adõnõ verdiği “Yolsuzluk, yoksulluk ve ya- saklara son vereceğiz” propaganda- sõyla iktidara geldiğini anõmsatan Tekin, şöyle konuştu: “Başbakan yolsuzluğu kaldırmak için hortumları keseceğiz dedi, yolsuzluk tavan yaptı. Hatta kestiği hortumları da AKP Genel Merkezi’ne bağladı. Yoksulluğu kal- dıracağız dedi, AKP iktidarındaki Türkiye’de bugün bir buçuk milyon insan gece yatağına aç giriyor. Ya- sakları kaldıracağız dedi, 12 Eylül dö- neminden daha faşist bir yönetim zih- niyeti ülkeye hâkim oldu.” CHP’nin umudu kadõnlardaCHP’nin 14 Şubat’ta gerçekleştirdiği 33. olağan il kongresinde 20 kişilik il yö- netim kuruluna 8 kadõn seçildi. İcra ku- rulunda yer alan iki kadõn yöneticiyle bir- likte, yönetimde söz sahibi olan kadõn sa- yõsõ 10’a yükseldi. CHP, ev kadõnõ, zira- atçõ, iş kadõnõ, düğün salonu sahibi, hu- kukçu, gazeteci gibi birçok meslek gru- bunda yer alan kadõn yöneticileriyle se- çim hazõrlõklarõna başladõ. Zehra Eyicil (56): Muş doğumlu. Er- zurum Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bit- ki Koruma Bölümü’nden 1977’de mezun oldu, Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ bün- yesinde çalõştõ. Tarõm İl Müdürlüğü ve Zi- raat Mühendisleri Odasõ İstanbul Şube Başkanlõğõ yaptõ. Ayşegül Köz (42): Samsun doğumlu, lise mezunu. Uzun yõllar özel bir şirketin finans bölümünde görev yaptõ. Yerel se- çimlerde aktif olarak görev yaptõ. İlay Aksoy (41): Kõbrõs doğumlu. Sydney’deki National Art Scholl’da mo- da ve tekstil okudu. Türkiye’ye döndü ve tekstil alanõnda çalõştõ. Ümraniye Taşde- len’de 1200 kişilik bir düğün salonu iş- letiyor. Melda Onur (46): Eskişehir doğumlu. Marmara Üniversitesi Uluslararasõ İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Uluslararasõ İlişkiler Bölümü’nde master yaptõ. Fransa’da Uluslararasõ Ekonomi İlişkileri okudu. Eski gazeteci Onur, ha- len iletişim danõşmanlõğõ yapõyor. Arzu Orhan (41): İzmir doğumlu. Bo- ğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölü- mü’nden mezun olduktan sonra, İngil- tere’de Eexter Üniversitesi’nde banka- cõlõk yüksek lisansõ yaptõ. Ernest&Young, Citybank ve Deutche Bank’ta üst düzey yöneticilik yaptõ. Genç İşadamlarõ Derneği Genel Sekre- teri ve Yönetim Kurulu üyesi. Benan Baykal (57): İstanbul Erenköy Kõz Lisesi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatõ bölümlerinde okudu. Bakõrköy İlçe Örgütü’nde Kadõn Kollarõ Eğitim Sekreterliği, İlçe Yönetim Kurulu üyeliği yaptõ. N. Gonca Çelik (42): Malatyalõ. İs- tanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bi- tirdi, Marmara Üniversitesi Kamu Hukuku Bölümü’nde yüksek lisans yaptõ. 2005’te il yönetimine girdi. Didem Engin (32): Ankara doğumlu. Charles de Gaulle Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’ni bi- tirdi, Belçika’daki College of Euro- pe’da Avrupa ekonomisi yüksek lisan- sõ yaptõ. Hazine Müsteşarlõğõ Merkezi Fi- nans ve İhale Birimi’nin kurulmasõnda görev aldõ. ‘30 BİN KADINA ULAŞTIK’ Cumhuriyet Halk Evleri (CHE) gibi çok önemli bir pro- jeyle İstanbul’un 5 ana bölge- sinde yardıma ihtiyacı olanlara ulaştıklarını dile getiren Te- kin, maliyetleri yüksek olan bu projeyi daha da genişletecekle- rinin altını çizdi. İstanbul’da 5, İstanbul dı- şında da 2 CHE’yi “çoban ateş- leri” olarak tanımlayan Tekin, “Kendi olanaklarımızla sür- dürmeye çalışıyoruz. Proje çok ilgi gördü. Bu evlerde sağlık hiz- metlerinden hukuk danışman- lığına, psikolojik destekten mes- lek edindirmeye kadar 30 bin kadına ulaştık” dedi. Şemdinli’de mayın: 4 yaralı HAKKARİ (Cumhuriyet) - Şemdinli ilçesi- ne bağlõ Yeşilova köyü kõrsalõnda pancar topla- maya giden Fatiha ve Muhabbet Kaya, Şehri- ban Eren ile Rahmi Demir adlõ çocuk, mayõn patlamasõ sonucu yaralandõ. Tedavi altõna alõ- nan yaralõlardan durumu ağõr olan Fatiha ile Muhabbet Kaya, Hakkâri’ye sevk edildi. Pat- lamanõn ardõndan bölgede operasyon başlatõldõ. Kulağı kesilen kadın: Kocamdır BİNGÖL (Cumhuriyet) - Bingöl’de kocasõ tarafõndan kulağõ ve burnu kesilen kadõn, “Biz konuyu kendi aramõzda hallederiz. O benim eşim. Barõşabiliriz” şeklinde ifade verdi. Ka- saplõk yapan Giyasettin K, şiddet uyguladõğõ eşi Aysun K. tarafõndan 3 ay önce jandarmaya şikâyet edilmiş ve tutuklanõp cezaevine konul- muştu. 3 ayõn sonunda cezaevinden çõkan Gi- yasettin K, önceki gün 7 aylõk hamile eşinin kulaklarõnõ ve burnunu bõçakla kesmişti. Gõya- settin K. tutuklanõp cezaevine konuldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle