23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 ŞUBAT 2010 CUMA 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr KAVŞAK ÖZGEN ACAR Türkiye’de Çöken Tarım! Önceki hafta sonunda Antalya’da olduğumu yazmıştım. İnsan Ankara’da sıkışıp kalınca Anadolu’da olup bitenleri algılamakta güçlük çekiyor. Salı günkü “doğalgaz kazığı” yazısına Antalya esin kaynağı olmuştu. Türkiye’deki tarım sorununun da hangi boyutlara ulaştığını, üstelik turizmin başkenti Antalya’da tesadüfen öğrendim. Tüm Türkiye’deki çiftçiler gibi Antalya’da tarımsal üretim yapan köylüler de gırtlaklarına kadar borç içindeydiler. Anlatılanlara göre köylü, AKP iktidarında “kredi kartı borcunu, başka kredi kartıyla ödeyen vatandaş” gibi bankalara borçlarını başka bankalardan aldıkları kredilerle ödeyerek yaşamaktaydılar. Köylü, önce Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri’nden yüksek faizle kredi alıyor, çeşitli nedenlerle borcunu zamanında ödeyemiyor. Kooperatif, vade gelip kredi ödenmeyince köylüyü icraya veriyor. Ya da köylü bir özel bankaya başvurarak, daha yüksek faizle kredi alıp kooperatife borcunu kapatıyor. Tabii bankaya borcunu da sonra bir başka bankadan çektiği kredi ile karşılıyor. Yeni üretim yılında yeni kredi alma olanağını yitirince, son bankaya borcunu ödeyemiyor. Sonuçta ipotek ettiği tarlası ya da evine banka el koyuyor. Bilmiyorum son zamanlarda gazetelerde tam ya da iki sayfalık bankaların icra yolu ile satışa çıkardıkları gayrimenkul ilanlarına dikkat ettiniz mi? İlanlarda Türkiye’de banka satın alan yabancı kökenli bankaların köylünün gözünün yaşına bakmadıklarını da görmüşsünüzdür! Tarımda ve hayvancılıkta üretimi kendine yeten ender ülkelerden olan Türkiye, tarım ürünleri ve et ithal eder oldu. “Kalkınma” demek “sanayileşmek” demektir! Türkiye, sanayileşmede önemli adımlar atarken, tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlı duruma düştü. Türkiye, 2008’de 3.7 milyon ton buğday ithal ederken bu rakamın geçen yıl 5 milyon tona yaklaştığı bildiriliyor. Şeker pancarında şeker üretiminde Türkiye dünya 3’üncüsü iken, artık ithal ediyor. 300 dolardan alınan şeker içeride 700 dolara satılınca, doğu komşularımızdan kaçak şeker girişi sürüyor. Tütün satan Türkiye, satın alır oldu. Böylece tütün üreticilerinin tarlaları elden çıkınca büyük kentlerde gecekonduların sayısı arttı. Pamuk üretiminde dünyada ilk dördün içinde olan Türkiye 10’unculuğa yol alırken ülkedeki pamuk ekim alanları daralmaya, üretim gerilemeye başladı. Ege’de pamuk üreten çiftçi sayısı, AKP iktidara geldikten sonra yarı yarıya düştü. Pamuk dışalımı bir milyon tona ulaşırken ödenen döviz de bir milyar doları aşar oldu. Türkiye’nin dünyada birinci sırada olduğu fındık, üreticisinin elinde kaldı. Geçen yılın ilk altı ayında et ithalatı 2008’in aynı dönemine kıyasla yüzde 555 arttı. Doğu Anadolu’nun temel ekonomik girdisi hayvancılık yok olmakla kalmadı, Et ve Balık Kurumu’nun kombinaları özelleştirilince, sökülerek batıya taşınmadı mı? 17 Nisan 2011 seçimlerine az kaldı! Tekel işçisinin örnek olduğu işçilere, aylıklarına yüzde 2.5 oranında zamla düş kırıklığı yaşayan memurlara, aylık ayarlamalarında insan gibi yaşama hakkı tanınmayan emeklilere, Başbakan’ın idam fermanı yazdığı bakkallara, esnafın tepkilerine şimdi de köylüler eklendi. Kamuoyu araştırmalarında AKP’nin seçim eğrisinin yönü yokuş aşağıya inmeye başladı! Antalya’da bu yazıyı düşünmüştüm. Ankara’ya döndükten birkaç gün sonra Resmi Gazete’de Bakanlar Kurulu’nun iki kararnamesinin yayımlandığını öğrendim. Birincisi, köylü gibi borçlanmış esnaf ve sanatkârların 2010 yılına devreden borçlarının daha uygun koşullarla ertelenmesini, yeni kredi sağlanmasını Halk Bankası ile Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kooperatifleri yüklenecekti. İkincisi, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nce borç içinde yüzen köylünün borçları da daha iyi koşullarda erteleniyor, yeni kredi almalarına da olanak sağlanıyor. Tarım alanlarına göre değişik ölçüde öngörülen kredilere ise eski faiz oranlarından yüzde 40-60 arasında indirim yapılıyor. Kararname ile eşzamanlı olarak Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Teke, 2007-2008 yıllarından köylünün 400 milyon liralık borcunun erteleneceğini, ayrıca 2009 borçlarına ödeme kolaylığı getirileceğini vurguladıktan sonra şöyle diyor: “2010 yılında çiftçiyi icraya verme yerine, yüzde 25’lik borç ödemesiyle geri kalan borçların yıl içinde kapatılmasına olanak sağladık. 2010 kredi hedefimiz 3 milyar TL.” Köylünün içinde bulunduğu maddi felaketi nihayet AKP bile algılamış! Ancak, dışa bağımlılık teşvik edildikçe köylü nasıl üretim yapacak, ertelenmiş ile birlikte yeni borcunu nasıl ödeyecek? İki kararname, yaklaşan seçimlerde AKP’nin eğrisini düzeltmekten başka bir amaç taşımıyor! Türkiye, uluslararası “barış- savaş” bağlantılı sorunların tam odağında bulunuyor, bu sorunların çözümü için şu günlerde bir dizi ziyaretlere de ev sahipliği yapıyor. Uzaya bir fare, iki kaplumbağa, solucanlar fırlatmasının ardından İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad’ın 4-5 ay sonra “Yüzde 3.5 oranında zenginleştirilmiş uranyumu yüzde 20’lik nükleer yakıtla takas edebiliriz. Bomba yapmaya niyetimiz olmadığı gibi bunu açıklamaya cesaretimiz de var!” sözlerinden sonra, takas yerinin neresi olacağı sorusu gündeme geldi. Türkiye, Brezilya, Japonya’nın adları geçerken, İran Dışişleri Bakanı Manuşehr Muttaki Ankara’ya yaptığı ani ziyaretinde Ahmet Davutoğlu ve Enerji Bakanı Taner Yıldız ile görüştü. Yıldız, ardından ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’i kabul etti. Eğer takas Türkiye’de yapılacak olursa uranyumun Uluslararası Atom Enerji Kurumu’nun (UAEK) Küçükçekmece’deki tesisinde depolanacağı anlaşılıyor. Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü’nün (KAAÖ-NATO) Savunma Bakanları’nın Vecdi Gönül’ün ev sahipliğinde dün İstanbul’da başlayan “gayri resmi” toplantısında örgütün mayıs ayında resmen açıklanacak yeni strateji taslağı irdeleniyor. Kuşkusuz gündemde Afganistan- Pakistan’daki terör sorunu da var. ABD’nin Özel Temsilcisi Richard Holbrooke toplantıdan iki gün önce Ankara’ya övgüler yağdırdı! Afganistan’a Türkiye’nin katkısının arttırılması, Aden Körfezi’nde korsanlara karşı Türk donanmasının devrede kalması da toplantıda değerlendiriliyor. Toplantıya Ermenistan Savunma Bakanı Seyran Ohanyan’ın da katılması ilginç bir sürpriz! ABD’nin KAAÖ aracılığı ile kurmak istediği “füze kalkanında” Türkiye- Ermenistan bağlantısı da kurgulanabilir. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Irak’taki ABD askerlerinin Türkiye üzerinden çekilmesini, Kuzey Irak’ta PKK kamplarının durumunu komşu ülkedeki ABD güçleri komutanı General Ray Odierno ile görüştü. İstanbul’daki toplantıya katılan ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in de hafta sonu Ankara’ya yapacağı “bölge sorunlar yumağının çözümüne Türkiye’nin katkısını” toparlama ziyareti de önem taşıyor. Kuşkusuz daha önce Irak’ta bulunmuş, Vaşington’da başroller oynamış olan Büyükelçi Jeffrey, Ankara’da en çok yorulan diplomat! Barış-Savaşın Odağındaki Türkiye! Elmek: ozgenacar@gmail.com Faks: 0312. 442 79 90 Şam’õn savaş çõkarmakla suçladõğõ Tel Aviv’den yanõt: Esad koltuğunu kaybeder Suriye-İsrail savaş polemiğiDış Haberler Servisi - İsrail Dõşişleri Bakanõ Avigdor Lieberman, Suriye ile İsrail arasõndaki olasõ bir savaş duru- munda, Suriye Devlet Başkanõ Beşşar Esad’õn “hem savaşı, hem de iktida- rını kaybedeceğini” söyledi. Aşõrõ mil- liyetçi “İsrail Evimiz” partisinin lide- ri olan Lieberman, dün Bar İlan Üni- versitesi’nde düzenlenen bir konfe- ransta yaptõğõ konuşmasõnda, Esad’õn “İsrail’in Ortadoğu’da barışçıl bir yol izlememesi halinde kanlı bir bölgesel çatışmanın ortasına düşeceği” yö- nündeki açõklamasõna yanõt olarak “Esad’a mesajımız açık olmalı: Yeni bir savaşta sadece savaşı kaybet- mekle kalmazsın, ailenin sahip oldu- ğu iktidarı da kaybedersin” dedi. Lieberman, Esad’õn “ne insan yaşa- mıyla, ne de insani değerlerle ilgilen- diğini” öne sürerek, “Onun ilgilendiği sadece iktidardır. Umarım bu mesaj Şam’da iyi duyulur” ifadesini kullan- dõ. Beşşar Esad, önceki gün İspanya Dõşişleri Bakanõ Miguel Angel Mora- tinos ile görüşmesi sõrasõnda yaptõğõ açõklamada, “İsrail’in barış isterken ciddi olmadığını ve savaş değil” der- ken Suriye Dõşişleri Bakanõ Velid Mu- allim de Moratinos ile düzenlediği ba- sõn toplantõsõnda, İsrail’in Lübnan ve Gazze’ye saldõrarak, ayrõca İran’a saldõrõ tehdidinde bulunarak “Ortadoğu’da savaş tohumları ektiğini” ifade etti. İsrail Başbakanõ Binyamin Netan- yahu ise ülkesi ve Suriye arasõnda bir yõlõ aşkõn süredir durmuş olan görüş- melerin yeniden başlamasõnõ sağla- yacak bir arabuluculuğu kabule hazõr olduğunu söyledi. Liel’in protestosu İsrail’in eski Ankara Büyükelçisi ve eski Dõşişleri Bakanlõğõ Genel Müdürü Alon Liel, Lieberman’õn Suriye ile il- gili açõklamalarõna ve yardõmcõsõ Da- niel Ayalon’un Türk Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’a aşağõlayõcõ mua- melesine protesto olarak “diplomatik pasaportunu” iade etme kararõ aldõ. Yedioth Ahronoth gazetesinin internet sitesine konuşan Liel, “Bana öğreti- len agresif politika geliştirmek de- ğil, İsrail’in bölgeye entegrasyonu- dur. Arap komşularımıza, hatta müttefiklerimize karşı bu provo- kasyonlar kabul edilemez” dedi. TURUNCU DEVRİM TEHDİDİ Dış Haberler Servisi - Ukrayna’da gözler bu pazar yapõlacak devlet başkanlõğõ seçimlerinin ikinci turuna çevrilmişken adaylardan Batõ yanlõsõ Başbakan Yuliya Timoşenko, Rusya yanlõsõ rakibi Viktor Yanukoviç’in seçime hile karõştõrmasõ halinde, “yeni bir turuncu devrim” düzenleyebilecekleri uyarõsõnda bulundu. 2004’te Yanukoviç’i iktidardan indiren Turuncu Devrim’in mimarlarõndan Timoşenko, önceki gün düzenlediği basõn toplantõsõnda, “Seçimlere hile karıştırıldığını düşünürsem halkı sokağa dökeceğim” dedi. Timoşenko, “Seçim sonuçlarında tahrifat yapmak istiyorsa, 2004’te gördüğü direnişten daha fazla bir direnişle karşılaşır” diye konuştu. Yanukoviç ise rakibinin bu çõkõşõnõ, “halkın dikkatini 5 yıldır uygulanan hatalı politikalardan farklı bir yöne çevirmeye çalışmak” olarak yorumladõ. Yanukoviç’in lideri olduğu Bölgeler Partisi’nden yapõlan açõklamada da “Bu histerik açıklamalar utanmazca yalanlardan başka bir şey değil” denildi. 2004’teki seçimlerde Yanukoviç başkanlõğõnõ ilan etmiş, ancak Batõ yanlõlarõnõn kitlesel gösterilerinden sonra Ukrayna Anayasa Mahkemesi seçim sonuçlarõnõ feshetmiş, yeniden düzenlenen seçimleri Batõ yanlõlarõndan Viktor Yuşçenko kazanmõştõ. 17 Ocak’ta yapõlan seçimlerin birinci turunda Timoşenko ve Yanukoviç ikinci tura kalmõştõ. Timoşenko: Halkı sokağa dökerim Suriye yönetiminin İsrail’i Ortadoğu’yu yeni bir savaşa sürüklediği yönündeki açõklamasõna sert yanõt veren İsrail Dõşişleri Bakanõ Lieberman, olasõ bir savaşta Suriye lideri Esad’õn yenileceğini ve iktidarõnõ kaybedeceğini öne sürdü. Haiti’deki deprem felaketinden sonra depremzedelere hâlâ yeterli yardım yapılamaması yüzünden protestoların ardı arkası kesilmiyor. 10 Amerikalı misyonerin 33 depremzede çocuğu gerekli izin belgeleri olmadan ülke dışına çıkarırken yakalanmasıyla ilgili tartışmalar da sürüyor. Bu kez de aileler, çocuklarını kendi istekleriyle verdiklerini söyledi. 6 yaşında olan ilk çocuğunu Amerikalılara veren Sorianta Leantus (yanda) kendi yaşam şartlarının çok kötü olduğunu ve mahkemeden çocukların iadesi kararı çıkmasından kaygı duyduklarını dile getirdi. Basptist oldukları bildirilen Amerikalı misyonerlere yardım eden Haitili rahip Jean Sailmivll ise misyonerlerin izin belgesini almadıklarını kabul etti, ancak ailelerle sözlü anlaşma yapıldığını söyledi. (Fotoğraflar: AP/REUTERS) Manuşehr Muttaki. James Jeffrey. B A Ş S A Ğ L I Ğ I Değerli Başkanımız Av. Muammer Aydın’ın annesi, FATMA AYDIN vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU ÇALIŞANLARI VEFAT Merhum General Bedri Erk’in ve merhume Naciye Erk’in kızları; Sevim Cem ve merhume Günseli Erk’in ablası; Belgin Ergun’un sevgili annesi; Yük. Müh. Nedim Ergun’un kayınvalidesi; Aslı Öğün, Koray Ergun, Emre Ergun’un anneanneleri; Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu, ressam, grafiker, tasarımcı NEJLA ERK Hanımefendi 1 Şubat 2010 tarihinde Tanrı’nın rahmetine kavuşmuştur. B A Ş S A Ğ L I Ğ I Değerli Başkanımız Av. Muammer Aydın’ın annesi, FATMA AYDIN’ın vefat haberini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhumeye Allah’tan rahmet, Başkanımız’a, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU ÇALIŞANLARI Evlatlık tartışması büyüyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle