Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
‘Yeni Normal’ - II
Davos tartışmaları “Yeni Normal”in 30 yıllık
alışkanlıklarda önemli değişiklikleri zorlayacağını
düşündürüyor.
Örneğin, Davos’ta 30 Ocak günü yapılan
“Küresel Ekonomiye Bakış” başlıklı, küresel
ekonominin en ağır toplarını bir araya getiren
panelde, “ihracata dayalı büyüme modeli”
sürdürülemez, “kapasite fazlası” çok ciddi bir
sorun,“bankaları denetlemek gerekir” gibi
konularda adeta bir mutabakatın oluştuğu
söylenebilir. Diğer bir deyişle, geçen 30 yılın neo-
liberal küreselleşme modelinin ihracat ve
finansallaşma gibi iki temel bileşeni artık, bizzat
dünya ekonomisinin zirvesindekiler tarafından
sorgulanıyor.
İç pazara dönüş...
“Küresel Ekonomiye Bakış” panelini, dünyada iş
çevrelerinde en çok saygı duyulan ekonomi yazarı
olarak anılan Martin Wolf (Financial Times)
yönetiyordu. Panel, Deutsche Bank Yönetim
Kurulu Başkanı Ackerman, ABD Ulusal Ekonomik
Konseyi Başkanı, Obama’nın başdanışmanı
Summers, Fransız Ekonomi Bakanı Lagarde, IMF
Direktörü Straus-Khan, Çin Merkez Bankası
Direktör Yardımcısı Zhu Min, Hindistan Ulusal
Planlama Komisyonu Başkanı Ahluwalia,
Japonya Ulusal Politika Bakanı Sengoku’dan
oluşuyordu.
Wolf açış konuşmasında, “Batı modelinin
gözden düştüğünü” vurguladı. Straus-Khan
ekonomik büyümenin farklı hızlarda ilerlediğini,
çok kırılgan olduğunu, devlet desteğinin
çekilmesinin zamanlamasının büyük riskler
taşıdığını, ülkeler arası eşgüdüm yokluğunu
vurguladı. Lagarde’a göre, mali desteği çekme
zamanı ve bankaların toparlanmasının zamanıyla
halkın bankacılara kızgınlığının artış hızı arasında
bir uyumsuzluk vardı. Diğer bir deyişle halkın sabrı
taşıyordu...
Ahluwalia, “Yeni normal bize büyüme için gerekli
ihracat pazarını sunamayacak, bu yüzden iç
talebe, özellikle altyapı yatırımlarına dayanmayı
planlıyoruz” dedi. Sengoku da dış talebe
dayanmaya çalışmamanın, iç tüketimi
güçlendirmenin önemini vurguladı. Martin Wolf
araya girerek, bugüne kadar küresel büyümenin
yüzde 72’sinin ihracata dayalı ülkelerden
kaynaklandığının altını çizdi. Zhu-Min, gelir
dağılımını, sosyal güvenlik ağını, eğitim ve sağlık
yapılarını güçlendirerek iç talebi teşvik etmekte
olduklarını söyledi. Zhu-Min’e göre “ihracata
dayalı büyüme sürdürülemez noktaya gelmişti”.
Summers, “ihracata bağımlı ülkelerin ihracata
devam etmek istediklerini ancak borçlu ülkelerin
borçlarını azaltmayı planladıklarını” hatırlatırken,
ihracata dayalı modelin önünün tıkandığını
vurgulamış oluyordu. Straus-Khan da ABD daha
az tüketiyor, Çin iç pazara daha çok dayanıyor;
“krizden sonra yeni bir büyüme modelimiz olacak”
diyordu.
Tehlikeli sularda…
Panelistlerin iç pazara dönüş eğilimine ek
olarak, mali sermayenin, yeni kurallarla ve Tobin
vergisi (mali işlemlerden vergi) benzeri bir önlemle
denetlenmesi, sınırlanması gerektiğinde de
anlaştıkları anlaşılıyordu. Sengoku bu talebi açıkça
dile getirdi. Wolf, “Fransa ile aynı görüştesiniz”
dedi.
İç pazara dönüş, mali sermayenin gücünün
kırılması gibi olasılıklar, kapasite fazlası sorunuyla
birleşince, uluslararası piyasalarda rekabet
sertleşirken korumacılık eğilimlerinin artacağını
düşündürüyor. Tüm konuşmacılar, kapasite
fazlasının yükünden yakındılar. Özellikle Çin,
demir-çelik sektöründe, Avrupa’nın tüm üretim
kapasitesine eşit bir kapasite fazlası olduğuna
“korkutucu bir durum” nitelemesiyle değinildi.
Zhu-Min de ağır sanayi yatırımları büyüme hızı
yüzde 22 düzeyindeyken hafif sanayi yatırımları
büyüme hızının yüzde 12 düzeyinde kalmasının
getirmekte olduğu basınca işaret etti.
Bu tartışmaların, geleceğe ilişkin daha da
korkutucu senaryolara işaret eden boyutu da
refah dağılımında yaşanması beklenen
gelişmelere ilişkindi. Tüm konuşmacılar, dünya
ekonomisinin dengelenebilmesi için Batı’da
özellikle ABD’de tüketimin kısılması, buna karşılık
Doğu’da artması gerektiğine işaret ettiler. Bu,
merkez ülkelerin halklarının yoksullaşmayı kabul
etmeye zorlanması anlamına geliyor. Merkez
ülkelerin halkları yoksullaşmayı kabul etmedikleri
takdirde, oluşacak siyasi basınç, kapasite fazlası
sorunu, iç pazara dönüş eğilimi ile birleşince,
korumacılığın, dış pazarlara, kaynaklara ulaşma
çabasının (emperyalizmin) güçleneceği anlamına
geliyor.
Mali sermayenin temsilcisi olarak Ackerman’ın
konuşması madalyonun öbür yüzünü
oluşturuyordu. Ackerman’a göre “kimi sektörlerde
daralmanın yüzde 40’lara ulaşması, yüzde 7-8
büyüme hızının bizi kriz öncesi noktaya
götüremeyeceğini gösteriyor; varlık enflasyonu
sürüyor, gayrimenkul fiyatları hâlâ çok yüksek,
Carry trade, devlet iflası riskleri artıyor. Bu yüzden
mali piyasalar çok tedirgin. Ackerman, “tek bir
süper gücün çok kutuplu bir dünyayı denetlemeye
çalışıyor olmasının, piyasalarda dalgalanmaları
arttıracağını” düşünüyor.
erginy@tr.net
http://erginyildizoglu.blogspot.com
AKP grup
toplantısına
Avrupa Konseyi
Parlamenter
Meclisi
Başkanlığı’na
seçilen AKP
Antalya
Milletvekili
Mevlüt Çavuşoğlu
ile birlikte katılan
Başbakan
Erdoğan,
muhalefetin
Çavuşoğlu’nu
kutlamamasını
eleştirdi.
(Fotoğraf: AA)
Erdoğan, darbe iddialarõna karşõ neden 7 yõl beklediği sorusuna yanõt verdi
‘Şartlar bugün olgunlaştı’
MHP lideri Bahçeli, Başbakanlõk’ta kurulan Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’ne dikkat çekti
Psikolojik harekât kuşkusuANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- MHP Genel Başkanõ Devlet Bah-
çeli, Başbakanlõk Başmüşavirliği so-
rumluluğunda oluşturulan “Kamu
Diplomasisi Koordinatörlüğü” ile
ilgili açõklanan görevleri dõşõnda çok
ciddi “kuşkuları” olduğunu belir-
terek “Başbakan kaynaklı olarak
yurtiçine yönelik bir psikolojik
harekât faaliyeti mi söz konusu-
dur” diye sordu.
Bahçeli, partisinin grup toplantõ-
sõnda gündeme ilişkin gelişmeleri
değerlendirirken 30 Ocak 2010 tari-
hinde Resmi Gazete’de yayõmlanan
bir genelge ile Başbakanlõk Başmü-
şavirliği bünyesinde “Kamu Diplo-
masisi Koordinatörlüğü” ihdas edil-
diğine dikkat çekti. “Devlet çapında
psikolojik harekâtın planlanma-
sı, uygulamaların koordine ve kont-
rol edilmesi görevi”nin daha önce
Milli Güvenlik Kurulu “uhdesin-
de” bulunduğunu belirten Bahçeli,
2003 yõlõnda bir yasayla bu uygula-
manõn iptal edildiğini anõmsattõ. Bu
faaliyetlerin koordinatörünün Baş-
bakanlõk Başmüşaviri olmasõnõn ön-
görüldüğüne işaret eden Bahçeli,
“Başbakan kaynaklı olarak yurti-
çine yönelik bir psikolojik harekât
faaliyeti” olabileceği kuşkusunu di-
le getirdi. Bahçeli, “Başbakan’a
doğrudan bağlı ve telefon dinleme
faaliyetleri ile kuşkular uyandı-
ran Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığı ile bu koordinatörlüğün
ortak çalışması düşünülmekte mi-
dir” diye sordu. Erdoğan’õn son ulu-
sa sesleniş konuşmasõnda vatandaşa
yedi yõl öncesine göre aldõğõ yumur-
tayõ, yağõ, peyniri sorduğunu kayde-
den Bahçeli, Başbakan’a şu sorularõ
yöneltti: “Yedi yıl öncesine göre, ge-
mi alabilecek imkânınız bugün ne
ölçüde artmıştır? İktidara gelme-
den önce takalara, kayıklara, tek-
nelere ilgi gösterenler, bugün nasıl
olur da şileplere sahip olmuşlardır
ve bu kirli paranın kaynağı nere-
den sağlanmaktadır? Bugün düne
göre banka hesaplarınızdaki sıfır-
lar ne yönde değişmiştir?”
Erdoğan’a ‘ruh ikizi’ tepkisi
Başbakan Erdoğan’õn MHP’nin
duruşunu “adice bir suçlama” ile
“ırkçı ajitasyon” olarak tanõmladõ-
ğõnõ belirten Bahçeli, kendisini CHP
lideri Deniz Baykal ile “ruh ikizi”
olmakla itham ettiğine dikkat çekti.
Erdoğan’õn da Baykal’õn da “mille-
tin evlatları” olduğunu belirten Bah-
çeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlla ki
bir ikiz olma hali yakıştırılacak ise
Sayın Baykal’la ve Sayın Erdo-
ğan’la ruh ikizi olmaya razı olabi-
liriz. Ancak bir başbakan olarak
Türk düşmanlarının, İmralı cani-
sinin, Peşmerge reislerinin, Müs-
lüman katillerinin, küresel zalim-
lerin, İslam karşıtlarının, soykırım
iddiacılarının, sömürgecilerin ruh
ikizi olmaktan utanç duyarız.”
Abdi İpekçi’nin kõzõ programda katillerin kahraman yapõlmasõna isyan etti
Babasõnõn kanlõ gömleğine sarõldõ
İstanbul Haber Servisi - Gazeteci Abdi
İpekçi’nin katledilişinin 31. yõldönümü ne-
deniyle NTV’de yayõnlanan Canlõ Gaste
programõna katõlan İpekçi’nin kõzõ Nükhet
İpekçi, babasõnõn öldürüldüğü sõrada üzerin-
de olan kanlõ ve delik deşik gömleğini gösterdi.
Babasõnõn kanlõ gömleğine sarõlan İpekçi,
“Ben de şov yapabilirim; delirme noktala-
rına geliyorlar. Ben babamın buraya ge-
tirdiğim, şimdi çok rahatlıkla tuttuğumu
gösterebileceğim gömleğiyle geldim. 31 yıl
bununla yaşadım. O yüzden dehşete kapı-
lıyorum. Biz hâlâ aynı şeyleri konuşuyor-
sak, aynı gömleği taşıyan birileri varsa bi-
zim artık falanca kurumun zedelenmesi, iti-
barının kaybedilmesi veya falanca kişiyi gö-
recek halimiz yok” dedi.
Nükhet İpekçi, babasõnõn katili Mehmet Ali
Ağca’nõn hapisten çõktõğõ gün yapõlan davul-
lu zurnalõ karşõlamaya şaşõrmadõğõnõ belirte-
rek “Birilerinin katili birilerinin kahramanı
oluyor” diye konuştu. Ağca’nõn 4 yõl önce-
ki yanlõş tahliyesine değinen İpekçi, bütün ola-
caklarõ tahmin ettiğini söyledi. Bazõ hukuk-
çularõn ağzõndan bile “Onun için canımızı ve-
ririz” lafõnõ duyduğunu vurgulayan İpekçi, sa-
dece babasõnõn katili Ağca’nõn değil Hrant
Dink’in katili Ogün Samast’õn da taraftarlarõ
olduğunu ifade etti. Katiller arasõndaki daya-
nõşmaya dikkat çeken İpekçi “Niçin bizler ta-
rafsızız. Niye hukukçular veya gazeteciler
aynı birlikteliği göstermiyor” diye sordu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan Tayyip Erdoğan, hukuk dõşõ giri-
şimlere, kirli senaryolara karşõ boyun eğ-
mediklerini belirterek “Neden yedi yıl
beklediniz diye soruyorlar. Türkiye, bu
demokratik olgunluğa bugün ulaşmıştır,
şartlar bugün olgunlaşmıştır” dedi. Yü-
rütülen demokrasi mücadelesinin kurumlar
arasõnda işbirliği ve koordinasyonla yapõl-
dõğõnõ belirten Erdoğan, içerden ya da dõ-
şardan kurumlarõn yõpratõlmasõna izin ver-
meyeceklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, partisinin grup
toplantõsõnda gündemdeki konulara iliş-
kin değerlendirmelerde bulundu. AKP
Antalya Milletvekili Mevlüt Çavu-
şoğlu’nun Avrupa Konseyi Parlamen-
ter Meclisi Başkanlõğõ’na seçilmesi
karşõsõnda muhalefet partilerinin tavrõ-
nõ eleştiren Erdoğan, muhalefet partisi
temsilcilerinin Çavuşoğlu’nu engelleme
sürecine girdiklerini ileri sürdü. Erdoğan,
muhalefet liderlerinin Çavuşoğlu’nu arayõp
tebrik etmediklerini belirterek “Hani mil-
liyetçiydiniz ya, nerede?” dedi.
AKP iktidarõyla birlikte Türkiye’de bir
şeylerin değişmeye başladõğõnõ, karanlõk id-
dialar ve kirli senaryolarõn açõk açõk tartõ-
şõldõğõ, özgürce eleştirildiği ve bunlarõn
hukukun konusu olduğunu kaydeden Er-
doğan, CHP’nin her zaman olduğu gibi so-
runun üzerine örtmeye ve farklõ yerlere çek-
meye çalõştõğõnõ söyledi. Erdoğan, “Sayın
Baykal, bunların tek hedefi AKP iktida-
rı değildir, Türk demokrasisidir, sivil si-
yasettir. AKP’yi gözden düşürecek ka-
ranlık hesaplar sanma ki senin önünü
açar, seni iktidara taşır. Bırak bu tür ucuz
hesaplar yapmayı da bir kez olsun de-
mokrasiyi, hukuku, sivil siyaseti savun”
dedi. Baykal’õn işaret fişeğini yakmasõyla
medya içindeki bazõ kişilerin aynõ istikamette
yazõp çizmeye başladõğõnõ, tersi uçta yer alan-
larõn hükümeti gaza getirip devletin ku-
rumlarõyla çatõşma içine girmesini istedik-
lerini belirten Erdoğan, “Niye rahatsız
oluyorsun? Biz sırtımızda yumurta küfesi
taşıyoruz, hassas, serinkanlı davranmak
zorundayız” diye konuştu. Erdoğan, Bay-
kal’õn takõndõğõ tavrõn tarihe kara bir leke ola-
rak kazõnacağõnõ, asla unutulmayacağõnõ
ve siyaset derslerine konu olacağõnõ ileri sür-
dü. Baykal’õn Ergenekon davasõyla ilgili ola-
rak bugüne kadar “skandal, fiyasko, tuzak,
pusu, intikam operasyonu, Cumhuriyet-
le hesaplaşma” gibi tanõmlar yaptõğõnõ be-
lirten Erdoğan, “Çetelerin avukatı oldu-
ğunu ilan etti. Arkadaşları gidip avu-
katların sırasında duruşma izledi. Da-
nıştay’a saldıran saldırganların savu-
nulduğu tarafta CHP’nin ne işi var. Her
fırsatta Atatürk’ün partisiyiz diye övü-
nüyorlar, o zaman Atatürk’ün partisini
o sıralara taşımaya ne hakkınız var? Ta-
rih, kimin, nerede durduğunu mutlaka
kaydedecek” diye konuştu.
Bazõ darbe planlarõndaki fişleme iddiala-
rõna değinen Erdoğan, hiç kimsenin dili, ren-
gi, etnik kökeni, din ve mezhebi ne-
deniyle tehlikeli olarak görüle-
meyeceğini, adõnõn yanõna not
düşülemeyeceğini ve fişleneme-
yeceğini söyledi. Suç işleyenlerin
bağõmsõz mahkemelerde yargõla-
nacağõnõ kaydeden Erdoğan, is-
tihbarat yapõlabileceğini, ancak
bunun kendi vatandaşõnõ potansi-
yel tehdit görerek yapõlamayacağõnõ, geç-
mişte bu konuda yanlõşlar yapõlmasõnõn
teamül haline getirilemeyeceğini söyledi.
“Neden bugün, neden yedi yıl beklediniz”
sorularõnõn yöneltildiğini belirten Erdoğan,
“Türkiye, bu demokratik olgunluğa bu-
gün ulaşmıştır. Şartlar bugün olgunlaş-
mıştır. Buraya kolay gelmedik. Onun için
bugün bu konuları ele alıyoruz. Bunu ya-
zan çizenlere de ayrıca söylüyorum. 10 yıl
önce köşende böyle yazı yazabiliyor muy-
dun? Ferman buyurdunuz efendim, di-
yordunuz” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Kosova
Cumhurbaşkanõ Fatmir Sejdiu ile Çankaya
Köşkü’nde düzenlediği ortak basõn toplantõsõnõn
ardõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Gül,
EMASYA Protokolü’ne ilişin soruya, “Ben de
bugünkü hukuk anlayışımız ve geldiğimiz
hukuk standartları çerçevesinde buna gerek
olmadığı kanaatindeyim. İçişleri Bakanlığı ve
TSK nasıl ortak imzaladılarsa ortak
imzalarıyla buna son vermelerinin doğru
olduğu kanaatindeyim” yanõtõnõ verdi.
Cumhurbaşkanı Gül de
EMASYA’da taraf oldu
Nükhet İpekçi, program sırasında “Benden
şov mu istiyorsunuz ben de şov yapabilirim”
diyerek babasının kanlı gömleğini gösterdi.
CHP’yi kirli senaryolarõn üzerini örtmeye
çalõşmakla suçlayan Erdoğan, Baykal’õn
işaret fişeğini yakmasõyla medya içindeki
bazõ kişilerin aynõ istikamette yazõp çizmeye
başladõğõnõ savundu.
GÜNDEM MAHMUR KAMPI
Odierno
Ankara’da
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terörle
mücadele için Türkiye-ABD-Irak arasõnda başla-
tõlan üçlü mekanizmanõn dõşõnda Türkiye-ABD
ikili olarak bugün masaya oturuyor. Ankara’da
yapõlacak toplantõya ABD’nin Irak’taki güçleri-
nin komutanõ General Ray Odierno katõlacak.
Ankara ayrõca hafta sonu da ABD Savunma Ba-
kanõ Robert Gates’i konuk edecek. Gates’in
gündeminde Irak ve Afganistan bulunuyor.
Türkiye-ABD ve Irak arasõnda başlatõlan üçlü
mekanizma bu kez ikili toplanõyor. Bu çerçevede
ABD’nin Irak’taki güçlerinin komutanõ General
Odierno dün Ankara’ya geldi. İçişleri Bakanõ Be-
şir Atalay’õn daveti üzerine Ankara’ya geldiğini
anõmsatan Odierno, “Türkiye ABD’nin güçlü
bir müttefikidir; terorizmle mücadelede bir-
likte çalışma taahhüdümüz devam etmekte-
dir” dedi. Odierno, terör örgütü PKK’nin terör
eylemlerini “şiddetle kınadığını” belirterek,
“ABD terorizmle mücadelede ve Türk vatan-
daşlarını korumak için Türkiye’nin yanında-
dır” dedi. ABD-Türkiye-Irak arasõnda 2008 yõ-
lõnda varõlan anlaşmayla kurulan üçlü komitenin
Türkiye ve Irak arasõndaki sorunlarõn yasal bir
çerçevede çözülmesini ve PKK terörünü sonlan-
dõrmayõ amaçladõğõnõ kaydeden Odierno, sözleri-
ni şöyle sürdürdü: “Terörle mücadele konusun-
da geniş kapsamlı çözümler üzerine konuşma-
yı umut ediyoruz. Şiddetin kökenleri üzerinde
ortak bir anlayış birliğinin geliştirilmesi önem-
lidir, bu sayede Türkiye ve Irak’ın güvenliğini
ve emniyetini artırmaya katkı sağlayabilecek
siyasi, ekonomik ve güvenlik önlemlerinin be-
lirlenmesi hususunda yardımcı olabiliriz.”
Öte yandan diplomatik kaynaklar, üçlü meka-
nizma çerçevesinde ikili toplantõlara da gerek du-
yulabileceğini dile getirdi. Görüşmelerde Türki-
ye’nin her fõrsatta terör örgütünün yuvasõ olduğu
gerekçesiyle kapatõlmasõnõ istediği Mahmur
Kampõ ile ilgili gelişmeler ele alõnacak. Ankara
hafta sonu da ABD Savunma Bakanõ Gates’i de
konuk edecek. İstanbul’da yarõn başlayacak NA-
TO gayriresmi Savunma Bakanlarõ toplantõsõna
katõlmak üzere Türkiye’ye gelecek olan Gates bu-
radaki toplantõnõn ardõndan Ankara’ya geçecek.
İDDİANAME TAMAMLANDI
1 Mayıs eylemine
55 yıl hapis istemi
İstanbul Haber Servisi - Taksim’de 1 Ma-
yõs’ta “ev ve işyerlerine zarar vermek” iddia-
sõyla suçlanan bir araştõrma görevlisi ile biri
Amerikalõ 3 üniversite öğrencisi hakkõnda 55
yõla kadar hapis istemiyle dava açõldõ. Polise
taş, sapan gibi aletlerle mukavemet eden sanõk-
lardan araçlarõ zarar gören 4 kişi ve “çiçek sak-
sıları zarar gö-
ren” Beyoğlu Be-
lediyesi şikâyetçi
oldu. İddianame-
de, Hacettepe
Üniversitesi
Araştõrma Görev-
lisi Ulaş D.’nin
gösterici gruplarõ
yönlendirdiği
üniversite öğren-
cileri Dilay A.,
Baran N. ve
Christopher
W.S.’nin de poli-
se defalarca taş
attõğõ belirtildi.
TAKSİM YİNE YASAK
İstanbul Haber Servisi
- İstanbul’da bu yõl ger-
çekleştirilecek toplantõ,
gösteri ve yürüyüş alan-
larõ belirlendi. Taksim
Meydanõ gösteri alanla-
rõ içinde yer almazken,
Kadõköy İskele Meyda-
nõ, Çağlayan Meydanõ,
Kazlõçeşme Meydanõ ve
Kartal Meydanõ gösteri
alanõ olarak seçildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP; AKP’nin EMASYA protokolünü
kaldırma, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin (MGSB) içeriğini değiştirme
girişimini “temkinli” karşıladı. Partisinin Başkanlık Divanı’nda konuyla
ilgili ilk kez açıklamalarda bulunan Bahçeli, protokolün OHAL’in kal-
dırılmasının ardından oluşan hukuki boşluğu doldurmak amacıyla hazır-
landığına dikkat çekerek, “Doğu ve Güneydoğu’daki bazı önemli operas-
yonların hukuki dayanağı da kalmayacak” dedi. Bahçeli, EMASYA kal-
dırılınca yerine ne konulacağının yanıtlanması gerektiğini belirterek
MGSB’nin içeriğinin değiştirilmesinde ise aceleci davranıldığını söyledi.
MHP EMASYA’NIN KALDIRILMASINA TEMKİNLİ