Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
1 ŞUBAT 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
‘Cumhuriyetçi
olmak zordur’
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - CHP
Grup Başkanvekili Hak-
kõ Suha Okay, partisinin
Gölbaşõ ilçesi kongresi-
ne katõldõ. Okay, Türki-
ye’de her kesimin mev-
cut durumdan memnu-
niyetsiz olmasõna karşõn
iktidarõn halen görevde
olduğunu söyledi. Gaze-
temiz yazarõ Prof. Dr.
Muammer Aksoy’un 20
yõl önce öldürüldüğünü
anõmsatan Okay, “Cum-
huriyet gazetesinde
Uğur Mumcu, Ahmet
Taner Kõşlalõ, Mustafa
Balbay ile yaşõt birçok
köşe yazarlarõ vardõ. Bir
çoğu 2. Cumhuriyetçi
oldu. Birileri dik duru-
şunun bedelini hayatõyla
ödüyor, birileri siyasi
ödüyor, birileri Siliv-
ri’de cezaevinde ödü-
yor. Ama birileri de pa-
ra babalarõnõn kucağõna
oturup onlarõn borazanõ
oluyor” diye konuştu.
‘Sermaye el
değiştiriyor’
İZMİR
(Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Partisinin
İzmir il binasõnda basõn
toplantõsõ düzenleyen
DSP Genel Başkanõ
Masum Türker,
“Türkiye’de maalesef
tek kale maç yapõlõyor”
dedi. Ege gezisinde
sorunlarõ yerinde
gördüğünü belirten
Masum Türker,
“Konuşulanlara göre,
Başbakan’õn Denizli’yi
her ziyaretinin bir iki
hafta sonrasõnda önemli
sanayi kuruluşlarõ el
değiştiriyor. El
değiştirmek istemeyen
işadamlarõ da tasfiye
ediliyor” diye konuştu.
Çığırtkan
pazarcıya ceza
TBMM (AA) -
Sebze ve Meyveler ile
Yeterli Arz ve Talep
Derinliği Bulunan Diğer
Mallarõn Ticaretinin
Düzenlenmesi Hakkõnda
Kanun Tasarõsõ, yeni
düzenlemelere
uymayanlara cezalar
öngörüyor. Buna göre
semt pazarõ ve hallerde
ürünler artõk bağõrarak
satõlamayacak. Kurala
uymayan pazarcõlara 50
TL ceza kesilecek.
Tasarõya göre, halde,
toptan satõş miktarõnõn
altõnda mal satanlar ve
yönetmeliklere aykõrõ
davrananlara da 100 TL
ceza verilecek.
Subaşı’dan
açıklama
Haber Merkezi -
Alevi Çalõştaylarõ’nõn
moderatörü Doç. Dr.
Necdet Subaşõ, önceki
gün gazetemizin 7.
sayfasõnda “Alevi
Çalõştayõ”yla ilgili
haberin içerisinde yer
alan Cafer Solgun’un
İzzettin Doğan’a
yönelik sözlerinin
doğru olmadõğõnõ
belirterek, çalõştay
hakkõnda gazetede yer
alan diyaloğun hiçbir
şekilde geçmediğini
ifade etti.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İlhan Selçuk: ‘Türk Ordusunu
Eleştirelim Ama Saldırmayalım!’
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Yağmurlu ve ılık bir İstanbul
sabahı...
Gazeteleri okuyup
televizyonlarda haberleri
izledim.
Günlerdir Balyoz, darbe üzerine
konuşuluyor, tartışılıyor.
Televizyon ekranlarında 12
Eylül’de Kenan Evren’i
alkışlayanlar, darbeci paşalara
“imambayıldı nasıl yapılır” tarifi
yapanlar, bugünlerde sapına
kadar demokrat ve özgürlükçü.
Her neyse!
Giyinip yola çıktım ve İlhan
Selçuk’a uğradım...
Kız kardeşi Ülfet Ertel, İlhan
Ağabey ve ben, “Türkiye nereye
gidiyor” sorusuna yanıt aradık...
İlhan Ağabey, bir ara “Bu hafta
gazeteye geleyim, çünkü
çocuklarımı çok özledim” dedi.
Ülfet Hanım, “Ağabey doktoruna
soralım, izin verirse gidersin”
deyip ekledi:
“Yeni bir ilaç veriliyor, fizik
tedavinin de hiç aksatılmadan
yapılması gerekiyor.”
İlhan Ağabey, “fizik tedavi
denilince” konuyu hemen
değiştiriyor. Gözlerine bakıyorum,
hınzırca bir gülümseme.
İlhan Ağabey bir ara şöyle dedi:
“İşin şakası bir yana... Bir iktidar
ordunun üzerine bu kadar gitmez.
Bu ordu, asker, yani Türk Silahlı
Kuvvetleri bizim, işgalci bir
yabancı ordu değil. Elbet
eleştirelim ama saldırmayalım.
Benim gördüğüm, hükümet,
askeri ‘darbe yapacak’ gibi
gösteriyor kamuoyuna. Bazı
çevreler de Türk ordusuna karşı
düşmanca davranıyorlar.
Daha önce söyledim, bir kez
daha altını çizeyim. Darbeler
dönemi artık bitti. Ali Baransel’in
söylediği gibi, ABD’siz ve
NATO’suz darbe yapılmaz. Darbe
geliyor diyerek siyaset yapanlar,
önce şu demokratik açılımı
yapsınlar, görelim.
Neredeyse 8 aydır bir
açılımdır gidiyor. Ortada hiçbir
şey yok. 12 Eylül askeri faşist
döneminde çıkarılan Siyasi
Partiler ve Seçim Yasası neden
değiştirilmiyor? Sen de bu
konuyu yazıyorsun sık sık. Önce
bu yasalar değiştirilsin ve ilk adım
atılsın...”
İlhan Ağabey’in keyfi
yerindeydi dün pazar günü...
Anlatmaya devam etti:
“Yeryüzünde üç görkemli
devrim, insanlık tarihini değiştiren
üç büyük olgudur:
1789... 1917... 1923...
1789, içeriğinde aydınlanmayı,
laikliği, cumhuriyeti, uluslaşmayı,
demokrasiyi, insan haklarını
taşıyor; bu kavramlar birbirleriyle
hısım akrabadır ve bütün
dünyanın gündemini
oluşturuyorlar.
1917, kapitalizmin sömürüsüne
karşı bir sosyalist deneyimdi;
başarı kazanamadı ama
sosyalist fikirlerin ve sosyal
adalet bilincinin yeryüzüne
yayılmasında işlevi azımsanamaz.
Ayrıca her sosyalist devrim,
yapısında aydınlanmayı da
taşıdığından 1917, Orta Asya
İslam toplumuna çağ atlatmıştır.”
İlhan Selçuk, “1923’e gelince”
dedikten sonra ekliyor:
“1923, aydınlanma felsefesinin
tarihte ilk kez bir İslam
toplumunda devrime
dönüşmesidir. Elbet bir sanayi
devrimi değildir. Bugün bir milyarı
aşkın Müslüman dünyasında
aydınlanmacılarla karanlıkçılar
çatışmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, bu
dünyanın önüne laik demokratik
Atatürk Cumhuriyetiyle bir model
koydu.
Orta Asya Türklüğü bu modeli
benimsiyor.”
İlhan Ağabey, kökü dışarıdan
kaynaklanan saldırganlara
gönderilen paraların çok büyük
olduğunu söyledikten sonra bir
saptama yapıyor:
“Kökü dışarıda ‘petrodolar’ların
desteğinde palazlanan
Cumhuriyet düşmanlığı,
ekonomik toplumsal temellerini
ülkemizde gün geçtikçe
genişletiyor.
1980’lerde devlet ideolojisi
Türk-İslam sentezinin faşist
odakları, sola karşı İslamcıları
beslediğinden, 1990’larda
şeriatçılık cumhuriyet tarihimizde
görülmemiş biçimde hortladı.
2000’lerde ABD Irak’ı işgal etti,
Müslümanları öldürdü. Bizim
Müslümanlar ise bu işgali ‘Irak’a
demokrasi geliyor’ diyerek
destekledi. ABD güdümüne giren
bir siyasal iktidar var bugün
karşımızda.”
İlhan Ağabey, “1923 devrimi
gülsuyuyla yapılmadı; bir
Lavoisier olayı da yaşanmadı”
diyor.
İlhan Selçuk, 1789’u
benimseyip 1923’ü dışlamanın,
çağdaş bir insan için tutarsız ve
olanaksız olduğunu söyledikten
sonra şöyle diyor:
“2010 yılına girdik. Biz hâlâ
demokrasiyi, temel hak ve
özgürlükleri arıyoruz. Faili meçhul
cinayetler bu ülkede sürüyor.
Nerede Hrant Dink’i öldürenler.
Üç-beş tetikçi mi yoksa devlet
içinde yuvalanmış silahlı güçler
mi?
Hablemitoğlu cinayetinin
arkasındaki güçler kimler? Bakın
hâlâ tetikçileri bile bulunamadı.
Lafta demokrasi ve özgürlük
olmaz. Demokrasi bir yaşam
biçimidir, hayatım boyunca bunu
savundum.
Bugün AKP’nin karşısında
güçlü, halkla tümleşmiş bir
muhalefet olsa AKP ilk seçimde,
iktidardan geldiği gibi gider.
Şimdi bir darbedir diye
tutturmuşlar. Ekonomi ne
âlemde? İşadamları ve
sanayiciler suspus olmuş,
sesleri solukları çıkmıyor.
Çünkü korkuyorlar. Konuşursak
başımıza bir şey gelir mi, diye
susuyorlar!
Hani ülkede demokrasi ve
özgürlükler olacaktı?”
İlhan Ağabey’le sohbetimiz
uzun sürdü...
Bu haftalık bu kadar!
Baykal, ‘değişim’ mesajlarõ veriyor; yönetimdekiler ‘Fiziksel değil, zihinsel değişim’ diyor
CHP’de‘değişim’beklentisi
TÜREY KÖSE
ANKARA - CHP Genel
Başkanõ Deniz Baykal, mayõs
ayõnda yapõlmasõ planlanan ku-
rultay öncesinde “değişim”
mesajlarõ verirken şu anda yö-
netimde yer alan bazõ isimler
“Yönetim modeli değişecek,
ama yönetimde fazla deği-
şiklik olmaz. ‘Fiziksel’ değil,
‘zihinsel’ değişim olur” görü-
şünü dile getiriyor. CHP’nin ba-
har kurultayõnda seçim hazõr-
lõklarõ kapsamõnda somut bir
“iktidar programı”nõn ortaya
konulmasõ için de hazõrlõklara
hõz verildi.
CHP’nin son merkez yönetim
kurulu (MYK) toplantõsõnda
kurultay hazõrlõklarõ gözden
geçirildi. Kurultay yaklaşõrken
bir “genel başkanlık” yarõşõ
görünmüyor. Haluk Koç ve
Umut Oran’õn “yeniden” de-
nemeye dönük bir arayõş için-
de olmadõğõ; ancak “yönetim”
için yoğun kulisler yaşandõğõ
vurgulandõ. CHP’nin yerel se-
çimler öncesinde toplanan ku-
rultayõnda tüzük ve program de-
ğiştirilmiş, ancak tüzük deği-
şiklikleri uygulamaya konul-
mamõştõ. Yeni tüzükte genel
sekreterin yetkileri sõnõrlandõ-
rõlõrken görev alanlarõ tanõm-
lanmõş 13 genel başkan yar-
dõmcõsõ atanmasõ öngörülüyor.
CHP lideri Baykal, Milliyet
gazetesinde Devrim Sevimay’a
verdiği röportajda “Öymen ve
Sav’ı yine sahiplenecek misi-
niz” sorusuna, “Siyasette sü-
reklilik ve değişim, ikisi de ay-
nı anda işleyen süreçlerdir.
Hep bu iki isim söyleniyor,
ama onlar aslında Türk si-
yasetinin gerçekten çok değer
taşıyan insanlarıdır. Ben de
bu insanları herkesin tanıdı-
ğından daha iyi tanıyorum.
Gerçeğe baktığımız zaman
saygı duymamız, değer ver-
memiz gereken insanlar hak-
kında bu kadar kolay hü-
küm vermememiz lazım” ya-
nõtõnõ verdi. CHP kulislerin-
de; kurultayda tüzük değişik-
likleri yürürlüğe sokularak “yö-
netim” modelinin değişeceği,
ancak yönetimdeki isimlerle
ilgili çok kapsamlõ bir değişik-
lik gerçekleşmesinin kolay ol-
madõğõ ifade ediliyor. Yöne-
timde yer alan bazõ isimler de
“Fiziksel değil, zihinsel deği-
şim” diyerek bu konudaki bek-
lentilerini ortaya koyuyor.
Önder Sav’õn “13 genel baş-
kan yardımcısından biri” ola-
rak yönetimde yer almasõ bek-
lenirken CHP Grup Başkanve-
kili Kemal Kılıçdaroğlu’nun
da “genel başkan yardımcısı”
olarak MYK’ye girmesi bek-
leniyor. Bütçenin kapanõşõnda
yaptõğõ konuşma büyük ilgi
gören Yalova Milletvekili Mu-
harrem İnce’nin de MYK’ye
girebileceği ifade ediliyor. Bay-
kal’õn daha önce genel baş-
kanlõk yarõşõnda karşõsõna çõkan
Umut Oran’õ parti meclisine
alabileceği kaydediliyor.
İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da ilçe
kongrelerini tamamlayan CHP’de, delege
seçimlerinin tartõşmalarõ sürüyor.
Birçok ilçede seçimlerin tüzüğe aykõrõ şe-
kilde yapõldõğõ yönünde itirazlar olurken
Adalar ilçesinde itirazlar il yönetimi tarafõn-
dan kabul edildiği halde sonucun itiraz ön-
cesindeki gibi kabul edilmesi toplu istifalara
yol açtõ. CHP Adalar ilçesinde ikisi ilçe yö-
netim kurulu üyesi olmak üzere toplam 177
kişi CHP’den istifa ederek Şişli Belediye Baş-
kanõ Mustafa Sarıgül’ün kurulacak olan
partisi Türkiye Değişim Hareketi’ne geçti.
TDH’ye geçenler arasõnda delege seçimleri ön-
cesinde CHP’de ilçe yönetim kurulu üyesi ola-
rak görev yapan Hıdır Ünal ile Şaban Gü-
nal da bulunuyor. Eski CHP İlçe Yönetim Ku-
rulu üyesi Hõdõr Ünal, TDH’nin Adalar İlçe
Başkanlõğõ’na getirildi. İstifacõlar, CHP Ada-
lar ilçesinde delege seçimlerinde ilçede ika-
met etmeyen seyyar satõcõlar ve yazlõkçõlara
üye olarak oy kullandõrtõldõğõnõ belirttiler.
CHP kulislerinde;
kurultayda tüzük
değişiklikleri yürürlüğe
sokularak “yönetim”
modelinin değişeceği
ifade ediliyor.
A D A L A R C H P ’ D E T O P L U İ S T İ F A
IMF-Dünya Bankasõ dayatmalõ tasfiye politikalarõ sektörde istikrarsõzlõğa yol açtõ
AKP tarõmda sõnõfta kaldõ
ALİ ÖZTÜRK
ANKARA - Küresel kriz,
düşen ürün fiyatlarõ ve artan gir-
di maliyetleri nedeniyle tarõmõ de-
rinden etkiledi.
2000’li yõllarõn başõndan bu ya-
na uygulanan IMF-Dünya Ban-
kasõ dayatmalõ tasfiye politikalarõ,
tarõm sektöründe istikrarsõzlõğa
yol açtõ. AKP Hükümetleri dö-
neminde tarõmõn yaşadõğõ so-
runlar şöyle:
Buğdaya daha az teşvik: Tür-
kiye’nin yõllõk buğday üretim
ortalamasõ 20, tüketimi ise 18
milyon ton dolayõnda. Yaşanan
kuraklõk nedeniyle buğday re-
koltesi 2007’de 17.2, 2008’de ise
17.8 milyon tona geriledi. Top-
rak Mahsulleri Ofisi (TMO)
2007’de piyasanõn çok altõnda bir
fiyat açõkladõğõ için buğday ala-
madõ. TMO, ilk kez fiyat açõk-
lamadõ. Bunun yerine 500 ton/TL
emanet alõm fiyatõ belirledi.
Pamuk üretimi çöktü:
1990’larõn başõnda 500 bin ton
olan lif pamuk tüketimi, 3 kat ar-
tarak 1.5 milyon tona ulaştõ. An-
cak yanlõş politikalar nedeniyle
pamuk ekim alanlarõ 10 yõl önce
750 bin hektar iken, günümüzde
500 bin hektarõn altõna düştü.
GDO’lu mısır: Türkiye Şeker
Fabrikalarõ AŞ’ye ait 25 adet şe-
ker fabrikasõndan C portföyün-
de yer alan Çarşamba, Çorum,
Kastamonu, Kõrşehir, Turhal ve
Yozgat fabrikalarõnõn özelleşti-
rilme süreci 11 Eylül’de başla-
tõldõ. İhalenin nihai pazarlõk gö-
rüşmelerinde 606 milyon dolarla
üç yõllõk kârõna satõlmõş oldu.
Ancak, Şeker-İş Sendikasõ’nõn
başvurusu üzerine Danõştay,
özelleştirme ihalesinin yürüt-
mesini durdurdu. 2008 yõlõnda
3.2 milyar TL kâr eden şeker
fabrikalarõnõn tümüyle özelleş-
tirilmesi halinde, en az 18-20
fabrika kapanacak. Böylelikle
binlerce pancar ekicisi ve şeker
işçisi, sektörden dõşlanmõş ola-
cak. Yerini, GDO’lu mõsõrlardan
şeker üretenler dolduracak.
Süt üreticisi zor durumda:
Yem fiyatlarõnõn sürekli yük-
selmesi, buna karşõlõk çiğ süt fi-
yatlarõnõn düşmesi nedeniyle
zor günler yaşayan süt üretici-
leri ise, bu olumsuzluklara süt
tozu ithalatõnõn da eklenmesiy-
le iflasõn eşiğine geldi.
TEKEL’in son birimi de
yok ediliyor: TEKEL’in alkol
ve sigara birimlerinin satõlma-
sõndan sonra, TTA (Tütün, Tuz
ve Alkol İşletmeleri) adõyla iki
yõldõr Özelleştirme İdaresi’ne
(ÖİB) bağlõ olarak faaliyet gös-
teren kurum için de artõk kapa-
nõş süreci başladõ.
ÇAYKUR özelleştirmenin
eşiğinde: Rize Ticaret Odasõ ta-
rafõndan hazõrlanan ve halen
TBMM gündeminde bulunan
Çay Yasa Tasarõsõ, sermayenin
çayla ilgili yeni taleplerini gün-
deme getiriyor.
Fındıkta yeni sömürü politi-
kaları: Dünya fõndõk üretiminin
yüzde 75’ini, gerçekleştirmesine
karşõn Türkiye’de fõndõk üretici-
lerinin yüzü bir türlü gülmüyor.
642 bin hektar alanda, 322 bin
üretici fõndõk üretimi yapõlõrken,
yaklaşõk 2 milyon kişi geçimini
fõndõktan sağlõyor. Yeni fõndõk
stratejisiyle kamu adõna fõndõk
alõmõ yapacak bir kuruluş kal-
madõğõ için tüccar ve ihracatçõlar
tek belirleyici haline geldi.
Küresel kriz tarõm
sektörünü ağõr etkiledi.
2008 ve 2009 yõllarõndaki
büyümeler de tarõmõ 2006
yõlõ seviyesine
getirmeye yetmedi.
CHP’den Romanlara destek
CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin,
Roman yurttaşların ağırlıklı yaşadığı
Gaziosmanpaşa’daki Sarıgöl
Mahallesi’nin kentsel dönüşüm projesi
kapsamında yıkılması kararına tepki
gösterdi. CHP’nin kentsel dönüşüme
karşı olmadığını, ancak “yerinde
dönüşüm” projeleriyle, bu bölgelerdeki
kültürleri de yaşatacağını belirten Tekin,
“AKP dönüşüm değil, rant peşinde. CHP,
kentsel dönüşüm projeleriyle mağdur
yaratılmasını engelleyecek” dedi. CHP
İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve
CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin,
dün Kentsel Dönüşüm Projesi
kapsamına alınan Roman yurttaşların
yaşadığı Sarıgöl Mahallesi’ni ziyaret
etti. CHP’li Sevigen, CHP’nin Roman
yurttaşların mücadelesine sonuna kadar
destek olacağını belirtti.
ERZURUM (Cumhuriyet) - Eskişehir
Jandarma Alay Komutanõ Kõdemli Albay
Recep Gençoğlu, tutuksuz yargõlanmak
üzere serbest bõrakõldõ. Kahramanmaraş İl
Jandarma Komutanlõğõ İstihbarat Şube
Müdürlüğü’nde görevli astsubay Şenol
Bozkurt ise tutuklandõ.
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Sav-
cõsõ Osman Şanal’õn talimatõ ile geçen çar-
şamba günü gözaltõna alõnan Eskişehir Jan-
darma Alay Komutanõ Kõdemli Albay Re-
cep Gençoğlu, astsubay Şenol Bozkurt,
Erzurum’da ifade vermelerinin ardõndan Er-
genekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuk-
lanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk
edildi. İkişer avukatla mahkemeye çõkan Al-
bay Gençoğlu ile astsubay Bozkurt, suçla-
malarõ reddetti. Albay Gençoğlu, tutuksuz
yargõlanmak üzere serbest bõrakõlõrken, tu-
tuklanan astsubay Bozkurt askeri cezaevi-
ne gönderildi. Gençoğlu’nun avukatõ Erol
Halka, mahkemenin kararõnõ “hukuk za-
feri” olarak nitelendirdi.
Kurbanla karşılandı
Gençoğlu, Eskişehir’de Arifiye Mahallesi
Müftülük Sokak’taki lojmanõnõn önünde, as-
keri personel ve yakõnlarõ tarafõndan karşõ-
landõ. Otomobilden alkõşlar arasõnda inen
Gençoğlu personelle tokalaşõrken bazõ ki-
şilerin gözyaşlarõna hâkim olamadõğõ göz-
lendi. Gençoğlu için lojmanlarõn önünde
kurban kesildi. Herkese teşekkür eden
Gençoğlu daha sonra lojmanõna geçti.
Yolsuzluğa yasal kılıf
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Hükümet tüm kamu
yatõrõmlarõ ve hizmetlerini, “Ka-
mu-Özel İşbirliği” (KÖİ) adõ al-
tõnda, devlet garantisiyle özel sektöre
yaptõracak.
Devlet Bakanõ Cevdet Yılmaz,
geçen hafta yaptõğõ basõn toplantõ-
sõnda, hükümetin 2008 başõnda uy-
gulamaya sokmak isteyip sonradan
vazgeçtiği Kamu Özel İşbirliği
(KÖİ) yasa taslağõnõ yeniden gün-
deme getirmeye hazõrlandõklarõnõ
açõklamõş, Devlet Planlama Teşki-
latõ’nõn hazõrladõğõ taslak üzerinde
son aşamaya geldiklerini ve kõsa sü-
re içinde Bakanlar Kurulu’na suna-
caklarõnõ söylemişti.
Cevdet Yõlmaz’õn, Cumhuriyet’in
sorusu üzerine “Son taslağın ha-
zırlanmasında temel olarak önce-
ki metni aldık” diye ifade ettiği
2008 Ocak’õnda gündeme gelen
“Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Ka-
mu Kesimi ile Özel Sektör İşbirli-
ği Modelleri Çerçevesinde Ger-
çekleştirilmesine İlişkin Kanun
Tasarısı” şu düzenlemeleri içeriyor:
Merkezi kamu kuruluşlarõ, ye-
rel yönetimler ve Kamu İktisadi Te-
şebbüsleri (KİT), yatõrõm ve hiz-
metlerini, yüzde 49’a kadar ortak ol-
duklarõ özel sektör şirketleriyle yap-
tõrabilecekler.
Kamu idareleri devletin temel
hizmetleri arasõnda sayõlan “eğitim,
sağlık, adalet ve güvenlik” de da-
hil pek çok konuda bu ortaklõklarõ ku-
rabilecek.
Müzakere ve ‘diyalog’
İdareler, bu alanlarda beraber
yatõrõm ve hizmet verecekleri şir-
ketleri, idarenin belirleyeceği kri-
terlere göre “müzakere” ve hatta
“diyalog” ile bile seçebilecekler.
Verilecek mal ve hizmetlerin
bedeli bundan yararlanan yurttaş-
lardan ya da “gölge ücret” adõ al-
tõnda devletten alõnacak. Risklerin
paylaştõrõlmasõ, tarifelerin belirlen-
mesi dahil pek çok önemli konu ida-
re ile ihaleyi kazanan şirket arasõn-
da imzalanacak sözleşmelere bõra-
kõlacak.
İdare, Maliye Bakanlõğõ veya
Hazine Müsteşarlõğõ, üretilecek mal
ve hizmet bedellerinin miktarõna
ilişkin alõm garantisi verebilecek.
KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ YASA TASARISI
Kıdemli Albay Gençoğlu (sağda), Eskişe-
hir’de alkışlarla karşılandı. (Fotoğraf: AA)
ALBAY GENÇOĞLU SERBEST, ASTSUBAY TUTUKLANDI