Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
1 ŞUBAT 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
AB ile İlişkilerde,
Aydınlarımızın Sorgulaması
Gerekenler...
Türkiye’de hukuktan, Cumhuriyetten,
uygarlıktan, demokrasiden, haktan yana olan
yazarlarımız ve düşünürlerimizin büyük bir bölümü
AB’den (ve Avrupa’dan) tarafa bir tutum
sergilerler. Haklı olarak, düşündükleri şeyler
şunlardır:
- Bizde de demokrasi Avrupa ülkelerinde
olduğu gibi işlemeli, bireysel ve toplumsal haklar
geliştirilmeli.
- Ortak çağdaş değerlere Türkiye de katılmalı.
Kadın-erkek eşitliğinden sanata, gıda
standartlarından çevrenin korunmasına kadar her
alanda Avrupa’ya yakınlaşırsak daha iyi olur.
- Çiftçimiz, işçimiz, memurumuz ve sanayicimiz
Avrupa’daki gibi korunmalı, çalışanlar için sosyal
güvence esas alınmalı.
Bu niyetler ve kriterlerle büyük çoğunluk
Türkiye-AB ilişkilerine olumlu yaklaşır ve haklı
olarak “Ben de Türkiye’nin AB üyeliğinden
yanayım” der ve ekler; “AB sürecinden geri
dönmemeliyiz yoksa demokrasiden ve uygarlık
ölçütlerinden uzaklaşmış oluruz.”
Haklı sanılan (ve görülen) bu ifadenin arkasında
bir çelişkiler yumağı vardır; sanki Türkiye’nin
önünde “AB’ye girmek ya da onu dışlayarak başka
yerlere gitmek” gibi iki seçenek varmış da, “ben
AB’den yanayım” diyerek diğer alternatife
arkalarını dönüyorlarmış gibi gerçekdışı durum
ortaya çıkar. Bu seçenekler AB üyesi olmayan
Norveç veya İsviçre için doğrudur ama Türkiye
için kesinlikle doğru değildir.
Çelişkilerin nedenleri
Neden doğru olmadığını görelim:
1) Önce AB’nin Türkiye politikalarını ve
uygulamalarını iyi bilmek gerekir. AB Türkiye’yi
Yunanistan, Polonya ya da İspanya’ya yaptığı gibi
normal bir üye gibi içine almak istiyor mu? Berlin
duvarı yıkıldıktan sonra AB’nin Türkiye politikasını
biraz bilenler bunun yanıtını verirler. AB Türkiye’yi
normal bir üye gibi içine almak değil, “özel bir
statüde” denetimi altına sokmak istiyor ve bu
yolda ilerliyor.
Brüksel açısından, bunun haklı nedenleri vardır.
Bu haklı nedenleri sadece, “AKP iktidarı varken
zaten bizi almazlar” diyerek basit ve sığ bir zemine
sokmak, AB’nin Türkiye politikalarını bilmemekle
eşanlamlıdır. İktidarda CHP de MHP de olsa hiç
fark etmez, yine almayacaklar.
2) İkinci olarak AB ile Ankara arasında
imzalanan dört belge ile oluşan “AB sürecinin”
hukuki, iktisadi, siyasi ve kültürel olarak ne
anlamlara geldiğini ve mekanizmaların fiilen nasıl
işlediğini bilmek gerekir.
- 6 Mart 1995 Gümrük Birliği belgesi niçin diğer
adaylarla yapılmamıştır; Türkiye’nin egemenlik
hakları, tek taraflı olarak nasıl “içinde olmadığımız
kurumlara devredilmiştir”; AB dışı dünya ile
ilişkilerimiz nasıl AB’nin ipoteği altına alınmıştır?
- 1999 Helsinki adaylık belgesi, nasıl Türkiye’yi
diğer adaylardan farklı kılan bir durum yaratmıştır?
Türkiye bekleme odasına nasıl zincirlenmiştir?
- 2004 ve 2005 çerçeve ve müzakere süreci
anlaşmaları, nasıl Türkiye’yi “üyeliğe değil de özel
statüye götürmektedir?” 2004-2010 döneminde
Türkiye, diğer aday ülkelerden tamamen ayrı
değerlendirilip tek yanlı yükümlülükler altına nasıl
sokulmaktadır?
Bütün bunların düşünür ve yazarlarımız
tarafından iyi bilinip değerlendirilmeleri gerekir.
Bunlar yapılmadan “Ben AB’den yanayım” ya da
“Ben AB’ye karşıyım” benzeri ifadeler hiçbir anlam
taşımaz.
Örneğin şunlar söylenebilir:
1) Ben Türkiye’nin AB üyeliğinden yanayım;
ancak içinde yaşadığımız AB süreci bizi üyeliğe
değil özel statüye, Türkçesi “arka bahçe” olmaya
doğru götürüyor. Bu nedenle, bugünkü sürece
karşıyım, bu durum kesinlikle değişmelidir.
2) Ben AB’nin değerlerini (ve ölçütlerini)
benimsiyorum; AB Türkiye’yi içine almak
istemiyorsa, biz yine de onların hukuki, siyasi ve
iktisadi çağdaş kriterlerine benzemeye
çalışmalıyız. Demokraside, sosyal hukuk
düzeninde, günlük yaşam tarzında ulaşım ve
konut standartlarında, kısacası demokrasi
ölçütlerinde benzemeye çalışmalıyız.
AB Türkiye’yi içine almayacaksa “Ben AB
üyeliğinden yanayım” demek fazla safça bir
yaklaşım olmaz mı? Verheugen’i yine haklı
çıkarmak için söylemiyorum ama adam Alman
medyasına ne demişti? “Biz Türkleri AB’ye
almayacağımızı akıllı insanların anlayacağı bir
biçimde zaten söylüyoruz!”
AB değerlerini savunan iyi niyetli yazar ve
düşünürleri çok iyi anlıyorum. Ama lütfen “AB’den
yana” ya da “AB karşıtı” gibi kavramlara itibar
etmeyelim.
Çağdaş olan Avrupa değerlerini savunmak
başka şey, ben AB üyeliğinden yanayım demek
bambaşka bir şey. Çünkü bunu yaptığımız zaman,
bugünkü “tek yanlı AB sürecini” desteklemiş
oluyoruz. Bu da bizi “AB değerlerine değil, arka
bahçe değerlerine götürür”...
Yoksa, hiçbir zaman yapılmayacak medeni
nikâh yerine, bize dayatılmakta olan imam
nikâhını, farkında olmadan biz de destekler
duruma düşeriz...
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
TC BERGAMA 2.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZLARIN AÇIK ARTTIRMA İLANI
Dosya No: 2009 / 734 Tal.
1 - TAPU KAYDI: İzmir ili Bergama ilçesi Zafer Mahallesi Dikili Sultan mevkiinde bulunan 461 ada, 10 parselde kayõtlõ, kat irtifakõ kurulu, 10/32
arsa paylõ, zemin kat, 1 bağõmsõz bölüm numaralõ, batar katlõ dükkân vasõflõ taşõnmazõn tamamõ açõk artõrma suretiyle satõşa çõkartõlmõştõr.
ÖZELLİKLERİ: Taşõnmaz İzmir ili Bergama ilçesi Merkez Zafer Mahallesi Dikili Sultan Bayõrõ mevkii Atatürk Bulvarõ No:88/A ve 88/B adres-
lerinde bulunmakta olup, batar katlõ dükkân olarak kullanõlmaktadõr. Taşõnmazõn zemin kaplamalarõ karo mozaik plaka kaplamalõdõr. Ön cephe doğ-
ramalarõ alüminyum doğramadõr. Batar kata içeriden demir merdivenle çõkõlmaktadõr. Batar kat kaplamalarõ ahşap olup, camlõdõr. Burada 2 büro, mut-
fak, banyo ve WC bulunmaktadõr. Oturma raporuna göre batar dahil 166 m2’dir. Dükkân ön cephesine bakan apartman giriş kapõsõ yanõnda 8 m2’lik
küçük bir büro vardõr. Dükkân PVC doğrama ve PVC lambiri ile bölünmüştür. Giriş cephesi alüminyum doğrama olup, zemini karo plakadõr.
İMAR DURUMU: Bergama Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 21.08.2009 tarih ve 6021 sayõlõ imar durumu yazõsõna göre taşõnmaz imar
planõ içerisinde konut ve ticaret alanõnda kalmakta olup, blok nizam, 4 kata imarlõdõr. Ön bahçe mesafesi. 5,00 mt ve yan bahçe mesafesi bitişik ve
arka bahçesi 3,00 mt olduğu bildirilmiştir
SATIŞ SAATİ: 10.00-10.05 arasõ MUHAMMEN BEDELİ: 85.000,00 TL
2. TAPU KAYDI: İzmir ili Bergama ilçesi Zafer Mahallesi Dikili Sultan mevkiinde bulunan 461 ada, 10 parselde kayõtlõ, kat irtifakõ kurulu, 6/32
arsa paylõ, birinci kat, 2 bağõmsõz bölüm numaralõ, mesken vasõflõ taşõnmazõn tamamõ açõk artõrma suretiyle satõşa çõkartõlmõştõr.
ÖZELLİKLERİ: Taşõnmaz İzmir ili Bergama ilçesi Merkez Zafer Mahallesi Dikili Sultan Bayõrõ mevkii, Atatürk Bulvarõ No: 88 Kat: l Daire 2 ad-
resinde bulunmaktadõr. Taşõnmaz mesken olarak kullanõlmaktadõr. Taşõnmazõn oturma raporuna göre 150 m2 kullanõm alanõ bulunmaktadõr. Daire gi-
riş kapõsõ çelik kapõ olup, koridor zeminleri, banyo, mutfak, WC ve balkon zeminleri beyaz mermer kaplõdõr. Ön cephe doğramalarõ ahşap görünüm-
lü PVC olup, çift camlõdõr. Mutfak bankosu mermer olup, alt ve üst dolaplar hazõr mutfak dolabõ olarak yapõlmõştõr. Duvarlar tavana kadar fayanstõr.
Salon ve yanõndaki oturma odasõ zeminleri ahşap parke olup, cilalõdõr. Oturma odasõ zeminleri halõ kaplamadõr. Salon, koridor ve odalarda alçõ kar-
tonpiyer vardõr. Duvarlar saten boyalõdõr. İç kapõlarõ ahşaptõr. Dairede merkezi sistem kalorifer tesisatõ vardõr. Asansör bulunmayan binada merkezi
õsõtma sistemi vardõr.
İMAR DURUMU: Bergama Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 21.08.2009 tarih ve 6021 sayõlõ imar durumu yazõsõna göre taşõnmaz imar
planõ içerisinde konut ve ticaret alanõnda kalmakta olup, blok nizam 4 kata imarlõdõr. Ön bahçe mesafesi 5.00 mt ve yan bahçe mesafesi bitişik ve ar-
ka bahçesi 3,00 mt olduğu bildirilmiştir.
SATIŞ SAATİ: 10.20-10.25 arasõ MUHAMMEN BEDELİ : 93.000,00 TL
SATIŞ ŞARTLARI: 1-Satõş 15.03.2010 günü yukarõda belirtilen saatler arasõnda BERGAMA ADLİYE BİNASI ZEMİN KAT, 2. İCRA MÜ-
DÜRLÜĞÜ ÖNÜ SATIŞ YERİ BERGAMA adresinde açõk artõrma suretiyle ayrõ ayrõ yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen değerin, %60’õnõ ve
rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş ve paylaştõrma giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedele alõcõ çõkmazsa en çok
artõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartõyla 25.03.2010 günü aynõ yer ve saatler arasõnda ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da rüçhanlõ ala-
caklõlarõn alacaklarõ toplamõnõ, satõş ve paylaştõrma giderlerini geçmesi ve artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ lazõm-
dõr. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2-Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi ve-
ya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde l0 günü geçmemek üzere me-
hil verilebilir. İhale damga vergisi, tapu harç ve masraflarõ ile KDV ve taşõnmazõn tahliye ve teslim giderleri alõcõya aittir. Birikmiş vergiler ve bele-
diye rüsumu (tellaliye) satõş bedelinden ödenir. 3-İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin(*) bu taşõnmaz üzerindeki haklarõn hususiyle faiz ve mas-
rafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça
paylaştõrmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4-Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133 üncü maddesi gereğince
ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve %10 faizden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edi-
lecektir. 5-Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup gideri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderile-
bilir. 6-Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarõda yazõlõ dos-
ya numarasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapõlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
18.01.2010 İİK . m. 126 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 6018)
İngilizce’yi İngilizce kaynaklardan öğrenin...
Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip,
London School of Business Administration’da master yapmış,
ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH
? Gramer, konuşma, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık
? İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce
iş görüşmelerine (Interview) hazırlık
Bahariye-Kadıköy / İstanbul
0532 701 80 41 - (0216) 418 94 51
Berlusconi
İsrail’i eleştirdi
Dış Haberler Servisi -
İtalya Başbakanõ Silvio
Berlusconi, Filistin top-
raklarõndaki Yahudi yer-
leşimlerinin “barõşa engel
oluşturabileceğini” söyle-
di. İsrail’de yayõmlanan
Haaretz gazetesine konu-
şan Berlusconi “İsrail hal-
kõna ve hükümetine bir
dost olarak söylemek iste-
rim ki bu politikada õsrar
etmek bir hata” dedi.
‘Hakimullah
Mesud gömüldü’
Dış Haberler Servisi -
Hakkõnda ölüp ölmediği-
ne ilişkin tartõşmalar sü-
ren Taliban’õn Pakistan li-
deri Hakimullah Me-
sud’un gömüldüğü iddia
edildi. Pakistan televizyo-
nu, Hakimullah Me-
sud’un gömüldüğünü du-
yururken, Taliban iddiala-
rõ yalanladõ.
Yemen’de
ateşkes umudu
Dış Haberler Servisi -
Yemen, hükümete karşõ
savaşan Şii isyancõlarõn
hükümetin 6 maddelik
koşullarõnõ kabul etmeleri
halinde ateşkes yapõlabi-
leceğini açõkladõ. Konsey-
den yapõlan yazõlõ açõkla-
mada, “Hükümet, direniş-
çilerin Suudi Arabistan
topraklarõna saldõrmamasõ
ve vakit geçirmeksizin
Yemenli ve Suudi esirleri
bõrakmasõ dahil koşullarõ
yerine gelmesi halinde as-
keri operasyonlarõ kesme-
ye hazõrdõr” denildi.
4 yıl sonra
birleştiler
Dış Haberler Servisi -
Riyad’daki Yüksek Ada-
let Konseyi’nin Mansur el
Timani ile karõsõ Fati-
ma’nõn evliliklerinin ipta-
line ilişkin kararõ geçersiz
kõldõ. Fatima’nõn akraba-
larõ, Timani’nin kendileri-
ne kökenleri hakkõnda ya-
lan beyanda bulunarak
evlendiği gerekçesiyle
mahkemeye başvurup bo-
şanma kararõ aldõrmõştõ.
Bu karardan habersiz çift
2006’da tutuklanmõş ve
evlilik dõşõ ilişkiyle suç-
lanmõştõ. Timani şartlõ
tahliye edilmiş, karõsõ ise
kocasõyla bir araya gel-
meden hapisten çõkmayõ
reddederek, 2 çocuğuyla
hapiste kalmõştõ.
ABD, olasõ İran saldõrõsõna karşõ silah satõşõna ve füze savar konuşlandõrmaya hõz verdi
Körfez’de ‘sessiz’ silahlanmaDış Haberler Servisi - ABD’nin,
olasõ İran saldõrõlarõnõ önlemek amacõy-
la körfez bölgesindeki müttefiklerine
silah satõşlarõnõn hõzlandõrõlmasõ ve pet-
rol terminalleri ile diğer önemli altyapõ
tesislerinde savunma sistemlerinin güç-
lendirilmesi için Suudi Arabistan ve di-
ğer körfez ülkeleriyle “sessizce” çalõş-
malar yaptõğõ ileri sürüldü.
ABD’de yayõmlanan Washington Post
gazetesi, aralarõnda Türkiye’nin de bu-
lunduğu ülkelerde nükleer santral inşa-
sõ çalõşmalarõna destek verildiğini, bu ça-
lõşmalarõn “görünürde” enerji ihtiyacõnõ
karşõlamaya yönelik olduğunu, ancak ola-
sõ bir İran nükleer tehdidi karşõsõnda “se-
çeneklerin yeniden değerlendirilebi-
leceğini” de yazdõ. Gazeteye göre, Or-
tadoğulu askeri ve istihbarat yetkilileri,
“ABD ile savunma konusunda işbir-
liğinin arttırılması fikrini memnuni-
yetle karşıladıklarını” söyledi.
Nükleer silahlanma
Gazete, “İran’ın nükleer silah elde
etme yolunda ilerlemesinin bölgede si-
lahlanma yarışına yol açacağından ve
bunun atom bombası üretmeye kadar
genişleyeceğinden endişe edildiğini”
belirterek şunlarõ yazdõ:
“Bu kaygıları arttıracak şekilde,
bazı petrol ve doğalgaz zengini Arap
ülkeleri, ‘görünürde’ iç enerji ihtiyaç-
larını karşılama gerekçesiyle nükleer
reaktör ya da elektrik santralı inşa et-
me yönünde yeni girişimlerde bulu-
nuyor. BAE, ABD’nin desteğiyle, ilk
nükleer enerji reaktörünü inşa et-
mek için anlaşmalar imzaladı. Buna
benzer adımlar atan ya da atmayı dü-
şünen diğer ülkeler Mısır, Suudi Ara-
bistan, Türkiye, Kuveyt, Ürdün ve Ye-
men. Batılı ve Ortadoğulu uzmanlar,
bu ülkelerin herhangi birinin açıkça
nükleer silah peşine düşmesinin pek
olası olmadığını, böyle bir hareketin
büyük olasılıkla Batı’nın yardımları-
nın askıya alınmasını beraberinde
getireceğini belirtiyor. Ancak hükümet
yetkilileri ve uzmanlar, İran’ın nük-
leer bir aygıt test edecek olması ha-
linde, tüm bu ülkelerin ellerindeki se-
çenekleri yeniden gözden geçirebile-
ceğini söylüyor.”
Gazeteye göre, emekli bir Arap
general de böyle bir durumda bölge-
deki her ülkenin dosyalarõnõ yeniden
açacağõnõ ve ne yapacağõna karar ve-
receğini belirterek, “Eğer bir dünya
gücü olmaya uzanan yol nükleer si-
lahlardan geçiyorsa bu, neden biz
olmayalım” diye konuştu.
Füze savarlar yerleştiriliyor
Amerikan New York Times gazetesi
de ABD’nin Körfez bölgesine füze sa-
var sistemleri konuşlandõrõlmasõna hõz
verdiğini yazdõ. Gazete, ABD’nin İran kõ-
yõlarõ açõklarõnda özel donanõmlõ gemi-
lerin yanõ sõra Katar, Bahreyn, Kuveyt ve
BAE’ye füzeleri algõlayan radar sis-
temleri konuşlandõrdõğõnõ bildirdi.
NEWSWEEK:
Erdoğan, ABD
politikasına
direniyor
Dış Haberler Ser-
visi - ABD’de yayõm-
lanan Newsweek der-
gisinde çõkan bir ma-
kalede ABD’nin “hay-
dut” olarak adlandõrõ-
lan ülkelere yönelik po-
litikasõnõn iflas ettiği
savunulurken, Türkiye
gibi yükselen devletle-
rin “Amerika’nın hay-
dut karşıtı diplomasi-
sine direnişlerine” dik-
kat çekildi.
Makalede “Bugün
Batı değerleri ile ta-
nımlanan ‘uluslararasõ
toplum’un hayal ol-
duğu açıktır ve birçok
devlet için ‘haydut’ ta-
nımı, izole etmeyi
amaçladığı hainler
için olduğu kadar,
ABD için de kullanı-
labilir” yorumu yapõl-
dõ. Makalede, Brezilya
Devlet Başkanõ Lula
da Silva ve Başbakan
Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn İran’a yönelik
açõklamalarõ hatõrlatõ-
larak “Onlar İran’ın
yanında saf tutmuyor,
bilakis haydutların
kim olduğu ve onlar-
la nasıl baş edilmesi
gerektiği konusunda
söz sahibi olma niyet-
lerini ve daha önemli-
si, kabiliyetlerini ka-
nıtlıyorlar” denildi.
İsrail’de yayõmlanan
Haaretz gazetesi de
Türkiye, Suudi Arabis-
tan, İran ve Suriye’nin
Ortadoğu’da kendi po-
litikalarõnõ oluşturdu-
ğunu, bu nedenle
ABD’nin bu ülkeler
için değil, bu ülkelerin
ABD için gündem oluş-
turduğunu yazdõ. Ga-
zetenin yorumunda,
“Türkiye, Arap dün-
yası ve Orta Asya nez-
dindeki etkisini ve
bağlarını genişletme
kararı aldı; Suudi
Arabistan, Ortado-
ğu’da atılacak adım-
ları dikte ediyor; İran
ise, kendisini bir güç
haline getirdi. Suri-
ye, Lübnan üzerinde-
ki kontrolünü geri ka-
zandı ve şimdi Arap-
İsrail barış sürecinin
geleceği konusunda
önemli bir etkisi var”
denildi.
Haiti’de depremin ardından
31 çocuğu kaçırmaya çalışan
10 Amerikalı yakalanarak
gözaltına alındı. Kurtarılan çocuklar polis korumasına alınırken, ABD merkezli bir kiliseye yakın
bir gruptan oldukları söylenen Amerikalıların, çocukların deprem yüzünden yetim kaldıklarını ya
da çocukları ülkelerine götürebileceklerini gösteren herhangi bir belgeye sahip olmadıkları ve ka-
çırdıkları çocukları Dominik Cumhuriyeti’ndeki bir yetimhaneye götürmeyi planladıkları belirtildi.
ABD’nin geçen çarşamba günü Haiti’den Florida’ya ağır yaralıların nakliyesi için yapılan uçuşla-
rı ödenek yetersizliğinden dolayı askıya alması yüzünden 24 saat ya da iki gün içinde ağır yaralı yak-
laşık 100 kişinin hayatını kaybedebileceği de bildirildi. (Fotoğraf: REUTERS)
Çocukkaçõran10Amerikalõyakalandõ
Ban Ki-mun Kıbrıs’taDış Haberler Servisi -
Birleşmiş Milletler (BM) Genel
Sekreteri Ban Ki-mun,
Kõbrõs’taki müzakerelerde
“önemli ilerleme
kaydedildiğinin” açõklanmasõnõn
ardõndan Kõbrõs’õ ziyaret ediyor.
Ban Ki-mun’un Kõbrõs Özel
Temsilcisi Alexander Downer
daha önce yaptõğõ açõklamada,
görüşmelerde sağlanan
ilerlemenin BM Genel Sekreteri
tarafõndan Kõbrõs ziyareti
sõrasõnda açõklanacağõnõ
duyurmuştu. BM Genel
Sekreteri’nin bugün hem KKTC
Cumhurbaşkanõ Mehmet Ali
Talat hem de Rum yönetimi
lideri Dimitris Hristofyas ile
önce ayrõ ayrõ sonra birlikte
görüşmesi bekleniyor. Rum
basõnõ, Ban Ki-mun’un taraflara
müzakerelerde ilerleme
sağlanmasõ için baskõ
uygulayacağõnõ, ancak
arabuluculuk yapmayacağõnõ
yazõyor. Müzakerelerde,
dönüşümlü başkanlõk ve
bakanlõklar konusunda ilerleme
sağlandõğõ bildiriliyor.
PROTOKOLLER GÜNDEMDE YOK
ERİVAN (ANKA) - Ermenistan Parlamentosu
Başkanlõğõ Basõn Müşaviri Nairi Petrosyan,
Türkiye ile imzalanan protokollerin parlamen-
tonun ilkbahar oturumlarõ gündeminde bulun-
madõğõnõ açõkladõ. Ermenistan Anayasa Mah-
kemesi’nin kararõnõn ardõndan Türkiye ile Er-
menistan arasõndaki ilişkilerin normalleşmesi-
ne ilişkin protokollere ilişkin tartõşma sürer-
ken, protokollerin cumhurbaşkanlõğõnda bulun-
duğu ve henüz parlamentoya gönderilmediği
bildirildi. Geçen ekim ayõnda Zürih’te imzala-
nan protokollerin her iki ülkenin parlamentola-
rõnda onaylanmasõ gerekiyor. Türkiye, proto-
kolleri, imzalanmasõndan çok kõsa bir süre son-
ra parlamentoya sevk ederken Ermenistan, ilk
olarak Anayasa Mahkemesi’ne götürmüştü.