18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 1 ŞUBAT 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER Öğrenciler karne aldı. Sevinenler, üzülenler, evlerde yorumlar. Karne neyi gösteriyor? Öğrencinin okuldaki durumunu. Çalışıp çalışmadığını belirtiyor. İyi bir öğrenci olup olmadığını açıklıyor. Öğrenciler arasında kıyaslama yapıyor: İyiler-ortalar-zayıflar. Hangi ölçütleri kullanarak bu değerlendirmeyi yapıyor? Okul devamlılığı, sınavlardaki başarısı, ödevlerdeki sorumluluğu, davranışları. Ölçümler bunlara dayanıyor? Yanlış ölçütler mi kullanılıyor? Eksik ölçütler kullanılıyor. Yetersizlik de yanlışlık sayılır. Yanlış olan nedir ve doğrusu nasıl olabilir? Yanlış, not sisteminin öğrencileri kıyaslamaya ve sınıflandırmaya dayanmasıdır. Bu da eğitimin asıl amacını, merak etme ve öğrenme isteğine dayalı öğrenmeyi engellemesidir. Öğrenci bunun yerine “not almak için çalışmaktadır.” Merak etmek ve öğrenmek isteği yerine not almak için yarışmak yanlıştır. Not yerine şöyle bir değerlendirme sistemi kurulabilir: 1. Öğrencinin zamanı nasıl kullandığının değerlendirilmesi. 2. Her konuda seçenek üretiminin teşvik edilmesi. 3. Ele alınan yolda mantıksal adımlar atılması. 4. Öğrencinin özgün seçimler yapması. 5. Öğrencinin her konuda kendi kararını verebilmesi. Bu sistemin farklı yararları şunlar olacaktır: - Öğrenci kendisiyle yarışacaktır (gelişme sağlanacaktır). - Kendisini üstün ya da aşağı görmekten kurtulacaktır. - Öğrenme merakını canlı tutacak, kendi adımlarını görecektir. - Bilgi ezberlemeyi değil, bilgi üretmeyi öğrenecektir. - Değerlendirmenin başkalarıyla kıyaslanarak değil, kendi gelişmesiyle ilgili olduğunu görecektir. Bu sistemden güçlü ve olumlu bir güdülenme (motivasyon) çıkacaktır. Öğrenci, kendisinin sınıfta bir konum edinmek için değil, kendi yaratıcı gücünün gelişmesi için çalışması gerektiğini gördüğü zaman bu çalışma için kendine ait nedenler bulacaktır. Bugünkü sistemde öğrencinin çalışmak için gördüğü nedenler kendisine ait değildir. Öteki öğrencilerle yarışmak ve öğretmenden not almak için çalışması gerekmektedir ki, bu nedenler kendisine ait değildir. Bu bakımlardan da karne sistemi doğru bir eğitim değerlendirmesi olmamaktadır. [email protected] 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Eğitimi Değerlendirmek ve Karne... Dokunulmazlõklarõn kaldõrõlmasõ için TBMM’ye gönderilen fezleke sayõsõ 608’e ulaştõ Vekillerin suç karnesiEMİNE KAPLAN ANKARA - AKP hükümeti, olasõ bir anayasa paketinde milletvekili dokunulmazlõklarõnõn sõnõrlandõrõl- masõndan hiç söz etmezken, TBMM’ye milletvekillerinin doku- nulmazlõğõnõn kaldõrõlmasõ için su- nulan fezleke sayõsõ 608’e ulaştõ. Bu dosyalardan 393’ü BDP, 138’i AKP, 55’i CHP, 22’si MHP’li milletvekil- lerinin dokunulmazlõğõnõn kaldõrõlmasõ istemini içeriyor. Dosyalarõn suç da- ğõlõmõnda ise hakkõnda fezleke bulu- nan AKP’lilerin yüzde 25’i görevi kö- tüye kullanmak, CHP’lilerin yüzde 31’i hakaret, BDP’lilerin yüzde 54’ü PKK’yi övmekle suçlanõyor. Milletvekillerinin dokunulmazlõk- larõnõn kaldõrõlmasõ istemiyle TBMM’ye sunulan dosya sayõsõ 608’e ulaştõ. Bu dosyalarõn 393’ün- de BDP, 138’inde AKP, 55’inde CHP ve 22’sinde yargõlanabilmele- ri için MHP’li milletvekillerinin do- kunulmazlõklarõnõn kaldõrõlmasõ is- teniyor. Suç isnatlara göre dağõlõma bakõldõğõnda, terör örgütü PKK’nin propagandasõnõ yapmak, üye olmak, suçu ve suçluyu övmek suçu 252 dos- yayla birinci sõrada yer alõrken bunu 74 dosyayla seçim yasalarõna muha- lefet; 57 dosyayla hakaret; 51 dos- yayla Toplantõ ve Gösteri Yürüyüş- leri Yasasõ’na muhalefet; 47 dosyayla görevi kötüye kullanmak, keyfi dav- ranma, ihmal; 35 dosyayla Siyasi Par- tiler Yasasõ’na muhalefet suçlarõ iz- liyor. Suç isnatlarõnõn haklarõnda fezleke bulunan milletvekillerine gö- re dağõlõmõnda ise AKP’li milletve- killerinin yüzde 25’i görevi kötüye kullanmak, keyfi davranmak ve ih- mal; yüzde 20’si hakaret; yüzde 12’si Seçim Yasasõ’na muhalefet; CHP’li milletvekillerinin yüzde 31’i hakaret; yüzde 22’si karşõlõksõz çek keşide etmek; yüzde 11’i tedbirsiz- lik sonucu yaralamaya sebebiyet vermek, MHP’li milletvekillerinin yüzde 18’si seçim yasasõna muhale- fet; yüzde 18’i hakaret, yüzde 18’i zimmet ve kalpazanlõk, BDP’lilerin yüzde 64’ü terör, PKK’nin propa- gandasõnõ yapmak, suçu ve suçluyu övmek; yüzde 13’ü Seçim Yasa- sõ’na muhalefet; yüzde 11’i Toplan- tõ ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasõ’na aykõrõ davranmakla suçlanõyor. Erdoğan: EMASYA’yı kaldıracağız Haber Merkezi - Başba- kan Recep Tayyip Erdo- ğan, Emniyet-Asayiş Yar- dõmlaşma Protokolü’yle (EMASYA) ilgili çalõşmala- rõn devam ettiğini belirterek “EMASYA Protokolü’nü gündemimizden çıkaraca- ğız” dedi. Erdoğan, TRT 1’de katõl- dõğõ “Enine Boyuna Özel” programõnda; gazetecilerin gündeme ilişkin sorularõnõ yanõtladõ. Erdoğan, demokratik açõ- lõm sürecinde sorun olan alanlarõ gündemlerinden çõ- karacaklarõnõ savunarak, bu sorun alanlarõndan birinin de EMASYA Protokolü ol- duğunu söyledi. Erdoğan, “İçişleri Bakanımızın da ifade ettiği şekliyle EMASYA Protokolü’nü gündemimizden çıkaraca- ğız. ‘EMASYA Protokolü’ diye bir şey olamaz, olma- yacak. Bunun adımını atı- yoruz, atacağız. Zaten bu bir protokol, kanun filan değil. Kanun, Genelkurmay, İçişleri burada müşterek bir ça- lışma yapar. Yasal dü- zenleme gerekiyorsa, ya- sal düzenleme de yapaca- ğız. Protokolü ortadan kaldıracağız, bunun adı- mını atacağız. Bununla ilgili koordinatör bakanı- mız çalışmalarını yürü- tüyor” dedi. Hakkõnda dosya olan AKP’lilerin yüzde 25’i görevi kötü kullanmak, CHP’lilerin yüzde 31’i hakaret, BDP’lilerin yüzde 54’ü PKK’yi övmekle suçlanõyor. ‘Özkök açıklama yapmalı’ Haber Merkezi - Bi- rinci Ordu Komutanlõğõ döneminde “Balyoz Darbe Planı”nõ hazõrla- dõğõ iddia edilen emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Genelkur- may Başkanõ emekli Orgeneral Hilmi Öz- kök’ün, iddialarla ilgili herhangi bir açõklama yapmamasõnõn hazõrla- nan senaryonun “ka- ranlık gibi görülmesi- ne” yol açtõğõnõ belirtti. Hürriyet gazetesi de dün yayõmlanan haber- de, emekli Orgeneral Çetin Doğan, farklõ üre- tilmiş haberler nedeniy- le yurttaşlarõn kafasõnõn karõştõrõldõğõna dikkat çekti. ‘Konuşsun’ Çetin Doğan, şunlarõ söyledi: “Emekli Orgeneral Hilmi Özkök’ün sessiz kalması da soru işa- retlerine neden oldu. Genelkurmay Başka- nımız hafıza sorunu olmayan, zeki bir ko- mutandır. Bu bulanık suyun devam etmeme- si için açıklama yap- ması da yurttaşlık görevidir. Elinde bilgi- belge ne varsa söyle- melidir. 1’inci Ordu Komutanlığı tarafın- dan gerçekleştirilen senaryoya Genelkur- may Başkanlığı’ndan katılanlar oldu. Bu ça- lışmanın sonuçları, orada yapılan konuş- malarla ilgili andıç çı- karmışlardır. Neler konuşulduğu konu- sunda bilgisinin olma- ması mümkün değil- dir. Konuşup konuş- maması kendi takdiri- dir. Komutanımız se- minere daha önce ka- tılacağını bildirmiş, ancak Irak gündemde olduğu için gelişini son anda iptal etmişti. ‘Harp oyunu olmamõş- tõr’ da diyebilir. Bu plan seminerine niçin katılmadığını da açık- layabilir.” Açõklama konusunda takdirin Özkök’e ait ol- duğunu vurgulayan Çe- tin Doğan, “Birileri konuşmalı derken kimsenin kanadının altına girmek gibi bir niyetinin olmadığını” söyledi. ÇETİN DOĞAN Başbakan Erdoğan.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle