23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B Edirne B Kocaeli Y Çanakkale Y İzmir Y Manisa Y Denizli B Zonguldak B Sinop B Samsun PB Trabzon PB Giresun PB Ankara S 22 22 25 23 24 24 23 24 24 23 26 26 20 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y S S B PB PB B B B B S S S 19 22 17 24 26 25 20 23 20 20 15 12 14 Oslo K 10 Belgrad Y 13 Helsinki K 3 Sofya Y 10 Stockholm K 4 Roma Y 12 Londra K 0 Atina Y 20 AmsterdamK 4 Zürih K 2 Brüksel K 6 Moskova PB 12 Paris K 6 Aşkabat B 16 Bonn K 4 Taşkent PB 15 Münih K 3 Baku B 14 Berlin K 9 Bişkek B 8 Budapeşte K 2 Tiflis B 18 Madrid Y 4 Kahire B 26 Viyana K 1 Şam B 23 Ülkemizin batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın güney ve doğusu, Kuzey Ege ile Eskişehir, Bolu, Düzce ve Karabük çevreleri kısa süreli ve hafif sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Ülkenin iç kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde sis görülecek. CUMHURİYET 2 ARALIK 2010 PERŞEMBE TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Aralık GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK Eski Başsavcı Cihaner’den İsmailağa cemaatine yönelik çocuklarla ilgili ilginç iddia Oysa, ABD Dışişleri kriptoları, AKP iktidarının tepe noktasında, Çankaya’daki ile RTE arasındaki medyamızın yazamadığı, siyaset dünyamızın ilgilenip dillendiremediği çekişmeyi içeren olayları, bilgileri belgeye dönüştürüyor. Çankaya’daki ile RTE arasındaki çekişmeyi önemsemek gerekiyor; zira bu çekişme siyasal açıdan 2011 genel seçimlerine ve Cumhurbaşkanı seçiminin yapılacağı 2012 yılına damga vuracak nitelikte. Çankaya’daki genelde belgeleri yorumlar görünüyor; kendisiyle ilgili saptamalara önem vermez gibi davranıyor. Amerikalı diplomatların kriptolara “kendi açılarından değerlendirmelerini yazdıklarını” söylemesi… yer ve tarih vererek RTE aleyhindeki konuşmalarına değinen belgeleri görmezden gelmesi… bir bakıma yazılanları konuşmak istemediği, hatta doğruladığı anlamına gelmez mi? Belgeleri yalanlayacağı, RTE ile aramızda su sızmaz diyeceği yerde; yazılanları “Bizlerin Türkiye için omuz omuza çalışmamızı engellemez” diye, kriptolardaki gerçekleri örtemeyen, dolaylı klasik bir mesaj göndermekle yetiniyor RTE’ye. Ne var ki devletin bir ve iki numarasının bir konuda birlik ve beraberlik içinde olduğunu itiraf etmek zorundayız. Çankaya’daki ile Başbakanlık’taki AKP’li; bir vesile bularak iktidar olmadıkları günlerden bu yana askere olan olumsuz duygularını nihayet bir kez daha sergileme olanağı buldular. Önceki gün Yüksek Askeri Şura toplandı. Başbakan Şura üyelerini bir saat bekletti. Toplantı açıldı. Ekranlar RTE ile yanında oturan Genelkurmay Başkanı’nı gösteriyor. Yüzler asık! Askerlerle Başbakan ve Milli Savunma Bakanı, Atatürk’ün huzuruna giden Aslanlı Yol’da birlikte yürüdüler. Tek kelime konuşmadılar, gerginlik yüzlere yansımış! Çankaya’daki ise; her Şura toplantısından sonra Çankaya’daki geleneksel öğle yemeğinde generallerle bir arada olmamak için özel uçağına atladı, uçtu gitti. Gerekçe uydurmak kolay. Kazakistan gezisinin günlerce önce programlandığını açıklayarak, YAŞ üyelerine yemekten kaçınıyor! Başbakan da çook önemli bir görüşme yapıyor olmalı ki YAŞ’ı bir saat bekletiyor! Günlerce önceden tarihi bilinen Şura’nın üyeleriyle görüşmek isteyen bir Cumhurbaşkanı; örneğin Genelkurmay’dan Şura’nın bir gün önceye alınmasını rica edebilir ve geleneksel öğle yemeğinde askerle birlikte olabilirdi. RTE’nin yüzü neden asık? Yukarıdaki AKP’li generallerle buluşmamak için neden aynı gün dış geziye çıkıyor? RTE’nin Karadeniz’de gemileri mi battı? Çankaya’dakinin Kazakistan’a gitmesinde ulusal çok önemli bir neden mi vardı? Evet, dikkat çeken bu davranışların nedeni mi: Kurumların efendileri olduklarına inanıyorlar. Çankaya’daki 29 Ekim’de Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna komutanların katılmamasını sindiremedi. RTE ise Genelkurmay’ın, görevden aldığı üç generalle ilgili tutumunu hükümete direniş diye yorumlamış olabilir. İki AKP önderinin son davranışı bu iktidarın askere bakış açısına son bir örnek! Bir ikinci ordu kurabilseler… ya da askeri yandaşlaştırabilseler… …Rahat bir nefes alacaklar! ‘Çıplak görüntülüyorlar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yürüttüğü cemaat soruşturmasının ardından yeni HSYK tarafından Erzincan Başsavcılığı’ndan alınarak Adana’ya düz savcı olarak atanan İlhan Cihaner, İsmailağa cemaatine yönelik soruşturması sırasında cemaat üyelerinin kendi aralarındaki konuşmalarında, “İstanbul’da bir medresede çocukların çıplak fotoğraflarının çekilerek çocuklar aleyhine kullandıklarını” belirlediklerini açıkladı. Cihaner, dosyaya el koyan Erzurum Savcısı Osman Şanal’ın da çocuklara yönelik taciz iddialarını araştırmadığını söyledi. Adalet Bakanlığı’nın Osman Şanal hakkında soruşturma açılmasına izin vermeme işleminin iptali istemiyle açılan dava Ankara 1. İdare Mahkemesi’nde görüldü. Adalet Bakanlığı, davaya bakan hâkim Gürsel Özkan’ın YARSAV üyesi olduğu gerekçesiyle reddi hâkim talebinde bulunmuştu. Bakanlığın bu talebinin kabul edilmesi üzerine hâkim değişti ve dava dün görüldü. Duruşmaya Cihaner, avukatı Turgut Kazan ile bakanlık görevlisi ve Şanal’ın avukatı Süleyman Sallı katıldı. Kazan, söz konusu başvurunun ağustosta yapıldığını belirterek “Eğer bu soruşturma izni verilmiş olsaydı Türkiye tarihinde ilk defa bir adliye basılmayacaktı ve bir savcı gözaltına alınmayacaktı” dedi. OTELE BASKIN ‘İktidarın kapısı çalındı’ Kazan, Cihaner’in yürüttüğü soruşturmanın iktidara yakın çevreleri ilgilendirdiğini, bu nedenle iktidarın kapısının çalındığını, soruşturma durdurulamayınca yeni bir oyun oynandığını; soruşturmaya “uydurma” ihbar mektubuyla Şanal tarafından el konduğunu anlattı. İsmailağa Cemaati ile ilgili yürütülen soruşturmanın örgütlü suç kapsamında olduğunu ve özel yetkili savcıların görev alanına girmediğini söy leyen Kazan “Buna rağmen savcı Osman Şanal, kendini her şeyin üzerinde sandığı için valiliğe yazı yazarak, Erzincan başsavcısının yetkisinin tarafından kaldırıldığını, operasyonlara izin verilmemesini istemiştir. Bu inanılmaz bir olaydır” dedi. Erzurum’daki savcılık ile soruşturmayı kimin yapacağı konusunda yaşanan tartışmalar nedeniyle Adalet Bakanlığı’nı bilgilendirdiğini söyleyen Cihaner, “Ocak ayında yazdığım yazıya haziranda yanıt verdiler. Ya cahiller ya da okuduklarını anlamıyorlar” diye konuştu. Cihaner, dosyanın Erzurum’a gönderilmesinden sonra hiçbir işlem yapılmadığını da anlatarak “Cemaat üyelerinin kendi aralarındaki konuşmada, İstanbul’da bir medresede çocukların çıplak fotoğraflarının çekildiğini, sonra bunun çocuklar aleyhine kullanıldığını tespit ettik” değerlendirmesi dikkat çekti. ‘Bu olay tam bir komplo’ Otele düzenlenen baskının görüntülerinin Fethullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen “samanyoluhaber.com” adlı internet sitesine servis edildiği iddia edildi. MEHMET ALİ SOLAK Sanık Osmanağaoğlu zamanaşımı nedeniyle ceza almaktan kurtuldu. Karara tepki yağdı Kemal Türkler davası düştü HİLAL KÖSE Seyhan, iddiasını Meclis’e taşıdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin bilgisayar teknolojisi alanında uzman isimlerinden Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Ankara’da boş bulunan Kızılay binasının çatısına, yasadışı dinlemelere olanak sağlayacak kapsamlı bir “santral kurulduğu” iddiasında bulundu. Seyhan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, “Santralın kurulması İçişleri Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde midir? Santral hangi birimin sorumluluk alanında hareket etmektedir” sorusunu yöneltti. Kışlada patlama: 2 asker yaralı MUŞ (Cumhuriyet) Muş, Piyade Albay Tevfik Çağlar Kışlası’nda mühimmat imhası sırasında patlama meydana geldi. Patlamada, yaralanan 2 asker, ambulansla Muş Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralı askerlerin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. 65 yıllık 3 el bombası bulundu BURSA (AA) Bursa’nın İnegöl ilçesinde belediye ekiplerinin yürüttüğü peyzaj çalışmasında kepçe operatörü bir poşet fark etti. Poşetten 2 bomba düştüğünü gören operatör hemen makineyi durdurdu. Poşetin içinde bir bomba daha olduğunu gören operatör, polisi aradı. Bomba imha uzmanları, el bombalarının 1945 yılı yapımı olduğunu belirledi. Toprağın altında en az 30 yıl kaldığı tahmin edilen bombalar imha edildi. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’e Merter’deki evinin önünde, 22 Temmuz 1980 sabahı, silahlı saldırı düzenleyen kişilerden biri olduğu gerekçesiyle yargılanan sanık Ünal Osmanağaoğlu hakkındaki dava, zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen karar duruşmasına başka suçtan hükümlü sanık Ünal Osmanağaoğlu ile müdahiller Kemal Türkler’in eşi Sebahat Türkler, kızları Nilgün Soydan ile Yasemin Türkler katıldı. Mahkeme başkanının son sözünü sorduğu sanık, “İki yıldır mahkemede suçsuz olduğumu beyan ettim. Dosyadaki belgeler de bunun kanıtı. Beraatımı talep ediyorum” dedi. Mahkeme heyeti ise 765 sayılı TCK’nin 102/1 ve 104/2 maddeleri gereğince oyçokluğu ile davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına hükmetti. Sanık hakkında “ideolojik amaçla adam öldürmek” suçundan dava açıldığını anımsatan heyet, sanığını lehine olan 765 sayılı TCK’nin 102/1. maddesi uyarınca bu suçun zaman aşımı süresinin 20 yıl olduğunu kaydetti. Davada zamanaşımını kesen işlemlerle birlikte toplam zamanaşımı süresinin 30 yıl olduğunu bildiren heyet, suç tarihinden itibaren geçen 30 yıllık sürede davanın karara bağlanamadığını kaydetti. Başından beri bu davanın takipçisi olan müdahil avukatı Rasim Öz, “Bu davayı zamanaşımına uğratan başta mahkeme başkanı Ali Asker Kazak olmak üzere bütün sorumlulara hesap soracağım. Tazminat davaları açıp sizi mahkum ettireceğim. Ali Asker Kazak, göreceksiniz, bunun bedelini ödeteceğim” diye tepki gösterdi. Nilgün Soydan da sanık salondan çıkarılırken “Sen benim babamın katilisin. Kurtulamayacaksın” dedi. İzleyicilerin “Rahat uyuyor musunuz?” sözlerine “Ben çok rahat uyuyorum. Dava bitti. Çıkın dışarı” di ‘Bugün ülkemden nefret ettim’ Kemal Türkler’in kızı Nilgün Soydan mahkeme çıkışında yaptığı açıklamada “Ünal Osmanağaoğlu benim babamı öldürdü. Ben bunu gözlerimle gördüm” dedi. Soydan NTV’ye yaptığı açıklamada da “Mahkemelerde çok çok tiyatro seyrettik. Mesela ilk duruşmada ben onu çok iyi tanıdım ve duruşma yaklaşık 2.5 saat sürdü. Bu süre boyunca sürekli başımdan parmak ucuma kadar titredim ve kendisinden sadece yüzüme bakmasını istedim. Ben onun öldürdüğü adamın kızıyım ve hiçbir zaman yüzüme bakamadı. Bugün de yüzüme bakamadı. Beni mahkeme başkanıye karşılık veren mahkeme başkanı, salondaki polisleri, izleyicileri dışarı çıkarmaları için uyardı. na ‘bakmasın’ diye şikâyet etmişti. Ne yazık ki iki duruşma önce, savcı da bana bakıyor diye yargıca şikâyette bulundu. Hem katilin hem de savcının aynı duguyla hareket etmesi tiyatroya benziyor...” Babasının katilinin, devletten ihale yoluyla alınmış milli parkta işletmecilik yaptığını dile getiren Soydan, “Şimdi AİHM’ye gideceğiz... Ülkemi severek büyütülmüş bir çocuğum ama bugün ükemden nefret ettim, burada doğduğuma lanet ettim. AİHM’de de cinayeti işlettirip, ondan sonra katillerini koruyan devletin cezalandırılmasını sağlarsam çok mutlu olacağım” dedi. danlarıyla baş başa bıraktıklarını ifade eden Çelebi, “Kemal Türkler ölmedi. Bizim için yaşıyor. Bu karar gerçekliği olan vicdani bir mahkeme kararı değildir” dedi. Koridorda barikat Polisler duruşma tutanağı bekleyen avukatları da salondan çıkarınca, tartışma büyüdü. Polisler, koridorda, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ve yönetim kurulu üyeleri ile avukatların önüne barikat kurdu. Mahkeme başkanı da duruşma tutanağına, avukat Rasim Öz’ün kendisine “şerefsiz” dediğini yazdırdı. Adliye önünde açıklama yapan Çelebi, mahkeme başkanının daha önceki oturumlarda mazeret izinleri kullanarak bu davadan kaçtığını söyledi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun sanığı suçlu bulup davayı bozduğunu anımsatan Çelebi, “Bütün yol ve yöntemler denenip, bu davayı bitirdiler. Yargıtay’ın tesciline rağmen usul oyunlarıyla dava kasıtlı olarak zamanaşımına uğratılmıştır. Bu karar katilin, katil kimliğini ortadan kaldırmıyor” dedi. Bu kararı verenleri vic ‘Mahkum ettirmeden ölmem’ Sebahat Türkler ise mahkemenin katilden yana tavır aldığını söyledi. Avukat Öz de Osmanağaoğlu’nun zavallı bir tetikçi olduğunu belirterek, “72 yaşındayım. Sorumluları mahkum ettirmeden, söz veriyorum ölmeyeceğim” dedi. Gazetemize saldırıda tanıklar dinlenecek İstanbul Haber Servisi İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün tutuklu bulunduğu Birinci Ergenekon davasına bir ay aranın ardından bugün devam edilecek. Silivri Cezaevi bitişiğindeki duruşma salonunda görülen davanın, bugünkü 165. duruşmasında Cumhuriyet gazetesine 3 kez bomba atılması ve Danıştay’a silahlı baskın dosyasına ilişkin tanıkların dinlenmesi bekleniyor. Mahkeme 27 Ekim 2010 tarihli ara kararında Alparslan Arslan’ın tanıdığı “Küçük Salih Hoca” olarak anılan Salih Yaşar’ın ve Danıştay binasının önünde Arslan’ı iki kişinin arasında gördüğünü söyleyen Aysel Sağlam’ın tanık olarak dinlenmek üzere duruşmada hazır edilmesini istemişti. Semra Özal’ın ifadesine başvuruldu İstanbul Haber Servisi Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili iddialar üzerine yürütülen soruşturma kapsamında Devlet Denetleme Kurulu (DDK) yetkilileri, Özal’ın eşi Semra Özal’ın bilgisine başvurdu. Semra Özal’ın Sarıyer’deki villasına iki araçla gelen 4 DDK yetkilisi, villaya araçlarıyla girmek istedi. Kapının açılmaması üzerine araçlarından inen yetkililer, eve yürüyerek girdi. Saat 14.00 sıralarında villaya giren yetkililer, villanın önünde sabahın erken saatlerinden bu yana bekleyen basın mensuplarının sorularını ise yanıtsız bıraktı. Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, DDK Başkanı Faik Ceceli’nin daveti üzerine Çankaya Köşkü’ne giderek bilgi vermişti. DÜZELTME Gazetemizin 25 Kasım 2010 tarihli sayısının 1. sayfasında Tümgeneral Halil Helvacıoğlu’nun yerine emekli Tümgeneral Mehmet Tayfun Yıldız’ın fotoğrafı kullanılmıştır. Düzeltir, özür dileriz. C MY B C MY B ANTAKYA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yargılanması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın şehitlere “kelle” dediği için hakkındaki takipsizlik kararının kaldırılması ve yasadışı dinlemelere ilişkin Telekomünikasyon İletişim Daire Başkanlığı’nda (TİB) arama yapılması yönündeki kararlarla iktidarın hedefi haline gelen Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın Antakya’da kaldığı otele polisler tarafından “fuhuş” iddiasıyla baskın yapıldı. Baskından hiçbir şey elde edilemezken, baskının görüntüleri Fethullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen “samanyoluhaber.com” adlı internet sitesine servis edildi. İşadamı Ahmet Çelik’in misafiri olarak Antakya’ya giden Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, Kaçmaz’ın avukatı Baykal Doğan ve Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Remzi Özdemir, 27 ve 28 Kasım geceleri Harbiye’deki turistik bir otelde kaldı. Hatay Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, Osman Kaçmaz yabancı uyruklu iki kadının zorla alıkonulduğu ve kokain kullanıldığı ihbarı üzerine otele baskın düzenledi. Harbiye’deki 3 yıldızlı Defne Prenses Oteli’ne giden ekipler ise, otelde özellikle Kaçmaz’ın kaldığı 303 ve 304 numaralı odaları aramak istedi. Oteldeki rezervasyonunun Ahmet Çelik tarafından yapıldığını belirten otelin ortaklarından Refik Summakoğlu, Kaçmaz ve yanındakilerin saat 02.00 sularında otele geldiklerini ifade ederek, olayı şöyle anlattı: “Baskın gecesi iki hâkim ve bir kadın saat 02.00 sularında otele geldi. O akşam da bizde kalacakları kesin değildi. Osman Kaçmaz ile arkadaşlarının otelde kaldıklarına dair kayıtları çarşaf listede tutulmuş, ancak saat 01.00’den sonra geldikleri için polise sistem olarak bildirmemiştik. Misafirler geldikten 15 dakika sonra gelen polisler, nöbetçi resepsiyon görevlisine ‘303 ve 304 No’lu odalarda kimler kalıyor’, diyerek baskını başlattı. Ellerinde 2 ayrı kamera olan polisler, kapıyı zorlayarak Osman Kaçmaz’ın odasına girmek istedi. Ben uygun olmadığını söyledim ama beni dinlemediler. Bu sırada polisler içeri girdi, odayı aradı ama bir şey bulamadı... Ne var ki bu olay tam anlamıyla bir komplo” Baskın sırasında polis tarafından çekilen görüntüler de Gülen cemaatine yakın “samanyoluhaber.com” adlı internet sitesinde yayımlandı. Fotoğraf: AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle