19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 2010 PERŞEMBE EKONOMİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] 15 Koç Holding şirketlerinden Aygaz, Amerikalı enerji devi AES ile üretim alanında işbirliğine gitti İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Koç’un hedefi enerjide ilk 5 AES Entek ortaklığıyla doğalgaz, hidroelektrik, kömür santralları ve yenilenebilir enerji alanında üretim tesislerini geliştirmeyi amaçlayan Koç’un gelecek planları arasında dağıtım özelleştirmeleri de var. Ekonomi Servisi Koç Holding şirketlerinden Aygaz ile Amerikalı enerji şirketi AES, elektrik üretiminde işbirliği yapmak üzere ortaklık anlaşması imzaladı. Aygaz’ın bağlı ortaklığı Entek Elektrik Üretim’in yaklaşık yarısının AES’e satılması ile gerçekleşecek ortaklık çerçevesinde doğalgaz, kömür, hidroelektrik ve yenilenebilir kaynaklar ile çalışan elektrik santrallarına yatırım yapılarak, önümüzdeki beş yılda pazardaki ilk beş oyuncu arasına girilmesi hedefleniyor. Ortaklığın duyurulduğu toplantıda konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, enerji alanında çok önemli bir ortaklığın ilk adımını attıklarını söyledi. Dünya enerji talebinin her geçen gün arttığına işaret eden Koç, “Türkiye’de ise sanayinin de en önemli girdilerinden birisi olan elektrik tüketiminin önümüzdeki dönemde yüzde 67 artması bekleniyor. Bu talebin karşılanması için yılda 5 milyar dolar yatırım yapılması gerek. Koç Holding olarak sadece Türkiye’de değil; uluslararası alanda ve özellikle bölgemizde de enerji alanında en etkin oyunculardan biri haline gelmek istiyoruz” dedi. AES Corporation Başkan ve Üst Yöneticisi (CEO) Paul Hanrahan, Türkiye’nin stratejik öneme sahip çok güçlü bir ülke olduğunu belirterek “Koç ile AES’in bu ortaklığı bu piyasaya çok fayda sağlayacak. Çok kısa süre içinde pazarda ilk 5’e gireceğiz” dedi. ‘Satın almalar gündemimizde’ WikiLeaks Haberciliği WikiLeaks, ABD diplomasisinin 11 Eylül’ü, kuralsız düzenin kuralsız savaşlarında dünya ve medyamızın hali pürmelalinin de çok çarpıcı aynası. Skandala konu olan gündem, ABD dış politika örgütlenmesinin merkeze gönderdikleri belgelerin içeriklerinin ortalığa saçılması, sonuç olarak bu resmi yazışmaların açığa çıkması bağlantılı, kimi ülkeler, siyasi liderlikleri, ilişkilerine doğruyanlış, belgelibelgesiz, yorumluyorumsuz ayna tutulması olsa da... Dünya ülkeleri medyalarının, siyasi liderlikleri, iktidarlarının basın özgürlüğü, demokrasi sınavından geçirilmelerinin aracı oldu... Sızan 250 bin kadar belgenin tarafı ABD, gündemindeki ülkelerden gelen değerlendirmelerde, tarafları tek tek zor durumda bırakacak, kişiselleştirilmiş, kanıtlandırılmamış özel bilgi, yorumlar ötesinde, genel durum saptaması boyutunda bilinen doğruların onaylanması, pekiştirilmesi çerçevesi yadsınamıyor. Çok kabaca örneklemelerle ülke, siyasi lider adı verildiğinde reddedilmesi dış politikanın gereği olan durumlarda bile, ABD’ye yakın suni Arap diktatörlüklerinin kendileri için tehdit gördükleri Şii İran rejimine karşı ABD yönetimini savaş ilanına zorladıkları gerçeği kimselere gerçekdışı gelmiyor. Türkiye’nin çok parlak ataklar olarak pazarlanmış dış politika girişimlerinden hiçbirinde anlamlı sonuca ulaşamadığı, AB üyeliğinden bugün çok daha uzaklaştığı, eksen kayması yaşadığı gibi... Zaten ABD yönetimi de, resmi belgeler içinde dillendirildiğinde tarafları çok zor durumda bırakan resmi istihbarat bilgilerinin sızmasından özür dilerken, yalanlamaya kalkışmıyor. Ülkesinin, dünyanın medyasında gündemin odağına oturmalarına karşı önlem almayı, medyayı tehdit etmeyi akıllarından bile geçirmeyerek, ABD’nin dış politika kararlarının tek başına bu bilgi ve görüşler ekseninde verilmiş olmadığının güvencesini vermeye, ülke ve dünya kamuoyunu rahatlatmaya çalışıyor. Çok sınırlı olsa da AB, dünya medyasından yansıtılan özet haberler de benzer tabloyu yansıtıyor. Siyasi liderler kendilerini güç durumda bırakan bilgi ve yorumların gerçek olmadığını söylemek, kendilerini savunmakla sınırlı açıklamalar yapıyor. Bu belgelerin dış politika dengelerini değiştirmeyeceğinin güvencesini vermekle yetiniyorlar... Hepsi bu... Bizde tablo medyanın hali pürmelali, siyasi iktidarın üslubu en azından demokrasilerde örneği olmayan bir gelişimi içeriyor... Dün arkadaşımız Zafer Timuçin çizgisiyle çarpıcı anlatmış: Açığa çıkan belgelerle ABD, İngiltere iktidarları, siyasilerinin konumlarının özet görüntülerinde “kral çıplak”. Bizde çıplak kralı medya örtmüş... Ülkelerin gazetecilerinin siyasi liderlerine yönelttikleri sorular, yapılabilen eleştirilerin üslubundan örnekler vererek... Bizde sansür, otosansür, korku, şantaj içerikli sorulamayan sorular, verilemeyen haberlerin ayrıntıları ile bu köşeyi dolduracak değilim... Birkaç örneğin bu kadar vahim boyutlardaki farklılığı, olumsuzluğu yansıtmaya, anlatmaya yeterli olabileceğini düşünemiyorum... Ürkmemiz gereken aslında bizde muhalefet ve medyanın çok ölçülü, otosansürlü üslubuna karşın Başbakan Erdoğan’ın gerçekten çok ağır tehdit içeren dünkü çıkışı: Yayımlanan bilgilerin önemli bir kısmı ABD görevlilerine özgü şımarıklık üslubu içinde, dedikodu boyutlu olsa da, iddiaların haberciliğinin sansürlenmesinin istenmesi, sansürün yapılmaması halleri için gazeteciler, yayın organlarının tehdit edilmeleri, demokrasilerde örneği olamayacak bir tablo. Doğrusu Başbakan Erdoğan’ın tam da bu tehdidini ortaya koyarken, daha önce kendisini hedef almış gazetecinin şimdi Silivri’de olduğunu anımsatması, fren tutmayan öfkesinin bir başka yansıması... Aslında Başbakan Erdoğan, yokluğunun kanıtlanması zor suçlama gündemi üzerinden kendisinin ve çevresinin karalanmasından rahatsızlık duymakta haklı. Ancak ne acıdır ki, içlerinde birçok gerçek suçlunun bulunduğunu varsaysak bile, Ergenekon sanıklarının büyük çoğunluğu için yargılamalar biterse, bitebilirse sabit olacağı üzere tam da bu türden verilerle suçlandıkları gerçeğini yok sayabilir miyiz? Gizli tanıklıklar, kanıtlanmamış ağır suçlamalarla çok sayıda kişi, kurum öylesine ağır suçlandılar ki... Yandaş, taraf medyada yasadışı bilgilendirmelerle öylesine ağır, aylar süren yayınlarda karalamalara hedef oldular ki... Damgalamaların, karalamaların gerçek olmaması kimselerin umurunda olmadı. Üstüne yargısız infazlar, tutukluluklar eklendi. Savunmalar haber bile olmadı... Sivil darbe hukuku, iktidarın kendisi için engel gördüğü kurumları, düşünceleri yok etme operasyonları, ağır insan hakları ihlalleri eleştirilerine karşı Başbakan Erdoğan, bugün ABD belgelerinden yakınan yandaş korodan gelen yanıtların özet içerikleri neydi? “Suçsuzluklarını kanıtlasınlar!” Yargılamada, hukukta suçluluğun kanıtlanması esasken, kanıtlanması olanaksız olduğu kadar zor suçsuzluğun kanıtlanması istenebilir mi? Şimdi aynı koronun kendilerine gelince, ABD kaynaklı verilerin haber yapılmasını bile suç saymaları nasıl bir çifte standart? Aygaz AES Entek ortaklığının amacının doğalgaz, hidroelektrik, kömür santralları ve yenilenebilir enerji santrallarında üretim tesisleri kurmak ve geliştirmek olduğunu söyleyen Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Erol Memioğlu ise büyümede şirket satın alma fırsatlarının da değerlendirileceğini söyledi. Memioğlu, “Doğalgaz sektörünün liberalleşmeye çok ihtiyacı var. Doğalgazda yatırım yapılabilir bir ortam yaratılması, teşvikler getirilmesi gerek” diye konuştu. Memioğlu, ileriki yıllar için dağıtım özelleştirmelerini de düşündüklerini belirtti. Memioğlu, yıl sonunda 25 milyar dolar ciro hedeflediklerini belirtti. tarafından KAP’a yapılan açıklamaya göre, Entek Elektrik Üretim’in yüzde 49.62 hissesinin 136.46 milyon dolar bedelle AES Mont Blanc Holdings’e satılacak AES’in CEO’su Paul Hanrahan, yeni ortaklık kapsamında beş yıl içinde toplam 3 bin MW’lık kapasiteye ulaşmak istediklerini ve bu hedefe ulaşmak için 45 milyar dolar yatırım planladıklarını söyledi. Beş kıtada 29 ülkede faaliyet gösteren AES’in elektrik üretimi ve dağıtımında kömür, doğalgaz, hidroelektrik, petrol, rüzgar, güneş ve diğer enerji kaynaklarından oluşan 40 bin megavat kurulu gücü bulunuyor. 45 milyar dolar yatırım YÜZDE 7.28 İhracat 9.4 milyar dolara yükseldi Ekonomi Servisi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, ihracat kasımda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.28 artarak, 9 milyar 452 milyon dolara oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, kasım ayı ihracat rakamlarını, Malatya’da düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı. Büyükekşi’nin verdiği bilgiye göre, ocakkasım döneminde ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.94 artışla 102 milyar 161 milyon dolara yükseldi. Kasım itibarıyla bir yıllık ihracat ise yüzde 12.43 artarak, 112 milyar 216 milyon dolar seviyesinde oldu. Kasımda en fazla ihracat yapan sektör, 1 milyar 308 milyon 537 bin dolarla otomotiv endüstrisi oldu. Otomotivi, 1 milyar 184 milyon 29 bin dolar ile hazırgiyim ve konfeksiyon, 1 milyar 169 milyon 261 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri takip etti. Zeytin ve zeytinyağı endüstrisinde yüzde 38.16’lık gerileme olurken tütünde yüzde 24.18’lik, diğer sanayi ürünlerinde yüzde 15.05’lik, otomotiv endüstrisinde 6.50’lik düşüş yaşandı. Kasımda Türkiye ihracatında ilk 10 ülke sırasıyla Almanya, İngiltere, Irak, İtalya, Fransa, Rusya, İran, İspanya, ABD ve Romanya olarak sıralandı. Sıfırcılar subjektif, Türkiye daha iyi notu hak ediyor Ekonomi Servisi Alacak yönetimi dedi. Alpergun, Türkiye’nin de ciddi ca tüğünü belirten Alpergun, “Dünya orve kredi sigorta alanında faaliyet göste ri açık ve yeterince tasarruf yapamama talamasını Türkiye gibi ülkeler yüzde ren Coface Türkiye, ‘kredinin sıfırcı ho gibi sorunları olduğunun da altını çizdi. 37’ye düşürüyor. Dünya ortalaması Coface Türkiye Müdür Yardımcısı yüzde 50’lerde” diye konuştu. caları’ olarak adlandırılan kredi derecelendirme kuruluşlarının subjektif ha Emre Özer de ABD, İngiltere ve Fransa kredi notunu A1’den A2’ye düşür Bölgesel sorumluluğu arttı reket ettiklerini söyledi. Coface Türkiye Genel Müdürü Belkıs düklerini kaydetti. Coface Türkiye’nin kriz etkilerinin Kasım 2010 itibarıyla Coface TürAlpergun, Türkiye’nin notunu B’den A4’de çıkardıklarını hatırlatarak, bunun başladığı 2008’den bu yana ödediği kiye’nin yönettiğini riskin 5.5 milyar yatırım yapılabilir seviye olduğunu söy toplam hasar 50 milyon TL’yi geçti. Ha dolara ulaştığını kaydeden Alpergun, yakaladıkları bu başarı nedeniyle bölledi. Alpergun, S&P, Fitch ve Moody’s gesel misyonla ödüllendirildikgibi kuruluşların Türkiye notuAB ülkelerinin hiç sorunu yokmuş gibi lerini belirtti. nu arttırmamasını “Onlar Alpergun, “2011’den itisubjektif ve Türkiye’ye notlarının düşürülmediğine dikkat çeken Coface Türkiye baren Ortadoğu’da İsrail, dışarıdan bakıyorlar” Genel Müdürü Alpergun, ‘Bizim de cari açık ve Birleşik Arap Emirlikleri ve diyerek değerlendirdi. tasarruf sorunumuz var’ dedi. Mısır’dan, Doğu Akdeniz’de ise 50 milyon lira hasar Yunanistan, Malta ve Kıbrıs’tan sosar ödemesi yapılan şirket sayısı 800 ile rumlu olacağız” dedi. Türkiye’nin Brezilya ve Rusya ile 1.000 arasında değişiyor. Türkiye’de 2009’da 12 milyon lira 17 bin şirkete limit tahsis eden Cofa prim gelirini 2010’da 17.5 milyon lirakrizden en sağlam çıkan 3 ülke olduğunu ifade eden Alpergun, “Biz Türki ce Türkiye’nin yönettiği risk tutarı Ka ya çıkardıklarını vurgulayan Alpergun, ye’de olduğumuz için ticarete baktı sım 2010 itibarıyla bir önceki yıla göre 2011’de bu rakamı yüzde 35 arttıracakğımız için daha elle tutulur rakamla yüzde 20 artarak 5.5 milyar dolara ulaş larını ifade etti. Emre Özer de bu yılı 5.5 rı görüyoruz. Diğer şirketlerin kri tı. 2009’da yüzde 90 seviyelerine çıkan milyon lira 2011’de de 3 milyon lira kâr terleri farklı ve dışarıdan bakıyorlar” hasar/prim oranının yüzde 10’lara düş edeceklerini iddia etti. Alpergun’a göre, diğer kuruluşlar dışarıdan ve beklentilere göre hareket ediyor. Yunanistan’ın notu hâlâ Türkiye ile aynı. Elektrikli otonun ilk müşterisi devlet Türkiye’de yeni model araç üretimi için herkese destek olacaklarını belirten Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, ‘Tüketimi teşvik için bir kısım kamu araçları da elektrikli olacak’ dedi. Ekonomi Servisi Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’de üretilecek elektrikli araçların tüketimini yaygınlaştırmak için “bazı kamu alımlarının da yapılacağını” açıkladı. Ergün, önceki akşam İstanbul’da düzenlediği basınla sohbet toplantısında şunları söyledi: Yeni nesil çevreci araçların desteklenmesi gerekiyor. Hem üretiminin hem tüketiminin teşviki, TEDAŞ’ın aktif görev alacağı şarj istasyonlarının nerelerde ve nasıl yer alacağı gibi konular bu kapsamda ele alınıyor. Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na sevk ettiğimiz Otomotiv Strateji Belgesi’nde elektrikli araçların, teşviki ve vergilendirilmesiyle ilgili ayrı bir bölüm var. Ancak nakit ödeme mi yapacağız, motor hacmi olmayacağına göre bunun ÖTV’si neye göre olacak, bunlar henüz cevabı verilmemiş sorular. Vergisini zamanından önce düşürürsek, bazı lüks markalar da çok ucuza Türkiye’ye girebilecek, buradaki üretimi etkileyecek. O zaman vergileri, sektörle birlikte kademeli olarak düşürmek lazım. Elektrikliye dönüştürme sistemlerinin de önünü açıyoruz. Bir elektrikli aracın hızı ve gidebileceği mesafe henüz tüketiciyi tatmin edebilecek düzeyde değil. Tüketimi canlandırmak için bazı kamu alımları olacak. Bu araçlar kargo sektöründe, kısa mesafelerde yaygınlaşacak. Ergün sorular üzerine şunları vurguladı: Tobin Vergisi Bazıları Tobin vergisini gündemde tutuyor. Tersi görüşler de var. Tobin vergisi ile sıcak paraya koyduğunuz baraj aşıldığı anda yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Çok iyi düşünülmeli. Gündemimizde yok. Mali kural esnemeli Mali kural, Türkiye’nin gerçeklerini dikkate alan yeni bir formülle tabii ki gündeme gelebilir. Ama yüzde 33 yerine 2025 olsa, yüzde 1 açık yerine Maastricht gibi yüzde 3 olsa... Bunlar değerlendirilir ama gündeme gelmiş değil. [email protected] Kale’den Sivaslı gençlere meslek eğitimi ASLAN YILDIZ SİVAS Dr. (h.c.) İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı (KSV) tarafından 2009’da başlatılan “İlk İşim Okullarda Değişim” projesi, işsiz gençleri meslek sahibi yaparak topluma kazandırmaya devam ediyor. Proje kapsamında Sivas’ta 14 işsiz genç sertifikalandırılırken yenilenen 3 köy okulunun tuvaletleri de hizmete açıldı. Sivas Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde 30 Kasım’da düzenlenen törenle “Seramik Yer ve Duvar Karosu Kaplamacılığı Meslek Edindirme Kursu”nu başarı ile bitiren 14 gence sertifikaları dağıtıldı. Gençlerin eğitim sürecinde yeniledikleri Yarhisar İlköğretim Okulu, Gökdün Köyü İlköğretim Okulu ve Durulmuş Köyü İlköğretim Okulu da hizmete açıldı. Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, “Amacımız 2015’e kadar projeye 2 milyon 500 bin TL kaynak aktararak 1250 genci daha meslek sahibi yapmak ve 50 köy okulunun daha tuvaletlerini yenilemek” dedi. Tarımcılar Growtech Eurasia’da Türkiye’de son dönemde ihracat atağına geçen tarım sektörü, son teknolojiler, yenilikler ve yeni ürünleri ile yarın Antalya Expo Center’da açılacak 10. Uluslararası Growtech Eurasia Fuarı’nda buluşacak. Bu yıl 25 bin m² net alanda 500’ün üzerinde katılımcı firma ve 600’ü aşkın marka ile gövde gösterisi yapacak Growtech Eurasia Fuarı’na Almanya, Çin, İspanya, İngiltere, Fransa ve Hollanda başta olmak üzere yurtdışından da ilgi büyük oldu. PARTİLERİN ANLAŞTIĞI TTK İÇİN “BU YASA ÇIKMAZ” DEDİ İktidar ve muhalefet partilerinin grup başkanvekilleri dün TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in makamında toplanarak aralarında Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) da bulunduğu beş yasanın çıkarılması konusunda anlaştı. Varılan uzlaşmaya göre, 22. dönemden bu yana genel kurul gündeminde bekleyen 1535 maddeden oluşan TTK ve 649 maddelik Borçlar Kanunu yasa tasarısı ile Hukuk Muhakemeleri yasa tasarıları ile bunların uygulama yasalarının, 10 Ocak’tan itibaren 10 gün içinde çıkarılacak. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, söz konusu anlaşmadan bir gece önce konu ile ilgili soruları yanıtlarken, “1550 maddeli Türk Ticaret Kanunu’nun tüm maddelerinde partiler arası anlaşma tamam. Hiçbir uyuşmazlık yok. Ancak muhalefet, tasarının her gündeme gelişinde, anlaştığımız maddeler üzerinde uzun uzun konuşmalar yaparak gündemi tıkamak istiyor. Böyle destek, destek sayılmaz. Oysa maddeler değil ama bölümler üzerinde herkes ikişer saat konuşsa bu yasa iki günde biter. Ama parlamentoyu kilitlemek için zemin olarak kullanılırsa bu tasarı çıkmaz” demişti. Portekiz’in kredi notu düşebilir Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s, Portekiz’in kredi notunu negatif izlemeye aldı. S&P, Portekiz’in mali yardım alması halinde, eğer kamu alacaklıları özel sektör alacaklılarından daha öncelikli hak sahibi olurlarsa, bu durumda notunun indirilebileceğini söyledi. Kredi notu görüşünü üç ay içinde belirleyeceğini belirten S&P, not indirimi olsa bile Portekiz’in “A” olan kredi notunun yatırım yapılabilir seviyenin üzerinde yer alacağını söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle