19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 2010 PERŞEMBE 10 HABERLER WikiLeaks belgelerini ‘dedikodu yazışmaları’ olarak nitelendiren Başbakan’dan üstü kapalı tehdit ‘Milyarı var diyen Silivri’de’ WikiLeaks restleşmesi ‘Kuruşum yok’ İddialarla ilgili ispat sorumluluğunun kendisinde değil, bunları ortaya atanlarda olduğunun altını çizen Erdoğan,“Ana muhalefet lideri gitsin iddiayı ortaya atanlara sorsun. Nerede bunun delili. Olmayan şey ispat edilir mi? Benim İsviçre bankalarında bir Allah’ın kuruşu param yok ki bunu ispat edeyim. Ben ana muhalefetin lideri ve diğerlerine diyorum ki böyle bir şey ispat ettiğiniz anda ben bu makamda durmam, milletvekilliğinde durmam ama siz bu makamlarda duracak mısınız? Ben bunu söylüyorum” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, WikiLeaks’ın dünya gündemine oturan belgeleri konusunda çok sert bir üslupla muhalefete ve medyaya yüklendi. Erdoğan, “Açık söylüyorum bu tür iftiraları atıp ispatlayamayanlar ne kadar alçaksa bu iftiraları manşetleriyle, söylemleriyle yayanlar, siyaset malzemesi yapanlar da aynı derecede müfteridir, alçaktır” dedi. Konuşurken zaman zaman sesi titreyen Başbakan, “Belediye başkanlığım döneminde Erdoğan’ın 1 milyar doları vardır diyen Ergenekon sanığı olarak içeride” dedi. Erdoğan, belgeleri kaleme alan ABD’li diplomatlarla ilgili yargı süreciSüreçte medyanın serni işleteceklerini vurgugilediği tavra da sert çıladı. Ankara Kent Gükan Erdoğan, ortaya atıvenlik Yönetim Sistemi lan iddiaları manşetlerine Açılış Töreni’nde yaptaşıyan medyanın da “aytığı konuşması sırasında nı seviyesizliğin içerisinçok sinirlendiği gözlede olduğunu” savundu. nen Başbakan Erdoğan’ın sesi zaman zaman sinirden titredi. Konuşmasını sürdürürken öğlen ezanının okunduğunu duyan Başbakan, konuşmasını kesti. Yaklaşık 4.5 dakikalık aradan sonra alkışlarla konuşmasına devam eden Erdoğan, WikiLeaks belgeleri konusunda muhalefeti başka bir devletin diplomatları arasındaki “dedikodu niteliğindeki” yazışmalardan “medet ummakla” suçladı. Erdoğan şöyle devam etti: “Düne kadar Türkiye’yi sırça köşklerinden izliyorlardı, bugün kendi ülkelerini yabancı diplomatların dedikodularından, magazin diplomasisinden izlemeye başladılar.” Erdoğan’ın konuşmasının son bölümünde Ergenekon davasına atıfta bulunarak kurduğu cümle dikkat çekti: “Belediye başkanlığım döneminde Erdoğan’ın 1 milyar doları vardır diyen, Ergenekon davasından sanık olarak içeride. Buna o zaman önemli bir işadamı da sahip çıktı sonra özür diledi. Aynı yolla devam eden bir medya hâlâ var. Köşe yazarları hâlâ var. Çünkü bunların dünyasına işlemiş, ruh dünyası bunlarla zenginlik kazanıyor.” ‘BÜYÜK İTİRAF’ LEVENT GENCELLİ 4.5 dakika ezanı bekledi Ergenekon’la gözdağı BURSA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, WikiLeaks’te hakkındaki iddialara ilgili açıklamasında kendisini hedef alan Başbakan Tayyip Erdoğan’a “İddia benim değil ABD’nin. ABD’ye hesap sorsun” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “İddia sahiplerine niye bunları sormuyor da bize soruyor? Başbakan’ın kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapması gerekir. Sayın Başbakan’ın tepki göstereceği yer ABD’dir. ‘Ben ABD’ye hesap soramam dolayısıyla kızacaksam muhalefet partisine kızayım’ diyorsa bu doğru değil. Ciddi bir iddiadır, yenilir yutulur değildir.” Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın iddiaları yanıtlarken Ergenekon’la ilgili çok önemli bir itirafta bulunduğunu belirterek “Başbakan Ergenekon olayına birkaç kez yollama yaptı. Kendisiyle ilgili iftira atanlar için ‘Ergenekon’dadır’, içeridedir dedi. Demek ki onlar darbe ile ilgili değil. Başka bir nedenle içeride. Başbakan’a karşı oldukları için içeride. Çok önemli bir itiraf. Bir başbakanın böyle vurgulama yapması... Demek ki Başbakan’a kim karşı çıkarsa paketlenip Silivri’ye atılabiliyor. Bu mudur demokrasi?” dedi. ‘Aynı hassasiyeti daha önce de gösterseydi’ Erdoğan’ın açıklamalarına Twitter’deki hesabından da yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Bize neden cellaleniyorsun! Git neyin var, neyin yoksa halka açıkla, sonra da Amerika’dan hesabını sor, yüreğin yetiyorsa. Yalnız size bir çift sözümüz olacak Sayın Başbakan; mahkemesiz, delilsiz, sırf tevatürle Türkiye’nin en muteber insanları zindanlara atılırken de aynı hassasiyeti gösterebilseydiniz biz sizi daha inandırıcı bulabilirdik” dedi AKP dava için formül arayışında ERDEM GÜL Dedikodusu bile yetti Ekonomi Servisi WikiLeaks’in bir sonraki açıklamalarının, varlık açısından ABD’nin en büyük bankası olan Bank of America’nın (BofA) belgeleri olabileceği iddia edildi. İddialar bankanın hisselerinde yüzde 3 düşüşe yol açtı. Forbes dergisi pazartesi WikiLeaks sitesinin kurucusu Julian Assange ile gündeme bomba gibi düşen son belgelerin yayımlanmasından önce yaptığı bir röportajı yayımlamıştı. Assange bu söyleşide, ABD’li büyük bir banka ile ilgili belgelerin bir veya iki bankayı çökmenin eşiğine kadar getirebileceğini belirtmişti. Huffington Post gazetesi, bu bankanın ABD’nin en büyük bankalarından Bank of America olabileceğini iddia etti. Ancak iddialar BofA tarafından yalanlandı. BofA sözcüsü, bankanın WikiLeaks’in ellerinde kendilerine ait veri bulunduğu iddiasından haberdar olduklarını ancak WikiLeaks’in gerçekten bankaya ait bilgilere sahip olup olmadıklarını gösterecek bir kanıt bulunmadığını bildirdi. Sözcü, bankanın finansal krizden dolayı yaşadığı sorunların pek çoğunun çözümlenmiş olduğunu söyledi. Eski büyükelçiler Cumhuriyet’e konuştu ANKARA AKP yönetimi WikiLeaks belgelerindeki başta Başbakan Tayyip Erdoğan hakkındaki yolsuzluk iddiaları olmak üzere partililer ile ilgili ifadelere karşı dava açmak için formül arayışına girdi. AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında belgeler, dış ilişkiler ve iç politikaya yansımaları çerçevesinde değerlendirildi. Edinilen bilgiye göre toplantıda özellikle Başbakan Erdoğan’a yönelik yolsuzluk iddialarıyla bakanlar ve partililer hakkındaki ifadelere karşı hukuki zemin arayışı başlatılması kararlaştırıldı. Buna göre Dışişleri Bakanlığı’nda oluşturulan çalışma grubunun yanı sıra Adalet Bakanlığı ve partili hukuçular da bir çalışma yürütecek ve uluslararası boyutta bir hukuki girişimin yolları aranacak. Muhalefetin açıklamaları ve medyanın yayınları da dava konusu edilip edilmeyeceği açısından izlenecek. Washington kişisel görüşleri terfi ettirmiş BAHADIR SELİM DİLEK EMEKLİ TUĞAMİRAL TÜRKER ERTÜRK: ‘Parça tesirli’ Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de WikiLeaks belgeleriyle ilgili olarak “Parça tesirli, biraz da fitne çıkarmaya müsait tırnak içinde belgeler dizisi olarak görüyorum. Olup biteni soğukkanlılıkla ve hukuk çerçevesinde değerlendirmek en doğru yoldur. Bir deli taş atar, 40 akılı çıkaramaz. Her yerde de 40 akıllı bulunamaz” dedi. Ne gördülerse onu yazdılar TRABZON (Cumhuriyet) Ağustos ayındaki Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında terfi ettirilmeyince istifa eden emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Trabzon’daki bir internet sitesinde WikiLeaks belgelerini değerlendirdi. Ertürk, “Ne yazmalarını bekliyordunuz? Ne gördülerse onu yazdılar kriptolarına” dedi. Tuğamiral Ertürk, Trabzon’dan yayın yapan “Haber61” adlı internet sitesinde, belgelerde yazılanların ABD’nin Ankara’daki memurlarının Türkiye ve iktidar sahibi yöneticilerimiz hakkındaki değerlendirmeleri olduğunu belirterek, “Ne yazmalarını bekliyordunuz? ‘Süperler, Türkiye’ye çağ atlattılar, daha demokratik hale getirdiler, özü sözü bir güvenilir insanlar, Avrupa Birliği’ne daha yaklaştırdılar, cari işlem açıkları yok, ekonomi çok iyi, işsizliği yok düzeyine indirdiler.’ Bu değerlendirmeleri mi başkentlerine gönderseydiler? Ne gördülerse onu yazdılar kriptolarına” dedi. Durumu daha iyi analiz edebilmek için herkesin kendisini Türkiye’de görevli büyükelçilerin yerine koyması gerektiğini ifade eden Ertürk, “Siz İran’ın Ankara büyükelçisisiniz. NATO zirvesinden sonra Tahran’a nasıl bir kripto gönderirsiniz? ‘Türkler güvenilir değil. İkili oynuyorlar. Bizi sattılar’ değerlendirmesinde bulunmaz mısınız? İşte ABD’li memurlar da ülkemizin eskiden beri olduğu gibi resmini çekiyorlar. Böylece Türkiye, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya politikaları belirleniyor veya revize ediliyor” diye konuştu. AKP de İsrail’i adres gösterdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün WikiLeaks belgelerine ilişkin İsrail’i işaret eden sözlerinin ardından AKP de aynı adresi gösterdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “İsrail bu işten son derece hoşnut” dedi. Çelik, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İsviçre bankalarında 8 hesabının bulunduğu iddialarıyla ilgili olarak da, “Afife bir hanımefendiye iffetsiz derseniz, iffetsiz olmadığını nasıl ispat edecek” yorumunu yaptı. Çelik, dün düzenlediği basın toplantısında, “Günler önceden İsrail açıklama yapıyor. Ve ‘Bu belgelerin İsrail’e zarar vermeyeceğini’ söylüyor. Nereden biliyor? İsrail bu işten son derece hoşnut” dedi. Çelik, belgelerin yayımlanmasının ardından Dışişleri Bakanlığı’nda bir çalışma grubu oluşturulduğunu bildirdi. Çelik, 3 generalin görevden alınmasıyla ilgili olarak “Balyoz’la ilgili darbe planları çıktı. Bu söylentilerden ordumuzu kurtarmak, çürük elmaları ayıklamak TSK’nin itibarının korunması çok önemli” diye konuştu. Şahin: Kasıtlı TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, WikiLeaks belgeleri ile ilgili olarak, “Belge olarak ifade edilen bu bilgilerin bir internet sitesinde yayımlanmasının politik amaçlı olduğunu düşünüyorum. İkincisi de şudur, ABD’ye rağmen bu bilgilerin internet sitesinde yayımlandığı kanaatinde değilim” dedi. TSK’deki çürük elmalar C MY B C MY B ANKARA WikiLeaks’in yayımladığı belgelere ilişkin tartışmalar sürerken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Hiçbir diplomat, yalan yanlış kendine ait yorumlarla bir ülkeyi itham altında tutamaz” yönündeki sözlerine karşın söz konusu değerlendirmeleri yapan ABD’nin Ankara’daki son üç büyükelçisinin “kişisel görüşlerinin” Washington’da oldukça itibar gördüğü anlaşıldı. Dışişleri Bakanlığı’nın eski müsteşarlarından emekli Büyükelçi CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, “Ankara’dan telgraf gönderen o üç büyükelçiyi de daha yüksek makamlara getirdiler. Edelman’ı Savunma Bakanı Müsteşar Yardımcısı, Jim Jeffrey’i Bağdat’a büyükelçi yaptılar. Eğer bu adamın değerlendirmelerine itibar etmeseler, bu makamlara getirmezler” dedi. Emekli diplomatların belgelerin yazılış biçimi ve içeriğine ilişkin değerlendirmeleri özetle şöyle: Eski Müsteşar Onur Öymen: Amerikalılar ve İngilizler böyle üslup kullanırlar, biz öteden beri biliriz. Biraz argoya kaçan bir üslup. Biz daha saygılı daha ölçülü ifadeler kullanırız. Hakaretamiz laflar etmeyiz. Büyükelçi olarak oraya gelen insanlar, ciddi birikimlerin sonucu gelmiştir. Sokaktan geçen insanlar değildir. Şunu unutmamak lazım, bu büyükelçiler o telgrafları gönderdiğinde onları okuyan insanlar var merkezde. O telgraflar tutarsız ya da niteliksiz olsa, “ne bizim büyükelçi göndermişsiniz. Bu adam ne kadar tutarsız” diye o büyükelçileri terfi ettirmezler. Ama bakıyoruz, Ankara’dan telgraf gönderen o üç büyükelçiyi de daha yüksek makamlara getirdiler. Edelman’ı Savunma Bakanı Müsteşar Yardımcısı yaptılar. Jim Jeffrey’i Bağdat gibi bir yere büyükelçi yaptılar. Eğer bu adamın değerlendirmelerine itibar etmeseler bu makamlara getirmezler. Ross Wilson’u da Kafkaslar ile ilgili bir kuruluşun başına getirmişler. Görüşlerini isabetsiz bulsalar, buralara getirmezler. Bu bile bizim Başbakan’ın “o ülkelerin dahli yoktur, büyükelçilerin kendi kişisel münasebetsizliğidir” gibi değerlendirecek olursanız, o zaman çok yanlış bir yönlendirme olur. Eski Müsteşar Faruk Loğolu: Her ülkenin kendine göre bir sistemi var, yazışma sistemi, her ülkenin kendine göre kültürel bir yapısı var, kullanılan tabirler argo olsun, argoya yakın tabirler bazı ülkeler tarafından daha çok, bizim gibi ülkeler tarafından da daha az, çok daha resmi, ağdalı bir dil kullanılır. Telgrafların raporların yazılış biçimleri, dağıtımı, öncelikleri değişir, az veya çok olur. Ama baktığım zaman bu belgelerde “bu nedir” diyecek tarafını bulamadım. Bunlar daha rahat, simgeleri, imgeleri deyimleri çok daha rahat kullanmayı seven kültürel yapıya sahipler, bizim kadar resmi olmuyorlar yazışmalarında. Büyükelçinin özelliklerini de yansıtır. Emekli Büyükelçi Oktay Aksoy: Üslup herkesin kendine ait bir şey. Böyle açıklanacak herkes tarafından okunacak bir şey olsa, başka bir üslup kullanılır. Üç beş kişi görecek, gizli kalacak diye yapılan yazışmalarda, başka türlü üslup kullanılabilirdi. Amerikalılar her konuda daha rahat, yazışma üslubuna sahipler, bizim geleneklerimiz daha ihtiyatlı yazmayı alışkanlık haline getirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle