19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR Mülkiyeli Kolesterolden Mustariptir! dünyanın değişik Son aylarda Londra’daParis’te, ülkelerinde, örneğin Atina’da ve dün da çeşitli öğrenci olayları yaşanıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye Dublin’de, İngiltere Başbakanı David Cameron’a da Londra’da yumurta atılmıştı! Eski ABD Başkanı George V. Bush’a, Uluslararası Para Fonu Başkanı Dominique StraussKahn’a da ayakkabı fırlatılmıştı! Türkiye’de de çeşitli öğrenci eylemlerine tanık olmaya başladık. Örneğin Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri okuldan uzaklaştırılan bir arkadaşları için bir saat oturma eylemi yaptılar. Ya da Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi’nde konuşmaya giden Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a yumurta atan beş öğrenci “orantısız güç” kullanılarak gözaltına alındı. Kılıç kim, anayasacı! İstanbul’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın rektörler toplantısına tepki gösteren öğrencilere polis “biber gazı” sıktı, copladı, tekmeledi. Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, “Dayak polisin zorunluluğudur. Hata varsa düzeltilir” dedi. Hamile kızın düşürdüğü bebeğin hatası nasıl düzeltilir? Türkiye’de insan haklarını AB karşısında savunmakla görevli Devlet Bakanı Egemen Bağış da “Öğrenciler polise karşı aşırı güç kullandı!” demez mi? Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) mezunu, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı, AKP milletvekili, anayasa profesörü Zafer Püskül ise “Polis, orantısız güç kullandı!” dedi. Püskül kim, anayasacı! Hatta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bile “Polis aşırı güç kullandı!” demedi mi? AKP’nin devlet yönetimindeki anlayışı mı, anlayışsızlığı mı artık takdir sizin! Aynı polis BeşiktaşBursa maçı bağlantılı olaylarda kesici silahların kullanımına seyirci kaldı, o başka! olayların ardından İstanbul’dakiyaşanan“füze Ankara’da SBF’de, kalkanı” yerine “yumurta kalkanı” olayı bana yarım yüzyıl öncesini anımsattı. 28 Nisan 1960’ta İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci olaylarında polis yalnız aşırı güç değil, silah da kullanarak öğrencileri öldürmede, yaralamada tereddüt etmemişti. O olayların ertesi günü mezunu olmakla gurur duyduğum Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde, biz de İstanbul olaylarına tepki göstermiştik. Polis, ateş açmakta tereddüt etmemiş ve arkadaşlarımızı kurşunlamıştı. SBF mezunu Emniyet 1. Şube Müdürü Niyazi Bicioğlu ile Süvari Binbaşı Vehbi Ersü polisi durdurarak daha vahim olayları önlemişlerdi. Ankara Valisi, Dekan Prof. Dr. Fehmi Yavuz’a telefon ederek, binanın giriş kapısının üzerindeki kurşun izlerinin kapatılmasını istemişti. Dekan, Mektebi Mülkiye’nin “gaziliğinin madalyası” olan bu kurşun izlerinin kapatılmayacağını söylemişti. O gece sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, Demokrat Parti’nin ünlü “Tahkikat Komisyonu” üç öğrenci hakkında “gıyabi tutuklama” kararı çıkarmıştı. Biri CHP Gençlik Kolları Genel Sekreteri Hikmet Çetin, ki daha sonraki yıllarda TBMM’ye başkan seçildi. İkincisi SBF Fikir Kulübü Başkanı Yalçın Küçük, sonra ünlü bir profesör olarak pek çok kitabıyla mücadelesini sürdürüyor. Üçüncüsü de SBF Öğrenci Derneği Başkanı bendeniz! Sonrasını biliyorsunuz! 27 Mayıs oldu antidemokratik DP iktidardan devrildi! Sonraki yıllarda da, adı üzerinde “siyasal bilgiler” eğitiminin verildiği fakültede, öğrenciler değişik “duyarlılık” gösteren eylemler sergilediler. Örneğin DevGenç, Albay Alpaslan Türkeş’in konuşturulmaması gibi olayları da anımsamakta yarar var. SBF’nin 151’nci kuruluş yıldönümü etkinlikleri arasında “anayasa” da gündem oluşturuyordu. Bu nedenle “anayasa profesörü” olan iktidar ve muhalefetten “iki milletvekilinin” konuşmaları öngörüldü. İstanbul olaylarının duyarlılığındaki SBF’li gençler, CHP milletvekili, Paris’in öğrenci yaşamını orada okuduğu için çok iyi bilmesi gereken Anayasa Profesörü Süheyl Batum’u konuşturmayınca, o da öğrencilere “Faşistsiniz” dedi. Gazetemizin değerli yazarı, olaydan üç gün önce köşesinde İstanbul olaylarını şöyle değerlendirmişti: “Bir tek gençler (…), demokratik sistemi her türlü baskıya rağmen, her türlü yönteme rağmen koruyacaklarını, açıkça ortaya koydular. Gençler, öğrenciler, kız, erkek gencecik çocuklar. Türkiye’de uygulanan baskı rejiminin, otoriter rejimin gerçeğini ortaya çıkaran, bunun için cop, biber gazı, tekme yiyen gençler. Bu gençlere teşekkür etmemiz gerekiyor. (…) Oysa Türkiye’nin gençleri bu gerçeği AKP iktidarı zamanında söyleyebildiler. Bu baskı rejiminde, bu korku imparatorluğunda, bu yandaşlar ülkesinde yaptılar. Türkiye’nin medyasının yüzde doksanında onlara yapılanların gözden kaçırıldığı, sözünün bile edilmediği bir ortamda gerçeği söylemeye çalıştılar ve çalışıyorlar. (…) Onlara teşekkür borçluyuz. Ancak teşekkür yetmez, onlara destek vermeliyiz. Sevgili dostlar, göreceksiniz biz bu desteği vereceğiz. Ama sizlerin desteğini de hak ediyorlar. Bunu vereceğinizi biliyorum. Aydınlık günler yakında dostlar. Ve biraz da bu, desteğinize bağlı.” Anayasa profesörü yazarımızın da desteğine bağlı… SBF’yi konuşma yapmadan terk eden Batum kim, anayasacı! Komisyonu TBMM AnayasaMilletvekili, Başkanı, AKP Anayasa Profesörü Burhan Kuzu TBMM’de yolsuzluklar tartışılırken Arınç’ın yazılı uyarısından bir gün sonra SBF’ye konuşmaya geldi. Batum’un ardından “Kolektif yumurta şenliğine hoş geldiniz” yazısı ile karşılandı, yumurta atıldı, “yumurta kalkanı” ile korundu. Kuzu, öğrencilere “Beyinsizler, yumurta atacaklarına yeseler, beyinlerine daha iyi gelir” diye çıkıştı. Genelde SBF yurdunda kalan öğrenciler, dolaplarında bir ispirto ocağı, bir küçük tava bulundurur, ucuz olduğu için iki yumurta kırarak gün geçiştirirlerdi. Bu nedenle SBF mezunları genellikle “kolesterolden” mustariptirler, beyinden değil! Kuzu kim, anayasacı! aşbakan, B“Yumurtayla özgürlük olmaz” diyor. Erdoğan kim? “Demokrasiden, insan haklarından” yana gözüküp “kendine göre anayasa yapıp” ülkeyi yönetmek isteyen imam hatip çıkışlı bir siyasacı. Son olarak Libya Başkanı “Albay Kaddafi”nin “insan hakları ödülünü” aldı. AB’nin, çağdaş uygarlığın “insan hakları ve demokrasisi” dururken, bir darbeci, bir diktatörden ödül almakla Erdoğan’ın “demokrasi ve insan haklarından ne anladığı” daha iyi anlaşılmıyor mu? SBF olaylarının yaşandığı gece ilk habere göre, İstanbul Polisi, Donanma Komutanlığı’nın Kocaeli Gölcük’teki karargâhını bastı, “istihbarat bölümündeki” belgelere el koydu. “Donanma Komutanlığı” kavramı insanda “tersaneler” kavramını ve SBF’nin girişinde de asılı olan Atatürk’ün gençliğe hitabındaki şu sözleri çağrıştırıyor: “Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. (…) Millet, fakrü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!” 8 Haziran’da yazarımız, Anayasa Profesörü Mümtaz Soysal, SBF olayından bir gün önce “Üniversite ve Polis” başlığı altında şöyle yazmıştı: “Olay hayra alamet sayılmaz. Nitekim yankıları ve tartışılması hâlâ sürüyor. Bu ülkenin yakın tarihinde üniversite gençliği ile iktidar arasında sürtüşmeler başlayıp araya bir de polis şiddeti girmişse gelişmelerin nereye varacağı az çok bellidir.” Soysal kim? Demokratik, insan haklarına saygılı, 1961 Anayasası’nın mimarlarından biri olan anayasacı! Wiki’lerin intikamı Dış Haberler Servisi ABD dış politika yönetiminin iç dünyasının kayda değer bir bölümünü gözler önüne seren WikiLeaks internet sitesine sadık olduğu söylenen binlerce kişi, “düşman” kurum ve kuruluşların sitelerini sabote etmek için girişimleri sürdürdü. WikiLeaks dostları olarak adlandırılabilecek kişilerin “saldırı” düzenledikleri siteler arasında WikiLeaks’e bağış yapılmasını engelleyen bireysel kredi kartı kuruluşları Visa ve Mastercard, WikiLeaks’e internet hizmeti sunmayı durduran Amazon, Julian Assange hakkında tutuklama emri çıkaran İsveç savcılığı ve tutuklama emrine kaynaklık eden iddiaların merkezindeki iki İsveçli kadının avukatlık bürosunun internet siteleri bulunuyor. Siteleri çökertmek için girişimde bulunanlar, bu amaca uygun olarak geliştirilmiş bir program kullanıyorlar. Söz DIŞ HABERLER CUMHURİYET 10 ARALIK 2010 CUMA [email protected] Assange’ın tutuklanmasından sonra yandaşları internet üzerinden konusu program kullanıldığında girilmek istenen sitede “service denied hizmet reddedildi” mesajı çıkıyor. Hollanda’da bu programı satan bir site kapatıldı. pitlerini aktardığı uzmanların söylediklerine göre, Assange’ın Londra’da İngiliz polisi tarafından tutuklanmasını izleyen bu son saldırıları “Anonim” adlı bir grup koordine ediyor. uluslararası şirketlere saldırıya geçti. Bir hacker’a göre ‘savaş başladı.’ mın hızla arttığı ve yazılımı indirenlerin bir kaç günde 200 bini bulabileceği iddia ediliyor. Arbor Networks adlı kuruluşta internet ortamında iyi niyetli olmayan faaliyetleri gözlemleyen Jose Nazario’ya göre “siberanarşistler”in sayısı 1500 civarında. Söz konusu kişilerden biri olduğu sanılan ve internetteki bir forumda mesaj yayımlayan kullanıcı, yaptıkları girişimlerle ilgili şöyle diyor: “Savaş başladı. Herkesin oturup biraz bu konuyu düşünmesi, diğerleriyle tartışması gerekiyor. Kendinizi hazırlayın ki bir şey sizi karar almaya zorladığında nasıl hareket edeceğinizi bilin. Eylemsizlik hatasına düşmemeye özen gösterin.” ‘Siberanarşistler’ New York Times gazetesinin haberine göre, bu son internet saldırı dalgası, kendilerini “siberanarşist” olarak niteleyen kişilerin kamu ya da şirketlere ait sitelere zarar verebilme kapasitesinin ve elde ettikleri menzil gücünün ne kadar da geliştiğine işaret ediyor. Saldırıların şiddeti ve yaygınlığı da söz konusu “anarşist”lerin WikiLeaks’in kurucularından Julian Assange’a verdiği desteğin gücünü gösteriyor. Gazetenin tes Küçük bir ordu Grup hafta sonunda yayımladığı mesajda, WikiLeaks karşıtı herhangi bir harekete missillemede bulunacağı uyarısında bulunmuştu. Gruptan yapılan açıklamada, sitelere yönelik saldırının “Hesap Sorma Operasyonu” adlı koordine bir hareketin parçası olduğu belirtilmişti. Grup tarafından siber saldırılara katılmak isteyenler için dağıtılan yazılımını birkaç saatte 31 bin kişi indirdi. Katılı DÜNYADA YOLSUZLUK ARAŞTIRMASI Balkanlar ve Türkiye rüşvette 5. Dış Haberler Servisi Global Yolsuzluk Baro fazlasının yetkililere rüşBütün dünyada geçen 12 ay metresi” çalışmasında, en vet verdiğini söylerken, Oriçinde, her dört kişiden bi çok polislerin yolsuzluğa tadoğu ve Kuzey Afrika’da rinin rüşvet verdiği bildi bulaştığı, polise işi düşen halkın yüzde 36’sı rüşvet rildi. Uluslararası “Yol lerin yüzde 29’unun rüşvet veriyor. Yolsuzluk sıralasuzlukla Mücadele Gü verdiği belirtildi. masında yüzde 32 ile eski nü” dolayısıyla Berlin merDünyada en çok rüşvet Sovyet cumhuriyetleri kezli “Transparency In olayı Sahra altı Afrika böl üçüncü, yüzde 23 ile Güney ternational” (Uluslarara gesinde görülüyor. Bölgede Amerika dördüncü, yüzde sı Şeffaflık Örgütü) taher iki kişiden birinden 19 ile Balkanlar ve Türkiye rafından yayımlanan çabeşinci, yüzde 11 ile lışmaya göre, bütün dünAsyaPasifik bölgesi yada, sağlık, eğitim, veraltıncı, yüzde 5 ile AB gi kurumları gibi her dove Kuzey Amerika 7. Araştırmaya katıkuz kurumdan biri de lanların yaklaşık yarüşvet aldı. Türkiye, Balrısı sorun çıkmasını kanlar’la birlikte beşinönlemek için rüşvet ci sırada yer alıyor. verdiklerini söyledi. Örgütün küçük rüşGelir düzeyi düşük vet olaylarına odaklanolanların gelir düzeyi dığı, 89 ülke ve bölgeyüksek olanlara göre de 91 binden fazla kişiyle Yeni Delhi’de telekomdaki yapılan kamuoyu yokla yolsuzluk skandalı protestola daha fazla rüşvet verdimalarına dayanan “2010 ra neden oluyor. (REUTERS) ği de belirlendi. Milletvekilleri yaralandı Kuveyt’te özel polis kuvvetleri, muhalif milletvekillerinin gösterisine sert müdahale etti. Başkent Kuveyt’in batısındaki Sulaibhat’ta önceki gün hükümeti anayasayı değiştirmeye çalışmakla suçlayan milletvekilleri protesto gösterisi yaptı. Kuveyt’i bölgedeki ilk parlamenter demokrasi yapan 1962 Anayasası’nın değiştirilmesi çabalarına karşı çıkan muhalefet 2. kez gösteri düzenledi. Polisin müdahalesiyle aralarında 5 milletvekilinin de bulunduğu bazı göstericiler yaralandı. (Fotoğraf: EPA) Tüm yaşantısı boyunca Atatürk Cumhuriyetçisi olan Annemiz TC İZMİR 19. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA SURETİYLE SATIŞ İLANI Dosya No: 2010/5394 Satılmasına Karar Verilen Gayrimenkul Tapu Kaydı Cinsi, Kıymeti, Evsafı; Tapu Kaydı: İzmir ili, Konak ilçesi, Güney Mahallesi’nde kâin, tapuya 4 cilt, 385 sayfa, 2764 Ada, 344 Parselde 10/100 arsa paylı 4.kat, 8 nolu bağımsız bölümde mesken olarak kayıtlı taşınmaz. Adresi: 1119 sokak Güney Mahallesi No: 5 D: 8 Konak/ İZMİR İmar durumu: İzmirKonak ilçesi, Güney Mahallesi, 329 pafta, 2764 ada, 345 parsel imar planında; Konut alanına isabet etmekte olup, Bitişik nizam, Hmax=15.80 m.Ç.Katsız bina yüksekliğinde, 5 kattır. Ancak şuyulanacak ada dahilinde kalmakta olup İmar Kanunu’nun 18. ve 23. maddelerine tabidir. Önemli Özellikleri: Borcun konusu taşınmaz Konak ilçesi, Güney Mahallesi, 1119 Sokak’ta 5 kapı No’lu apartmanının 4. katta (8) No’lu bağımsız bölüm cinsi mesken dairesidir. Mesken dairenin içinde yer aldığı ana yapı betonarme kolonlu yığma tuğla duvarlı olarak inşa edilmiştir. Mesken daire 5 oda, salon, mutfak, banyo ve WC’den ibaret olup odaların tabanı seramik kaplı olup, duvar tavan sıvalı boyalıdır. Salon tabanı seramik kaplı olup, duvarları ve tavanı sıvalı ve boyalıdır. Hol ve mutfağın tabanı seramik kaplı holün duvarları tavanı sıvalı boyalıdır. Mutfakta banko alt ve üst dolapları mevcut olup duvar ve tavanı sıvalı ve boyalıdır. Banyo taban seramik kaplı duvarları tavana kadar fayans kaplı, banyoda jakuzi küvet, klozet, rezervuar ve lavabo mevcuttur. Mesken dairenin kapıları Amerikan kapı olup boyalıdır. Pencereleri alüminyum doğramadır. Elektrik ve suyu mevcut olan meskenin yaklaşık 140 m2 alanlı olduğu tespit edilmiştir. Borcun konusu taşınmaz İzmir’in Konak ilçesi ,Güney Mahallesi semtinde, Gaziler Caddesi’ne 330 mt mesafede, Eşrefpaşa Hastanesi’ne 350 mt mesafededir. Borcun konusu taşınmazın halihazır durumu, konumu, ulaşım ve taşıma imkânları, merkezi yerlere olan mesafesi dikkate alındığında tamamen sokak cepheli bulunuşu, ulaşımı kolay olup belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır. Muhammen Bedeli: Satışa konu taşınmazın inşaa tarzı ve kullanılış biçimi nazara alındığında yapının yıpranma payı da düşünülerek, serbest piyasada oluşan alım satım rayiçlerine göre arsa payı da dahil olmak üzere toplam 125.000,00.TL değer takdir edilmiş olup, takdir edilen bu 125.000,00.TL muhammen bedel üzerinden satışa çıkarılmıştır. Satış Şartları: 1) Gayrimenkulun 1. satışı 01/02/2011 günü Saat: 14.00 ile 14.10 arasında İzmir Adliyesi 19. İcra Müdürlüğü Bayraklı/İzmir adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 11/02/2011 günü Saat: 14.00 ile 14.10 arasında İzmir Adliyesi 19. İcra Müdürlüğü Bayraklı/İzmir adresinde İkinci Artırmaya çıkarılacaktır, ikinci artırmada ise rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve tahmin edilen kıymetin %40’ını ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2) Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Resmi ihale pulu, tapu alım harcı ve masrafları, gayrimenkulün teslim masrafları ile tahakkuk edecek KDV alıcıya aittir. Tapu satım harcı, taşınmazın aynından doğan birikmiş vergiler ile dellaliye resmi satış bedelinden ödenir. 3) Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK. md.130 gereğince verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. 4) İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplerinin gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 5) Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içerisinde ödenmezse İİK’nin 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 6) Şartnameler ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairemizde açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 7) Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderacatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/5394 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 8) Satış ilanı ilgililere tebliğe gönderilmiş olup, satış ilanı herhangi bir sebeple ilgililere tebliğ edilemeyecek olması durumunda işbu ilanın tebliğ yerine geçeceği ilanen tebliğ olunur. 30/11/2010 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 82763) REZAN ANAPA’yı yitirdik. IŞIKLAR İÇİNDE OLSUN... Onun taşıdığı bayrak sonsuza kadar yücelmeye devam edecektir. DUYGU ANAPA, DENİZ ANAPA AFET ve MURAT AKTÜRK, 10 Aralık 2010 Cuma günü, Erenköy Galip Paşa Camii’nde, öğle namazını müteakiben, Zincirlikuyu Aile Kabristanına defnedilecektir. TC İZMİR AHKAMI ŞAHSİYE 14. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2010/35 Satış Mahkemece satışına karar verilen ve İİK hükümlerine göre satışı yapılacak olan taşınmaz; İzmir ili Bornova ilçesi Bornova Tapu Sicil Müdürlüğü Pınarbaşı Mahallesi Köyiçi mevkii 2205 parselde kayıtlı 168,00 m2 yüzölçümlü ana taşınmaz niteliği kargir ev ve bahçesi olan taşınmaz İzmir ili Bornova ilçesi Pınarbaşı Mahallesi 7028 sk. İle 7026 sokakların kesim köşesinde yer alan 7026 sokak No. 15 adresinde bulunmaktadır. Bilirkişi raporunda: Satışa konu taşınmaz yığma taş duvarlı tek kat gabarili, çatısı ahşap malzeme üzeri kiremit kaplı antreye açılan 2 oda ve müştemilatı havi, iç ve dış sıvaları dökülmüş ahşap kapı ve pencereleri deforme olmuş durumda %80 üzerinde yıpranmış vaziyette yaklaşık 66 m2 alanlı bir yapı mevcut olduğu yarı metruk halde olan yapının yıkım halinde elde edilecek malzemenin iktisadi değeri yıkım masrafını dahi karşılamayacak durumda olduğu, iki taraflı sokağa tamamen cepheli olan taşınmazın arazi yapısı düz, geometrik yapısınında düzgün şekilli olduğu bildirilmiştir. İMAR DURUMU: Bornova Belediye Başkanlığı’nın 13/08/2010 tarih ve 2131 sayılı yazılarından yola terkten sonra bitişik nizam iki katlı konut alanında kalmakta olduğu bildirilmiştir. MUHAMMEN BEDELİ: 60,000,00 TL SATIŞ ŞARTLARI: TAŞINMAZLARIN İHALESİ İZMİR AHKAMI ŞAHSİYE ONDÖRDÜNCU SULH HUKUK MAHKEMESİ KALEMİNDE YAPILACAKTIR. Taşınmazın 1. İhalesi: 21/01/2011 günü saat: 16.0016.10 arasındadır. Birinci artırımda taşınmazlar, masrafları ile birlikte muhammen bedelin %60’ını bulmaz veya alıcısı çıkmaz ise taşınmazların aynı yer ve saatte 10 gün sonra ikinci ihalesi yapılacaktır. Taşınmazın 2. İhalesi: 31/01/2011 günü saat: 16.0016.10 arasındadır. İkinci artırımda taşınmazlar, masrafları ile birlikte muhammen bedelinin %40’ının altında satılmayacaktır. Satışa girenler %20 nakdi teminatlarını Vakıfbank Adliye Şubesine yatırmak zorundadır. Bakiye satış bedelinden başkaca damga resmi alım harcı, KDV alıcıya aittir. Satışa girenler şartnameyi okumuş ve kapsamını aynen kabul etmiş sayılırlar, şartnamesi ilan tarihinden itibaren herkese açıktır. İlan olunur. 03/12/2010 (Basın: 82724) Elmek: [email protected] Belgegeçer: 0312. 442 79 90 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle